24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 22 Nisan 2017 2 Giuliani, ‘Sarraf nükleer satmıyor’ demişyaEeyirmrtdiıiornnatlğfıi ilaefanadred’lneoalarpetvarauiznykadaaretlçıyığıneknıtiı Rıza Sarraf ABD’de İran’a yaptırımları delme, kara para aklama, dolandırıcılıktan tutuklu olarak yargılanan Rıza Sarraf’ın savunma ekibine kattığı, ABD Başkanı Donald Trump’ın danışmanı, eski New York Beledi ye Başkanı Rudy Giuliani’yi ile eski ABD Adalet Bakanı Michael Mukasey’nin davadaki rolüne iliş kin mahkemeye verdiği “yeminli ifadeler”e Giuliani ilişkin yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Amerika’nın Sesi’nde yer alan ha bere göre, Giuliani yeminli ifadesin de Sarraf’ın nükleer madde veya si lah satmak yerine tüketim ürünle ri ticareti yaptığını savunmuş. Giu liani şu ifadeleri kullanmış: “Diplo matik çözüm aranması, Sarraf’a at fedilen para transferlerinin hiçbirinin silah, nükleer teknoloji veya kaçak mal içermemesi, tüketim malları içermesi ve Türkiye’nin ABD açısından dünyanın kritik bir yerinde bulunması nedeniyle şaşırtıcı değil.” ‘Ücreti Sarraf ödüyor’ Sarraf’ın savunma ekibi tarafından Sarraf davası yargıcı Richard Berman’a 14 Nisan’da gizlilik kaydıyla sunulan belge, altı gün sonra kamuoyuyla paylaşılmıştı. Belgede, hâkim Berman’ın, “Sarraf’ın bütün bu avukat paralarını kim ödüyor” sorusunun yanıtını da avukat Benja min Brafman’ın, “Kendisi ve ailesi ödüyor” diye verdiği ortaya çıktı. Giuliani de ifadesinde avukatlık ücretinin Sarraf tarafından muhasebecisi aracılığıyla ödediğini savundu. Giuliani, Sarraf’a verdikleri hukuk danışmanlığı hizmeti kapsamında, üst düzey Türk ve Amerikalı yetkililerle görüşmeler yapmanın da bulunduğunu belirtti. İfadelerde Giuliani ve Mukasey’in Türkiye’de Erdoğan’la “ABD’nin güvenlik çıkarlarını ilgilendiren bir anlaşmanın parçası olarak görüştüğünü” kabul ettiği ortaya çıkmıştı. l Dış Haberler Prof. Dr. Şükran Şıpka ‘Hayatım boyunca kumalığa karşı oldum’ Kemerburgaz Üniversitesi Medeni Hukuk Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükran Şıpka’nın “Kumalık Türk tipi taşıyıcı anneliktir” sözleri tartışmalara neden oldu. Yanlış anlaşıldığını söyleyen Şıpka, “Hayatım boyunca kumalığın karşısında oldum. Çocuğu olmayan kadınların üzerine kuma getirilebiliyor. Taşıyıcı anneliğin bir an önce yasallaştırılmasını istedim” dedi. ‘Kumalık bir yol’ İKBU’da düzenlenen üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinin ve hukuki sonuçlarının konuşulduğu toplantıda hukuki boşluklardan söz eden Şıpka, şunları söyledi: “Türkiye’de bir sosyal olgu var. Çocuğu olmayan kadınlar dışlanıyor ve kocalarının başka bir kadından çocuğu olması öneriliyor. Kuma olarak adlandırılan bu ikinci kadın bana göre bir Türkiye tipi taşıyıcı annedir. Kumanın doğurduğu çocuğun annesi olarak genellikle nüfusta resmi nikâhlı kadının adına kaydediliyor. Taşıyıcı anne yolu ile çocuk sahibi olmak Türkiye’de yasak olmakla birlikte, ya kuma alarak ya da maddi durumu iyi olan aileler yurtdışına giderek bu yolla çocuk sahibi olmak istiyor. Oysa, yurtdışı örnekleri de dikkate alarak, taşıyıcı anneliğe hukuken izin verilmesi gerektiği kanaatindeyim. Her ne kadar genel ahlak ya da dini nedenlerle taşıyıcı annelik kabul edilmek istenmese de, birçok ailenin buna mecbur kaldığı da bir gerçektir. Üreme yöntemlerindeki tıbbi gelişmeler karşısında, hukukun buna sessiz kalması, hatta yasaklaması bireyinailelerin çocuk sahibi olma konusunda üreme haklarına aykırılık oluşturmaktadır.” Tepki topladı Şıpka’nın kumalığın yasallaşmasını savunduğunu iddia edenler, sözlerine sosyal medyadan tepki gösterdi. Şıpka ise yanlış anlaşıldığını söyleyerek, “Medeni hukukçuyum. Bir Cumhuriyet kadınıyım. Böyle bir şeyi istemem mümkün değil. Kumalığın tamamen karşısındayım. Sözlerim skandal denilerek, çarpıtılarak verildi. Kadınlar kısır olunca baskıya maruz kalıyor, üzerlerine kuma alınıyor. Kumalık acı bir yaradır. Taşıyıcı annelik yasallaştırılmalı” dedi. Toplam nüfusun yüzde 29’unu oluşturan çocukların istihdama katılım oranları da yüzde 21’e yaklaştı. Türkiye’nin çalışan çocuk nüfusu arttı Türkiye’nin çocuk nüfusu 22.9 milyon. İşgücüne katılma oranı 1517 yaş grubunda yüzde 20.8. En büyük sorun eğitim masrafları Türkiye nüfusunun yüzde 28.7’sini çocuk nüfusu oluşturdu. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı 2016 yılı çocuk istatistiklerine göre Türkiye’nin toplam nüfusu 2016 yılı sonu itibarıyla 79 milyon 814 bin 871 iken çocuk nüfus 22.9 milyon oldu. 017 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1935’te toplam nüfusun yüzde 45’ini oluştururken 2008’de toplam nüfusun yüzde 31.5’ini, 2016’da ise toplam nüfusun yüzde 28.7’sini oluşturdu. Türkiye bu oran ile 167 ülke arasında en fazla çocuk nüfus oranına sahip 96’ncı ülke oldu. 2016’da en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il yüzde 47 ile Şanlıurfa oldu. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu il ise yüzde 17.6 ile Tunceli. Erkek ‘Yusuf’, kız ‘Zeynep’ 2002’de yüzde 21 olan sezaryen doğum oranı 2014’te yüzde 51, 2015’te ise yüzde 53 oldu. 2016’da yeni doğan bebeklere konulan en popüler erkek isimleri, Yusuf, Eymen ve Ömer, en popüler kız isimleri ise Zeynep, Elif ve Hiranur oldu. Ortaöğretim seviyesindeki kız çocuklarının net okullaşma oranının 2016/’17 öğretim yılında en yüksek olduğu il, yüzde 100 ile Rize; en düşük olduğu il ise yüzde 46.7 ile Muş oldu. 2016’da eğitim hizmetleriyle ilgili yaşanan en fazla sorun eğitim masrafları konusunda oldu. Devlet okullarında eğitim masraflarında sorun görenlerin oranı yüzde 37.1 iken özel okullarda eğitim masraflarında sorun görenlerin oranı yüzde 58.8’e çıktı. Kız çocuk evlilikleri Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en yüksek olduğu il, yüzde 15.7 ile Ağrı, en düşük olduğu il ise yüzde 1.1 ile Tunceli oldu. 2016’da 1517 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 20.8, istihdam oranı yüzde 18 ve işsizlik oranı yüzde 13.5 olarak gerçekleşti. Anne veya babaların çocuklarına verdikleri ceza türleri incelendiğinde, en yaygın ceza türünün yüzde 72.6 ile azarlama olduğu görüldü. Bunu yüzde 48.7 ile internetin yasaklanması izledi. En fazla ceza nedenleri ise yüzde 65.9 ile çocuğun eğitimini ihmal etmesi, yüzde 46 ile çocuğun internette/ bilgisayarda çok fazla oyun oynaması. l Ekonomi Servisi haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 6 AYDIR CEZAEVİNDE Roza bebeğin oyuncağını aldılar Antalya’da 8 Kasım 2016’da gözaltına alınarak tutuklanan Zozan Yakutlu ve Abbas Yakutlu, “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüte yardım ve yataklık etmek” iddiasıyla tutuklandı. Yakutlu çiftinin bebekleri Roza’da 6 aydır cezaevinde. Dihaber’in haberine göre Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Roza bebeğin mama, bez gibi hiçbir temel ihtiyacının karşılanmasına izin verilmiyor. 10 aylık Roza bebeğin cezaevinde zaman geçirdiği tek oyuncağının da gardiyanlar tarafından elinden alındığı belirtildi. Yakutlu ailesinin 4 yaşındaki çocukları Hadi ise, anne ve babasının tutuklanması ardından babaannesinin yanında kalıyor. Roza bebeğin annesi ve babası aynı soruşturma kapsamında tutuklanırken soruşturmada gizlilik kararı bulunuyor. l Yurt Haberleri öğretmen tutuklandı Karaman’da yine çocuk istismarı Karaman’da bir ilkokuldaki sınıf öğretmeni olan 60 yaşındaki M.P., 4. sınıfta okuyan 9 ve 10 yaşlarındaki 5 kız öğrenciye tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklandı. İddiaya göre, kent merkezindeki bir ilkokulda okuyan kız öğrencilerden biri annesine, sınıf öğretmeni M.P.’nin, kendisini zaman zaman öpüp başını ve sırtını okşadığını anlattı. Durumdan şüphelenen veli, aynı sınıfta öğrenim gören diğer öğrencilerin velileriyle konuştu. Öğrencilerden bazılarının, öğretmen M.P.’nin aynı şekilde davrandığını söylemesi üzeri ne veliler, geçen 19 Nisan günü okula gidip yöneticilere durumu bildirdi. Ardından veli ve okul idarecileri, evli ve bir çocuk babası olan öğretmen M.P.’nin öğrencileri taciz ettiği iddiasıyla şikâyette bulundu. Savcılık soruşturma başlatırken, öğretmen gözaltına alındı. İfadesinde suçlamaları kabul etmeyen öğretmen M.P., öğrencilerine öğretmen şefkatiyle yaklaştığını söyledi. Sorgusunun ardından önceki gün adliyeye sevk edilen öğretmen tutuklandı. Öte yandan, tacize uğramış öğrencilerin daha fazla olabileceği belirtildi. Saldırıda vücudu yandı Suriyeli Ayşe yardım bekliyor Suriye’nin İdlib kentinde 5 ay önce rejime ait uçakların hava saldırısında mazot deposunun patlaması sonucu hemen yanındaki evlerinde çıkan yangında 5 yaşındaki Ayşe Sellum, ağır yaralandı. Suriye’deki ilk müdahalesi yapılan Sellum, Hatay’ın Reyhanlı ilçesine getirildi. Hatay’daki hastanelerde tedavi edilen küçük kızın vücudunda ağır yanık izleri kaldı. Başı, yüzü, elleri ile bacaklarında yanık olan küçük kıza estetik ameliyat yapılması gerekiyor. Baba Abdullah Valid Sellum (48), İdlib’deki hava saldırısında kızı Ayşe’nin yandığını ve 5 aydan bu yana Türkiye’de tedavi gördüğünü söyle di. Eşi Hene Sellum’un halen İdlib’de olduğunu ve Türkiye’ye gelemediğini anlatan Sellum, eşinin Hatay’a getirilmesi ve kızının ameliyat edilmesi için yetkililerden yardım istedi. l HATAY/DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear