26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 6 Ağustos 2017 kültür 16 EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Sinemaya dolu dizgin gireceğim’ HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile sanattan siyasete uzanan bir söyleşi yaptık. Önder ‘Enseyi karartmamak lazım’ diyor ZEHRA ÖZDİLEK HDP Ankara Milletvekili ve sinemacı, yazar Sırrı Süreyya Önder’in yönetmenliğini yaptığı, KHK ile görevlerinden atılan ve açlık grevine başlayan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek için çekilen kısa film “Yaşıyor” büyük ilgi gördü. Önder, HDP’nin başlattığı Yoğurtçu Parkı’nda Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde nöbetini tutarken gazetemize konuştu. Önder, “Vekillik düzeyindeki siyaset biter bitmez sinemaya dolu dizgin gireceğim” açıklamalarıyla bundan sonra ne yapacağının sinyalini verdi. n Siyasetten sıkılmadınız mı? Kaç yıl geçti, yeni bir film izlemek istiyor insanlar.. Aslında siyaset bir meşgale değildir. Daha önceki röportajlarda sanırım ben derdimi tam anlatamadım, siyaset bizler açısından ne bir meslek ne bir meşgale değil. Bizler açısından hak arama ve demokratikleşme süreçlerinde önemli basamaklardan birisidir. Onun için siyasetten yorulmak hak aramaktan yorulmak ya da demokrasi mücadelesinden yorulmak anlamına gelir ki bu bizden uzaktır. Fakat vekillik anlamındaki siyaset de siyasetin tek aracı değildir, elbette sanatla da yapılır, emekle de yapılır, hayatın her alanında politik mücadele verilir. Sinema benim de çok özlediğim bir alan fakat sinema zaman ve yoğunlaşma isteyen bir şey. Siyasetten çalmak gerekiyor bu da çok ahlaki değil. O yüzden vekillik düzeyindeki siyaset biter bitmez sinemaya dolu dizgin gireceğim. ‘4 senaryom var’ n Var mı kafanızda projeler, hikâyeler, senaryolar? Tabii. Zaten siyaseti sinemada devam ettireceğim diye bir yaklaşımım vardı. Onu herkes siyaseti bırakacağım şeklinde anladı. Şu an sinemada bağımsızı derdi olan üretimler yapan az sayıda arkadaşımız var. Fakat büyük bir genç sinemacı kuşağı var. Bence devletten gelecek katkılar ve sektör kaygıları bir kenara itilip özgür sinemacılar bir imece ile üretimlerini gerçekleştirebilirler. Bence artık salonlara ve salonlardan oluşan tekelleri, üretimlerimizin halkla buluşmasının tek alanıymış gibi görülmesine son vermek gerekiyor. Artık çeşitli sosyal medya kanallarından kendi üretimlerimizi geniş kitlelere ulaştırabilme şansına sahibiz. Bu da büyük ölçüde imece ve dayanışma ile olacaktır. Bu şekilde kendisini engellenmiş ve sınırlandırılmış hisseden sinemacılar bence bir araya gelip böylesi bir dayanışma ve halkla buluşma kanalları örgütlemelidir. Konusu politik olan 4 tane çok küçük revizyonlara ihtiyacı olan senaryolarım var. Filme çekilmeyi bekliyor. Bunları vekillik aşaması geride kalınca, çünkü vekillik önemli temsiliyet, buranın zamanından çalmak sizi seçenlere bir haksızlık, etik olarak da doğru değil... Dolayısıyla sinemaya geçer geçmez üretimimi gerçekleştirmek istiyorum. Bir de genç sinemacı arkadaşlarla böyle bir imeceyi yükseltmek istiyorum. n 90’lı yılların ikinci yarısından itibaren sinemamızda bir yükseliş, yeni bir sinemacı kuşağının ortaya çıkmasıyla ciddi bir verim ve hareketlilik vardı. Ama sanki son yıllarda bir tıkanma dönemine girdik. Nasıl yorumluyorsunuz sinemamızın bugünkü halini? Bu memleketin çok önemli hayati ve temel meseleleri var. Beklenir ki o yıl üretilen filmlerin en az yarısı bunlarla ilgili olsun. Bu alanda bir tıkanma ‘Dayanışma şart’ n En son Beyoğlu Sineması’nın kapanması meselesinde kamuoyundan önemli bir destek geldi ve sinema en azından şimdilik kapanma kararını geri çekti. Bu gibi kazanımlar sanki çok önemli hale geldi, ne dersiniz? Beyoğlu Sineması’nın kapatılmaması için ortaya konulan dayanışmayı ve çözümü çok yaratıcı buluyorum. Bu aslında bize bir ilham ve model teşkil edebilir. O da nedir, dayanışma. Buna ihtiyacı olan kesimleri bu dayanışma için seferber ettiğimiz zaman aslında birçok baskıyı ve daraltılmış alanı özgürlükler, sanat, kültür lehine genişletebildiğimizi görüyoruz. Bence buraya yoğunlaşmalıyız. Özellikle gençlikten gelecek önerileri bu alana kanalize edebilecek mekanizmalar geliştirmeliyiz. var. Bence aşmanın yolu da gerçek meselelere yoğunlaşmak bu konuda üretim çabalarının içine girmekle olacaktır. ‘Vicdansız değiliz’ n Sizi galiba en çok da toplumsal vicdanı yaralayan olaylar meydana geldiğinde ön planda görüyoruz. Gezi’de o ağacın parktan sökülmek istenmesi sırasında kendinizi öne atmıştınız. Şimdi de Nuriye ve Semih... Siyasette vicdanlı olmak çok da sık gördüğümüz bir şey değil maalesef. Sizi bu anlamda tetikleyen şey ne, parçası olduğunuz siyasi gelenek mi, sahip olduğunuz insani değerler mi? Her ikisi de aslında, son zamanlarda ağır sağlık sorunları yaşıyorum. Bu durum bir parça beni bu, günlük aktivitelerden geri tutan bir şey. Böyle olmasa hak kaybı yaşayan kim olursa olsun yanında durmak isterim. Bu benim için yaşamakla eşanlamlıdır. n Biz vicdansız bir toplum mu olduk? Toplumlar için böyle genellemeler çok sıkıntılıdır. Aslında bütün genellemelerin hepsi sıkıntılıdır. Fakat böyle vicdan gibi şeylerde toplumun büyükçe bir kesimini zan altında bırakmak bizlerin işi olmamalıdır. Doğru da değildir. Dolayısıyla halkın üzerindeki baskıya baktığımızda ekmeğiyle, aşıyla, işiyle tehdit ediliyor. Tutuklamaların yaygınlığı ve fütursuzluğu dikkate alındığında özgürlüğünden edilmekle tehdit ediliyor. Özellikle Kürt illerinde gerçekleştirilen şeylere baktığımızda canıyla tehdit ediliyorlar. Bütün bu korkular ve açık tehdit ler dururken topluma vicdansız demek, çok vicdansız bir değerlendirme olur. ‘Eğitim seküler olmalı’ n Özellikle eğitimde ve kültür sanatta ciddi bir erozyon yaşandı, yaşanıyor. Siyaseten mücadele bir yana, toplum, sivil toplum nasıl bir mücadele yürütmeli bu erozyona karşı? Şu an eğitim alanındaki sıkıntı bütün bir hayatı dini referanslarla tarif etme ve bunu da topluma zorla dayatma. Bunu yapmaya niyet eden ülkelerin hiçbirisine kandan gözyaşından ve çatışmadan başka bir şey getirmedi. Şu an bu anlamda en acil talep bilimsel, bağımsız seküler bir eğitim şartlarının sağlanmasıdır. Kültür alanı da bundan bağımsız ele alınabilecek bir alan değil kuşkusuz. n Sizce kültür alanında çözüm bekleyen en ciddi, en ivedi mesele nedir? Eğitim alanındaki bu tehdit ve kültür sanat alanındaki bu daralmalar tüm ülkedeki demokrasi ve özgürlük alanlarının daralmış olmasıyla yakından ilgilidir. Yani tek tek spesifik alanlar üzerinden bir mücadele yerine topyekun demokrasi, adalet, özgürlük, eşitlik gibi başlıklar altında seferber olmamız gerekiyor. Bu alanlar evrensel insani ölçülere geldiğinde zaten bu alan kendiliğinden kendi mecrasını bulacaktır. ‘Enseyi karartmak yok’ n Sanat dünyası tuhaf bir şekilde bölündü. Bugün gazetelerde, ekranlarda görüyoruz, bir iktidara yakın isimler var, bir de muhalifler. Muhalifler için gün geçtikçe hayat daha ‘Devlet korkuyla böyle davranıyor’ n Nuriye ve Semih için çektiğiniz kısa film çok ilgi gördü. Sizce nasıl bitecek bu hikâye? Gitgide umutların azaldığı bir süreçteyiz. Devlet neyin inadını sürdürüyor? Senaryosunu yazmak kabil olsaydı elbetteki başta Nuriye ve Semih olmak üzere aşından, işinden, ekmeğinden edilen yüz sbinlerce kamu emekçisini gasp edilmiş haklarını almalarıyla bitirmek isterdim. Bunu yaparken de kimsenin canına bedenine bir zeval gelmeden bunu gerçekleşmesini dilerdim. Aslında bu da elimizde, bizler ne kadar seferber olabilirsek, toplumun en geniş kesimlerini bu itirazın içerisine ne kadar geniş katabilirsek öngördüğümüz final o kadar yakındır. Devlet bir inatla değil bir korkuyla böyle davranıyor. İnat gibi gözüken şey bütün bu hukuksuzlukların itiraz seli ve itiraz selinin önüne kapılıp gitmekten korkuyor. Henüz fırsat tümüyle ortadan kalkmamışken hükümet bunu bir inat ve korku denklemi içerisinde değil bir demokratikleşme paydası altında ele almayı deneyebilir, denemeli biz buna zorlamalıyız. zorlaşıyor, üretim alanları daralıyor ve ciddi bir baskı hissediyorlar ama öte yandan iktidara yakın olanların da çok az bir kısmı gerçekten bir şeyler üretiyor... Bu bölünme nereye götürecek sanat dünyamızı? Bu konuda vesvese etmeye gerek yok. İktidara yakın, iktidar gibi düşünen insanların yaptığı bir tek üretimi hatırlamıyorum. Sanatçılar arasındaki bölünmüşlük meselesi abartılacak bir şey değil. Doğru bir perspektifle sanatçı dediğimiz insanlar büyük duyarlılıklar taşıyan insanlardır. Doğru bir perspektifle bunların büyük bir kesimi her zaman bir araya gelebilirler. Enseyi karartmaya gerek yok. Herkes en yakınında zulüm, istismar, ayrımcılık gören kimse onun derdiyle dertlenmekle işe başlayabilir. TELEVİZYONEDİTÖR: DEMET YALÇIN Yayın Akışı 06.00 Haber Bülteni 09.25 Özel Sektör 13.20 Teknoloji Her Yerde 14.10 Yeşil Deniz 15.00 Haber Bülteni 17.00 Haber Bülteni 18.00 Ana Haber 20.00 Para Dedektifi 22.00 Gündem Özel 02.00 Gece Haberleri 10.00 Burası Haftasonu 12.10 Airport 14.15 Onun Hikâyesi 15.45 Spor Bülteni 16.00 Yolun Başındayken 16.15 Aktüalite 17.00 Haber Bülteni 18.00 Ana Haber 20.00 Haber 21.00 Teke Tek 24.00 Haber Bülteni 09.15 Tam Zamanı 10.00 Haber Bülteni 11.15 Bildiğiniz Gibi Değil 12.15 Yaşasın Hayat 13.00 Haber Bülteni 17.00 Haber Bülteni 19.10 Tam Zamanı 20.00 Ana Haber 22.50 Zum 02.00 Gece Haberleri 08.00 İki Aile 10.00 Star Life 12.00 Film: Tarkan Gümüş Eyer 13.45 Kiralık Aşk 15.30 Dizi: Ateşböceği 18.45 Haber Bülteni 20.00 Çarkıfelek 22.00 Film: Geniş Aile Yapıştır 24.00 Film: Okyanus Yükseliyor 08.00 Film: Hanni & Nanni 2 09.45 Magazin D 13.00 İki Yalancı 15.45 Ben Bilmem Eşim Bilir 18.45 Haber Bülteni 20.00 Çocuklar Duymasın 23.30 19 01.00 Film: Kan Kardeş 02.40 Galip Derviş 08.30 Kendine İyi Bak 10.00 Pazar Sürprizi 13.00 Çocuktan Al Haberi 15.00 Kalp Atışı 18.45 Haber Bülteni 20.00 Çocuktan Al Haberi 22.00 Geçit Yok 24.00 Film: Dursun Çavuş 02.00 Geçit Yok 06.00 Haberler 08.00 Basının Gündemi 12.00 Şimdiki Zaman 14.00 Hafta Sonu Haber 18.00 Halk Sofrası 19.00 Haber Bülteni 21.00 Zamanın Ruhu 24.00 Gece Bülteni 02.00 Gece Haber 08.00 Çalar Saat Hafta Sonu 10.45 Şevkat Yerimdar 13.30 İnadına Aşk 16.15 No: 309 19.00 Haber Bülteni 20.00 10 Numara 5 Yıldız 22.15 İlk Buluşma 00.15 Şevkat Yerimdar 03.00 No: 309 07.00 Kertenkele 11.20 Yabancı Film: Oyunbozan Ralph 13.20 Yabancı Film: Pembe Panter 2 14.50 Kanatsız Kuşlar 19.00 Haber Bülteni 19.45 Kupa Günlüğü 20.45 Turkcell Süper Kısa 23.20 Kanatsız Kuşlar 02.45 S.H.I.E.L.D. Ajanları 07.00 Beni Böyle Sev 11.55 Yeşil Deniz 14.50 Baba Candır 17.35 Adını Sen Koy 19.00 Haber Bülteni 20.00 Sıra Sende Türkiye 24.00 Çanak Çömlek Patladı 00.40 Yabancı Film: Yanlış Araba 08.00 Hafta Sonu 10.00 Sinema 14.00 Video Kolik 15.00 Genç Düşünce 16.00 Sesle Gelen 17.00 Sağlıklı Formda Sohbetler 18.00 7 Gün 19.00 Anka 19.30 Başkent’te Sağlık 21.00 Yurdun Sesi 24.00 Haberler 07.40 Günün Dosyaları 10.00 TV’de Film 14.00 Çalışma Yaşamı 15.05 Dünyanın Öteki Yüzü 16.30 Günün Dosyaları 18.00 Dünya Turu 20.10 Beşinci Boyut 22.00 Dünya Turu 01.30 Günün Dosyaları 08.15 Maşa ile Koca Ayı 10.00 Çok Güzel Hareketler Bunlar 11.00 Magazin 8 14.15 Yabancı Film: Muhteşem Yaratıklar 18.15 Bilginiz Olsun 20.00 Güldür Güldür Show 00.15 Magazin 8 03.45 Güle Güle Oturun 09.20 Love, Lust or Run 11.45 Liya Liwahdi 12.35 Zumbo’s Just Desserts 15.55 Next Great Baker 17.50 Wheel: Survival Games 19.15 Predators up Close 20.10 Alaskan Bush People 09.05 Forward Thinking 13.45 Forward Thinking 14.50 Video Fashion News 2016 16.40 Around The World In 80 Ways 19.05 Akustikhane 20.00 Her Şey Bu Masada 22.50 HT Life 02.15 Master Chef 09.15 Evim Şahane 10.45 Film: Vampir Kız Kardeşler 12.30 Çok Gezenti 13.45 Film: Denizden Gelen Kız 15.45 Film: Unutursam Fısılda 18.00 Kelime Oyunu 20.00 Kelime Oyunu 22.00 Film: Bu İşte Bir Yalnızlık Var 23.45 Pretty Little Liars 00.30 Banshee 09.00 Film: Ernest & Celestine 10.30 Film: Anita B. 12.00 Film: Hamlet 14.30 Film: Dibe Vurmak 16.30 Film: Dayanışma 18.00 Film: Özgürlük Dansı 20.00 Film: Değişen Hayatlar 22.00 Film: Lasa Ve Zabala Dosyası 24.00 Film: Korku Efendisi 01.45 Film: Suskunlar BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Zaman zaman 1 ortaya çıkan alkoliklik. 2/ Birbirine yakın adalar topluluğu... Acı, 2 3 üzüntü. 3/ Zarar... Bir işi yerine getirme. 4 4/ MÖ V. yüzyılda 5 kurulan Yunan felsefe okulu... Anlam 6 yükletilen şey, işaret. 5/ Argoda hamama verilen ad... Yaldızlı. 7 8 6/ Duman lekesi... Kars’ın Digor ilçesinde, 9 VII. yüzyıldan kalma bir Ermeni kilisesi. 7/ Rus köylü topluluğuna verilen ad... Kansızlık. 8/ Felsefede, bilgi ile varlık arasında ilişki kurduğu 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 HAC I BEY K 2 A K A R P UMA 3 FON Ç İ Ğ İ T düşünülen kavram... Tanrı. 9/ 4 I RAMAK MA Kadında cinsel isteğin aşırı 5 Z N İ PEL M derecede artması. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Çıplak toprak... Yirmi ya da yirmi dört kiloluk tahıl ölçeği. 2/ Olağanı aşan büyüklüğü olan... Un, 6 AD YARASA 7 L İ VANE UR 8 İ B İ S MAMA 9 AP E L LHON et ve bamya ile yapılan bir yemek. 3/ Giysileri süslemekte kullanılan küçük ve pırıltılı pul... Rüyaların görüldüğü uyku evresine verilen ad. 4/ Kayak sporunda bir yarışma dalı... Bağışlama. 5/ Bir soru sözü... Eski Mısır’da güneş tanrısı. 6/ Kuzu sesi... Bir salgı bezi dokusunda gelişen tehlikesiz ur. 7/ Orhan Hançerlioğlu’nun bir romanı... Ladoga’dan sonra Avrupa’nın ikinci büyük gölü. 8/ Boynuzdan yapılan bir çeşit boru... Dünyanın tek kuyruksuz kedi cinsinin adı. 9/ Tespihlerin baş tarafına geçirilen uzunca parça... Kayınbirader. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear