24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 2 Mart 2017 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK suçuDçiyoacnuektlabrua kaettzıçAaORhCAlUSaIKk‘LGiAialRiyşrkii’ Konya’da devlete bağlı Kuran kursundaki çocuk istismarında konuyu soruşturmakla görevlendirilen Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişleri de istismarı görmezden geldi Konya’da devlete bağlı Medine Kuran Kursu’nda yaşanan çocuk istismarı da rın yaşadığı istismar savcılığa bildirilirken skandal bir ifadeyle “çocuklar arası gayri ahlaki vasında skandal ayrıntılar yer al ilişkiler” olarak değerlendirildi. dı. Tanıkların verdiği bilgiye gö Konya Ağır Ceza re, kurs yönetiminden müftülüğe kadar ihmal zincirinin yaşandığı olayda, konuyu soruşturmakla gö OZAN ÇEPNİ Mahkemesi’ne sunulan iddianameye göre, 2014 yılından itibaren Medine Kuran Kursu’na gi revlendirilen Diyanet İşleri Başkanlığı den çocuklar, yatılı olarak hafızlık eği müfettişleri de istismarı görmezden ge timi almaya başladı. Hafta sonlarında lerek suçu çocuklara attığı ortaya çıktı. ailelerin yanına giden çocuklar, 2015 Konya’nın Karatay ilçesinde Nakşi yılının ağustos ayına kadar kaldıkları bendi tarikatına yakınlığı ile bilinen res kursta çeşitli şekillerde ve kursun fark mi Kuran kursunda, istismara uğrayan lı alanlarında istismara uğradı. İddia çocukların yaşananları kurs görevlileri nameye göre çocuklar ve tanıklar ya ne ve müftülüğe bildirmelerine karşın şananları ilk olarak kursun nöbetçi ho herhangi bir önlem alınmadığı, Başba cası M.B’ye anlattı. Edinilen bilgiye gö kanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) ya re, kurs yönetiminin konuyu ciddiye al pılan şikâyetlerin ardından ancak bir yıl mamasının ardından ilçe müftülüğüne sonra soruşturmanın başlatılabildiği or şikâyetler iletildi. Oradan da sonuç alı taya çıktı. Konu hakkında inceleme baş namayınca çocuklar ve ailelerinin Bİ latan Diyanet İşleri Başkanlığı müfettiş MER üzerinden şikâyetlerini Başbakan lerinin hazırladığı raporda ise çocukla lığa ilettiği öğrenildi. Şikâyetlerin ardından Diyanet İşleri Başkanlığı Konya’da yaşananları araştırmak üzere müfettişler görevlendirdi. İnceleme sonuçlarını ihbar amacıyla savcılığa ileten Diyanet müfettişleri ise kursta yaşananlara ilişkin hazırladıkları üst yazıda “Medine Kuran Kursu’nda okuyan öğrenciler arasında gayri ahlaki ilişkiler” ifadeleriyle istismar değerlendirmesi yerine çocukları suçladı. Diyanet’in soruşturma başlatmasının ardından kurs yönetiminin ise çocukların el yazıları ile dilekçe alması da dikkat çekti. Ayrıca kurs yönetimi hakkında müfettişlikçe idari soruşturma başlatıldı. ‘Kötülük yaptılar’ Kuran kursu yönetimi tarafından göz yumulan istismara ilişkin ayrıntılar ise savcılık tarafından hazırlanan iddianamede mağdur çocukların ifadeleri ile ortaya çıktı. İddianameye göre, 2003 2004 doğumlu çocuklar Kuran kursunun sınıflarında, hoca odalarında, yemekhanede, yatakhanede ve hatta mescitte bile kendilerinden yaşça büyük 5 diğer öğrenci tarafından sabah saatlerinden gece uyuyana kadar farklı şekillerde istismara uğradıklarını anlattı. Çocuklar ifadelerinde, yatılı kursta kaldıkları süre boyunca tacize uğradıklarını, kıyafetlerinin çıkarılmaya çalışıldığını, gece uyudukları yataklarına istismarcılar tarafından girildiğini, kendilerine dokunulduğunu, kıyafetlerinin çıkarıldığını, kendilerine sarkıntılıkta bulunulduğunu, zorla öpüldüklerini, istismarcıların kendilerine cinsel organlarını gösterdiğini, bağırmamaları için ağızlarının kapatıldığını ve istismara ilişkin diğer ayrıntıları anlattı. Bir çocuğun ifadesinde ise yaşadıklarını “kötülük yaptılar” diyerek anlatması yaşanılan travmanın boyutunu da gözler önüne serdi. l ANKARA Mağdur 11 yaşında Sosyal medyada istismar Diyarbakır’da 33 yaşındaki M.A. iddiaya göre sosyal medya üzerinden yazıştığı 11 yaşındaki B.Ö’ye cinsel istismarda bulundu. Geçen cumartesi günü çocukla buluşma ayarlayan zanlı, buluşma yerine gittiğinde karşısında B.Ö’nün babasını görünce olay yerinden kaçtı. Güvenlik güçlerinin yaptığı çalışmaların ardından yakalanan M.A. emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Zanlı çıkarıldığı mahkemece “Çocuğa cinsel istismar” suçundan tutuklandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada “Gözaltına alınan şüpheli M.A. Emniyet Müdürlüğündeki kolluk işlemlerinin ardından 28 Şubat’ta Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan ifadesinin ardından Türk Ceza Kanunu’nun 103/1 (çocuğun cinsel istismarı) maddesi uyarınca tutuklanması talebi ile Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğine sevk edilmiştir. Diyarbakır Sulh Ceza Hâkimliğince tamamlanan sorgusunun ardından şüpheli M.A., Türk Ceza Kanunu’nun 103/1 maddesi kapsamında tutuklanmasına karar verilerek kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmiştir” denildi. l DHA/İHA yüzde 40Ö’ızkealpyautrıltalabrilıinrçKMMuaEürrBdpuüÖımcrzlüıear’lnraıÖdkeGğanermne:teilm Adana’nın Aladağ ilçesinde 29 Kasım’da çıkan yangında, öğrencilerin yanarak can verdiği facia sonrası kurulan ve dün toplanan TBMM Aladağ Yurt Yangını Komisyonu’nda, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Kemal Şamlıoğlu’nun açıklamaları dikkat çekti. Şamlıoğlu, “özel yurtların yüzde 40’ına yakınının kapanma ihtimalinin bulunduğunu, çünkü bu yurtların yüksek standartları yakalamasının zor olduğunu” açıkladı. MEB Teftiş Kurulu Başkanı Atıf Ala da Meclis’e, “bu yurtların kesinlikle bağımsız denetim birimlerince denetlenmesi gerektiği” teklifinde bulundu. Canın bedeli 10 bin TL Komisyona bilgi veren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı İslam Emiroğlu, ölen 12 çocuğun ailelerine 10 bin TL, yaralanan 24 çocuğun ailelerine de 5 bin TL’lik yardımın ödendiğini belirtti. Komisyona bilgi veren Şamlıoğlu da 3 bin 905 özel öğrenci yurdu bulunduğunu, 845 yurdun da “FETÖ” nedeniyle kapatıldığını kaydetti. 3 bin 781 yurdun denetiminin yapıldığını ifade eden Şamlıoğlu, Aladağ’dan sonra rutin denetimler dışında 3 bin 781 yurdu da yeniden denetime aldığını kaydetti. Yangın tatbikatı yok! Atıf Ala da Aladağ’daki yurdun, Adana maarif müfettişlerince 26 Ekim 2015’te denetlendiğine işaret ederek, genel denetim raporunda yurtta yangın söndürme tatbikatı yapılmadığı, binanın depreme dayanıklılık raporunun bulunmadığı, yurt binasının yerleşim planına uygun kullanılmadığının, personel arası iş bölümü yapılmadığı belirtildiğini söyledi. Müfettişin, elektrik şalterinin eski mi yeni mi ol duğunu bilmesinin mümkün olmadığını ileri süren Ala’nın, “müfettişin yangın konusunda uzman olmadığını” söylemesi de dikkat çekti. ‘Bağımsız denetçi olsun’ Raporda “yangın tatbikatı yapılmadığı bilgisinin yer aldığını” da dile getiren Ala, kaymakamlık raporunda ise “yangına karşı gerekli önlemlerin alındığının dile getirildiğini” belirtti. Yurdun müfettiş denetiminden iki gün sonra kapı kollarının kırıldığını da aktaran Ala, “Sürekli olarak birinin, denetim olarak başında durması lazım. Bu da imkânsız. Bu yurtlar, kesinlikle bağımsız denetim birimlerince denetlenmeli. Bizim yaptığımız denetim idarenin denetimi. Bu denetim, bağımsız birimlerce, sivil toplum kuruluşları, barolardan oluşabilir, Meclis’in takdirinde” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Mağdur aileye baskı iddiası AKP’li Gölbaşı Belediye Başkanı Özdemir’in oğlunun, tutuksuz yargılanmasını sağlamaya çalıştığı iddia edilirken mağdur kız çocuğunun yaşının büyütülmesi için girişimlerde bulunulduğu iddiaları gündemde DİLEK ŞEN Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde AKP’li Belediye Başka nı Yusuf Özdemir’in öğ retmen olan oğlu Erdem Özdemir’in lise öğrenci si bir kız çocuğuna cinsel istismar da bulunmak su çundan tutuk lanmasının ar dından mağdur çocuğun aile sine baskı ya pıldığı, çocu ğun yaşının büyütülmeye Aylin Nazlıaka çalışıldığı iddia edildi. An kara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka da haberimizi ve Cumhuriyet gazetesinin bayilerden topluca satın alınmasını TBMM gündemine taşıdı. Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde AKP’li Belediye Başkanı Yusuf Özdemir’in öğretmen olan oğlu Erdem Özdemir’in lise öğrencisi bir kız çocuğuna cinsel istismar suçundan tutuklanmasıyla ilgili haberimizin ardından belediye yetkililerinin Cumhuriyet’in habere ve belgelere nasıl ulaşıldığını araştırdığı, bazı yerel gazetecilerin telefonla aranarak “Bu haber Cumhuriyet’e nasıl ulaştı, nasıl duydular” diye sorulduğu belirtildi. Yerel kaynaklar, suç üstü yapan polisin kim olduğunun da araştırıldığını iddia etti. Cumhuriyet’e ulaşan bir kaynak, “Olayla ilgili kimse haber yapamıyor. Konuyu yüksek sesle dahi konuşamıyor” dedi. AKP’li Gölbaşı Belediye Başkanı Yusuf Özdemir’in oğlunun tutuksuz yargı lanmasını sağlamaya çalıştığı iddia edilirken, mağdur kız çocuğun yaşının büyütülmesi için girişimlerde bulunulduğu iddiaları gündeme geldi. Gazetemizin ulaştığı kaynaklar cinsel istismara maruz kalan çocuğun ailesine baskı yapıldığını iddia etti. Haberin yayınlandığı salı günü gazetemiz Cumhuriyet’in bayilerden toplatılmasının ardından konuştuğumuz YAYSAT Dağıtım Merkezi çalışanı, il genelindeki bayilerden ortalama günde ortalama 3040 gazetenin satılmayarak iade edildiğini fakat haberin yayımlandığı gün sadece Kahta ilçesinden 2 gazetenin iade edildiği söyleyerek, “Sadece alıcıların kolaylıkla ulaşamadığı, ücra bir bayiden iki nüsha döndü” dedi. Yatsat çalışanı, dün gazetemizin bayilerde bulunabildiğini belirtti. Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka da cinsel istismar olayı ve gazetemizin bayilerden toplatılmasını TBMM gündemine taşıdı. İçişleri Bakanı Süleylan Soylu’nun yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi veren Nazlıaka, çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarındaki artışa dikkat çekerek. geçtiğimiz yıl en az 417 kız çocuğunun cinsel istismara uğradığını, çocukların yüzde 53’ünün öğretmenleri, yüzde 7’sini okul çalışanları ve yüzde 7’sinin akrabaları tarafından istismar edildiğini vurguladı. İstismar davasında caydırıcı cezalar verilmemesinin toplumda endişe yarattığına dikkat çeken Nazlıaka, “Çocuklara ve kadınlara yönelik olarak gerçekleşen bu saldırılar partiler üstü olarak bir politikayla değerlendirilmeli ve çözüm konusunda siyasi irade üzerine düşeni yapmalıdır. Ancak basına yansıyan son haberler çocuk istismarı konusunda çocukların değil, kişilerin siyasi bekasının öncelikli olduğu izlenimini vermiştir” ifadelerini kullandı haber 7 İdam Kaldırılmış ve AKP Güvenceye Almıştı... Halkoylaması günü yaklaşırken AKP’nin nalıncı keseri gibi kendisine doğru yaratmaktan başka bir amacı olmayan anayasa değişikliğini kamuya anlatmakta zorlanıyor olmasının ipuçları bir bir ortaya dökülüyor. Geçmiş oylamalarda başarılı olduğu varsayılan “vatan, millet, Sakarya” edebiyatının bu kez etkili olmadığı görülüyor. “Hayır” diyenlere yönelik “vatan haini” ve “terörist” suçlaması ise kendi içlerinden de “hayır” görüşünde olanların varlığı ortaya çıkınca (belki de şimdilik) askıya alınmış durumda. Bol keseden para dağıtımına başlanmasının da “evet”leri artırmadığı görülmüş olmalı ki idamın geri getirilmesi, yeniden ve ısrarla piyasaya sürülmüş durumda. Böylece MHP içindeki hayırcıları da etkileyip bir taşla iki kuş vurma umuduna sarılmış gibiler. HHH Konuşma sekilerinden ya da televizyon ekranlarından idamı geri getirme sözü vermek kolay, ama uygulamaya geçirilmesi ve geçirilirse anayasayı yeniden değiştirmeden uygulanması hiç de kolay görülmüyor. İddia ettikleri gibi, Türkiye bir hukuk devleti(?), yargıçlar da bağımsız ve tarafsızsa yasa ile yapılacak bir değişiklik hiçbir işe yaramayacak... HHH “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan” imzasıyla 2003 yılı Haziran ayında Meclis’e sunulan tasarı ölüm cezasını kaldıran “İnsan Haklarını ve Temel Özgürlüklerini Koruma Avrupa Sözleşmesi’ne ek 6’ncı protokolün” onaylanmasını istiyordu. Meclis, isteği 26 Haziran 2003’te 4913 sayılı yasa ile onaylamıştı. AKP bugünleri düşünmemiş olmalı ki 2004 yılının Şubat ayında Anayasa’nın 90’ıncı maddesine; “İnsan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelerle çelişen yasa maddelerinin uygulanmayacağı” kuralını eklemişti. Bu değişikliğin ardından AKP iktidarı, “Ölüm cezası kaldırılmıştır. Hiç kimse ölüm cezasına çarptırılmayacaktır ya da bu cezası infaz edilmeyecektir” maddesini içeren yasayı 12 Ekim 2005’te yürürlüğe sokarak uluslararası bir söz daha vermişti. Hem de “savaş zamanında idam cezası verilebilir” kuralından vazgeçerek... HHH İdam cezasının geri getirilmesi, gazeteci, yazar, politikacı, sanatçı ve hukukçulara yönelik haksız tutuklamalarla arası gerginleşen AKP, Avrupa Konseyi ile köprüleri tümden atmayı göze alır mı bilemeyiz. Almasına alabilir ama bir daha “Türkiye hukuk devletidir” iddiasını da bir kenara atmış olur... Terör örgütünün hilafet toplantısına izin verenlere suç duyurusu Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, yargı kararları ile terör örgütü kabul edilen Hizbut Tahrir örgütünün, kaldırılışının yıldönümünde hilafet toplantısı düzenlemesine izin veren kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Eminağaoğlu, Yargıtay kararları ile de yürürlükteki mevzuat uyarınca terör örgütü kabul edilen Hizbut Tahrir örgütünün, 3 Devrim Yasasının kabul edildiği ve bu bağlamda hilafetin kaldırıldığı 3 Mart’a denk gelecek biçimde, 3 Mart 2015’te İstanbul’da, 7 Mart 2016’da Ankara’da düzenlediği hilafet konulu toplantısını, bu sefer 5 Mart’ta gerçekleştireceğini duyurduğunu belirterek, şunları söyledi: “Söz konusu toplantının gerçekleştirilmesi, buna ortam yaratılması, örgütün varlığı, eylem ve faaliyetlerini sürdürmesi suç oluşturduğundan, bu konuda Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş, suç oluşturan toplantının önlenmesi isteğinde de bulunulmuştur. Ayrıca böyle bir toplantıya izin verilmesi, izin veren İstanbul Valisi ve diğer kamu görevlileri yönünden de suç oluşturduğundan, bu konuda da anılan görevliler hakkında İçişleri Bakanlığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur. Tek adam ve tek adam üzerinden Cumhuriyete yönelik saldırılar anayasa değişikliği adı altında sürdürülürken, terör örgütünün serbestçe ve hilafet konulu toplantı yapabilmesi, buna ortam hazırlanması asla kabul edilemez.” l ANKARA/Cumhuriyet Korucuya çocuklarının gözü önünde saldırı Mardin’in Midyat İlçesi Sanayi Mahallesi’nde dün saat 07.30’da çocuklarını okula götürmek isteyen güvenlik korucusu M.İ., çocuklarıyla birlikte evinin önünde, otomobile binmek istediği sırada kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Çocuklarının gözleri önünde kalaşnikof marka uzun namlulu silahlarla taranan güvenlik korucusu M.İ., vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden kurşunlarla ağır yaralandı. Saldırganlar olay yerinden kaçarken, silah sesleri üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekipleri sevkedildi. Ambulansla Midyat Devlet Hastanesi’ne kaldırılan M.İ., tedavi altına alınırken, polis kaçan saldırganların yakalanması amacıyla ilçede çalışma başlattı. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear