29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ekonomi TASARIM: İLKNUR FİLİZ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 1128 OCAK 2019 PAZARTESİ Krizle muhtaçlık arttı10 hanenin 2’si yoksulluk sınırının altında, her 10 çocuktan 2’si yeterli beslenemiyor Temel İhtiyaç Derneği’nin kurucusu Serhan Süzer, “Krizle birlikte bize başvuranların sayısında artış var. En fazla yağ, bakliyat, salça ve çay talep ediyorlar. Amacımız sadece gıda yardımı değil, onları iş sahibi yapmak” dedi. ŞEHRİBAN KIRAÇ Türkiye’de bir taraftan her 10 hanenin 2’si yoksulluk sınırının altında yaşarken diğer yandan her yıl 350 bin ton gıda çöpe gidiyor. Ekonomik krizin derinleşmesiyle temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan yurttaş sayısı ise hızla artıyor. Gıda israfını önleme ve yoksulluk sınırı altında yaşayan yurttaşların temel ihtiyaçlarını karşılama amacıyla kurulan Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) bir yandan market raflarında kalan son tüketim tarihi yaklaşmış ya da ambalajları yırtılan, delinme nedeniyle israf edilen yiyecekleri değerlendirerek, besinleri çöpe atmayarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Dernek, diğer yandan da yardım ettiği ailelerden çalışabilecek düzeyde olanları işe yer 90 kişiye iş n Neler yapıyorsunuz, insanlara nasıl yardım ediyorsunuz? Gıda bankacılığı yapalım ama bunu süreli yapalım, bu sürenin sonunda bu insanlar meslek sahibi olsunlar, kendi ayakları üzerinde dursunlar istiyoruz. 2015’te ilk Destek Marketi açtık. Destek Markette insanlar alışveriş yapar gibi temel ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Sonra Bağcılar’da ikinci Destek Marketi açtık. İhtiyaç sahiplerine yalnızca gıda bankacılığı yoluyla yardım etmekle kalmayıp, istihdam organizasyonunu da üstlenerek yoksullukla mücadelede gerçekçi ve sürdürülebilir bir model oluşturmayı hedefliyoruz. Bugün kurduğumuz ve desteklediğimiz Destek Marketler ile yoksulluk sınırı altında yaşayan insanların temel ihtiyaçlarına ulaşmalarını sağlarken, Destek İK aracılığıyla da bu kişilere eğitimler veriyor, meslek edindiriyor ve işe yerleştiriyoruz. n Şimdiye kadar kaç kişi işe yerleştirildi? 1.5 yılda işe yerleştirdiğimiz kişi sayısı 90’ı buldu. Destek İK’de yazılımlar geliştirdik. Çalışabileceklerin profilini buraya yükledik. Firmalara diyoruz ki eleman alıyorsanız bizim sisteme de bakın oradan da eleman alın. Bizim bir israfı önleme vizyonumuz bir de ihtiyaç sahibinin kendi ayakları üzerinde durmasını sağlamak var. Yoksulluk sınırı altında yaşayan insanların öncelikle temel ihtiyaçlara ulaşabilmelerini, ardından iş edinip kendi ayakları üzerinde durabilmelerini sağlayarak Türkiye’de yoksulluğu azaltmayı amaçlamaktayız. n Hangi alanlarda işe yerleştirdiniz? Lojistik var, perakende, güvenlik, çağrı merkezi var, üretim tesislerinde çalışanlar var. leştirerek kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı oluyor. TİDER Kurucu Başkanı Serhan Süzer, yoksulluk sınırı altında yaşayan yurttaşların öncelikle temel ihtiyaçlara ulaşabilmelerini, ardından iş edinip kendi ayakları üzerinde durabilmelerini sağlayarak yoksulluğu azaltmayı amaçladıklarını söyledi. Kurdukları Destek Market ile ihtiyaç sahiplerinin başta gıda olmak üzere, temizlik malzemesi ve giysi ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olduklarını kaydeden Süzer, “Krizle birlikte son dönemlerde bize başvuranların sayısında artış var. En fazla talep ettikleri ürünler; yağ, bakliyat, salça ve çay. Sonuçta gıda yardımını bir yere kadar yapabiliyoruz. Bizim amacımız insanların kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olmak, onları işe yerleştirmek” dedi. Serhan Süzer ile TİDER’i, Türkiye’de sosyal yardım anlayışını ve yoksullukla nasıl mücadele ettiklerini konuştuk. 2010’da yola çıktık n TİDER’i kurma fikri nasıl gelişti? 2010’da KFC ve Pizza Hut Türkiye’nin Üst Yöneticisi (CEO) olarak çalışırken elimizdeki ürünlerin bir kısmını bağışlamak istiyorduk. Merkezi ABD’de bulunan ve gıda bankacılığı için çalışan The Global Foodbanking Network’e dahil olduk. 2010 yılında gıda sektöründe çalışan ve gıda bankacılığının açlık ve yoksullukla mücadelede önemli bir araç olduğuna inanan 9 kurucu üyemizle Gıda Bankacılığı Derneği adı altında faaliyetlerimize başladık. 2014’te insanların kendi yetkinlik ve yeteneklerine uygun işlerde çalışabilmesi en temel ihtiyaçlardan biri olduğu için çalışmalarımıza istihdam ve kalkınma projelerini de katarak Temel İhtiyaç Derneği adını aldık. Kadınlara destek TİDER Kurucu Başkanı Serhan Süzer, Şehriban Kıraç’a konuştu. Rica ile ikna n Mikro Girişimcilik programımız da var. İzabela Erşahin’in Bebemoss projesini Maltepe’deki Destek Market’e getirdik burada sadece el örgüsü bebekler yapılıyor. Sistemimizde kayıtlı yardıma muhtaç ailelerin kadınlarına mesaj gönderdik, eğer el örgüsü yapıyorsanız gelin buradan yurtdışına Avrupa’ya Amerika’ya satın dedik. Böylece kadınlar buradan elde ettikleri gelirle aile geçimlerine katkı sağlıyorlar. n Soma maden faciası olduğunda ölen 301 madencinin ailelerini ziyaret ettik. Ne yapabiliriz diye. Yırca köyünde 34 kadının katılımıyla sabun üretimi yaptık. 1.5 yılda 200 bin TL gelir elde ettiler. Sonra üretimi oradaki kadınlara devrettik. Şu anda hâlâ üretim yapıyorlar. n TİDER şu anda 5 bin gönüllü ile çalışıyor. n 21 şubatta Gıda Bankacılığı zir ediyoruzvesi düzenleyeceğiz. n Türkiye’de yoksulluğun bo kalarak ihtiyaç temelli yardım rede yapmamız mümkün de yutu ve israf hakkında ne tür ve istihdama odaklanıyoruz. Ba ğil. Kamunun da bu işin içinde veriler var? Hane halklarının yüzde 22’si yoksulluk sınırının altında. Türkiye’de her 10 çocuktan 2’si beslenme yetersizliği ve hijyen kaynaklı sağlık sorunları yaşıyor. Destek Market, çocukla ğışların sağlıklı ve adil bir şekilde gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştığından emin olmak amacıyla kontrol, izleme, değerlendirme çalışmaları yapıyoruz. Voltran benzetmesi olması gerekir, çünkü ciddi bir kaynak gerekiyor. 4 ana prensibimiz var. Tarafsızlık, şeffaflık, sürdürülebilirlilik ve dürüstlük. Biz hiçbir zaman için kimdensin diye sormuyoruz. Derneğimizde politika konuş rın gıda ve hijyen ürünlerine ih n Türkiye’de sosyal yardım tiyaçları oranında ulaşımını sağ anlayışı ne seviyede, herkes mak yasak. Tek amacımız ihtiyaç sahiplerine destek olabil layarak bu sorunların önlen üstüne düşeni yapıyor mu? mek. Gelişmiş ülkelerde mese mesine yardımcı oluyor. Faali Aslında genlerimizde var mi la Fransa’da marketlerin son yetlerimizde hiçbir görüşe ya safirperverlik. Biz aslında yok kullanma tarihi yaklaşmış ürün kın durmadan, ırk,dil, din, cinsi sulluğa karşı Voltran’ı oluş leri bağışlamaları mecburi. Ba yet, milliyet, yaş, köken, mede turmaya çalışıyoruz. Bu kolay ğışlar kanunlarla yapılıyor. Ama ni durum, engel durumu, cinsel bir şey değil. Gıda bankacılı bizde herkesin sırtını sıvazlaya yönelim ayrımı yapmadan, ta ğını Türkiye’ye yaymak istiyo rak, rica minnetle ikna ederek Alışveriş yapar gibi alıyormamen objektif kriterlere sadık ruz. Bunu tek başımıza kısa sü yaptırıyoruz. n Yardım edeceğiniz kişileri nasıl seçiyorsunuz? Maltepe Destek Market’i Maltepe Kaymakamlığı işbirliğiyle kurduk. İhtiyaç sahiplerini kaymakamlığa bağlı sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına soruyoruz. Oradaki kişileri biz de araştırıyoruz. Başvurunun sonunda ailede yaşayan kişi sayısı, eğitim gören var mı, yaşlı var mı, engelli var mı gibi kriterleri göz önünde bulundurarak limitler belirliyoruz. İhtiyaç sahipleri Destek Market’te tıpkı normal bir alışverişteki gibi ürünlerini seçiyor. Mesela 200 puan limit veriyoruz. Bu miktar ailedeki kişi sayısı ve kirada olup olmaması ve ihtiyaç durumuna göre değişebiliyor. 200 puan ile neredeyse bir iki aylık ihtiyaç karşılanıyor. Çünkü ürünleri normal market fiyatlarının çok altında fiyatlarla veriyoruz. n 200 puan limitini ne kadar sıklıkla veriyorsunuz? Bizim ana modelimiz ‘sana yardım ediyoruz ama gel seni iş sahibi yapalım’ diyoruz. Amacımız, işe sokup o yardımlara ihtiyacı olmamasını sağlamak. Ana model bu. Engelli ve çalışamayacak durumda olan vatandaşlarımız var. Onları hayatları boyunca destekleyeceğiz. Diğer tarafta da ‘durumum iyi değil, yakınlarımın yardımıyla gıda ihtiyacımı karşılıyorum, siz bana iş bulun’ diyenler de var. Bilgilerini alıyoruz yardımcı olmaya çalışıyoruz. En çok yağ, bakliyat salça ve çay alıyorlar n İnsanlar Destek Market’ten en çok hangi ürünleri alıyor? Klasik yemeği neyle yapıyorsanız en çok onları alıyorlar. Yağ, bakliyat, salça ve çay. Şu anda 30’un üzerinde firmadan bağış alıyoruz. Bunların sayısını artırmaya çalışıyoruz. Şu anda yedi ilde destek marketlerimiz var. Destek market sayısını artırdıkça daha fazla ürüne ihtiyacımız olacak. n Şu ana kadar ne kadar yardım yaptınız? Şu ana kadar 100 tonluk ürünü israftan kurtardık. n Ekonomi iyi durumda değil, krizle birlikte size başvuranların sayısında artış var mı? Artış var tabii. İşsizlik artıyor. Direkt bize gelip iş isteyen var. Biz temel ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı oluyoruz ama olayın ideali hep gıda vermek değil. Çok farklı hikâyelerle karşılaşıyoruz. Eşinin çalışmasını istemeyen çok erkeği eşinin ev ekonomisine katkı sunması için ikna ettik. Bazı kişiler aldıkları yardımlar kesilecek diye sigortalı işlerde çalışmak istemiyor. n Dernek olarak şu ana kadar kaç kişiye yardım ettiniz? 100 binlerce kişiye. Mesela Bağcılar bölgesinde toplam 100 bin ihtiyaç sahibi olduğu söyleniyor. Bunların yüzde 4045’i Suriyeli ve göçmen. Maltepe’de de 5 bin ihtiyaç sahibi var, bunların da 500 kadarı Suriyeli ve göçmen. MemurSen: Kamuda sözleşmeliliğe son MemurSen, kamuda sözleşmeli çalışanların kad ması yönünde Kamu İşveren Heyeti’ne çağrıda bulunula roya geçişlerine yönelik gö cak. rüş ve taleplerini, 22 ve 23 Şubat’ta gerçekleştireceği Sözler tutulsun şurayla gündeme getirecek. MemurSen Genel Başka Kamuda sözleş nı Ali Yalçın, kamuda meli statüsünde ça ki sözleşmeli perso lışan 210 bini aş nelin kadroya alınma kın kişinin kadro sı yönündeki ısrar ve ya geçirilmesiyle il çabalarının devam et gili girişimlerini artı tiğini söyledi. Yalçın, ran konfederasyon, “3600 ek göstergede ‘Kamuda Sözleş verilen sözler tutul meliliğe Son’ şurası Ali Yalçın sun, tüm kamu görev düzenleyecek. lilerini kapsayan, pay MemurSen’e bağlı 11 sen daşlarıyla birlikte, hukuk dev dikanın yer alacağı şurada, letinin gereğinin işaret ettiği sözleşmelilerin talepleri bir hak ve adalet temelli bir çalış kez daha gündeme getirile ma yapılsın” dedi. cek ve beklentilerin karşılan l Ekonomi Servisi Barış olmadan ekonomi gelişemez Bu yıl Davos’ta 49.’su düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) kapanışında konuşan Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Borge Brende, siyasi sorumlulara çağrıda bulunarak savaş ve çatışmaların sona erdirilmesini talep etti. Brende, barış olmadan ekonomik ve sosyal gelişmenin mümkün olamayacağını vurguladı. Brende, İsrailFilistin çatışması, Kuzey Kore’nin nükleer programından kaynaklanan gerilimler ve Suriye’deki iç savaşı küresel bazda en sorunlu çatışma alanları olarak öne çıkardı. Bu yıl foruma yaklaşık 60 devlet ve hükümet başkanının da bulunduğu, siyaset ve ekonomi dünyasından 3 binden fazla kişi katıldı. l Ekonomi Servisi ‘Cepte ilk alo’ çeyrek asırı geride bıraktı Türkiye’yi 1994’te cep tele internet kullanma şansına safonlarından ilk alo’yla ta hip olacak. nıştıran Turkcell, 25. yıldönü Turkcell, müşterilerine özel münü sene boyunca gerçek bir de 25. yıl filmi hediye et leştireceği özel kampanya, ti. Turkcell’in 25 yıl boyun sunacağı cazip cihaz teklifle ca çalışarak küresel ürün ve riyle kutlayacak. servislere imza atmasına dik Turkcell’in müşterilerine kat çekilen filmde, Turkcell’li 25. yıla özel ilk sürprizi ‘Sen lere ilham verecek gerçek Yap Diye’ kampanyası olacak. hikâyeler anlatılıyor. Kampanyada, Turkcell kullanıcıları 6 haf Bu yıl önemli ta boyunca toplam Turkcell Pazarlama Di 25GB internet kaza rektörü Ömer Barbaros nacak. Bugün başla Yiş, 2019’un hem Turkcell yacak kampanya için hem de kendilerine nın ilk haftasında gönül veren müşte fizy’de 25. şar rileri için çok önem kısını dinleyen li bir yıl olduğunu tüm Turkcell’li söyledi. l Ekonomi ler 3GB günlük Ömer Barbaros Yiş Servisi Bu kez farklı, ama daha iyi değil Goldman Sachs da 2018 yılında dün ya ekonomisinin belirgin bir biçimde momentum kaybettiğini düşünüyor. Financial Times’a göre de “Davos’ta karamsar bir hava” varmış.. Kaygılar boşuna değil: Dünya ekonomisi yine bir daralma dönemine giriyor ve bu daralma 2007 mali krizini izleyen “büyük resesyondan” oldukça farklı yaşanacak. IMF de zaten “dünya bu yeni daralma dönemine hazır değil” diyor. Bu kez lokomotif yok Geçen yılın son haftalarında borsalarda yaşanan sert dalgalanmalar, dikkatleri yeni bir resesyon olasılığı üzerinde yoğunlaştırdı. Avrupa, en önemlisi Almanya ekonomisi yavaşlıyor. Der Spiegel, Alman iş çevreleri için, “yeni bir resesyona hazırlanmaya başladılar” diyor. ABD ekonomisi de hız kesiyor. Duke Üniversitesi’nin bir araştırmasına göre, katılan ekonomistlerin yüzde 50’si 2019’da, yüzde 85’i de 2020’de bir resesyon bekliyormuş. Wall Street Journal’ın aktardığına göre Apple’ın Çin pazarında yaşadığı sıkıntılar bir yana, en büyük şirketler kârlılık beklentilerini düşürmeye başlamışlar. Fortune 500 listesindekiler kârlılık beklentilerini, eylülden bu yana yüzde 17’den yüzde 11’e çekmişler. Bir küresel resesyon olasılığı açısından, Çin ekonomisinin büyüme hızı kritik öneme sahip. Son veriler Çin’de ekonomik büyümenin 6.5 ile 1990’dan bu yana en düşük düzeye indiğini gösteriyor. Ancak Çin’de tüketici talebinin gerileme hızına ve Renmin Üniversitesi’nden Prof. Xiang Songzuo’nun ortalığı karıştıran açıklamasına bakılırsa, gerileme daha derin. Financial Times’ın Songzuo’dan aktardığına göre, “gizli bir hükümet araştırma grubunun bulguları gerçek büyüme hızının yüzde 1.67 dolayında olduğunu gösteriyormuş”. Songzuo’nun bu açıklaması, hükümet kaldırana kadar, YouTube’de 1.2 milyon kez izlenmiş. Mali krizi izleyen, “büyük resesyon” başladığında dünya ekonomisinde 5 büyükler, Çin ve yükselmekte olan piyasaların ekonomik tempoları arasında bir senkronizasyon yoktu. Çin’in ekonomik büyüme hızı, yükselen piyasalardaki canlılık, yatırım olanakları dünya ekonomisini peşinden sürüklemiş, bir depresyonu önlemişti. Bu kez 5 büyükler ve Çin arasında bir senkronizasyon oluşmuş gibi görünüyor. Yükselen piyasaların da dünya ekonomisini peşinden sürükleme kapasitesi yok; zaten birçoğu bu durgunluğa çok olumsuz koşullarda giriyor. Bir diğer farklılık da, merkez bankalarının bilançolarına, kamu borçlarına, New York Times’da Samuelson’un dikkat çektiği gibi, mali krize, “büyük resesyona” rağmen artmaya devam etmiş olan özel sektör ve hane halkı borçlarına ilişkin. Hem merkez bankalarının hem de özel sektörün manevra alan çok kısıtlı. Bir ekonomik daralma hızla yeni bir borç krizine yol açabilir. Gerçekten de IMF Başkan Yardımcısı David Lipton, American Economic Assocation’ın yıllık toplantısındaki konuşmasında, “bu kez, son krizde olduğumuzdan çok daha az hazırlıklıyız” diyordu (Financial Times, 06/01/2019). Siyasi iklim de farklı Davos risk raporunun vurguladığı gibi, “Küresel riskler yoğunlaşıyor, ancak bu riskleri göğüsleyebilecek bir kolektif irade ortada yok, onun yerine bölünmeler artıyor”. 2018 sonunda gördüğümüz gibi, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının sertleşmesi durumunda, mali piyasaların büyük sarsıntılar yaşama olasılığı yüksek. Sonra, Almanya’da Merkel sonrasına geçiş sürecinin, Avrupa’da AB’ye karşı popülist akımların Avrupa Parlamentosu seçimlerine eşgüdüm içinde hazırlanmalarının, Fransa’da dinmeyen protesto eylemlerinin, İtalyan hükümetinin ekonomik ve sosyal politikalarının getirdiği belirsizlikler de var. Venezüella’daki gelişmelerin gerek petrol piyasalarında gerekse de büyük güçler arası dengelerde yapacağı etkileri kestirmek zor. Bu kez siyasi koşullar, 2008 öncesine kıyasla krizi yönetmeyi zorlaştıracak yönde şekilleniyor. Mali kriz başladığında, Türkiye’de siyasal İslam iktidarını henüz pekiştirmemişti; dışardan bakanlar bir siyasi istikrar izlenimi ediniyorlardı. Türkiye, merkezden kaçan sermayeden bu izlenime dayanarak yararlandı; ekonomik büyümesini finanse edebildi. Bu kez, dışardan bakanların hem ekonomik hem de siyasi açından edindiği izlenim farklı. Dünya ekonomisi 2019’u yumuşak inişle bitirecek Alacak sigortası şirketi Euler Hermes, 2019’un ilk ‘Ekonomik Görünüm Raporu’na göre, sürdürülmesi mümkün olmayan ABD ve Avrupa mali politikaları, Amerika Merkez Bankası’nın iddialı tutumu gibi belirsizliklerle geçen 2018’in ardından 2019, tüm bu meseleler için çözüm yılı olacak. Ticari anlaşmazlıkların çözümünde “faydacılığın” ön plana çıkması ile 2019’da ticari ilişkilerde risklerin azaltılması bekleniyor. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear