Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Perşembe 27 Aralık 2018 12 Ecdadın mirası Kültür ve sanat alanında kendi taraftarlarına veya ülkede olup bitenler karşısında üç maymunu oynayanlara ödül dağıtıp, muhalif sanatçıları “müsvedde”, “asalak” ve “elitist” olarak nitelendirip onlara hakaret eden, bu da yetmiyormuş gibi, haklarında soruşturma açılması için yargıya talimat yağdıran Recep Tayyip Erdoğan, NeoOsmanlıcılık ve İslamcılık yoluyla, eğitimi de, kültürü de, sanatı da, bilimi de, felsefeyi de, uygarlığı da boğmaya devam ediyor. Erdoğan son olarak, tiyatro ve sinema sanatçıları Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ı hedef haline getirdi, hedefi gören emir kulu sözde savcılar da hemen harekete geçip soruşturma başlattılar. Metin Akpınar, demokrasinin önemini vurgularken ve ülkedeki kutuplaşmanın tehlikelerine dikkat çekerken, tarihte faşist diktatörlerin başına gelenlere dair örnekler verdi diye olmayacak suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Müjdat Gezen de Erdoğan’a, “Sen bizim vatanseverliğimizi sınayamazsın, haddini bil” dedi diye ayrı bir soruşturma süreci geçirdi. Oysa “haddini bil” sözünü Erdoğan’ın kendisi birçok siyasetçi ve vatandaş için bugüne kadar onlarca kere kullanmıştır. Anlaşılan Erdoğan’ın herkese haddini bildirme hakkı var, ama kimsenin ona haddini bildirme hakkı yok! Ülkenin düştüğü durum bu! Sanki ülkeyi bir cumhurbaşkanı değil de, bir padişah yönetiyor! “Gezi” eylemleriyle anayasanın 34. maddesi bağlamında toplanma ve gösteri yapma hakkını kullanan vatandaşların “başlarının kesilmesi gerektiğini” söyleyen gazeteci maskeli yabani bir insan hakkında herhangi bir soruşturma açılmazken, ayrıca Erdoğan’ın kendisi, “Gezi” tarzı eylemleri yapacak olanları tehdit ederek “Bunun bedelini size çok ağır ödetiriz” derken, Metin Akpınar’ın kutuplaşmanın ve iç savaşın tehlikelerine dikkat çeken konuşması soruşturma konusu oldu. NeoOsmanlıcı ve İslamcı faşist anlayışın iktidarda olduğu Türkiye’de artık hiçbir şeye şaşırmamak gerekir. Geçen günlerde “ecdadın medeniyet mirasına sırt çevirenleri” azarlayıp Osmanlı İmparatorluğu’nu bir kez daha örnek model olarak ortaya koyan Erdoğan’dan, padişahları andıran her türlü tavır beklenir. Erdoğan aslında bu tavırlarıyla, hakkındaki iddiaları kendisi teyit etmiş oluyor. İşin kötüsü, Osmanlı’yı sürekli sansürleyerek ve çarpıtarak anlatan Erdoğan’a, Osmanlı hakkındaki gerçekleri anlatacak olan bir Osmanlı tarihi uzmanı da ne yazık ki yok! Örneğin, astronomi araştırmalarının yapıldığı rasathaneyi topa tutan, gerçeğin bulunması işini bilim insanları ve filozoflar yerine, şeyhülislama, ulemaya ve hurafeci medreselere havale eden Osmanlı hakkında neden bir şey duymuyoruz?! Osmanlı’da 700 yıl boyunca Farabi, İbni Sina, İbn Rüşd ve Harezmi çapında bir tek filozofun ve bilim insanının bile çıkmadığını neden duymuyoruz?! Avrupa’da 15., 16., 17. ve 18. yüzyılda Rönesans ve Aydınlanma devrimleri yaşanırken Osmanlı’nın bu alanlarda yüzlerce yıl kış uykusunda yattığını neden duymuyoruz?! Osmanlı’dan, Botticelli, Raffaello, Michelangelo, Leonardo da Vinci çapında ressamların ve heykeltıraşların, Descartes, Spinoza, Leibniz, Bacon, Hobbes, Locke, Hume, Kant, Rousseau, Hegel, Marx, Nietzsche çapında filozofların, Kopernik, Galilei, Kepler, Newton çapında bilim insanlarının çıkmadığını neden duymuyoruz?! 1776’da Amerika’da, 1789’da Fransa’da, monarşinin, teokrasinin ve feodalizmin yıkılma sürecini başlatan devrimler gerçekleşirken, Osmanlı’nın Orta Çağ’a ait fosilleşmiş Bizans İmparatorluğu modelini sürdürmekte ısrar ettiğini neden duymuyoruz?! Türkiye’nin bugünkü geri kalmışlığının en önemli nedenlerinden bir tanesinin Osmanlı’nın geri kalmışlığı olduğunu neden duymuyoruz?! Aslında yanıt açık: AKP Genel Başkanı ve “Cumhurbaşkanı” Recep Tayyip Erdoğan “ecdadın mirasına” gerçekten sahip çıktığı için! 27 aralık 2018 SAYI: 34049 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur. l Okur Temsilcisi: Cengiz Yıldırım cengiz.yildirim@cumhuriyet.com.tr l Mali ve İdari İşler Müdürü: Hasan Talay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak İstanbul 06:49 Ankara 06:32 İzmir 06:52 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:21 13:11 15:28 08:02 12:55 15:16 08:20 13:18 15:43 Akşam 17:49 17:37 18:04 Yatsı 19:16 19:02 19:27 yorum TASARIM: SERPİL ÜNAY #MüjdatGezenYalnızDeğildir #MetinAkpınarYalnızDeğildir! Türkiye sanal dünyada bu hashtag’lerle çalkalanıyor! Halkımız bu çok değerli arkadaşlarımızın, efsanelerimizin arkasında durarak onlara sahip çıkıyor. Bu çınarlar kolay yetişmiyor. Ama sanatçıları harcamak isteyenler için bu işler sudan ucuz! Uzun bir röportajın başısonu kesilir, yorumlanır ve çıkarılması gereken ağır negatif anlamlar hemen elde edilir. Medyatik ortaklar, ağza alınmayacak küfürlerle destek verirler bu saldırıya! Soysuz, pardon sosyal medyada da yine küfürtehdit koroları, hazır kıta bekleyen malum takım hemen yaylım ateşine geçer. Onlara dur diyecek savcıpolis işbirliği ise biliyorsunuz pek yoktur! Bu ülkede sanatçı olmak veya yaşamını kalemiyle kazanmak, henüz bu “işlere bulaşmaya” karar verdiğinizde ailenizden veto yemektir. Tüm çevrenizden muhalefet görmektir. Lise veya mahalle arkadaşlarınız, okuyup koca koca mühendisler, doktorlar, bankacılar olmak üzere yola çıkmışken, sizin bilinmeyen denklemlerle dolu bir geleceğe yelken açmanızdır. Çevrenizin size bazen acıyarak, bazen bıyık altından gülerek bakmasıdır, sanatçı olmak. Yazdığınız dizelerle, sınıfta arkadaşlarınızın önünde sizinle alay etmeye hazır bir hocayla muhatap olmaya kadar gidebilir bu negatif ortam (Sanatsever öğretmenleri tenzih ederim, kaçınılmaz şekilde Pink Floyd’un “The Wall” filmi geldi aklıma) Bu ülkede sanatçı olmak, bu yaşamsal kararları alırken, ister çevre baskısı ister kendi içsel “istenmeyen insan” olarak yaşamak durumunda kalacaksınız demektir. Biz yazarlar ve sanatçılar için de bunun anlamı şudur: Herhalde bizi çok sevip özledikleri için, sürekli telefonlarımız dinlenir, hele du yarlılığımız kanıtlanmışsa! İktidar sahipleri, her fırsatta halka sesle nirken, bizleri aşağılamayı, bizlere Bu ülkede hakaret etmeyi kendi varoluş şekilleri haline getirmişlerdir. Üzerimize her fırsatta çamur sıçratılır. sanatçı olmak... Yürüyüşlerde, biber gazı ile beslenmek, masaj yerine cop yemek, sürekli tehdit altında yaşamak, artık bizler için olağan ortamlar tereddütlerinizin devreye girmesiyle, dır. Aklına esen her grup ya da her uykusuz geceler geçirmek ya da hatta bağımsız yandaş, bizlere Twitter’dan kâbuslar görmek demektir. Bu ülkede tehdit ve küfür yağdırmayı cezasız bu marjinal görülen meslekleri yapmak, kalacak bir alışkanlık haline dönüştür sevdiğiniz bir insan olduğunda, size o müştür. Onlara bir şey olmaz da, ne ailenin “kız vermemesi”dir... Belki kadın zaman bir demokrat Atatürkçünün sanatçılarımız bu konuda bir nebze sözlerinde bir suç ihtimali ucundan daha şanslıdır. Onlar sanatçı olacaksa, belirse, birilerinin “yüksek sesle bu evin muhtemel erkeği “adam gibi” bir yurmasıyla” bağımsız yargı tesadü işe sahipse, o zaman belki bu “fantezi” fen biriki saat içinde devreye girer, kabul edilebilir... gereken hız ve sertlikte polisler eş Bu ülkede sanatçı veya yazar olmak, liğinde “şüpheli” ifadeye götürülür! daha işin ilk dakikalarından itibaren ka Bunlar yaşadıklarımızın göreceli ola ranlıkla, kaosla, düzenin irili ufaklı yum rak hafif olanlarıdır. Yoksa kurşunlar, ruklarıyla yaşamaya alışmaktır. bombalar, bıçaklar için hedef tahtasına Ama bunlar henüz maçın başlangı özenle yerleştirilmek, yıllarca hapiste cıdır. Şayet vicdanınız varsa ki ger tutularak çürümeyi beklemek, diğer çek sanatçıların kocaman vicdanları reva görüldüğümüz muamelelerdir. vardır şayet insanların eşit, dürüst, Müjdat Gezen ve Metin Akpınar demokratik bir hukuk devletinde yaşa için, Sanatçılar Girişimi olarak yayımla masını, bugün insan olmanın olmazsa dığımız bildiriyi okumuşsunuzdur... Bu olmaz şartı olarak görüyorsanız ki ülkede halkın gururu olmuş abideleri ve gerçek sanatçılar yalnız bu hedefe kilit sevenlerini kimse korkutamaz, bunu bir lenmiş olarak yaşıyorlardır o zaman bu kere daha gördük. Toplum, bu vesiley topraklarda, adına ne derseniz deyin, le bu yeri doldurulmaz değerlerini ne düzenin, hükümetin, iktidarın gözünde kadar çok sevdiğini tekrar anlamış oldu! Bizim İçin Şampiyon! Yine muhteşem bir Türk filmi gördüm. Sinemamızın son zamanlarda boyut atladığını düşünüyorum. Lütfen bu hafta hemen “Bizim İçin Şampiyon” filmini izleyin! Yok böyle bir şey! Gerçekten tebrik ediyorum genç yönetmen Ahmet Katıksız’ı! Büyük olgunlukla tamamlamış “Şampiyon”un her zerresini. Hikâyenin senaryosunu da Serkan Yörük’ün desteğiyle kaleme alan Katıksız, bu yaşanmış hikâyeyi, akıl almaz bir inanılırlık, duygusallık ve akıcılıkla işleyerek filmini tamamlamış! Ayrıca sahnelerin görüntü zenginliği ve “zarafeti” birbiriyle yarış halinde sanki! Bir atın, bu kadar muhteşem bir şekilde rol yapabilmesi neye bağlı? Lütfen bana izah eder misiniz? Diğer oyunculara gelince... Farah Zeynep Abdullah, Fikret Kuşkan ve Ekin Koç, mükemmel bir performans gösteriyorlar. Bu filmde aşk var, dram var, acı var... Bu Şampiyon sizin için, doyasıya yaşayın! Hatta içinizden gelirse, doyasıya ağlayın... Şu meşhur “Yabancı Film Oskarları”na bu film gidemeyecekse, hangisi bundan sonra gider, bilemem! Müfit Can Saçıntı, Can Ulkay, Ahmet Katıksız... Günümüz Türk sineması, emin ellerde gönülleri fethediyor... Her birine teşekkürler! KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI behicak@yahoo.com.tr kamilmasaraci@gmail.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Yüzücü ve dalıcı bir 1 su kuşu. 2/ 2 İçe doğmayla akla gelen 3 yaratıcı duygu... Suyu alınmış her 4 5 tür yiyecek maddesinin artığı. 3/ 6 7 Üç aylarda medrese 8 öğrencilerinin köyleri 9 dolaşarak imamlık edip para ve erzak toplamaları... Gönül, kalp. 4/ Yumurtadan yeni 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 T ORAMAN K 2 OLAS I AKÜ 3 MEY H I Z I R çıkmış ve henüz ayak 4 B B A L S I R A ları oluşmamış yavru kurbağa... Bir nota. 5/ Bir kimsenin ya da bir şeyin bir yerdeki durumu... Kalkan ve zırh gibi korunma aracı. 6/ Ömer 5 6 7 8 9 A KAĞA MA S L U AMA NO AC I HAYAT KARA I RAK KANATA İ Seyfettin’in bir öykü kitabı. 7/ İtalya’nın en uzun ırmağı... Samsun’un Bafra ilçesinde 18 şelalenin ortak adı. 8/ Bir tür çoban kavalı... Tavlada “üç” sayısı. 9/ Tiyatroda, bir oyuncunun sözü kesilmeden bir çırpıda söylediği sözler... Kayısı, erik, zerdali gibi meyvelerin kurusu. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Keçi yavrusu... Deri üzerine uygulanan hamur kıva mında ilaç. 2/ Limon gibi ekşi tatlardan korkma. 3/ Gü müşhane yöresine özgü un çorbası... Utanma, hayâ. 4/ Tarla sınırı... Büyük piliç. 5/ Ahmaklık. 6/ Büyük kent serserisi... “ tükürsün adını candan anan dudaklar” (F.N. Çamlıbel). 7/ Kısa yazı... Köpek ve ineklere yediril mek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek. 8/ Gurbette ki bir kimsenin doğup büyüdüğü ve özlediği yer... Hatay ilinde bir ırmak. 9/ Yapıları yıldırımdan koruyan aygıt. T.C. BATMAN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2017/119 Esas KARAR NO: 2018/273 Davacı DSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ aleyhine mahkememizde açılan Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Tüm aramalara rağmen açık adresi tespit edilemeyen davalı Burhan AKDAĞ hakkında mahkememizde bedel tespiti ve tescil davası açılmış olup, Batman İli Merkez İlçesi Kılıç Köyü 511 parsel sayılı taşınmazın kamuştarılması davasının Karar duruşmasında; 1Davanın KABULÜNE,ABatman ili, Merkez ilçesi, Kılıç köyü, Zihriköyiçi mevki 511 parselde kayıtlı taşınmazda davalıların 31/480 payına isabet eden kamulaştırma bedelinin 5.156,41 TL olduğunun TESPİTİNE, BDava konusu Batman ili, Merkez ilçesi kılıç köyü zihriköyiçi mevki 511 parselde kayıtlı taşınmazda davalıların 31/480 payına yönelik tapu kaydının İPTALİ ile davacı DSİ Genel Müdürlüğü adına tapuya TESCİLİNE ve baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle 3402 sayılı Kanun md. 16/C uyarınca tapudan TERKİNİNE; bu hususta Tapu Müdürlüğüne yazı yazılmasına, 2Davalılar adına bankaya depo edilen kamulaştırma bedelinin hak sahiplerine tapu kaydı ve veraset ilamlarında gösterilen paylar oranında derhal ödenmesi amacıyla Vakıfbank Batman şubesine yazı yazılmasına, 3Tespit edilen mülkiyet kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu md.10/9 uyarınca kamulaştırma davasının dört ay içerisinde sonuçlandırılamaması nedeniyle dört ayın bitim tarihi olan 08.06.2017 tarihinden karar tarihi olan 23.03.2018 tarihine kadar YASAL FAİZ İŞLETİLMESİNE, söz konusu yasal faizin davacıdan alınarak davalıya verilmesine; 4Kamulaştırma Kanununun md.10/8 uyarınca kararın bir örneğinin taşınmazın tapuda kayıtlı olduğu Batman Tapu Müdürlüğüne ve tespit edilen kamulaştırma bedelinin yatırıldığı Vakıfbank Batman şubesi’ne GÖNDERİLMESİNE, dair karar verildiği, davalı Burhan AKDAĞ’ın istinaf başvurusu yapabileceği, veya kendisini vekil ile temsil ettirebileceği, aksi takdirde yokluğunda istinaf başvurularının yapılabileceği, hususu İLANEN TEBLİĞ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 920989) T.C. TORTUM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI Sayı: 2018/278 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: ERZURUM İLİ, TORTUM İLÇESİ, BAHÇELİ MAHALLESİ PAFTA NO: H46B03B4B ADA NO: 510 PARSEL NO: 26 VASFI: Tarla YÜZÖLÇÜMÜ: 5390,43 MALİKİN ADI VE SOYADI: Nizamettin GÜNDÜZ,Mehmet GÜNDÜZ KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ: Erzurum İli, Tortum İlçesi Bahçeli Mahallesi 510 ada 26 parselde bulunan 5390,43 M2 Tarla Vasıflı taşınmazın EPDK Tarafından kamulaştırıldığı, kamulaştırılan taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın Maliye Hazinesi Adına tapuda tesciline karar verilmesi talep edilmiştir. Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2018/278 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 4650 sayılı Kanun ile değişik 10/4 maddesi gereğince ilan olunur.20/12/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 920865) T.C. ALUCRA SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN/ BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2018/70 Esas DAVALILAR: 1 GÜLZATE KARATAŞ 21178908400 TC numaralı Davacı/Davacılar tarafından aleyhinize açılan Ortaklığın Giderilmesi (Paylı Mülkiyette) davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 11/03/2019 günü saat: 09:55’de duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Dava Dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 920875) C MY B