26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 21 Mart 2017 TASARIM: müge KAYGUSUZ ÖzAgecanr Avrupa ‘doğal’, ABD ‘derin’, Rusya ise ‘pratik’ ortağımızdır Avrupa bizim doğal ortağımızdır. Bin yıl boyunca nüfus, iktisat ve kültür boyutları ile iç içe geçmişiz. Savaşlar da dahil. Türkler İstanbul’u almadan çok önce Balkanlar’a, Ege’ye gelip yerleşmişler. Katolik İspanya’nın baskısından kaçan yüz binlerce Yahudi Osmanlı’nın ayrılmaz bir parçası oldular. TürkiyeAvrupa iktisadi ve kültürel ilişkilerinde önemli bir yer tuttular. Avrupa’nın sanayi ve aydınlanma devrimlerini Osmanlı, geriden de olsa sürekli izledi ve uyguladı. Atatürk Türkiye’si ve kuruluşla birlikte bilimde, eğitimde, sanatta ve kültürde “çağdaşlaşma sentezimizi” yürüttük. Bu yolla Ortadoğu’nun karanlığından ve bataklığından kurtulduk. Müslüman ülkeler arasındaki “tek çağdaşlaşan ülke olduk”. Avrupa Konseyi üyesi olarak kurumsal bütünleştik. Kültürden spora her alanda Avrupa örgütlerinde yer aldık. Doğal ortaklık ve sentez birlikte yürüdü. 1960’ların başından itibaren milyonlarca insanımız Almanya başta, tüm Avrupa ülkelerine yayıldık. 5.5 milyon insanımız bugün Avrupa’nın bir parçası durumunda. 50 binin üzerindeki Türk girişimcisi, sadece Almanya’da faaliyet gösteriyor. Avrupa’nın 10 ülkesinde 1970’li yıllardan bugüne kadar 40 dolayında konferans verdim. 45 dolayında TürkiyeAvrupa entegrasyon hareketlerini içeren akademik toplantılarda aktif olarak bulundum ve bütün bunları yaşadım. “Hayatım Avrupa” adını verdiğim 5 ciltlik kitapta bunları yayımladım. TürkiyeAvrupa ilişkilerinde kurumsal olmasa da gümrük birliğindeki yanlışlara karşın; iktisadi, sosyal ve kültürel olarak “doğal bir entegrasyonun derinleştiğini”, yayımladığım araştırmalarımla ortaya koydum. (“erolmanisali.org”da görülebilir.) Amerika neden ‘derin ortak?’ TürkiyeABD ortaklığı Avrupa’dan çok farklı. ABD bizi, soğuk savaşla birlikte “ileri karakol” olarak gördü. 1947’de Marshall yardımı ile başlayan bağlama süreci 1952’de NATO ile sonuçlandı. Haberimiz bile olmadan topraklarımızda nükleer tesisler kuruldu. Küba krizinde masadaki taşlardan biri haline sokulduk: KübaTürkiye pazarlığı yaşandı. Türkiye’deki askeri ve İslami darbeler hep bu kesimden geldi. Sonuncusu FETÖ girişimi oldu. Türkiye BOP’un gerçekleşmesi için bir maşa olarak kullanılmaktadır. 1991’de Çekiç Güç ile İncirlik’ten “Barzani Kürt Cumhuriyeti” kuruldu; şimdi de PYD ile Suriye ayağı çatır çatır kurulmakta. Suriye’de ABD üssü oluştu. Bütün bunlar ABD’nin bizim için “Derin Ortak” olduğunu gösteren öğelerdir. Sabık başbakanın “stratejik derinliği” sanki, ABD’nin derin ortaklığı için yazılmış gibi, Suriye’de gördük. FETÖ, derin ortağın son 40 yılda yavaş yavaş ürettiği bir olgudur. Hedefinde, Atatürk Cumhuriyeti ve Atatürk’e bağlı TSK bulunuyordu. BOP için, her ikisinin de yok edilmesi gerekiyordu. 16 Nisan’da oy verirken bu hesapların göz önünde tutulması gerekir. Derin hesaplar peşinde olan yalnız FETÖ müdür? Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları da “derin ortakların örtülü yandaşları olmuyorlar mı?” Rusya ise ‘Pratik Ortak’ Dev komşumuz hem enerji hem de iktisadi bakımdan “pratik” ortak konumunda. Enerji ihtiyacımız, tarımımız, turizmimiz, inşaat şirketlerimiz açısından vazgeçilmez bir konumda. Şimdi de “S 400”ler gündemde. Özellikle AKP, Avrupa ve ABD karşısında tribün için restleşirken masanın altından pratik ortağının resmini göstermek zorunda kalıyor. Hele bütün kartlarını dar bir heybeye, “Katar, S.Arabistan sepetine sığdırmaya çalışırken.” Tabii bir de, Rusya fiilen Suriye’de üsler kurarak, ABD ile birlikte yeni Güney komşumuz olmaya soyunurken. Ve son söz: Türkiye’den Avrupa’ya en ağır küfürler savrulurken Beşiktaş’ın “Çarşı”sı, ülkemizin aydınlık yüzünü gösterdi; Ata’mızın yurtta ve dünyada barış mesajını, İzmir’in dağlarındaki çiçeklerin eşliğinde sundu. Çirkinliklerin ortasında açan bir gül misali... 21 MART 2017 SAYI: 33403 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.33 05.19 05.44 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 07.00 13.19 16.41 19.24 06.44 13.13 16.26 19.10 07.07 13.26 16.49 19.32 Yatsı 20.44 20.28 20.49 yorum 13 1933… Adolf Hitler, meclisten “kendisine meclisin salt çoğunluğunun onayına gerek kalmadan yasa yapma yetkisi verilmesini” istedi. Yasanın 3. maddesi özetle şöyleydi: “Hükümet, anayasada belirtilen yasa çıkartma sürecinden ayrı olarak da yasa çıkartabilir. Hükümetin çıkarttığı yasalar, Kmanaeacvylaişssaakdukraunmslaaprıanbı ielitrk.iDleemveledtiğbiasşükraencıneın yetkileri bundan etkilenmez…” “Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığın birleştirilmesi için bir halk oylamasında” Almanlara şu soru soruldu: “Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ile birleştirilmiştir. Cumhurbaşkanının tüm yetkileri ile Başbakanlığın yetkileri Führer Adolf Hitler’de toplanmıştır. Yardımcısını kendisi atayacaktır. Bu düzenlemeyi onaylıyor musunuz?” Hitler, “halk oylamasını” kazanıp “führer (önder)” seçildi. Başlattığı dünya savaşında 7 milyondan fazla Alman vatandaşı yaşamını yitirdi… HHH 4 Kasım 1964… İran’ın Fethullah Gülen’i Ayetullah Ruhullah Humeyni, önce Ankara’ya, sonra Bursa’ya, İran şahının isteği üzerine Irak’ta Necef kentine gönderildi. Humeyni, “Şahın devrilmesi ve İran’da bir İslam cumhuriyeti kurulması yönündeki çağrılarını” oradan sürdürdü. 6 Ekim 1978… Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Humeyni’nin Irak’ı terk etmesini isteyince, Fransa’da Paris’in banliyösüne yerleşti. 1 Şubat 1979’da İran’a dönüşünde görkemli karşılandı. Humeyni, 4 gün sonra hükümeti atayıp Kum kentine yerleşti. Anayasa oylamasında kurulan Özgen Acar Kavşak Nazizm... Kemalizm... Rabiaizm... (8) “İran İslam Cumhuri lerince işlendiğine ilişkin yeti” ile yaşam boyu veriler olduğunu söyledi. “siyasal dinsel ön Humeyni karargâhı; der” seçildi! Türkiye’ye, Afganistan’a, 1 Nisan… Hu Pakistan’a, Irak’a “laiklik meyni, “İslam düşmanlığı” ihracatına, Cumhuriyeti’ne evet örgütlü terörün ve siya mi, hayır mı?” diye sal parti yapılanmalarının halk oylaması yap desteklenmesine başladı. tı. Laikler “hayır” di HHH yorlardı. Mollalar seç 1969… “Aşırı sağ menleri bireysel ör cı” Necmettin Erba gütleyip istediklerini kan, Adalet Partisi’nden başarmışlardı. Laik Geleceğin milli adayı aday olduysa da “orta ler, seçime yoğunlaşınca, Humeyni, ikti nın sağındaki” genel Başkan Süleyman darı ele geçirdi. Demirel’in vetosunu yedi. Konya’dan 1982… İran’da geride yüz binlerce bağımsız seçildi. mahkum ve yaklaşık 2 milyon ölü kal 1970… Erbakan, Milli Nizam Partisi’ni mıştı! kurdu. 1971’de Anayasa Mahkeme HHH si, “laikliğe aykırı çalışmaları” nedeniyle 1 Şubat 1979… Abdi İpekçi ile baş partisini kapatınca İsviçre’ye göçtü. layan bir dizi aydın arasında 1993’te 1972… Türkiye’ye dönünce Milli Se Uğur Mumcu’nun da öldürülmesini “İs lamet Partisi’ni (MSP) kurdu. lami Harekât” adlı örgüt üstlendi. MİT 12 Eylül 1980… Askeri müdahalede Müsteşarı, Büyükelçi Sönmez Köksal, İzmir’de gözaltına alındı, “laikliğe aykı Mumcu suikastının İran’ın Kum kentin rı davranmak” suçlaması ile tutuklandı. de eğitilen İslami kökenli Türk terörist 24 Temmuz 1981’de serbest bırakıldı. 10 yıl siyaset yapma yasağı aldı. 6 Eylül 1987... Halkoylamasıyla si yasete döndü, Refah Partisi (RP) genel başkanı seçildi. 1995… “Milli Görüş Hareketi” söylemiyle Meclis’te 1. parti oldu. 21 Mayıs 1997… Yargıtay Başsavcılığı, “bazı üyelerinin laik rejimi hedef alan girişimleri” nedeniyle RP’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı. Başsavcı Vural Savaş, partinin “laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini” belirtti. Mart 1999… Türkiye’nin Humeyni’si Fethullah da Türkiye’deki siyasal ortam nedeniyle ABD’nin Pennsylvania eyaletine göçtü. 2001… Anayasa Mahkemesi’nce RP kapatıldı. Erbakan, 5 yıl süreyle siyaset yasağı aldı. Erbakan’ın desteklediği “Milli Görüşçü” kanat Recai Kutan başkanlığında Saadet Partisi’ni, “Yenilikçiler” ise Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetiminde Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurdular. HHH Bize “Atatürk’e ‘Hayır!’ diyenlere ‘Hayır!’, Abdülhamit’e ‘Evet!’ diyenlere ‘Hayır!’ demek” düşer… (Devam edecek) Kargo! Antalya’dan MNG şirketine 1 Mart’ta verilen bir kargo ertesi gün Ankara Hoşdere şubesine ulaştı. Bütün telefonlarıma karşın kargo 10 gün sonra geri gitti. 13 Mart’ta yeniden gönderildi. 17’sinde teslim edildi. Aydın Karacasu’ya Aras şirketi ile aybaşında gönderdiğim kargo henüz alıcıya ulaşmadı. Aras, daha önce de 2 kargomu kaybetmişti. Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN posta@cumhuriyet.com.tr 15 dakikayla sarsılan hayatlar M. ÖNDER TEKİN Yargıç YGS’ye giren adayın sınavın başlamasına 15 dakika kala sınavın güvenliğini tehlikeye düşüren bir eyleminin bulunup bulunmadığına yönelik bir tespit bulunmadan, bir yıllık İki milyonu aşkın gencin ve ailelerinin, aylardır heyecanla bekledikleri Yükseköğretime Geçiş Sınavı emeğinin boşa gitmesi, sınavın eşitlik ilkesi içinde yapılması amacına uygun düşmüyor (YGS) Pazar günü yapıldı. Sınavın baş lamasından 15 dakika öncesinden itiba ren sınav binalarına alınmayan gençle rin yaşadıkları üzüntü ve hayal kırıklı ğının haber ve görüntüleri medyada yer aldı. Onca yıllık emeklerinin boşa git tiğini düşünen adayların görevlilerden yardım çabaları karşılık bulmadı. YGS başta olmak üzere Ölçme, Seç me ve Yerleştirme Merkezi Başkanlı ğı (ÖSYM) tarafından yapılan merkezi sınavların sorularının çalındığına dair bilgiler kamuoyunun malumu. 6114 sa yılı Kanunun 3. maddesiyle sınav hiz metlerinin tüm aşamalarında gerekli güvenlik tedbirlerini almakla yükümlü kılınan ÖSYM’ce, sınavların güvenli bir şekilde yapılması için her yıl farklı ted birler deneniyor. Bu yıl denenen yeni tedbirler kapsa mında, sınavın başlamasına 15 dakika Üniversiteye giriş sınavında bazı adaylar 15 dakikayla bir yıllarını kaybettiler. kalmasından itibaren adayların sınav binalarına alınmayacağı duyuruldu ve Sınavın objektif ve güvenli bir şekil ğerlendirme yapıyor, getirilen kurala Sınav sorularının çalınmasını mut uygulandı. de yapılması amacıyla alınan tedbir uymamayı tek başına sınav güvenliği lak bir şekilde önleyici tedbirleri almak Daha önceki kararlar lerden bireysel olarak etkilenen kişile ni tehlikeye düşüren eylem olarak ka gerekirken, sınavın başlamasından 15 rin açtığı davalar neticesinde yargının bul etmiyor. dakika öncesinde sınav binalarına ka Bu yılki uygulamaya dair düzenle bu konudaki yaklaşımına da bakmak Bu yıl gerçekleştirilen YGS sınavın bul edilmeme yasağının ve bu amaçla meler, Adayların ve Sınav Görevlileri ta fayda var. Danıştay İdari Dava Daire da da, bazı adayların, sınavın 14 dakika sınav başlamadan yüzlere kapatılan nin Sınav Binalarına Giriş Koşulları leri Kurulu, avukatlık kimliğinin ÖSYM öncesinden başlamak üzere, sınavın ya kapıların birçok gencin gelecek kapı na İlişkin Yönetmelik ve 2017 Öğren tarafından yapılan sınavlarda geçerli pılmasına daha dakikalar var iken, sı larının kapatılması anlamına geldiği ci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) kimlik olarak kabul edilmemesi işlemi nav binalarına alınmamasıyla bir yıllık, ni unutmayalım. Kılavuzu’nun ilgili hükümleriydi. ile bu konudaki duyurunun iptali iste hatta bir ömürlük emekleri kayboldu. ÖSYM’nin bu uygulamasının birçok Sınavın başlama saatinden 15 dakika öncesine kadar gelmeyen adayla miyle açılan davada, 27.04.2015 günlü, E:2015/1245, K:2015/1614 sayılı ka Eşitlik ilkesine aykırı adayı, sınav güvenliğini tehlikeye sokacak bir durumu olduğu tespit edilme rın sınav binalarına alınmamalarına rarıyla sınavın güvenlik ve yeknesaklı Önceki yıllarda, sınav başladıktan den sınava girme hakkından yoksun bı dair getirilen bu düzenleme ve uygu ğını sağlamak amacıyla, sınava girişte sonra gelen adaylar, kendilerine hak rakarak yeni mağduriyetler yarattığın lamanın, daha önce sınav güvenliğini özel kimlik belgesi olarak nüfus cüzda sız uygulama yapıldığını düşünmez dan, bu uygulamanın yeniden gözden sağlamak amacıyla alınan tedbirler ve nı ve pasaportun geçerli belge sayılma iken, bu yıl sınav başlamadan adayla geçirilmesi ve fikrimce sınav güvenli uygulamalara yönelik açılan davalar sında hukuka aykırılık bulunmadığın rın binalara alınmamaları, adayların ğini tehlikeye sokacak bir davranışı ol da verilen kararlar bağlamında değer dan, işlemlerin iptaline dair Daire kara kendilerine haksızlık yapıldığı dü mayan adayların sınav başlama saatine lendirilmesi yararlı olacak. 6114 sayılı kanunla ülkemizdeki pek çok sınavı yapmakla görevlendirilen ve bu konuda uzmanlaşmış olan ÖSYM, sınavların sağlıklı, objektif ve güvenli bir biçimde yapılması konusunda her türlü önlemi alma ve düzenleme yetkisine sahip. İdareye tanınan bu yetkinin nihai rının bozulmasına karar vermişti. Yine yasak olduğu halde cep telefonu ile Orta Öğretime Geçiş Sınavına katılan öğrencinin bir dersinin geçersiz sayılması işleminin iptali istemiyle açtığı davada, sınavın sonucunun objektif olarak değerlendirilmesini engellediğinden, işlemin iptaline dair mahkeme kararının bozulmasına karar verildi. şüncesine götürdü. Kapıdan çevrilen adayın sınavın başlamasına 15 dakika kala sınavın güvenliğini tehlikeye düşüren bir eyleminin bulunup bulunmadığına yönelik bir tespit bulunmadan bir yıllık emeğinin boşa gitmesi de, sınavın eşitlik ilkesi içinde yapılması amacına uygun düşmüyor. kadar sınav salonuna alınması gerekirdi. İdarenin bu tür uygulamalarının önceki yıllarda yargıya taşındığı durumlarda yargının yaklaşımının, somut olaya göre uygulanan tedbirin “ölçülülük ilkesi” sınırları içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi şeklinde olduğunu da son kez bir daha vurgulayalım. amacı, sınavın objektif geçmesini sağlamak, sınava katılanların eşit şartlarda yarışmalarını sağlamak ve kimsenin hak ettiği puandan fazlasını almasına izin vermemektir. Sınava katılanların bilgi ve emeklerinin dışında kopya, soru çalma gibi başka yollarla sonuca gitmesini önleyecek yol ve yöntemler ile aksine davranışların önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlerin de ölçülü olması gerekir. Alınan tedbirlerin yeni mağduriyetlere, eşitsizliklere yol açmaması da gerekir. Ölçülülük ilkesi Danıştay ne demişti? Bununla birlikte yasak olduğu halde, sınava çanta, saat, künye, sigara paketi, cüzdan gibi eşyalarıyla giren adayların sınavlarının geçersiz sayılmasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davalarda ise bu eşyalar ile sınava girme dışında, bunların davacılara avantaj sağladığına, olumlu bir katkısının olduğuna dair bir belirleme bulunmadan, yasak eşya ile sınava girilmiş olmasından hareketle sınavın geçersiz sayılmasına dair işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığına dair Da Kanun koyucu ve idareler, düzenlemeler yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle bağlıdır. Bu ilke ise “elverişlilik”, “gereklilik” ve “orantılılık” olmak üzere üç alt nıştay 10. Dairesi’nin E:2016/3323, 12. Daire’ nin E:2014/10560, E:2016/1749, E:2015/2540, E:5360, E:2016/9059 sayılı kararları bulunuyor. Yargı, bu konuda her olaya göre de ilkeden oluşur. Bir kurala uyulması ne deniyle kanun koyucu veya idareler tarafından öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında da “ölçülü İstanbul Kültür Üniversitesi’ne kayıtlı öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. lük ilkesi” gereğince makul bir dengenin bulunması zorunludur. Elif Enül C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear