22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 26 Mayıs 2018 2 Göçmen işçiler Sultangazi’yi İngiliz sporuyla tanıştırdı Vedat ARIK haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: SERPİL ÜNAY Atölyelerden kriketeAfganistanlı ve Pakistanlı mültecilerin mesken edindiği boş arazi, hafta sonu kriket karşılaşmasına ev sahipliği yapıyor. Kıyasıya mücadele profesyonel ligi aratmıyor. Kriket tutkunları “Sizin için futbol neyse bizim için kriket de o” diyor. Kriket maçlarına meraklı izleyiciler de oyuncuları kadar heyecanlı. Sahadaki genç oyuncuların tümü tekstil işçilerinden oluşuyor. VEDAT ARIK İstanbul Sultangazi’deki tuz depolarının yanında boş bir arazi her hafta sonu Türkiye’de çok bilinmeyen İngiliz sporu kriket karşılaşmalarına ev sahipliği yapıyor. Pakistanlı ve Afganistanlı göçmen işçiler Sultangazi’deki boş araziyi, orijinali pahalı olduğu için tenis topunu elektrik bantlarıyla kaplayarak yaptıkları kriket topu ve ülkelerinin rengine boyadıkları sopaları ile çevredekilerin meraklı bakışları arasında kriket sahasına çeviriyor. Taksim’den 36T numaralı TaksimCebeci Mahallesi otobüsüyle 1.5 saat süren yolculuğun ardından Sultangazi Tuz Deposu durağında iniyorum. Yolun sağındaki tuz tepelerinin yanında kriket oynayan Pakistanlı gençlerin yanına yaklaşıyorum. 24 yaşındaki Asif beni karşılıyor. Soyadını söylemek istemiyor. Sultangazi’de tekstil işçisi olarak çalışıyor. Pazar günü arkadaşlarıyla birlikte buraya gelip kriket oynuyor. Kriket onun için bir tutku, çocukluğundan beri kriket oynadığını anlatıyor. “Şimdi sadece pazar günleri oynayabiliyorum” diyor. Takımını seçip sahadaki yerini almadan önce bana kriket kurallarını anlatıyor. Anlayıp anlamadığımı soruyor, “İzleyince anlarım” diyorum. Gülüyor, elindeki poşetten elektrik bandını ve tenis toplarını çıkarıyor. Onunla ne yapacağını soruyorum. “Kriket topunu Türkiye’de bulmak zor ve pahalı, o yüzden tenis topunu elektrik bandıyla kaplayıp onunla oynuyoruz. Sopaları da Pakistan’dan gelenler getiriyor” diyor. Takımlar sahadaki yerlerini alıp maça başlıyorlar. Kenarda heyecanla maçı izleyen gençlerle sohbete başlıyoruz. Sayı olduğunda coşkuyla sahaya fırlıyorlar. Tekstilde çalışıyorlar 25 yaşındaki Cihangir hangi durumlarda sayı olur onu anlatıyor. Her vuruş sayı olmuyormuş. Özenle anlatıyor ama bana hep aynı gibi geliyor. Cihangir de sahadaki tüm gençler gibi tekstil işçisi. Buradaki herkesin birbirleriyle akraba olduklarını söylüyor. 3035 kişi Sultangazi’de 4 ayrı evde yaşıyorlar. Aylık 15002000 liraya Esentepe Mahallesi’ndeki tekstil atölyelerinde çalışıyorlar. Afganistan renkleri Pakistanlı işçilerin maçı devam ederken sayıca daha az olan başka bir grup yan tarafta maç yapmaya başlıyor. Onlara yaklaşıyorum. 23 yaşındaki Mir Ahmet grupta Türkçe bilen tek kişi, Afganistanlı olduk NASIL OYNANIR? Kriket sopaları ülkelerinin bayrak renkleriyle süslü. Fotoğrafları göndermek için telefon numaralarını aldıktan sonra tekrar 36T’ye binip eve doğru yola koyulurken Google’a kriket nasıl oynanır yazıyorum: “19. yüzyılda İngiltere’nin Güneydoğu bölgesinde icat edilen kriket, 11’er kişilik iki takım arasında, sopa ve top yardımıyla, merkezinde 20 metre (22 yard) uzunluğunda dikdörtgen bir saha bulunan ovalimsi bir alanda oynanan ta kım sporu. Dikdörtgen sahanın bir ucunda yer alan atıcı durumundaki takımın oyuncusu topu, vurucu konumundaki takım oyuncusunun bulunduğu diğer uca doğru fırlatarak vurucunun arkasında bulunan kale benzeri düzeneğe (wicket) değdirmeye, vurucu ise gelen bu topun wicketa değmesini engellemek için elindeki sopa yardımıyla topa vurmaya çalışır.” Karşılaşmalar, tuz tepelerinin arasında yapılıyor... larını söylüyor. Türkiye’ye 2 yıl önce gelmiş. O da tekstil işçisi. Kriket sopasını Afganistan bayrağının renkleriyle boyamış. Kriket oynadıklarında mahallelinin merak edip kendilerini izlediklerini “Bu oyunun adı ne, nasıl oynanıyor” diye sorduklarını söylüyor. Mahalleden kimsenin onlarla birlikte kriket oynayıp oynamadığını sorduğumda gülerek, “Futbol gibi değil o yüzden pek yok” diyor. Kriketin Afganistan, Pakistan, Bangladeş ve Hindistan’da popüler bir spor olduğunu söy leyip ekliyor “Sizin için futbol neyse bizim için kriket de o...” Kaç kaç bitti? Güneş iyiden iyiye kavurmaya başladığında oyun da gittikçe ısınıyor. Ortam gerilince takım liderleri devreye girip sorunu çözüyor. Saat 16.00 gibi maçlar sona eriyor Asif’e kimin kazandığını soruyorum, “Karşı takım” diyor. Kaç kaç bittiğini sorduğumda “Hiç anlamadın değil mi” diyor. l İSTANBUL C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear