Catalog

DUNYA MAYADİN’E BOMBARDIMAN Suriye’de gözler Rakka operasyonuna çevrilmişken Deyr ez Zor kentine bağlı ci hatçıların elindeki Mayadin kasabasına yönelik hava saldırılarında 40’ı çocuk, 100 kişi nin yaşamını yitirdiği iddia edildi. Muhaliflerin Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, bombar dımanın ABD liderliğindeki IŞİD karşıtı koalisyon tarafından gerçekleştirildiğini öne sür dü. Gözlemevi, Mayadin’deki çoğu ailenin Rakka’dan kaçanlar olduğunu belirtti. Öte yan dan Suriye ordusunun ŞamPalmira otoyolunu 2014’ten beri ilk kez ele geçirdiği bildirildi. ‘IŞİD’Lİ TÜRK ÖLDÜRÜLDÜ’ ABD Savunma Bakanlığı, 3 üst düzey IŞİD militanının Suriye’de Mayadin’e düzenlenen hava operasyonlarında öldürüldüğünü açıkladı. Ölen IŞİD militanlarından birinin Mustafa Güneş isimli bir Türk olduğu ve 27 Nisan’da düzenlenen saldırıda öldüğü duyuruldu. Cumartesi 27 Mayıs 2017 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Kıptilere kanlı saldırı nilgun@cumhuriyet.com.tr 13 Akıncı ile Eide görüştü. Eide şimdilik pes etti Birleşmiş Milletler (BM) aracılığında, Britanya, Türkiye ve Yunanistan’ın garantörlüğünde yürütülen Cenevre’deki Kıbrıs müzakerelerinde diplomasi zora girdi. BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Espen Barth Eide, KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle Cenevre’de adanın birleşmesi için yapılan görüşmelerde tekrar masa başına oturmak için yürüttüğü mekik diplomasisine son verdiğini açıkladı. Eide yaptığı açıklamada, “Ne yazık ki liderler arasındaki Cenevre’deki görüşme için yaklaşımlardaki farklılıkları gidermek için ciddi çabalara rağmen ortak bir zemin bulunamadı. Ortak zemin olmadan mekik diplomasisine devam etmek için bir neden yok” dedi. Ayrıca, konuya ilişkin BM Genel Sekreteri’ni bilgilendireceğini ve “nasıl ilerleneceği konusunda tavsiye” isteyeceğini belirtti. ‘Aşılamadı...’ AFP’nin haberine göre Rum ve Türk tarafının Cenevre’deki barış görüşmeleri için istekli oldukları düşüncesindeki Eide, gelecek haftaya kadar konu üzerinde bir anlaşmaya varılabileceğini umuyordu. Ancak taraflar arasında yapılan görüşmelerde KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lider Nikos Anastasiadis arasındaki anlaşmazlıklar aşılamadı. Akıncı, görüşmelerin tıkanması ile ilgili Rum yönetimini suçladı. Kıbrıs Türk tarafının ön şart kabul edecek durumda olmadığını söyleyen Akıncı, Anastasiadis’in tavrının değişmemesi nedeniyle Eide’nin mekik diplomasisinin “bir sonuç vermediğini” kaydetti. ‘Damat’ inceleniyor ABD Başkanı Donald Trump, göreve gelmesinin ardından ilk yurtdışı gezisi çerçevesinde Brüksel durağının ardından G7 zirvesi için dün İtalya’da temaslarda bulunurken başı Rusya’nın seçimlere müdahil olduğu iddialarıyla ağrımaya devam ediyor. Amerikan basınına yansıyan haberlere göre, seçimlerde Trump ekibinin Rusya’yla olan bağlarının araştırılması kapsamında Trump’ın hem damadı hem de danışmanı olan Jared Kushner, Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) incelemesine dahil edildi. Washington Post’un haberine göre, soruşturmanın odak noktası Kushner’in aralık ayında Rusya’nın Washington elçisi Sergey Kislyak ve Rus banker Sergey Gorkov’la yaptığı görüşmeler. Gorkov’un başında olduğu Vnesheconombank, Rusya’nın Kırım’ı ilhakı sonrası dönemin ABD Kushner ile Flynn. Başkanı Obama’nın almış olduğu yaptırımlar kapsamındaydı. The New Yorker, Trump Tower’da gerçekleşen Kislyak ile görüşmeye, Kushner’in yanı sıra Trump’ın Rusya bağlantıları nedeniyle istifasını istediği eski Ulusal Güvenlik danışmanı Michael Flynn’in de katıldığını yazmıştı. Mısır’da saldırganlar, manastır ziyaretine giden Kıptilerin otobüsünü taradı. Aralarında çocukların da bulunduğu 28 kişi yaşamını yitirdi Radikal İslamcı saldırılar nedeniyle diken üstünde olan Mısır’ın Ortodoks Hıristiyan Kıpti toplumu bir kez daha hedef oldu. Mısır’ın güneyindeki Minya kentindeki Saint Samuel Manastırı’na gitmekte olan Kıptileri taşıyan bir otobüsü durdurup tarayan maskeli saldırganlar aralarında çocukların da bulunduğu 28 kişiyi öldürdü, 25 kişiyi de yaraladı. Bazı yaralıların durumunun ağır olduğu, can kaybının artmasından endişe edildiği bildirildi. ‘10 kişilik grup’ İçişleri Bakanlığı sözcüsü silahlı saldırganların dört çeker araçlarla yol kestiğini ve yakalanmaları için çöl yoluna devriye çıkardıklarını belirtti. Görgü tanıkları, Beni Sueyf Kilisesi’nden dönen ve Aziz Samuel Manastırı’na dua etmeye giden kafileyi taşıyan otobüsün sayıları 10’u bulan askeri üniformalı sal dırganlar tarafından kurşun yağmuruna tutulduğunu ve otobüsün ateşe verildiğini aktardı. Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisi, saldırıdan sonra güvenlik zirvesini topladı. El Ezher Üniversitesi İmamı Ahmed El Tayib de saldırıyı kınayarak “Hedef Mısır’ın istikrarı” dedi. Mısır’dan misilleme Dün akşam saatlerine kadar saldırıyı üstlenen olmazken Mısır savaş uçakları, saldırıya yanıt olarak Libya'nın doğu Ülkede geçen ay iki kilise IŞİD saldırısının hedefi olmuş, 45 kişi hayatını kaybetmişti. Kurbanlar için toplu cenaze törenleri düzenlenmişti. Dünkü saldırıya ilişkin ilk görüntüler (üstte) televizyondan yayımlandı. sundaki bazı cihatçı gruplara hava saldırısında bulundu. Mısır’da geçen ay “Palmiye ayinleri” sırasında Tanta ve İskenderiye kentlerindeki iki Kıpti kilisesine saldırı düzenlenmiş ve 45 kişi ölmüştü. Saldırıların ardından Mısır’da üç ay olağanüstü hal ilan edilmişti. Kıpti Hıristiyanlara geçen yılın aralık ayında Kahire’de pazar ayini sırasında düzenlenen intihar saldırısında da 29 kişi ölmüştü. Her iki saldırı da IŞİD tarafından üstlenilmişti. Moskova: NATO ile derin krizdeyiz D‘işukteenrtcee’dizenni’... Filipinler’de Devlet Başkanı Rodrigo Duterte’nin sıkıyönetim ilan ettiği Mindanao Adası’ndaki Marawi kentinde IŞİD bağlantılı militanlarla ordu arasındaki çatışmalar sürerken binlerce sivil bölgeye terk etmeye çalışıyor. Duterte, Marawi yakınlarındaki Iligan kentinde askerlere hitaben yaptığı konuşmada, “İzin belgesi olmadan istediğinizi gözaltına alabilirsiniz” dedi. Halihazırda insan haklarına ilişkin zayıf karnesiyle öne çıkan Duterte’nin konuşmasın daki şu ifadeler dikkat çekti: “Bu sıkıyönetimin sonuçlarından sadece ben sorumluyum, siz sadece işinizi yapın. Ben sizin yerinize hapse girerim, üç kadına tecavüz etseniz ben yaptım derim...” Ordudan ise “ulusal güvenliğin korunması” için basına sansür uygulanacağı açıklaması geldi. Yetkililer dört gündür süren çatışmalarda ölü sayısının 46’ya yükseldiğini, öldürülen militanlar arasında Malezya, Endonezya ve diğer yabancı ülke vatandaşlarının olduğunu duyurdu. Brüksel’de önceki gün gerçekleşen NATO zirvesinde Trump liderliğindeki ABD yönetiminin Rusya’nın tehdit olduğuna atıflı açıklamasının, savunma bütçelerinin artırılması talebinin yankıları sürerken dün de Moskova’dan ittifaka sert çıkış geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, ülkenin “NATO ile büyük bir kriz yaşadığını” belirtti. Açıklamada, NATO, “Rusya ile ilişkilerinde çok geç olmadan tutumundan vazgeçmeye çağrılırken”, halihazırda Doğu Avrupa’da NATO’nun askeri konuşlanmalarından duyulan rahatsızlığa işaret edildi. Bu çerçevede AvrupaAtlantik bölgesinde çatışma olasılığının arttığı görüşü dile getirildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Rusya ve NATO ilişkileri, Soğuk Savaş zamanlarından bu yana en derin krizi yaşıyor. NATO, tek taraflı bir biçimde işbirliği projelerini dondurdu. Bu projeler, Avrupa güvenliğine önemli katkıda bulunuyordu.” Rus diplomatlara sınır dışı adımı Estonya, Rusya’nın Narva Başkonsolosu Dmitriy Kazennov ile konsolos Andrey Surgayev’i sınır dışı etti. Estonya Dışişleri sınır dışı için gerekçe açıklamadı. Rusya Dışişleri Bakanlığı, “Estonya’nın bu adımının yanıtsız bırakılmayacağı” yorumu ile misilleme tehdidinde bulundu. ‘Terörle savaş işe yaramıyor’ Britanya, Manchester kentinde bir konseri hedef alan, 22 kişinin yaşamını yitirdiği saldırının ardından IŞİD’in üstlendiği eyleme ilişkin operasyonları sürdürürken yas nedeniyle askıya alınan seçim kampanyaları sert tartışmalarla yeniden başladı. Ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn, Londra’nın gerek iç gerekse dış politikada izlediği tartışmalı “terörle savaş” konseptine tepki gösterdi. Irak, Afganistan, Libya ve Suriye’de yabancı ülkelerin askeri operasyonlarına karşı görüşleriyle bilinen Corbyn, dünkü konuşmasında “Birçok uzman, dışarıda dahil olduğumuz, destek verdiği miz ya da yürüttüğümüz savaşlarla ülkemizdeki terör arasında bağlantı olduğuna işaret ediyor” dedi. ‘Dış politika değişecek’ Bu değerlendirmenin, kanlı eylemleri gerçekleştirenlerin suçunu hafifletecek bir bahane olmadığına vurgu yapar ken “Ancak terörün nedenlerini anlamak, terörü körükleyecek değil, mücadele edecek bir anlayış oluşturmanın temel unsurudur” ifadesini de kullandı. Corbyn, ilk kez eski ABD başkanlarından George Bush’un 11 Eylül saldırılarından sonra kullandığı “Terörle savaş” kavramına da gönderme yaparak “işe Sri Lanka’da sel felaketi Muson yağmurlarının etkili olduğu Sri Lanka’nın Kalutara bölgesindeki Bellena kasabasında sel ve toprak kaymaları nedeniyle 91 kişi hayatını kaybetti. Yetkililer 100 kişinin de kayıp olduğunu açıkladı. Bölgede arama kurtarma çalışmaları sürerken, 20 bin kişinin başka bölgelere yerleştirildiği bildirildi. Sri Lanka Dışişleri Bakanı, Birleşmiş Milletler’e yardım çağrısında bulundu. yaramıyor” diye konuştu. İktidara gelmeleri halinde, “terör tehdidini artıran değil, azaltan bir dış politika izleyeceklerini” savundu. Corbyn, Muhafazakâr Partili Başbakan Theresa May’in İçişleri Bakanı olduğu dönemde uygulamaya sokulan, polise ayrılan bütçenin düşürülmesi politikasını da eleştirdi. İktidardaki Muhafazakârlar cephesinden Corbyn’nin çıkışına tepki yükseldi. Kimi anket iki parti arasındaki farkın kapanmaya başladığını da gösteriyor. 8 Haziran’daki seçimlere ilişkin son rakamlara göre kampanyanın başında 23 puana kadar çıkan fark yüzde 5’lere kadar geriledi. Öte yandan Britanya ve ABD arasındaki istihbarat sızıntısı krizinin aşıldığı bildirildi. Manchester polisinin saldırı sonrasında ABD polisiyle paylaştığı kritik bazı bilgilerin ABD basınına sızması üzerine Britanya istihbarat paylaşımını durdurmuştu. ABD Başkanı Donald Trump’ın sorumluların yargılanacağını açıklamasının ardından paylaşım yeniden başladı. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson da dün Londra’ya giderek dayanışma mesajlarını iletti. Manchester saldırısı G7 zirvesinde de konu oldu, zirvede internet servis sağlayıcıları ve sosyal medya sunucularından aşırı İslamcı içeriğe karşı önlem alması istendi. ‘MI6 bağı’ iddiası Manchester saldırganının Libya’da gözaltında olan babası Ramazan Abedi hakkında yeni iddialar gündemde. Libya’nın eski lideri Kaddafi’nin istihbarat ekibinde yer alan Abedi’nin, Britanya’nın Dış İstihbarat Teşkilatı MI6’nın 1992’de Kaddafi’ye düzenlediği bir suikast girişimine karıştığı, başarısız olunmasının ardından MI6 tarafından Manchester’a yerleştirildiği savunuldu. Büyük Trump turnesiBD Başkanı Trump, Brüksel’de gö rücüye çıktığı ilk NATO zirvesin Adeki toplu fotoğraf çekiminde “ön planda olabilmek için”, Karadağ Başbakanı Duşko Markoviç’i eliyle geriye itti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le ayaküstü sohbet eden Markoviç’i, tek bir el hareketiyle taammüden atsineği kovalar gibi iten ABD Başkanı’nın bu her türlü nezaketten yoksun jesti, tam “büyük balık, küçük balığı yutar yeni Trump düzeni”nin fotoğrafı. Aynı derecede kaba olmamakla beraber, Trump’ın Brüksel’de ilk kez bir araya geldiği çiçeği burnunda Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a yeltendiği kabadayı tokalaşma hamlesi de gene aynı resmin parçası oluyor. 39 yaşında yapıca ufak tefek, tecrübesiz Fransa Cumhurbaşkanı’nı Trump belli ki “kolay lokma” sayarak, bariz bir tahakküm tavrıyla eliyle kendine doğru çekiyor. “Bende elimi size kaptıracak göz var mı” edasıyla hızla tepki veren çetin ceviz Macron ise Trump’ın bu “laubali” hamlesini anında geri püskürtüyor ve elini geriye çekiyor... Arap şeyhleriyle daha mutlu Trump’ın, Suudi Arabistan’da başlayarak İsrail’de süren ve “tektanrılı dinlerin tüm merkezlerini ziyaret etmek” iddiasıyla Vatikan’a uzanan, oradan Brüksel’deki NATO zirvesinde devam eden, G7 doruğu ile İtalya’da son bulan 9 günlük “ilk başkanlık turnesi”, böyle ardı ardına gelen alışılagelmemiş, yadırgatıcı jestlerle haber oldu. ABD Başkanı 110 milyar dolarlık silah anlaşması yaptığı Suudilerle mutlu mesut kılıç dansı yaptı... Ortadoğu diktatörleriyle al takke ver külah güven tazelediği gezinin ilk ayağında, onlarla “cam küreye” el bastı. İsrail de kendisinden başka hiçbir ABD Başkanı’nın şimdiye kadar yeltenmediği bir girişimle Ağlama Duvarı’nda poz verdi. Bu, “Ortadoğu’nun tüm zulüm rejmleri ve diktatörleri birleşin” çıkartmasının ardından, kendisini Roma da metazori kabul eden Papa’ya adeta alay edercesine “barış” sözü verdi. Arkadan NATO ve AB liderleriyle bir araya geldiği Brüksel’de ayrıca fırtına koparttı. NATO’nun 1.2 milyar dolara mal olan yeni baş karargâhında başöğretmen havasında müttefikleri bütçeye istenen katkıyı yapmadıkları gerekçesiyle ittifak tarihinde örneğine şimdiye dek rastlanmamış biçimdehaşladı. Bu yetmezmiş gibi AB Konseyi Başkanı adaşı Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’le yaptığı bir toplantıda da Almanya’yı topa tuttu. Ayağına kırmızı halı seren Arap Kralları ile “ortaklık ilişkisi içinde olduğu” Avrupalılara göre çok daha rahat olduğu hissedilen Trump’ın ilk gezisine, özellikle “Avrupa ve Avrupa’nın lider ülkesi Almanya’ya had bildirmek” için çıktığı anlaşıldı. Almanya ile kanlı bıçaklı Almanya’ya “ABD’de çok fazla araba sattığı için” atarlanan ve bunu böylece dile getiren Trump; açıkça Avrupalı muhataplarına “Almanların kötü olduğunu” söyledi. Merkel’le Beyaz Saray görüşmesinde basın önünde el sıkışmayan Trump’ın, Brüksel’deki bu son çıkışları, Berlin’de haliyle tepkiyle karşılandı. Almanya’nın etkili yayın organlarından “Der Spiegel”, bu büyük Avrupa ülkesindeki hissiyatı “Donald Trump’tan kurtulma zamanı” başlıklı bir yazıyla dile getirdi ve şu dobra değerlendirmeyi yaptı: “Donald Trump ABD Başkanı olacak kalibrede değil. Konumunun gerektirdiği entelektüel kapasite ile makamının mahiyetini kavramaktan aciz. ABD’yi alay konusu haline getiren Donald Trump dünya için bir tehdit. Gidişat daha da kötüleşmeden kendisi Beyaz Saray’dan çıkarılmalı!” ABD Başkanı’nın gittiği her durakta böyle şok üstüne şok yaratmasının sebebi Berlin Duvarı sonrası dünya düzeninin sonuna gelinmiş olması. AB ve NATO minvali... “Batı’nın demokrasi ve özgürlükler gibi ortak değerleri” üzerinde kurulduğu söylenen örgütlerde bu değerler gerçekte artık rüşveti kelam düzeyinde bile anılmıyor. Ortadoğu’ya yakın zamana dek “demokrasi ihracı” misyonundan söz eden Washington, “kör kör parmağım gözüne” bundan böyle diktatörleri açıkça yüceltmekten kaçınmıyor. Üzerinde daha çok konuşulacak bu Trump gezisi, kalan son perdeleri de gözlerimizin önünden kaldırıyor ve ne kertede vahşi bir yeni büyük oyuna tanıklık ettiğimizi gösteriyor. Skandal aday kongrede ABD’nin Montana eyaletinde hakkında, bir gazeteciye saldırdığı gerekçesiyle dava açılan Cumhuriyetçi Partili Greg Gianforte, Kongre’de Montana koltuğu için gerçekleşen seçim yarışını kazandı. Gianforte, sağlık hizmetleri politikaları ile ilgili soru sormak isteyen Guardian gazetesi muhabiri Ben Jacobs’a “tokat atmak ve boynundan tutup fırlatmakla” suçlanıyor. Gianforte, seçimi kazandıktan sonra Jacobs’a davranışları için özür diledi. C MY B