25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 16 Mayıs 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN / BURAK YURTTAŞ TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 13 Hakan Atilla için karar günü ABD’de yargılandığı davada suçlu bulunan eski Halk Bankası Genel Müdürü’nün cezası bugün kesinleşecek. Davadan Halk Bankası için de tazminat cezası çıkabilir ŞEBNEM ARSU ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımları beş ayrı suç kapsamında ihlal ettiği karara bağlanan eski Halk Bankası Genel Müdürü Mehmet Hakan Atilla’nın hüküm duruş ması bugün New York Güney Bölgesi Mahkemesi’nde görülüyor. Savcılık, yaklaşık 14 aydır tutuklu bulunan Atilla hakkında Nisan ayında verdiği yazılı mütalaasında 15 yılı aşan bir ceza talep etti. Atilla’nın avukatlar Victor Rocco ve Cathy Fleming’in başını çektiği savunma ekibine göre ise Atilla’nın hiç ceza almaması, alacaksa da cezanın 5 senelik alt sınır baz alınarak belirlenmesi gerek. Puanlama usulü yapılan yazılı değerlendirmede, Atilla lehine unsurlar arasında yasadışı şebekenin lideri olmadığı, suça katılımının minimal düzeyde olduğu ve önceden sabıkası olmadığı vurgulandı. Savcılık ise mütalaasında Atilla’nın şebekeye bizzat destek verdiğini, para dolaşımını kontrol ettiğini ve bankacılık deneyimini kullanarak işlemlerin ABD sistemince fark edilmemesi için yöntem geliştirdiğini tekrarladı. Hukukçular, şimdiye kadar bankalar nezdinde işlenen ABD yaptırım ihlallerinde hiçbir banka çalışanına ceza davası açılmadığının altını çiziyorlar. “Elimizde ihlale karışan bankaların personeline verilen örnek bir ceza kararı olsaydı talep edilen süreyi kıyaslayabilirdik ancak bir tane bile yok” diyor, dava sürecini takip eden bir hukukçu. Aynı hukukçu, “Savunma tarafına hakikaten çok mu yükleniliyor yoksa savcılar içtihat mı oluşturmaya çalışıyorlar, bilemiyorum” görüşünü savundu. Sarraf itirafçı oldu Geçen yıl kasım ayında başlayan davanın merkezindeki İranlı işadamı Rıza Sarraf, savcılıkla anlaşarak ‘etkin pişmanlık anlaşması’ imzalamıştı. Sarraf, bu kapsamda verdiği ifadesinde, İran’dan alınan doğalgaz ve petrol karşılığı Halk Bankası’nda toplanan fonların sahte belgelerle nasıl ABD doları cinsinden uluslararası dolaşıma sokulduğunu anlattı. Sadece Halk Bankası değil Halk Bankası başta olmak üzere iddianamede adı geçen bankalara ABD Hazinesi tarafından ciddi cezalar kesilebileceği konuşuluyor. Atilla’nın savunma ekibinin davanın yargıcı Richard Berman’a sunduğu bir listede, şimdiye kadar yaptırım ihlallerine karışan on banka içinde BNP Paribas, ödediği yaklaşık 9 milyar ABD Doları tutarındaki ceza ile başı çekiyor. Bazı uzmanlara göre, Halk Bankası’nın ödeyeceği ceza miktarı Atilla’ya verilecek cezanın tonunu da belirleyebilir. l NEW YORK Başkanı takmamışlar AydınlarESKİ HDP PM ÜYESİ tutuklandı SİBEL BAHÇETEPE Eski HDP PM üyesi, müzisyen Pınar Aydınlar, İzmir’de yaptığı bir konuşma ne deniyle “örgüt propagandası” iddiasıyla yar gılandığı davada verilen 10 aylık hapis ceza sısının kesinleşmesi ne deniyle cezaevine ko nuldu. Aydınlar, dün öğ le saatlerinde, Alman ya dönüşünde Atatürk Havalimanı’nda hakkın daki yakalama kararı ne deniyle gözaltına alın dı. Bakırköy Adliyesi’ne götürülen Aydınlar, tu Pınar Aydınlar tuklama kararının ardından Bakırköy Kadın Cezaevi’ne götürüldü. Aydınlar, “Ülkemin zindanlarını Avrupa’nın süslü sokaklarına değişmem. Özgür günlerde görüşme umu duyla” dedi. Aydınlar, Eylül 2017’de İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, 7 Haziran seçimlerinde HDP’den milletvekili adayı olduğu sırada İzmir’de yaptığı konuşma nedeniyle 10 ay hapis cezasına mahkum edil mişti. Cezaevinde 7.5 ay kalacak. ‘Kırmızı güller solmayacak’ Aydınlar, cezaevine girmeden önce yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bizleri sözlerimizden dolayı yargılayan zihniyet bilmelidir ki biz bu kavganın geçicileri değil kalıcılarıyız. İbrahim yoldaşın dediği gibi isyan etmenin meşruluğuyla, zulmün olduğu her yerde, bugün ülkemin zindanlarını Avrupa’nın süslü sokaklarına değişmem şiarıyla ülkeme giriş yaptım. Mücadelemiz belki dört duvar ama bir okuldur bizim için. Nice güzel dostun yoldaşın arasında hayatıma yeni bir anlam yeni bir değer katacağımı çok iyi biliyorum. Bir kez daha, kırmızı güller solmayacak. Bu mücadaleyi ezilen halklar kazanacak.” DİNK DAVASI ‘Cinayetle ilgili konuşmuşuzdur’ Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada dönemin İstanbul jandarma istihbarat görevlilerinin sorgusu tamamlandı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde pazartesi günü başlayan ve cuma gününe dek sürmesi planlanan 72. duruşmanın ikinci oturumunda tutuksuz yargılanan İstanbul jandarma görevlilerinden 8’i hazır bulundu. Jandarma görevlisi Emre Cingöz, görev yaptığı süreçte PKK’nin faaliyetlerine ilişkin çalıştıklarını söyledi. Cingöz’e, cinayetin işlendiği gün telefonunun Pangaltı’da sinyal vermesinin nedeni soruldu. Cingöz de cinayet günü Beyoğlu’nda görevde olduklarını söyledi. Tutuklu bulunduğu Ankara Sincan Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan Muharrem Demirkale, cinayet günü olaydan sonra davanın diğer sanıklarından Emre Cingöz, Metin Canbay, Ali Barış Sevindik, Adem Sarıgöl, Yavuz Karakaya ve Ali Fuat Yılmazer ile telefon konuşmalarının içeriği sorulduğunda, “Dink cinayeti ile ilgili konuşmuşuzdur. Bilgi almaya çalışıyordum” dedi. Dava sanıklarından Trabzon jandarma istihbarat görevlisi Okan Şimşek’in cinayetten sonra İstanbul’a tayin olduğunu anımsatan Demirkale, o dönem İstanbul Jandarma Komutanı olan Ünal Karaosmanoğlu’nun kendisine Şimşek’in Ermeni diyasporasından para aldığını söylediğini belirtti. l İSTANBUL / Cumhuriyet Eski AYM üyesi Altan gözaltına alınırken evine giden AYM Başkanı Arslan’ın polise yaptığı uyarılar dikkate alınmamış ALİCAN ULUDAĞ 15Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan ve 4 Ağustos 2016’da AYM kararıyla meslekten ihraç edilen eski Anayasa Mahkemesi üyeleri Alparslan Altan ve Erdal Tercan’ın yargılanmalarına Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde 22 ay sonra başlandı. Savunmasında, hayatı boyunca hiçbir terör örgütüne üye olmadığını, irtibat veya iltisak içinde bulunmadığını savunan Altan, terör örgütünün talimatıyla hareket ettiği yönündeki iddia ve ithamı kesinlikle kabul edemeyeceğini vurguladı. Anayasa Mahkemesi üyelerini yargılama yerinin Anayasa Mahkemesi olduğunu, hakkında suçüstü hükümlerinin uygulanamayacağını, hakkındaki gözaltı kararı ve soruşturmanın açıkça hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Altan, bu nedenlerle durma kararı verilerek dosyasının Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini öne sürdü. Darbe girişimini herkes gibi televizyondan öğrendiğini belirten Altan, gözaltına alınması sırasında yaşadıklarını şöyle anlattı: “16 Temmuz 2016 tarihinde bir sonraki gündemin dosyalarını okuduğum sırada saat 16.30’da polis memurları evime gelerek darbe nedeniyle hakkımda gözaltı kararı bulunduğunu söylediler. AYM üyesi olduğumu, bu şekilde savcı talimatıyla gözaltına alamayacaklarını, bunun anayasaya ve 6216 sayılı kanuna aykırı olduğunu ifade ettim. O sırada eve gelen AYM Başkanı Zühtü Arslan da benim AYM üyesi olduğumu, AYM tarafından karar verilmeksizin gözaltına alamayacaklarını söylemesine rağmen, yetkilerimin kaldırıldığını söyleyerek gözaltı işlemine devam ettiler. Böylece darbeye katılmış olmamama rağmen darbecilerden önce gözaltına alındım. Ortada bir suçüstü durum yokken anayasa ve yasalara aykırı olarak hakkımda yapılan gözaltı, arama, sorgu ve tutuklama karar ve işlemleri tamamen hukuksuzdur, suç teşkil etmektedir.” Karar gösterilmedi Evinde yapılan arama sırasında mahkeme kararı gösterilmediğini belirten Altan, evindeki dijitallere hukuka aykırı olarak el konulduğunu kaydetti. Arama sonrası evden ayrılırken polislerin telefondan bir mahkeme kararı gösterdiğini anlatan Al FETÖ malikÂnesi devlete geçecek Bursa’da Fethullah Gülen için yaptırıldığı ve FETÖ’nün örgütsel faaliyetlerde kullanıldığı gerekçesiyle el konulma tedbiri uygulanan malikânenin, Türk Ceza Kanunu’nun 54. maddesine göre devlete geçmesi amacıyla müsadere davası açıldı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yü rütülen soruşturma kapsamında hazırlanan ve Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, FETÖ ile ilgili açılan davada tutuksuz yargılanan işadamı S.Ş’ye ait otomotiv firmasının üzerine kayıtlı lüks malikânenin, örgütün üst düzey toplantıları için kullanıldığı bilgisine yer verildi. l İHA tan, “Ancak bu kararda benim adım yoktu. Hatta arama işlemi bittikten sonra bu metin polislerin telefonuna mesaj olarak gönderilmiş” dedi. Hakkındaki gizli tanık iddialarını reddeden, bunların soyut iddialara dayandığını söyleyen Altan, FETÖ’nün haberleşme programı ByLock kullanmadığını, bazı kişilerin yazışmalarında bahsedilen “Selahattin” kod adlı kişinin kendisi olmadığını kaydetti. Kendisine “patates hat” denilen gizli hat verildiği iddiasını kabul etmeyen Altan, evdeki aramasının 16 Temmuz günü saat 18.30’da sona erdiğini ve AYM’ye geçtiklerini, kendisine ait olduğu öne sürülen hattın ise 21.00’e kadar bölgeden sinyal verdiğini, bunun da hattı kendisinin kullanmadığını gösterdiğini kaydetti. Altan, örgütün sivil imamlarıyla yurtdışına çıkmadığını da belirterek, öne sürülen tarihte AYM’nin resmi gezisi nedeniyle Almanya’ya gittiğini, yanında Zühtü Arslan ve bazı üyelerin de bulunduğunu kaydetti. AYM’nin kendisini “sosyal çevre bilgisi” ve “üyelerde zaman içinde oluşan ortak kanaatleri” gerekçe göstererek ihraç etmesini eleştiren Altan, bu kararın hukuka, ahlaka, vicdana ve insafa aykırı olduğunu savundu. “Zira hakkımda ihraç kararı verilmesini gerektirecek hiçbir bilgi, delil ve dayanak olmaksızın, iddia ve dayanakları açıklanıp savunmam dahi alınmadan usule aykırı olarak verilmiş ve ileride hukuksuzluğu tescil edilecek bir karardır” diyen Altan, aynı üyelerin kendisini 2011’de başkanvekili seçtiğine dikkat çekti. Kılıç dinlenecek Gelen belgeleri okuyan Mahkeme Başkanı Burhan Karaloğlu, sanığın Bank Asya’da hesabının olmadığını, terör örgütü tepe yöneticileriyle irtibatına rastlanmadığını, adına kullandığı telefon hatlarında ByLock bulunmadığını aktardı. 9. Ceza Dairesi, verilen aranın ardından Altan’ın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın 27 Eylül’e bırakılan duruşmada tanık olarak dinlenmesine hükmetti. l ANKARA ÜÇ HÂKİM USULSÜZ DİNLEMEYE İZİN VERMEKLE SUÇLANIYOR Altan, FETÖ davasında müşteki CANAN COŞKUN Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu bulunan ve ihraç edilmiş hâkimler Metin Özçelik, firari Yakup Hakan Günay ve Oktay Açar hakkında 20082009 yılları arasındaki usulsüz iletişimin tespiti kararlarında imzaları olduğu gerekçesiyle iddianame hazırladı. Görevi kötüye kullanma suçlamasıyla hazırlanan iddianamenin müştekisi ise darbe girişimine ilişkin davada anayasayı ihlal ettiği gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan akademisyen ve yazar Mehmet Altan. İddianameye göre, MİT Müsteşarlığı İstanbul Bölge Başkanlığı 30 Ekim 2008 tarihli yazıyla Mehmet Altan’ın adına kayıtlı telefon numaralarını ‘Pastör’ kod adlı bir kişinin kullandığını bildirdi. Yakup Hakan Günay’ın bu yazıya itibar ederek iletişimin dinlenmesi ve sinyal bilgilerinin kayda alınmasına dair karar verdiği belirtildi. MİT’in 9 Şubat 2009’da da aynı bildirimde bulunması nedeniyle hâkim Metin Özçelik’in dinleme kararını 3 ay süre ile uzattığı ifade edildi. MİT’in 8 Mayıs 2009’da bu defa Mehmet Altan adına kayıtlı bir telefon numarasını “Quarameddin Fatımi” kod adlı birinin kullandığını bildirmesi üzerine Oktay Açar’ın dinleme kararını 3 ay süre ile uzattığı kaydedildi. İddianamede, şüphelilerin görevlerinin gereklerine aykırı hareket ederek kişilerin mağduriyetine se bebiyet verdikleri ve görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri savunuldu. Mehmet Altan, iddianamede müşteki sıfatıyla yer aldığı için 9 Mayıs’ta Silivri Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifade verdi. Altan, konuyla ilgili Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na şikayette bulunduğunu, haksız dinleme olayı ile ilgili tazminat davası açtığını söyledi. Usulsüz dinlemeye ilişkin açılan davanın ilk duruşması, 23 Mayıs’ta Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde görülecek. 2012’de bir grup gazetecinin yaptığı suç duyurusu üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı MİT görevlileri hakkında soruşturma başlatmış, dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’dan soruşturma izni çıkmamıştı. l İSTANBUL ‘Kahrolsun İsrail yaşasın Filistin’ T ekerlekli sandalyesinde İsrailli askerlere taş atan bir Filistinlinin hayatınıza, avucunuzun içindeki küçük ekrandan bir an giren ve çıkan halini... Az önce denize, çiçeklere, vitrinlere, televizyondaki bir eğlence programına, çocuğunuza, sevgilinize, aynada kendinize bakan gözlerinizle... Daha dün satın almaya karar verdiğiniz herhangi bir eşya için, maçı kazansın diye heyecanlandığınız takım için, ülkenizin bayrağı için, çocuğunuzun varlığı için, sevdiğiniz insanın aşkı için çarpan kalbinizle... Yanından geçip gittiğiniz mendil satan çocuğa, yerlerde dilenen yaşlı kadına, savaşta şehit düşen askere, dağlarda ölüp giden gençlere, engelli çocuğunu bırakıp canına kıyan anneye sıkışan ve akabinde güzel bir şeye baktığı an rahatlayan vicdanınızla anlamaya kalkıştığınızda; Anladığınız eğer bir halkın haklılığı ve diğer halkın da haksızlığıysa... Ne bu savaş biter; ne de başka savaşlar. Farklı dinlerden olan ve bir toprak parçası yüzünden nesiller boyu savaşan halkların hikâyelerinden anladığınız şey, bir haklılık ve haksızlık sınırı içinde kaldığı sürece... Savaşlarla ortaya çıkan ve hayatınızın her yanına bulaşan hiçbir kötülüğü yok edemezsiniz bu yeryüzünde. “Kahrolsun İsrail yaşasın Filistin” demek kolay. Ama düşmanı seçmekle ve mazlumun yanında olmakla hallettiğinizi sandığınız mesele, bunca zaman içinde halledilmediği gibi daha da derinleşiyorsa, bir yerde hata yapıyor olmalısınız. Dünya barışı... evet gerçekten mümkündür ama kemikleşmiş reflekslerle değil; Mantıklı olup, imkânsız sanılanın aslında mümkün olduğuna inanmakla; Mantıklı olup, mümkün olanın aslında imkânsız olması gerektiğiyle yüzleşmekle gerçekleşebilir. Sınırların kaldırılmasını, inançların yatıştırılmasını, silahların kör kuyulara atılmasını, ahlaki değerlerin en baştan bambaşka ölçülerle yeniden belirlenmesini, tüketimin ve üretimin ve paylaşımın yeni bir ahlaka göre bambaşka yapılmasını ısrarla ama ısrarla istemediğiniz sürece... Daha çok, tekerlekli sandalyesinden düşmana taş atan insan fotoğrafı göreceksiniz. O insanların küçülmüş bedenlerini, daha çok derin mezarlara gömeceksiniz. Küçük çocuklar, bugün orada yarın burada ama her savaşta hep öldürülecekler. Hamile kadınlar savaş yüzünden doğamamış bebeklerini vahşete hep kurban verecekler. Siz fotoğraflar çekeceksiniz. Ölülere yukarıdan, aşağıdan, yandan bakacaksınız. Cesetlerin üzerlerine düşen ışıklardan size yansıyan duygularla kahrolacaksınız. O vahşete dair şiirler, şarkılar, ağıtlar yazacaksınız. Filmleriniz olacak savaşların korkunçluğunu anlatan. Ve romanlar ve resimler. Onların içine sığdırdığınız insancıl hikâyelerle gerçekte var olmayan bir iyiliğe methiyeler düzeceksiniz. Ve sonra düzenli ve düzensiz ordularla yine birbirinize düşeceksiniz. Evet, İsrail rezil bir devlettir. Peki, diğer devletler? Silahlar alanlar ve satanlar ve üretenler ve tüketenler? Dinleri farklı, dilleri farklı, tarihleri farklı diye kanları da farklı sandığınız halkların inandıkları tüm kitaplar, herkesin Âdem ile Havva’dan geldiği mitini yazmıyormuş gibi; Okuduklarından ve inandıklarından sadece vahşete övgüyü anlayan, kardeşliğe çağrıları yabana atan; Ve savaşan... ve savaşan... ve savaşan... Gözü dönmüş bir şekilde savaşan tüm insanların ortak kâbusu olması gereken bu düzen, tüm insanların ortak rüyası olduğu müddetçe, bugün o fotoğraflara bakacaksınız, yarın o fotoğrafta siz olacaksınız. HHH Sizin en büyük hatanız; Silahsız ve savaşsız bir dünya istemenin, gerçekleşmesi imkânsız bir ütopya olduğu yalanına kanmanız; Ve sevişir gibi savaşan ve ısrarla silahlanan gerçekleşmiş bu distopyada sorgusuz sualsiz uysalca var olmaya asla baş kaldırmamanız. Başsağlığı Eski çalışma arkadaşımız Gül Yılmaz’ın çok sevgili yeğeni Epsilon Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Meltem Erkmen’in vefatından dolayı derin üzüntü içindeyiz. Arkadaşımıza, ailesine başsağlığı ve sabır diliyoruz. Çalışanları C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear