19 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 14 Şubat 2018 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY ekonomi 9 DİSK’e bağlı sendikaların çeşitli kentlerde alanlarda kutladığı 51 . kuruluş yıldönümü, sloganlara da hep birlikte söylenen türkülere de sahne oldu. İstanbul’da Meydanlarda 51 yılKodA işçileri ziyaret edilirken, DİSK Başkanı Kani Beko, DİSK’in gücünü devlet korumasından değil, bağımsız işçi sınıfından aldığının altını çizdi. Yarım yüzyılı geride bırakan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, 51. yıldönümünü 134 gündür direnen KodA işçileriyle birlikte meydanlarda kutladı Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 51. yıldönümünü sendikal hakları için direnen Sosyalİş üyesi KodA işçilerinin direniş çadırını ziyaret ederek kutladı. Aralarında DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ve Sosyalİş Sendikası Genel Başkanı Metin Ebetürk’ün de bulunduğu DİSK heyetinin KodA binası önünde işçilerle gerçekleştirdiği basın toplantısında konuşan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Biz devletin, hükümetin korumasında değil, devletten, sermayeden, siyasi partilerden bağımsız, gücünü direnen işçi sınıfından alan bir konfederasyonuz” de di. DİSK’in 51. yılını 134 gündür işi, ekmeği ve geleceği için direnen KodA işçileri ile kutlanmasının gurur verici olduğunu ifade eden Sosyalİş Genel Başkanı Metin Ebetürk ise, “Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya özlemi ile sürdürdüğümüz mücadelemiz daima yaşayacak” diye konuştu. İşçilere saygı duruşu Sendikalı işçileri işten atan KodA önünde iş cinayetlerine dikkat çekilerek yaşamını yitiren tüm işçiler için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. 51. yıl mesajı olarak “Zafer, direnen işçilerin olacak” diyen işçiler, çoğunlukla “İnadına Sendika İnadına DİSK” sloganları attı. DİSK’in işçilerin doğrudan iradesi ile 13 Şubat 1967’de kurulduğunu hatırlatan Birleşik Metalİş Sendikası ise, 51. yaşı ilk günkü heyecan ve coşkuyla kutladıklarını yazılı bir açıklamayla duyurarak “DİSK’in bir numaralı kurucu sendikası Madenİş’in devamı olan Birleşik Metalİş Sendikamız, DİSK ilkelerinin bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de yılmaz takipçisi olmaya devam edecektir. DİSK, işçilerin ekonomik ve demokratik mücadele örgütü olarak demokratik sınıf ve kitle sendikacılığını temsil etmek amacıyla kurulmuş ve yıllar boyunca bu yolda ilerleyerek işçi sınıfı mücadelesine çok büyük kazanımlar sağlamıştır” ifadelerine yer verdi. Payı büyük DİSK’in devlet ve sermaye güdümlü sendikacılığa karşı seçenek olarak kurulduğunu anımsatan Genelİş Sendikası, “Türkiye işçi sınıfının kazanımlarında DİSK’in büyük payı vardır. DİSK 51. yılında işçi sınıfının sömürüsüz ve sınıfsız bir dünya mücadelesini sürdürüyor” açıklamasını yaptı. 51 yıl önce Türkİş’ten ayrılan Madenİş, Lastikİş, Basınİş ile bağımsız Gıdaİş ve merkezi Zonguldak’ta bulunan Türk Madenİş sendikalarının genel başkanla rı Kemal Türkler, Rıza Kuas, İbrahim Güzelce, Mehmet Alpdündar ve Kemal Nebioğlu tarafından kurulan DİSK, kurulduğu 1967 yılından, kapatıldığı 12 Eylül faşist darbesine kadar birçok büyük direnişe imza atmıştı. Kuruluşunun hemen ardından 24 Haziran 1967’de yürürlükteki İş Kanunu’nu protesto etmek için Ankara Tandoğan Meydanı’nda düzenlenen miting, DİSK’in ilk kitlesel eylemi olmuştu. DİSK daha sonra Paşabahçe, Kozlu, Singer, Türk Demir Döküm, Derby, Turhal, 1516 Haziran, MESS direnişleri sırasında önemli roller oynadı. l Ekonomi Servisi Sendika, Konya’da 51. yılı kutladı. 1200 nakliyat işçisi anlaşma bekliyor DİSK’e bağlı Nakliyatİş Sendikası’nın dört işyeri ile topluiş sözleşme görüşmeleri devam ediyor. Toplusözleşme görüşmeleri süren işyerlerinden Gebze’de kurulu Demtrans’da, 110 işçi çalışıyor. 8. dönem sözleşme görüşmeleri 26 Aralık’ta işçilerin anketleri üzerinden yapılıyor. 400 işçinin çalıştığı Sarp Havacılık’ta 2. dönem sözleşme yapılacak. Görüşmeler 19 Aralık’ta başlamıştı. Tüvturk İstanbul Taşıt Muayene İstasyonları İşletim’de 6 bin 590 işçin, 4. dönem sözleşmenin tamamlanmasını bekliyor. Ayrıca, Edirne merkezli Ergene Araç Muayene İstasyonları İşletmeciliği’nde Nakliyatİş örgütlenmesi tamamlanarak 1. Dönem toplu iş sözleşme görüşmelerine 7 Eylül 2017’de başladı. Sendikadan yapılan açıklamada, “Her türden baskıya ve haksızlığa karşı verdiğimiz mücadele ile örgütlediğimiz işyerleri ve imzaladığımız örnek sözleşmelerle; işçi sınıfı mücadelesine yeni mevziler kazandırmaya devam ediyoruz” denildi. l Ekonomi Servisi Gücrreevtlearrtdışiblaerıvauzradlduı ABD’de 2017 en az grev yapılan ikinci yıl olurken, grev sayılarındaki düşüş ile ücret artışındaki azalmanın taşıdığı paralellik dikkat çekti Zam oranları kriz sonrasında geriledi 19471979 arasında işgünü kaybı ortalama 24 milyon 550 bin olurken, 2010 sonrasında bu rakam yüzde 97 oranında azalarak 708 bine düştü. Ki bu rakamın önemli bir kısmı yaklaşık 1800 işçinin katılımıyla 318 gündür süren Charter Communications grevinden kaynaklandı. Grev sayıları azalırken, işçilerin yıllık ortalama ücret artışları da azaldı. 70’li yıllarda yüzde 10’lara kadar çıkan saatlik ücretlerdeki yıllık artış oranları, 2010 sonrasında yüzde 1’lere kadar düştü. Ocak 2018’de bu oranın yüzde 2.9’a çıkması, piyasalarda büyük depremi tetiklemişti. emre deveci Grev işçi sınıfının en önemli silahı olarak kabul edilir ancak tüm dünyada grev sayıları geçmişe oranla büyük düşüş eğiliminde. Grevlerle birlikte, ücret artışları da önemli ölçüde geriliyor. ABD’de 9 Şubat Cuma günü İşgücü İstatistikleri Bürosu tarafından açıklanan son rakamlar, 2017’nin ülke tarihinde en az grev yapılan ikinci yıl olduğunu ortaya koydu. Geçen yıl ABD’de, bin ve üzeri işçinin katılımıyla (büyük grev) sadece 7 grev yapıldı. Rekor, 5 grevin yapıldığı ve büyük finansal krizin yaşandığı 2009’a ait. 303’ten 14’e düştü 1950’den günümüze yıllık grev sayılarını gösteren grafik, bu alandaki dramatik düşüşü net olarak gösteriyor. 1950’lerde yılda 450 sayısını aşan büyük grev sayıları, geçen yıl iki elin parmaklarını geçmedi. 19471979 yılları arasında yılda ortalama 303 büyük grev yapılırken, 2010 sonrasında yıllık ortalama 14’e düştü. l Ekonomi Servisi Dev Sağlıkİş 45. yaşını kutlayacak “Her biri bir yerden gelmişti... Kimisi Kars’tan, Kastamonu ve Sivas’tan, kimisi başka bir diyardan... 45 yıl önce Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde iş, ekmek ve yeni bir yaşam umuduyla başladı öykü...” DİSK/Devrimci Sağlıkİş, “Emek ve Sağlık Hareketinde 45. Mücadele Yılı”nı, bugüne kadar birlikte yürüdüğü tüm mücadele arkadaşları, yoldaşları ve dostlarıyla birlikte kutlamaya hazırlanıyor. 17 Şubat 2018 Cumartesi akşamı saat 19.30’da Çağlayan’da Salon Figaro’da yapılacak dayanışma gecesinde Erdal Güney sahne alacak. l Ekonomi Servisi Amazon’dan işçi kıyımı İnternet alışveriş şirketi olan Amazon, işçileri çıkarma kararı aldı. Çoğunluğunun Washington’daki genel müdürlük çalışanlarından olacağı birçok çalışanın işten çıkarılacağı belirtildi. Amazon, “Yıllık planlama süreçlerimiz kapsamında, şirket genelinde çalışan sayılarında bazı düzenlemeler yapıyoruz bazı birimlerde küçük çaplı işten çıkartmalar gerçekleştirip farklı birçok birimde agresif bir şekilde alım yapmayı planlıyoruz” açıklamasında bulundu. İşten çıkarılacak çalışanlara bilgi verilmeye başladı. Online alışveriş devi listesinde birinci sırada olmasına rağmen yapılan işçi çıkarımı tepkilere neden oldu. l Ekonomi Servisi Milyonlarca muhtaçtan 4 binine iş bulundu CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, İŞKUR’un sosyal yardım alan kişilerden 2017’de sadece 4 bin kişiye iş bulduğu açıkladı. Türkiye’de 9 milyon kişinin muhtaç durumda olduğunu belirten Gürer, “Yardıma muhtaç milyonlarca yurttaş var. Hükümetin, istihdama yönelik daha ciddi ve çözüm odaklı projeleri uygulamaya geçirmesi gerekiyor” dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu’na İŞKUR’un istihdam faaliyetlerini soran Gürer, “2017 yılının ilk 10 ayında 4 bin 612 kişinin İŞKUR aracılığıyla işe yerleştirildi” yanıtını aldı. l ANKARA TİP’in kuruluş günleri (*) Türkiye İşçi Partisi’nin kuruluşundan bu yana elli yedi yıl geçti. TİP’in tarihi, bir anlamda Türkiye işçi sınıfının bir sınıf olarak bilinçlenme tarihini anlatıyor. TİP’in kuruluş günlerine dair bu ilginç tarihçeyi ilk elden, partinin genel yönetim kurulu üyesi ve Kocaeli il başkanı avukat Şinasi Yeldan’dan dinledim. Şinasi Yeldan’ın aktardıklarını aşağıdaki satırlarda sizlerle paylaşıyorum: HHH İkinci Dünya Savaşı sonucu faşizmin yenilgisi ülkemizde yeni demokratik adımların atılmasını zorunlu kılmıştı. Çok partili yaşama geçiş, Cemiyetler Yasası’nın değişimiyle birlikte sendika kurma ve sendikalaşma olanağı doğmuştu. Ancak, sendikalara toplu iş sözleşmesi ve grev yapma hakkı tanınmamıştı. Bunun yanında sendikalar çeşitli baskılar altındaydı. Sendika liderleri ise neredeyse “doğal suçlu” konumundaydı. Tüm olumsuzluklara karşın işçi sınıfı sendikalarda örgütlenmesini sürdürmekteydi. 1952 yılında Türkİş Konfederasyonu kurulmuştu. Sendikalar siyasetten dışlanmış ancak siyasi partilerce oy kazanımı amacıyla kullanılmaktaydı. O günlerde “silahsız asker” diye tanımlana gelen Türk sendikacılığının bu yapısı 27 Mayıs 1961 tarihli Anayasa’nın yürürlüğe girdiği güne kadar sürdü. Yeni anayasa, grevi “sosyal bir hak” olarak tanıyordu. Bu dönemde sendikalar büyük bir coşku ve birlik içinde meydanlardaydılar. 1961 Aralık ayında İstanbul’da Saraçhane başında on binlerce işçinin katılımıyla oluşan gösteri işçi sınıfı tarihinde önemli bir yer tutmakta olup işçi sınıfının grevli, toplusözleşmeli sendikacılığa yasal olarak da kavuşmasını sağladı. İşçiler bu haklarını almakla da yetinmediler. Siyaset alanında da söz ve karar sahibi olmak için 13 Şubat 1961 tarihinde Türkiye İşçi Partisi’ni kurdular. İstanbul Sendikalar Birliği öncülüğünde 11 sendikalı işçinin ve bir şoförün kuruculuğu ile siyasal yaşamda yer alan parti, bütün yurtta yankılandı, ilgi gördü. 1961 seçimleri yaklaşmıştı. Ancak seçim yasasının aradığı “15 ilde, ilçeleriyle birlikte örgütlenmeyi” tamamlayamadığı için partinin seçime katılma olanağı olmadı. Bu arada parti başkanı Avni Erakalın partiden ve üyelikten istifa edip, Yeni Türkiye Partisi’nden bağımsız milletvekili olmak için aday oldu. İstifa bir bakıma koşullu idi. Milletvekili seçilemediğinde partiye geri dönmek istiyordu. Ancak, parti yöneticileri bu koşulu kabul etmediler; istifa kabul edildi. Parti başkansız kaldı. Başkanlık arayışları sürerken beklenmedik bir gelişme daha oldu. Türkİş Başkanı Seyfi Demirsoy, Çalışanlar Partisi isimli bir parti kurmak için faaliyete geçti. Oysa ki TİP kurulurken “kurucu olmam, ama ilk üye ben olurum” demişti. Demirsoy, Çalışanlar Partisi’ni şöyle savunuyordu: “TİP sadece sendikacılar tarafından kurulmuştur. Biz aydınları da aramıza alacağız. Parti 67 ilde örgütlenecek, Atatürk anıtlarına aynı gün çelenkler konulacak...” Çalışanlar Partisi tüzüğü Sadun Aren ve Türkkaya Ataöv’ün katılımıyla hazırlanmış, basında da yankılanmıştı. Demirsoy ayrıca TİP’ten bir istemde bulunuyordu: TİP henüz genel kurulunu toplamamış olduğundan kurucular partiyi fesh etmekte yetkiliydiler. TİP kurucuları partiyi fesh edip Çalışanlar Partisi’ne katılmalıydılar. Parti kurucuları bölünmüştü: İlgisizler, fesih taraftarları ve fesihe karşı olanlar. Karşı olanlar azınlıktaydı. Tam da bu günlerde, Türk İş’in 2229 Ocak 1962 tarihleri arasında Ankara’da çalışma meclisi toplantısı yapılacaktı. Toplantıya tüm illerden sendikacılar, bu arada parti temsilcileri de katılacağından partinin fesih veya devamı konusunun bu toplantıda ele alınmasına karar verildi. Çalışma meclisi, çalışmaları sırasında gündüz sendikalarla ilgili görüşmeler yapılıyor, akşam Tahir Öztürk’ün (fukara Tahir) İnşaat İşçileri Sendikası çalışma odasında (salon demek daha doğru) toplanılıp partinin kapatılma istemi ve diğer sorunları tartışılıyordu. Sert tartışmalar oluyordu. Kuruculardan sadece Yıldız Özkarabay Çalışanlar Partisi’ne karşı çıkanlar arasındaydı. Karşı duruş daha çok ve etkili biçimde parti tabanından geliyordu. Özellikle, Gaziantep, Adana, Kocaeli, İzmir, İçel ve Ankara illeri başı çekiyordu. Anadolu inançlı ve kararlıydı. Özellikle Gaziantep kuruluşu ile de özeldi. Şöyle ki; Gaziantepliler eski küçük bir yapıyı onarırlar; duvarını, sıvasını, badanasını yaparlar; tabelasını yazıp asarlar. Ancak, ellerinde parti tüzüğü yoktur. Genel merkeze de ulaşamazlar. Yakın il Adana’ya başvururlar. Adanalıların verdikleri yanıt ilginçtir: “Partiyi kuranlar bizim işçi arkadaşlarımızdır. Partiyi kurun”. Zira Adanalıların da ellerinde tüzük yoktur. Ayrıca kuruluşları için genel merkezden de kimse gelmemiştir. Gerçekte çoğu il de böyle kurulmuştur. Tartışmaların en hararetli döneminde Gaziantepli bir partili şöyle der: “Biz ekini ektik, (göğsünü göstererek) bu boya getirdik, davara yedirmeyiz”. Kuruculara rağmen partinin tabanı direnir, partinin kapatılması oyununu bozar; varoluşunu sağlar. Türkiye İşçi Partisi 1961’in 13 Şubat’ında doğar. Partinin aşağıdan yukarı doğru kuruluşunun kanıtı da budur. 23 Şubat 2011 tarihli Cumhuriyet Ekonomi Politik yazısından alınmıştır. Şimşek: Dövizle borca düzen haziranda gelecek Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek büyük şirketleri kapsayacak dövizle borçlanma düzenlemesinin hazirana kadar tamamlanacağını söyledi. Yaklaşık 2 bin büyük firmayı ilgilendiren aşamanın ne zaman hayata geçirileceği konusunda Şimşek, “Hazirana kadar biter. Biz firmaların aldıkları aşırı risklerin ve bu riskleri yönetmedeki basiretsizliklerin ekonomimizde ilave dalgalara yol açmasını doğru bulmuyoruz. Düzenlemeyi yapacağız” ifadesini kullandı. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear