26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EDİTÖR: ALPER İZBUL / TAMER KAYAŞ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Seçim baskısı’yla kazanma stratejisi Erdoğan’ın ‘Meclis’te çoğunluğu kazanamazsak A, B, C planlarımız var’ sözünün arkasında 24 Haziran’ı kazanmaya dönük strateji yatıyor Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, 24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı’nı ka zanıp partisinin Meclis’te çoğunluğu kaybetmesi durumunda “A, B, C plan larımız var” demesi ve 7 Haziran’da sistemi tıkamak isteyenlere karşı 1 Ka sım seçimlerine gidildiğini anımsatma sı, “Anayasa değişikliğiy le getirilen fesih yetkisi ni kullanıp yeniden seçi me gidilebileceği” mesa jı olarak yorumlandı. An cak bu yetkiyi kullanma EMİNE KAPLAN sının 5 yıllık ilk dönemden vazgeçmesi anlamı na geleceği için zor oldu ğu, Erdoğan’ın “yeniden seçim” mesa jı vererek seçmen üzerinde şimdiden baskı kurup önlem alma stratejisi izle diği kaydediliyor. Erdoğan’ın Bloomberg HT’ye yaptı ğı açıklamalar, bir süredir siyasi kulis lerde “Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçi mini kazanmasına karşın AKP Meclis’te çoğunluğu kaybederse ne olur” sorusu na karşı ortaya konan senoryaları yeni den gündeme taşıdı. Erdoğan’ın A, B, C planlarının ne olabileceğine ilişkin ola rak AKP kulislerinde şu değerlendirme ler yapılıyor: n Tek plan seçim: Eğer 24 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan ka zanır, ama AKP Meclis’te çoğunluğunu kaybederse yeni sistemde ciddi anlam da kilitlenme olur. Cumhurbaşkanı’nın çıkaracağı kararnameler, muhalefetin Meclis’te çıkaracağı yasalarla hüküm süz bırakılabilir, bütçe kabul edilmeye bilir. Erdoğan, hemen bir seçim kara rı alabilir. n Seçim kararı zor, uzlaşma arar: Erdoğan’ın seçim kararı almasının risk leri var. Birinci olarak anayasa değişik liğiyle tanınan ‘karşılıklı fesih’ yetkisi ni kullanarak seçim kararı alması duru munda ilk 5 yıllık dönemini harcamış olur. Seçime gidilirse yine benzer bir tablonun ortaya çıkma olasılığı var. Seç men arka arkaya seçim olması nedeniy le tepki de gösterebilir. Bu nedenlerle it tifak yaptığı MHP’nin desteği ile hükü meti sürdürme yolunu seçebilir. n MHP ile fazla sürmez, ortak de ğişebilir: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ve MHP örgütlerinin son dönemde hükümet ortağı gibi davran ması, Bahçeli’nin yaptığı çıkışlar par tide rahatsızlık yaratıyor. Bahçeli’nin bu tarzını seçimden sonra da sürdür mesi durumunda Erdoğan, kendisine başka bir ortak bulabilir. n Plan yok, strateji seçimi kazan mak: Erdoğan’ın A, B, C dediği plan lar tamamen siyaseten söylenmiş şey ler. Cumhurbaşkanlığı’nın kazanılıp Meclis’te çoğunluğu yitirme olasılığına karşı şimdiden önlem alma stratejisi uy guluyor. 1 Kasım seçimleri anımsatıla rak “istikrar” vurgusuyla partiye oy ve ren yüzde 49’luk kesimin kaçışı önlen meye çalışılıyor. l ANKARA son yasa kaçak geçiş affı Meclis’ten ‘torbalı’ final 26. dönem parlamentosu, köprü ve otoyallardan kaçak geçişlerde uygulanan 10 kat cezanın 4 kata indirilmesini ve devletin 950 milyon liralık cezanın yüzde 60’ından vazgeçmesini de sağlayacak torba teklifi yasalaştırarak çalışmalarını bitirdi. Mini torba, Genel Kurul’un seçim tatili öncesi ve parlamenter sistemde kabul ettiği son kanun oldu. Genel Kurul’da teklifin tümü üzerine konuşan MHP’li Emin Haluk Ayhan, teklifin Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisinin 29 yıllığına Ankara Belediyesi’ne ücretsiz devrine ilişkin maddelerinin gözden geçirilmesini istedi. CHP’li Zekeriya Temizel de, AOÇ’a ilişkin düzenlenme için “AOÇ, milletin malıdır. Atatürk’ün emanetidir. Güvencesi de milletvekilleridir” ifadeleriyle teklif metninden çıkarılmasını istedi. Düzenlemenin tümünün oylaması öncesi, parti grup başkanvekilleri söz alarak, 24 Haziran seçimleriyle oluşacak 27. parlamentoya ilişkin görüş, dilek ve temennilerini dile getirdiler. CHP’li Özgür Özel “Siz Erdoğan’a anayasa yaptınız. Biz her doğana anayasa yapacağız” diyerek AKP’lilere mesaj verdi. 26. dönemin son birleşimini yöneten TBMM Başkanvekili CHP’li Yaşar Tüzün de, gelecek dönemin barış, kardeşlik ve uzlaşı ikliminde çalışacak bir dönem olması temennisinde bulundu. l ANKARA / Cumhuriyet Mahmut Vaizi Nihat Zeybekci ‘Parti devletinin’ MuratÇetinkaya fotoğrafı yayımlandı! Başkanlık öncesi, Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Genel Başkanı olduğu partide, hem diplomatik, hem ekonomik toplantı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Yeni dönemde oradaki etkinliğimiz çok daha farklı olacak” dedikten bir gün sonra AKP Genel Merkezi’ndeki İran Cumhurbaşkanlığı Özel Temsilcisi Mahmut Vaizi ile görüşmesine Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’yi de çağırdı. Erdoğan, önceki gün Bloomberg TV’ye verdiği mülakkatta, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve faiz politikaları ile ilgili dikkat çeken açıklamalar yaptı. Merkez Bankası’nın bağımsızlığının “söz konusu” olduğunu dile getiren Erdoğan, “Ama Merkez Bankası da bu bağımsızlığının gereğiyle kalkıp heralde yürütmenin başı olan bir başkanın burada vermiş olduğu sinyalleri bir kenara koyacak hali yok. Adımlarını ona göre atacaktır” dedi. Kendisinin seçimlerin ardından faizlerin düşürüleceği yönündeki açıklamasının anımsatılması ve “Bu neden şimdi yapılmasın” sorusunun sorulması üzerine Erdoğan, “Her şeyden önce tabii, ben cumhurbaşkanı olarak, yürütmedeki fonksiyonumuz bizim bir başbakanın fonksiyonu gibi değil. Yeni dönemde, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtiğimiz andan itibaren, oradaki etkinliğimiz çok daha farklı olacak. Dolayısıyla bu konularda atılacak adımlarda artık yürütmenin olmazsa olmaz başı olarak hem sorumluluğu alıyorsunuz, hem de bu konularda siz karar verme noktasına geliyorsunuz” ifadelerini kullandı. Milli para Bu açıklamalarından bir gün sonra Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Mahmut Vaizi ile AKP Genel Merkezi’nde görüştü. Erdoğan bu görüşmeye Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’yi de çağırdı. Daha önce Türkiye ile İran arasındaki ticarette dolar ve Avro yerine milli para kullanılması kararlaştırılmıştı. Görüşmede bu değişikliği detaylarının gündeme geldiği ifade edildi. Erdoğan, resmi ziyaret için bulunduğu İran’da Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Merkez Bankalarımızın riyasetinde ve bankaların kendi aralarındaki finans sektörüne bir canlanma, hareketlilik getirme kararına vardık. Ekonomik ilişkilerimizi mevcut kur baskısından kurtarmak suretiyle yerli parayla alışveriş yapma fikrini hayata geçirme kararını verdik” açıklamasında bulunmuştu. l ANKARA/Cumhuriyet AKP’de ‘tekmeci’ aday adayları 2 oldu Soma faciasında Tayyip Erdoğan’ın müşaviri olarak bir madenciyi tekmeleyen Yusuf Yerkel’in aday adayı olmasından sonra 2014’te HSYK yasa teklifinin görüşmeleri sırasında Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’na uçan tekme atan Tokat Milletvekili ve AKP MKYK üyesi Zeyid Aslan’ın bu kez İzmir listelerinden aday adayı olduğu öğrenildi. Aslan’ın aday adaylığı başvurusunu değerlendiren Eminağaoğlu, “Millet; barış, hukuk ve adalet içinde kendisinin temsilini istiyor. Hele de bu amaçla yetki verdiği kişilerin uçan tekmelerle yasa çıkarmasını istemiyor. Çoğunluk gücün AKP Tokat Milletvekili Aslan, uçan tekmenin yanında çok sayıda kavgada da yer almıştı. den hareketle AKP iktidarı, hep dediğim dedik şekilde hesap vermeden istediği biçimde hareket etti. Diğer AKP adaylarına İzmirliler gereken yanıtı vereceği gibi, bütün Türkiye’de de halk uçan tekmenin hesabını soracaktır” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet AKP’Lİ AZİZ BABUŞCU: Demirtaş hapisten çıksın AKP İstanbul Milletvekili Aziz Babuşcu “Selahattin Demirtaş bence cezaevinden çıksın” dedi. Edirne Cezaevi’nde 18 aydır tutuklu bulunan HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması için seçim ya rışındaki rakipleri Muharrem İnce, Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu çağrı yapmıştı. Çağrılara ilk kez AKP içinden de destek geldi. CNN Türk’te Şirin Payzın’ın sorularını yanıtlayan Aziz Babuşçu şöyle dedi: “Demirtaş bence de cezaevinden çıksın. Sonuç itibarıyla bir seçime giderken, cumhurbaşkanı adayı bir siyaset liderinin cezaevinde olmasını tercih etmem. Ama sonuç itibarıyla, bir yargı ve hukuk mekanizması işlemesi ve onun bir karar vermesi gerekir.” l Haber Merkezi haber 5 Peri Kızı Bu son yaz farkında mısın? İncecik parmakların saçlarımda dolaşırken, gözlerin Marie’den, Catharine’den daha kıskanç... Öpüşlerin hoyrat! Çok vahşisin hem de çok! Gökyüzlerini tutmuş çanlardan kopan bir fırtınaya benziyorsun. Kadehlerde alev alev yanan şarap gibi titriyorsun... Sen Guillaume Apollinaire’nin şiirlerindesin, sen sarhoş Ren Nehri’nin kıyısında dolaşan gece, ay ışığında parlayan bir perisin... Bütün sarışın kadınları yanıma getirin, coşku dolu şarkılarla dans etsinler... Kıskan onları!.. Güzelim, esmerim, aşkım benim... Çalan çanları dinle bir iki! Bizi kimse görmez sanıyoruz ya!.. Şu çılgınca seviştiğimizi! Unutma bu son yaz. Perdeleri çek kimse görmesin. Kapıyı sürgüle, ışıkları söndür, mum ışığı yeter bize. Aşkın senfonik şarkısını dinlemek istiyorum bu gece. Uzun uzun öpüşmelerin derinliğinde kızların çığlıklarını yansıt bana. Aşkım benim, esmerim, karam, kapkaram... Bu gece kov tüm sarışın kadınları, tüm masal kahramanlarını ay ışığında sakla ne olur!.. Aşk bu, akan su gibi akıp gidiyor ya da akmaktadır... Sen ve ben yani ikimiz... Yaşamın ve güzelliğin doğduğu denize ait dalgalar bizim olsun. Bütün dünyanın aşk şarkıları bizim için çalsın... Çengel ormanlarında yabanıl hayvanların aşk çığlıklarıyla uyuyalım bu gece. Kuğunun ölüm şarkısında. Tropikal bitkilerin kokularında sevişelim son bir defa... Louis Aragon’dan uçsuz bir denizde bulunan kuş gölgelerinde göklerin en mavisini yakalayalım. Akşamın geç saatlerinde John Ashbery’nin rüzgârında son patronun kızına bir çift laf atalım. Aşk şarkısı geçmiş, geçmiş zamanların... Onu çal bu gece! Tanrılar tarafından ırzına geçilmiş kız çığlıklarında, masal kahramanı erkekleri düşün... Kıskancım benim, esmerim, çılgınım, karasevdam! Bu son yaz farkında mısın!  HHH Sarhoş Ren Nehri beni yok etti, beni sırılsıklam sevdaların kucağına itti... Çünkü çok uzaklardaydı eski denizler. Ufuktaki geminin görünmeyen tüm denizcileri... Adım Fernando Pessoa’ydı... Rastgele bir siren sesi duyuluyordu nehirden, tek bir siren... Omurgası rüzgârda bir gemiydi benim duyarlığım!.. Sevgilim, bir tanem, esmerim, karam, karasevdam!.. Al götür beni uzaklara doludizgin... Öp beni vahşice!.. Gözlerinde bir yaz sonu kıskançlığı büyüsün, dans etsin sarışın kadınlar, soyunsun... Kıskan beni!.. Ey peri kızı, kaçınılmaz olan, sana kadar yükselmek miydi? Hermann Broch gibi uçurum düşlerinde seni aramak mıydı? Ey kader, bütün tanrıların önündedir ilerleyişin! Öncesinin de öncesinde hazırlanmıştı bütün yaradılışın!.. Ölümün gülmeye zorladığı ben, bugün sana baş kaldırıyorum... Ellerimden tut öylece kal... Gülümse bana, gülümse!.. Biliyor musun dünyalar hep seninle sarhoş... Bu son yaz, bu son sevişmemiz... Kapıyı kapa, perdeleri hafifçe indir, ay ışığı yeter ikimize... HHH Bu son yaz farkında mısın? Sana son verdiğim kitabı bir Akdeniz evinde okumuş, yalnızlığın ortasında dilsiz gevezelik yapmış olmalısın... Pompey bolluğu söylentileri, Floransa entrikalarını, Rönesansın ayak seslerini holde duymalısın... Douglas Dunn’u tanıdığını hiç sanmıyorum!.. Gıcırtılı bir arabanın üstünde ıvır zıvır eşya. Saçların darmadağınık, gözlerin eskisi gibi kıskanç. Artık beni bırakıp gidiyorsun!.. Bir sevişme sonu mahmurluğu... Ben seni balkondan izliyorum, görmüyorsun. Yerli Isolde ve Dido nerede? Ve sinemaya benzeyen bir kitap. Tarih mumu, sarı metafor. Şehvet ateşi... Perdeleri aç şimdi... Sarhoş Ren Nehri’nde bir Orfik gece kuşu haykırır ‘Eurydice’... Aşk, kimsen onunla dokun yüreğime!.. Ve uyu, tarih uyu!.. Sevgilim, esmerim, kıskancım, çılgınım, karam, karasevdam, peri kızım!.. Unutma beni!.. MHP’YE İLK FEZLEKE ‘Hazırlanmasını ben istedim’ Hakkında dosya bulunan milletvekillerinin geçirmiş. Açılan bu davada tüm deliller haklı olduğumu yasama dokunulmazlığının gösterdi ve davanın beraat kaldırılmasının yolunu açan ile sonuçlanmasına az bir anayasa değişikliğinin ar süre kala, milletvekili oldu dından MHP ile ilgili ilk fez ğumdan dava durdu. Ada leke, İstanbul Milletveki let Bakanlığı’na, ‘Dokunul li Arzu Erdem için geldi. Er mazlığım kaldırılsın, bera dem, “Milletvekili seçilme Arzu Erdem atımı alayım’ diyerek, hak den önce, ticaret yaparken, kımda fezleke hazırlanma bana ait olan çeklerin bir dolandırı sını kendim talep ettim. Genel Baş cının eline geçmesi nedeniyle hak kanımız Devlet Bahçeli’yi de durum kımda dava açıldı. Bu dolandırıcı ay la ilgili bilgilendirdim” dedi. nı şekilde 19 kişinin çeklerini de ele l ANKARA / Cumhuriyet SP farklı bir politika önerdi ‘İsrail güçten, yaptırımdan anlar’ Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Biz, ısrarla mutlaka İsrail karşısında başta İslam âlemi olmak üzere, bütün ülkelerin daha farklı direniş göstermeleri gerektiğine inanıyoruz” dedi. Karamollaoğlu, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısının ardından Filistin’in Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa’ya dayanışma ziyaretinde bulundu. Karamollaoğlu, ziyaret sonrasında yaptığı açıklama da, “İsrail’in kınanması, bu tip adımların atılmasına engel olmuyor. İsrail sadece güçten anlar, yaptırımdan anlar. Bundan dolayı biz ısrarla mutlaka İsrail karşısında başta İslam âlemi olmak üzere bütün ülkelerin daha farklı direniş göstermeleri gerektiğine inanıyoruz. Yaptırımlara ihtiyaç var” dedi. Karamollaoğlu, İslam ülkelerinin bir araya gelerek yaptırım kararları almalarını istedi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear