26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 5 Ağustos 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Devlet 92 bin kişiyi kapıya koydusiOşaiHnyAdısLeı’nihnıozellaatknailsaritryııylneor KHK ve ihraçların da etkisiyle kamuda çalışanların sayısı azalıyor. SGK verilerine göre bu yılın ilk dört ayında 11 bin 276 kamu işçisi işini kaybetti Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştır ma Vakfı (TEPAV) verilerine gö re kamuda çalışan sayısı gerili yor. OHAL ve kanun hükmünde kararnamelerin de etkisiyle Nisan 2017’de kamu ça lışan sayısı Nisan 2016’ya göre yüz ŞEHRİBAN KIRAÇ de 3’lük azalışla 2 milyon 967 bine geriledi. SGK ve rilerine göre son bir yılda kamu da çalışan sayısı 92 bin 101 ki şi azaldı. DİSK’in yaptığı hesaplamala ra göre ise 21 Temmuz 201614 Temmuz 2017 arasındaki OHAL döneminde herhangi bir somut gerekçe ya da kanıt sunulma dan KHK’ler yoluyla 113 bine yakın kamu görevlisi ihraç edil di. Bu sayıya kamu kurumları nın KHK dışında iş sözleşmesini feshetme, sözleşme yenilememe, disiplin soruşturması vb. yollar la yaptığı işten çıkarmalar da hil değil. DİSK’e göre OHAL dö neminde kamu görevlilerin ça lışma hakkı ve iş güvencesi or tadan kaldırıldı. Sadece Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devre dilen 879 şirkette 45 bine yakın işçi çalışıyor. Bunların ne kada rının işsiz kaldığı konusunda net bilgi de bulunmuyor. 6 milyon işsiz Türkiye’de nisan dönemi itibarıyla resmi işsiz sayısı 3 milyon 287 bine yükseldi. Geniş tanımlı işsiz sayısı 6 milyonu bulurken istihdam seferberlikle ri ise istenilen sonucu vermedi. Yeni üretim alanları yaratılma yınca yaratılan istihdam da kalı cı olmuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen şubatta yaptığı “Hep beraber gecikme den süratle adı mı atıp eleman alımlarını baş latarak mart so nuna kadar ciddi bir dönüşümü yakalama lıyız. Yeni bir istihdam seferberliği başlatıyoruz. Bizim ne yapıp edip mart dönemi içerisinde ora nı gümbür gümbür aşağı çekmemiz lazım” konuş masından bu yana işsiz liği tek haneye indirecek iş yaratılmadı. SGK ve TEPAV verilerine göre Şubat 2017’den Mart 2017’ye kadarki süre de sadece 473 bin kişi lik kayıtlı istihdam ya ratılabildi. TEPAV İstih dam İzleme Bülteni’nin Ni san 2017 verilerine göre sigor talı ücretli çalışan sayısı Nisan 2016’ya göre yüzde 1.3’lük artışla 13 milyon 849 bin oldu. Şubatta uygulamaya başlanan EN HIZLISI SAVUNMA SEKTÖRÜ istihdam teşvikinin etkisini gör mek amacıyla Nisan 2017 ile TEPAV İstihdam İzleme Bülteni’ne göre sektörü; gayrimenkul faaliyetleri, top Ocak 2017 sigortalı ücretli çalı Nisan 2017’de Türkiye genelinde faali tan ticaret, yiyecek ve içecek hizme şan sayısı farkına bakıldığında, yet gösteren işyeri sayısı Nisan 2016’ya ti faaliyetleri ve eğitim sektörleri izle mevsimsellikten arındırılmamış göre yüzde 2.6 (46 bin) artarak 1 milyon di. Oransal değişime bakıldığında ka ham verilerde 733 binlik bir ar 783 bin oldu. Sektörler bazında ince mu yönetimi ve savunma, zorunlu sos tış görülüyor. Mevsimsellikten lendiğinde, Nisan 2016’ya göre 11 bin ar yal güvenlik sektörü bir yılda yüzde 68 arındırılmış verilere göre ise ni tış ile perakende ticaret sektörü işye oranında arttı. Bu sektörü; istihdam fa sandan ocak ayına göre sadece ri sayısı en fazla artan sektör oldu. Bu aliyetleri ve eğitim sektörleri takip etti. 165 binlik artış gözlendi. 1 Avro’ya Türkiye’den çıktı Milyoner sayısı artıyor Hesabında 1 milyon lira veya üzeri parası olan yurtiçi yerleşik mudi sayısı, bu yılın ilk yarısında 10 bin 49 kişi daha arttı. 2016 sonunda 108 bin 864 olan milyoner mudi sayısı, bu yılın ilk yarısında 118 bin 913’e yükseldi. Bu kişilerin bankalardaki toplam mevduatı da 769 milyar 363 milyon lira olarak kaydedildi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre, bu dönemde milyonerlerin mevduatlarının 394 milyar 687 milyon lirası yerel para cinsi, 371 milyar 400 milyon lirası döviz tevdiat hesabı, 3 milyar 276 milyon lirası ise kıymetli maden depo hesapları olarak ayrıldı. l Ekonomi Servisi Domates yasağı 35 yıl sürecek Rus uçağının Kasım 2015’te düşürülmesinin ardından Türkiye’ye uyguladığı bir dizi yaptırım kapsamında Türk domatesinin ithalatına yasak getiren Moskova yönetimi, ilişkiler normalleştikten sonra Türkiye’ye uygulanan yaptırımları büyük oranda geri çekerken, domates ithalatı önündeki engelleri kaldırmadı. Rus yetkililer, domates yasağının önümüzdeki 35 yıl daha uygulanabileceğini belirtti. Reuters’e göre Rusya’nın yerli üretimi artırma girişimleri meyvesini verirse, 35 yıllık bir süreç Türk ihracatçılar için çok geç olabilir. Zira sektördeki yetkililere ve uzmanlara göre, devlet desteğiyle inşa edilen sera projeleri, Rusya’nın 2020’ye kadar 144 milyon vatandaşı için yeterli yerli üretimin gerçekleştirilmesini sağlayabilir. l Ekonomi Servisi Finlandiyalı şirket Componenta, Türkiye birimini Döktaş Metal’e sattı. Şirket, borçlarını finanse edebilecek kapasite olmadığını duyurdu Borçlarını yeniden yapılandırmaya çalışan Finlandiyalı şirket Componenta, yaşadığı finansal zorluklar sonrasında, Türkiye birimini 1 Avro’ya Döktaş Metal’e satmaya karar verdi. Componenta, Türkiye’deki iştiraki Componenta Dökümcülük’teki tüm hisselerini Türkiye’deki iştirakin yöneticilerine ait olan Döktaş Metal Sanayi ve Ticaret AŞ’ye satmak için anlaşma imzaladı. Satış, şirketin Türkiye’deki tüm demir, alüminyum ve makine iş kollarını içeriyor. Componenta Üst Yöneticisi (CEO) Harri Suutari, Türkiye biriminin borçlu olduğunu ve bu borcu finanse edecek kapasiteleri olmadığını bildirdi. Componenta Dökümcülük’ten ya pılan açıklamada nominal tutarı 62.5 milyon TL olan yüzde 93.6’lık payın toplam tutarının 1 Avro olduğu belirtildi. Orhangazi’de demir döküm tesisi, Manisa’da ise alüminyum döküm ve jant üretim tesisi bulunan Componenta Dökümcülük, geçen yıl 723 milyon lira satış geliri elde ederken, 32 milyon lira zarar açıklamıştı. l Ekonomi Servisi çözüRmusayraainleacak 86. IEF’nin tanıtımına Aziz Kocaoğlu (ortada), fuarın ana sponsoru Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak (sağda) ve inovasyon ana sponsoru Vestel İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan (solda) katıldı. skdiETİyoSRyihşvRangbçllEeeuörueeküıaeaauuöaülFlaaponnlrrşrysszs6’içlc3skuykçleblaetyylntgıa3ıaea0ieelkındeyaaayomnkrikd.y0alvdi’kıriel,iemn.ktleiaragevesayagkaGcentırsinenöeisncoalmrökizyeıöveiaçseyrrAnfrTyieaşKafkonuirçlüudğd.ieazıerır”ocaieznklşayoiınierıdnkanlza.knımmrdakmnklliiRradçlguipı:Kıııaeynsemauabha“ğvöEiaotötoşmRllstaeuıecuıncrbclşyerBuyüzairaaıemr.alütfslsdaiısainşğeşrBaurorıBuyİküilnjoikmıyEğaıuüiğtnakaaz,pıiFlrkhnilslakınlenkauarairaıesia,r,nlniıatleııtrı İzmir fuarla dolup taşacak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 86’ncı kez kapılarını açmaya hazırlanan İzmir Enternasyonel Fuarı (İEF) için geri sayım başlarken, fuar bu yıl 1827 Ağustos tarihleri arasında binlerce ziyaretçiyi ağırlayacak. Fuarda bu yıl partner ülke Rusya, onur konuğu ise Muğla olacak. İEF’nin tanıtım toplantısında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, her yıl 26 Ağustos’ta açılan fuarı bu yıl Kurban Bayramı nedeniyle öne çektiklerini belirterek, enerji temasıyla fuarın bu yıl çıtasını daha da yük selteceklerini söyledi. İEF’nin turizm ve hizmet sektörüne önemli katkıları olduğuna değinen Başkan Kocaoğlu, geçen yıl İEF süresince otellerin doluluk oranının yüzde 67 olduğunu bu yıl oranın yüzde 80’e çıktığını söyledi. ‘Karlov’un katkısı büyük’ Bu oranın fuar süresince yüzde 100’e ulaşacağını belirten Kocaoğlu, “Şu anda İzmir hem Avrupa’da hem dünyanın diğer ülkelerinde büyük ilgi görüyor. İlgi görmesinin nedeni burada yaptığımız çalışmalar” şeklinde konuştu. Fuara uluslararası camiadan çok büyük bir katılım talebi olduğuna değinen Kocaoğlu, “Geçen yıl yaptığımız çıkış bu sene dünyanın en güçlü ekonomisi Rusya’yı fuara partner ülke yaptı. Rusya 1.3 trilyon dolarlık gayri safi milli hasılası ile dünyanın en güçlü ekonomilerinden. Rusya ile ilişkilerimizin güçlenmesi hem bölge hem dünya barışı için önemli. Rusya’nın partner ülke olmasında 2016’da suikasta kurban giden Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov’un büyük katkısı var” diye konuştu. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 Cemaatçilikle; adalet, demokrasi, hak, hukuk, bilim buluşamıyor... Gazetemizin önceki günkü manşetinde, “Gazeteci Kaplanoğlu hakkındaki suçlamalar, iddianamelerin özensizliğini gözler önüne seriyor” üst başlığı ile “3 yaşında bir yazar!” başlığı vardı. Terör örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla 3 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan Bursa Çağdaş Gazeteciler Derneği yönetim kurulu üyesi Kaplanoğlu’nun halkı silahlı eyleme yönlendirme suçlamasında kanıt olarak gösterilen kitabın kendisi üç yaşında iken yazmış olduğu, kitapçılarda halen satılmakta olduğu gerçeğinin altı çiziliyordu... Yargısız infaz niyetine 9 aylık tutukluluktan sonra, alay edercesine 24 Temmuz’da, Tanzimat Fermanı ile sansürün kaldırılış yıldönümünde, ülkemizde askerisivil darbeler nedeniyle bayram gibi kutlamayı unuttuğumuz, hak ve özgürlüklerimiz için savaşım günü ilan ettiğimiz günde ilk kez yargı karşısına çıkarılan arkadaşlarımızın 5 günlük ilk sorgulamalarını izleyen okurlar, 2. Silivri sürecinin iddianamelerindeki suçlanan kişiye özel özensizliklere fazlası ile tanıklık ettiler. Sonuç olarak da 7 Cumhuriyetçinin 9 ay sonra serbest bırakılması, 4 arkadaşımızın Silivri’de tutuklu kalmalarının içeriği üzerinden söyleyebilecek sözümüz yoktu... “Bir yanımız içeride”, “4 arkadaşımızı da Silivri’den alacağız” duygularının paylaşılmasından öte... Birgün, Sözcü gazetelerinin kendi tutuklanan, yargılanan arkadaşlarına yönelik haber içeriklerinde de, isimler ve tarihleri, kimi konu, konum başlıklarını değiştirerek çıkan sonuç içerikler, birbirlerinin turnusol kâğıdından çıkmış kopyaları sayılabilirler... 15 Temmuz FETÖ’cü darbenin kanıtları ile en çarpıcı sonuçlarının alınması beklenen Akıncı Üssü davasının başlaması ile ortaya çıkan sonuçlar, siyasal İslam kimliği üzerinden, cemaatlerle işbirliği içinde yapılmış, yapılacak siyasetlerin sonuçları anlamında öncelikle ülkemiz, Müslümanlar, Ortadoğu bataklığında yaşananlar, yaşatılacaklar, dünyamız, insanlık için istenirse en öğretici, ders verici gerçeklerin sergilenmesi olacak.. “FETÖ’cülük adına ustalıklı yalanlar, senaryoların en çarpıcı sergilendiği sanık ifadelerine rağmen mi” demeyin sakın. Alınması gereken dersler tam da yalanlar, çelişkili ifadeler üzerinden... HHH İnanmış Müslümanların, siyasal İslamcıların, hele de cemaatlerin kucağına düşmelerinin, getirdiği karanlık sonuçların sergilenmesinde bundan çarpıcı kanıtlar mı sunulabilir? Akıncı Üssü’nde o gece yaşananların görüntülü kanıtları, cemaatlerin, siyasal İslamın kucağına düşmüş, inanmış Müslümanların başlarına gelebileceklerin aynası... En son ahlak dini, kitabının gerçekleri bir yana atılarak, yaratılabilecek ırklar, mezhepler çatışmaları, iç savaşlar bataklıklarında, İslam dünyasının karanlığa, çaresizliğe çekilmesi, geriye püskürtülmesi, inanmış Müslümanların milyarlarla çoğunluğunun yoksullaşması, yoksunlaştırılmasının formülü... Bilimsel gelişmelerden, gerçeklerden koparılarak, ortaçağı aratacak gerilerde yaşam karanlığına çekilmelerinin aracı... İsimleri hiç ama hiç önemli değil... Yalancı ama kilit görevde olduğu yakalanmış görüntülere göre kanıtlanmış gibi görünen imam, “O görüntüler bana ait değil, ben orada yoktum” diye ifade veriyor... Meclis’in bombalanması içinde, Ankara bölgesindeki 15 Temmuz sivil şehit ve gazilerinin ölümünde rol üstlenmiş üst rütbeli komutan, “Yalan ben rütbesiz bir imamdan emir mi alırım” itirazını yapabiliyor... Şeytan dürttü, aklıma Erdoğan Liderliği, cemaat ortaklığında kurulmuş İktidarları ittifakının, liberal demokrasiye açılım tezleriyle, AB ve de ABD katında çok fazla destek gördükleri günlere gitti. Kamuoyu çok da bir şey anlamadan, ABD’nin kocaman bir yalanla, nükleer silahla donanmış Saddam diktatörlüğünü devirme, demokrasiyi getirme, terörle, kendi 11 Eylül’ü, uçakların gökdelenlerini uçurmasına karşı yerinde mücadele gerekçeli Irak’ı işgal günlerinde, Ecevit koalisyon Hükümeti’nin işgale destek vermemesi nedeniyle devrilmesi günlerine dönelim. Şu ünlü tezkere oylaması günlerinde barıştan yana ülkemizde de bir cephe oluşmuştu. Bölge barışı, insan hakları için cephe oluşturmak başka, siyasal İslamcı, cemaatçi siyasetlerin kucağına düşmek çok başka... Biat kültürünün, bilim, insan hakları, adalet, hakhukuk, demokrasiye, anayasal düzene, hele de Laik Cumhuriyet’in kurtuluş, kuruluş, Atatürk devrimleri, değerleriyle, bütünlük içinde ayakta kalabilmesi gibi bir derdi olabilir mi? Faiz artırımı için Fed’in eli güçlendi ABD’de tarım dışı istihdam temmuzda 209 bin arttı. İşsizlik oranı ise 4.4’ten yüzde 4.3’e geriledi. Veri, Amerika Merkez Bankası Fed’in üyelerinin para politikalarında sapma olmayabileceğine işaret ediyor. Yetkililer 4.5 trilyon dolara ulaşan bilançoyu daraltmaya başlayacakları ve bu yıl bir kez daha faiz artıracaklarının sinyalini vermişti. TEB Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aşçıoğlu, “Yıl sonuna kadar gelecek verilerde Fed’in faiz artırımını engelleyecek bir gelişme beklemiyorum” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear