28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 8 Temmuz 2017 10 EDİTÖR: SERKAN OZAN haber 11 Şimdi yakın tehlike hak savunucuları mı? AKP iktidarının her şeyden aşırı kuşkulanan, her şeyin kendisine yönelik ölümcül bir tehdit olabile ceğini düşünen, tıpta paranoid tabir edi len bir davranış içine girişinin işaretleri her Kocaeli’nden dün çıkan Adalet Korteji artık yürüyüşün son durağı olan İstanbul’da ilerliyor. Yürüyüşün dünkü bölümüne 15 Temmuz şehidi Ömer Halisdemir tişörtü giyen CHP’li gençler de Kılıçdaroğlu’na eşlik etti. Kılıçdaroğlu’nu İstanbul il sınırında karşılayanlar arasında bir mehter takımı da vardı. Yol boyunca sıralanan yurttaşlar Kılıçdaroğlu’na destek gösterilerinde bulundu. gün artıyor. Ya da bir iktidar gücü terörü yaratmak ve bunu sürekli beslemek için, Adaleti olmayan devletin sonu yokturCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, pazar günü Maltepe’de yapılacak tarihi mitingde halka vereceği mesajı Cumhuriyet’le paylaştı: bilinçli ve kasıtlı biçimde saçma sapan kuşkular bahane ediyor. Şimdi hedefte insan hakları savunucuları var. İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP), beş hak örgütünün kurduğu bir paylaşım ağıdır. İHOP’un 79 Nisan’da yapılan paylaşım toplantısında, insan hakları savunucularına yönelik bir dizi eğitim semineri yapılması kararı alındı. Bu karar çerçevesinde, 27 Temmuz arasında insan hakları savunucularının olağanüstü dönemlerde hak savunuculuğuna devam edebilme lerini sağlayacak yöntem ve becerilerin paylaşıldığı bir seminer, İstanbul’da Büyükada’da düzenlendi. Seminerin ko KEMAL KILIÇDAROĞLU: 3 kilometre Gebze Kışlası’nda saat 07.00... Adaleti arayan binlerce kişi kahvaltı yapıyor... Yüzlerde ne bir korku ne de yorgunluk ifadesi. Herkes CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 23. gün startını Gazetemizin Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya ve İstanbul Haber Servisi Şefi Hilal Köse, CHP Milletvekili Barış Yarkadaş’la birlikte CHP lideri Kılıçdaroğlu ile sohbet etti. Artık İstanbul’da yürüyor laylaştırıcılığını Almanya’da bu konularda uzman iki kişi yapıyordu. Bunlardan biri, Ali Gharavi. Yanılmıyorsam Türkiye’de insan hakkı savunucuları Gharavi’yi, 2004’te Ankara’da toplanan, 90 ülkeden insan hakları mücadelesinde çalışan insanların katıldığı İnsan Haklarında Yeni tek başıma bekliyor... Saat 08.00... CHP lideri kah HİLAL KÖSE Taktikler Uluslararası Sempozyumu’nda tanımıştı. Peter Steudtner ise şiddete başvurmayan muhalefet yöntemleriyle yürüyeceğim valtısının ardından bizi karavanında 15 dakikalığına kabul ediyor. Malte İKLİM ÖNGEL CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meltepe’de 9 Temmuz’da gerçekleşecek “Büyük Buluşma”ya 2 gün kala soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Maltepe’de adalet, demokrasi, yargının bağımsızlığı bağlamında mesajlar vereceğini belirterek dünyanın Türkiye’deki gelişmeleri kaygıyla izlediğini söyledi. CHP lideri, “Tek tema adalet olacak. İstanbul’daki bütün siyasal partilerin AKP dahil bütün il başkanları mitinge davet edildi. Doğrudan davet yazıları elden götürüldü” dedi. Kılıçdaroğlu, “Miting alanına gelişiniz nasıl olacak” sorusuna ise “Dragos’tan miting alanına yaklaşık 3 kilometre tek başıma yürüyeceğim. Elimde sadece “adalet” pankartı olacak. Selvi Hanım beni alanda bekleyecek” yanıtını verdi. En son 1968’de slogan attım En son 1968’de slogan attığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Şimdi de slogan atıyorum. Kitlenin de buna hazırlanması lazım. Aynı kararlılık için. Bugüne kadar on binlerce kişi eşlik etti. Onlara da yürekten teşekkür ediyorum. Kimisi bir gün, kimisi üç gün yürüdü... Sonuçta toplumun her kesiminden insanlar geldiler ve katıldılar” dedi. Kılıçdaroğlu 2019’da cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı yönündeki soruya ise “Ben siyasi partinin genel başkanının cumhurbaşkanı adayı olmasını doğru bulmuyorum. Bugünden belli kişilere post hazırlamak doğru değil” diye yanıtladı. SELVİ KILIÇDAROĞLU: pe’deki buluşmaya AKüyçküuktkaya iki gün kala kısa bir söyleşi yapıyoruz. Kılıçdaroğlu Cumhuriyet’e hem 22 günün kısa bir özetini yapıyor; hem de Maltepe’de Türkiye’ye vereceği mesajı paylaşı yor... İşte Kılıçdaroğlu’yla yaptığımız söyleşiden satırbaşları: n 22 gün geçti.. Üç, beş cümleyle özetlemek isterseniz... 22 gün heyecanla geçti, 22 gün güneş altında, yağmur altında, soğuk altında ve bazen de çok sıcak bir ortamda geçti. Gösterilen ilgiden çok memnunum. Hem yürüyüşe katılanlar açısından hem çevreden bize dost luk mesajlarını gönderen ellerini salla yan yurttaşlarımız açısından. n Provokasyon tartışmaları eşliğinde yürüdünüz... İktidarın söylemlerine karşın halkın büyük sevgisi vardı... Provokasyonlar oluyor tabii, olmu yor dersek doğru değil. Protestolar oluyor, bunları biz alkışlarla karşıladık. Sloganlarımızı söyledik, hak, hukuk adalet diye. Zaten tek sloganımız var onu kullanıyoruz. Bizi protesto eden lerin de haklarının olduğunu kabul ettik biz. Belki de bizim tarihimizin en uzun süreli barışçıl eylemi. Hiç kimseyi üzmemeye çalıştık. Kimsenin burnu kanamasın istedik. Taş atıldı, yolda bizi takip eden bazı vatandaş ların başı yarıldı ama buna rağmen biz soğukkanlılığımızı, sağduyumuzu koruduk. Barışçıl eylemimize devam ettik. n Kafanızda Maltepe mitingin deki konuşmanızla ilgili bir şeyler belirlediniz mi? Kitleye ne mesajı vereceksiniz? Kitleye bu yürüyüşün anlamını anlatacağız. Neden bu yürüyüşü yaptığımızı anlatacağız. Ve beklentilerimiz nedir onu anlatacağız... n Maltepe’de sadece CHP seçmeni olmayacak. O yüzden söyleyecekleriniz çok önemli... Olmayacak tabii.. Türkiye’ye, halkımıza mesajım şu olacak: Biz adalete susamış halk için yürüdük. Adalet mülkün temelidir, devletin temelidir. Adaleti olmayan bir devletin sonu yoktur. Aslında biz Türkiye’nin bekası için yürüyoruz. Osmanlı niye battı. Başlangıçta adalet Osmanlı için çok önemliydi ama sonra okumayazma bilmeyen kişilerin kadı olarak atandığı süreci de biz çok iyi biliyoruz. Osmanlı adaletsizlikler yüzünden yıkıldı aslında bir anlamda. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin daha güçlü bir şekilde adalete dayanan, sağduyuya dayanan, insan haklarına dayanan, özgür medyaya dayanan, kadın erkek eşitliğine dayanan, güçler ayrılığı ilkesine dayanan güçlü bir devlet yapısı kurmak ve geliştirmek istiyoruz. Bu yürüyüşün temel felsefesi de o zaten. 20 Temmuz darbesinden sonra Türkiye çok karamsar bir ortamın içine itildi. Bir darbe dönemi yaşıyoruz şu anda fiilen. Bütün yetkilerin tek elde toplandığı yargının bağımsız olmadığı Meclis’in yetkilerinin elinden alındığı bir süreci yaşıyoruz. Bu meclis Kurtuluş Savaşı’nı yöneten Gazi Meclis’tir aslında. Unvanı, gazilik unvanı elinden alınmıştır. 15 Temmuz darbe girişimini püskürten Meclis’in yetkileri elinden alınmıştır. Biz hem insanların haklarını hem devletin cumhuriyetin kuruluşunda temel görev üstlenen ku rumların da haklarını savunmak için bu yürüyüşü yapıyoruz. Adalet çığlığını duymazdan gelemezler Kılıçdaroğlu Maltepe’deki mitinge iki gün kala açık konuşuyor. Adalet olmazsa, ülkenin sonunu iyi görmüyor. Ülkenin bekasının tehdit altında olduğunu söylüyor. Bunu söyleyen isim ülkenin muhalefet lideri, her 34 kişiden birisinin oyunu verdiğini partinin lideri... Ankara’daki iktidar Kılıçdaroğlu’nun Maltepe’de halka seslenirken söyleyeceklerine yine kulağını tıkar mı? Erdoğan ve AKP ne kadar kulak tıkarsa tıkasın on binlerce insanın adalet çığlığını duymazdan gelemez artık. Çünkü dün İstanbul’a giriş yapan CHP liderine gösterilen sevgi, halkın da ‘adalete susamış olduğunu’ açık bir şekilde gösteriyor!.. Adaleti kadın olmadan bulamayız CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü’nde eşini yalnız bırakmadı. Bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olabile CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU, ABD, İNGİLİZ VE ALMAN BASININA YAZDI Yürüyüşü dünyaya anlattı Hukuk devleti Erdoğan daha Türkiye dışında özelliği zedelendi haksız olamazdı yankılanacak ceğine inanmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Soyadım Kılıçdaroğlu olmasa da bir birey olarak bu yürüyüşe canı gönülden katılırdım. Tüm kadınları Maltepe’ye bekliyorum. Zaten yürüyüşte de dikkatimi en çok çeken kadınların azim ve kararlılığı. Mahalle bas CHP lideri Kılıçdaroğlu, Almanya’da yayımlanan Frankfurter Allgemeine Zeitung’a gönderdiği yazıda, darbeci askerler ve onları destekleyen kamu görevlileriyle sivillerin yargılanmasının kaçınılmaz ol ABD’de yayımlanan New York Times’a verdiği yazısında korku ve diktaya karşı demokrasi, adalet ve özgürlük için yürüdüğünü yazan Kılıçdaroğlu, sokakta adalet aramanın bir seçenek değil bir zorunluluk oldu Kılıçdaroğlu, İngiltere’de yayımlanan Guardian’ın yayımladığı, “Türkiye’nin otoriterliğe kayışını engellemek için yürüyoruz” başlıklı yazısında yükselen özgürlük karşıtlığıyla savaşmanın tek yolunun bir kısı, işyerlerinde cinsiyetçi yönetim an duğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, hükü ğunu belirterek, “Eğer demokrasi ve hukuk arada durarak demokratik değerleri savun layışı, baba, ağabey, koca baskısı bu metin benzer müdahaleleri engelle devleti askıya alınmışsa, insanlar düşüncele mak olduğunu söyledi. Yürüyüşün amacının yürüyüşte adım adım aşılıyor. Adale mek için tedbirler alma hakkının ol rini özgürce açıklamaktan korkuyorsa, mil herkes için adalet olduğunu sıklıkla vurgu ti kadınlar olmadan bulamayız” dedi. Şort giydiği için sokak ortasında dayak atmayı kendinde hak gören, altı yaşındaki çocuğa nikâh düşer diyebilen, kadının çalışması ile fuhuşu eş tutan bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuzu anlatan Selvi Kılıçdaroğlu, “Kadının gücünden korkuyorlar. Bunu ancak daha kararlı adımlarla aşabiliriz. Kadın için adalet istiyoruz. Ama halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve hakaret, sosyal medya yolu ile siyasi hakların, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasının engellen duğunu; fakat tüm bunların darbe sonrası dönemde hukuk içerisinde yapılmadığını kaydetti. 16 Nisan anayasa referandumunun böyle bir baskı ortamında ya pıldığının altını çizen Kılıçdaroğlu, “Adaletsiz ve eşit olmayan şartlarda yapılan ve sonuçları şaibeli olan referandumla güçler ayrılığı ilkesinden uzaklaşılmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti niteliği büyük ölçüde zedelenmiştir” dedi. Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasına da değinen Kılıçdaroğlu, “Tutuklanmasına neden olan davada da gazetecilik yargılanmaktadır” de letvekilleri meclis yerine hapisteyse, mahkemeler adalet dağıtmaktan yoksunsa, biz de ayaklanıp sözlerimiz ve bedenlerimizle sokakta adalet ararız” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümetin yürüyüşlerini ‘teröristler ve destekçileri için bir yürüyüş’ olarak tanımladığını belirten CHP lideri, “Erdoğan daha haksız olamazdı. Türkiye’nin her kesiminden insanlarla yürüyorum. Türkiye’de artık kalıcı barış isteyen aileler, darbe girişiminde yer aldığı iddiasıyla oğlu haksız yere suçlanan bir baba, alınterinin karşılığını alamayan çiftçiler, gelecekleri hakkında kaygı duyan gençler ve aile içi şiddet gören, eşit haklar arayan kadınlar gibi pek çok insanla yürüdüm” açıklamasını yaptı. Yürüyüşü büyük bir mitingle sonlandıracaklarını layan CHP lideri, “Her gün neredeyse 20 kilometre yürüyoruz. Türkiye’de yaşayan herkes için adalet ve hukuk üstünlüğü takep ediyoruz.” ifadelerini kullandı. Barışçıl bir eylem içerisinde olduklarını kaydeden CHP lideri, “Yolda önümüze mermi döşeyenlere, kamp alanımıza gübre dökenlere cevap vermiyoruz. Bizi provoke etmeye çalışanlara alkışla karşılık veriyoruz” ifadelerini kullandı. Yalnız olmadıklarını vurgulayan CHP lideri, “Diktatörlerin birbirlerinden öğrendikleri şeyler vardır. Ülkeleri mahveder, vatandaşlarını yurtdışında çare aramaya mecbur bırakırlar. Demokratlar bunlara nasıl cevap vermelidir? Biz, yeni demokratik araçları özgürlük karşıtı popülistlere ve yeni nesil diktatörlere meydan okumak için geliş mesi şeklinde suç iş di. CHP lideri, “Sadece Berberoğlu anımstan Kılıçdaroğlu, “OHAL’in kaldırılmasını ve tirmeli ve uluslararası alanda paylaşmalıyız” ifade leyen herkes için de için yürümüyorum. Türkiye’de top demokrasinin gelmesini istiyoruz. Bağımsız yargı lerini kullandı. Yürüyüşlerinin, içinde pek çok re adaletin tecelli etme lumun her kesiminden çok sayı nın onarılmasını, tutukluların hızlı ve adil yargılan jim mağdurunu barındıran Maltepe Cezaevi’nde sini bekliyorum” de da insan haksızlık, hukuksuzluk, masını talep ediyoruz. Kimse görüşleri, konuşma son bulacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Umuyoruz di. l İKLİM ÖNGEL / İSTANBUL Selvi Kılıçdaroğlu adaletsizlikle karşı karşıya. Ben tüm bu insanlar için yürüyorum” ifadelerini kullandı. ları, yazıları ve çizimleri yüzünden tutuklanamaz. Türkiye insanının demokrasi ve adaleti geri getireceğinden eminim” dedi. ki bu yürüyüş, Türkiye sınırlarının dışında yankılanacak olan yeni sosyal bir hareket başlatacak” ifadelerini kullandı. l Dış Haberler CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve on binler, Adalet Yürüyüşü’nün 23. gününde İstanbul’a ulaştı. Yürüyüş öncesi yaptığı açıklamada, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile müzakereleri askıya alma kararını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Sizden de adalet istiyoruz. Türkiye sadece iktidar partisinden ibaret değil ki. Yüzde 50’den fazlası demokrasi istiyor bu ülkenin” dedi. Adalet Yürüyüşü’nün dünkü etabı saat 09.00 sıralarında Gebze Kışlası’nda başladı. Kışlanın girişindeki alanda geceyi geçirenler ise güne saatler öncesinden hazırdı. Çadırlar gün ışığıyla toplandı, kampçılar, bir süre sonra, CHP’li belediyelerin kurduğu kahvaltı masalarına geçti. Yürüyüşü günlerdir takip edenler, güneş yanıklarına, ayak yaralarına aldırmadan en önde yola koyuldu. Kılıçdaroğlu ise yaptığı basın toplantısında Kocaeli’nden ayrıldıklarını belirterek “Bütün Kocaelililere yürekten teşekkür ediyoruz. Son derece mutluyum, huzurluyum. Kimsenin burnu kanamadan uzun bir yolculuğu kat edip, İstanbul il sınırlarına girmiş olacağız. Birlikte pazar günü bu yürüyüşümüzü tamamlamış olacağız ama adalet arayışımızı değil. Adalet arayışımız devam edecek” dedi. AP’nin Türkiye ile ilişkileri askıya alan kararını anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Buradan AP’ye seslenmek istiyorum. Biz herkes için adelet istiyoruz, sizden de adalet istiyoruz. Türkiye sadece iktidar partisinden ibaret değil ki. Türkiye’de bakın bir Adalet Yürüyüşü yapıyoruz. On binler var. Bir referandum yaptık. Yüzde 50’den fazlası demokrasi istiyor bu ülkenin. AB ile ilişkilerin askıya alınması değil, daha sağlıklı ve tutarlı sürdürülmesi gerekiyor. Bu konuda umarım bizim adalet arayışımıza da destek vererek Türkiye ile ilişkilerin devamı yönünde karar alırlar.” Türkiye korku gömleğini çıkardı CHP lideri Kılıçdaroğlu, Tuzla’da kamp alanında CNNTürk canlı yayınında soruları yanıtladı. Adalet Yürüyüşü ile Türkiye’nin korku gömleğini üzerinden çıkardığını söyleyen Kılıçdaroğlu “20 Temmuz sivil darbesinden sonra topluma giydirilen bir korku gömleği vardı. On binlerce kişi size refakat ediyorsa korku gömleğini atmışsınız demektir. Artık daha rahat konuşabileceğiz” dedi. Bu yürüyüşün demokrasisi gelişmiş bir ülkede olması durumunda yöneticilerin “Bu insanlar 40 derece sıcakta neden yürüyor?” diye düşüneceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ama partinin genel başkanı ‘ben lütfettiğim için yürüyorsunuz diyor’. Demokrasinin ‘d’sinden nasibini alsaydı bunları söylemezdi” diye konuştu. “Sokağın, 15 Temmuz’a sonuna kadar sahip çıkacağı, anma olursa katılacağız” diyen Kılıçdaroğlu “Ama bir de Saray’ın 15 Temmuz’u var. Darbe girişimini fırsat bilip sivil darbeye dönüştürenleri eleştireceğiz” ifadesini kullandı. Herkesin korktuğu bir ortamda kendisinin konuşmayı ve bedel ödemeyi göze almak zorunda olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bıçak kemiğe dayanmış durumdadır. Görevimizi yapmazsak ülkenin sonu felakettir” diye konuştu. l Haber Merkezi GÜLLER VE GÜVERCİNLER Kılıçdaroğlu, basın toplantısının ardından hemen yola koyuldu. Gebze ilçe örgütü üyeleri, liderleri kışladan çıkarken, “barış istiyoruz, adalet istiyoruz” diyerek beyaz güvercinler uçurdu. Kılıçdaroğlu, günlerdir sırrı çözülemeyen bir tempoda adımlarını atarken, yanında yürümek isteyenler koşmak durumunda kalıyordu. Bir süre şehit yakını bir aileyle, daha sonra da sanatçılar Nur Sürer, Sumru Yavrucuk ve Vecdi Sayar’la yan yana yürüdü. Darıca’dan geçerken üstgeçitlerden yoluna iki kez gül yaprakları döküldü. Yol boyunca protesto edenlerden çok, alkışlayanlar vardı. Gebze hal işçilerinin sevgi gösterisi dikkatlerden kaçmadı. Engelliler, çevreciler, dedeler, torunlar, çocuklar, her kesimden, her renkten on binlerce kişi dün de kor tejdeydi. Kılıçdaroğlu, İstanbul tabelası önüne geldiğinde, çoşkulu bir kalabalıkla buluştu. CHP İl Başkanı Cemal Canpolat, Malptepe Belediye Başkanı Ali Kılıç tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu’na, Kılıç’ın kızı Dila, gül demeti verdi. Tabelanın arkasında dev bir pankart göze çarpıyordu: “İstanbul’a geleceğim dedin. Bekledik zafer şarkılarıyla.” Sevgi gösterisinde bulunanlara el sallayan CHP lideri, tabelanın altında beyaz güvercinler uçurdu. Bir güvercin Kılıçdaroğlu’nun başına kondu... Kılıçdaroğlu, Emniyet kayıtlarına göre 42 bin 480 kişiyle İstanbul’a giriş yaptı. Yürüyüş, önceki günlere göre daha kısa iki molayla, üç etapta tamamlandı. Dün toplam, 14.7 kilometre yüründü. Gece, Tuzla İçmeler Mahallesi Spor Stadyumu’nun yanında kamp kuruldu. Ahmet Şık’a selam Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe, bir buçuk ay önce dizinden ameliyet olduğu halde, kortajdeydi. “Adalet için, barış için çocuklarımız için burdayız. Öldürmesinler çocuklarımızı, çıksınlar cezaevinden... Adalet istiyoruz. Dünyada adalet olmazsa ne olur” diye soruyor. Yürüyüşteki gençler için “Hepsi benim için Metin” diyerek devam ediyor: “Metin”i öldürmemişler ki onların hepsi Metin.... Gençler için çalışıyoruz artık bizden geçti.” Tutuklu muhabirimiz Ahmet Şık’a da sevgilerini gönderiyor: “Aaah Ahmet. Onu Metin kadar seviyorum. O Metin’in her şeyiydi... Silivri’de ilk tutuklandığında ziyaret edecektim. Gelme dedi...Bu sefer de hasta oldum gidemedim. Onu çok seviyorum... İnşallah çıkacak.” BAŞARANA DEK DEVAM Türkiye Gazeteciler Sendikası da dün Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne destek verdi. TGS Örgütlenme Sekreteri Mustafa Kuleli ve İstanbul Şube Başkanı Ali Açar’ın da bulunduğu kalabalık bir grup, yürüyüşün ilk etabında, Kılıçdaroğlu ile bir süre yürüdü. Sendikacılara yürüyüş sırasında kısa bir değerlendirme de yapan Kemal Kılıçdaroğlu, “İnançla ve barış içinde yürüyoruz. Bunun sonuçlarını kısa sürede görmesek bile yakın bir zamanda hem siyasi hem de toplumsal boyutu ile olumlu sonuçlanacağına inanıyorum. Bu ülkeye demokrasi ve adalet gelsin diye yürüyoruz. Bunu başarana kadar da mücadelemiz sürecek” dedi. KURTULUŞ ARI ilgilenen bir araştırmacı. Sivil polisler 5 Temmuz sabahı Büyükada’da bir otelde yapılan semineri bastı ve seminere katılan herkesi gözaltı na aldı. İddia edildiğine göre bir ihbarı de ğerlendirmişti polis. Neyin ihbarı olduğunu şimdilik kimse bilmiyor. Ama bazı şeyleri bilen AKP medyası, ertesi sabah erken saatlerde, ajanların tertiplediği bir toplan tının basıldığı haberini vermeye başlarken, bazı medya tetikçileri bir yıl önce, 15 Temmuz darbe girişimiyle aynı günlere tesadüf eden bir uluslararası ilişkiler se minerinin gene Büyükada’da otelde yapıl mış olmasıyla bunun arasında akıl almaz ilişkiler kurmaya başlamıştı. Aralarında ABD’li akademisyen Henri Barkey’in de bulunduğu geçen yılki seminerin, darbe planının bir parçası olduğu iddia edilmiş, galiba bir soruşturma açılmıştı. Görünen o ki, iktidarın sivri akıllılarında ve oradan sirayet ederek savcılıkta bir Büyükada saplantısı, korkusu var. Buna insan hakları örgütlerinin faaliyetlerinin, bütün otoriter veya totaliter iktidarları, diktatörleri, zalim hükümdarları rahatsız etmesi ilave olunca, Büyükada’da yapılan hak savunucularının haklarının korunma sıyla ilgili bir seminer, terör örgütü üyeli ğine ve yeni bir darbe girişimi veya ayak lanma hazırlığına karine olabiliyor. Nasıl oluyor diye sormayın? Olacak dendi mi, oluyor. Adalet Yürüyüşü’nün beklenenden çok daha büyük etki yarattığı bir ortamda, iktidarın dizginleri eline aldığı, ne olursa olsun kimseye göz açtırmayacağı işaretini vermek için, Büyükada ve ajan bahanele rinin kullanıldığını makul olarak düşünebi liriz. Bize dayatılan hayatın olağan akışına artık mükemmelen uyuyor bu. İHOP’un sitesinde on insan hakkı kuru luşunun, 6 Temmuz’da yayımladıkları or tak açıklama son derece açık. Seminerin yapılmasına nasıl ve ne zaman karar ve 94 yıllık birikim var rildiğini, içeriğini etraflı biçimde anlatıyor. “Gözaltına alınan arkadaşlarımızın insan hak ve özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi için gösterdikleri olumlu çabaların tanığıyız” diyerek, derhal serbest bırakılmalarını talep ediyor. Evet, söz konusu seminere katılan ve CnllrkaaııortdpdlraartaogHdeonvüıPj:dtonfoıMerlkesbaasarüsdıntkysiiübsrosanıyunküdlMldayreurüailalkynzeçüikktyaaışvalarerasşneoknııtyiuorliuoyenÖlarats,rtzrçkııigymkuaoü.stıArruzıl.ııÖ.nmİ.yl.okzaScnemeılsals,oi n Anons işini nasıl üstlendiniz? d“osdcrlAkeiuenalıindğtrn,diloıauneGidvn.mdnebeİeosek.iknminrnkGigelstoliebşüelelanb.irnnkrruaÖiıbessÖşBgeyeulkbaözlannesragzniiıdcmmşşü,aakearhra’kyüdsTabnıelnüsıılenkıerMrlısiddnknmtöYiıaty.bd.zei.K.ek.uü.al’trenYnhgiocirüüanöiparadçrüdelaenoiyannnvlüakltbiiişşyyıtasuçıoilaılılnmüsnurne”dlneıışsa bugün gözaltında olan kişilerin hepsi, Türkiye’nin uluslararası alanda tanınan insan hakları savunucularıdır. Hak savunusunu siyasal görüş, cinsiyet, millet, ırk, din, dil ayrımı gözetmeden, herkes için ve her yerde canla başla, fedakârca yürüttüklerine, sadece insan hakları örgütleri üyeleri, solcular, demokratlar değil, bugün iktidar koltuklarında oturan birçok kişi de şahittir. Bu sonuncuların bugün sergiledikleri sessizlik, topluma hâkim kılınmak istenen büyük korkunun ya da fırsatçı riyakârlığın en anlamlı göstergesi değil midir? n Bu yürüyüşte sizi landıran şey neydi? en çok heyecan yrçmnEKhldkkmhdareavyüynüdBiıönuiiarakeşteüşiaolirebkıiıkynslyrritziükyrçrltli.mrdeeuinioıçlükdksylğaeov9bkitıiçyar.üinöcküıdaöbar4yçkallilüBa,dyaşaledrynüneişeymbrdryşüierekekertoırüd?kaüdışüuüoverilmasşşilenvemd9ırıtnybteğkroüünndaaümmak4edaiiükrımztalarebnindydsnugliiiiyyhdeilnçnddiakıllumüürğlleeüıdaiedebsliianğokğrieubvmrüiklafuemtiliiazueeerbbmmvkiakvrnhhgnirtkiairleazknıdeypitkearıaauçıraşamlevşzasek4ble.rtnizeelmreınikadiarnıyvUel.oiresletfmlzryudeledraıBeisal.myaneltadkylıüfiri,udHeauttr.ay.,liae“oıeülıçeHyyealtkytb“oelabriGdytıpkıvodestoıkazacrlliekedaetierot.eerytbhra”miayurı.lunstkelkeyrneakıEtülöÖaiziipkiayadelzmernyyni”bkbnliahpadnimşegokldeudniüauısrraktözsBrrcrlliiıkiiinıaiyiyuelıüyazzkkylalnravlaaee.eiutbiülulçodşenlvkrdt2agdbtrrkuiv.seeıralmseüe5uraea.eıaO,oırrlkn.4in İşçilerden güçlü destek DİSK Başkanı Kani Beko ve Genelİş Sendika Başkanı Remzi Çalışkan ve 5 bin üyesi yürüyüşe katıldı. Beko ve Çalışkan bir süre CHP lideri Kılıçdaroğlu ile yürüdü. Genelİş üyeleri, insanca ve güvenceli bir çalışma düzeni, sendikal haklar, taşeron işçiler ve işten atılan üyeleri için yürüdü. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear