25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA Akıncı: Kıbrıs’ta bir yol ayrımına gelindi KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis ile 16 Nisan’da yapacakları görüşmeye ilişkin, “önemli bir kavşak” değerlendirmesini yaptı. DHA’nın haberine göre Akıncı, “Gerçekten bir yol ayrımına geldiğimiz açıktır. Birlikte yürünecek bir yolumuz var mıdır? Yok sa herkes ayrı ayrı yollara mı gidecek? Bu görüşmenin önemi ve anlamı budur” dedi. Akıncı “Bu adada yaşayan toplumlar olarak, adanın geleceği en fazla bizi ilgilendiriyor, halk tarafından seçilen temsilciler olarak bir araya gelip adanın geleceği hakkında ne düşündüğümüzü birbirimize söylememiz son derece gerekli oldu” diye de ekledi. Gelişmelere aynı bakış açısı ile bakıp bakmadıklarını değerlendireceklerini söyledi. Oligarklar hedefteCuma6Nisan2018 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 13 BatıMoskova arasında eski bir Rus çifte ajan ve kızının Britanya’da sinir gazıyla zehirlenmesi olayıyla birlikte ABD seçimlerine Rusya’nın etkisini araştıran özel savcı Mueller ekibinin ülkeye gelen zengin Rus işadamlarını sorguladığı savunuldu “Soğuk Savaş” rüzgârları eserken gözler bir yandan da ABD’de, se sı öngörülen kararların, şu ana kadar Gözler çimlere Rusya’nın müdahale edip etmediğine yönelik süren soruşturma anlatacaklarındaRusya’nın varlıklı iş insanlarını hedef alan en sert yaptırımları içermesinin da. ABD’de Özel Yetkili Savcı Robert Mueller liderliğinde yürütülen, Başkan Donald Trump’ın seçim kampanyasını da kapsayan soruşturma çerçevesinde Rus oligarkların hedefe alındığı iddia edildi. CNN’in soruşturmayı yakından takip eden kaynaklara dayandırdığı haberine göre, bu çerçevede Mueller ekibinin en az bir Rus zengin işadamı beklendiği vurgusu yapıldı. Yaptırımın gerekçesinin daha ön ceki kararlarda olduğu gibi Ukray Mueller Trump na krizinin yanı sıra Rusya’nın Suriye’deki konumu ve ABD seçimle tandaşlar üzerinden Trump kampan rine müdahale ettiği iddialarına da yasına para akışı sağlayıp sağlamadı yandırılabileceği belirtiliyor. Putin’le ğına da odaklanıldığı kaydedildi. ılımlı ilişkiler kurma yanlısı olduğu ‘Yeni yaptırım yolda’ nu sıklıkla dile getiren Trump iç siyasette “Rusya’ya daha sert söylemde Britanya’da eski Rus çifte ajan babası Sergey Skripal ile birlikte suikast girişiminin hedefi olan Yulia Skripal’in kendine geldiği haberlerinin ardından genç kadından ilk açıklamada geldi. Rus televizyonu dün Yulia Skripal’in telefonla kuzeniyle konuştuğunu, kendisinin ve babasının durumunun iyiye gittiğini söylediği iddiası nı New York Havaalanı’na özel jetiyle Diğer yandan Sovyetler Birliği dağıl olunmalı” eleştirilerinin merkezinde. nı aktardı. Ardından ise inmesiyle birlikte sorguladığı, elektronik aletlerinde inceleme yaptığı savunuldu. Bir başka Rus oligarkın daha yakınlarda ABD ziyaretinde durdurulduğu ancak üzerindekilere ilişkin dıktan sonra ortaya çıkan, ülkede siyasi nüfuzla birlikte devasa zenginliklere sahip olan oligarklara yönelik bir diğer hamlenin ise Trump yönetiminden geleceği öne sürüldü. Reuters’a konu Trump, kampanyasında Rusya bağlantısı olduğu iddialarını reddediyor. Aynı şekilde Moskova da suçlamalarla ilgisinin olmadığını savunuyor. Britanya da eski Rus ajan ve kızı Britanya polisi Yulia’nın yazılı açıklamasını basına duyurdu. Buna göre, genç kadın gücünün her geçen gün arttığını belirtti. “Bana gösteri Yulia Skripal bir aramanın olup olmadığının bilin şan ABD’li yetkililer, seçimlere mü na suikast girişiminden Rusya’yı so len ilgi ve gönderilen çok sayıda iyi mediği aktarıldı. Mueller’in yürüttüğü soruşturmada Trump’ın seçim kampanyasına ülke yasalarına aykırı olan yurtdışından para akışı, bağış olup olmadığının da incelendiği haberleri basına yansımıştı. Soruşturma çerçeve dahale edildiği iddialarına yönelik soruşturma çerçevesinde içlerinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le de bağlantıları olan isimlerin de yer aldığı oligarklara yönelik Trump yönetiminin yaptırım kararları alacağı rumlu tutuyor. Londra’nın çok sayıda Rus diplomatı sınır dışı kararına ABD dahil Batı müttefiklerinden de destek gelmişti. Britanya, ülkede oturum hakkına sahip 700 zengin Rusya vatandaşını inceleme altına ala niyet mesajı için minnettarım” dedi. Olay sonrası kendilerinden geçmeleri üzerine yardımlarına gelen Salisbury sakinlerine teşekkür etti. “Olan bitenle ilgili biraz kafam karışık. İyileşme dönemimde benim ve ailemin mahremiyetine saygı göstereceği sinde oligarkların ABDRus çifte va nı söyledi. Bu hafta içinde açıklanma caklarını da duyurmuştu. nizi umuyorum” dedi. ERDOĞANRUHANİPUTİN ZİRVESİ DÜNYA BASININDA Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin önceki gün Suriye gündemiyle Ankara’da gerçekleştirdiği üçlü zirve, dünya basınında geniş yer buldu. Gazeteler, görüşmenin ABD Başkanı Donald Trump’ın IŞİD’e işaretle Suriye’deki misyonlarını tamamladıkları ve Amerikan güçlerinin bölgeden çıkması gerektiği yönündeki çıkışlarının ardından gelmesine dikkat çekti. ‘Batı’ya karşı el ele’ Fransız Liberation gazetesi, zirveyi, “Rusya, Türkiye ve İran Batı’ya karşı el ele” başlığıyla gördü. Haberde, “Ankara’da, kendilerini oyun kurucu olarak kabul ettirmek istedikleri Suriye’yi konuşmak için bir araya geldiler. Batıyla büyük gerilimler yaşayan doğunun bu üç gücü, alanda anlaşmaya varmadan önce ilişkilerini güçlendirdi” ifadeleri kullanıldı. ‘Suriye’nin yeni vaftiz babaları’ Le Figaro gazetesi, “Ruhani, Erdoğan, Putin: Suriye’nin yeni vaftiz babaları” başlığıyla haberi verdi. “Somut bir sonucun çıkmadığı zirvede Ruhani, Putin ve Erdoğan, Suriye’de taraflar arasında kalıcı bir ateşkese varılması için aktif işbirliğini sürdürme yönündeki kararlılıklarını vurguladı” görüşü aktarıldı. ABD’de yayımlanan Washington Post gazetesi ise “İran, Rusya ve Türkiye Suriye’deki savaşa son verme ve sahadaki etki alanlarını güçlendirme, ABD’yi bölge diplomasisinde izole etme amacıyla üst düzey bir toplantı gerçekleştirdi” yorumuna yer verdi. Alman Der Spiegel gazetesi de görüşmenin “böl ve yönet” prensibi üzerine kurulu olduğunu savundu. Haberde, “Üç ülke de vekilleri aracılığıyla Suriye’nin çeşitli yerlerinde kalıcı varlık kurmak ve bu vekillerini kendi çıkarlarına uygun olarak kullanmak istiyor” denildi. ‘Trump orduya 6 ay süre verdi’ ABD Başkanı Donald Trump’ın kasım ayındaki Kongre ara seçimlerinden önce Suriye’deki Amerikan askerlerinin çekilmesini istediği ileri sürüldü. Wall Street Journal gazetesinin haberine göre, önceki gün Beyaz Saray’da düzenlenen toplantıda askeri yetkililerin çekilme için bir süre daha gerektiği yönündeki argümanlarına ikna olan Trump orduya çıkma için 6 ay süre verdi. Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders da önceki gün, “Amacımız IŞİD’i bitirmekti. Bu amacı gerçekleştirme yolunda çok ciddi ilerleme kaydettik. Şimdi amaç yerel güçlere geçiş süreci olacak” dedi. YEMEN UYARISI Suudi Prens Selman’ın Fransa ziyareti öncesinde uluslararası insan hakları örgütleri, Macron’a Yemen uyarısında bulundu. Ortak açıklama yayımlayan 10 insan hakları kuruluşu, Macron’dan görüşmelerin merkezine, Yemen’deki insani krizi koymasını istedi. “Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun sivillere yönelik bombardımana son vermesini ve uluslararası hukuka saygı göstermesini istiyoruz” denildi. Trump sonrası Macron Suudi Veliaht Prensi Selman, ABD çıkarması sonrasında haftaya Paris’e gidecek. Fransa Cumhurbaşkanlığı ziyarete ilişkin ‘yeni stratejik ortaklık’ vurgusu yaptı “Ilımlı İslam” açılımı tartışmalarıyla, ülkedeki zenginlere yönelik yolsuzluk operasyonları, bu gözaltılarla servetleri Kraliyet kasasına aktarmasıyla, ABDMısır ittifakı eşliğinde İsrail’e göz kırpmasıyla adından söz ettiren Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bu kez Fransa yolcusu. ABD’de uzun süredir temaslarda bulunan, Başkan Donald Trump ile bir araya gelip dev anlaşmalara geçit veren Selman’ın pazar günü Paris’e gideceği, pazartesi ve salı günleri resmi görüşmeler yapacağı kaydedildi. Bu çerçevede Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir araya geleceği duyuruldu. Fransa Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “yenilenebilir enerji, dijital ekonomiye yatırım konularına odakla nılarak tarafların yeni stratejik ortaklığı ele alacakları” belirtildi. An Macron geçen yıl Riyad’ı ziyaret etmişti. cak masada Yemen krizinin yanı sıra Suriye’nin de olacağı yorumları var. Selman’ın ziyareti tam da Fransa’dan Türkiye’ye yönelik Afrin operasyonlarına tepkilerin yükseldiği, TrumpMacron arasında Suriye’de işbirliği mesajlarının peşi sıra verildiği bir dönemde geliyor. Trump hafta başı “Suriye’den çekilmemizi istemiyorlarsa harcamaları karşılasınlar” diye Riyad’ı işaret etmişti. Macron da geçen hafta Elysee Sarayı’nda YPG’nin ana unsurunu oluşturduğu SDG heyetini kabul edip, destek mesajı vermişti. Ankara’nın sert tepki gösterdiği bu temasın ardından gündeme Fransa’nın ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinin konuşlu olduğu, YPG kontrolündeki Mınbiç’e asker yollayacağı iddiaları da yansımıştı. Fransa bu iddiayı yalanlamıştı. Öte yandan Fransa S. Arabistan’a silah satan ülkelerin başında. Bu nedenle de Riyad liderliğindeki koalisyonun, Yemen’de İran destekli Husileri hedef alan bombardımanlarına, yaşanan krize işaretle insan hakları örgütlerinin sert tepkilerinin de odağı. Hariri krizinde devredeydi Macron geçen yıl Lübnan’da Başbakan Saad Hariri’nin Riyad’dan istifasını duyurması sonrasında burada zorla alıkonulduğu iddiaları yükselirken Suudi Arabistan’a gitmiş, Selman ile de bir araya gelmişti. Macron’un Paris’e davet ettiğini açıkladığı Hariri, Riyad’dan ayrılmıştı. Lula’nın cezası ertelenmedi Brezilya’da Yüksek Mahkeme, eski devlet başkanı Luiz Inacio Lula da Silva’nın yolsuzluk suçlaması yüzünden aldığı 12 yıllık hapis cezasını erteleme yönündeki talebini reddetti. Ekim ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde yeniden aday olacağını açıklayan Lula’nın erteleme talebini görüşmek üzere önceki gün bir araya gelen Yüksek Mahkeme üyeleri, 5’e karşı 6 oyla cezanın hemen uygulanmasına karar verdi. Son kamuoyu yoklamalarına göre, seçimin favori adayı solcu Lula’nın tutuklanarak cezaevine gönderilmesinin birkaç hafta sürebileceği belirtiliyor. Ülkenin en popüler siyasi figürlerinden birinin siyasi kariyerini sonlandırabilecek bu kararın, ülkede halihazır da yaşanan kutuplaşmayı daha da de let başkanı Dilma Rousseff de suçla rinleştirebileceği yorumları yapılıyor. maların odağında. Şu anki Devlet Baş ‘Siyasi karar’ kanı sağcı Michel Temer, Rousseff’in tartışmalı azledilme sürecinde öncü Lula, suçlamaların ve mahkeme ka olmuştu. Temer ise hakkındaki yol rarının aday olmasının engellenme suzluk suçlamalarına ilişkin yargıla si amacıyla ortaya çıktığını ve dava madan Kongre’de destekçi vekillerin nın siyasi olduğunu savunuyor. İş çoğunluğu üzerine kurtulmuştu. çi Partisi’nin kurucuların dan Lula’nın ismi, devle te ait petrol şirketi Petrob ras etrafında dönen rüş vet, yolsuzluk suçlamaları na karışmıştı. Lula, dairesi nin tadilat masrafının Pet robras tarafından üstlenil mesine izin vermekten suç lu bulunmuştu. Karara iti raz eden Lula’nın en büyük destekçilerinden eski dev Lula yanlıları kararı protesto için meydanlardaydı. Suriye’de telaşa mahal yok Rusya, Türkiye ve İran liderlerinin Ankara zirvesi, çok kritik bir dönemde gerçekleşti. İki mühim gelişme zirveye ışık tutuyor. İlki Suriye ordusunun Batı’nın biçare yaygaraları eşliğinde başkent Şam’ın dibindeki Doğu Guta’yı Ankara’nın da katkılarıyla ipleri Körfez’deki cihatçılardan temizlemesi. Diğeri ABD Başkanı Trump’ın “Suriye’den yakında çekileceğiz” söylemini diline dolaması. Doğu Guta hazmedilmek zorunda kalınırken, ‘çekilme’ işi Washington’da ‘panik havası’ estirdi. Nihayetinde Trump’ın, ekibi tarafından ‘ikna edilmesi’ şaşırtıcı değildi. Asıl şaşırtıcı olan Ankara zirvesinden çıkan resimdi. Fakat bunun için ‘çekilme’ meselesini iyi anlamalı. HHH Ankara zirvesinin tarihi belliyken, Trump ilkin geçen hafta Ohio’da halkla buluşmasında andı ‘çekilmeyi’. “Suriye’den çok yakında çıkacağız. Artık diğerleri ilgilensinler. ‘Halifelik’ dedikleri şeyi yüzde 100 bitireceğiz” dedi. Kampanya söylemiyle tutarlı ama bir yıllık icraatları, ekibine daha yeni ‘şahin’ Mike Pompeo ve John Bolton’yu ataması ile elbette ‘çekilmenin’ ABD politikalarına tezatlığı düşünülürse, 1 Nisan şakası gibiydi. Kızılca kıyamet koptu. Dışişleri ve Pentagon da ‘bir şey anlamamışlardı’. Ama Trump danışmanlarına ‘Suriye’den çekilmek istediğini’ fısıldayıp durmaktaydı. Hani Amerikalıların girdiği yerde ‘gül bitiyormuş’ gibi ‘ABD giderse büyük güç boşluğu oluşur’ denildi. Ama ABD’nin Suriye’de işgalciliğini haklı çıkarmak için ‘IŞİD markasını’ kenara koyan yorumcular sağolsun, iyi de oldu. HHH Mesela Josh Rogin, 30 Mart’ta WP’ta, “Suriye’de ‘petrolü aldık’. Şimdi Trump İran’a vermek istiyor” buyurdu. Suriye petrolünün yüzde 90’ının üzerine ‘çökmüş’ ama dar alanda sıkışmışABD çekilirse bu kaynak İran’a kalacakmış. Petrol zengini İran’ın ‘okyanusta bir damla’ Suriye petrolünü istemesi saçmalığını boşverirseniz, Trump’ın ‘İran’la nükleer anlaşmayı 12 Mayıs’ta çöpe atacağı’ öngörülerine oynayan yazısında, Rogin, özenle ABD’nin Suriye misyonlarını yerleştirmişti: ‘İran yayılmacılığını durdurmak, yeni sığınmacı krizini önlemek, aşırılıkçılıkla savaşmak ve Rusya’nın nüfuzunu artırmasını engellemek.’ CNN doğrudan Rusya’ya takmıştı: “Eğer Başkan Trump Suriye’den yakında çıkmak vaadini tutarsa en büyük kazananlar Putin ve Rus hükümeti olacak.” Nasıl bir çamurdan söz ettiğimizi, Trump bir sene önce sahte kimyasal silahlı saldırı sonrası Suriye’yi vurduğunda başkanlığını sindiremedikleri bu adam için “İşte şimdi başkan oldu” demelerinden anlayın. HHH Açıkçası ben en çok Demokrasileri Savunma Vakfı’ndan Jonathan Schanzer’i ciddiye aldım. Kendisi Suriye’nin ABD için ikilik oluşturmadığını belirtip, “Bizim için kazanıp kaybetmek şart değil. Fakat diğerlerinin kaybettiğinden emin olabiliriz” diye yazarken, yeniden ‘Soğuk Savaş savaşçıları olup diğerlerinin planlarını bozabileceklerini’ vurguladı. Bu arada iş, Trump’ın vekil güç SDG’nin kontrol alanlarının ‘yeniden inşası’ için 200 milyon dolarlık fonu dondurması eşliğinde kızışmış, devreye Fransızlar girmişti. YPG heyetinin Fransa lideri Macron’u ziyareti sonrası ‘kendilerini Fransız askerinin koruyacağını’ söylemeleriyle, Menbiç’te Fransız askerlerinin ‘görülmesi’ bir oldu. Hani sanki yoktular!  Derken ortam Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısı öncesi ve sonrası açıklamalarla teskin oldu. Ne tesadüf, Suudi veliaht prensi ABD’de halkla ilişkiler turunda “Suriye’den çekilmemelisiniz” deyip ‘İran’la savaşacakları’ derin öngörüsünde bulunmuşken, Trump ağzını ikinci kez açtı: “Suudi Arabistan Suriye’de kalmamızı istiyorsa parasını ödemeli.” Zaten Riyad’dan 4 milyar dolar istediği medyaya yansımıştı. Mesaj yerine oturdu. Ve Konsey toplantısında ekibi Trump’ı ‘ikna etti’. Beyaz Saray da ‘yerel güçler üzerinden geçiş sürecine odaklanacaklarını’ gönül rahatlığıyla tekrarladı. HHH İşte Ankara’da, Suriye’nin ‘egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünün’ altının ‘kalın harflerle çizildiği’ zirveyi, Rusya liderinin yeni dönem başkanlığındaki ilk yurtdışı ziyaretini bunların ışığında okumalı. O da sonraki yazıya kalsın. Ne de olsa telaşa mahal yok. İsrail ateşi yine can aldı İsrail ordusunun geçen cuma günü Gazze’deki “Toprak Günü” yürüyüşüne ateş açması sonucu yaralanan yüzlerce kişiden birinin daha yaşamını yitirmesiyle can kaybının 18’e yükseldiği duyuruldu. Bölgede gerilim sürerken dün sınırdan bir ölüm haberi daha geldi. Gazze’nin doğusunda El Zeytun mahallesine İsrail güçlerinin top atışlarında bir kişinin öldüğü bildirildi. İsrail ordusu, hedef alınan kişinin silahlı militan olduğunu savundu. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear