Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Pazar 15 Nisan 2018 12 suriye vuruldu EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERPİL ÜNAY Saldırı sınırlı, Ankara’nın pozisyonu etkilenmez ABD, Fransa ve Büyük Britanya’dan oluşan Batı ittifakının dün Suriye’deki hedeflere düzenlediği saldırı bu haliyle Ankara’nın Suriye’deki pozisyonunu ve “Astana Süreci” de denilen RusyaTürkiyeİran işbirliği mekanizması içindeki konumunu etkilemez. Ankara, ABD’nin kışkırtması ve Rusya’nın oluruyla başlattığı “Fırat Kalkanı” harekâtından itibaren Suriye’de ABD ve Rusya’yı birlikte idare etmeye bir bakıma mecbur kalmıştı. Batılı güçlerin dün Suriye’ye karşı giriştiği hava taarruzu, Ankara’nın iki büyük hasım arasındaki bu zoraki denge siyasetini yürütmesini imkânsızlaştıran bir neden oluşturmaz. Dünkü operasyon, rejimin askeri ve idari altyapısını çökertmeyi hedefleyen bir hava saldırıları dizisinin başlangıcı olsaydı, farklı düşünebilirdik. Böyle bir durumda bütün denklemler yıkılırdı ve büyük güçler arasında bölgesel bir savaşa doğru yol aldığımızdan bahsediyor olurduk. Ankara da Rusya ve ABD nezdindeki vaziyetini mevcut şekliyle daha fazla idare edemeyeceğini görür, yeni bir pozisyon almak zorunda kalırdı. Üç büyük Batılı gücün dün Suriye’deki muhtelif hedeflere 112 füze ateşlediği saldırı rejimi çökertme amacını taşımıyor. Diğer taraftan, “sembolik” ve “kozmetik” bir saldırı da değil... ABD’nin 2017’nin Nisan ayında, Şam rejiminin İdlib kırsalındaki Han Şeyhun’da bir kimyasal saldırı düzenlediği gerekçesiyle Suriye’deki Şayrat Hava Üssü’nü Tomahawk’larla hedef aldığı operasyon “kozmetik” nitelikteydi. Dünkü ise “cezalandırma” ve “caydırma” amaçlı gerçek bir harekât. Bu özelliğine rağmen, Suriye’deki gidişatın değişmesine neden olmayacaktır. Ama bundan daha fazlası, olaylara yeni bir yön verebilir ve o zaman işler çok karışır. Harekâtı düzenleyen Batılı güçlerin ise Rusya ve İran’la doğrudan çatışmaya girmeye istekli görünmediklerini anlıyoruz. Misal, Büyük Britanya Başbakanı Teresa May, “Amacımız rejim değişikliği değil” diye bizzat açıkladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “hedeflerinin Suriye’nin kimyasal silah tesisleriyle sınırlı olduğunu” söyledi. ABD Savunma Bakanı Jim Mattis “taarruzun bir kereye mahsus olduğunu” belirtti. Bu söylemler Rusya’dan da olumlu karşılık gördü. Ruslar, harekâttan dolayı Rus personelden zayiat olmadığını ve Batılıların gönderdiği füzelere kendi hava savunma sistemlerinin müdahale etmediğini açıkladılar. Meali şu: “Bize zarar vermediniz, biz de size dokunmadık, o halde tırmandırmaya gerek yok”. Kınamalar, lanetlemeler olacaktır tabii... Bunlar işin halkla ilişkiler boyutunda cereyan ediyor. Tıpkı Ankara’daki Dışişleri Bakanlığı’nın “operasyonun yerinde bir tepki olarak görüldüğü ve memnuniyetle karşılandığını” açıklaması gibi. Ne bu açıklama ne de Türkiye’deki siyasi iktidarın benzer beyanatı, Suriye’deki RusTürk işbirliğini bozmak için yeterlidir. Bunun için başka nedenler gerekecektir. Neticede Ankara harekâtta İncirlik Hava Üssü’nün kullanılmadığını açıkladı. Ki böyle bir saldırı için İncirlik’ten daha uygun bir yer bulunamazdı. Ankara lafını etmiş ama eylemsiz kalmıştır. Bu kadarı yeterlidir. Donald Trump, üç gündür Twitter’dan götürdüğü şovu, cuma gecesi Tomahawk gösterisiyle noktalıyor. Emmanuel Macron, yanına üç general koyup ‘kriz masasında’ ciddi ifadeyle resim çektiriyor. Pentagon, görüntüler yayımlıyor. Ruslar, âdet yerini bulsun diye mırın kırın ediyorlar. İranlılar, rol icabı sert konuşuyorlar. Böylece üçüncü dünya savaşı, kaşla göz arasında, bizler cuma gecesi uykudayken başladığıyla bitmiş oluyor... Neden “tiyatro” diyorum? Çünkü ABD Başkanı Donald Trump’ın Twitter şovuyla başlayan cuma geceki füze mesaisi, medyatik olmanın ötesinde çok bir anlam taşımıyor. Bazı İslamcılar ve solcular, olan biteni ‘emperyalizm’ kisvesinden yorumluyor. O laf bile ağır kaçar. Asıl mesele, çok daha ciddiyetsiz, çok daha beceriksizce uyarlanmış bir piyesten ibaret. Washington’daki tartışmaları, Kongre’deki ifadeleri, Amerikalı yetkililerin sözlerini dikkatle dinlerseniz, ABD’nin Suriye’de kalmak istemediği ortada. Yeni bir Suriye stratejisi de yok. Rejimi de devirmek ya da muhalifleri korumak gibi düşüncelerden çoktan vazgeçti. ABD’nin Suriye’deki tek isteği, sınırlı sayıda askerle bir süre daha Fırat’ın Doğu’sunda Suriye Demokratik Güçleri’ni desteklemek; bu sayede İran’ı frenlemek, IŞİD kıskacını gevşetmemek. O da “bir süre daha”... Onun ötesinde kimsenin derdi değil Suriye. Peki nedir o zaman günlerdir Trump’ın estirdiği fırtına? Ben yaşananları, içeride FBI’ın Rusya soruşturması yüzünden iyice sıkışan ABD Başkanı’nın, Suriye’ye 100 Tomahawk göndererek ‘devlet adamı’ görüntüsü verme isteği olarak yorumluyorum. Yanlış anlaşılmasın; kimyasal silah kullanımını hoş görebilecek bir insan değilim. Bu satırları takip edenler, pasifist bir kimliğim olmadığını da bilir. Ancak el insaf! Suriye iç savaşında ya Tam bir tiyatro! ASLI AYDINTAŞBAŞ rım milyon insan öldü; bunlardan sadece 1900’u kimyasal silah yüzünden can verdi. Şimdi bu savaşı durdurmak yerine afaki bir çizgi çekmek, “klor kötü, bombalar ok” mesajı vermek, alkışlanabilir bir tutum mu? Ankara’nın bunu çok iyi okuması, planlarını ona göre yapması, açıklamalarında daha dikkatli olması lazım. Arap coğrafyasındaki savaşlara “Yesinler birbirini” diye bakan Trump, Suriye’yi Rusya’ya hediye etmeye çoktan razı. Bu yüzden operasyon, günler önce boşaltılan 3 askeri üsle sınırlı tutuldu ve hedefler önceden Rusya’yla paylaşıldı. Zaten o yüzden ne ABD borsası, ne de medya olan bitenle fazla ilgilenmedi. Bu yüzden Rusya’dan bir iki itiraz dışında fazla bir tepki beklenmiyor. Bir iki bağırçağır dışında Rusya’nın tepki vermesini gerektirecek bir durum yok zaten. 3 günlük bir davul zurnadan sonra ABD 100 Tomahawk’la boş askeri tesisleri bombaladı. Füzelerin bir bölümü, zaten Rus S400’leri tarafından engellendi. Üçüncü dünya savaşı falan çıkmıyor. Trump Dağılabiliriz. Suriye krizinin acıklı yanı, tüm dünya devletlerinin ne kadar ilkesiz, ahlaksız, vizyonsuz olduğunu hepimizin gözüne sokması. Bu resimde ‘iyi adam’ yok. Hepsi kötü. Olan, Suriyeliye oluyor. Bu arada klor gazına maruz kalan Doğu Gutalılara ne oldu diye sorarsanız? Suriye rejimi, muhaliflerin ‘son kale’ olarak gördüğü Doğu Guta’da geçen hafta hâkimiyeti sağladı. Artık orada Suriye bayrağı dalgalanıyor. Gittikçe radikalleşen muhalifler, ‘İslam Ordusu’ adı altında birleşmişti. İslam Ordusu, Türkiye’nin de içinde olduğu bir anlaşmayla geçen hafta silahlarını teslim etti. 13 bin savaşçı ve aileleri, otobüslere binip kuzeye, yani bizim sınırımıza geldiler. Bir bölümü, şu meşhur elBab’a, bir bölümü sınırdaki çadır kamplarına ya da Fırat Kalkanı bölgesine yerleştiriliyor. Böylece Ruslar, Türkiye eliyle palazlanan ‘Sünni muhalefetini’ yine Türkiye’nin yardımıyla bitirmiş oluyorlar. Kan, gözyaşı ve yarım milyonluk ölümden sonra, Suriye iç savaşı son düzlüğe giriyor.... ‘Esad sana söylüyorumEsad Putin Putin sen anla!’ ABD ve Batılı müttefiklerinin sabaha karşı Suriye’ye düzenlediği saldırının görünen ve görünmeyen yönleri var. İşin görünen yüzünde, Suriye hükümetini kimyasal silah saldırısı düzenlemekle suçlayan Batılı ülkelerin son birkaç gündür “ısıttıkları” operasyonda düğmeye basması var. Nispeten sınırlı sayılabilecek ve kimilerine göre aslında “görünüşü kurtarma” amacı taşıyan operasyonda Suriye’ye ait bazı tesisler vuruldu. İşin ilk anda görünmeyen yüzünde ise, Esad’a yönelmiş görünen bu saldırının aslında, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in şahsında Rusya’ya yönelik bir “meydan okuma” ve “gözdağı” var. Bu öyle bir saldırı ki, hem Rusya’ya mesaj gönderiyor ama hem de KONUK YAZAR zorunda kalan Rusya, özellikle Moskova’yı karşılık vermek zo Suriye’de 30 Eylül 2015 tarihinde runda bırakmıyor. Eğer operas başlattığı operasyonla yeniden yon Suriye’deki Rus hedefleri uluslararası bir güç olarak sahne ne yönelseydi Putin’in misilleme ye çıkmaya başladı. ABD ve müt de bulunmak dışında bir seçe tefikleri ise bu duruma “Rusya’nın neği kalmayacaktı. Zaten, açık CENK palazlanması” olarak bakıyor ve laması ne kadar sert görünürse BAŞLAMIŞ Rusya’nın egemenlik alanlarını sı görünsün Putin’in ilk tepkisinde nırlarının ötesine taşımasını ke ölçülü bir dil kullanması gözden kaçmı sinlikle istemiyor. Çünkü Rusya’nın güç yor. Bu nedenle, işleri çığrından çıkara lenmesi Batı’nın çıkarlarının zarar gör bilecek bir operasyon yerine Suriye he mesi anlamını taşıyor. defleriyle sınırlı bir saldırı ister istemez Bu aynı zamanda, Sovyetler Birliği’nin Moskova’nın da işine geliyor. dağıldığı 1992 yılının sonlarından itiba Peki, Batı “Esad sana söylüyorum, ren Batı’nın Rusya’nın yeniden ayakla Putin sen anla” mesajıyla ne demek is rı üzerinde doğrulmasını engelleme tak tiyor? tiğinin bir parçası. Son yıllarda giderek gözlerini kendi Verilen mesaj açık: Sınırlarına dön ve sınırları dışına çeviren ya da çevirmek oradan dışarı başını sakın uzatma!.. Trump’ın kuyruğundaki Macron Fransa’nın, ABD ve Birleşik Krallık’la birlik te, Suriye’de bazı he defleri bombalaması siyasal alanda il ahmet insel ginç bir yarılma yarat tı. Dışişleri Bakanı Le Drian’ın hede fe ulaşıldığını, Suriye’nin kimyasal si lah kapasitesinin önemli bir kısmının imha edildiğini iddia etmesinin ardın dan, Fransa’nın bu müdahaleye ka tılmasına karşı hem sağdan hem sol dan eleştiriler gelmekte gecikmedi. Le Drian, Beşşar Esad ve mütte fiklerinin bu müdahaleyi dikkate al malarını tavsiye edip kırmızı çizgi yeniden aşılırsa yeniden müdahale edileceğini belirtirken, ana muhalefet konumundaki sağcı Cumhuriyetçiler partisinin Senato grup başkanı, “Sa vaşa savaş katmak hiçbir zaman ba rışı getirmemiştir” diyordu. Bu müda halenin terörizmi besleme riski taşı dığını, Batı’nın Arap dünyasına düş man olduğu fikrini besleyeceğini ila ve etti. Sol popülist Baş Eğmeyen Fransa hareketinin lideri Melenchon’un, aşı rı sağın lideri Le Pen’in ve Cumhu riyetçilerin ortak görüşü, Fransa’nın B.M. yetkisi olmadan askeri müda halede bulunmasının büyük bir hata olduğuydu. Melenchon, “BM yetki si yok, delil yok, AB kararı yok ve Fran sız parlamentosu nun kararı yok. Bu ABD’nin öç alma macerasıdır” der ken Le Pen, “Irak ve Libya’da yapılan ha taların tekrarlandı ğını, Fransa’nın ba ğımsız güç olma fır satını kaçırdığını” be lirtti. Muhalefet cep hesinde dün Blair’in Bush’un kuyruğu na takıldığı gibi, bu Macron gün Macron’un Trump’ın peşinden gittiği sık dile ge tiriliyor. Bazı gözlemciler, hükümetin ilk kez ne BM yetkisi ve kararı ne de il gili devletin daveti olmadan böyle bir askeri harekâta dahil olmasını, de miryolu ve havayolu çalışanları, öğ renciler ve başka birkaç alanda top lumsal hareketlerin ve direnişlerin canlanması karşısında, bir sis bulutu oluşturmak olarak yorumluyor. Ne var ki Fransa’nın uçaklardan ve savaş gemisinden Humus’taki bir tesise 12 füze yolladığı bildirilen bu harekâtı yalnız Macron’un partisi desteklemiyor. Macron’un selefi Hol lande müdahalenin haklı gerekçele ri olduğunu ama bunun Moskova ve Tahran üzerinde siyasal ve diploma tik baskıyla sürdürülmesi gerektiği ni belirtirken Sosyalist Partisi’nin ye ni lideri Faure, “Bir tepki gösterilme si lazımdı, ulusların sessizliğinin ceza sız suç işleme içtihadı oluşmasına yol açtığını” söyledi. Macron’un mütte fiki merkez sağ partinin sözcüsü de Fransa’nın “bu barbarlığa karşı kör ve dilsiz kalamayacağını, müdahale nin gerekli olduğunu ve Suriye halkı nın kurtuluşuna yarayacağını” iddia etmekten geri kalmadı. Anayasaya göre hükümet, yurtdı şı askeri operasyonla ilgili parlamen toya en geç üç gün içinde bilgi ver mek zorunda. Pazartesi veya salı gü nü parlamentoda bu konuda, oyla ma olmadan, bir görüşme yapılacak. Karşılıklı tavırlar daha etraflı dile ge tirilecek. İlk kamuoyu yoklamalarının sonuçları gelmeye başlayacak. Bu gün Macron’un, daha önce planlan mış, canlı yayımlanacak bir söyleşisi var. Belki bu söyleşide, “Ancak yurt dışı bir askeri operasyon düzenleye rek gerçekten başkan olunur” sözüne uyarak mı Suriye’ye füze yollamaya yeşil ışık yaktığı aydınlığa kavuşacak. Suriye’nin eli daha da güçlenebilir Suriye’ye karşı Rusya ile çatışmaktan kaçınan, he KONUK YAZAR duyarlı kesimleri devlete kenetliyor. ABD’nin desteklediği Suri defleri sınırlı ve tek atışlık bir ye Demokratik Güçleri bile sal saldırı, kendilerini bağlayacak dırı planına mesafe koydu. Sal şekilde kırmızı çizgiler ilan etmiş dırının uluslararası alanda ‘insa ABD, Fransa ve Britanya’nın kü ni müdahale’ diye meşrulaştı resel itibarını kurtarabilir. Ancak saldırının sahadaki gidişatı değiştirdiği söylenemez. FEHİM TAŞTEKİN rılan eylemlerin daha fazla sorgulanmasına yol açması da yine Şam’ın kazancı sayılabilir. Operasyon hazırlığı ya da pa ABD Rusya ve İran’ı da hede zarlığı yapılırken müdahaleden en faz fe koyarak beklentileri bir hayli yükselt la medet uman İslam Ordusu, başkent mişti. Heyecana kapılan Suudi Arabis Şam’ın kâbusu haline gelmiş Doğu Gu tan, Körfez’deki ortaklarıyla operasyo ta’daki son kale Duma’yı terk ediyordu. na katılmanın yollarını aramaya başla Yani saldırının yaratacağı şokla muha mıştı. Köpürtülmüş beklentiler dikka liflerin toparlanıp cephe büyütmesi gi te alındığında dağ fare doğurdu. So bi bir hesabın tutma şansı zaten yoktu. run ettikleri birincil şey İran nüfuzu ve Üstelik Doğu Guta’nın teslim alınması Hizbullah. Ne var ki İran’ın bölgede nın ardından Suriye ordusu, Amerika ki varlığı öylesine Tomahawklarla or lılar ve Suudilerin yakından ilgilendiği tadan kaldırılabilecek bir varlık değil. güney cephesine yöneldi. Saldırı cay Hizbullah’ın da çok etkilendiği söylene dırıcı olamadığı gibi rejimin pozisyonu mez. Sadece Batı ve Körfez koalisyo nu güçlendirdi. İlk vuruşu İsrail’in yap nu, saldırıyı hatırlatıp Rusya’dan İran’ı tığı, eski sömürgeci iki gücün katıldığı, geriletecek bir baskı mekanizması kur Şam’ın yeminli düşmanı ABD’nin ba masını bekleyebilirler. Bu da bir züğürt şını çektiği bir saldırı dış müdahaleye tesellisi olmanın ötesine geçemeyebilir. Suriye’ye harekâtın başlamasından birkaç saat ön May kısa yolu seçti peşine takılmakla suçluyordu. Bombalar barış getirmez, diyordu. Diğer ce, İngiltere’de yayın yapan Rupert muhalefet partilerinden de benzer Murdoch’un sahibi olduğu Sky News dışı bırakmak istiyordu. Ama Irak sava sesler yükseliyordu. Parlamentonun kanalı emekli bir tümgeneralle can şından dili yanan İngiltere’de hüküme onayı alınmalıydı, diye düşünüyorlardı. lı bağlantı yapıyordu. Spikerin sorusu tin, hele ki bir azınlık hükümetinin, ikna Ama Başbakan May, “Bu rejim deği harekâtın parlamento onayı olmaksızın edici bir argüman ortaya koya şikliğiyle ilgili değil, bu bir mü yapılmasının zor görünüp görünmedi rak, harekâta parlamento des dahale değil” diyerek operas KONUK YAZAR ği üzerineydi. Tümgene teği alması kolay görünmüyor yonun sınırlı olduğunun altı ral soruya soruyla karşı du. 2013’te David Cameron’ın nı ısrarla çizmeye çalışıyor lık verdi: “Eksik olan tar başına gelen, şimdi Theresa du. Sadece dört uçakla saldı tışma şu gibi görünüyor: May’in başına gelebilir, parla rıya dahil olmak siyasi açıdan Suriye’nin Guta’da kim mento harekâta onay vermeye kendisi için daha az risk ta yasal saldırı düzenleme bilirdi. May de kısa yolu tercih şıyor olabilirdi. Pazartesi gü SELİN GİRİT sine ne gibi bir motivasyon yol açmış olabilir ki? Amerikan ordusu bile ediyordu. Parlamentoya sormamayı. Harekâta dahil olma kararı sadece kabine tarafın nü parlamento zaten bu konuda toplanacak ve etraflıca bir tartışma yapılacaktı. Gö söylüyor, Suriye bu sa dan alınıyordu. Theresa May rev de zaten o zamana kadar vaşı zaten kazanıyor.” Her nedense spi Peki ama bu yasal bir adım tamamlanmış olacaktı. He ker apar topar tümgeneralin lafını kesi mıydı? İngiltere’nin tanınmış gazete sap anlaşılan buydu. İngiltere’de şim yor ve yayına hemen son veriliyordu. cilerinden biri Cumartesi sabahı şöy di May’in hesaplarının tutup tutmayaca İngiltere kamuoyu buna hazır değil le bir tweet atıyordu: “BBC, May’in par ğı, Rusya’nın ne gibi bir yanıt vereceği, di, ama hükümet kararını vermiş görü lamentonun onayını almamak için ha bu işin burada mı kalacağı, yoksa kont nüyordu. Londra, kimyasal silah kulla rekatı aceleye getirdiğini söylüyor. Alın rolden mi çıkacağı tartışılıyor. Şimdilik nımına karşı kurulan uluslararası koalis size demokrasi!” Muhalefetteki İşçi durum sakinleşmiş görünse de bazı ga yonun parçası olacaktı. Zira Fransa’nın Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn, parla zeteler sormaya başladılar bile: May’in ABD’nin tek müttefiki gibi görünmesini mento onayı olmaksızın Suriye’ye saldı onay verdiği ilk askeri harekât, acaba engellemek, ABD’nin en yakın dostu sı rılmasının hukuki açıdan sorgulanabilir kendisinin siyasi kariyerine Süveyş Krizi fatının Paris’e kaptırılması ihtimalini saf olduğunu savunuyordu. May’i Trump’ın benzeri bir kara leke sürebilir mi? C MY B