28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 25 Temmuz 2017 6 İki kişilik eyleme YCüakdsdeel si’ndeki TOMA geldip2r5o8tegstüondür sürüyor Tam 258 gündür Yüksel Caddesi’nde devam eden “İşimi geri istiyo kardeşi Beyza Gülmen ile birlik rasında polis tarafından bir kite bir kişi açıklama yapmak is şinin kolunun kırılmasına diktedi ancak bu kez polis ekipleri kat çeken Kahraman, “Anka rum” eyleminde bu sefer TO yerine önceki günden bekleyen ra Valiliği çıkardığı genelgeler MA devreye girdi. Açıklama TOMA devreye girdi. le ilimizde OHAL içinde OHAL yapmak isteyen iki kişiye TOMA ile müdahale edildi. Önce Valilik çelişkide oluşturmaktadır. Valilik genelgelerinde düşünce ve düşünce ki gün Nuriye Gülmen ile Semih KESK Ankara Şubeler Plat lerini ifade etme hürriyeti ile il Özakça’nın serbest bırakılması formu Dönem Sözcüsü Dev gili anayasaya atıfta bulunduk talebiyle birçok yurttaşın gözal Bozkurt’un, “Nuriye, Semih işe rim Kahraman, önceki gün tan sonra iller yasası, Türk Ce tına alınmasına ve ikisi avukat geri alınsın” pankartıyla Yüksel Güvenpark’ta yapılmak istenen za Kanunu 2911 sayılı kanun 15 kişinin Terörle Mücadele Şu Caddesi’ne girmesiyle birlikte açıklamaya yapılan polis müda ve diğer yasalarıda sıralayarak be Müdürlüğü’nde tutulmasına polis ekipleri, iki eylemciyi gö halesiyle birlikte çok sayıda ki getirdiği yasaklamalarla çeliş rağmen Yüksel Caddesi yine boş zaltına aldı. Yaşanan olayın he şinin gözaltına alınmasıyla ilgi kiye düşmektedir” dedi. kalmadı. İlker Işık ve Gülnaz men ardından Nuriye Gülmen’in li açıklama yaptı. Müdahale sı l ANKARA / Cumhuriyet 320 sanıklı dava başladı Siirt Valiliği’nin, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında işgal edilmesi girişimine ilişkin haklarında dava açılan 110’u tutuklu 320 askerin yargılanmasına Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün başlandı. 319 sanık, 3’er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 15’er yıla kadar, 1 sanık ise 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. l DHA Trafik kazasında yakalandı Konya’da yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri’nden sorumlu “mahrem abisi” olduğu suçlamasıyla hakkında yakalama kararı bulunan makine mühendisi Sultan Murat Ebeş (30), Sakarya’nın Serdivan ilçesinde kendisini durdurmak isteyen polisin “dur” ihtarına uymayıp, ekip otosuna ve 1 polise çarptı. Ebeş, polisler tarafından yakalandı. l DHA ‘Bilerek yanlış yap’ dediler Sivas merkezli 9 ili kapsayan FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan 18 askerden 6’sı etkin pişmanlıktan faydalanarak itirafçı oldu. Şüphelilerden astsubay Ö.A. ifadesinde, “Astsubaylık giriş sınavlarında girdiğim sınavın 50 sorusundan 48’i sınav öncesi bana yemin ettirilmek suretiyle verildi. Bu sorulardan birkaç tanesini bilerek yanlış yapmam söylendi. Bu şekilde sınavı kazandım” dedi. l DHA Yine ‘hero’ gözaltısı Trabzon’un Şalpazarı ilçesinde, üzerinde “kahraman” anlamına gelen İngilizce “hero” yazılı tişört giyen 28 yaşındaki Murat Y., önceki gün gözaltına alındı. Murat Y’nin ifadesinde, tişörtlerin satışının yasak olduğunu bilmediğini ve FETÖ ile hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi. Mahkemeye sevk edilen M.B, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. l DHA yılın annesi seçilmişti Şehidin annesi Güllüzar Akdağ, geçen 10 Mayıs’ta Tokat Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen Aile Haftası programında “Serebral Palsi” hastası engelli kızı Sevda Akdağ’a baktığı için “yılın annesi” seçilmişti. l DHA Askerleri taşıyan araca saldırı: 1 şehit OĞLUNU UĞURLADI İstanbul Bayrampaşa’daki kazada şehit olan 2 polisten Ertuğrul Taciroğulları’nın (22) cenazesi, memleketi Kayseri’nin Kocasinan ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı. Şehit için düzenlenen törende, annesi Hatice, babası Mansur Taciroğulları gözyaşı döktü. 21 yaşındaki Burak Bülbül’ün cenazesi ise memleketi Kütahya’nın Simav ilçesinde törenle toprağa verildi. Namaz öncesinde taziyeleri kabul eden şehit polisin 25 yıllık imam olan babası Ali Bülbül, gözyaşlarına tutamadı. l DHA TACİROĞULLARI BÜLBÜL Siirt’in Baykan ilçesinde as kerleri taşıyan si vil plakalı araca, dün sabah terör örgütü PKK tara fından düzenle nen silahlı saldırı da Jandarma Ast subay Üstçavuş Yakup Akdağ (29) şehit oldu, 2 asker de yaralandı. Şehi Yakup Akdağ din acı haberi memleketi Tokat’ta ailesini yasa boğdu. Yaralı asker ler, ambulanslarla Baykan Dev let Hastanesi’ne kaldırılarak teda viye alındı. Saldırı sonrası kaçan PKK’lilere yönelik operasyon baş latıldı. Siirt Valisi Ali Fuat Atik ve beraberindekiler, saldırıda yarala nan askerlerin tedavi gördüğü Si irt Devlet Hastanesi’ne giderek bil gi aldı. Ziyaret sonrası açıklama ya pan Vali Atik, “Olay daha çok sıcak; 1 şehidimiz, 2 yaralımız var. Yaralıla rımızdan biri şu an ameliyatta, diğe ri ise sağlığı yerinde. Biz devlet ola rak dimdik ayaktayız. Bu saldırılar bizim ne gücümüzü tüketir, ne de terörle mücadelemizdeki azmimiz den vazgeçirir. Sonuna kadar da biz bu terör ile mücadele edeceğiz” dedi. l SİİRT / DHA ‘Bu çocuklara ne olacak?’ SEYHAN AVŞAR Siverek Cezaevi’nde hükümlü Diyarbakır Yenişehir Belediyesi Meclis Üyesi Türkan Uzan Avşin’in eşi Mehmet Avşin de Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından PKK üyesi olduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edildi. Karar onanırsa Mehmet Avşin de cezaevine konulacak. Çiftinin 20 aylık bebeği Agit ve 2.5 yaşındaki oğlu Robin’e ise babalarından başka bakacak kimse yok. Mehmet Avşin, “Bu cezayı aklım almıyor. Çocuklarım annelerinden ayrıydı. Şimdi ben de cezaevine girersem bu çocuklara ne olacak” diye soruyor. 20 aylık Agit ve 2.5 yaşındaki Robin’in anneleri mahkum. Karar onanırsa baba da cezaevine girecek Anne 1.5 yıldır içeride Türkan Uzan Avşin, 21 Ocak 2016’da, “Özyönetim ilanı” açıklamasında yer aldığı gerekçesiyle evine yapılan baskın sonucu gözaltına alındı. Avşin, çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı. Ancak Avşin bu kez yıllar önce katıldığı bir yürüyüş gerekçesiyle hakkında verilen 3 yıl 4 ay hapis cezasının onanması nedeniyle tutuklandı. 2 çocuk annesi Avşin, önce Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevine konuldu. Tutukluluğu devam eder ken 6 Mart 2016’da Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nden 6 tutuklunun firar etmesinin ardından Avşin, Gebze Kapalı Kadın Cezaevi’ne sevk edildi. Çocuklarıyla arasındaki mesafe daha da artan Avşin, geçen ay ise Siverek Cezaevi’ne nakledildi. Savunmam alınmadı Mehmet Avşin, Yenişehir Belediyesi’ne kayyım atanınca işten çıkarıldığını anımsatarak “Hakkımda açılan davanın sadece ilk duruşması na gidebildim çünkü ilk duruşmadan önce eşim tutuklanmıştı. Boynumda biri daha süt emen diğeri ise ondan 11 ay büyük iki çocuk kalmıştı. Avukatım da yoktu. Avukat tutacak param da yoktu. Örgüt üyesi değilim. Aleyhimde delil olarak gösterilen eylemler olaysız geçen ve valilikten izin alınan protestolardır. Savunmam alınmadan cezalandırıldım. 16 kişilik dosyadan tek ceza alan benim. Çocuklarıma bakacak kimsem yok” diye konuştu. l İSTANBUL haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY/ELİF TOKBAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK Evrimi yasakla, üniversiteyi sustur, düşünmeye ambargo koy! İstanbul Üniversitesi’nden bir akademisyen “Valla akademisyenler arasındaki haberleşmelerde en çok dua paylaşılıyor..” demez mi.. Ankara Üniversitesi’nden bir başka akademisyen dostumuzun, öğrencilerin bilgi kalitesi üzerine anlattıkları, ülkenin eğitimde daha diplere doğru yol alacağını gösteriyor. İki yıl sonraki PISA sonuçlarını izleyin. Diyor ki akademisyen dostumuz: 100 öğrenciden ancak 10’u geçer not alabiliyor. Filistin meselesinin nedenleri üzerine bir soruyu, peygamberler zamanındaki anlaşmazlıklara bağlayan öğrenciler var. Kafadaki bilgilerin büyük çoğunluğu çöp... “Milli Eğitim”deki egemen düşünce, evrim konusunu yasaklayarak, bu çöplüğü sadece çoğaltacak. Çünkü mesele salt biyoloji değil. Kimya, fizik, astrofizik, evrenbilim, jeoloji gibi temel bilimlerin kendi alanlarındaki gelişmeyi ve değişimi anlamak da, ancak evrimsel gelişmelerini inceleyerek mümkün. Evrim, hayat ve evren için bir genel kavrama konseptidir. Yani hayatın tüm alanı “evrim” ile kuşatılmış durumda... Peki, biyolojide evrim nedir? Evrim, değişimi inceleme yöntemi Ali Demirsoy, “Evrim, atom altı parçacıktan insana, türlerin görkemli yolculuğu” (Asi Kitap) kitabında çok yalın yanıtlıyor: “Evrim, öncelikle zaman içinde değişimin kurallarını inceleyen bir bilimdir. Bunun sadece organik, yani canlılarla ilgili olması gerekmiyor.. 13.5 milyar yıl önce başka kuralların egemen olduğu bir evrenden, doğal yasaların egemen olduğu bir evrene geçişi ve olayları inceleyen bir bilimdir...” Yeni Evrim genel anlamda değişimi inceleyen bilim. Dünya 3 milyar yıl önce bugünkü gibi miydi? Peki, 10 milyon yıl, 5 milyon yıl, 1 milyon yıl önce? Şu eğitim politikasını bilimsel gerçeklere göre değil de, sabit (değişmeyen) inançlarına göre yönetenler, mesela değişim üzerine verecekleri bir konferansta ne diyecekler! Buzul çağları yaşadığımıza, bu çağlar içinde canlıların pek çoğunun çeşitli nedenlerle yok olduğuna; Büyük Patlama’ya, canlıların adım adım değişerek geliştiğine inanmıyorsan, zaten 5 bin, 3 bin, hatta 500 yıl önceki toplumun bugüne nasıl değiştiğini de açıklayamazsın. Hastalıkları, bakterileri, virüsleri, canlılardaki değişimi, kanserin nasıl yayıldığını, antibiyotiklere nasıl direnç geliştiğini de... O zaman da dünya içinde aptal olarak kalırsın. Evrime inanmamak, bütün bilimleri de çöpe atmak olur. Kafayı, “ben nasıl olur da maymundan gelirim”e takmışlar.. Hayır maymundan değil, ortak atadan farklılaşarak geliyoruz. Söağnrecnairn’d! an Evrimi okutursanız, yine de “Allah’ın sevgili kulu” inancınızı terk etmeniz gerekmez. Pek çok parlak bilim insanı, hem inancıyla hem de bilimin gerçeğiyle iç içe yaşayabiliyor. Mesela Aziz Sancar “Evrim vardır, Güneş balçıkla sıvanmaz” diyor. İnsanların bilimin sonuçlarıyla inancını nasıl bütünleştireceğini kendilerine bırakalım. Esas olan olgulardır. Bu olguları kabul etmez reddederseniz, bilim, bilgi, teknoloji, mal ve hizmet üretiminde nal toplarsınız; salt tüketici köle olursunuz. Bakın Kiliseye, Darwinci kesildi! Galileo’dan da özür diledi. Evrim vardır diyor. Yaratılış anlayışını farklı yorumluyor. Mecbur, çünkü kilise olarak varlığını sürdürmesi için bunu yapmak zorunda! Çünkü bilimsel bilgiyi ve sonuçlarını reddetse itibarı azalacak, insanları da kiliseden uzaklaştıracak! Bugünkü İslam ise Hıristiyanlığın ortaçağını sahneye sürüyor. Şurası iyi burası kötü olmaz Bilimcilerin tüm insanı moleküler en küçük birimlerine ayırarak canlı yaratma noktasına gelmesine akıl sır erdiremeyecek bir ülke mi istiyorsunuz? O zaman yeni biyolojiye yeni tanrı mı diyeceğiz? Eğitime yön veren iktidar politikası böyle giderse ülkeyi çağdaşlıktan iyice uzaklaştıracak sonuçlar üretecek. Bilim, şurasını beğendim, burası kötü, hele hele şurası yok mu tu kaka, denecek bir konu değil. Bilime bütüncül yaklaşımınız olmazsa, ne teknoloji üretebilirsiniz ne de çağdaşlığı yakalayabilirsiniz. Bakın Aziz Sancar’a! Eğitim olarak, onun tutumundan öğreneceğiniz hiçbir şey yok mu? Sancar, eğer evrimi reddetseydi, bunları üretemezdi, anlamıyor musunuz? DİSK’in Kurucu Genel Başkanı Kemal Türkler’in sevgili eşi, Kurucu KETEV Genel Başkanı, Çok sevgili annemiz SABAHAT TÜRKLER’İ Vefatının 2. yıldönümünde saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz. NİLGÜN TÜRKLER SOYDAN ECE SOYDAN OĞUZ SOYDAN C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear