20 Haziran 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çiğ süte destek Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli: 119 milyon TL çiğ süt desteği ödemesi başlandı. 253 milyon TL EKONOMİ gelecekhaftaödenecek. DOLAR 5.2790 1.1 kuruş AVRO 6.0580 1.9 kuruş FAİZ 19.73 0.24 puan Cumartesi 29 Aralık 2018 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Tarımsal üretim dipte BORSA 90.435 539 puan ALTIN CUMHURİYET 1451.24 2.11 lira ALTIN 24 AYAR 216.29 7 kuruş 7 Türkiye tarımda dışa bağımlı hale geldi. 2018’de, tahıl ve diğer bitkisel ürün üretimi yüzde 5.8 azalarak 68.4 milyon tondan 64.4 milyon tona geriledi Tarım ürünlerinde dışa bağımlı hale gelen samandan buğdaya, ayçiçeğinden mercimeğe kadar herşeyi ithal eden Türkiye’nin tahıl ve bitkisel ürün üretimi de gittikçe düşüyor. Tarım, hayvancılık ve balıkçılıkta, 2017’de yapılan ithalat için Türkiye 33 milyar liralık fatura ödedi. Bu yıl bu oranın daha da yükselmesi bekleniyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2018’de bir önceki yıla göre, tahıl ve diğer bitkisel ürün üretimi yüzde 5.8 azalarak 68.4 milyon tondan 64.4 milyon tona geriledi. Buğdayda düşüş Bir önceki yıla göre buğday üretimi yüzde 7 azalarak 20 milyon ton, arpa üretimi yüzde 1.4 azalarak 7 milyon ton, çavdar üretimi değişim göstermeyerek 320 bin ton, yulaf üretimi yüzde 4 oranında artarak 260 bin ton oldu. Baklagillerin önemli ürünlerinden yemeklik bakla üretimi yüzde 13.8 azalarak yaklaşık 5.9 bin ton, kırmızı mercimek yüzde 22.5 azalarak 310 bin ton, yumru bitkilerden patates ise yüzde 5.2 oranında azalarak yaklaşık 4.6 milyon tona geriledi. Fiyat yükseliyor Çiftçinin temel girdileri arasında olan mazot, gübre, ilaç, tohum ve yem ithalat ürünlerinin döviz kurlarının yükselmesiyle birlikte fiyatları da yükseliyor. Uzmanlara göre çiftçiye destek verilmesi durumunda, ithal edilen tarım ürünlerinin pek çoğunu üretmek mümkün. Üretimdeki düşüşte ana neden ise çiftçinin maliyetleri karşılayamaması. TÜİK verilerine göre 2018’de tütün üretimi yüzde 14.4 oranında azalarak 80 bin 200 ton, şeker pancarı üretimi ise yüzde 10.6 azalarak 18.9 milyon ton olarak gerçekleşti. Sebze ürünleri üretim miktarı 2018’de bir önceki yıla göre yüzde 2.6 azalarak yaklaşık 30 milyon ton ol du. Sebze ürünleri alt gruplarında üretim miktarları incelendiğinde, yumru ve kök sebzeler yüzde 2.5, meyvesi için yetiştirilen sebzeler yüzde 2.9 azalış gösterdi. Sebzeler grubunun önemli ürünlerinden, pırasada yüzde 21.5, havuçta yüzde 12.9, sakız kabakta yüzde 5.6 ar tış, kuru soğanda yüzde 9.4, domateste yüzde 4.7, kavunda yüzde 3.3 azalış oldu. Meyveler, içecek ve baharat bitkileri üretim miktarı 2018’de bir önceki yıla göre yüzde 0.8 artarak yaklaşık 22.3 milyon ton olarak gerçekleşti. l Ekonomi Servisi Gümrüksüz et ithalatı bir sene uzatıldı Et ve Süt Kurumu’na (ESK) taze veya soğutulmuş büyükbaş hayvan eti ithalatı için tanınan tarife kontenjanı süresi 31 Aralık 2019’a kadar uzatıldı. İthalatta gümrük vergisi uygulanmayacak. Canlı Hayvan ve Et İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Karara göre, daha önce 31 Aralık 2018 olarak belirlenen taze veya soğutulmuş büyükbaş hayvan eti ithalatı için açılan tarife kontenjanı dönem sonu tarihi 31 Aralık 2019 oldu. ESK’ye, taze ve soğutulmuş büyükbaş hayvan eti ithalatı için 75 bin tonluk tarife kontenjanı açılmıştı. Öte yandan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli geçen ay yaptığı açıklamada “6 ay, 1 sene daha Türkiye’nin et ithalatına ihtiyacı yok” demişti. Pakdemirli aynı konuşma da her yurttaşın yılda 15 kilo et yediğini belirterek “Balık, tavuk, hindi de yiyin” demişti. l ANKARA İşçi yıla kayıpla giriyor Gökhan Erün Bankacılık zorlu sınavı geçti Yapı Kredi Genel Müdürü Gökhan Erün, “Sahip olduğumuz deneyim, kaliteli insan kaynağıyla bankacılık sektörü olarak zorlu bir sınavı başarıyla geride bıraktık” dedi. Erün, sadece Türkiye için değil tüm dünya için zorlu geçen bir yılın geride bırakıldığını anlatarak, 2018’in ikinci yarısının başında yurtiçi piyasalarda kurlar ve faizlerde görülen dalgalanmaların yarattığı kısa süreli belirsizliğin yerini, alınan hızlı kararlar, düzenleyici kurumlar ve sektör arasındaki işbirliği, uygulanan sıkı para ve maliye politikaları sayesinde dengelenme sürecine bıraktığını dile getirdi. Erün, aynı dönemde, bankacılık sektörünün likidite, sermaye ve aktif kalitesi anlamında birtakım aksiyonlar almasını ve bu alanlardaki gelişmeleri daha anlık takip etmesini gerektirdiğini kaydederek, “Politika adımlarının, yapısal reformlarla desteklenmesi ve uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye yönelik yeniden tesis edilen güveninin devamı, yatırımlar açısından cezbedici olacak” dedi. l Ekonomi Servisi 1 milyar 922 milyon liralık senet protesto edildi. Binlerce işçi sözleşmeleri sona erdiği için yeni yıla işsiz girecek. KİT’lerdeki 80 bin taşeron çalışanın kadro beklentisi bu yıl da gerçekleşmedi MUSTAFA ÇAKIR Ergün Atalay Türkİş’ten aklıselim çağrısı Türkİş Genel Başkanı Ergün Atalay, 10 Aralık’tan bu yana grevde olan sendika üyesi İZBAN işçilerini ziyaret etti. Atalay, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları yönetimleri ile sürekli temas halinde olduklarını açıklayarak, İZBAN çalışanlarının, banliyö trenlerinde gün de 300 bin insan taşıdıklarını belirterek, “Çocuğunuz 2 ya da 4 yıllık üniversite mezunusunuz. Asgari ücrette geldiğimiz nokta ortada. Siz burada sözleşmeye kendiniz karar veriyorsunuz, sizin istemediğiniz bir sözleşmeye kimse imza atmayacak. Bu sözleşme bir an önce biterse, siz de mutlu olursunuz, biz de, İzmirliler de. Ula şım sıkıntı çekenler sizin de yakınlarınız. Burada aklıselim bir noktada anlaşılırsa ortada noktada buluşulur, sözleşme biter” dedi. İşveren ile işçilerin pazarlık konusu yaptığı zamlar arasında 9 puanlık bir fark olduğunu vurgulayan Atalay, ortada henüz anlaşmaya varılacak bir durumun bulunmadığını söyledi. l İZMİR Gelecek yıl geçerli olacak asgari ücret 2 bin 20 lira olarak belirlenirken, Türkİş’in son araştırmasına göre bir çalışanın yaşama maliyeti 2 bin 393 liraya çıktı. İşçi yeni yıla 373 lira eksik ücret alarak başlayacak. 101 lira ile 150 lira arasında destek alacak olan işverenler mutlu. Taşerondan kadroya ve belediye şirketlerine geçirilen taşeron işçilerin ücret zamlarına asgari ücretteki artışın yansıtılıp yansıtılmayacağı netleşmezken, Toplum Yararına Programlar’da (TYP) 9 ay çalıştırılan işçiler yıl sonunda yine işsiz kaldı. Yeni yıla girerken işçi tarafındaki tablo şöyle: 4 İŞKUR TYP kapsamında çalışan işçiler yeni yıla işsiz girecek. 4 Çaykur başta olmak üzere mevsimlik işçiler, yeni yıla da aynı sorunlarla giriyor. 4 Kamuda kadroya, belediyelerde belediye şirketlerine geçirilen işçilerin ücretleri 2020 sonuna kadar 6 ayda bir yapılacak yüzde 4’lük zamlara bağlandı. 1 milyona yakın işçi yeni yılda nasıl zam alacağını hâlâ bilmiyor. 4 Hükümet taşeron çalışan KİT’lerdeki yaklaşık 80 bin işçi için düzenleme yapmadı. İşçiler yeni yıla da yine kadrosuz girecek. l ANKARA Bir günde dört iş cinayeti Protesto senet yüzde 82 arttı Türkiye Bankalara Birliği Risk Merkezi’nin verilerine göre protestolu senet sayısında artış sürüyor. Kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre protestolu senet sayısı yüzde 17.5 artarak 94 bin 234 adede ulaştı. Bunların tutarı ise yüzde 82 artarak 1 milyar 922 milyon liraya ulaştı. Yılın 11 ayında ise protestolu senet sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1.9 düşerek 846 bin 267 adede inerken, miktarı yüzde 45.5 artarak 16 milyar 773 milyon lirayı geçti. Öte yandan 11 ayda, adet olarak en fazla senedin protesto edildiği iller sırasıyla İstanbul, Ankara ve Konya. Tutar olarak ise protesto edilen senetlerin yüzde 32’si İstanbul’da. l Ekonomi Servisi Hamdi Akın Akfen’den 5.6 milyarlık yatırım Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, “2018 başında açıkladığımız 5.6 milyar TL’lik yatırım paketimizde sözümüzde durduk ve tamamını gerçekleştirdik. Yatırımlara ilave sağladığımız istihdam sayısı da 4 bin 59 olarak gerçekleşti. Yatırımlara devam edeceğiz” dedi. 2018’de Isparta Öğrenci Yurdu ve Eskişehir Şehir Hastanesi’ni tamamlayan Akfen Holding, 58.5 MW toplam gücündeki 1 hidroelektrik ve 5 güneş enerji santralını da devreye aldı. Edirne’nin Keşan ilçesi Küçükdoğanca köyündeki bir kömür ocağında dün saat 12.45 sıralarında meydana gelen göçük altında kalan işçi Ramazan Taşan, kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Karabük’te dün sabah saatlerinde, Demir ve Çelik Fabrikaları içinde sistem montajında çalışan taşeron firma işçisi Ferdi Yalçın, ısınmak için tenekede yaktığı ateşe döktüğü tinerin parlaması sonucu alevlerin arasında kaldı. Yaklaşık 30 metre yükseklikteki potanın üzerinde yanan Yalçın, kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Mersin’de 12 katlı bir apart manın altında bulunan tekstil mağazasında çıkan yangında mutfak bölümü çalışanı Tülin Sayar öldü, 5 işçi yaralandı. Artvin’in Murgul ilçesinde de bakır madeni ocağında çalışan elektrik teknisyeni Mehmet Kalyoncu, arızayı gidermek için çıktığı direkte akıma kapılarak hayatını kaybetti. l Haber Merkezi 43 milyon ziyaretçi Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, Türkiye, yılın 11 ayında 37.5 milyon yabancı ziyaretçi ağırladı, yurtdışı ikametli vatandaşlarla toplam ziyaretçi sayısı 43 milyona yaklaştı. En çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında, OcakKasım 2018 döneminde yüzde 26.22 artışla Rusya Federasyonu ilk sırada, yüzde 25.56 artışla Almanya ikinci sırada yer aldı. Türkiye’de Aralık 2018 itibarıyla bakanlık ve belediye belgeli toplam 11 bin 554 konaklama tesisi bulunuyor. Türkiye Otelciler Birliği de (TÜROB), Kasım 2018 otel doluluklarının yüzde 1.5 artarak yüzde 63.7’ye, OcakKasım 2018 döneminde yüzde 10.3 artarak yüzde 66.7’ye yükseldiğini açıkladı. TÜROB Başkanı Timur Bayındır, doluluklarda Avrupa or talamasına yaklaştığımızı, ancak fiyat artışına rağmen odabaşı gelirlerin henüz ortalamanın neredeyse yarısında olduğunu aktardı. l Ekonomi Servisi Korku diktasını kıracak bir yıl... 52yıl önce yeni yıl kartlarının yazılmasının ağır bastığı, sonrasında telefonlu kutlamalara kaçış, arkasından da hiç sevmediğim ve asla denemeye kalkışmadığım herkese birden çekilmiş birkaç cümlelik, özeli olmayan yeni yıl kutlama mesajları yerine, ulaşmayı başaramadıklarım için gazete köşesinden paylaşmayı seçtiğim, zamanın ruhunun ağır bastığı sloganlaşmış cümleciklerimi anımsamaya çalıştım.. Yetmişli yıllarda cezaevlerinde olanlara kart göndermek öncelik aldığından, gazetenin yakın dostlar, haber kaynakları için kişi başı dağıttığı kartlar yetmediğinden, cepten alınmış kartlar da eklenir, günlerle yazma, postalamanın zorluğunda, dışarıdakiler olabildiğince telefonla aramayla geçiştirilirdi. Seksenli yıllarda da, yani iki büyük askeri darbe süreçleri için durumlar bizim mahalle, sol cephesinden, öncesi sonrası süreçleriyle kuşkusuz isimler üzerinden kimileri değişmeden, toplumsal örgütlenmeler cephesinden gazeteciler, sendikacılar, öğrenci gençlik, sivil demokratik örgütlenmeler cephesinden.. hiç değişmediler. Çok anlamlı bir ayrıntı içeridekiler ve dışarıdakiler bağlamında onur kırıcı bir bedel ödeme söz konusu olmadığından olacak, moral değerler yüksek kalır, içeriyle bağlantının odağındaki hak savaşımlarına inanç, sonuçta savaşımın hak kazanmaya dönük inanç bağları kırılamadığından “en kötü günümüz, yılımız böyle olsun” anlamında vurgulamalar, tekerlemeye dönüşürdü. HHH Birinci, ikinci Silivri sivil darbe süreçlerinde işin rengi çok fazla değişmişti. Askeri darbeler süreçlerinde soldan bedel ödetilenler doğrusu yanlışlarıyla hak arama istençlerinin karşılığı bedelleri ödediklerine, eninde sonunda da örgütlü hak arama savaşımlarının kazanılacağına inandıklarından, dayanışma, moral değerler en ağır koşullarda bile başın dik tutulmasına yeterli gelirdi.. Dahası askeri darbeler süreçlerinde insan haklarına aykırı sağdan bedel ödetilenler için de, en kaba analiziyle insan hakları mağduru olmanın boyutları ile doğru orantılı, hak arama reflekslerinde dayanışma, birliktelik geçerliydi. Ülkemiz gerçekçiliğinde, askerisivil darbeler, ağırlıklı Amerikan projeleri, emperyal güç odaklı çıkarlar adına gerçekleşiyorken, süreçlerin işleyişinde temel ayrışmaların, gerçekliklerin kökten farklılıkları nasıl sorgulanmalı? Emperyal çıkarların şaşmaz mantığında, darbede hedef alınan ülke, bizim için elbette Türkiye, ülkenin demokrasisi, insan hakları, gelişmişliği, vatandaşlarının kazanılmış en temel insan hakları, hakhukukları, gelişmişlik düzeyleri umursanmaksızın, emperyal çıkarlara hizmet şaşmaz tek ölçüt olduğuna göre.. Sandıktan çıkan sivil iktidar erkinin çıkarlara güçlü katkısı sürecinde desteklenmeleri, kullanım süreçlerinin dolması ile de götürülmeleri esas.. Çok partili düzene, demokrasiye geçişte basamak Demokrat Parti’nin iktidar icraatları süreçleri gibi, Özal İktidarlarının iktidar süreçlerinde de hakhukuk, demokrasiden sapmalar sorun olmamıştı. Ancak 27 Mayıs askeri darbesi ile gelen çağdaş demokratik anayasal düzen, örgütlenme özgürlükleri ile ülkemizde yaşanan çağdaş demokrasiyi yakalamadaki çok hızlı ve çok güçlü örgütlülük, emperyal çıkarlara katkıda sorun olunca, kazanılmış anayasal hakların gasp edilmesinde etkin işlev yapacak askeri darbeler gündeme sokulmuştu. Emperyal çıkarlara katkıda iktidar erki işe yaramaz, yeterince kullanılamaz olunca, bu kez sivil darbelerle çarkların dönüşünün tersyüz edilmesinde yeni bir sürece girildi. Günümüz emperyal çıkarlarının korunmasında artık geçici askeri darbelerin getirisinin yeterince etkinliği sağlanamadığında, sandıktan çıkan sivil darbelerle otoriterleşmeye geçiş, dünya ölçeğinde ivme kazandı. Ülkemiz özelinde Amerika’nın Ortadoğu işgali gündeme girerken, destek alınamayan Ecevit koalisyon hükümetinin yıkılması, ılımlı İslam projesi çerçevesinde, Erdoğan liderliğiCemaat ortaklığı ittifakında tezkereye evet sözü alınmış AK Parti Hükümetinin kuruluşu artık bilinmeyen, sürpriz değil. Sonrasında yaşanan, yaşatılan Birinci, İkinci Silivri sivil darbe süreçleri.. Evrensel insan hakları, demokrasi, hakhukuk devlet düzeni kavramlarında, en etkili medya güdüleme gücü, hak algısı kavram oyunlarıyla, Hitler faşist diktatörlüğünün iktidara geliş yöntemleri, dünya çapında sandıktan çıkmış diktatörlükler, korku imparatorluklarına dönüşmüşken, yeni yılların en anlamlı dileği, korku diktatörlüğünü kıracak yol arayışlarından başkaca ne olabilir ki?.. KISA... KISA... l Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, imar barışının 31 Aralık’ta sona ereceğini hatırlatarak, “Vatandaşımızın ödemelerinin yapılabilmesi adına hafta sonu da bütün kamu bankaları açık olacaklar” dedi. l Türkiye tekstil sektörünün köklü giyim firmalarından Çift Geyik Karaca da konkordatoya başvurdu. Dava dilekçesinde “şirketin döviz cinsi kredilerinin mali dengeyi bozduğu” kaydedildi. l Şekerbank, Dünya Bankası kaynaklı 20 milyon dolar kredi edindi. Banka, “Kapsayıcı Finansmana Erişim Projesi” dahilinde, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ile imzaladığı sözleşme kapsamında edindiği krediyle, kadın istihdamıyla ilgili kriterleri yerine getiren işletmelere ve gelişim potansiyeli bulunan illerdeki KOBİ’lere finansman sağlayacak. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear