26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 27 Nisan 2017 14 Tam teşekküllü tek kişilik hastane Başhemşire ağlıyordu. Beş dakika geciktiği için başhekim söylemediğini bırakmamıştı. Çok önce geldim ama nizamiyeden buraya gelinceye kadar on kez göz görüntüsü, parmak izi, röntgen cihazı kontrolleri yüzünden bekletildim! Yeraltı hastanesinin başhekimi pek etkilenmedi: Şimdi vizite çıkacak, ameliyathaneyi, sonra da servisleri gezeceğim. En ufak bir aksaklığı affetmem! On dakika sonra vizit başladı. Başhekime, başhekim yardımcısı, hastane müdürü, başasistanlar, yoğun bakım uzmanları ve asistanlar refakat ediyorlardı. Önce ameliyathane blokuna gidildi: Personel tam kadro oradaydı. Steril kıyafetler giyip gezdiler ameliyathaneyi. Her şey iyiydi; sadece işe yeni alınmış narkoz teknisyenine sorduğu sorulara beklediği cevapları almaması başhekimin canını sıktı: Mikrop nedir? İnsanı sinir edenlere denir. Virüs? Bilgisayarda bulunur! Başhekim, yardımcısının kulağına eğilip “Bize bir şey sormuyorlar. Kim bilir hangi vekilin torpiliyle atandı. Hiç olmazsa böyle personeli alırken danışsalar!” dedi. Heyet ameliyathane teftişi bitince steril kıyafetlerini çıkarıp normal giysileriyle servisleri gezmeye koyuldu. Yataklı bölüme geçmeden önce başhekim yardımcısı ve başhemşire yerlere uzanıp toz bulunup bulunmadığına baktılar. Yerler temizdi. Sonra yataklı servise geçtiler. Serviste bir tek yatak vardı. Bir asistan sordu: “Hocam bu teşkilat sadece bir kişi için mi?” Başhekim bu soruyu duymazlıktan geldi. Başasistanlardan biri asistanın kulağına eğildi, “Bu soruyu geçen yıl soran bugün FETÖ’cülükten yargılanıyor” dedi. Asistanlar, hiç görmedikleri o hastanın haftada bir gelip başhekime muayene olduğunu, laboratuvarcıların kanını, idrarını aldıklarını biliyorlardı. Biz hiç hasta görmeden nasıl mezun olacağız? Büyük hastanelerde her gün seksen hastaya dört dakika süreyle bakanların bir şey öğrendiklerini mi sanıyorsunuz? Üstelik de ikide bir de saldırıya uğrayıp dayak yiyorlar. Başhekim asistanlara, “Görmediğimiz hasta ile empati kurmak”, “Telepatiyle hasta tedavi etmek” gibi konularda mezuniyet tezleri hazırlatıyordu. Asistanlar bir gün o tek hastanın idrar tahlilinde çok acayip bir madde bulunduğunu öğrendiler. Neymiş? Bilmiyorlar; belki kene ısırmıştır. Sonra bunun bir doping maddesi olduğu anlaşıldı. Dopingin miktarı her tahlilde çoğalıyordu. Asistanlar, başasistanlarla konuşuyorlardı: Bu çok tehlikeli bir durum değil mi? Başhekimimiz, hastayı bu konuda uyarıyor mu? Bizden hastalığın giderilmesi değil, yan etkilerinin görünmez kılınması isteniyor. Tam teşekküllü, eksiksiz donanımlı tek kişilik hastane bu konuda oldukça başarılıydı. Başarımız daha kaç zaman sürer? Aramızda kalsın, benden duymamış ol! Pek sürmez, yakında biter... ŞANS TOPU 07, 10, 14, 18, 19 ve +10 5+1 BİLEN: 729 bin 588 TL (1 kişi) 5 bilen: 3 bin 474’er TL 4+1 bilen: 272’şer TL 4 bilen: 30’ar TL 3+1 bilen: 15’şer TL 3 bilen: 3’er TL 2+1 bilen: 5’er TL 1+1 bilen: 3’er TL 27 Nisan 2017 SAYI: 33440 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak İstanbul 04.23 Ankara 04.12 İzmir 04.40 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.01 13.09 16.56 05.48 12.53 16.39 06.13 13.16 17.00 Akşam 20.04 19.47 20.07 Yatsı 21.34 21.15 21.32 yorum TASARIM: ilknur filiz “Üzüldük, ama CHP milletvekilleri Türkiye aleyhinde oy kullanmadılar” diyordu CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, önceki akşam CNN Türk’te AKPM’nin Türkiye’yi “siyasi denetimizleme” sürecine aldığı kararla ilgili olarak. Ve daha şaşırtıcı bir cümle kuruyordu: “Biz Türkiye’yi jurnallemiyoruz.” Türkiye’nin sadece üyesi değil kurucusu da olduğu Avrupa Konseyi’nin Parlamenter Meclisi’nde yapılan oylamada takındıkları tavrı savunuyordu Özel. AKPM’deki oylamalarda CHP’liler AKP’lilerle birlikte hareket etmişti. Söylediği buydu aslında. Üyesi olduğu, temsil edildiği bir topluluğa bile bile yalan söylediklerini itiraf ediyordu. Çünkü “Türkiye’de demokrasi, hukuk ve insan hakları yoktur”un tescili olan bir rapora “Hayır” demişlerdi. Sadece Özel mi, bizzat oylamaya katılan Deniz Baykal da aynı minvalde konuşuyordu. Aldığı karardan dolayı AKPM’yi eleştiriyordu. O Baykal ki, daha birkaç ay önce Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk gözaltına alındığında koşa koşa ailesini ziyaret etmişti. Türk, serbest bırakıldığında da Mardin’e gitmiş, Kasrı Kanco’da Türk’ün misafiri olmuş dostluktan, barıştan, hukuktan söz etmişti. Çektikleri acıları bildiğini söylemiş, kayyım meselesini eleştirirken “Belediyelere de atandı, biliyorsunuz, içindesiniz” demişti. Anayasa değişikliği paketinin Meclis oylamalarını da eleştirmişti Baykal ve “Hele Meclis’in içinde düzineyle milletvekili katılmamışsa hiç yapılamaz” demişti. Yani üstü kapalı olarak HDP’li milletvekillerinin tutukluluğuna değinmişti. Ama o Baykal, bizzat katıldığı oylamalarda işte bu sözlerinin hepsinin üstünü bir kalemde sildi. AKPM’nin “Güneydoğu’daki Kürt siyasetçilerin, belediye başkanlarının gözaltına alınmasına, yerlerine CHP, Edirne’den sonra AKP oluyor kayyım atanmasına yönelik endişelerine” katılmadı. Yine Meclis’in gözaltındaki belediye başkanlarını serbest bırakma ve Güneydoğu’daki yerel demokrasiyi restore etme çağrısına da katılmadı. Sadece bu da değil, AKPM’nin Venedik Komisyonu görüşlerini hatırlatarak tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması ve dokunulmazlıklarının yeniden verilmesi çağrısına da katılmadı. Baykal’la birlikte İlhan Kesici, Haluk Koç, Gülsüm Bilgehan da katılmamıştı aslında bu görüşlere. Bazı maddelerin oylamasında çekimser oy kullanan CHP’li milletvekilleri belki vicdanlarını böylece rahatlatıyorlardı ama raporun tamamına “Hayır” demişlerdi. Aslında Türkiye’de basının nasıl baskı altına alındığını, onlarca gazetecinin hapiste olduğunu saklamış; KHK’lerle binlerce insanın işten atılmasını, gözaltına alınmasını onaylamış; bağımsız yargının yerinde yeller estiğini inkâr etmişlerdi. Yani Türkiye’deki tüm hak ihlallerinin yazıldığı rapora AKP ile ‘İçeride farklı dışarıda farklı konuşmuyoruz’ Rapora Türkiye’den sadece HDP’li Filiz Ke restecioğlu ve Ertuğrul Kürkçü destek verdi. O yüzden de yandaş basın tarafından “hain” ilan edildiler. AKPM’nin bu oylama öncesi en az 10 rapor sunduğunu ve bunlara uyulmasını istediğini anımsatan Kerestecioğlu, “Bu konuda eleştiriler getirildi. Biz de bunları her seferinde Meclis’te ifade ettik. Dünya artık evrensel bir yer. Sadece o ülkenin sınırlarıyla ifade edilecek bir şey değil. Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi temel prensipleri her ülke için savunmak zorundasınız. Bizim yaptığımız da bu. Biz Türkiye’de başka Avrupa’da başka söylemiyoruz. Hak ihlallerini Türkiye’de eleştirenlerin burada bunu söyleyenlere tavır alması anlaşılır şey değil. AKPM’nin üyesiysen ona göre davranırsın” diyordu. birlikte “Hayır” demişlerdi. Edirne’yi geçince AKP’lileşmişlerdi, üstelik bunu da “devletçi ve milli” duygularla yaptıklarını söyleyerek kendilerini savunmuşlardı. Ne de olsa Türkiye’yi Batı’ya jurnallememişlerdi. Devekuşu misali. Âlemi kör, milleti sersem mi sandılar yoksa. Hiç kuşku yok ki CHP bu tavrıyla hem içeride hem de dışarıda kocaman bir “inandırıcılık” yarası aldı. AKPM’yi “yabancı” ve “gayri milli” gören CHP, referandum nedeniyle AİHM’ye yapacağı başvuruyu nasıl açıklayacak. Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN posta@cumhuriyet.com.tr YSK’nin kararı hukuka uygun mu? NURİ ALAN Emekli Danıştay Başkanı Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan halkoylamasında, oylama başladıktan uzunca bir süre sonra, muhtemelen oy verme süresi bitmek üzere iken, üzerinde sandık kurulu mührü bulunmayan oyların da geçerli olduğuna karar verdi ve sonrasında yapılan itirazları da reddetti. İtirazların reddine ilişkin kararın gerekçesi henüz açıklanmamış olmakla beraber YSK’nin söz konusu kararlarını anayasanın 90. maddesi yoluyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) ek protokolün 3’üncü maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin konuya ilişkin gördüğü içtihatlarına dayandırdığı anlaşılıyor. Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasında, usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletler arası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletler arası antlaşma hükümlerinin esas alınacağı hükme bağlanmıştır. Ulusal ve uluslararası anlaşmalar Anayasanın 67. maddesinde düzenlenen seçme, seçilme ve (halkoylamasına katılma hakkı dahil) siyasi faaliyette bulunma hakları, anayasanın “Temel Haklar ve Ödevler” başlıklı İkinci Kısım/Dördüncü Bölümde yer aldığına göre seçim ve halk oylamasına ilişkin kanunlarla aynı konuyu düzenleyen milletler arası anlaşmaların farklı hükümler içermesi ve bu konuda uyuşmazlık çıkması halinde milletler arası anlaşma hükümlerinin uygulanması anayasal bir emirdir. Maddeden açıkça anlaşılacağı üzere, bu uygulama belli bir şarta bağlanmıştır: Kanunla, aynı konuyu düzenleyen milletler arası anlaşma arasında farklı hükümler bulunacak, hükümler arasında bir çatışma olacaktır. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI YSK’nin hukuken “bağlı yetki” içinde olduğu bir konuda, tamamen ters ve zorlama bir yorumla vardığı sonuç hatalıdır. Ayrıca YSK’nin itirazların reddine ilişkin kararı başka yönleriyle de hukuki eleştiriye açık. YSK’nin referandumda aldığı tartışmalı karar, yurttaşları seçim güvenliği ve adaleti için sokaklara çıkmaya itti. AİHS devletlere bırakıyor AİHS’ye ek protokolün 3. maddesi yasama organının seçilmesinde serbest seçim hakkını düzenlemekte ve halkın (seçmenin) kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak “şartlar” içinde gizli oyla serbest seçimler yapılmasını öngörür. Yerel seçimlerin ve halk oylamasının da geniş bir yorumla bu madde kapsamı içinde yer aldığı kabul edilebilir. Protokol, metninden açıkça anlaşılacağı üzere, halkın kanaatinin özgürce açıklanmasına, yani seçmenin serbest iradesinin sandığa nasıl yansıyacağına ilişkin herhangi bir usul kuralı içermiyor, bunu sağlayacak yöntemlerin ve usul kurallarının düzenlenmesini sözleş behicak@yahoo.com.tr kamilmasaraci@gmail.com.tr meye taraf olan devletlere bırakıyor. Zaten Türkiye kanunlarında yazıyor 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, AİHS Ek Protokolün 3’üncü maddesinde öngörülen “şartları”, başka deyimle seçmenin özgür iradesinin sandığa yansımasını sağlayacak usul ve yöntemleri düzenlemiş, bunlar arasında sandık kurullarınca oy pusulalarının her birinin üzerine sandık kurulu mührünün basılmasını (md. 77), arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulalarının geçerli olmayacağını (md. 101) öngören maddelere yer vermiştir. Hükümler arasında çatışma yok Görüldüğü üzere 298 sayılı kanunun ilgili maddeleri ile Ek Protokolün 3’üncü maddesi arasında herhangi bir çatışma yoktur. Aksine kanun, protokolün öngördüğü ve taraf devletlerin takdirine bıraktığı “şartları” ülkemizin özelliklerini de dikkate alarak oldukça ayrıntılı ve sıkı bir şekilde düzenlemiştir. 298 sayılı kanunda öngörülen kurallar seçmen iradesini sınırlayan değil, aksine onun iradesinin doğru biçimde sandığa yansımasını sağlayacak koşulları içermektedir. Bu nedenle, yani protokol hükümleri ile kanun hükümleri arasında herhangi bir farklılık, çatışma olmadığı gibi 298 sayılı kanundaki hükümler protokol kurallarını tamamlayıcı nitelik taşıdığından bunların uygulanması zorunludur ve yok sayılmaları mümkün değildir. YSK’nin hukuken “bağlı yetki” içinde olduğu bir konuda, tamamen ters ve zorlama bir yorumla vardığı sonuç hatalıdır. Bu yorum temelinde, yasanın açık hükmünü uygulamaması ve ülkenin yönetim biçiminde doğrudan etkili olacak bir sonuca ulaşması anayasanın 79’uncu maddesi ile kendisine verilen “... seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü” ile ilgili yetki ve sorumlulukla bağdaşmıyor. Saygınlığı zedeler YSK’nin itirazların reddine ilişkin kararı başka yönleriyle de hukuki eleştiriye açık. Örneğin, milletler arası antlaşmaların yanlış, eksik ve amacı dışında yorumlanması, anayasanın 90’ıncı maddesi yoluyla milli hukukun ihmal edilmesine ve yok sayılmasına yol açabilir. Bu nedenle Yüksek Seçim Kurulu’nun milletler arası antlaşma hükümlerinin ve kanunlarımızın yorumunda daha dikkatli ve sorumlu davranması zorunludur. Ayrıca, aynı konuda hukuki ortam değişmediği halde içtihadın değiştirilmesinin mahkemelerin ve yargısal yetki kullanan kurulların toplumdaki saygınlığını da olumsuz yönde etkileyeceği unutulmamalı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear