26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 1 Ağustos 2017 10 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Bir garip dava daha 275 gündür özgürlüğünden yoksun... FAİLLERİ BULUNAMADI Elçi adalet bekliyor Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde 28 Kasım 2015’te çatışmalarda zarar gören tarihi Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptıktan sonra öldürülmesinin üzerinden 20 ay geçti. Elçi’nin fail veya failleri hâlâ bulunamadı, yargı önüne çıkarılamadı. Ömrünü faili meçhuller ve cezasızlıkla mücadaleye adayan Elçi, adalet bekliyor. Gazetemize konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, “Tahir Elçi, bütün meslek yaşamını faili meçhullerle mücadeleye adayan bir hukuk adamı olarak birçok alanda risk alan bir insandı ve herkesin saygı duyduğu, uluslararası anlamda tanınan bir hukukçuy du. Ne yazık ki kör kurşunla yaşamını yitireli 20 ay oldu. Failler, varsa karanlık odaklar ortaya çıkarılamadı. Cinayetin yaşandığı ilk günden bu yana ‘etkin soruşturma yürütülmedi’ dedik. Hızlı bir soruşturma yürütüldüğünü de diTahir Elçi le getiremeyiz 20 ay geçti. Dönemin soruşturma savcısı ve Cumhuriyet başsavcısı, tamamen hukuka aykırı ve defacto bir uygulamayla bize dosyayı vermedi. Aylar sonra dosyanın bir kısmına ulaşma imkânı bulduk. Eksik ve yarım yamalak bir soruşturma yürütüldüğü, sonuca ulaşacak tarzda delillerin toplanmadığını gördük. Tahir Elçi’ye aydınlattığı dosyalar, ortaya çıkardığı faili meçhul cinayetler nedeniyle hukukçu olsun ya da olmasın herkesin bir borcu olduğunu düşünüyorum. Her cuma günü Diyarbakır Barosu olarak Tahir Elçi için etkinlik yapıyoruz. Gerçek failler bulunana ve yargı önüne çıkarılana kadar adalet mücadalemizi sürdüreceğiz” dedi. l Yurt Haberleri 7 GÜNDÜR GÖZALTINDA Doğru’ya suçlama hâlâ belli değil Diyarbakır’da 25 Temmuz Salı günü evinde gözaltına alınan NRT kameramanı Rojhat Doğru, gözaltında 7. günü geride bıraktı. Doğru’nun avukatı Resul Tamur, Doğru’nun gözaltına alındığından bu yana tutulduğu Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki (TEM) nezaethaneden alınıp Kaçakçılık ve Organize Suçlar (KOM) Şube Müdürlüğü nezarethanesine götürüldüğünü söyledi. Tamur, gözaltında çok sayıda kişi olması nedeniyle Emniyet’in böyle bir uygulamaya gittiğini aktardı. Doğru hakkındaki soruşturma dosyasının hâlâ hazırlanmadığını ve bu nedenle ifadesinin alınmadığını belirten avukat Tamur, kameraman Doğru’nun hangi suçlama ile karşı karşıya olduğunun bilinmediğini kaydetti. Avukat Tamur, Doğru’nun sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. l DİYARBAKIR/ Cumhuriyet Cihatçı gruplara sarin gazı hammaddesi sevkıyatı iddiasını haber yapan muhabirimiz Dirik, ‘Basın toplantısı dışında haber yapmakla’ suçlandı Türkiye’den Suriye’deki cihatçı gruplara sarin gazı yapımında kullanılan kimyasal silah hammadesi sevkıyatı yapıldığına ilişkin iddiaları haberleştirdiği gerekçesiyle gazetemiz İzmir muhabiri Hakan Dirik’e dava açıldı. Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın şikâyetçi olduğu Dirik, savcı Celal Sarıdere tarafından “basın toplantısının dışında haber yapmakla” suçlandı. CHP, Adana’da yürütülen “Sarin gazı davasını” İstanbul milletvekilleri Eren Erdem ile Ali Şeker üzerinden gündeme taşımıştı. Milletvekilleri, savcılık iddianamesinde de yer alan iddiaları, 21 Ekim 2015 tarihli basın toplantısıyla gündeme getirmişti. Toplantının öncesi ve son 22 Ekim 2015, Cumhuriyet rasında haber kaynaklarıyla görüşen savcılık iddianamesini kamuoyuyla paylaşan Dirik, Erdem’in “Bozdağ’ın duruşma savcısını tehdit ederek dosyayı kapattırdığı” yö ERDEM: HABERİN KAYNAĞI BENİM Bozdağ ve savcı Sarıdere’nin suçlaması, kaynağından yalanlandı. CHP’li vekil Eren Erdem, haberin kaynağının kendisi olduğunu belirtti. Davaya müdahil olacağını ve tanık olarak katılacağını kaydeden Erdem, “Davaya konu olan detayları, basın toplantısından sonra iki gazeteciye telefon açarak ben ver dim. Onlar da doğal olarak haber yaptılar. Haberin kaynağı benim. Kaynağın değil, haberi yapanın yargılanması, Türkiye’deki gazeteci fobisinin ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Gazeteciler elbette basın toplantısı dışında da toplantıyı yapan insanlarla görüşerek haber yapabilirler. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir sorgulama olamaz. Absürtlükler ülkesi Türkiye’de ‘Nasıl bir kişiden özel mülakat alırsın?’ diye dava açmak tam bir rezilliktir. Ben milletvekiliyim, cüzamlı değilim. Herkes benimle konuşabilir. Ben buradayken, haberi yapana dava açılması düşündürücüdür. Suç varsa, mülakatı vereni yargılasınlar” diye konuştu. nündeki iddialarını da habere taşımıştı. Aradan 1.5 yılı aşkın süre geçtikten sonra Bozdağ’ın müşteki olarak yer aldığı dava açıldı. Sarıdere tarafından hazırlanan iddiana mede, söz konusu basın toplantısı CD’sinin bilirkişiye incelettirildiği kaydedildi. Haberde yer alan Bozdağ’ın talimatına ilişkin ifadeler toplantıda yer almadığı için Dirik’e suç atfedildi. Benzer iddiaları gündeme getiren Birgün’den Erk Acarer de Hakan Dirik’le birlikte aynı davada yargılanacak. l İSTANBUL / Cumhuriyet BASIN KONSEYİ’NDEN GAZETEMİZE ZİYARET ‘11 EYLÜL’DE YAPILACAK DURUŞMA HUKUKLA İLGİLİ DEĞİL, SİYASİ’ Gazetemizin yazar, yönetici ve çizerlerinin yargılandığı davada tahliye edilen 7 arkadaşımız için gazetemize yapılan ziyaretler sürüyor. Dün gazetemizin Şişli’deki genel merkezini Basın Konseyi üyeleri ziyaret etti. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ile eski Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, İkinci Başkan Murat Önok, Basın Konseyi üyeleri Prof. Dr. Fatoş Adiloğlu ve Av. Turgut Kazan’dan oluşan ziyaretçileri gazetemizin imtiyaz sahibi Orhan Erinç karşıladı. 11 Eylül’de yapılacak ikinci duruşmayla ilgili konuşan Avukat Turgut Kazan, “11 Eylül’de görülecek duruşma hukukla ilgili bir şey değil, davayı belirleyecek olan siyasetin gidişatıdır” dedi. Gündemde olan müftülük nikahı üzerine de açıklama yapan Kazan, “Müftülük nikâhıyla toplum bölünmeye çalışılıyor. Çünkü müftülük nikâhıyla anlatılmak istenen aslında inanan ve inanmayanlar meselesi haline geldi. İnananların müftülükte, inanma yanların ise resmi dairede nikâh yaptırması gerektiği söyleniyor” dedi. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ise davada yaşadıkları duygusal anları, “Dava başlamadan da ağlıyorduk, sonuçlandıktan sonra da ağladık. Çünkü tahliyelere sevinirken, yarımızın içeride kalması bizleri daha da ağlattı” sözleriyle ifade etti. En ağır dönem Cumhuriyet davası tahliyeleriyle birlikte cezaevindeki gazeteci sayısı 171’e düştü. Ancak biten her ay bir öncekini aratıyor Basına yönelik hak ihlalleri raporunun “Temmuz 2017” başlıklı bölümünü yayımlayan CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, “Gazeteciler, demokrasi tarihimizin en ağır baskı dönemini yaşıyor” dedi. Rapora ilişkin açıklamada bulunan Barış Yarkadaş, biten her ayın bir öncekini arattığını söyledi. Cumhuriyet gazetesi davasında tahliye olanlarla birlikte cezaevindeki gazetecilerin sayısının 171’e düştüğünü kaydeden Yarkadaş, “Tahliye yetmez; arkadaşlarımızın tamamı beraat etmeli. Soruşturma için talimat verenler ile soruşturmayı yürütenler de özür dilemelidir” dedi. İşte ihlaller Yarkadaş, temmuz ayında yaşanan ihlalleri ise özetle şöyle açıkladı: n Tutuklu bulunan Gazeteci Ressam Zehra Doğan’a cezaevinde resim malzemeleri verilmiyor. n Adana Ceyhan’da Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanları Leyla Yıldız ve Murat Karakaş gözaltına alındı. ‘ZORBALIK DEĞİL GAZETECİLİK KAZANDI’ Yarkadaş n Tutuklu Sözcü gazetesi çalışanları Gökmen Ulu ve Mediha Olgun’la ilgili tüm itirazlar, “Deliller toplanmadı” gerekçesiyle reddedildi. n Gazeteci Mehmet Çakmakçı, Diyarbakır’daki evinde gözaltına alındı. n Rudaw TV çalışanı Ayhan Çetin ve K24 çalışanı Mehmet Türe, gözaltına alındı. n Şair yazar İbrahim Karaca, sosyal medya paylaşımından dolayı gözaltına alındı. n Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ailesi hakkında yayımlanan verileri haberleştiren Evrensel Gaze Türkiye’deki gazetecilerin “ateş çemberi”nde yaşadıklarını anlatan Yarkadaş, “AKP iktidarı gazeteciliği bitirmeye yemin etmiş gibi gözüküyor. Gazeteciler ise mesleğin onurunu koruyor. Cumhuriyet çalışanlarının duruşu, bunu bir kez daha gösterdi. Zorbalık değil, gazetecilik kazandı” diye konuştu. Sözcü Gazetesi çalışanları Gökmen Ulu ile Mediha Olgun’un tutukluluğuna da değinen Barış Yarkadaş, “Biz iki meslektaşımızın neyle suçlandıklarını öğrenmek istiyoruz. Sorgusuz, sualsiz ve iddianamesiz yatıyorlar. İddianame neden hazırlanmıyor? Yoksa iddianameye yazılacak bir şey mi bulunamıyor?” ifadalerini kullandı. tesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat hakkında, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla soruşturma açıldı. n 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ndeki töreni takip etmek isteyen Ulusal Kanal ekibi “Cumhurbaşkanı akreditasyonu yok” denilerek köprüye alınmadı. n Kocaeli Koz Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yeliz Koray, haber yapmak için gittiği Ankara’da gözaltına alındı. n RTÜK, Anadolu Yurdum TV, Genç TV, HLT TV, Son Hedef TV ve Yeni Sinema TV’nin lisanslarını iptal etti. n Cumhuriyet yazarı Gü ray Öz’ün 4 yaşındaki torununun yaptığı kelebek resmi, cezaevi eşya listesinde olmadığı için verilmedi. n Güneş gazetesi, “Büyükada’da darbe toplantıları yapıldı” haberine imza atarak, Cumhuriyet davasına çağrı yapan medya mensuplarını hedef gösterdi. Güneş, hak ihlallerine itiraz eden gazetecilerin tutuklanması için kampanya başlattı, tutuklu CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun kızı Dilara Berberoğlu’na da iftira attı. l İSTANBUL/Cumhuriyet BERBEROĞLU: Mücadeleye hep birlikte devam Enis Berberoğlu CHP Milletvekili Şenal Sarıhan, tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu’nu Maltepe Cezaevi’nde ziyaret etti. CHP’li vekiller tarafından düzenli olarak ziyaret edilen Berberoğlu, cumartesi günü Mehmet Bekaroğlu, dün ise Sarıhan tarafından ziyaret edildi. Ziyaret sonrası izlenimlerini açıklayan Sarıhan, Berberoğlu’nun sağlığının iyi ve moralinin yüksek olduğunu belirerek, “Milletvekili arkadaşımız kendisine yapılan hukuksuzluğun Anayasa Mahkemesi’nde düzeltileceği umudunu taşıyor” dedi. Mesaj yolladı MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin görülen dava kapsamında 14 Haziran’da tutuklanan Berberoğlu, Cumhuriyet gazetesi çalışanlarından bir bölümünün tahliye edilmesini “kısmi adalet” olarak değerlendirerek gazetecilerin ifade özgürlüğünün ve halkın haber alma hakkının bu tür gözaltı, tutuklama ve cezalandırmalarla açıkça ihlal edildiğini ifade etti. Tutuklu gazetecilerin gazetecilerin bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını dilediğini belirten Berberoğlu “Demokratik bir ortamın oluşması için hak arama mücadelesini hep birlikte sürdürülmeliyiz” dedi. l Haber Merkezi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear