25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA IKBY uluslararası uçuşlara açılıyorBağdat, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) yönelik uluslararası uçuş yasağının kaldırıldığını duyurdu. Irak Başbakanı Haydar İbadi’nin imzaladığı kararın, bir hafta içinde yürürlüğe girmesi bekleniyor. Havaalanlarının kontrolünün Irak İçişleri Bakanlığı’na bağlı olacağı belirtiliyor. Erbil yönetiminin geçen eylülde tek taraflı bağımsızlık adımına Bağdat’tan sert tepki gelmişti. As keri operasyonlar, yaptırım kararlarıyla birlikte, Erbil ve Süleymaniye havaalanlarında uluslararası uçuşlar 29 Eylül’den bu yana durmuştu. Öte yandan taraflar arasında son kriz ise 2018 bütçesine ilişkin. Meclisteki Kürt vekillerin IKBY’ye ayrılan kısmın bir önceki yıla göre düşürülmesine yönelik tepkisine Cumhurbaşkanı Fuad Masum’dan destek geldiği savunuldu. Kürt siyasetçinin danışmanı Reuters’a verdiği demeçte Masum’un anayasanın ihlali olduğu gerekçesiyle bütçeyi onaylamayacağını, meclise geri göndereceğini duyurdu. Çarşamba 14 Mart 2018 Tıllersondishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ depremiGBDTÖAIRŞKRUAİŞEAMLLVNDEPDIIR,NEİIN ABD Başkanı Donald Trump tartışma yaratan adımlarına bir yenisini daha ekledi. Daha ön teşekkür ederim!” dedi. Ardından kameraların karşısına geçen Trump’ın, görevden almaya ilişkin kışı yapmıştı. Farklı açıklamaların sonrasında Tillerson, Kenya’da katılaca ile görüştüğünü belirtti, 31 Mart’a kadar görev başında olacağını ekledi. Dış siyasete ilişkin değerlendirmeler yapan Til ce yakın ekibinden pek çok isimle yol Tillerson’la bir görüşme yapmadığı ğı etkinlikleri iptal etmişti. lerson, geçiş sürecinin yumuşak şekil larını ayıran Trump, bu kez Dışişleri Ba nı içeren ifadeleri ise dikkat çekti. Tillerson’ın ofisinden yapı de yürütülmesinin önemli olduğu mesa kanlığı koltuğundan Rex Tillerson’ı aldı. Trump’ın, Afrika gezisini kısa keserek Tweet’le bilgilendirdi!.. lan açıklamada “görevden jı verdi. Kuzey Kore konusunda ise gealmayla ilgili bilgilendirilme linen noktada yaptıkları baskının umu dün ülkeye dönen Tillerson’dan boşalacak dış siyasetin dümenine Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Başkanı Mike Pompeo’yu atama adımı, Washington’ın özellikle İran’a karşı daha şahin bir politika izleyeceği yorumlarını da beraberinde getirdi. Pompeo’nun bakan olması için Senato oturumunda onaylanması gerekiyor. Bu dT“tvnrrüabeeiuilyrşilTryreavderçaasruurioys.ıdremonrkKgekıünlpuekığks’kl,onıainlöTlşadnedtizrfluieıilısa.renderTiirlnrakamtarsitulİnnoaıreim.dlaynaasnünpşniin’lşım,lelayiaüPiöşaysnyomyatncameşıdepaöadpdeınldriaeeğındınnokieoünl’iuadkpşildlraüautgıunnansgöğclüliöiassnauyekioruİSzD”TIİŞPHİOŞBdTLMAraEuRPnRmAEİT’pOTNillTEei,çA.ri.sn.No“nm’nklıoenöddiisrriiğegkioiTbnrkeylnieeaiilüçpl”rnkkekeildaud,ersnsnkeriekauoalydıllmyğirneaiyağuı’zraoariiiş”ıdçbriayTddiıbinmğörwduedınta.ilieaeoietÖdrtlptleeıdietğiklldşeeardıt’,kindilyie.ymertaaiseındninşati. landan daha etkili olduğunu kaydetti. Rusya’nın şu anki politikalarını sürdürmesi halinde ise daha fazla izolasyonla karşılaşacağı uyarısında bulundu. Ekrrdizoyğaarnattmweışettı’i Bu arada, ABD dış siyasetinin bir numaralısı olan Pompeo’yla birlikte göz nun için de nisan ayına işaret ediliyor. Karar, Tillerson ile Trump arasında Ku Uzun süredir Trump’ın Tillerson’ı görev ler halihazırda yüksek tansiyondaki An Başkanlığa gelmesinin ardından Dı zey Kore lideri Kim Jongun’la yapılması den alacağı iddiaları siyasi kulislere yansı karaWashington ilişkilerine çevrildi. şişleri koltuğuna ABD enerji devi ExxonMobil’in eski CEO’su Tillerson’ı getirmesiyle tartışmalara yol açan Trump, ilerleyen süreçte aralarında ciddi görüş farklılıkları olduğunu ortaya koy planlanan yüz yüze görüşme haberlerinin ardından geldi. Tillerson, geçen hafta Afrika turuna başlarken Kuzey Kore ile doğrudan görüşmeler için daha erken olduğunu dile getirmiş, ardından ise Trump, mış, ABD Başkanı ise bunları dışlamıştı. Mart sonunda ayrılıyor Koltuğundan alındığı açıklamasının ardından saatler sonra kameralar karşısı Pompeo’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili attığı tweet, Ankara’nın tepkisini çekmişti. CIA’da göreve başlamadan önce Temsilciler Meclisi üyesiyken 15 Temmuz darbe girişiminin ertesi günü attı muştu. İkili arasında gelgitli ilişkiler özel Kim’le masaya oturmaya hazır olduğu çı na geçen Tillerson ise öncesinde Trump ğı tweet’te Pompeo, İran Dışişleri Ba likle İran, Kuzey Kore konularında gerilim kanı Cevad Zarif’in tweeti’ni alıntılaya kaynağıydı. Ayrıca Kudüs’ün İsrail’in baş kenti olarak tanınması ve Körfez krizin İŞKENCE SUÇLAMALARININ MERKEZİNDEde de görüş ayrılığı olduğu, Tillerson’ın Riyad cephesine karşı Katar’a yönelik BD Başkanı Trump’ın, CIA başkanlığı Adaha ılımlı politikayı savunduğu ABD ba için seçimini Pompeo’nun yardımcısı sınına yansımıştı. Resmi açıklamala Gina Haspel’den yana koyma rını çoğu kez Twitter üzerinden du sı dikkat çekti. CIA tarihinde yuran Trump, Tillerson’ı görevden al ki ilk kadın başkan olacak olan masında da benzer yol izledi. Mesa Haspel’in ismi Bush dönemin jında “CIA Başkanı Pompeo yeni dı de kurumun “terör zanlılarının şişleri bakanımız olacak. Harika bir iş yabancı ülkelere gönderilerek Rusya’ya çifte kıskaççıkardı.HizmetinedeniyleTillerson’a Haspel burada gizli yerlerde işken ce görmelerini sağlayan programını” savunması ile anılmıştı. Haspel, 2002’de Tayland’daki gizli bir hapishanede iki terörizm şüphelisine “waterboardingsuda boğulma hissi veren” işkencenin uygulanmasıyla, sorgulamayı içeren video kasetlerini yok etmekle suçlanmıştı. Demokratlar, Haspel’in CIA Başkan Yardımcılığı’na atanmasına tepki göstermişti. rak “Zarif ve İran hükümeti, Erdoğan’ın hükümeti kadar demokratik, her ikisi de totaliter İslamcı diktatörlükler” demişti. Eski bir asker olan ve sorguda işkenceyi savunan Pompeo, bu tweeti’ni daha sonra silmiş ve hesabını kapatmıştı. CIA Başkanlığı’na Ocak 2017’de getirilen Pompeo, ilk yurtdışı gezisini de Türkiye’ye yapmıştı. Cumhuriyetçi Pompeo, Guantanamo hapishanesinin kapatılmasına, Paris İklim Anlaşması’na karşı isimlerden. WashingtonMoskova hattında Suriye konusunda ton sertleşirken Londra da eski Rus ajanın zehirlenmesi olayına ilişkin Rusya’yı hedefe oturttu Kimyasal saldırının gerçekleştiği bölgede uzman ekiplerin çalışması sürüyor. ‘5. maddeyi masaya getirdiler’ Britanya’da eski Rus çifte ajan Sergey Skripal’a yönelik suikast girişimi sonrası gözler Rusya’ya çevrilirken LondraMoskova hattındaki gerilim artıyor. Britanya Başbakanı Theresa May, önceki gün Skripal ve kızının zehirlenmesinden “büyük ihtimalle” Rusya’nın sorumlu olduğunu söyledi. Moskova’ya olayla ilgili bilgi vermesi için iki gün süre veren May, aksi takdirde Rusya’ya karşı “geniş çaplı önlemler” alınacağı uyarısında bulundu. AB ile ABD’den Londra’ya destek mesajları gelirken Daily Telegraph gazetesi ise Britanya’nın NATO müttefikleri ile ortak savunmayı içeren 5. madde üzerine görüştüğünü öne sürdü. ‘Örnek bekliyoruz’ Moskova ise suçlamayı “provokasyon” olarak niteledi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’nın bahsedilen maddeden bir örnek sağlanana kadar yanıt vermeyeceğini belirtti. Rusya Dışişleri, Britanya’nın Moskova Büyükelçisi’ni bakanlığa çağırdı. May dünkü parlamento oturumunda, Skripal ve kızı Yulia’ya yönelik saldırıda kullanılan zehirli kimyasal maddenin Rusya’da kullanılan Noviçok olarak bilinen sinir gazı olduğunu açıkladı. “Bu saldırı, Rus devleti tarafından ülkemize yönelik ya doğrudan bir eylemdi, ya da Moskova felakete neden olabilecek bu zararlı sinir gazının kontrolünü kaybetti, başkalarının eline geçmesine neden oldu” dedi. BİR MUHALİF DAHA ÖLDÜ Britanya’da eski Rus casusuna yönelik suikast girişimi gündemde yerini korurken dün Kremlin muhalifi bir ismin Londra’da evinde ölü bulunduğu haberi geldi. Rusya Devlet Başkanı Putin muhalifi Boris Berezovski’ye yakın isimlerden Nikolay Glushkov’un ölüm nedenine ilişkin soruşturmanın sürdüğü duyuruldu. Britanya’da siyasi sığınmacı olarak bulunan Berezovski de 2013 yılında evinde ölü bulunmuştu. Güvenlik güçleri cinayet şüphesi olmadığını belirtse de ölümünün ardında Kremlin’in olduğu iddiaları ortaya atılmıştı. Suriye’de ordu tarafından kuşatma altında tutulan, cihatçıların kontrolündeki Doğu Guta’da kimyasal silahların kullanıldığı iddiaları, Washington’la Moskova’nın karşılıklı askeri müdahale restleşmesini beraberinde getirdi. ABD’nin Suriye’de “harekete geçmeye hazırız” çıkışına, Rusya “yanıt veririz” karşılığını verdi. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin Suriye’de 30 gün insani ateşkes talep eden kararın 2 haftasını değerlendirmek üzere önceki gün yapılan oturumda konuşan ABD Daimi Temsilcisi Nikki Haley, konseyin adım atmaması halinde harekete geçmeye hazır olduklarını belirtti. Yeni tasarı yolda Esad hükümetini, Rusya’yı ve İran’ı, “Doğu Guta’da siyasi düşmanlarına savaş açmakla” suçlayan Haley, ülkesinin geçen yıl Suriye ordusuna ve askeri üslerine düzenlediği saldırıları hatırlattı. Haley’in gündeminde uygulanmasında sorun yaşanan geçici ateşkes de vardı. Ateşkesin başarısız olduğunu savunan Haley, “Bahanelere neden olmayacak, basit ve kabul edilir edilmez yürürlüğe girecek yeni bir karar tasarısı hazırladıklarını” söyledi. BM Güvenlik Konseyi’nde Haley’in sözlerine ilk yanıt, Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia’dan geldi. Nebenzia, Doğu Guta bölgesini “terörizmin sıcak yatağı” olarak tanımlarken “Nusra bağlantılı örgütlerin Doğu Guta’da klor içeren silah kullandığını savundu. Gerasimov, “Suriye’nin kendi vatandaşlarının güvenliğini sağlamak ve tehditleri ortadan kaldırmak için her şeyi yapma hakkı olduğunu” da sözlerine ekledi. Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov’un ise başkent Şam da dahil olmak üzere, Suriye’nin bir noktasının bombalanması ve bunun, bu ülkede bulunan Rus askerlerin hayatı için tehlike oluşturması halinde, hem söz konusu saldırıda kullanılan füzelere hem de bu füzeleri taşıyan savaş araçlarına karşılık verileceği çıkışı dikkat çekti. Gerosimov ayrıca ABD’nin, Suriye hükümetini kimyasal silah kullanmakla suçlamayı TAHLİYELER AĞIR AKSAK SÜRÜYOR Suriye ordusu ve cihatçı örgütlerin karşılıklı ateşi arasında kalan sivillerin durumu nedeniyle insani krizin yaşandığı Doğu Guta’da yaralıların tahliyesinde adımlar atılmaya başlandı. BM temsilcileri, yaklaşık 400 bin kişinin yaşadığı bölgeden dün aralarında hasta ve yaralıların da olduğu yaklaşık 100 kişinin Rusya ve Suriye tarafından oluşturulan insani koridor kullanılarak tahliye edildiğini açıkladı. Öte yandan, Doğu Guta bölgesindeki en büyük silahlı grup olan Ceyşül İslam (İslam Ordusu), yaralıların tahliyesi konusunda Rusya ile anlaştığını duyurdu. Örgüt, yaralıların tahliyesinin aşama aşama gerçekleştirileceğini belirtti. planladığını ve bunu gerekçe göstererek Şam’ın denetiminde olan mahallelerine füze saldırısı düzenlemeyi tasarladığını iddia etti. Başbakana suikast girişimi Filistin Yönetimi Başbakanı Rami Hamdallah’ın dün Hamas’ın kontrolündeki Gazze’yi ziyaretine saldırı gölgesi düştü. Hamdallah’ın konvoyunun bölgeye girişinden sonra şiddetli bir patlama meydana geldi, olaydan Başbakan yara almadan kurtuldu. Filistin Devlet Başkanı, El Fetih lideri Mahmud Abbas, Hamdallah’ın konvoyunun hedef alındığını belirterek Hamas’ı sorumlu tuttu. ‘Uzlaşı sürecine bağlıyız’ Reuters ise patlamayı suikast girişimi olarak nitelendiren Filistin Yönetimi’nin Hamas’ı doğrudan suçlamadığını, güvenliği sağlayamadığı gerekçesiyle sorumlu tuttuğunu aktardı. Görgü tanıkları sal Filistin Başbakanı’nın Gazze ziyareti yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde gerçekleşti. dırıda 7 kişinin hafif yaralandığını söyledi. Hamas soruşturma kapsamında üç kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Hamdallah, planlandığı gibi katıldığı atık su işleme ünitesinin açılışında yaptığı konuşmada, suikast girişimine maruz kaldığını belirte rek “Bu durum Filistin uzlaşı sürecine olan bağlılığımızı artıracak ve Gazze’ye gelmeye devam edeceğiz” dedi. Daha önce programını sürdüreceği belirtilen Hamdallah’ın ise açılışı ardından geri döndüğü açıklandı. Filistin Başbakanlık Ofisi, İsrail’in işgali altındaki Batı Şeria’da bulunuyor. Hamas ve El Fetih arasında geçen yıl Mısır’ın arabulucuğunda uzlaşı anlaşması imzalanmış, buna göre Hamas, Gazze Şeridi’nin idaresini Filistin Yönetimi’ne devretmeyi ve Fetih ile Filistin’de genel seçim yapmak amacıyla görüşmelere başlamayı kabul etmişti. Ancak sınır kapılarının Filistin yönetimine devredilmesinden sonra FetihHamas görüşmelerinde ilerleme kaydedilememişti. 7 Hakiki katılımcı demokrasi: Küba Ülkenin yönetimine dair kararların ilelebet ‘yüce bir iradeye’ teslim edilmesini izleyip, üzerine soğuk su içmekte olduğumuz şu hazin günlerde, Küba’ya imrenerek bakıyoruz. Okul çocuklarının gözetmenlik yaptığı sandıklar eşliğinde demokrasi şenliği yapan Küba, haliyle insanın umutlarını tazeliyor, içini açıyor. HHH Fidel Castro liderliğindeki 1959 devrimiyle oluşan sistemi ‘diktatörlük’ diye pazarlayan ‘medeni dünyaya’ bakmayın siz. Liberal demokrasinin geleneksel şablonuyla bile, isteseler görüntü olarak İsviçre’nin ‘doğrudan demokrasisi’ ile paralellik kurabilirler. İstemezler. O yüzden seçim sistemine dair bilgi kırıntısı bile görmedikleri haberleri işe yaramaz. Bu kez de Küba’daki seçimleri, devrimin liderlerinden 87 yaşındaki Raul Castro’nun aday olmayacağından hareketle, ‘Castro’ soyadının ‘silinmesi’ üzerine kuruluyor. Nafile bir çaba! Bu esnada Kübalılar geçen sonbaharda başlayan seçimleriyle nanik yapıyor. HHH 11 milyon nüfuslu Küba’da, 26 Kasım’da 168 yerel meclisin üyeleri belirlendi. Adayların yüzde 50’yi aşamadığı yerlerde aralıkta ikinci tur vardı. Bu seçim 2.5 yılda bir yapılıyor. Bu kez üyelerin yüzde 65’i daha önce görev almamış isimler, yüzde 35’i kadınlardan oluşurken, katılım yüzde 78’i buldu. 11 Mart’ta sıra beş yılda bir düzenlenen 1265 üyenin belirlendiği bölgesel ve 605 üyenin belirlendiği Ulusal Parlamento seçimlerine geldi. Adaylar belirlendi. Bu kez resmi verilere göre yaş ortalaması 49, yüzde 86’sı üniversite mezunu, yüzde 53’ü kadın. Oy vermek gönüllüyken katılım yüzde 80’lerde. Bu da 8 milyon yurttaşın oy vermesi demek. HHH Küba ‘katılımcı demokrasi’ ile yönetiliyor. Halkın İktidarı (Poder Popular) yerel meclis, bölgesel konsey ve Ulusal Parlamento üzerinde yükseliyor. 16 yaşında herkes yerel ve bölgesel meclisler için oy kullanabilir ve aday olabilir. Ulusal parlamento için 18 yaş sınırı var. Yerel meclis adayları yeteneklerine göre, komşuları ve çevreleri tarafından açık, şeffaf süreçte seçilir. Seçim gizli oyla olur. Biraz tuhaf ama sandık başlarında okul çocukları durur. Küba Komünist Partisi (PCC) aday öneremez, destekleyemez. Aslında seçimlere katılmaz. Son ulusal meclisin üyelerinin 45’i PCC üyesi değildi. PCC İspanyol sömürgeciliğine karşı ulusal kahraman Jose Marti’nin kurduğu devrimci gelenek üzerinde yükselir. 1965’te tüm partileri aynı çatıda buluşturmuş PCC ‘ideolojik önderliktir’. Üyelik, aday gösterilmek ve bir yıllık deneme sonrası olur, onur addedilir. HHH Küba’da adım adım ilerlersiniz. Her an geri çağrılabilirsiniz. Seçilmek yetmez, hesap vermek gerekir. Siyasette paranın hükmü geçmez. Siyaset meslek değil, yarı zamanlı kamu hizmetidir. Tam zamanlı görev alanlar, ayrıldıkları işten ne alıyorlarsa o ücreti alırlar. Yerel ve ulusal meclislerde kararlar milyonlarca insanın on binlerce tartışma toplantısı eşliğinde alınır. Kamu sağlığından çöplerin toplanmasına, bütçeye her şey tartışılır, öneriler alınır, yasalar değiştirilir. Ulusal parlamentoda sendikalar, kadın, öğrenci ve küçük çiftçi birlikleri temsil edilir. Kadınların son ulusal parlamentodaki oranı yüzde 48.9 idi. ABD’de oran yüzde 19.4’tür. HHH Ulusal meclis, Devlet Konseyi’nin bir başkan, altı yardımcı ve bir sekreter dahil 31 üyesini belirler. Yani başbakan ve kabinesini. Dış politika, ekonomik ve sosyal planlama, bütçeyi hazırlamak ve parlamento onayına sunmakla mükelleftirler. Şimdi parlamento nisanda yeni başkanı seçecek. Küba aslında yarı başkanlıktır. Başkanların bakan, büyükelçi atama yetkileri yoktur. Bu kararları seçilmiş temsilciler verir. Başkan aynı anda Devlet Konseyi’nin başı da olabilir. Ama o zaman ayrı ayrı seçilmesi gerekir. HHH Onca ambargoya ve sabotaja rağmen ayakta kalan Küba sosyalizmi, mükemmel değildir. Ama okuma yazmanın yüzde 99.8 olduğu, tıbbın en ileri ülkesi, UNICEF’in çocuk hakları şampiyonu olan bu ülkenin ‘özgürlük yoksunu distopya’ diye sunumu ibretliktir. Hele de kendi sosyo ekonomik modelleriyle ‘temsili demokrasiyi’ işletemeyenler açısından. Sandık demokrasisi görünümlüleri hiç saymıyoruz. Aklımız o ‘yüce iradelerin’ yönetimine nasıl ersin! Mattis’ten Kâbil çıkarması Afganistan’da 16 yıllık savaşın ardından ABD, Afgan hükümeti ve Taliban arasında diyalog sinyalleri gelirken ABD Savunma Bakanı Jim Mattis dün sürpriz şekilde Kâbil’i ziyaret etti. Mattis, “Taliban’ın kimi unsurlarının Afgan hükümetiyle görüşmeye açık olduğunu” söyledi. Mattis’in Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani ile görüşmesine ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi, Kâbil’e atanan John Bass de eşlik etti. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear