26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 28 Haziran 2017 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 3 330/20 0 340/2 2 0 290/1 9 0 350/22 0 370/1 8 0 330/15 0 300/13 0 320/16 0 400/2 2 0 390/24 0 350/2 1 0 340/2 3 0 300/1 6 0 310/2 3 0 220/1 5 0 210/1 2 0 240/1 4 0 240/1 5 0 220/1 6 0 300/1 9 0 240/1 5 0 250/1 9 0 TARİHTE BUGÜN 1914: Sırp öğrenci Gavrilo Princip, Avusturya Macaristan veliahtı Franz Ferdinand ve eşini Saraybosna’da öldürdü, I. Dünya Savaşı başladı. 1945: Cumhuriyet’in kurucusu, gazeteci Yunus Nadi Abalıoğlu hayatını kaybetti. Isı dalgası sıcaklığı 40 dereceye çıkaracak BU DÖRT GÜNE DİKKAT Türkiye genelinde sıcaklar önümüzdeki günlerde ısı dalgalanması nedeniyle daha da artacak. Meteoroloji mühendisi Bünyamin Sürmeli televizyonda yaptığı açıklamada, yarın itibarıyla sıcaklıkların çok yükseleceğini, vatandaşların tedbirli olması gerektiğini söyledi. Sürmeli canlı yayında şu ifadeleri kullandı: “Bu yılın en büyük sıkıntısı ısı dalgaları. Sıcak havalarda bir de ısı dalgası gelince 40 derecelik hava sıcaklıkları 4647 derecelere, 30 derecelik sıcaklık ise 40 derecelere çıkabiliyor. Sıcaklıklar Marmara’da 35 dereceye ve üzerine çıkıyor. İstanbul da buna dahil. İç bölgeler 35 dereceye çıkıyor. Kıyı ege, Akdeniz, güneydoğu 40 derecenin üzerine çıkıyor. Güneydoğu 4344 derecelere doğru gidiyor. Akdeniz 40’a doğru, kıyı Ege 40 derecenin üzerine çıkacak” dedi. Sürmeli, “Direkt güneş ışınlarına maruz kalmayın, bol bol sıvı tüketin. Üzerinize bol, pamuklu kıyafetleri tercih edin. Perşembe, cuma, cumartesi, pazar. Bu dört günü içine alıyor. Temmuzun dördü beşi gibi hissedilir bir şekilde sıcaklık önce orta batı bölgelerde sonra da doğuda azalacak. Ama azaldığı değerler de örneğin 36 derecelerden 2930 derecelere gerileyecek. Yani öyle 2627 derece gibi iyice rahatlatacak bir hava değil” diye konuştu. İonkaunlçlabraaskiınseı rdahmuiVpbyaaetegzdvalisılaulreeiclalisaarçitntmçzinhıvoymaaeornsaurıeynnaılnu Dönüş çilesi Ramazan Bayramı tatilinin son gününde dönüşe geçen tatilciler Türkiye’nin birçok noktasında trafikte kaldı. Uzun kuyruklar oluşturdu. 1 kilometre kuyruk Tatilciler, dün öğle saatlerinden itibaren Çanakkale feribot iskelesinde 1 kilometreyi bulan araç kuyruğu oluşturdu. Feribot iskelelerinde görevli özel personeller tarafından araçlar özel aramadan geçildi. Bomba şüphesine karşı tek tek aranan araçlarda şüpheli şahıslar kimlik kontrolünden geçti. Bandırma Limanı’nda da dün İstanbul’a dönüş yoğunluğu yaşandı. Bandırma İDO iskelesinde gece ve gündüz uzun araç ve yolcu kuyrukları oluştu. Edremit Körfezi’ndeki Akçay, Altınkum, Altıno luk ve Güre mahallelerinde de trafik yoğunluğu yaşandı. Akçay’dan Altınkum’a kadar olan 3 kilometrelik yolu araçlar 45 dakikada gidebildi. Muğla’nın Marmaris ilçesine bayram tatili için gelen tatilcilerin dönüş yolculuğu da önceki akşam saatlerinde başladı. Caddelerde kilometrelerce araç kuyrukları oluştu. Tekirdağ’ın Malkara ilçesinden İstanbul’a doğru giden araçlar yollarda yoğunluğa neden oldu. Uzun araç kuyruklarının olduğu Malkara Tekirdağ İstanbul karayolunda trafik ekipleri de denetimlerini arttırdı. Trafik zaman zaman durma noktasına gelirken, her bayramda yollarda kuyruklar oluştuğunu ifade eden tatilciler, önlem alınmasını istedi. 4 günde 67 can Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Okul Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği” ile nülmüş düzenlemeler olmadığını, zamanla öğrencileri de içine alacağını yaşanmış örneklerden bili ilkokullara bile abdesthane ve kız ve yoruz. Bakanlık 2019 yılı sonuna erkek öğrencilere ayrı mescit açma kadar tekli eğitim geçme planla zorunluluğu getirilmesi, velileri ve rı yapmaktadır. Bu plan çerçeve eğitimcileri isyan ettirdi. Abdestha sinde yapılacak derslik sayısının ne ve mescit bölümlerinin ilkokul ve ortaokul bünyesinde de açılacak olması, çocukların kavramsal olarak FAigtaelany 77 bin olduğu açıklanmaktadır. 77 bin dersliğin içinde yer alacağı okullar artık bu yeni yönetmeliğe soyut/somut ayrımını yapmaya uy uygun olarak inşa edilecektir.” gun yaşta olmadıkları için pedagojik ve psi MEB’in yaptığı her yönetmelik, genel kolojik olarak sakıncalı bulundu. ge ve tebliğ düzenlemesinin toplumun Eğitimci Alaattin Dinçer, “Açılacak ku tamamını etkilediğine dikkat çeken Din rumların bünyesinde bulunması gereken çer, bu tür düzenlemelerde toplumun sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkin hiçbir bireyinin ayrımcılığa uğramış his liklerin düzenleneceği bölümler arasına ab setmemesi gerektiğini vurguladı. desthane ve mescit gibi dini vecibelerin yerine getirileceği bölümleri eklemek, eğitim Akran baskısı olur öğretim faaliyeti yürütmek için açılacak ku Okullarda mescit ve abdesthanenin zo rumların okul olma vasfını ve tanımlaması runlu kılınmasıyla öğrenciler arasında nı tartışmalı bir hale getirecektir” dedi. inanç ayrımcılığı yaşanabileceğine dikkat Yapılan yönetmelik düzenlemelerinin çeken bir veli, “Bu yaştaki çocuğa aile is bazı maddelerinin, anayasa’nın başlangıç terse dini eğitimi evde verir, okul ibadet ilkeleri ile eşitlik ilkesine, 1739 sayılı Mil yeri değildir. Bir süre sonra namaza giden li Eğitim Temel Kanunu’nun 10111213. ler, gitmeyenler diye ayrım olabilir. Çocuk maddelerine uymayan, çelişkiler ve aykırı istemese de arkadaşları tarafından dışlan lıklar içeren düzenlemeler olduğunu belir mamak için mescide gidebilir. Doğru dü ten Dinçer şöyle devam etti: rüst laboratuvarları, kütüphaneleri, spor “Açıkçası MEB bundan böyle açılacak alanları olmayan okullara ibadet yeri zo okullarda bulunması zorunlu olan bölüm runluluğu getirilmesi çağdaş, laik eğitim ler için sınırları zorlayan bir kararın altına açısından kabul edilemez. Bir grup veli imza atmış oldu. Bu düzenlemelerin salt bu olarak yönetmeliğin bu maddelerinin ipta okullarda görev yapan personel için düşü li için dava açmaya hazırlanıyoruz” dedi. İd3şn0ue0stnavlecnaenzhaşilie kurtuldu Ramazan Bayramı’nın 3. gününde akşam saatlerinde meydana gelen kazalarla birlikte ölü sayısı 9’a yükselirken, 28 kişi yaralandı. Böylece bayram tatilinde meydana gelen kazalarda toplam 67 kişi yaşamını yitirirken, 369 kişi yaralandı. Bayramın son gününde, 16 kentte kaza meydana geldi. Dün İzmir, Sakarya, Antalya, Kocaeli, Şanlıurfa, İstanbul, Adıyaman, Çorum, Bursa, Kayseri, Zonguldak, Tekirdağ, Balıkesir, Muğla, Samsun ve Adana’da meydana gelen trafik kazalarında 9 kişi yaşamını yitirirken, 28 kişi yaralandı. Bayram tatili sırasında gün gün kaza bilançosu ise şöyle: 23 Haziran Cuma: 1 ölü, 20 yaralı, 24 Haziran Cumartesi: 26 ölü, 128 yaralı, 25 Haziran Pazar: 15 ölü, 103 yaralı, 26 Haziran Pazartesi: 16 ölü, 90 yaralı, 27 Haziran Salı: 9 ölü, 28 yaralı. l DHA ‘Trafik Bakanlığı kurulsun’ l Karayolu Trafik Yol Güvenliği Derneği İstanbul Temsilcisi Suat Sarı trafik kazalarında binlerce insanın yaşamının yitirdiğini anımsatarak “Yapılan kilometrelerce duble yol ve köprülere rağmen yılda 7 bin 300 kişi ölüyor, 320 bin kişi yaralanıyor. Trafik ve ulaşımın birer parçası olan İçişleri, Ulaştırma, Milli Eğitim ile Bayındırlık bakanlıklarının yıllarca bir eşgüdüm sağlayamamaları Türkiye’yi Avrupa’da trafik kazalarında en kötü ülke durumuna getirdi. Trafik kazalarının önlenememesinde hiçbir bakanlık ‘Sorumluluk bizim’ demiyor. Acilen Trafik Bakanlığı’nın kurulması ve bu konuda yetkin bilim adamları ile bu bakanlığın tesis edilmesi gerekiyor” dedi. MUĞLA’nın Köyceğiz ilçesinde, köpeğini otomobilinin arkasına bağlayıp, sürükleyerek götürerek yaralanmasına neden olan 66 yaşındaki M.B. jandarma tarafından gözaltına alındı. Kabahatler Kanunu’na göre 300 lira para cezası kesilen M.B., savcının talimatıyla serbest bırakıldı. HAYDOS Başkanı Türkan Dağdelen, koruma altına alınan köpeğin yaşadıkları nedeniyle çok ürkek olduğunu belirterek şöyle dedi: “Su sesinden bile korkuyor. Düne göre çok daha iyi. Biraz daha kendine güveni geldi. Yanında biz de ani hareketten çekiniyoruz. Çünkü gerçekten çok korkuyor. Gençlerin durumu bize bildirmesinden önce uzun süre asfaltta sürüklendiğini tahmin ediyorum. Çünkü yarası çok derin. Sürtün meden dolayı yanıklar var. Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu’na bir kez daha sesleniyorum. Artık yasa çıksın ve hayvanlara işkence yapanlara para cezası değil hapis cezası verilsin. Basit bir ceza ile kurtulmasın.” l DHA Milli yürüyüş Otoriter popülist iktidarlar toplumu bölmeden ayakta duramaz. Milleti sadece kendilerinin temsil ettiğini ileri sürerler ve muhaliflerini “gayri milli” diye damgalarlar. Bu da aşama aşama gerçekleşir. Önce “gerçek millet”in temsilcilerinin kendileri olduğunu söylerler, sonra “milletin hepsinin” tek temsilcisi rolüne soyunurlar. Şayet güçlü bir lider varsa, iş zamanla millet eşittir lidere kadar gider. Mesela Finlandiya’daki aşırı sağcı “Gerçek Finler” partisi biraz palazlandığında adını “Finler” partisi şeklinde değiştirdi. Milletin sadece kendinden ibaret olduğu fikrini pompalayan bu anlayış mecburen toplumun geri kalanını millet dışı ilan etmek zorundadır. Başka türlü iktidarlarını sürdüremezler çünkü başka türlüsü ancak çoğulcu demokrasiyle mümkündür. Otoriter popülist iktidarlar ise ancak çoğulcu demokrasiyi kemirip yok ederek ayakta kalır. “Yerli ve milli” sloganı, muhalif kesimleri milletten saymamak için kullanılan demokrasi karşıtı ve milletin yarısını dışladığı için de “millet” kavramını kökten sarsan, “milli birlik” kavramına aykırı bir siyasetin ifadesidir. Geçen gün Başbakan Binali Yıldırım’ın Adalet Yürüyüşü için söylediklerini hatırlayalım: “Bu yürüyüş, milli bir yürüyüş değildir.” Herhalde zamanında kendi siyasi çizgisinin yaptığı sokak eylemlerini hatırladığından şunu da eklemiş: “Milletin iznini almadan hiçbir yola çıkmadık.” Burada açıkça görülen millet üzerinde tekel kurma arzusu. Dört seçmenden birinin oyunu alan, referandumda seçmenin yarısının oy verdiği Hayır seçeneğinin en büyük paydaşının genel başkanının yaptığı yürüyüş gayri milli ilan ediliyor. Böylelikle milletin yarısı da Başbakan eliyle gayri milli ilan edilmekte. Oysa sayın Başbakan’ın anlaması gereken Adalet Yürüyüşü’nü tam olarak da bu söylemi besleyen anlayışın doğurduğu. Millet dışı kategorisine sokulan toplum kesimlerine hukuk devletinin en temel ilkeleri dahi lüks. Sayın Cumhurbaşkanı anayasal bir hak olan yürüyüşü, hükümetin bir lütfu diye sunuyor. Millet dışı görülenlere farklı, iktidar taraftarlarına farklı hukuk uygulanıyor. Bu, milleti bölmenin, ayrıştırmanın doğal sonucu. İnsanların “medeni ölü” konumuna yerleştirilmesi, vatandaşlıktan ve insan olmaktan kaynaklanan “adil yargılanma” haklarının kaldırılması adalet kavramını ortadan kaldırır. Adalet ortadan kalkarsa devletten geriye ne kalır? İktidar, kendinden olmayanın vatandaş ve hatta insan niteliğini çiğnemektedir. Bunun adı terörle mücadele değil. Bu terörle nasıl mücadele edilmeyeceğinin bir örneği. Milletin yarısını dışlamak ve toplumu bölmek ancak devleti zayıflatmak isteyenleri sevindirir. Adalet Yürüyüşü, “Biz de milletiz, biz de halkız” çığlığının barışçıl bir ifadesi. Devlet ve onun asli kurucu unsuru olan halk bir AKP teşkilatından ya da Erdoğan Sevenler Derneği Genel Kurulu’ndan ibaret değildir. 2 günde 10 kişi boğularak öldü Hava sıcaklıklarının yükselmesiyle birlikte boğulma vakaları da artıyor. Son 48 saatte 2’si çocuk 10 kişi boğularak yaşamını yitirdi. MKE Kırıkkalespor’un amatör futbolcusu olan ve Manisa 1. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı’nda askerlik görevinin acemilik dönemini tamamlayıp, dağıtım izni için memleketi Kırıkkale’nin Bahşılı ilçesine giden 21 yaşındaki Onur Özyürek, serinlemek için girdiği Kapulukaya Baraj Gölü’nde boğularak can verdi. Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde, baraj gölüne giren Suriyeli kız çocuğu 12 yaşındaki Şehit Cinedi boğularak öldü. Çorum’un Dodurga ilçesinde, su almak isterken kanala düşen 23 yaşındaki Furkan Keskin boğularak öldü. Tokat’ın Niksar ilçesinde serinlemek için gölete giren 22 yaşındaki Mehmet Can Geriş boğularak öldü. Sakarya’nın Karasu ilçesine bayram tatiline gelen 34 yaşındaki Hakan Bayar, denizde boğularak yaşamını yitirdi. Adana’da serinlemek için girdiği Seyhan Nehri’nde kaybolan, Iraklı Enver Kaplan’ın cansız bedeni dalgıç polisler tarafından yaklaşık 3 saat sonra bulunarak sudan çıkarıldı. Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde arkadaşlarıyla birlikte serinlemek için Fırat Nehri’ne giren 10 yaşındaki Abdulbaki Çelik boğularak öldü. Adana’da serinlemek için nehre giren 42 yaşındaki Nihat Okur ile onu kurtarmaya çalışan ağabeyi 45 yaşındaki Emrettin Okur boğularak can verdi. Samsun’un Vezirköprü ilçesinde serinlemek için baraj gölüne giren 5 arkadaştan Emrullah Çoban boğularak öldü. l DHA/İHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear