26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 26 Temmuz 2017 EDİTÖR: SAMİ GÜREL tasarım: ERSİN ÖZTEKİN Futbol detoksu Futbolseverler için yaz aylarının en kötü günlerinden geçiyoruz. Uyduruk hazırlık maçları, gece yarısı oynanan Asya’ya özel saçma sapan “sergi oyunları”, ismini telaffuz edemediğimiz takımların halı saha kalitesindeki çekimlerle rakip gibi görünmesi… Tadı yok ama izliyoruz işte. Her şeyi gagasıyla didikleyen, beğenmeyen ama gene de mideye indiren kargalar gibiyiz. Oysa yanı başımızda açık büfe mangal partisi var. Farkında bile değiliz. Kadınlar Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan bahsediyorum. Kadınlar ve futbol deyince kıvrılan burunları ta buradan görebiliyorum ama artık bu demode tepkiden vazgeçin derim. Mağdur olan gene siz olursunuz. Hem cinsiyetçi diye damgalanmaya hem de futbolsuz kalmaya değer mi? Gelin bir deneyin. Sözüm söz, pişman olmayacaksınız. İsterseniz sizi biraz havaya sokayım. Eurosport gibi bölgesel yayıncıları saymasak bile turnuva tam 24 ülkede canlı yayımlanıyor. Bu ülkede öyle olmayabilir de, dünyanın pek çok yerinde medya aynı zamanda para kazanmaya yönelik bir sektör. Yani gölgesine reklam alamayacakları ağacı kesen kanallar yayımlıyor bunu. Nitekim ABD’de ESPN hemen kondu yayın haklarına. Tamam Yeni Dünya kadınlar futboluna bayılıyor. Ama kalan 23 ülkeyi ne yapacağız? Avrupa’nın pek çok yerinde futbol ziyadesiyle “erkek”. Ama kadınlar da canavar gibi izleniyor işte. Hatta İngiltere’de erkeklerle dalga bile geçiyorlar. Daha fazla para verip BBC’den yayın bayrağını devralan Channel 4’un sloganı şu: “Bir kez olsun kazanabilecek bir takımı tutun.” İtiraz yok! Bir diğer mesele: Maç izlerken en çok yıldığımız şeylerden biri bitmek bilmeyen itirazlar değil mi? Faule itiraz, gole itiraz, karta itiraz, taça itiraz… Kadınlarda bu yok efenim. Bu yok derken “hiç mi yok” kadar yok. Turnuvanın neredeyse grup aşaması bitiyor, itirazdan tek sarı kart olmadı. Evet, sıfır! Hatta; HollandaDanimarka maçının 19. dakikasında verilen penaltı yüzünden biz Eurosport ofisinde birbirimize girdik; Danimarkalılar tek ses etmedi. Daha da abartısı var: Pazar günü İngiltereİspanya maçında İspanya lehine bir penaltı çalındı. İngiliz oyuncu Lucy Bronze hakeme “vücuttan seken top ele geliyorsa penaltı çalınmaz” kuralını hatırlatınca hakem penaltıyı iptal etti. İspanyol oyuncular da itiraz etmedi. O derece! İçinde “Türk unsuru” olmayınca futbola bile ilgi göstermeyenler için de elimizde malzeme var: Hasret Kayıkçı. Almanya’nın forveti. Duisburg’da oynarken Şampiyonlar Ligi şampiyonu oldu. İki abisi var, ikisi de futbola ilgisiz. Bir bu sardırmış ve almış, yürümüş. Sakatlıklar makatlıklar yıldırmamış, girmiş milli takıma. Bir izleme bahanesi daha. Tarih, kültür falan seviyorsanız şu kadarını anlatayım. 1920’lerde 50 binlere oynuyor kadınlar. Sonra savaş süreci kaygılarıyla önce İngilizler, sonra tüm Avrupa kadınlara güzelim oyunu yasaklıyor. Tam 50 sene oynayamıyor kadınlar. Şimdi geliş o geliş. Yani tarihsel rövanş da var. (Ayrıntıları ve turnuvayı takip için bir de adres pası: twitter’da @hukmenyenik takibi itinayla tavsiye edilir.) Gelelim en önemli konuya; oyun kalitesine. “Kadınlar oynayamıyor” önyargısını muhatap bile almıyorum artık. Geçiniz efenim geçiniz. Ama şu kadarını da söyleyeyim, yakalanan seviye kadın futboluna saygı duyan, onu önemseyip sıkı takip/ merak edenler için bile göz kamaştırıcı. Takır takır oynuyorlar. Taktik kurgular erkeklere göre çok daha iyi ve akıcı işliyor. Bireysellik minimize edilmiş. Yardımlaşmalı pas oyununda kendilerini aşmış durumdalar. Taktik teknik analizciler için kaçmaz. İsmini vermek istemeyen bir Eurosport spikerinin şöyle bir yorum yaptığı söyleniyor: “İzlemesi de, anlatması da ABD futbol ligi MLS’ten daha zevkli.” Asıl önemlisi. Ben artık futbol üçkâğıtçılığından bıktım diyenler için şampiyona ilaç gibi geliyor. Zaman geçiren yok. Yalandan kendini atan yok. Hiçbir türlü riyakâr abartma yok. Dürüstler, oyunu seviyorlar ve tek dertleri devam etmek. Bu yorumları dikkate almıyorsanız, Dadaloğlu’na kulak verin. Geçen sezon Bundesliga’yı silkeleyen Hoffenheim’ın gencecik teknik direktörü Nagelsmann bakın ne diyor: “Kadınlar futbolunu seviyorum. Çok daha samimiler. Kendilerini yere atmıyorlar. Numaradan ağlamıyorlar. Bir şey mi oldu? Kalkıyorlar ve işlerine güçlerine bakıyorlar.” E daha ne olsun. Turnuvayı kaçırdım diye de üzülmeyin. Daha gruplar yeni bitti. Hıncal Uluç bölümü, yani çeyrek finaller başlıyor. İngiltere canavar gibi. İsveç gümbür gümbür. Almanya zaten “dükkân sahibi”. Üstüne bir de yeni parlayanlar var. Ev sahibi Hollanda var. Zımba gibi Fransa var. Yani var kızı var. Velhasıl, erkeklerin bu futbol gevezeliğinde ve icraatsizliğinde “yoklukta vaha” gibi Kadınlar Avrupa Futbol Şampiyonası. Kaçırmayın. NOT: Dün 24 Temmuz’du. “Sözde Gazeteciler Günü İddia Tasarısı” yani. O gün gazeteciler yargılandı bu ülkede. Saçma sapan iddialarla. Evet, burası yeri değil, spor sayfasındasınız. Kabul, konumuz değil, çift dalmayalım. Ama sanılmasın ki, spor gazetecisi olmak yalana iftiraya göz yummaktır, mesleğe sahip çıkmamaktır. Bunu kayda geçelim şöyle bir. Absürt gerekçelerle içeri atılan ve 267 gün sonra ilk defa mahkemeye çıkan bir babanın oğluyla kucaklaşmasına izin vermeyen gaddarlığa içlenmek için gazeteci olmak da gerekmiyor. Asıl bu; kayıtların en başına geçsin. ‘YILDIRIM’ İLGİ F.Bahçe Başkanı yıldız oyuncuYu Everton’dayken istemiş HİLMİ TÜRKAY ‘Kjaer için görüşüyoruz’ Fenerbahçe’de transferi gündeme bomba gibi düşen Kamerunlu Samuel Eto’o’nun iki yıl öncesinde SarıLacivertlilerin transfer listesinde olduğu or l Sevilla Sportif Direktörü Oscar Arias, Fenerbahçe’nin Danimarkalı yıldızı Simon Kjaer’le görüştüklerini belirterek, “Anlaşma için çalışıyoruz” dedi. HHH taya çıktı. Futbolcu o yıllarda (2015) İngiltere’de Everton for masını giyiyordu, fakat mutsuz du ve ayrılmak istediğini dile geti riyordu. Aziz Yıldırım’ın Eto’o hay ranlığı o günlere dayanıyor. Birçok kulüp gibi F.Bahçe başkanının da Ka merunlu için Everton kulübüne trans fer hamlesi olmuş. Ne var ki iki kulüp arasındaki görüşmeler yaşanan parasal anlaşmazlık nedeniyle gerçekleşmemiş. Bi liyorsunuz başkan Yıldırım, daha önce de Alex, Roberto Carlos ve Krasic gibi aklına koyduğu birçok ismi rötarlı da olsa transfer etmişti. Şimdi bütün Fenerbahçelileri Eto’o heyecanı sardı. Olur olmaz bilemeyiz, fakat söylenilenlere göre bu transfer büyük ölçü de bitmiş. SarıLacivertliler madem iyi bir golcü arıyor o zaman çok uzaklara gitmeye hiç gerek yok. İki yıldır ülkemizde bulunan ve artık bizden biri gözüyle baktığımız Ka merunlu Fenerbahçe’ye ilaç olur. Geçen se zon Samuel Eto’o 18 gol attı, 6 da asist yap tı. Bu transferin gerçekleşmesi halinde Aa tif da Antalyaspor’a gidebilir. Çünkü An talyaspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, Faslı’yı kadrosunda istiyor. Ekici sahada van Persie yok UEFA’da değişiklik UEFA, son dönemde ya şanan yüksek meblağlı transferler sonrası gelen tepkiler nede niyle Finansal Fair Play Kuralları’nda değişikliğe gidiyor. Şu anki sistemde ana kural; Kulübün 20 ile 30 Milyon Avro arası bir harcamada en az 20 Milyon Avro’luk kaynak yaratma zorunluluğuydu. Yeni sistemde 3 ana değişiklik var. 1 Lüks Vergisi: Oyuncunun gördüğü kartlar ve aldığı maç cezaları da dahil olmak üzere; yetiştirici kulübü, oynadığı ligler ve aldığı şampiyonluklar için kulüp tarafından ayrı ayrı bedel ödenecek. Kulüp, verdiği bonservis bedelinin en az yüzde 10’unu UEFA’ya vergi olarak verecek. 2 Maaş Sınırı: NBA’dakine benzer olan bu uygulamada, kulüplerin kendi genel kadrosu ve kendi oyuncuları için maksimum maaş sınırı belirlenecek. 3 Oyuncu Sayısında Sınırlama: Takımlara oyuncu satın alma sınırı getirilecek. Genç futbolcuların kiralanmasına engel Sakatlığını atlatan Mehmet Ekici, yarın UE çıkmayacak, ancak 30 yaş ve FA Avrupa Ligi ön eleme turundaki Sturm üzeri isimler için kiralık seçe Graz maçında forma giyecek. Robin van nekleri azalacak. Persie’nin ise sakatlığı nedeniyle kritik 90 Şartları yerine getirmeyen dakikada oynayamayacağı açıklandı. Öte yan takımlar; para cezaları, ku dan Fenerbahçe 7 Ağustos’ta İtalyan ekibi palardan elenme ve trans Cagliari ile Ülker Stadyumu’nda saat 20.30’da fer yasakları ile karşı kar hazırlık maçında karşılaşacak. şıya kalacak. Florya ‘Doğru transfer’ önerisi Beşiktaş Başkanı Orman, planlarını açıkladı Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, “Transfer yapmasak bile ligin favorisi biziz. Negre do ile ilgileniyoruz, alternatiflerimizden bir ta CUMHUR ÖNDER ARSLAN nesi. Ancak Negredo’dan başka öncelikleri Galatasaray yönetiminin dün yaptığı haftalık olağan toplantıda gündem futbol takımı, teknik direktör Tudor’un geleceği ve Florya’nın yapılanmasındaki eksikliklerdi. Bazı yöneticilerin, Tudor konusundaki endişelerini aktardığı öğrenilirken başkan Dursun Özbek’in takımın yapılan ve yapılacak yeni transferlerle yeni bir kimliğe büründüğünü, Hırvat hocaya güvenilmesi gerektiğini belirttiği kaydedildi. Şu an için Tudor’la devam kararı alınırken özellikle UEFA Avrupa Ligi’nden erken eleniş sonrası yönetim ve Hırvat ho miz var açıkçası. Bizim açımızdan transferi yapmak değil, doğru transferi yapmak önemli. Ligin başlamasına epey bir süre var ve önümüzde bir süreç var. Taraftar haklı olarak baskı yapıyor ama bundan dolayı fazla para veremem. Şu anda forvete ve kanada birer transfer yapacağız gibi duruyor. Belki 3’ü yapabiliriz. Şartlar uygun olursa bir stoper transfer edebiliriz. Aboubakar’ın hakkının büyük bir kısmı Lorient’te. Porto ile Lorient arasında problem var. Ben de buna dahil olmak istemiyorum” dedi. Orman, Lens için “İyi bir oyuncu ama önceliğimiz değil” yorumunu yaparken; Burak Yılmaz hakkında, “Sevdiğimiz bir kardeşimiz. Beşiktaş’a karşı terbiyesizlik yapıp gitmedi. Taraftarlar öyle, böyle diyor ama bu kulübü taraftar değil, bizler yönetiyoruz” dedi. ca üzerindeki baskının artması nedeniyle toplantıda yeni fikirler orta Valladolid’le berabere kaldı ya çıktı. Yöneticiler, başkan Dursun Beşiktaş, İspanya kampında oynadığı ilk ha Özbek’e takımın başında idareci ve zırlık maçında Real Valladolid ile 22 berabe ya “Sportif Direktör”ün olmayışının re kaldı. Valladolid, 4. dakikada Mata ile 10 sıkıntı yarattığını, bu nitelikte bir öne geçti, devre bu skorla bitti. Beşiktaş, 55’te ismin Florya’da yer alması gerekti Mustafa Pektemek, 77’de Oğuzhan’la 21 öne ğini aktardığı kaydedildi. Florya’da geçti. 81’de Sanchez’in golüyle maç 22 bitti. Tudor’un üstünde konumlanacak, hem futbolcular hem teknik heyetle bire bir iletişim kurup yönetimle köprü vazifesi görecek “Sportif Direktör” pozisyonunda bir isme görev verilmesi gerektiği düşüncesi Özbek’e sunuldu. Ancak Dursun Özbek’in bu öneriye net bir yanıt vermediği, takımda yaşanan değişim sonrası mevcut sıkıntıların aşılacağını söylediği bildirildi. Ndiaye pazarlığı Futbol Direktörü Cenk Ergün, dün Osmanlıspor yetkilileriyle Ndiaye transferi için görüştü. Başkent ekibinin 10 milyon Avro seviyesinde bonservis istediği, Galatasaray’ın ilk teklifinin 5 milyon Avro olduğu öğrenildi. Henüz anlaşma sağlanamazken görüşmeler sürecek. KISA... KISA... KISA... KISA... KISA... KISA... KISA...KISA... l İSPANYA’nın Mar tadan bu yana yaşam müca ca gazetesi, Real Madrid’in delesi veren İzmir BŞB. Hent Monaco’nun yıldız futbolcu bol Takımı’nın 25 yaşındaki su Mbappe’yi 180 milyon oyuncusu Can Çağnay hayata Avro’ya transfer ettiğini yazdı. tutunamadı. l 23. İşitme Engelli l BEŞİKTAŞ Kulübü’nün eski ler Olimpiyatları’nda ser yöneticilerinden Cenk Koray, best güreşte İlhan Çıtak al ölümünün 17. yıldönümünde tın, Onur Arı bronz madal dün kabri başında anıldı. ya kazandı. Muhammed Ça İlhan Çıtak l TRABZONSPOR’un trans kır, çekiç atmada gümüş ma feri için uğraş verdiği Bu dalyayı boynuna taktı. Kara rak Yılmaz, kulübü Beijing tede Gamze Keresteci altın, Rümey Guoan’la; Serdar Taşçı da Spartak sa Akyüzlü, Melek Dereköy ve Vol Moskova yöneticileriyle görüşüp ayrı kan Kardeşler bronz madalya kazan lık adına anlayış beklediklerini iletti. dı. Basketbol çeyrek finalde Türkiye l AKHİSAR Belediyespor’da Özer kadınlarda İtalya’ya 5345, erkekler Hurmacı’nın ücretine zam talep ettiği, de Ukrayna’ya 7257 yenildi. Milliler, olumsuz yanıt alınca takımın Avustur erkek voleybol çeyrek finalde ABD’yi ya kampına gitmediği öğrenildi. Mert Günok’a teklif 30 yenerken; kadınlarda ABD’ye 30 l GÖZTEPE, F.Bahçe’den stoper Hakaybetti. Erkek futbol çeyrek finalinde kan Çinemre ile 3 yıllığına anlaştı. CimBom, Bursaspor’la sözleş Türkiye, İran’ı 40 yendi. l ESKİŞEHİRSPOR, teknik direktör mesini feshedecek kaleci Mert l LENF kanseri teşhisiyle geçen haf lüğe Sergen Yalçın’ı getirdi. Günok’a yıllık 1 milyon Avro teklif etti. Bonservis ödenmeyecek 28 yaşındaki kaleci teklifi kabul ederse Galatasaray’a imza atacak. GÜNÜN PROGRAMI l FUTBOL UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turu maçı (Brugge/22.00) Club Brugge İSTANBUL GÜNDÜZ ALTILI Medipol Başakşehir, Hazırlık Maçı (Slovakya/19.00) TrabzonsporMSK Zilina 4E1532 L76 A 8 Z189 IĞ45 62A L 12T IL I G24A NY 1 A N 231 TllFlUVEEAT’uuBDSrrOoopEssoLpprS/ooPrr2tt/O22./20R102.14C.5.4Bİ5zrluİasgnvgdiçeareMA vF. urBasantşusarakyşaehir Başakşehir’in rakibi Brugge Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu ilk maçında Medipol Başakşehir, bugün Belçika deplasmanında Club Brugge ile karşılaşacak. Jan Breydel Stadı’nda saat 22.00’de 2 7 3 2 7 2 YÜZME başlayacak ve A Spor’dan 1113 453 413 9 l Eurosport/ 10.30 Dünya Şampiyonası naklen yayımlanacak müca 38 18 110 7 BİSİKLET deleyi İtalyan hakem Paolo , 11 5 l Eurosport/ 16.30 La Flece Wallone Mazzoleni yönetecek. spor 17 AKırzifılyalın Davada 2. ders: GazetecilikAdamlıkZekâ Aslında burası spor sayfası. Haberler, yorumlar genelde spor üzerinedir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet gazetesi tarihi bir süreç yaşıyor. Ve Cumhuriyet’in spor dahil hiçbir bireyi bu sürece kayıtsız kalmamalı; Çağlayan Adliyesi’ndeki Cumhuriyet Davası’nı yazmalı, çizmeli, görüntülemeli, gündeme getirmeli. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var ki, 12’si tutuklu 17 arkadaşımız iki gündür 27. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu’nda dimdik duruyor... Ne yalan söyleyeyim en dirileri galiba Turhan Günay. Ki yaşça en kıdemlisi Silivri’nin. Murat Sabuncu ve Hakan Kara en fazla kilo verenlerden, keza Musa Kart da. Bülent Utku, ‘Kral Lear’ edasında, Mustafa Kemal Güngör de beyaz gömleği ile son karşılaştığımız gibi. Önder Çelik bıyık bırakmış, Güray Öz yine sakin yine sessiz.. “Tek dikili ağacım kızım” diyen Ahmet Şık ise her zamanki gibi hiperaktif... Düne dönersek; duruşmanın 2. günüydü. Daha doğrusu iddia makamına verilen gazetecilik ve hukuk dersinin ikinci etabını izledik. Ama önce, önceki güne dönelim. İlk gün Kadri Gürsel topa girmişti. Daha, Cumhuriyet gazetesindeki pozisyonunu bilmeyen, iddia makamına, tarihlerle, belgelerle yanıt verdi. Gürsel’i suçlayan iddianame tarihleri karıştırmış, görev tanımlarını birbirine sokmuştu. En trajikomiği de ünlü gazeteciye sorulan, “Gazetenin basın danışmanı gibi bir göreviniz mi var” sorusuydu ki, salon gülmekten kırıldı. Ne var ki bizleri güldüren bu soru Gürsel’i aylardır Silivri’ye mahkum eden bir delildi. Savunması bittiğinde genel kanı ‘beraat’tı... Ardından Akın Atalay söz aldı. En ilgi çeken ayrıntı, evinin parkesini döşeyen ustaya yaptığı banka havalesinin karşısına yıllar sonra, FETÖ bağlantısının maddi kanıtı olarak çıkarılmasıydı. Salon gülmekten kendini zor tuttu. “Ülkece yaşadığımız zorlu dönemde bir diyet ödenmesi gerekiyordu, onurumuz ve gururumuzla ödüyoruz” sözü hepimizin tüylerini diken diken diken etmeye yetti. Yine, mahkeme heyetine yönelik, “Siz bana Atatürkçülüğü öğretemezsiniz, iddianamedeki tanıklar da öğretemez” sözü tarihe düşecek bir nottu. Mahkeme Başkanı’nın, “İddianamaye göre Kurtlar Vadisi’ndeki Polat Alemdar’a benziyorsunuz” sözü ise aslında Cumhuriyet için açılan davanın galiba ne denli kurgusal bir ürün olduğunun kanıtı gibiydi... Cumhuriyet’in ünlü karikatüristi Musa Kart’ın, “Karikatürle şiddete dayalı örgütün yan yana gelmesi eşyanın tabiatına aykırı” savunması da iddianameyi tek başına çürütmeye yetecek bir cümleydi aslında. Keza, “Tatil için aradığım bir rezervasyon numarası yüzünden Silivri’de 9 ay kaldım. Yanlış rezervasyonmuş galiba” sözü de ilk güne damga vuran savunmalardandı. Duruşmanın 2. günü ise Murat Sabuncu ile başladı. Sabuncu, sanki savunma yapmadı, iletişim fakültelerinde bağımsız gazetecilik dersi verdi. İddianameye göre Sabuncu’yu hapiste tutan delil bilirkişinin gazete manşetlerine getirdiği yorumlardı. İşin garibi, bilirkişi raporunda, iki cümleden birinde ‘adeta’ ifadesi kullanılmış, net bir bulguya rastlanılamamıştı, ama Sabuncu 9 aydır cezaevindeydi. Üzerine atılan By Lock suçlamasının asılsız olduğunu ise basit bir örnekleme ile çürüttü. Ülke genelindeki By Lockçuların sadece 18 binde birinin kendisini gazetecilik kapsamında aradığını, bu konuşmaların sadece habercilik bağlamında kaldığını söylerken firari savcı Mehmet Ekinci ile de Oda TV davasında yargılanan gazeteciler için görüştüğünü kabul etti ve cümlesini, “Bugünkü bakanlar ve havuz medyası muhterem hocaefendi diye yazdılar, çizdiler, biz suçlu olduk en çok bu ağrıma gidiyor” diye bitirdi. Sabuncu suçlandığı gazete manşetleri konusunda ise insanlık ve gazetecilik dersi verecekti. “Cadı avı başlığını suç saymış savcı, evet cadı var ve şu an Cumhuriyet bu avın kanıtı..” Bu bölümde temposu yükselmişti Sabuncu’nun. Özellikle HDP’nin katılmadığı Yenikapı Mitingi için atılan “Eksik demokrasi” başlığı sorulduğunda, “Savcı iddianemede şu başlığı atamazsın demiş. Kim oluyor da böyle diyor. Eğer o mitinge 6 milyon alan bir kitle partisi çağrılmıyorsa bu bir eksik demokrasidir, ben de bu başlığı atarım” dedi. Savunması bittikten sonra Can Dündar ayrıldıktan sonraki süreç kendisine sorulup, “Bu başlıkları kim atıyor” sorusu geldiğinde, “Görevim 1 Eylül’de başladı ama Can Bey ayrıldıktan sonra başlıklar benim sorumluluğumdadır” diyecek kadar da cesaretli davrandı. Özellikle o günleri anımsayan biz Cumhuriyetçilerin gözleri yaşardı Sabuncu, “O başlıkların sorumlusu benim..” derken. Çünkü, “Beraber attık, anımsamıyorum” da diyebilirdi ama başlıklar gazetenin duruşuydu ve kendi ifadesiyle ‘namusuna’ sahip çıkıyordu Murat Sabuncu, bedel ödeme pahasına. 2. gün ikinci tanık hukukçu Bülent Utku’ydu. Onun tek bir cümlesi Cumhuriyet’in niçin suçlandığını özetler gibiydi: “Cumhuriyet cesur olma hakkını kullanmıştır. Bizden terör örgütü çıkaramazsınız...” Niçin Amerika’ya gittin dendiğinde ise yanıtı netti: “Karıştırdınız ben Pensilvanya’ya değil Latin Amerika’ya, Cumartesi Anneleri’ni görmeye gittim..” Evet 2. gün geride kaldı. Bakalım 3. gün Cumhuriyetçiler hem hukuk dünyasına, hem medyaya ne tür bir ders verecek? C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear