26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 6 Mayıs 2017 10 EDITÖR: SERKAN OZAN haber TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Uç FIdan anılıyor 1968 öğrenci gençlik hareketi liderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edilişlerinin 45. yılında yurt genelinde düzenlenecek çeşitli etkinliklerle anılacak. İSTANBUL: Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anmak amacıyla ilk etkinlik 68’liler Birliği Vakfı üyeleri tarafından gerçekleştirilecek. Saat 11.00’de Gümüşsuyu’ndaki İstanbul Teknik Üniversitesi önünde toplanacak olan 68’liler saat 11.30’da Dolmabahçe’ye yürüyecek. Burada denize karanfil bırakacak olan 68’liler daha sonra basın açıklaması yapacak. Akşam saat 18.00’de ise Taksim Atatürk Kültür Merkezi önünde toplanacak olan Emek Gençliği “Demokrasi ve Sosyalizm için” başlığıyla Dolmabahçe’ye yürüyecek. Saat 19.30’da ise CHP İs tanbul Gençlik Kolları Taksim’de bulunan Atatürk Kültür Merkezi önünde bir araya gelerek Dolmabahçe’de anma töreni düzenleyecek. ADANA: DevLis üyeleri Üç Fidan’ı bugün saat 14.00’te Atatürk Parkı’nda anacak. Çukurova Belediyesi de Gezmiş ve arkadaşlarını, “Denizlere Aşk İle...” adlı etkinlikle anacak. Etkinlik bugün 20.00’de Çukurova Belediyesi Doğal Park Amfi Tiyatro’da başlayacak. MERSİN: Bugün saat 12.30’da 68’liler ormanında düzenlenecek etkinlikle Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan anılacak. Yarın ise saat 10.00’dan itibaren yine 68’liler ormanında konserler, paneller ve çeşitli etkinlikler düzenlenecek BURSA: Nilüfer ilçesindeki Üç Fi dan Parkı’nda dün akşam Bursa 68’liler Platformu, Nilüfer Kent Konseyi ve Nilüfer Belediyesi’nin ortak düzenlediği etkinlik Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Fehmi Enginalp ve Bursa 68’liler Platformu Sözcüsü Betül Kuyucu’nun konuşmalarıyla başladı. Forumda gazetemiz yazarlarından Ayşe Emel Mesçi, Öner Yağcı, avukat Erşan Şansal ve Hacı Tonak anılarını paylaştı. Erdal Güney ve Orantası’nın konserinde 68’in devrim şarkıları da seslendirildi. Konserin ardından katılımcılar simgesel “devrim nöbetine” başladı. Anma etkinliği, Gezmiş, Aslan ve İnan’ın idam edildiği saat 05.30’da “Üç Fidan Anıtı” önündeki saygı duruşuyla sonlandı. l Haber Merkezi Adaleti kavurdular İBB Başkanı Topbaş’ın damadı, epilepsi ve uyku apnesi nedeniyle tahliye edilirken cezaevlerindeki 303’ü ağır, 925 hasta tutuklu ve hükümlü yaşam savaşı veriyor İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı, TUSKON davası sanığı Ömer Faruk Kavurmacı’nın tahliyesine tepkiler sürüyor. CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Kavurmacı’nın epilepsi ve uyku apnesi raporu geçerli sayılarak tahliye edildiğine dikkat çekerek, “Kavurmacı’yı tahliye eden o raporu öğrenci okula götürse, okul yönetimi mazeret için geçerli saymaz. Cezaevlerinde 303’ü ağır 925 hasta var. Bu insanların içinde 31 epilepsi hastası var. Onlar bu ülkenin vatandaşı değil mi? Kavurmacı, yasa gereği Adli Tıp’tan verilmesi gereken raporu Özel Acıbadem Hastanesi’nden aldı. Hangi tıbbi zorunluluktan ötürü ve ne zaman özel hastaneye sevk edildi? Özel hastaneye sevk kararı nasıl alındı? Kavurmacı’nın özel hastaneye götürülmesi için hangi mekanizmalar devreye sokuldu?” diye sordu. Kavurmacı’yı uyku apnesi olduğu gerekçesiyle tahliye eden yargının, Halil Güneş adlı tutukluya ise gözlerini yumduğunu söyleyen Yarkadaş, “Halil Güneş, buna ek olarak bir de kemik kanseri ile mücadele ediyor. Ancak Topbaş’ın damadı olmadığı için tahliye edilmiyor. Raporda Kavurmacı’nın epilepsi olduğu da yazılıymış. Raporu görmedik; ancak böyle bir raporun var olduğunu kabul edelim. Peşinden de şunu soralım: Cezaevlerinde 905 hasta var. Ve onlar da acil tedavi bekliyor. Bunların içinde 31’i epilepsi hastası... Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan 40 yaşındaki epilepsi hastası Aydın Tırpan mesela. Tırpan’ın hastalığı her geçen gün ilerliyor. Cezaevinin fiziki koşulları ve psikolojisinin bu durumdan etkilenmesi nedeniyle sık sık nöbet geçiriyor. Tahliye edilmesi gerekilen Tırpan’a son duruşmasında 5 yıl 7 ay hapis cezası verildi” diye konuştu. Yazarlarımıza dikkat çekti Cezaevlerindeki hasta tutuklu sayısının her geçen gün arttığına dikkat çeken Yarkadaş, şöyle konuştu: “Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Turhan Günay ve Hakan Kara’da kalp sorunu tespit edildi. Günay anjiyo oldu. Kara’nın ise sürekli gözetimde tutulması gerekiyor. Kadri Gürsel ciddi bir göz rahatsızlığı geçiriyor. Ali Bulaç’ta yüksek oranda şeker var. Keza Şahin Alpay da benzeri sorunlar yaşıyor. Ancak Topbaş’ın damadı ballı tahliye ile serbest kalıyor. Üstelik uyuyamıyor diye serbest bırakılıyor. Son tahliye, adında adalet olan bir partinin, adaleti nasıl yok ettiğinin en açık işaretidir.” Örnekler çok Cezaevinde bulunan Bülent Özdemir adlı tutuklunun uzun yıllardan bu yana Wernicke Korsakoff hastası olduğunu belirten Yarkadaş, “Tüm başvurulara rağmen, hafıza kaybı yaşayan Özdemir tahliye edilmiyor” dedi. Cezaevinde tek başına yaşaması mümkün olmayan Kemal Gömi adlı hastanın ileri derecede şizofren olduğunu belirten Yarkadaş, Kırıkkale Keskin Cezaevi’nde tutuklu bulunan savcı Muzaffer Bayram’ın iki kolunun bileğinden kırılmasına rağmen hücrede tek başına tutulduğunu, sonradan yanına bir kişi verildiğini kaydetti. Avukatı AKP yöneticisi Kavurmacı’nın avukatı Abdullah Pehlivan’ın AKP İstanbul il yöneticisi olduğuna dikkat çeken Yarkadaş, “Pehlivan, Topbaş’ın da avukatıdır. Daha önce Murat Yalçıntaş’la birlikte tutuklanmış. Aynı avukat, rögar kapağı yüzünden hayatını kaybeden Dilara davasında, İBB’yi, ‘her rögarın başına bekçi koyamayız’ diye savunmuştu” diye konuştu. l İSTANBUL / Cumhuriyet CEZAEVLERİNDE 31 EPİLEPSİ HASTASI VAR Abdurrahman Fidan (Şakran), Barboros Usta (Silivri), Cengiz Sinan Halis Çelik (Metris), Cihat Başak (Şırnak), Eyüp Sarı (Bandırma), Halil Güneş (Diyarbakır), Hasan Kaymaz (Malatya), İdris Başaran (Kocaeli), Jinda Koyuncu (Şakran), Mahmut Yıldız (İzmir), Mahmut Özdemir (Gaziantep), M.Nuri Özen (Kırıklar), Medeni Kaya (Bandırma), Mervan Dağ (Mardin), Orhan Eroğlu (Kırıkkale), Rıdvan Tanış (Erzurum), Sekvan Becerikli (Şakran), Süleyman Acar (Tekirdağ), Seyhan Korkusuz (Van), Şehmuz İlhan (Bandırma), Şehmuz Demirel (Diyarbakır), Veysel Akkurt (Siirt), Yusuf Yalçın (Batman), Aysel Koç (Elbistan), Civan Sayık (Şırnak), Erinç Görgü (Erzurum), Ha tip Şek (Tekirdağ), İrfan Üzeken (Şırnak), Lezhat Değirmenci (sevk edildiği hapishane bilinmiyor), Mahfuz Dorudemir (Diyarbakır), Taha Burakman (Kocaeli), Aydın Tırpan (Siirt), Mehmedin Baraç (Ekim katliamı sanığı Epilepsi olduğunu dün açıkladı), Faruk Belkavli (Madımak Oteli davasından tutuklu). Nöbette düştü Müebbet hükümlüsü olan İdris Başaran 1994 yılından beri cezaevinde. Kandıra 2 No’lu F Tipi Kapalı İnfaz Kurumu’nda kalan Başaran’ın durumu giderek ağırlaşıyor. Epilepsi, KOAH, FMF (anemi Akdeniz hastalığı), astım, bel ve boyun fıtığı, guatr hastası. Üç kez ameliyat oldu. Kalp krizi geçirdi, üç defa anjiyo yapıldı. Hakkında cezaevinde kalabilir raporu verildi. Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’nde üç aydır tutuklu bulunan Aydın Tırpan, 20 yıldır epilepsi ile mücadele ediyor. Cezaevine girdikten sonra hastalığı daha da kötüye gitmeye başladı. Tırpan, geçen ay nöbet geçirdiği sırada düşerek kafatasını kırdı. Tüm başvurulara rağmen tahliye edilmedi. emsal olmalı İHD Merkezi Cezaevi Komisyonu üyesi avukat Zeynep Ceren Boztoprak, tüm hasta mahpusların derhal tahliye edilmesi gerektiğini söyledi. Boztoprak, “Cezaevlerinde bine yakın hasta mahpus var. Bunlardan büyük bir çoğunluğunun durumu ağır. Bu ağır hastaların bazılarına Adli Tıp Kurumu cezaevinde kalamaz raporu vermesine rağmen cezaevinde tutulmaya devam ediliyor. Bırakın tahliye edilmeyi birçoğu sağlık hizmeti dahi alamıyor” dedi. Boztoprak, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın tahliyesinin diğer hasta mahpuslar için emsal teşkil etmesi gerektiğini söyledi. Topbaş konuştu İBB Başkanı Kadir Topbaş, tahliyeye gelen tepkilere ilişkin, “Ben tavrımı ilk günden koydum. Peygamber Efendimizin (S.A.V) buyurduğu gibi, ‘Kızım Fatıma da olsa kolunu keserim’ diye. Biz bu ahlaktayız. Ben işime bakıyorum. Bir yerlerin kavgasında olmak istemiyorum. Yargı ve adalete güveniyorum’ dedi. Damadını görüp görmediği ile ilgili soruya ise Topbaş, “Ciddi bir rahatsızlığı vardı geçmişte, kendisi takip edecek. Ben gördüm ama çok fazla değil” yanıtını verdi. Öte yandan Başbakan Binali Yıldırım, bir gazetecinin Kadir Topbaş’ın damadının tahliyesi hakkındaki sorusuna, “isimler üzerinde yorum yapmak yanlış olur” şeklinde yanıt verdi. Muhammet ve Furkan yataklarında can verdi. Panzer dar sokakta son sürat gidiyordu Şırnak’ın Silopi ilçesinde zırhlı polis panzerinin Yıldırım ailesine ait eve çarparak evde uyuyan 7 yaşındaki Muhammet ve 6 yaşındaki kardeşi Furkan Yıldırım’ın ölümüne neden olmasıyla ilgili tartışma sürüyor. DHA’ya konuşan Amca Suat Yıldırım, “Birden bire deprem gibi bir ses çıktı. Alelacele dışarı çıktık. Eve gittik kapıları açamadık. İki yeğenimin cesedini gördüm yerde. Paramparça olmuştu. Panzer salonun ta içine bile girmişti. Kolonları kırıp içine girmişti. Bu gösteriyor ki son sürat dar sokaklardan geldiğini gösteriyor. Olaydan yarım saat, 45 dakika sonra polisler geldi. Herkese ‘dağılın, Evinize gidin’ dedi. Biz çocukları komşuların yardımı ile araca bindirip hastaneye götürdük. Yoğun bakıma aldırdık. Orada da herkes telaşlıydı, sinirliydi. Polislere, ‘Bir cevap verin’ dedik. Dar sokaklarda niye gecenin yarısında son sürat geldiklerini açıklamalarını istiyorduk. Kim se bize bir açıklama yapmadı. Biz polislerden şikâyetçiyiz. Davamızı bırakmıyoruz” diye konuştu. HDP’li Meclis’e taşıdı HDP Şırnak Milletvekilli Leyla Birlik, olayı TBMM gündemine taşıdı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Birlik, şu soruları yöneltti: l Zırhlı araç içerisindeki kamera kayıtları incelenip bu polislerin kimlikleri tespit edilmiş midir? l 67 yaşlarındaki iki kardeşin ölümüne sebep olan güvenlik güçleri hakkında bir soruşturma başlatılmış mıdır? l Taziye yerine giden Şırnak Valisi Ali İhsan Su’nun, yaşanan bu vahim olayı “kader” olarak nitelendirmesini nasıl açıklarsınız? Su’nun olayı “kader” olarak nitelendirmesi yapılması gereken adil yargılamanın sonucunu nasıl etkileyecektir? l Yurt Haberleri Tanrıkulu: Başbakan derhal özür dilemeli Silopi’de zırhlı polis aracının 2 çocuğun ölümüne neden olmasına sert tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “7 yaşındaki Muhammet ve 6 yaşındaki Furkan kardeşlerin öldürülmeleriyle ilgili henüz Başbakan ve Cumhurbaşkanı’ndan açıklama yapılmamış olması skandaldır. Muhammet ve Furkan kardeşleri yataklarında öldüren bu olayın sorumluları en ağır şekilde cezalandırılmalı ve en tepe noktasındaki yetkililer sorumluluklarını kabul ederek bir an önce Yıldırım ailesinden özür dilemelidirler” dedi. HDP: Kaza ya da kader denilerek hafifletilemez HDP’de bir açıklama yaparak olayı kınadı. Açıklamada, “İçişleri Bakanlığı’na ve Valiliğe soruyoruz, görgü tanıklarının iddia ettiği üzere, Akrep aracını kullanan polislerin sarhoş olduğu doğru mudur? Bu polisler hakkında herhangi bir işlem başlatılmış mıdır? Hiçbir çocuğun öldürülmesi ‘kaza’ ya da ‘kader’ denilerek açıklanamaz, hafifletilemez. Bu olayın sorumluları hakkında derhal yasal işlemler başlatılmalı ve kamuoyu vicdanı ile evrensel hukuk kuralları çerçevesinde adalet sağlanmalıdır” denildi. İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ: 3 ayda tam 8 bin hak ihlali yaşandı MAHMUT ORAL İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’nde yılın ilk 3 ayında 7 bin 907 ihlali tespit ettiklerini açıkladı. İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, anayasa değişikliğine ilişkin 16 Nisan’da yapılan referandumda yaşanan hak ihlallerine değinerek, yürütülen kampanyalarda kamu kaynaklarının kullanımı ile ilgili eşitsizliklerin ve OHAL uygulamalarının yarattığı olumsuzlukların sonucu doğrudan etkilediğini söyledi. Yaşananların referandum sonuçlarının hakkaniyet ve güvenirliliğine şüphe düşürdüğünü vurgulayan Bilici, YSK’nin “mühürsüz oy” kararının yasayı ihlal etmenin yanı sıra karara yapılan itirazlara geçerli izahatta bulunulmadan reddedilmesinin de taraflı davranıldığı şüphesine yol açtığını söyledi. Türkiye’nin 9 aydır OHAL ile yönetildiğine dikkat çeken Bilici, bu süreçte çıkartılan kanun hükmünde kararnameler (KHK) nedeniyle düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, ekonomik ve sosyal haklar ile kişi özgürlüğü ve güvenliği bakımdan mağduriyet oluşturan ihlallerin ortaya çıktığını kaydetti. İHD’nin verilerine göre bölgede yılın ilk 3 ayında çeşitli ihlal alanlarında toplam 7 bin 907 ihlal yaşandı. 2 kişi polis ve jandarma tarafından öldürüldü, 2 kişi yaralandı. Cezaevlerinde 1 kişi yaşamını yitirdi. “Faili meçhul” saldırılarda 2 kişi yaşamını yitirdi. Resmi hata ve ihlal sonucu 118 kişi yaralandı. Silahlı çatışmalarda 13 güvenlik görevlisi şehit oldu, 16’sı yaralandı. 73 silahlı militan ve 1 sivil yaşamını yitirdi. Mayın ve sahipsiz bomba patlaması sonucu 3 çocuk yaşamını yitirdi, 5’i çocuk 10 kişi yaralandı. 18 kişi gözaltında, 33 kişi gözaltı yerleri dışında, 182 kişi cezaevlerinde işkence ve kötü muamele gördü. 13’ü çocuk 1629 kişi gözaltına alındı. 432 yetişkin ve 1 çocuk tutuklandı. l DİYARBAKIR Wıkıpedıa’nın itirazına ret ‘İfade özgürlüğü mutlak hak değil’ Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliği, Wikipedia sitesinin bağlı bulunduğu “Wikimedia” adlı vakfın, siteye erişim engellenmesi kararına yaptığı itirazı reddetti. OHAL ilanı ile birlikte Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin bazı maddelerinin askıya alındığını anımsatan sulh ceza hâkimliğinin, sözleşmedeki ifade özgürlüğü maddesinin de bunlardan biri olduğunu belirtmesi dikkat çekti. Türkiye’yi çeşitli terör gruplarıyla aynı düzlemde ve işbirliği halinde göstermeye çalışan yazı ve yorumlar gerekçesiyle Wikipedia’ya getirilen erişim engeline, sitenin bağlı bulunduğu “Wikimedia” vakfı, “ifade özgürlüğünün engellendiği” gerekçesiyle itiraz etti. İtiraz, Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimi Sezer Söylemez tarafından reddedildi. Kararda, erişimin engellenmesine yapılan itirazların, ifade özgürlüğüne aykırılık noktasında toplandığı belirtilerek, AİHS ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ilgili maddelerinde, ifade özgürlüğünün, suç işlenmesinin önlenmesi için gerekli yaptırımlara tabi tutulabileceğinin öngörüldüğü hatırlatıldı. ‘Gerektiğinde kısıtlanabilir’ İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un, ilgili maddesinde de ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik erişim engeli kararı verilebileceğinin hüküm altına alındığı belirtilen kararda, “Hâkimliğimizce ‘ifade özgürlüğü’ demokratik hukuk devletinin en temel haklarından biri olarak kabul edilmektedir. Ancak belirtilen yasal metinlerden de anlaşılacağı gibi ‘ifade özgürlüğü’ mutlak haklardan değildir, şartların oluşması ve ölçülülüğün gerektirdiği durumlarda ifade özgürlüğü kısıtlanabilir” ifadesi kullanıldı. Kararda, 20 Temmuz 2016’da, tüm ülkede “olağanüstü hal” ilan edildiği, aynı saatlerde AİHS’nin 15. maddesi gereğince sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini geçici olarak askıya aldığının da Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği’ne bildirildiği anımsatıldı. AİHS’nin 15/2. maddesi ile sözleşmenin hangi hükümlerinin askıya alınamayacağının hükme bağlandığı ifade edilen kararda, 10. maddede düzenlenen ifade özgürlüğünün bunlardan biri olmadığı vurgulandı. l ANKARA / Cumhuriyet Üniversiteli Gizem cezaevine konuldu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği ve terör örgütü PKK propagandası yaptığı iddiasıyla 4 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisi 23 yaşındaki Gizem Yerik, cezası Yargıtay tarafından onanınca tutuklanarak cezaevine kondu. Yerik, cezaevinde kaldığı süre içerisinde annesinin kalp hastası olduğunu, okulunu uzatmak zorunda kaldığını, devlet tiyatroları ve şehir tiyatrolarında çalışmak istediğini, ancak ceza alırsa bu hakkı kaybedebileceğini söylemişti. l BURSA / DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear