26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA Tıkrit’e IŞİD baskını Irak’ın IŞİD’den kurtarılan Tıkrit kentine önceki gece IŞİD baskın düzenledi. Askeri araçla gelen üniformalı militanlar çevreye ateş açıp bombaları patlattı. 15’i polis 35 kişi öldü, 40 kişi yaralandı. ŞiTrump zirvesi öncesi Kim füzesi Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in ABD Başkanı Donald Trump’a konuk olmasının arifesinde Kuzey Kore dün sabah orta menzilli balistik füze denemesi yaparak Çin’i zorda bıraktı. Japon Denizi’ne düşen füzenin 60 km mesafe kaydettiği belirtildi. Trump geçen hafta “K. Kore sorununu Çin çözmeyecekse biz çözeriz” demişti. Perşembe 6 Nisan 2017 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: ZARİFE SELÇUK Karşılıklı suçlamalar nilgun@cumhuriyet.com.tr 7 İdlib’deki ölümleri ‘Suriye uçaklarının vurduğu Nusra’nın kimyasal silah deposuyla’ açıklayan Rusya, BM’de vetoyla tehdit etti. Esad’ı suçlayan ABD ‘Tek başımıza hareket ederiz’ resti çekti Suriye’de Kaide kolu Nusra’nın kontrolündeki İdlib vilayetinin Han Şeyhun bölgesinde yayılan kimyasal gaz yüzünden ölenlerin sayısı nın 30’u çocuk, 20’si kadın olmak üzere 86’ya çıktığı ileri sürüldü. Bundan Suri ye hükümetinin “kimyasal silah saldırı sının” sorumlu olduğunu ileri süren mu haliflere destek veren ABD ve diğer Batı ülkeleri Esad yönetimini “savaş suçuyla” itham etti. Rusya Savunma Bakanlığı ise Suriye uçaklarının kimyasal saldırı dü zenlemediğini, cihatçılara ait kimyasal silah deposunu vurduğunu savundu. Rus sözcü İgor Konaşenkov, cihatçıların depoyu zehirli gaz üretimi ve sak Ürdün Kralı’nı ağırlayan Trump, Esad hakkında görüşünün değiştiğini söyledi. ABD, BM’de yaralı çocukların görüntülerini gösterdi. lanması amacıyla kullandığını söylerken, kimyasalların sevk edildiği Irak’ta da kullanıldığının uluslararası örgütler ve Bağdat tarafından teyit edildiğini belirtti. Özgür İdlib Ordusu komutanı Hasan Hac Ali ise “Rusya yalan söylüyor. Herkes uçağın gazla bombaladığını gördü” dedi. Bölgeden bazı kişiler uçaklardan birinin attığı ve beyaz duman salan roketlerden söz etti. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kurban larda sinir gazından zehirlenme belirtileri var. Fransa, Britanya ve ABD’nin BM Güvenlik Konseyinde sunduğu karar tasarısında şu talepler yer aldı: 1) BM ve Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü’nün (KSYÖ) ortak panel kurarak sorumluyu saptaması. 2) Suriye hükü metinin olay gününe dair uçuş planları, uçuş verileri ve diğer askeri faaliyetlerin detaylarını vermesi. 3) Hava kuvvetleri generallerin isimlerini BM’ye iletmesi ve 5 gün içinde görüşmeye izin vermesi, hava üslerini ziyaret izni vermesi. Dün Konsey’de tasarı görüşülürken şiddetli tartışma koptu. Tasarıyı “kabul edilemez” diye nitelese de soruşturmaya destek veren Rusya’nın veto tehdidi sebebiyle oylamaya gidilmedi. ABD’nin BM Büyükelçisi Nikki Haley, zehirlenen çocuk fotoğraflarını göstererek “Rusya’nın umursaması için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor? Esad, Rusya ve İran barış istemiyor” çıkışı yaptı. Haley, ABD’nin 2003’te BM’den onay alamayıp tek taraflı Irak’ı işgal etmesini çağrıştırırcasına “BM birlikte ha Türkiye’deki ilk veriler: Klor gazı reket etme görevinde sürekli başarısız oluyorsa kendi başımıza eyleme geçmek zorunda kalırız” dedi. Brüksel’deki Suriye toplantısında bir dakikalık saygı duruşuna BM Genel Sekreteri Guterres ve AB Temsilcisi Mogherini de katıldı. DUYGU GÜVENÇ Suriye’nin İdlib vilayetinde kimyasal silah kullanıldığı iddialarının ardından gözler Hatay’a getirilen yaralı ve ölülerden elde edilen ilk verilere çevrildi. Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Sezai Berber, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Önce Reyhanlı Devlet Hastanesi’ne getirilen hastaların 9’u ileri tetkik merkezine sevk için Hatay Devlet Hastanesi’ne götürülmüş. Hatay’daki yaralılardan 2’sinin durumu ağır; birinin boğazında açılma diğerinde de nefes almasında sorun var. Tüm hastalarda akciğer ödemi, nefes almada zorluklar gözleniyor. Klor gazına işaret ediyor, çünkü sarin kullanılmış olsa kaslar da nörolojik sorunlar gözlenirdi” dedi. Sağlık Bakanlığı, Türkiye’ye getirilen 29 yaralının tedavilerine devam edildiğini ve 3 yaralının yaşamını yitirdiğini açıkladı. Sorumluluklar hatırlatıldı Dışişleri, Rusya ve İran Büyükelçilikleri nezdindeki girişimlerinde kendisiyle birlikte garantör olan bu iki ülkeye ateşkesin bu şekilde sürdürülemeyeceği mesajını verdi. Dışişleri “Saldıran tarafın uyarılması ve tekrarının önlenmesi konusunda diğer iki garantöre sorumlulukları hatırlatılmıştır” dedi. Dünya Sağlık Örgütü ve Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü, kendileriyle bilgi paylaşan Türkiye’ye gelip otopsiye katılacak. l ANKARA Trump Esad’ı suçladı Dün Beyaz Saray’da Ürdün Kralı Abdullah’ı ağırlayan ABD Başkanı Donald Trump da “Esad’ın kalması ve terörla savaşta ortak olması” söyleminden çark etti. “Suriye ve Esad’la ilgili görüşünün değiştiğini, artık tümüyle farklı bir düzeyde konuştuğunu” belirten Trump, “ölen çocukların görüntülerinden çok etkilendiğini, kimyasal silah saldırısının insanlığa hakaret olduğunu ve kendisi açısından pek çok kırmızı çizgiyi çiğnediğini” dile getirdi. Şam’dan Ankara için yeni iddia Suriye’nin Moskova Büyükelçisi Riyad Haddad, Türkiye Suriye’nin kuzeyindeki faaliyetlerini durdurmazsa ülke topraklarını korumak için askeri seçenek dahil her türlü yola başvurma hakları olduğunu söyledi. Türkiye’yi “terörü destekleyen ülkelerden biri olmakla” suçlayan ve uluslararası toplumdan Suriye’deki faaliyetlerini durdurması için Türkiye’ye baskı yapmasını isteyen Haddad, “Türkiye’nin İdlib’e ağır teçhizat soktuğunu, terör örgütlerinin eğitimi için iki kamp inşa ettiğini ve böylece Suriye’nin egemenliği ile BMGK kararlarını ihlal ettiğini” ileri sürdü. Türkiye’nin Suriye’de IŞİD ve Nusra üyelerinin yer aldığı iki yeni terör örgütü kurmaya çalıştığını, birinin adının ‘Kıyı Kalkanı’, diğerinin ‘El Asi Kalkanı’ olduğunu, Türkiye’nin bunların üyelerine ayda 400 dolar maaş ve Türkiye vatandaşlığı vaat ettiğini öne sürdü. Kürt heyeti Bağdat’a gitti Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) bu yıl bağımsızlık referandumu düzenleme kararı almasının ardından meseleyi müzakere etmek üzere Bağdat’a ilk heyeti gönderdi. Başkanlık Divan Başkanı Fuad Hüseyin, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Politbüro Sekreteri Fazıl Mirani, Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB) Politbüro üyesi Adnan Mufti’nin yer aldığı heyet, Bağdat’ta KYB mensubu olan Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum, Meclis Başkanı Selim Cuburi ve Şii liderlerden Ammar Hakim’le biraraya geldi. Cuburi “sorunlara diyalog yoluyla çözüm” çağrısı yaptı. Mufti de Irak meclisinin “Kerkük’e sadece Irak bayrağı asılması, IKBY bayrağının indirilmesi” kararı için “Diyalog ve müzakereyle çözmek istiyoruz” dedi. ‘Kerkük herkesin’ IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kerkük’te IKBY bayrağı derhal indirilmezse bedel ödeneceği çıkışının hatırlatılması üzerine “Kerkük’ün bütün etnik yapıların kenti olduğunu” dile getirdi. Barzani, “Kerkük’ün geleceğine Kerkük’te yaşayan bütün etnik yapılar birlikte karar verecek” dedi. ABD, Kobani’deki üssünü genişletti YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) destekleyen ABD’nin Rojava’daki askeri varlığı genişlemeye devam ediyor. ABD’nin Kobani yakınlarında kullandığı askeri üssün pisti, C17 askeri kargo uçaklarının inişi için genişletildi. AFP’ye konuşan ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Sözcüsü Albay John Thomas, “Buradaki üs, Rakka operasyonu için çok önemli bir lojistik merkez, C17’ler her türden küçük zırhlı aracı taşabiliyor bu araçlar operasyonda önemli hale gelecek” dedi. Bannon kritik görevi kaybetti Venezüella’da Anayasa Mahkemesi’nin anayasaya uymadığı gerekçesiyle geçen hafta muhalefetin çoğunlukta olduğu meclisin yetkilerine el koyması ile tırmanan kriz mahkemenin geri adım atmasına rağmen dinmedi. Başkent Caracas’ta önceki gün hem muhalefet hem de hükümet destekçileri sokaklara çıktı. Güvenlik güçleri muhaliflerin hükümet destekçilerinin bulunduğu başkentin merkezine doğru gitmelerine engel oldu. Arala Caracas’ta yüksek gerilim rında milletvekillerinin de bulunduğu ve meclis binasına yürümek isteyen muhaliflere polis müdahele etti Olaylar sırasında 20 eylemci yaralandı, 18 eylemci gözaltına alındı. Öte yandan meclis binası önünde hükümet yanlılarına hitap eden Venezüella Birleşik Sosyalist Partisi’nin (PSUV) Genel Başkan Yardımcısı Diosdado Cabello, muhalefet milletvekillerinin Anayasa Mahkemesi yargıçlarını “görevden almaya yönelik hamlelerini” eleştirdi. Fransız düellosu kızıştı İlk turu 23 Nisan’da yapılacak Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışacak 11 aday, önceki gece ikinci kez TV’de kozlarını paylaştı. Bağımsız aday Emmanuel Macron, Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen’in AB karşıtlığını “Milliyetçilik savaştır. Mezarlıklarla dolu bir bölgeden geliyorum ve hayır bayan Le Pen ben o karanlığa geri dönmek istemiyorum” diye eleştirdi. Program sonrası yapılan izleyici anketinde ise “Fransa’yı oligarklardan geri alıp Fransız halkına geri vereceğiz” sözleriyle dikkat çeken radikal solcu aday JeanLuc Melenchon yüzde 25’le en ikna edici aday olarak ortaya çıktı. Melenchon Le Pen Macron ABD Başkanı Donald Trump, kampanyasındaki vaatleri ve iktidardaki ilk icraatlarını şekillendiren başstratejisti Steve Bannon’ı Ulusal Güvenlik Konseyi’ndeki (UGS) görevinden aldı. Kendisine “alternatif sağ” diyen yeni popülist sağın en etkili haber organı Breitbart News’u yönetirken “Trump’ın beyni” diye nitelenen bir konuma gelen Bannon’ın, çok hassas savunma, istihbarat ve dış politika meselelerinin ele alındığı USG’deki rolü “perde arkasında ülkeyi yöneten gerçek lider” olduğuna dair komplo teorilerine yol açmıştı. Küreselleşme karşıtı, Amerikan milliyetçisi Bannon’ın USG listesinden çıkarılmasının, Trump’ın yeni Ulusal Güvenlik Danışmanı, general HR McMaster’ın kendi ekibiyle çalışmak istemesi ve buna göre düzenlemeye gitmesinden kaynaklandığını aktaran Beyaz Saray kaynakları, USG’nin artık kendisinden beklendiği gibi çalışacağını söyledi. Çin’le savaşın kaçınılmazlığından söz eden Bannon’ın tam da Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in ABD’yi ziyaretinin arifesinde rütbesinin indirilmesi de dikkat çekti. ‘Trump’ı takip emrini Rice verdi’ ABD Başkanı Donald Trump’ın selefi Barack Obama’nın kendisini dinlettiği iddiaları yeni bir boyut kazandı. Obama’nın eski BM Temsilcisi ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice’ın, Ulu sal Güvenlik Kurumu’na (NSA) başkanlık kampanyası sürecinde Trump ile ekibinin telefon görüşmeleriyle ilgili ayrıntılı bilgi toplanması talimatı verdiği iddiası basına yansıdı. Yasalara göre yabancıların konuşmalarını kaydebilen NSA’ya ABD vatandaşları sözkonusu olduğunda kısıtlamalar var. Rice ise talebinin gerekli ve uygun olduğunu savunarak bunun Trump’a karşı politik bir casusluk olmadığını savundu. Rice, “Obama yönetiminin istihbaratı politik amaçları için kullandığı iddiaları doğru değil” dedi. Tek adamın ‘gerilim stratejisi’ St. Petersburg, Rus tarihini Moskova’dan daha iyi anlatan bir şehir. Bunun nedeni sırf Çarlık başkenti olması değil. “Bolşevik Devrimi” de burada yaşanmış. St. Petersburg’da en dikkatimi çeken şey, siyasi entrika hikâyelerinin bolluğu ve Çarlık tarihinin öne çıkarılması ama bu meyanda “devrimci” geçmişinin gizlenmesiydi. “Gizlenme” sözcüğünü rastgele kullanmadım. St. Petersburg’un “1917 Ekim Devrimi”nin sahnesi olduğu gerçeği, tamamıyla geri planda kalmıştı. Rehberler örneğin bu tarihi konu etmiyor; içinde “devrim” ve “Lenin” geçen cümleler kurmaktan kaçınıyorlardı. St. Petersburg’un “siyasi tarih müzesi” olarak anılan “devrim müzesini” çok uzun aramalar neticesinde bulmuş, Lenin’in tarihi devrim konuşmasını yaptığı ballkonun bu müzede olduğunu tesadüfen keşfetmiş, Bolşevik ihtilalinin baş karargâhının gene bu müzede bulunduğunu bir sürpriz olarak saptamış ve bu çok önemli tarihin nasıl olup da bunca geri planda tutulduğuna şaşmıştım. St. Petersburg gezimde yanıtını bulamadığım tüm bu sorularımın cevabını nihayet şimdi alıyorum. St. Petersburg’da yaşanan devrimin bu yıl, 100. yılı... 20. yüzyılın dünya tarihini şekillendiren “devrim” için gelin görün ki St. Petersburg’da özel bir anma yapılmayacakmış. Putin, “yeni Rusya” ile “eski Sovyetler Birliği” arasına mesafe koymak için bu kararı almış. Son Çar, “devrim” lafına da alerji duymaktaymış. Derin devlet işi mi? Yolsuzlukları protesto amacıyla son on günde üst üste iki kez yollara düşen genç Ruslardan, Putin’in Rus devriminin 100. yılında bu kerte işkillenmesi bu yüzden. İnsanlar Paris’te yollara çıktığında bu “devlete bir tehdit” olarak algılanmıyor da konu Rusya olduğunda olay derhal dramatik bir mahiyet kazanıyor. Sansür devreye giriyor, yüzlerce insan hapse atılıyor ve ardı ardına senaryolar, komplo teorileri düzülüyor. Şok yaratan son gösterilerin akabinde gelen St. Petersburg metrosundaki bombalı saldırı da böyle oldu ve “gösteri + terör” olaylarını hızla birbirine eklemleyen çok kirli senaryolar ortaya atıldı. St. Petersburg metrosunda 14 kişinin yaşamını alan saldırının Rusya’nın Suriye operasyonuna karşı yapılan klasik bir cihatçı terör olayı olduğu tezi bir yana bırakıldığında, bunun gerçekte “derin devlet” işi olabileceği konuşuluyor. Sosyal medyada öne sürülen yaygın senaryo şöyle: İki hafta sonu üst üste sokaklara dökülen gençler Putin ve çevresini tedirgin etti. Bir yıl sonra Rusya’da Başkanlık seçimi var. Olaylar büyümeden (derin devlet) “siloviki” harekete geçti. Rus istihbaratı bomba ihtimalinden önden haberdar olmakla birlikte gereken önlemi almadı. St. Petersburg, Putin’in şehri. Putin’in üstelik bu şehre büyük bir güvenlik güçleri kuşatması altında yaptığı resmi ziyaret sırasında tam böyle bir saldırının gerçekleşmesinin başka izahı olamaz. St. Petersburg metrosu, demek “kontrollü bir saldırıya” maruz kaldı. Bu saldırı şimdi muhalefeti ezmek için kullanılacak. Ve teröristlerle göstericiler aynı potaya konacak, vs. vs... Terör yerine gösterici eziliyor Gerisini anlatmam gereksiz. Kolayca tahmin edebilirsiniz. Bize çok aşina gelen bu senaryoları sırf sosyal medya takipçileri ileri sürmekle kalmıyor, ünlü bazı yazar çizerler de bu değerlendirmelere katılıyor. Tanınmış Rus yazar Viktor Erofeyev örneğin “Ya katliamın sorumlusu ‘siloviki’ler (derin devlet) ise” diye soruyor. Gene başka bir ünlü yazar Lyudmila Ulitskaya “İleride bu dönemi analiz eden tarihçiler” diye söze giriyor: “Rusya’da gösterilerle terörist saldırıların çakıştığını görecektir. Mart sonu gösterileri hiç beklenmedik biçimde ortaya çıktı. Rusya’da ‘muhalefet’, ‘halk düşmanı’ (vatan haini) olarak algılanıyor. Rus devletinin baskı gücü genç göstericileri ezmeye yetiyor ama sıra terörle mücadeleye geldiğinde (bu ne yaman çelişki...) tamamen etkisiz kalıyor.” St. Petersburg saldırısı ardından Rusya’da çok canlı bir “iç dinamik” tartışması gündeme geliyor. Putin’in gücünün yeni gösterilerle kırılganlaştığı dönemde yeniden 5. kez seçilebilmek için “gerilim stratejisini” tetiklemekten asla kaçınmayacağı değerlendirmesi yapılıyor. “Tek adam rejimlerinin” karanlığında, at izi böyle işte kolaylıkla her daim it izine karışıyor. ‘Babama itiraz ederim’ ABD Başkanı Donald Trump’ın danışman yapıp Beyaz Saray’da ofis verdiği kızı Ivanka, CBS kanalında Gayl King’e verdiği mülakatta herkesin gözü önünde değilken babasına itiraz ettiğini söyledi. Ivanka Trump “Hala babamın kızıyım. Ama güçlü duygularımın olduğu konularda babama ağırlığımı koyarım. Ne zaman kendisiyle görüş ayrılığına düşsem bunu bilir. Kendimi tam bir açıksözlülükle ifade ederim” dedi. Kocası Jared Kushner’in de babasının başdanışman olması üzerinden suç ortaklığı eleştirileri yöneltilen Ivanka “Olumlu bir etki bırakmak demekse o zaman suç ortağıyım. Suç ortağı olmak ne demek bilmiyorum. Ama umarım zaman iyi işler yapacağımı kanıtlayacaktır” yanıtını verdi. C MY B nilgun@
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear