Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Perşembe 13 Nisan 2017 12 Adem ile Havva Havva ya, uzatsana şu elmayı. Hangisini? Golden olanını. Bana bak; böyle yemeğe devam edersek günün birinde yakalanacağız. “Kandırıldık” der, “özür dileriz”. “Bizi o hain yılo kandırdı” deriz. Ne yılosu? Yılan yani... Bunları böyle mideye indirmeye devam edersek günün birinde bizi fena cezalandıracak. Son zamanlarda çok kilo aldık; anlayabilir. Kim bana “elma yedi” derse yalancıdır, kendi yemiştir. Belge varsa açıklasın da görelim! Peki ben? Beraber yemedik mi biz bu elmaları? Valla bilmem; sen yemiş olabilirsin. Bir gün korktukları başlarına geldi: İlahi kuralları çiğnemiş oldukları delilleriyle saptandı ve cennetten uzaklaştırılmalarına karar verildi... Sonra? Adem ile Havva iki gılmanın refakatinde cennetten aşağıya doğru sarkıtılmış bir ipin yanına getirildiler. İp bulutların arasında kilometrelerce uzanıyor, nerede bittiği görülmüyordu. Hadi buna tutunup inin bakalım! Sizin asansörünüz yok mu? Ya da yürüyen merdivenler? Onun ihalesi henüz yapılmadı. Adem önde, Havva arkada aşağıya doğru inmeye başladılar. İndiler, indiler, günlerce indiler, sonra dünya göründü. Adem, biz bu futbol topu kadar şeye mi ineceğiz? Ben burada ancak tek ayak üstünde dururum; sen kendine başka bir gezegen bul ya da istersen kendin gezegen ol. Bugüne kadar ne istedin de vermedim ki benden çömeleceğim bir avuç yeri esirgiyorsun? O ufacık yerde canın sıkılır, fenalık basar!.. İnmeye devam ettiler. Aaa bak dünya büyüdü... Sen bunun üstünde miting bile yaparsın. Öyleyse istersen kal şimdilik. Nereden geldiniz diye sorsalar ne diyeceğiz? Cennetten, “Küçükçekmece Cennet Mahallesi’nden geldik” deriz. Sakın kovulduk filan deme! Ne diyeyim? “Mezun olduk, diplomamızı aldık da geldik ama gelirken yolda düşürdük” diyeceğiz. Bak aşağıda yemyeşil vadiler, akarsular, geniş ormanlar var. Buraya ne güzel alışveriş merkezleri yapılır! Ağaçlıkların şu bölümünü kestirip oralara bol bol TOKİ konduracaksın! Seneye de diğer bölümleri böyle kalkındıracaksın. HHH Sonra ne mi oldu? Havva için kolay olmadı ama hayır öyle aç maç kalmadılar. Adem önce turistçiliği denedi “Cennet”e bilet sattı; olmayınca politikaya atıldı. Şimdi nabza göre şerbet verip cennet vaat edip oy topluyor: Mümine “Çok namaz kılan gider” diyor, ayyaşa meyhane gibi tarif ediyor, abazaya hurileri anlatıyor. Yiyorlar mı? Şimdilik yüzde ellisi yiyor; ancak Havva çok endişeli, öteki de geceleri kâbus görüyor; zira anketler bu oranın giderek azaldığını yansıtıyor! Kozmik Oda için 2 iddianame Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘Kozmik Oda’ soruşturmasını yürüten eski cumhuriyet savcısı Mustafa Bilgili ile aynı soruşturma kapsamında bazı kararlar veren eski hâkimler Halil İbrahim Kütük ve Nihal Uslu hakkında, FETÖ üyesi olmak suçlamasıyla 2 ayrı iddianame hazırladı. Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamelerde, şüphelilerin, ‘terör örgütü üyesi olmak’ suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. İddianamelerde, ‘Kozmik Oda’ soruşturmasına ilişkin “devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgelerin hukuka aykırı yollarla ele geçirilip açıklanması” suçundan yargılandıkları Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ndeki dava dosyasıyla birleştirilmesi talep edildi. l ANKARA/Cumhuriyet 13 NİSAN 2017 SAYI: 33426 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.50 04.37 05.04 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.21 13.12 16.51 06.07 12.56 16.35 06.32 13.19 16.57 Akşam 19.49 19.32 19.53 Yatsı 21.14 20.55 21.14 haber/yorum EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Bir yıl önce AKP ve AB liderleri mutluluk pozları veriyordu. “Utanç anlaşması” sağlanmıştı. Yunanistan’daki göçmenler Türkiye’ye gönderilecekti. Avrupa’ya Türkiye üzerinden sığınmacı girişi azaltılacaktı. Karşılığında Türkiye’ye Suriyeliler için verilen mali yardım artacak, Türk vatandaşları için vizeler daha erken kalkacak, hatta Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakereleri hızlandırılacaktı. Avrupa’nın derdi göçmenler yüzünden aşırı sağ ve ırkçı partilerin yükselişe geçmesiydi. Yani iktidarlarını sağlama almak istiyorlardı. Onun için parayı verelim, göçmenleri vermeyin taktiğini izlediler. Ama bu planın uzun vadeli işlemeyeceği kısa sürede ortaya çıktı. Anlaşmanın üzerinden bir yıl bile geçmeden Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile müzakerelerin geçici olarak askıya alınmasını tavsiye etmesine tepki göstermişti Cumhurbaşkanı ve Avrupa Birliği’ne rest çekmişti: Daha ileri giderseniz, sınır kapıları açılır… Türkiye’deki hak ihlallerinin artması, Avrupa ile yaşanan diplomatik kriz Erdoğan’ın Avrupa’ya yönelik tepkilerinin sürmesine neden oldu. “Avrupa verdiği sözü tutmuyor”dan “AB ile müzakereler için de referandum yaparız”a, “16’sından sonra AB ile ilişkilerimizi gözden geçireceğiz”e kadar bir yığın söz duyuldu Erdoğan’dan. Tabii bütün bu atarlanmaların altında Suriyeli sığınmacılar konusunun gizli olduğunu herkes biliyordu. Ama Avrupa da bir yere kadar sabretmiş olmalı ki son günlerde “Suriyeli sığınmacılar için bir B planı”ndan söz ediliyor. Aslında daha önce de benzer bir plan arayışı duyulmuştu. Hatta bir “ada”nın bunun için belirlendiği bile iddia edilmişti. Ama görünen o ki artık Erdoğan’ın “şantaj”ına boyun eğmek istemeyen Avrupa Birliği, ciddi bir hazırlık içinde. iAçBin’nBinpglaönçı menler Avusturya Yeşiller Partisi Milletvekili Berivan Aslan da bu bilgiyi doğruluyor: “Daha önce de konuşuldu, farklı metotlar sunuldu. Başka ülkelere gönderelim hatta Afrika ülkelerine gönderelim. Parayı oralara aktaralım, mültecileri de oraya alalım denildi. Bu tür planlar konuşuldu. Aslında Avrupa, bir B planı bulana kadar durumu idare etti. Bence Erdoğan bu baskıyı arttırdıkça B planı da arka planda hazırlanıyor.” Aslan’a göre AB, Türkiye’den umudunu kesti hatta referandumda “Evet” çıkması halinde müzakereleri de bitirebilir. Kısa bir süre sonra her şey netleşecek. Ama olan yine sığınmacılara olacak. Parçası olmak istemedikleri, kurtulmak için kaçmak zorunda kaldıkları savaş bu kez başka topraklarda yaşam savaşına dönüştü. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, yeni yapılacak plan ne olursa olsun çok da insani olmayacak. Suriyeliler Avrupa’ya diye çıktıkları yolda kendilerini Sandıktan ne çıkarsa çıksın kazanan Hayır olacak “Sandıktan Evet çıkarsa şirketimizi kapatırız” diyen Avrasya Kamuoyu Araştırma Şirketi’nin iddia ettiği gibi bir “açık ara farkla Hayır” çıkacağına yönelik inançla söylemiyorum bunu. Bu bir psikolojik kazançtır. Umudun zaferidir. Her türlü baskıya, şiddete rağmen “Hayır” diyebilmenin cesaretidir. 11 yazar ve yöneticisi tutuklu bulunan Cumhuriyet’in gerçeği yazmakta direnmesidir, eş genel başkanları ve milletvekilleri tutuklanan HDP’nin Hayır mitingi yapmasıdır, agresif davranmıyor diye üstüne üstüne gidilen Kılıçdaroğlu’nun naifliğidir, Ahmet Şık’ın “Bu adliyeler hukukun mezar yeri oldu” diye haykırmasıdır, suikast girişimine, saldırılara karşın il il dolaşan MHP’li muhaliflerdir, AKP’nin gerçek yüzünü gözler önüne seren mütedeyyin Müslümanlardır, üniversiteden atılmalarına rağmen akademik çalışmalarını sürdürmekte kararlı olan akademisyenlerdir, burnu kırılsa bile adalete özgürlük isteyen avukatlardır, yaka paça gözaltına alınacağını bile bile Hayır diyen üniversitelilerdir kazanan. Onun için üç gün sonra sandıktan ne çıktığı çok da önemli değil artık. Çünkü “Evet” de çıksa “Hayır” da çıksa açık ara Hayır kazandı bile. bir Afrika ülkesinde bulacak. Ve ilk günlerde dünya medyası akın edecek yeni yerlerine. “Bakın ne kadar güzel, insani koşullarda yaşıyorlar” haberleri yapılacak, çarşaf çarşaf. Sonra yavaş yavaş unutulacaklar ve onları kimse hatırlamayacak. Bu işin kaybedeni yine onlar olacak. Okullara bakan gidiyorduSanık Tuğgeneral İbrahim Lütfi Nuhoğlu’ndan çarpıcı iddia: 6 çocuk yetim kaldı Şehit babaya son bakış Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde bulunan Emniyet Müdürlüğü ek hizmet binasına önceki gün tünel kazılarak düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan polis memuru Burhan Mercan ile sivil personel Cengiz Tekin uğurlama töreni ardından memleketlerinde toprağa verildi. Şehit polis Burhan Mercan’ın eşi Fatma Mercan törene 1 yaşındaki kızı Şeymanur ile katıldı. Şehit sivil personel Cengiz Tekin’in eşi Fatma Tekin de törene yaşları 14 ile 3 yaşları arasında değişen 5 çocuğuyla katıldı. Şehitlerden sivil personel Yunus Elaltunterin’in cenazesi ise, önceki Diyarbakır’da toprağa verildi. l DHA 30 metre tünel 1 ton bomba Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde Emniyet Müdürlüğü ek binasındaki atölyede önceki gün meydana gelen ve 1 polis Diyarbakır’daki patlama terör tığı açıklamada, “Terör saldırısı olduğu ortaya çıktı. Dışarıdan açılan tünel vasıtasıyla gerçekleştirildiği anlaşıldı. Bir aydır Emniyet bina ile 2 sivil memurun şehit olduğu, 2 kişinin de yaralandığı pat saldırısı çıktı larımızın çevresinde aramalar yapıyorduk. Çok kısa süre önce bunu lamanın terör saldırısı olduğu ortaya kazdıkları anlaşılıyor” dedi. çıktı. PKK’li teröristlerin bitişik apartmanın bod Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nün merkez Bağ rum katından, Bakım Onarım Şube Müdürlüğü’ne lar ilçesindeki ek binasına, tünel kazılarak yapılan bağlı tamir atölyesine doğru yaklaşık 30 met saldırıyı, terör örgütü PKK üstlendi. Bu arada pat re uzunluğunda tünel kazarak saldırıyı gerçek lama noktasında tünelin ucunun bulunduğu gö leştirdiği, RDX, Amonyum Nitrat, TNT ve mazot rüntüler ortaya çıktı. Sosyal medyada paylaşılan ile hazırlanan yaklaşık 1 ton olduğu değerlendiri görüntülere göre, yerin yaklaşık 2 metre altında len patlayıcının zaman ayarlı düzenekle patlatıldı kazılan ve bir insanın geçebileceği çapta olan tü ğı tespit edildi. “Dışarıdan müdahale yok” diyen nelin diğer ucunun ise atölyenin karşısında bulu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün sabah yap nan bir inşaatın alt katına çıktığı belirtildi. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr 15Temmuz darbe girişiminin Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda yaşananların konu edildiği iddianamede, çarpıcı bir ifade yer aldı. O tarihte Kara Kuvvetleri Komutanlığı Plan ve Harekât Daire Başkanı olan eski Tuğgeneral şüpheli İbrahim Lütfi Nuhoğlu, cemaat üyesi olmadığını iddia ederken, 20102013 yılları arası özel kalem müdürlüğünü yaptığı Milli Savunma Bakanlarının, Gülen Cemaatine ait okul ALİCAN ları ziyaret ettiklerinde kendilerinin “uy ULUDAĞ gun olmayacağı” gerekçesiyle eşlik etmediklerini savundu. Söz konusu yıllarda İsmet Yılmaz ve Vecdi Gönül bakanlık yapmıştı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı iddianamesinin 5 numaralı şüphelisi olan tutuklu İbrahim Lütfi Nuhoğlu, ifadesinde darbeci olmadığını iddia ederek, özetle şunları kaydetti: l Harita Genel Komutanı Tümgeneral Burhanettin Aktı’nın kızının Gazi Ordu Evinde saat 19.30’da başlayacak düğüne saat 20.00 gibi eşimle buluşup iştirak ettik. Tahminen 21.30 sıralarında Genelkurmay Karargâhı’nda bir çatışma olduğu, yaralılar olduğu şeklinde masada bir konuşma oldu. Komutanlarımız çıktılar. Sonra tatbikat varmış diye konuşuldu. Herkes sakinleşti. 22.00 sıralarında eşimle birlikte düğünden ayrıldık. Konya yolundan Oran istikametine giderken aşırı bir trafik olduğu gibi üzerimizden alçak uçuş yapan uçaklar ve helikopterler geçmeye başladı. ‘Bana bir görev verilmedi’ l 00.30 sıralarında Kara Kuvvetleri Karargâhı kavşağında sanırım yolun kullanılmasını istemediklerinden yukarıdan helikopterle bulunduğum yere yakın alana roket atışı yapıldığını gördüm. Aracıma binip manevrayla yaklaşık 300 metre ilerideki işyerim olan KKK karargâhına ulaştım. Beni içeri almakta tereddüt ettiler. Tahmini 00.45 sıralarıydı. Ben kendimi tanıttım, kimliğimi gösterdim. Karargaha girdim. Erhan Caha komutanımızın yanına vardım. Durum nedir ne oluyor, komutanlarımız nerede diye sordum. Karargahta en kıdemli benim şimdilik komutanlarımızın gelmesini bekliyoruz dedi. Kendisi harekât merkezinin normal faaliyetlerini yürütüyor birliklerini takip ediyordu. Sen kendi odana git, KKK karargâhındaki komutanları kastederek komutanlarımız geldiğinde sana ihtiyaç olursa haber veririm dedi. En az 10 defa odamdan yukarı Erhan Caha komutanımın yanma çıkıp bilgi almaktaydım. Olaylar kontrol altına alındığı sabah saat yaklaşık 09.00’a kadar bu şekilde Erhan Caha’dan bilgiler almaktaydım ve odamdaydım. l Darbeciler başarılı olmak için bu girişimi yaptılar. Başarıya ulaşmak için de önemli görevleri gerek sahada gerek karargâhta belirledikleri kişilere vermeleri beklenirken bana herhangi bir görev vermediler. l Fetullah Gülen Cemaatini kamuoyundan herkesin bildiği kadar bilirim. Asker kişi olmam sebebiyle bu cemaat üzerinde daha fazla hassasiyet gösteririz. 20102013 yılları arası özel kalem müdürlüğünü yaptığım Milli Savunma bakanlarımızın seyahatlerinde Gülen Cemaatine ait okulların ziyareti söz konusu olduğunda ben bakanımızdan asker olmamız sebebiyle bu okullara ziyarette bulunmamızın uygun olmayacağını belirterek affımızı istiyor, bu okullara ziyarete dahi gitmiyorduk. l Darbelere kesinlikle karşıyım. Ayrıca buna rağmen şunu söyleyebilirim ki ülkemizde darbe yapmayı gerektirecek kamu düzeninin bozulması, silahlı çatışmalar, sokağa çıkamama vs. gibi en ufak bir neden yoktur. Darbe girişimi başarılı olsaydı bile buna karşı çıkan ordu içinde çok rütbeli olurdu. l ANKARA İşadamlarına seks kasedi ile şantaj iddiası Bursa’da FETÖ soruşturması kapsamında aralarında Fethullah Gülen ve bazı işadamlarının da bulunduğu, “imamlar dosyası” olarak bilinen, 38’i tutuklu toplam 80 sanık hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede, gizli tanık olarak ifade veren Orhan adlı kişi, “FETÖ Bursa’daki 11 işadamının seks kasetlerini Bank Asya’nın Yıldırım İlçe Şubesi’ndeki kasada saklıyordu. Bu kasada ayrıca işadamlarının gelir durumlarını içeren bilgiler de bulunuyordu. Bankanın şubesinde polisler tarafından arama yapıldığı gün Ercan lakaplı bir kişi, erkenden gelip bu bilgi ve kasetleri alarak kaçırdı” dedi. l DHA C MY B