24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 1 Nisan 2017 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Tüketerek büyüdük ekonomi 9 Türkiye 2016 yılında yüzde 2.9 büyürken, GSYH’den en büyük payı tüketim aldı. Teşvikler yatırımı değil tüketimi artırdı. Büyüme hükümetin hedeflerinin altında kaldı Türkiye ekonomisi 2016’nın son çeyreğinde yüzde 3.5 büyürken, yıllık büyüme yüzde 2.9 oldu. Büyümeyi sırtlayan ise gayri safi yurtiçi hasılada (GSYH) yüzde 59.5 pay sahibi olan hanehalklarının tüketimi oldu. Büyüme 2015’te yüzde 6.1 olmuştu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre üretim yöntemi açısından dört dönem toplamıyla elde edilen yıllık GSYH, zincirlenmiş hacim endeksiyle 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 2.9 arttı. Hedefler tutmadı Tüketim odaklı olduğu görülen büyüme, yıllık yüzde 2.2 olan tahminlerin üzerinde geldi. Ancak buna rağmen hükümet aşağı yönlü güncellediği Orta Vadeli Plan hedefleri tutturulamadı. Orta Vadeli Program’da da 2016 için büyüme beklentisi en son yüzde 4.5’ten 3.2’ye indirilmişti. Türkiye’nin işsizlik oranını azaltması için en az yüzde 5 büyümesi gerekiyor. Bu oranda büyüme işsizliğin artacağı anlamına geliyor. TÜİK üçüncü çeyrek için daha önce yüzde 1.8 olarak açıkladığı daralmayı yüzde 1.3 daralma olarak revize etti. Yatırıma yansımadı Hükümet geçen yıl büyümeyi artırmak için Ekonomik Müjdeler Paketi, Süper Teşvik Uygulaması gibi çok sayıda teşvik paketi açıklamıştı. Ancak veriler teşviklerin yatırım ve ihracatı artırmak yerine tüketimi hızlandırdığını gösteriyor. Verilere göre Türkiye, sağlıklı büyümenin önşartı kabul edilen yatırımlar ve ihracatta sı nıfta kalmayı sürdürdü. Bankacıların yaptığı hesaplamaya göre 2016’da büyümeyi yurtiçi tüketim 1.4 puan, devletin nihai tüketim harcamaları 1 puan, sermaye oluşumu 0.9 puan, stok değişmeleri 1 puan yukarı çekerken, net ihracat 1.5 puan aşağı çekti. Devlet harcamaları yıllık yüzde 7.3 artışla GSYH’den yüzde 14.7 pay aldı. Sabit sermaye oluşumunun GSYH’deki payı yüzde 29.8 oldu. Yatırımlar yıllık yüzde 3 artarken ihracat yüzde 2 azaldı. Hanehalkı nihai tüketim harcamaları ise yıllık yüzde 2.3, 2016’nın dördüncü çeyreğinde yüzde 5.7 arttı. Kişi başı gelir düştü TÜİK verileri 2015’e göre fakirleştiğimizi de teyit etti. 2015’te 11 bin 14 dolar olan kişi başına düşen gelir 2016’da 10 bin 807 dolara düştü. Bu da hanehalkının geliri azalsa da borçlanarak tüketimini artırdığını gösteriyor. Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 10.8 artarak 2.59 trilyon TL oldu. Dolar bazında GSYH ise 856 milyar 791 milyon dolara gerileyerek önceki yıla göre yüzde 0.6 küçüldü. Verilere göre inşaat sektörü büyümede yine öne çıktı. İktisadi faaliyet kollarına göre GSYH’ye bakıldığında geçen yıl tarım sektörünün toplam katma değeri yüzde 4.1 azalırken, sanayi sektörünün yüzde 4.5, inşaat sektörünün yüzde 7.2 arttı. Son verilerle birlikte Türkiye dolar bazında 856.8 milyar dolarlık geliriyle Endonezya'nın ardından dünyanın en büyük 18. ekonomisi konumunda. l Ekonomi Servisi KİM NE DEDİ? ‘Makyajları tutmadı’ “Gelen oran 2012 2015 arasında ki makyajsız orta lama büyüme ile uyumlu, buna kar şın makyajlı se rilerle ciddi bir ayrışma içinde. 2016 için açıkla nan yüzde 2.9’luk büyüme hızı, mak CHP Milletvekili Faik Öztrak yajlı seride, son 4 yıl ortalamasının yarı sı bile değil.” ‘Yeni seriyle aşıldı’ “Yeni seriyle bir likte beklentile rin üzerine çıkan bir büyüme per formansı görmek teyiz. Büyümede sürükleyici güç, özel tüketim har camaları oldu. Bu iç talep toparlanması geçici mi, kalıcı mı olacak; Kapital FX Araştırma Müd.Yrd. Enver Erkan ona bakmak lazım. Özellikle referan dum sonrası önemli.” ‘Bu yıl ancak yüzde 3’ “TL’deki değer kaybının yüksekli ği, tüketici ve reel kesim güveni ile üretim eğiliminde ki olumsuzluklar, siyasi belirsizlikler ve jeopolitik risk ler nedeniyle bü yüme tahmini üze Ekonomist rinde aşağı yön Haluk Bürümcekçi lü riskler ağır bas tıyor. 2017 büyüme tahminini yüzde 3 seviyesinde koruyoruz.” ‘Resesyona girmedik’ “Her şeye rağmen ekonomimiz büyüyor. Şokların, darbelerin olduğu bir dönemde toparlanma son derece hızlı oldu. Türkiye teknik olarak resesyona girmedi; alınan tedbirlerin Başbakan Yardımcısı etkisi güçlü oldu. Mehmet Şimşek Bu yılın 2. çeyreğinin ortasından itibaren büyük ihtimalle toparlanma hızlanır.” Hakan Atilla 3 yılda 7 defa ABD’ye gitmiş! Halkbank’ın Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’de tutuklanmasının ardından, banka Atilla’nın son 3 yılda 7 defa ABD’ye görevli olarak gittiğini açıkladı. Halkbank’tan KAP’a yapılan açıklamada, “Söz konusu iddialarda bahsi geçen ülke ile ilgili ticarete konu işlemlerde düzenlemeler gereği ABD finansal sistemi ve para birimi kullanılmamıştır” denildi. Açıklamada şöyle denildi: “23.03.2017 tarihinde ABD’ye giden Mehmet Hakan Atilla, ABD’den dönüşte 27 Mart’ta (TSİ 28.03.2017 01.30) New York JFK Havalimanı’nda uçağa binmek üzere iken alıkonulmuş ve 28 Mart’ta yapılan duruşma ile tutuklanmıştır. İlk duruşması yapıldıktan sonra iddianame hazırlanmak üzere savcılığa süre verilmiş olup 10.04.2017 tarihinde duruşması yapılacaktır. Atilla, 20142017 yılları arasında 7 defa ABD’ye görevli olarak gitmiş, bu seyahatlerinde çok sayıda uluslararası finans kuruluşu ve üst düzey kamu yöneticisiyle temaslarda bulunmuştur.” l Ekonomi Servisi Genç çiftçiye 30 bin TL’lik hibe ama şartları biraz ağır Tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması kapsamında genç çiftçilerin girişimciliğinin desteklenmesi için 30 bin TL’ye kadar hibe desteği verilecek. Bu yıl verilecek toplam hibe tutarı 483 milyon lira olarak öngörülüyor. Ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın dünkü Resmi Gazete’de yer alan tebliğine göre geçen yıldan farklı olarak; 15 büyükbaş veya 50 küçükbaş hayvanı olanlar, 50 arılı kovanı olanlar, 2016’da genç çiftçi hibesi alanlar, projesi kabul edilmeyenler, projesi kabul edildiği halde sözleşme imzalamayanlar, öğrenci, vergi mükellefi, çalışan, aynı konuda başka bir hibeden yararlananlar veya bu şartları taşıyanların eşleri 2017 yılı genç çiftçi hibe desteğinden yararlanamayacak. Borç 404 milyar dolara çıktı Türkiye’nin brüt borç stoku milli gelirini yüzde 47’sini aştı. 2015 yılı sonunda 396 milyar dolar olan borç, 2016 sonunda 404 milyar doları geçti Türkiye’nin brüt dış borç stoku, 2016 yılı Aralık sonu itibarıyla 404.2 milyar dolar oldu. Hazine Müsteşarlığı’nın borç stoku verilerine göre 31 Aralık 2016 itibarıyla Türkiye’nin brüt dış borç stoku 404.2 milyar dolar oldu. Stokun milli gelire oranı yüzde 47.2 olarak hesaplandı. 2015 sonu itibarıyla brüt dış borç stoku 396 milyar dolar, milli gelire oranı ise yüzde 46 olmuştu. Türkiye’nin net dış borç stoku ise geçen yılın aralık sonu itibarıyla 252.7 milyar dolar olarak gerçekleşti, stokun milli gelire oranı da yüzde 29.5 olarak kayıtlara geçti. Aynı dönemde Hazine garantili dış borç stoku da 12.4 milyar dolar oldu. 2016 yılı sonu itibarıyla kamunun net borç stoku 218.9 milyar lira olarak gerçekleşirken, stokun milli gelire oranı yüzde 8.4 olarak hesaplandı. Hazine, AB tanımlı genel yönetim borç stokunu ise 732.8 milyar lira, bu rakamın milli gelire oranını da yüzde 28.3 olarak hesapladı. Dış ticaret açığı yüzde 15 arttı Türkiye’nin şubat ayında ihracatı yüzde 1.9 azalarak, 12.1 milyar dolar olurken, dış ticaret açığı yüzde 15 artışla 3.7 milyar dolara çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilerine göre, şubatta ithalat yüzde 1.6 artışla 15.8 milyar dolara yükseldi. 2016 yılının Şubat ayında yüzde 79.4 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı 2017 Şubat’ta yüzde 76.7’ye düştü. Sezer neden hep günah keçisi Erdoğan liderliğinde, uysa da uymasa da, referandumda hayırcıları teslim alma amaçlı, kin, öfke saçmada yarışılan, hayırcıları düşman cephesinde; “terörist” ilan eden söylemde değişen çok şey yokmuş gibi... Oysa kampanyanın ilk haftalarında tek adam, tek liderlik ile Türkiye’yi düze çıkaracak nedenler ile bugünküler arasında aklakara kadar birbirini yok sayan gerekçelendirmelerde, aklımızla dalga geçen boyutlarda kendini yalanlamalar var... Ey ABD, Ey AB seslenişleriyle söze girilen dış siyasete dönük suçlamahesap sorulacağı söylemlerinden tam çark... Benim dikkatimi çeken, her koşulda kullanılabileceği öngörülmüş, Cumhurbaşkanı Sezer’i günah keçisi ilan eden suçlamaların bir tek hâlâ gündemden düşmemiş olması, bir biçimde ön sıralara dizilmiş, evetçiler korosuna alkışlatılması... Nedenlerini gerçekten birlikte yola çıkmış Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın yollarının ayrışması ya da piyasaları sarsan anayasa kitapçığının atılması olarak okursanız, çok ama çok yanılmış olursunuz... Demokrasi, laik Cumhuriyet, Atatürk devrimleri, ister parlamenter, isterse başkanlık rejimlerinin hukuk devleti düzenleri içinde vazgeçilemeyecek güçler ayrılığı ilkelerinin ayaklar altına alınmış olmasını, otoriterleşme, diktatörlüğe dönüşümü hedeflemiş, referandumda evet oyu verilmesi istenen metinle başımıza gelebilecekleri atlamış olursunuz... HHH Sezer’in; anayasa hukukçusu, anayasal hukuk devleti düzeninin Cumhurbaşkanlığı’na yüklediği sorumluluklar çerçevesinde çok haklı, siyasi çıkar hesapları adına yapmaya kalkışmadıklarını, bugünlerdeki ayaklar altına alınmış, anayasal hukuk devletinin yokmuş gibi çiğnenen ilkeleri çerçevesinde birkaç cümle içinde anlatmaya çalışmalıyım. Erdoğan başta, evetçilerin, uyumsuz ortaklık, ekonomide kriz çıkarma öngörüsüzlüğü olarak parlamenter rejimin erdemlerine karşı, ikibaşlılık olarak göstermek istedikleri çıkışlar, sorumsuzluğun, hukuksuzluğun değil anayasal sorumluluğun olmazsa olmaz adımlarıydı.. Anayasal parlamenter rejimimiz, hukuk devletinin Cumhurbaşkanı’na yüklediği sorumluluklar kapsamında vazgeçemeyeceği iki görev söz konusudur. Hükümet, oluşmuş İktidarları erki ile siyaseten ya da seçilmiş olma itifakları ne kadar güçlü, kader bağları ile bağlanmış olsa bile... Cumhurbaşkanlığının anayasal yükümlülüklerinin başında, Hükümet, Meclis icraatlarının, hukuka uygunluk, kamu yararı denetimlerini yapmaktır... Demokrasilerde onay makamı, yandaş Cumhurbaşkanlığı icraatları siyasal uyumluluk değil, doğrudan hukuksuzluk, anayasal suç niteliklidir. Halkımız evetçiler Cumhurbaşkanı Gül’ün gerektiği için, kamu yararı, hukuka uygunluk olduğu için değil de, aynı siyasi cepheden gelmiş olmanın yandaşlığı içinde, Başbakan Erdoğan Hükümetleri, Meclis’ten çıkmış yasalara onay vermişse uyumlu Cumhurbaşkanı sayılabilir mi? Anayasal sorumluluklarının gereklerini yerine getirmemiş, yandaşlık suçu işlemiş olabilir mi? Gündemimizdeki evetçilerin referandum kampanyalarının haftalık, bazen günlük çark edişlerindeki, ülkemiz için çok tehlikeli sularda geziniyor olmalarına bu yazıda görüldüğü üzere yer kalmadı... Kuşkusuz “Ey Amerika, Ey Avrupa” nidaları ile başlayan posta koymaların nasıl bu kadar kolay gündemden düşürülmüş olmalarından başlayarak en yaşamsal olarak tek kişiye, tek adama sınırsız verilmek istenen yetkilerden çok ama çok korkmak gerek... Plastik sanayicileri: Poşet yasaklanmıyor Türkiye Perakendeciler Federasyonu’nun marketlerin kullanılan poşetlerin 1 Ocak 2018 tarihi ile birlikte yasaklanacağına yönelik açıklamalarına plastik sanayicilerinden yanıt geldi. Plastik taşıma torbalarının maliyet avantajı sağladığını savunan Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Başkanı Reha Gür, yürürlükte olan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin günün koşullarına ve Avrupa Birliği’nin beklediği kriterlere göre dönem dönem güncelleştirilmesinin söz konusu olduğunu, ancak Bakanlığın plastik torbaları yasaklama veya ücretli satışa konu olmasına dair çalışması bulunmadığını belirtti. 4 milyon kişi ‘zorunlu’ BES’e dahil oluyor Türkiye genelindeki 45 yaş altındaki memurlar ve 250 ile bin arası çalışanı bulunan özel sektör firmaları, bugünden itibaren otomatik olarak Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) dahil edilecek. Böylece yaklaşık 2.5 milyonu memur, 1.5 milyonu özel sektör çalışanı olmak üzere toplam 4 milyon kişiden otomatik olarak, prime esas kazancın yüzde 3’üne karşılık gelen tutarda BES kesintisi yapılacak. Sisteme dahil olan çalışanlara 2 aylık cayma süresi tanınacak. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear