26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 12 Şubat 2018 2 dizi / haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: FUNDA YAŞAR ER HASTANE KORİDORLARINDA BEYAZ ÖNLÜKLERİ İÇİNDE GÖRMEYE ALIŞTIĞIMIZ DOKTORLARI BİR DE BÖYLE GÖRÜN SIRADIŞI ‘HobilerleDOKTORLAR HASTANELERDEN SAHNELERE DOKTOR HİKÂYELERİ 2 SİBEL BAHÇETEPE [email protected] kendimizi sıfırlıyoruz’ Prof. Dr. M. Asım Şafak Doğaya tutkuyla bağlı bir cerrah Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Asım Şafak, ağaçlara duyulan saygıyı ve bu ağaçların yaşamasını konu alan bir sanata gönül vermiş hekimlerden biri. Özel tekniklerle ağaçların saksılar içinde budanarak ve bodurlaştırılarak büyütülmesiyle oluşturulan Bonsai ağaçları yetiştiren Şafak’ın bu sabır ve bahçecilik bilgisi gerektiren hobisi için ise bir dileği var: “Yetiştirdiğim bonsai ağaçlarımın torunlarımın torunlarına da kalmasını hayal ediyorum.” Bonsai, saksıdaki ağaç veya bitki anlamına geliyor. Bonsai ağaçlarına olan ilgisinin, 1993 yılında Ankara’da bir dernek kurarak başladığını söyleyen Prof. Dr. Şafak, “İsviçre’de yaşayan bir arkadaşımız ziyaretimize gelmişti. Onun ilgi alanıydı. Biz de merak sardık. Bu merakımız zamanla büyüdü ve dernekleşmeye kadar gitti. Türk Japon Kültür Derneği’nin desteğini alarak Ankara Bonsai Derneği’ni kurduk. Burada kendi eğitimlerimizi, yaptık sonrasında da çevremizde ilgi duyan kişilere bu eğitimleri verdik” diyor. Milli sualtı hokeyi oyuncusu doktordan tüplü dalış sertifikalı profesöre... Her biri farklı bir alanda uzman olan bu hekimler, uğraştıkları spor ve sanatın farklı dallarıyla bir anlamda stresten uzaklaşıyor. Ameliyatlar, tahliller, tetkikler derken sosyal hayatlarına çok fazla zaman kalmayan bu hekimler, ken di sosyal ortamlarını hobilerle aslında yaratmışlar. Zor ve engebeli bir arazi de offroad yapan bir genel cerrah ya da su altında dalış yapan bir kalp ve damar cerrahisi görmek size ilginç gelebilir. Ancak bu uğraşlarla yoğun işlerden sıyrılarak, kendilerine zaman ayırabilen hekimler “Hobiler ruhumuza etki ederek hayatımız Op. Dr. Kemal Demir En büyük keyfi da olumlu etkiler bırakıyor. Yoğun stresin bulunduğu biz doktorlar olarak sporlarla, hobi darbuka çalmaklerle kendimizi sıfırlıyoruz” diyorlar. Huzuru derin sularda bulan profesör Prof. Dr. Bingür Sönmez Tüplü dalış meraklısı ve dalış sertifikalı bir kalp ve damar cerrahi uzmanı profesör düşünün. Bir taraftan en zor ameliyatları yapıyor, diğer taraftan hobilerini sürdürmeye devam ediyor. Memorial Şişli Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, 50 yaşından sonra bu spora başladığını anlatıyor. “Türkiye’nin en eski balık adamlarından biri olan Şinasi Bingeli, her fırsatta dalış konusunda beni teşvik ediyordu. Ben de yapmaya karar verdiğimde oğlumla birlikte dalış kursuna yazıldık. O zamandan beri de her yıl bir hafta Kemer’de balık adam hocalarımızın eşliğinde dalış yapıyorum. Şu anda bir dalış sertifikam var” diyen Sönmez, şöyle devam ediyor: “Suyun altında geçirdiğim o süreler hayatımın en güzel dakikaları diyebilirim. Kemer’de Paris zırhlısına daldığım zaman duyduğum heyecanı, en son kaldığım Yarasalı Mağara’nın büyüsünü tarif edemem. Tüplü dalış astım ve epilepsi hastaları dışında herkesin rahatlıkla yapabileceği bir spor.” Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Kemal Demir ritm, saz merakı olan bir doktor. “Müzik ruhuma etki ediyor” diyen Demir, şunları söylüyor: “Babam mühendis ve yöneticiydi, yoğun çalışıyordu ancak buna rağmen müziğe zaman ayırıyordu. Ben de babamdan ve çevremden dinlediğim her müziğe ritim tutarak büyüdüm. Küçük yaşta, bir oyuncak teften şarkının değişik yerlerinde değişik tonlar çıkarabildiğimi fark ettim. Benim bu becerimi annembabam da fark ederek bana bir darbuka ve bongo hediye ettiler. Babam ‘İlgini çekerse devam et, çekmezse kendini hiç zorlama’ dedi. Tabii benim çok ilgimi çekti. Sonraki 56 yıl sadece sosyal ortamlarla sınırlı kalarak ritim çaldım. Perküsyon olarak adlandırılan kahon, darbuka, bongo, tumba gibi müzik aletlerinin hepsini rahatlıkla çalabiliyorum. Ancak müzik ile ilişkimi üniversite ve ihtisas yıllarımda çok ihmal ettim. Yoğun iş hayatında hobisi olmayan insanın bir tür robota dönüştüğünü fark ettim. Bu nedenle ihmal ettiğim müzik ile ilişkimi birkaç yıldır yeniden kuvvetlendirdim. Müzik ruhuma etki ederek hayatımda olumlu etkiler bırakıyor.” Sualtı hokeyi milli sporcusu uzman doktor Anestezi Uzmanı Dr. Murat Alp Alkaya Prof. Dr. Alihan Gürkan Yağmur, çamur, kar ona vız geliyor Türkiye’nin en başarılı cerrahlarından Prof. Dr. Alihan Gürkan ise offroad denilen 4x4 arazi araçları ile doğada zor koşullarda yol alma sporuyla uğraşıyor. “Motor sporları çocukluğumdan bu yana en çok ilgi duyduğum şeydi. Şimdi çocukluk hayallerimi başarmak bana mutluluk veriyor” diyen Gürkan, “Doğa tutkusu olan ve motor sporları yapan kişilerin Antalya gibi doğası olan bir yerde Mart’tan Kasım ayına kadar offroad seçeneği motosiklet oluyor. Diğer yağmur çamur olan kışlık sürede de offroad zevkini 4x4’ler ile yaşıyoruz” açıklamasını yapıyor. Gürkan, “Kullandığım kamyonete renginden dolayı “yeşil dev” diyorlar. Offroad bir yerde motosikletten ayrılıyor. Burada doğaya karşı olan mücadeleniz daha net. Karlı ve çamurlu bir zeminde giderken veya bir buçuk m’lik bir su birikintisinden ya da yükseltiden geçerken bu mücadeleyi offroad aracıyla çok daha iyi hissediyorsunuz. Motor sporları sizi bir şeylerden koparıp alıyor. Hissettiğiniz en yoğun duygu özgürlük. ” Anestezi ve Reanimasyon Bölümü Uz. Dr. Murat Alp Alkaya, sualtı hokeyi oyuncusu. Alkaya, hobisine ilişkin şu bilgileri paylaşıyor: “Milli sualtı hokeyi oyun cusuyum. 8 yaşından bu yana birçok yarışta şampiyonluklar elde ettim. 16 yaşımda su topuna başladım ve ardından da sualtı hokeyi yapmaya başladım. Sualtı hokeyi Türkiye’de çok bilinen bir spor olmasa da şu anda 3536 takım bulunuyor ve her sene iki kez Türkiye çapında şampiyonalar düzenleniyor. 1997 yılından bu yana yaptığım bu spora halen devam ediyorum. 2001 2003 ‘de iki kere milli takıma seçildim. Sualtı hokeyi; yer çekimsiz ortamda olmak, her şeyden uzaklaşmak sadece o ana konsantre olmak açısından çok etkileyici bir spor. Şu anda profesyonel düzeyde olmasa da işten vakit buldukça yapıyorum, yurtiçi ve yurtdışı şampiyonalara katılıyorum. Yaptığım iş sürekli ameliyathanede olmayı gerektiriyor ve aslında izole olarak yaşıyoruz diyebilirim. Bu spor da öyle. Suyun altındayken hayattan kopuyorsunuz ve her şeyi unutuyorsunuz. Bu nedenle aslında yaptığım spor ile mesleğim benzerlik gösteriyor diyebilirim. Spor benim yaşamımın bir parçası. Anestezi gibi yoğun stresin bulunduğu bir branş doktoru olarak, spor ile kendimi sıfırlıyorum.” BİTTİ LAMİNE YÖNTEMİ Dişe dokunmadan estetik SİBEL BAHÇETEPE Dişlerdeki çarpıklıklar, dişler arasındaki mesafeler, renk değişiklikleri, diş kaybı gibi sebepler, sosyal fobi, utan ma, içine kapanma, konuşurken gülerken sürekli ellerini ağzına götürme veya sü rekli mendil kullanmak gibi stresli davra nışlar ortaya çıkarabiliyor. Diş Hekimi Şö len Arslan, yaprak porselen olarak da bi linen “lamine” yönteminin hem diş este tiğine hem de psikolojiye olumlu katkılar sağladığını söyledi. Arslan, lamine yönteminin, birçok diş bozukluğunda kolaylık la uygulanabilen kozmetik bir çözüm olduğunu söyle di. Tırnak kalınlığında, is tenen renk, boy ve form da özel olarak hazırlan mış porselen yaprakları nın, dişlerin ön yüzüne ya pıştırılması esasına dayandığını anlatan Arslan, lami Şölen Arslan nenin uygulanabileceği grupları şöyle sı raladı: l Ön dişler arasında boşluklar bulu nanlara. l Dişlerde kırık ve çatlaklar varsa. l Diş boyutları küçük olanlarda diş bo yunu uzatmak için. l Ön dişlerinde yaygın çürükler bulu nanlara. l Dişlerde kozmetik işlemlerle giderile meyen renklenmelerde. l Dişlerde çapraşıklıklar varsa ve orto dontik tedavi düşünülmüyorsa lamine uy gulamalarıyla istenilen şekilde ve renkte dişler elde edilebilir. Yaprak porselenlerin yapılması sırasın da herhangi bir ağrının söz konusu olma dığını anlatan Arslan “Çünkü dişler üzeri de aşındırma çok az yapılır (0,3 mm) ve ya hiç aşındırma yapılmaz. Tedavi süresi kısadır. Sadece iki defa diş kliniğine git mek yeterli olacaktır. Orijnial dişe her hangi bir müdahale etmiyoruz. Hastala rımız lamine yapımından sonra rahatlıkla elma ısırabilir, sert yiyecekler yiyebilirler. Hasta dudaklarım kalın görünsün diyorsa lamineyi biraz daha kalın yapıyoruz, du daklar büyükse ince yapıyoruz. Hanımlar da zamanla dudak çökmesi olabiliyor, bu yöntemle dudaklara da estetik müdaha lesiz zerafet katıyoruz. Özellikle hanımlar estetik görünüme değer verdiği için daha çok tercih ediyorlar. Çocukken antibiyo tik kullanmış, diş renk koyuluğu ve soluk luğu görünen hastalarda da özel olarak uygulanıyor” dedi. l İSTANBUL ÇOCUK ODAKLI PROJE İstanbul’a 95 cm’den bakmak Beyoğlu, Maltepe, Sarıyer ve Sultanbeyli belediyelerinin yürütücülüğünde ve Boğaziçi Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, TESEV ve Columbia Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Kent Laboratuvarı StudioX İstanbul ortaklığıyla İstanbul95 programı başlıyor. Program kapsamında, belirlenen 03 yaş arası çocuk sahibi dezavantajlı ailelere yönelik bilgilendirme ve rehberlik hizmeti verilmesi ve katılımcı yerel yönetimlere küçük çocuklar ve ebeveynlerine yönelik kamusal alan ve parkların tasarlanması konularında destek sunulması planlanıyor. Amaç İstanbul’a 03 yaşındaki çocukların gözüyle bakmak. 480 dezavantajlı aile Pilot olarak uygulanacak ve iki yıl sürecek İstanbul95 programı kapsamında, dört belediyede 480 dezavantajlı aileye hamilelikten başlamak üzere, doğum sonrası depresyon, beslenme, 03 yaş arasında beyin gelişimi, aileçocuk ilişkisinin önemi gibi pek çok konuda rehberlik hizmeti verilecek. Bu amaçla, 03 yaş arası çocuklar ve ailelerine yönelik park ve yeşil alanlar tasarlanacak. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear