23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 15 OCAK 2019 SALI HABEREDİTÖR: BURAK YURTTAŞ / ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ECE KURTULUŞ Trump’tan yeni tehditABD Başkanı, ‘Kürtlere saldırırlarsa Türkiye’yi ekonomik olarak mahvedeceğiz’ dedi Oyun kurmak mı oyuncu olmak mı... Trump artık pek de şaşırtmayan Trumplığını yaptı, Ankara’ya eko nomik tehdit, yaptırım söylemini çekmeceden çıkardı. Rahip Brun son krizinde de kullandığı benzer taktik, bu kez Suri ye üzerinden, YPG odaklı. ABD yönetimi için de, sivilden aske mine esen ri kanada görüş ayrılıkları ayyuka çıkan Suriye’den çekilme konusu, Trump’ın başağrılarından. Seçim kampanyası döneminden bu yana “Ne işimiz var buralarda” söy lemindeki Trump, koltukta oturdu ğu yaklaşık iki yılın ardından artık sahanın ve etrafını çevrelettiği Neo con, şahin tabanın buna koşulsuz olanak tanımayacağının farkında. Geçen yılın sonunda “Ortadoğu’nun jandarması değiliz” diyerek ilan et tiği çekilme, günler içinde İran, IŞİD’le mücadele vurgulu “ucu açık, şartlı çıkışa” evrildi. YPG’yle uzun süreli işbirliğine atıfla kendi yöne timi içinde de dahil “onları satıyor” çıkışlarını ise “onlar da İran’a pet rol satıyor” şeklinde savuşturmaya girişti. Gelinen nokta ise Suriye’de 24 bin kişilik askeri güç bulundur duğu sanılan ABD, çıkışın şu an ki rotasını Suriye’den komşu Irak’a, özellikle IKBY’deki üslere ek konuş lanmaya çevirdi. Üstüne Trump’tan Suriye’de YPG’yi de dışlamayacak, bir yandan da Ankara’ya “zar ata cak” şekilde “güvenli bölge” kurul ması açıklaması geldi. Trump’ın Ulusal Güvenlik Da nışmanı Bolton’ın Ankara’nın te rör örgütü gördüğü YPG’ye yönelik TSK’nin olası operasyonlarına karşıt tutumu geçen hafta tansiyonu yük seltmişti. Koyu İsrail müttefikliği nin yanı sıra İran’a karşı sertlik yan lısı Bolton’la, Dışişleri Bakanı Pom peo bu aralar Trump’ın gözdeleri. Trump’ın NATO müttefiki Türkiye’ye “ekonomik savaş” tehdidi Bolton’ın masasına ağır bir Ankara dosyası koyduğunu gösteriyor. Seçim öncesi... Diğer yandan Trump’ın tehdidinin, Pompeo’nun Ortadoğu turu kapsamında Veliaht Prens Selman’la da görüşmesi dahil Riyad temaslarıyla aynı dönemde olması da dikkat çekici. Washington, Kaşıkçı cinayetine karşın gerek savunma sanayiinde dev pasta gördüğü, gerekse İran karşıtlığında güçlü Sünni eksen yaratma siyasetinde Riyad’ın vazgeçilmez olduğu mesajını yineliyor. Trump, Ankara’nın Rusya ve İran’la ılımlı ilişkilerini hedef alıyor olabilir. Brunson krizini ABD’de ara kongre seçimleri öncesinde kullanan Trump’ın bu son hamlesinin Türkiye’de yerel seçim atmosferinde geldiğini de not etmekte fayda var. Türkiye’deki siyasi iklimde kim/kimler bundan yararlanır, ayrı bir tartışma... İdlib gerilimi Peki, Suriye sahasında Trump Twitter’dan döktürürken neler mi oluyor... Cihatçıların kalesi haline gelen Türkiye sınırındaki İdlib ateşi harlanıyor. Rusya ile İdlib’de silahsızlandırılmış bölge mutabakatının yaşama geçememesi, Nusra bağlantılı HTŞ’nin sahada hâkimiyeti,s Ankara’nın verilen sözler çerçevesinde Moskova’ya karşı kartlarını zayıflatıyor. İdlib, askeri konuşlanması bulunan Türkiye için bataklık riski taşıyor. Türkiye, YPG’ye işaretle Münbiç ve Fırat’ın doğusunu olası operasyon adresi gösterirken Münbiç’te YPG mevzilerini Suriye ordusuna devretme pazarlıkları sürdürüyor. Bir yandan da Rus güçleri yeniden Münbiç’te devriyelere başladığını ilan ediyor. Washington’ın ise ŞamYPG ittifakından ne kadar memnun olacağı ayrı bir soru. Haliyle Şam, Rusya gibi İran’la da yakın müttefik. Washington ile Moskova, “Suriyeli Kürtler” terminolojisiyle YPG hattına açık ya da dolaylı kalkan olurken Ankara, YPG terör örgütü söylemine uluslararası arenada destek bulmakta zorlanıyor. Trump bir tweet’le ortalığı toz duman ediyor... Kim bilir belki yine bildik “önce kriz, sonra hey dostuma dön” manevrasında. Ankara, bir kez daha Suriye’de farklı bölgelerde, farklı aktörlerle denge sağlama çabasında. Şam’ı dışlayan, Suriyeli Kürtlerle “YPG”siz ittifak sağlanması yönünde yol haritası bulunamayan siyaset, Türkiye’yi Trump’ın atacağı tehdit tweetlerinin de, Putin’in dolaylı uyarılarının da “yumuşak karnı” yapma riskinin sürmesine yol açıyor. AnkaraWashington hattında Suriye’de YPG üzerinden süren gerilimde son perde ABD Başkanı Donald Trump’ın “Kürtlere saldırırlarsa Türkiye’yi ekonomik olarak mahvedeceğiz” tehdidi oldu. Trump’ın kriz yaratan tweeetinde Ankara’nın geçmişte dile getirdiği Suriye’de “güvenli bölge” oluşturulmasına yeşil ışık yakması da dikkat çekti. Trump’a Ankara’dan sert tepkiler yükselirken akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Trump’ın telefonda görüştükleri, “Suriye’nin kuzeyinde terörden arındırılmış güvenli bölge oluşturulması fikrini ele aldıkları” açıklaması geldi. Ardından, Beyaz Saray’dan bir kez daha ABD’nin YPG’ye yönelik desteğine vurgu yapması eklendi. Trump yönetiminin Suriye’den çıkış hamlesinin yankıları devam ederken TSK’nin Münbiç ve Fırat’ın doğusuna yönelik Trump YPG’yi hedef alan olası operasyonuna ABD’den karşıtlık, Trump’tan tehdit içeren tweetle gündeme oturdu. Önceki gece Trump Twitter’dan “Suriye’den geri çekilmemize başlarken, IŞİD’in kalıntılarını sert biçimde birçok açıdan vuruyoruz. Yeniden toparlanmaları durumunda da yakındaki üsten yeniden saldıracağız” ifadesini kullandı. ‘Güvenli bölge’ çıkışı Trump, Türkiye’nin terör örgütü gördüğü YPG’ye yönelik olası operasyonuna atıf Erdoğan la “Kürtleri vurmaları durumunda da Türkiye’yi ekonomik açıdan mahvedeceğiz” dedi. Ancak bunun yanı sıra Trump’ın Suriye’de “20 millik (yaklaşık 32 km.) bir alanı kapsayacak güvenli bölge kurulacağı” yönündeki cümlesi de dikkat çekti. Trump diğer yandan da “Kürtlerin de Türkiye’yi provoke etmelerini istemiyoruz. ABD’nin Suriye’de IŞİD’i ortadan kaldırma politikasından en büyük faydayı sağlayanlar Rusya, İran ve Suriye olağan düşmanlar” dedi. Çavuşoğlu: Korkmuyoruz Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Başkanı Donald Trump’a “Biz hiçbir tehditten korkmayacağımızı ve hiçbir tehdide pabuç bırakmayacağımızı defalarca söyledik” yanıtını verdi. Çavuşoğlu, “Bir tarafta ekonomik zorluklar diğer tarafta terör tehdidi. ‘İkisinden birini seç’ derlerse bize, bu millet ‘boyun eğmem’ der ve tehdidi yok etmek için biz ne gerekiyorsa yaparız” diye konuştu. Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge fikrinin Erdoğan tarafından ortaya atıldığını anımsatan Çavuşoğlu, “Obama gerçekçi bulmuyordu. ‘Havadan burayı korumak mümkün olmaz’ gibi bahanelerle desteklemediler. Biz karşı değiliz” dedi. Trump’ın son tweetinin iç politika mesajı olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Ama stratejik ortaklar, sosyal medya üzerinden görüşmez” değerlendirmesini yaptı. İdlib’de El Kaide bağ lantılı terör örgütü HTŞ’nin ‘ılımlı’ olarak adlandırılan silahlı muhaliflerin kontrol ettiği bölgeleri ele geçirmesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, isimlerini anmadan Rusya ve İran’ı suçladı. Çavuşoğlu, “İdlib terör yuvası olduysa, sorumlusu rejimdir” ve onu destekleyen ülkeler” dedi. Çavuşoğlu, HTŞ’nin İdlib’in yüzde 50’sini ele geçirdiği haberlerinin doğru olmadığını söyledi. l ANKARA/ Cumhuriyet Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Suudi Arabistan’da Trump’ın çıkışı sorulunca “Birçok yerde ekonomik yaptırımlar uyguladık. Sanırım bu tarz şeylerden söz ediyor” dedi. “Yönetim Türkiye’nin Kürtlerin peşine düşmemesi gerektiği konusunda tutarlı bir tutum gösterdi” ifadesini kullanan Pompeo, Trump’ın söyleminin ABD’nin ortaklarına olan taahhüdünü vurguladığını savundu. “Bütün taraflar için güvenli bir sınır istiyoruz” diyen Pompeo, Washington’ın “güvenli bölge” konusunda taraflarla görüştüğünü kaydetti. ‘Kürtlerle hiçbir sorunumuz yok’ Karşılıklı sert söylemlerin ardından akşam Erdoğan ve Trump telefonla görüştü. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada “Cumhurbaşkanımız, Türkiye’nin Kürtlerle hiçbir sorunu olmadığını, ülkemizin amacının terör örgütleri DEAŞ, PKK ve PKK’nın Suriye uzantıları ile mücadele etmek olduğunu vurguladı” denildi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise “Başkan, Türkiye’nin Suriye’nin kuzey doğusundaki güvenlik kaygıları konusunda birlikte çalışma arzusunu belirtti, aynı zamanda Türkiye’nin (Suriye’deki) Kürtlere ve IŞİD’in yenilmesinde birlikte çalıştığımız diğer SDG güçlerine Türkiye’nin kötü davranmamasının, ABD için önemine işaret etti” denildi. l Dış Haberler Çavuşoğlu’ndan Lüksemburg’lu mevkidaşına sert tepki Asselborn Çavuşoğlu ‘PKK ve YPG’lileri çok seviyorsan ülkene götür’ Ankara ile Washington arasında ABD Başkanı Donald Trump’ın açıklamaları nedeniyle dün yaşanan gerilim Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ile Ankara’yı ziyaret eden Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn’la yaptığı ortak basın toplantısına yansıdı. Asselborn’un 15 Temmuz darbe girişimi sonrası gazeteci, akademisyen, insan hakları savunucuları ve sivil toplum temsilcilerinin tutuklanmasını eleştirmesi ve Türkiye’nin Suriye’ye operasyon düzenlemesinden endişe duyduklarını söylemesi üzerine Çavuşoğlu, konuk bakanı sert sözlerle eleştirdi. Çavuşoğlu, “15 Temmuz sonrası Türkiye’nin aldığı tedbirler milleti ve demokrasiyi koru ma amaçlıdır. Biz demokrasiyi savunan herkesten destek bekliyoruz ama AB, o dönem Türkiye’ye yeterince destek vermedi. PKK/ YPG’nin ve FETÖ’nün Avrupa’da kirli kara propagandası yüzünden halen yanlış bilgiler içinde farklı yorumlar geliyor” dedi. “Suriye’de tek taraflı müdahaleye karşıyız diyorsunuz, o zaman gelin terörle birlikte mücadele edelim” diyen Çavuşoğlu, “Eğer bu kadar çok seviyorsanız bu YPG’lileri, PKK’lıları, zaten ülkenizde çok var, onları da alır ülkenize götürürsünüz” diye konuştu. Asselborn, Çavuşoğlu ile görüşmesinden sonra CHP Genel Merkezi’nde Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi. l ANKARA/ Cumhuriyet Cumhurbaşkanlığı: ‘Türkiye Kürtlerin hamisidir’ ABD Başkanı Trump’ın, “Kürtlere saldırırlarsa Türkiye’yi ekonomik olarak mahvedeceğiz” sözlerine Ankara’dan sert tepki geldi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, twitter hesabından yayımladığı mesajında, Trump’a, “Kürtleri ABD’nin terör listesindeki PKK ve onun Suriye kolu PYD/YPG ile eş tutmak ölümcül bir hata. Türkiye teröristlerle mücadele ediyor Kürtlerle değil. Kürtleri ve diğer Suriyelileri terör tehdidine karşı koruyacağız” sözleri ile seslendi. Kalın, “Sayın Donald Trump, teröristler ortağınız ve müttefikiniz olamaz. Türkiye ABD’den stratejik ortaklık yükümlülüklerini yerine getirmesini ve bunun terör propagandası ile gölgelenmemesini bekliyor” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Twitter’dan “Terör terördür ve kaynağında kurutulmalıdır. Türkiye Suriye’de tam da bunu yapmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devleti Kürtlerin düşmanı değil, hamisidir. Türkiye’nin Kürtlerle hiçbir sorunu yoktur. Bizim meselemiz PKK terör örgütüyle ve onun Suriye’deki uzantılarıyladır” diye yazdı. l ANKARA/ Cumhuriyet ‘Güvenli bölge’ uyarısıEmekli Büyükelçi Korutürk: Türkiye’nin çıkarına olup olmadığı iyi değerlendirilmeli HÜSEYİN HAYATSEVER ABD Başkanı Donald Trump Suriye’den çekilme kararı almasının ardından TürkAmerikan ilişkilerinde yaşanan dalgalanmayı Cumhuriyet’e değerlendiren emekli büyükelçi Osman Korutürk, Suriye’nin kuzeyinde oluşturulacak güvenli bölgenin, Türkiye’nin çıkarına olup olmadığının iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Korutürk, “Güvenli bölgenin yapılabilirliği ve sürdürülebilirliğinin askeri olarak iyi değerlendirilmesi lazım. Bana çok sürdürülebilir gelmiyor. Bu bölgenin koruması kim tarafından üstlenile cek, ABD’nin buradaki rolü ne olacak, bizim pozisyonumuz ne olacak, bunların hepsinin önce kendi içimizde, sonra karşı tarafla oturulup konuşulması lazım” dedi. Trump’ın “Kürtleri vurursa Türkiye’yi Korutürk ekonomik olarak mahvederiz” sözlerini de değerlendiren Korutürk, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem de ABD Başkanı Trump’ın dış politikayı iç siyaset amaçlı kullandığına dikkat çekerek “İki ülkede de dış politika, iç politikaya ve seçimlere odaklı gidiyor. Öyle olduğu için de her şey açıktan konuşuluyor, açıktan konuşulduğunda da tırmanma oluyor. O tırmanma da hem iki ülke arasındaki ilişkileri rahatsız ediyor, hem de kamuoylarını birbirlerine karşı daha duyarlı hale getiriyor” diye konuştu. İran faktörü Korutürk, Türkiye’nin ABD ile kamuoyu önünde mesajlar yerine diplomasi kanallarını kullanarak çekilme sürecini ko nuşması gerektiğini belirterek “ABD esas itibariyle Suriye’nin doğusunu İran’a karşı lojistik güç bölgesi olarak öngörüyor. O yüzden oradan çekilirken arkasını nasıl doldurur, tamamen çekilir mi, çekildiği takdirde sahadaki müttefiki olarak tanımladığı ve PKK ile iltisaklı PYD’yi orada nasıl tutmayı düşünür, bunların hepsi Türkiye açısından sıkıntı yaratan, düşünülmesi gereken konular. O yüzden bunların hepsi ABD ile daha sakin bir ortamda, iç politikaya odaklı değil de asıl işin kendisine odaklı olarak oturulup konuşulması lazım” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA Sahte seçmenler; nüfus müdürlüklerinde ‘gizli el’ mi var? “Beylerbeyi top sahasında ikamet eden yüzlerce hanelik bir seçmen kitlesi saptandı”.. Zaytung haberi gibi. Olmayan beşinci katlara kayıtlı, oy kullanacak seçmenlerden tutun, ilçe nüfus sayısını birkaç bin geçen seçmen olaylarına kadar, ülke çapında yaygın bir sahtekârlık söz konusu. Ucu ülkenin hemen her yerinde görünüyorsa “fazla seçmen” olayı, bu buzdağının görünen yüzü olabilir. Yüz binlerce seçmeni barındıran bir olayla karşı karşıyayız demektir. Dün sabah muhtarlığa uğradık. YSK’nin asılı seçmen kütüklerinde isimlerimizi aradık ve bulduk, ama kütüklerde apartmanımızda kaç kişinin yazılı olduğunu göremiyorsunuz. Bu şüphesiz geçen seçimlerde uygulanan ve sahtekârlığa açık bir karardı, çünkü şeffaflığı engelleyip kontrol olanağını yok ediyordu.. Durum hâlâ öyle.. Ama muhtarlığımızın bilgisayarında yeni bir yazılımda, sokakta apartmanda kimlerin kaydedilmiş olduğunu görüyorsunuz. Bizde isimler tamam. Kolay kontrol edilebilecek yerlerin dışında kalan kim kime dum duma çok geniş memleket sathında istedikleri gibi at oynatılabilirler. Muhtarlar devre dışı Muhtarlığa sorduk, Yüksek Seçim Kurulu’nun askıya çıkan kütüklerinin muhtarlıklarla ilgisi sıfır. Bu kütükler nüfus müdürlüklerinin kayıt sistemleri esas alınarak gerçekleştiriliyor. Çünkü hemen hemen 10 yıldır, nerede kayıt olduğunuzun resmi yeri nüfus müdürlükleri. Siz “ben şuraya taşındım, artık burada oturuyorum” diye başvuruyorsunuz, sizden ya bir elektrik su faturası istiyorlar ya da apartmanda oturanlardan birinin onayını: Evet burada oturuyor. Böylece seçim mahalliniz ve nerede oy kullanacağınız da belli oluyor. “Fazla seçmen yükleme”nin adresi nüfus müdürlükleri. Nüfus müdürlükleri İçişleri Bakanlığı’na bağlı. Yani merkezi olarak yönetiliyor. İktidarın gizli eli mi var? Şimdi sormalı: Nüfus müdürlüklerinde bir “gizli el” mi bu yüklemeleri yapıyor? Bu “gizli el”e bu fazla seçmen listeleri mi gidiyor, “bu isimleri çeşitli yerlere iyi bir şekilde dağıt” talimatıyla? İşaretler böyle gösteriyor. Doğrusu bu sahte seçmen kaydı olayını Yüksek Seçim Kurulu’nda aramaktan çok, sanırım nüfus müdürlüklerinde aramak daha doğru gibi... Bu sahtelik ne kadar yaygın, bilmiyoruz. Seçimin kaderini ilçelerde, kentlerde değiştirecek, iktidar merkezli geniş bir uygulama söz konusu mu? Eğer böyleyse seçim yapılmasının anlamı yok. Bunu anlamak için “evet mutlaka böyledir” gibi ön kabullerden yola çıkmak yerine, ülke kent çapında temsil edilebilecek sonuçlara ulaşılmasını sağlayacak bir “bilgi havuzu” gerekli ve konunun uzmanı araştırmacıların da bunu çeşitli yöntemlerle değerlendirmesi şart. Yoksa tef çalıp oynar dururuz ve gerçek durumu bilemeyiz.  HHH Binali Yıldırım, hukuksuzluğun adı Binali Bey “seçimler siyasi faaliyet değildir” açıklamasıyla, anayasanın “Meclis Başkanı vb. siyasi faaliyette bulunamazlar” kesin emrinin kendisi için geçerli olamayacağı gibi, ancak İsmail Dümbüllü’nün kavuğuna anlatılacak (Ferhan Şensoy’a geçmişti, şimdi de Rasim Öztekin’in kafasında..) bir gerekçe sundu. Bu gibi uyduruk sığınmalar yapacağına Meclis Başkanlığı’ndan istifa yolunu seçmeyen bir kimse, Başkan seçilirse, hukuka yasaya uymam demektedir. Biliyorsunuz, Binali Bey daha önce de “diğerleri de istifa etsin ben de ederim” biçiminde çuvala sığmayacak bir açıklama daha yapmıştı. Bırakın diğerlerini miğerlerini, örnek olun ve istifa edin. Yoksa anayasa dışı durumunuz ömür billah yakanızı bırakmayacaktır. Muhalefetin de bu konuyu, kime şikâyet edeceğiz gibi, uyduruktan bahanelerle geçiştirmesi de başka bir mizah konusu... İstifa eden bakan Kardak’a çelenk attı Yunanistan Savunma Bakanı ve hü kümetin ortağı Bağımsız Yu nanlar Partisi (ANEL) Başkanı Panos Kamme Kammenos nos, istifa et tiğini ve koa lisyon hükümetinden ayrılacaklarını açık ladıktan sonra askeri bir helikoptere bi nerek Kardak adalarına uçtu. Adalara ha vadan çelenk atan Kammenos, görüntü leri sosyal medya hesabından yayımladı. Kammenos açıklamasında, “Yolculuğu muz başladığından bu yana son sahne” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear