23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DİZİ EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: İLKNUR FİLİZ 923 OCAK 2019 çarşamba İZMİR’İ GELECEĞE hakan dirik Kimilerine göre ‘gâvur’, birilerine göre ‘mahallenin en güzel kızı’... Ama gelişen olaylara karşı ‘duruşu’ gösteriyor ki, kesinlikle Cumhuriyetin, demokrasinin ve özgürlüklerin kalesi. Acaba 1 Nisan’da ‘kalenin komutanı’ kim olacak? Cahit Külebi’nin ‘Atatürk’e Ağıt’ında ‘Denizi kız, kızı deniz; Sokakları hem kız hem deniz’ kokan kenti İzmir’i kim geleceğe taşıyacak? KİM TAŞIR? 2 TUNÇ SOYER ABDÜL BATUR Yavaş şehrin hızlısı Yüzlerce yıl boyunca Akdeniz çanağında öncülük etmiş ve Akdeniz’in incisi olmuş İzmir’in yeniden bu kimliğini güçlendirmek istiyoruz. İzmir, hem Batı Anadolu hem de Akdeniz’de yeniden öncülük rolünü üstlenebilir. Dolaysıyla İzmir yeniden bir dünya kenti olabilir Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı serüveni yeni değil. 2014 seçimleri öncesinde de CHP’nin ciddi aday adayları arasında yer alıyordu. Hatta ilçesinden yeniden başkan adayı olmak için başvuru yapmamış, büyükşehir için haber beklemişti. CHP yönetimi “Kocaoğlu ile devam” kararı alınca yeniden Seferihisar için kolları sıvamıştı. Bu kez büyükşehir için “saha içinde” mücadele ediyor Soyer. Seferihisar’ı “yavaş şehir” yapmış olabilir, ancak İzmir için hayalleri daha büyük. “CHP yönetimi, büyükşehir için Tunç Soyer’i neden aday göstermeli” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “10 yıldır Seferihisar’da yaptıklarımız, yerel yönetimlerin nelere muktedir olabildiğini gösteriyor. Küçük bir ilçeden marka yaratmanın zorlukları ortadayken İzmir gibi olağanüstü potansiyelli çok daha iyisinin yapılması mümkün görülmüş olabilir. Türkiye değişecekse, İzmir gibi güçlü bir kent bu konuda lokomotif rolü oynayabilir. Partinin kurumsal kimliğine saygılı bir adayı tercih etmek isteyebilirler. Güçlü bir başarı hikâyesi ortaya koymak isteyebilirler.” İzmir’i yeniden bir dünya kenti konumuna taşımak istediğini vurgulayan Soyer, “Yüzlerce yıl boyunca Akdeniz çanağında öncülük etmiş ve Akdeniz’in incisi olmuş İzmir’in yeniden bu kimliğini güçlendirmek istiyoruz. İzmir, hem Batı Anadolu hem de Akdeniz’de yeniden öncülük rolünü üstlenebilir. Dolaysıyla İzmir yeniden bir dünya kenti olabilir.” Arka sıradakiler Özellikle “arka sıradakiler” diye tanımladığı kesimle bağları kuvvetlendireceğini ve onların kentlilik bilinci yükseltmek için çalışacağını belirten Soyer, bununla Türkiye’deki siyasi dengelerin bile değiştirilebileceğini vurguluyor: “İzmir’in arka sıradakilerine öncelik verilerek siyasi mülahazalarla ayrışmış kitlelerin büyük desteğiyle İzmirlilik aidiyeti ve bilinci güçlendirilebilir. Böylece Türkiye’deki siyasi dengeler zorlanabilir.” CHP’nin adayını açıklamada gecikmesinin sıkıntı yarattığını kabul ediyor Soyer, ancak bunun kampanya sürecini çok da olumsuz etkilemeyeceğini dile getiriyor. Hatta, olumlu yönleri de olabileceğini belirterek “Bir açıdan da İzmir adayının bu kadar titizlenilerek seçilmesi, sonrası için güven veriyor. Biz kurumsal kimliği önemsiyoruz. Genel Merkez kimi gösterirse göstersin sonuna kadar elimizden ne geliyorsa yapacağız.” Adayın adı açıklandığında, mevcut Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da partinin kurumsal kimliğine saygı göstereceğini ve elinden gelen desteği vereceğini belirtiyor Soyer. Söyleşiyi sonlandırırken “Martın sonu bahar” vurgusunu yapmaktan geri durmuyor. Dünya kenti İzmir Belediye başkanlığımdan önce, kentin altyapısı ve üst yapısıyla ilgili önemli kurumlarından biri olan İZBETON’da genel müdürlüğüm var. Burada kenti iyice tanıdık. Gültepesi’nden Selçuk’a, Bergama’ya kadar kentin her noktasında bir tanışıklığımız var. Altyapıyla ilgili yaptığımız çalışma var. Bunlara, tecrübemize güvenerek aday oldum. Kocaoğlu’nun adaylığını tazelemesi, başlarda karşı olduğu isimlere yönelik bir hamle ola ye başkanlığımdan önce, kentin altyapısı ve üstyapısıyla ilgili önemli kurumlarından biri olan İZBETON’da ge rak değerlendiriliyordu. Ancak aday nel müdürlüğüm var. Burada kenti iyi lığını açıkladıktan sonraki gelişme ce tanıdık. Gültepesi’nden Selçuk’a, ler, durumun pek de öyle olmadığını, Bergama’ya kadar kentin her noktasın Kocaoğlu’nun görev almak için aday da bir tanışıklığımız var. Altyapıyla il olduğunu gösteriyor. CHP üst yöneti gili yaptığımız çalışma var. Bunlara, minden ise Kocaoğlu’na yönelik diğer tecrübemize güvenerek aday oldum.” adaylarla “eşitlik” mesajları geliyor. Aziz Kocaoğlu’ndan bayrağı devral Aday adayları arasındaki geri ması durumunda onun projelerini da limin bu derece yüksek olması, ha ileriye taşıyacağını belirterek “Dün Kocaoğlu’nun hamlesiyle ortalığın iyi ya kenti olmaya namzet İzmir’i, Aziz ce toz duman olması, son süreçte da Başkan’ın bıraktığı noktadan daha iyi ha sessiz ve derinden ilerleyen adayla bir noktaya getirmek için bir çaba için rın şansını yükseltiyor. Adaylar arasın de olacağız. Sayın Başkan’ın İzmir mo daki polemiklere girmeyen, ima yollu deli, kırsal kalkınma modeliyle ilgi eleştirilerden kaçınan, hatta rakipleri li şu andaki bulunduğu noktadan daha gazetelerde haberlerinin çıkması için iyi bir noktaya getirmek, belediye baş enerji harcarken, gündemde olmaktan kanı olarak görevimiz olmalı” diye ko kaçınan Narlıdere Belediye Başkanı nuşuyor. Abdül Batur, bu kriterleri taşıyan aday profilini temsil ediyor. Yüzünü eskit Anadolu’ya ışık mekten çekinen sanatçılar gibi göz Batur, “Kültür, sanat, festivaller ken önünde olmak istemiyor. Narlıdere’de ti bir İzmir hayalimiz var. Devam eden ilk olarak DYP’den seçilen, ardından 3 çalışmaları daha iyi bir noktaya getir dönem de CHP rozetiyle başkanlık ya mek istiyoruz. Batı’ya açılan bir pen pan Batur’un görevlendirilme olasılı cere olan İzmir’in Anadolu’ya ışık tu ğını artıran gelişmeler, kamplara bölü tacak bir kent olması bizim en büyük nen aday adaylarının “Ben olmazsam idealimiz. Bu işleri yapacağıma inan o olabilir” yaklaşımlarını üzerinde top dığımız için aday oldum. Belediyeci laması. lik tecrübelerime güveniyorum. Her Abdül Batur, aday adaylığı dönemini kesimle, özellikle kentin içindeki sivil “kırıp dökmeden” yürütmeye çalıştığı toplum örgütlerimizle, esnafımızla, sa nın altını çiziyor. nayicimizle her zaman iç içe olan bir “Süreç içinde kimseyi kırmadan, kişiyim. O kesimler de beni cesaretlen dökmeden çalışma yürütüyoruz. Aday dirdi. İl örgütümüzle, ilçe başkanları adayı arkadaşlarımızın hepsi, CHP’nin mızla geçmişten bu yan iç içeyim. CHP önemli kimlikleri. Onlara da saygı du örgütü bizim için çok önemli kurum. yuyorum. Ben atanırsam görevimize Onların da desteğini alarak bu çalışma devam ederiz, atanmazsam da partimiz nın içine girdim” diye konuşuyor. için çalışırız” diyor. Adayın açıklanmasının geciktiği En güvendiği özelliği tecrübesi. 4 dö eleştirilerini ise şöyle yanıtlıyor Batur: nemlik belediye başkanlığını referans “Bu dönem bir ittifakla seçime giriyo olarak sunuyor: “Narlıdere Belediye ruz. İYİ Parti’yle olan çalışmaların ne Başkanı olarak 4 dönem ilçeme güzel ticesi ve programlar İzmir’i biraz öte hizmetler yaptığıma inanıyorum. Mi ledi. Ama geçen sefer 10 Şubat’ta açık mar vizyonuyla kentimize baktık ve il lanmıştı adaylar. Çok fazla geç kaldı çemizi bugün İzmir’in cazibe merkez ğımızı düşünmüyorum. İzmir halkı o lerinden biri haline getirdik. Beledi arayı kapatır!” YARIN: ALAATTİN YÜKSEL, TUNCAY ÖZKAN TrumPutin! ABD Başkanı Trump’la Rusya Devlet Başkanı Putin’in Suriye’ye ilişkin çatışma ile çakışma arasında gidip gelen diyaloğu, bizde İkinci Dünya Savaşı sürecinde yaşanmış bir durumu anımsattı. Hitler’le Stalin, Almanya parlamento binasının üst katında Polonya’yı paylaşma antlaşması imzalarken, alt katta da Hitler’in temsilcileriyle Polonya aynı masadaydı. Antlaşmanın konusu şuydu: Almanya’nın Polonya’ya saldırmama ve toprak bütünlüğünü koruma sözü! İkinci Dünya Savaşı sırasında Hitler, en vahşi toplama kampını Polonya topraklarındaki Auschwitz’de kurmuştu. HHH 2011 yılında birkaç aylığına Suriye’ye giren ABD, sekiz yıl sonra bu girişi nasıl şekillendireceğini tartışıyor.  Aynı süreçte Rusya da Suriye’ye girdi. Nasıl girdi? Suriye Devlet Başkanı Esad’ın davetiyle.  ABD, Ortadoğu’daki hâkimiyetinden gelen gücünü kullanıyor... Rusya da Esad ailesi üzerindeki hâkimiyetinden gelen gücünü kullanılıyor. Bu iki güç, dünyaya hâkim olma savaşında bir ülkede kafa kafaya geldi mi; o ülkenin bölünme olasılığı yüksektir. Kore, Yemen, Vietnam izleri bugün de süren örneklerdir. Trump’la Putin arasındaki bu paylaşım çekişmesinin ortasında Türkiye ne yapıyor? Görünen o ki; denge kurmaya çalışıyor. Son anda bir değişiklik olmazsa Erdoğan bugün Moskova’ya gidecek, Putin’le görüşecek. Erdoğan, önceki gün de Trump’la telefon görüşmesi yapmıştı.  Girişte bir örneğini verdiğimiz tarihte yaşanmış olayların ışığında vurgulayalım; Trump, “Bizim başkentimiz Washington’dur” dediğinde, Putin, “Bizimki de Moskova” dediğinde, durup düşünmek gerekir. Acaba doğru mu? Zira, küresel aktörler, kendi aralarındaki paylaşım konusunda bölgesel aktörlere genellikle samimi davranmazlar. Yalta’dan Malta’ya hep böyle olmuştur... HHH Rusya ile ABD arasındaki Suriye alışverişinde Türkiye’nin durumu ne? Suriye ile en uzun sınırı olan ülke biziz. O nedenle Suriye’nin güvenliği bizi de doğrudan ilgilendiriyor. Oysa biz önce 900 kilometrelik sınırın üçte ikisine 2 milyar liradan fazla para harcayıp duvar ördük.  Bu duvarın genişliği 2 metre... Şimdi 35 kilometre genişliğinde bir duvar daha örmeye hazırlanıyoruz. Kimse kusura bakmasın ABD destekli tampon bölgenin başka bir anlamı yoktur. ABD’nin tampon önerisine Rusya’nın sıcak bakması manidar değil mi? Kendisini, muhalefeti paylama iktidardan pay alma noktasında konumlandıran Bahçeli’nin bu yöndeki kuşkularına Erdoğan yanıt verdi: “Yeni bataklığa izin vermeyiz!” Tampon bölge ataklıkla bataklık arasında gidip geliyor. Belli ki kafalar karışık.  Yapmayın... Yurtta barış, dünyada barış ilkesinden sapmayın... Küresel güçlerin oyuncağı olmayın... Emperyalizm, araç değiştirir, amaç değiştirmez, unutmayın! VEFAT Niyazi Baykal ve İsmet Baykal’ın kızları, Perihan Baykal, Fikret Baykal ve Besim Baykal’ın kardeşleri, çok sevdiğimiz halamız Nermin Baykal vefat etmiştir. Cenazesi 23 Ocak 2019 (bugün) tarihinde ikindi namazıyla birlikte Karacaahmet Şakirin Camii’nden kaldırılacaktır. Yeğenleri: Rukset Attar, Erkut Attar, Mustafa Asım Ünlü, Doruk Ünlü, Aytekin Ünlü ve Fadime Ünlü VEFAT Eski çalışma arkadaşımız VURAL AHI’yı kaybettik. Ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Cenazesi 23 Ocak 2019’da (bugün) ikindi namazının ardından Ataköy 5. Kısım Camii’den kaldırılacaktır. çalışanları C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear