28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 13 Nisan 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY ekonomi 9 Devlerin parası vergi cennetlerinde Apple, Microsoft, Wall Mart gibi dünya devlerinin de aralarında olduğu ABD’li 50 şirket, daha az vergi ödemek için 1.6 trilyon doları offshore hesaplarında gizliyor Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, ABD’nin en büyük 50 şirketinin daha az vergi ödemek için offshore hesaplarında yaklaşık 1.6 trilyon dolar tuttuğunu duyurdu. Bu şirketler arasında Apple, Microsoft ve Wall Mart gibi dünya devleri bulunuyor. Merkezi Oxford kentinde olan Oxfam’ın raporuna göre 2015 yılı itibarıyla ABD merkezli 50 büyük şirketin, vergi cennetlerinde toplam 1751 bağlı şirketi bulunuyor. Büyük şirketler bağlı ortaklıklarının gizli ağını kullanarak toplam 1.6 trilyon doları vergi cennetlerinde gizliyor. Böylece şirketler daha az vergi ödüyor. Apple, ABD dışındaki yaklaşık 200 milyar dolarlık off shore fonu ile ilk sırada, Pfizer 193.6 milyar dolar ile ikinci, Microsoft’un ise 124 milyar dolar ile üçüncü sırada yer alıyor. Raporda, dünya devi şirketlerin ABD’de daha az vergi ödemek için offshore hesaplarında tuttuğu toplam fonun 2014 yılına göre 200 milyar dolar artış kaydettiği vurgulandı. Yine 2014’e göre offshore şirketi sayısı 143 arttı. ‘Sakınmak’ suç değil Oxfam’ın Kıdemli Danışmanı Robbie Silverman, konuya ilişkin değerlendirmesinde, vergi kaçırmaktan farklı olarak şirketlerin yurtdışındaki iştirakleri üzerinden ‘vergiden sakınmasının’ halihazırda yasa dışı olarak kabul edilmediğini belirtti. Silverman, “Vergiden sa kınmak küresel çapta şirketler için standart bir uygulama haline geldi. Bu metotları uygulayanlar her yıl ABD’de yaklaşık 135 milyar dolar vergiyi ödemiyor. Bu para fakir ülkelerdeki altı milyon çocuğun hayatını kurtarabilir ve ilk kez 124 milyon çocuğu okula götürebilir” ifadelerini kullandı. l Ekonomi Servisi AVM’ler Suriyelilere eğitim merkezi olsun Alışveriş merkezi yatırımcılarından AVM’lerin sadece alışveriş yapılan yerler değil sosyal işler yapması önerisi geldi: Sinema salonlarında Suriyeli çocuklar eğitilsin Birim değeri yüzde 0.3 indi. İhracatta miktar ve değer düştü Şubatta ihracat birim değer endeksi yüzde 0.3 azalırken, ithalat birim değer endeksi yüzde 7.3 arttı. Miktar endeksinde ise ihracatta yüzde 1.6, ithalatta yüzde 5.3 düşüş görüldü. Türkiye İstatistik Kurumu, 2017 Şubat ayı Dış Ticaret Endeksleri verisini açıkladı. İhracat birim endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 8 ve imalat (gıda, içecek, tütün hariç) sanayiinde yüzde 1.5 azalırken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 8.7 ve yakıtlarda yüzde 58.5 arttı. İhracatta miktar endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 4.9, hammaddelerde (yakıt hariç) yüzde 14.1, yakıtlarda yüzde 15.9 ve imalat (gıda, içecek, tütün hariç) sanayiinde yüzde 5.4 yükseldi. l Ekonomi Servisi Naci Ağbal 157 bin işletme kredi kullandı Maliye Bakanı Naci Ağbal, ekonomik büyümeyi desteklemek için alınan önlemlerin başında gelen Kredi Garanti Fonu (KGF) üzerinden kullandırılan kredilerde önceki gün itibarıyla 157 bin işletme ve 114 milyar liralık kredi hacmine ulaşıldığını söyledi. Türkiye Perakendeciler Federasyonu’nun düzenlediği bir konferansta konuşan Ağbal, “Ekonomik büyümeyi destekleyecek en önemli faktörlerin başında kredi hacmi geliyor. Bu rakamların hızlı şekilde hedef olan 250 milyar liraya doğru gideceğini görüyorum” dedi. Ağbal, yeni vergi yapılandırmasına başvuruların mayıstan itibaren alınacağını açıkladı. l Ekonomi Servisi Sosyal etkileşim için gidiliyor AYD Başkanı Hulusi Belgü ve Teknosa Üst Yöneticisi Bülent Gürcan’ın katılmıyla açıklanan AYD ve Akademetre tarafından hazırlanan ‘Türkiye Alışveriş Merkezi Tüketici Algı Araştırması’na göre; n Her 2 kişiden 1’i, sosyal etkileşime dayalı olarak yeni bir AVM ziyaretinde bulunuyor. n Toplu gıda alışverişleri 10 günde bir yapılıyor ve bu rakam düşüşte. n Alışveriş sıklığı en düşük olan elektronik kategorisinde aylık harcama tutarı en yüksektir. Aylık harcama tutarı sıralamasında toplu gıda ikinci sırada yer alıyor. n AVM ziyaretçilerinin yüzde 93’ü ayda en az 1 kez ev dışında yemek yiyor. Perakende ile eğlenceyi birleştiren konseptler önem kazanıyor. Eğlencenin, AVM ziyaretinde önemli bir mo tivasyon olduğu görülüyor. Mevcut durumda sunulan eğlence içerisinde, sinema ön sırada yer alıyor. n AVM ziyaretçilerinin yüzde 36’sı ayda en az bir defa sinemaya gidiyor. n Tüm kategorilerde, AVM’den alışveriş ağırlığını korurken en çok giyim ve ayakkabı kategorileri için AVM’lerin tercih edildiği görülüyor. Yabancıdan TL’ye referandum önlemi Siyasi belirsizlikler nedeniyle lirada teminat arttı Yabancı aracı kurumlar Türk Lirası’nda referandum nedeniyle oluşabilecek dalgalanmalara karşı önlem almaya başladı. Önlem açıklayan ilk şirket Londra merkezli Forex firması XM Markets oldu. Şirket yaptığı açıklamada, 16 Nisan referandumu öncesi finansal piyasalarda dalgalanma olacağını öngörerek müşterilerine 14 Nisan’da dolar/TL ve Avro/TL işlemlerinde teminat oranını yüzde 5’e çıkaracağını duyurdu. Ya ni kaldıraç oranı 1’e 20 olacak. Teminat oranındaki artışın geçici olacağını söyleyen kurum, kararın hem yeni hem de mevcut pozisyonlarda geçerli olacağını söyledi. Referandum sonuçlarının resmen açıklanması ve piyasa koşullarının normale dönmesiyle beraber teminat oranı da normal seviyelere dönecek. l Ekonomi Servisi Türkiye’de şu anda 377 Alışveriş Merkezi (AVM) sayısının yıl sonuna kadar 395’e ve 53.5 milyar dolarlık yatırıma ulaşması bekleniyor. AVM yatırımcılarına göre gelecek yıllarda AVM’ler daha fazla şehir dışına doğru kayacak. Yatırımcılara göre AVM’lerin sadece alışveriş için değil sosyal işlevleri de olmalı. Jones Lang Lasalle Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkan Yardımcısı Avi Alkaş, kamu özel işbirliği ile özellikle AVM’lerdeki sinemaların eğitim kurumları gibi de faaliyet göstermesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’de 800 bin Suriyeli çocuk var ve bunların 400 bini sokaklarda suça karışma tehlikesi altında. Bizim AVM’lerde çok büyük sinema salonlarımız var ve bunlar Suriyeli çocuklar için eğitim merkezi olabilir. Bu salonlar, gerek Suriyeli çocukların eğitimi gerekse yeni meslekler edinmesi konusunda önemli bir rol oynayabilir” dedi. Siyaseti sokmadık AYD ve Akademetre tarafından hazırlanan ‘Türkiye Alışveriş Merkezi Tüketici Algı Araştırması’nın sonuçlarının açıklandığı toplantıda konuşan Alkaş, 30 yıla yaklaşan alışveriş merkezciliğinde siyaseti ve futbolu AVM’ye sokmadıklarını ve barışı işlerine yansıttıklarını aktararak, “Bu kadar seçim yapıldı, bu kadar referanduma gittik ama biz siyasi kampanyalara kapılarımızı açmadık. Tüm insanları kucaklayan yaklaşımın devam etmesi gerektiğine inanıyorum” açıklamasını yaptı. l Ekonomi Servisi Kur şoku yeni hissediliyor Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, enflasyondaki yükseliş için “Kur şoku enflasyonda kendisini yeni yeni hissettiriyor, işin özü bu” savunmasını yaptı. NTV’ye konuşan Şimşek, dün başlayan trafik sigortasında tavan fiyat uygulaması için “Yıl sonuna kadar geçici bir tedbir olarak düşünüyoruz, sonrasına bakacağız. Sektörlere müdahaleden yana değilim, bunu yapmamak için de epeyce direndim. Sektörün daha makul bir fiyatlamaya gideceğini düşünüyoruz” dedi. Mehmet Şimşek WTO: Büyüme kırılgan Dünya Ticaret Örgütü (WTO), küresel ticaretin bu yıl yüzde 2.4 büyüyeceğini tahmin ederken, başta ABD’de olmak üzere ekonomi ve politikada ‘derin bir belirsizlik’ olduğunu açıkladı. Gelecek yılın büyüme tahmini ise daha önceki yüzde 1.8 ile 3.1 aralığından, 1.8 ile 3.6 aralığına revize edildi. WTO Genel Direktörü Roberto Azevedo, “Genelde temkinli bir iyimserlik var. Ancak ticaretteki büyüme kırılgan olmaya devam ediyor ve aşağı yönlü ciddi riskler mevcut. Belirsizliğin büyük bölümü siyasi nedenlerden” dedi. l Ekonomi Servisi FItch fikir değiştirdi Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, ABD Başkanı Donald Trump’ın küresel ekonomik istikrar için tehdit oluşturduğu fikrinden vazgeçti. Şubatta küresel ekonomi için Trump tehdidi uyarısında bulunan Fitch, nisanda bunun tam tersini söyledi. Kuruluş, Trump’ın büyüme yanlısı gündeminin GSYH’yi beklenenden fazla etkileyeceğini bildirdi. Trump’ın korumacılığı ve ABD’nin borçları konusundaki endişelerinin ise sürdüğünü belirtti. l Ekonomi Servisi Şizofreni, paranoya, yalan ve kin Referandumdan önceki son yazımı bir iç sıkıntısıyla yazıyorum. Oy verme, sayma işleminin güvenliği sağlanabilirse “Hayır” çıkacağına inanıyorum ama o güvenliğin sağlanamayacağını, bugün iktidardaki kişi, parti ve hareketin “Hayır” çıkmasını engellemek için devletin, partinin, hareketin tüm olanaklarını, fiziki ve simgesel şiddetle birlikte, ülkede derin yaralar açma pahasına, kullanacağını düşünüyorum. İyimser olamıyorum. İktidardakilerin ruh hali de “dışarda şizofreni, içerde paranoya ve nefret”, hayra alamet değil. Hem Amerika hem Rusya AKP’nin dış politikası, belirgin bir şizofreni (farklı realiteler arasında gidip gelme anlamında) sergiliyor. Bir taraftan Türkiye bir NATO üyesidir, Avrupa Birliği üye adayıdır; diğer taraftan Rusya ile yakınlaşmaya çalışıyor, AB ile bağlarını kopartmaya başlıyor. AKP bir taraftan ABD’nin bölgedeki etkisinden yararlanmak istiyor, diğer taraftan, Batı (Hıristiyan) “uygarlığına” alternatif “uygarlık” (Müslüman) olmaktan söz ediyor; dış politika projeleri iflas ettikçe, bir uygarlıklar savaşı içine Batı’nın hedefi haline geldiğine inanıyor. AKP referanduma giderken bir taraftan Avrupa’daki Türkiye kaynaklı nüfusu “Evet” için harekete geçirmek istiyor, diğer taraftan bu konuda Avrupa ülkelerinin desteğini alamayınca, kendi ülkesinde yarattığı baskı ortamını, hapisteki gazeteci ve yazarları unutup Almanya’yı, Hollanda’yı “Faşist ve faşistlerin çocukları” olmakla suçluyor, “sokaklarda yürüyemezsiniz” diyebiliyor, Avrupa’daki evet kampanyasını, “Haçla Hilal’in savaşı”, “Yeni Haçlı Savaşları” söylemiyle yürütüyor. Tayyip Erdoğan, 2007 seçimlerinde tüm Batı’nın hem de AKP muhalefetine yönelik büyük bir simgesel şiddetle, AKP için çalışmış olduğunu unutup, bugün tüm Batı’nın “Hayır” için çalıştığını iddia ediyor. AKP liderliği bir taraftan Rusya ile işbirliğini geliştirmeye çalışıyor, diğer taraftan, Trump’ın Suriye’ye attırdığı füzelerin tozu dumanı yatışmadan, III. Dünya Savaşı’nı tetikleyebilecek bir durumun içine atlamaya hevesleniyor: Hizmete (Batı’ya) hazırız; biz de katılalım ne gerekiyorsa yapalım (adeta, sen iste çocuklarımızı kıyma makinesinin içine atalım) derken aynı anda “Rusya ve İran’ın etkisini kırmak gerekir” havasına giriveriyor... Bu hastalıklı akıl, referandumdan “Evet” çıkararak ülkede bir despotik rejim kurmayı arzuluyor. Yalan ve kin AKP liderliğindeki siyasal İslamın referandumdan ne pahasına olursa olsun “Evet” çıkartma çabaları, kamuoyu yoklamalarının gösterdiği gibi ülke halkını tam ortadan iki kampa böldü. Bu kamplaşma içinde, “Evet” yanlısı kesimin dozu giderek artan nefret söylemi, “Hayır” kampanyasını hedef alan fiziki ve simgesel şiddet, “Hayır” diyecek olanları tam anlamıyla “iblis, öteki” olarak tanımlamaya başladıklarını gösteriyor. Ülkenin toplumunu simgesel evreninin böyle kalın çizgilerle bölünmesinde, muhalefet ve oylanacak anayasa hakkında sürekli yalan söyleyen “Evet” liderliğinin büyük sorumluluğu var. Bu liderlik, siyasal İslamın entelijensiyası, “Hayır” kavramına dini bir anlam yüklüyor, “Hayır” diyecek olanları, kendi taraftarlarının gözünde “din düşmanı” ilan etmenin yanı sıra “terörist”, “vatan haini” olarak niteliyor? Bu kesimin aynı anda silahlanmakta olması da akla çok korkutucu senaryoları getiriyor. Bu liderlik, parti ve hareket, ülkeyi, tüm devlet gücünü elinde toplayacak, ancak denetlenmeyecek (mutlak) bir liderlik eliyle yönetmeyi arzuluyor, bunu “Hukuk engelini yıkmak için evet”, Cumhurbaşkanı’nın yargılanma korkusunu ortadan kaldıracağız” gibi modern zamanlarda skandal sayılacak biçimlerde ifade etmekten çekinmiyor. Bu, fiyasko dış politika, toplum içindeki kamplaşma ülkeyi bir uçuruma sürüklüyor. Bu gidişe engel olabilecek bir yol bulabilmek için referandumdan mutlaka çıkması gerekiyor. Altın fiyatları beş ayın zirvesinde Altın fiyatları, artan küresel jeopolitik gerilimlerden dolayı beş ayın en yüksek seviyesine çıktı. Fiyatlar bir önceki seansa göre yaklaşık yüzde 2 arttı. Altının onsu yüzde 1279 dolar ile 10 Kasım’dan bu yana en yüksek seviyesini gördükten sonra 1.274 lira seviyelerine geriledi. İç piyasada da çeyrek altın 247, cumhuriyet altını 1013 liradan işlem gördü. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear