26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 10 Mart 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ / ASLAN YILDIZ TASARIM: SERPİL ÜNAY haber/yorum 13 ‘Zümrüdüanka’dan ‘Zümrüdüanka’ya! Geçen cuma “3 Mart” günü, “TC Devleti”nin, “laik bir hukuk devleti” olması için atılan ilk adımın, “93.” yılıydı; dolaysıyla “Diyanet”in kuruluşunun. Bir anma yapılmadı; ne yönetimden ne de “Diyanet”ten bir “ses” çıkmadı. Biliyorum değerli dostlar, “AKP iktidarı bu tarihsel günü ne zaman kutladı, TC Devleti’ne bu niteliği kazandıranlar ne zaman anıldı ki?” diye soracaksınız. Haklısınız. Ama bu kez durum farklı. Çünkü o gün, 3 Mart günü bir “anma” yapıldı; üstelik yalnızca hükümet bağlamında değil, “Devlet” bağlamında, “TC Devleti” katında, dahası halkla birlikte. Üzerinden henüz bir hafta geçtiği için anımsanırsa da izninizlebir kez daha paylaşalım diyorum. İçinde olduğumuz ayın, “3 Mart”ı da içeren ilk haftası, “Yeşilay Kurumu”nca yıllar önce “Yeşilay Haftası” olarak ilan edilmişti. Dernek iki yıldır da kısaca söylersek “hiç içki içmeyenlere, hiçbir bağımlılığı olmayıp bu doğrultuda bir misyon yüklenen kişilere” ve “bu nitelikteki kurumlara verilmek üzere” türlü dallarda “Zümrüdüanka Ödülü” koydu. İşte bu ödülden “siyaset” bağlamında olanını, bu yıl, “Zümrüdüanka Ödül Töreni” ile, Cumhurbaşkanı’nca, “Benim Başbakanım!” dediği, “Başbakan Binali Yıldırım”a verildi, “3 Mart” günü yapılan bir törenle. Tüm TV kanalları yayınladı bu töreni; doyasıya izledik; hep olduğu gibi Başbakan Yıldırım, “çocuklar gibi şendik” dedirtecek “o” gülüşüyle Erdoğan’dan aldı “Zümrüdüanka Ödülü”nü. Yine, “bunda ne var olağan bir tören” denebilirse de, bu ödüle mitoloji kaynaklı bir kuş olan “Zümrüdüanka” adı verilmesi, insana oldukça ilginç geliyor; bilmem ki ne dersiniz? Çünkü genelde bu kuşun adı sözlüklere göre “hayal ürünü olan veya adı olup da var olmayan, iyi güzel şeyler için” kullanılırmış; ama daha çok da, “sanki bulunmaz Hint kumaşı” söylemi yerine... Cumhurbaşkanı Recep Tayyib, bu ödülü Başbakanı’na bu niyetle vermedi; kuşkusuz öyle. Ne var ki bu “Zümrüdüanka’, kendi kendini yakarmış, “yok” edermiş; peki bu özellik Başbakan’a da dört dörtlük uymuyor mu? Yıldırım, Başbakanlık’ın tümüyle kaldırılmasını, böylece “Başbakan”ın yok edilmesini yürekten desteklemiyor mu? Yalnız bu mitolojik kuş kendi kendini yaktıktan sonra dirilir, “yeniden doğarmış.” Ne denilebilir ki? Ayrıca “Zümrüdüanka”, yeryüzü ile gökyüzü arasında “birliği beraberliği sağlarmış”; “Referandum”la, “Hayır!” ya da “Evet!” diyecek milyonları her konuşmasında “kutuplaştıran” bir “Başbakan” her zaman ele geçer bir “fırsat(!)” değildir... “Sağ olsun Yeşilaycılar (!)”... Yazının başında söz edildiği gibi bu ödül, “bağımlılıklar’dan uzak, sağlıklı bir yaşamı misyon edinen kişilere özgü”; “Yeşilay”ın ilkesi bu. Yine de insan, “bağımlılık” durumunun böyle sınırlanmaması gerektiğini düşünmeden duramıyor. Çünkü, “insanın insana bağlılığı” dışında, “bağımlılığından” da söz edilir; dolaysıyla “Erdoğan”ın, Başbakan’ı “yok” etmesini, Başbakan Yıldırım’ın inanılmaz boyuttaki bir “memnuniyetle” kabullenmesini bilmem ki başka türlü nasıl açıklayabiliriz? İnsanın insana “bağımlılığı” konusunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyib’in yaşadığı bir örneği de anımsamalı; çok cani bir terör örgütünün kurucu Başkanı “Gulbeddin Hikmetyar”, İstanbul’a geldiğinde, genç Recep Tayyib, onun ayakları dibinden ayrılmayarak, ayaklarının dibinde derin bir saygıyla oturarak, bu bağımlılığın unutulmaz bir örneğini oluşturmuştu (1985). Bilmem anımsar mısınız? Öte yanda bu tören için seçilen günün de altı çizilmeli; yedi (7) gün sürecek olan “Yeşilay Haftası”nın, özellikle “3 Mart” Çarşamba gününün seçilmesi, kuşkusuz pek güldürücü, çocuksu bir “kurnazlık”... “93 yıl önce”, henüz dört aylık “TC Devleti”nin “laik bir hukuk devleti” olacağını bildiren “3 Mart”ın, “En Yeşilaycı Zümrüdüanka Ödül Töreni”ne özgülenmesi “ödülü” de 93 yıl önce bugünü yaratan “Mustafa Kemal Atatürk”e söylerken insan gibi insanın yüzünü kızartan “a.y.ş” diyen günümüzün Cumhurbaşkanı R. Tayyib’in uygun görülmesine, ne dersiniz “değerli dostlar?” Ne diyeceğinizi, sanırım, biliyorum; en yakın “eylem”de buluşup, söyleşmek üzere... 10 MART 2017 SAYI: 33392 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.52 05.37 06.01 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.18 13.22 16.35 07.02 13.06 16.20 07.24 13.29 16.44 Akşam 19.13 18.58 19.21 Yatsı 20.32 20.16 20.37 Erdinç İsmail Hayrullah 1974 Momçilgrad/ Bulgaristan doğumlu, Bulgar/Türk uyruklu, bürokrat kökenli deneyimli bir siyasetçi. “demokrat”, “merkez sağ” bir parti olarak tanımlamasına karşın AKP iktidarı ile arası iyi değil. HÖH, kendinin Ankara’nın Bulgaristan’a uzanan kolu olarak konumlan 2003 yılında Momçilgrad Telekomünikasyon TV Ge dırılmasını kabul etmiyor. Bu nedenle Ankara’nın des nel Müdürlüğü görevine getirilmiş, 2005 yılında yine teğiyle Bulgaristan’da DOST Birlik adıyla yeni bir Türk Momçilgrad kentinde iki dönem görev yapacağı be partisi kuruldu. İlk hedef 27 Mart 2017 parlamento se lediye başkanlığına seçilmiş. çimlerinde HÖH’ün oylarını bölmek, daha sonra da Bul E. İ. Hayrullah, Bulgaristan Hak ve Özgürlükler Hare garistan Türklerinin en güçlü partisi konumuna gelmek. keti (HÖH) üyesidir. Tekrar Erdinç İsmail Hayrullah’a dönecek olursak… HÖH, 1989 yılındaki rejim değişikliği sonrasında kurulan dört Türk partisinin (diğerleri Demokratik Gelişim Hareketi, Demokratik Adalet Partisi ve Türk Demokrat Partisi) en güçlüsüdür. 1991’de yapılan genel seçim İkiyüzlülük Hayrullah, bu ay sonu yapılacak seçimlerde HÖH’den milletvekili adayı. Bilindiği gibi Türkiye’de 326.000 480.817 Bulgaristan göçmeni bulunuyor. Bunların çok önemli bölümü çifte uyruklu; Bulgaristan seçimlerin lerde 400 milletvekili bulunan parlamentoda 24 sandalyeye sahip olmuş, daha sonra yapılan yerel seçimlerde 27 belediye ve 653 muhtarlık kazanmıştır. 1994’te yapılan ve Bulgar Sosyalist Partisi’nin kazandığı genel seçimlere üç Türk partisi katılmış, bu seçimlerde HÖH, 160 bine yakın oy kaybedip toplam oyların yalnızca yüzde 5.44’ünü elde edebilmişti. 1997’deki erken genel seçimleri Demokratik Güçler Birliği kazanmış, bu seçimlerde HÖH, toplam Türk oy pa Birliği’ne (AB) tam üye olmasından sonra 20 Mayıs 2007 tarihinde AB parlamento seçimleri yapıldı. Bu seçimlerde Hak ve Özgürlükler Hareketi yüzde 20.26 oyla üçüncü parti olarak ikisi Türk dört milletvekili çıkardı. 5 Temmuz 2009 tarihinde yapılan Bulgaristan parlamento seçimlerinde 610 bin 521 oyla (yüzde 14.48) üçüncü sırada seçimi tamamlamış ve 38 milletvekiliyle Bulgar meclisine girmiştir. 2013 genel seçimlerinde HÖH’ün aldığı oy 400 bin 466’ya düşmüş (yüz de oy kullanıyorlar. Dolayısıyla Bulgaristan’daki milletvekili adayları Türkiye’ye gelerek göçmenler arasında propaganda yapıyorlar. Yapıyorlardı demek daha doğru olacak çünkü kendisi de çifte uyruklu olan Erdinç İsmail Hayrullah T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın kararıyla Türkiye’ye sokulmadı. Oysa AKP’ye yakın DOST Birlik milletvekili adaylarının ülkemize girişleri serbest. Türkiye, bir süredir Almanya’ya, Hollanda’ya, larının yalnızca yüzde 52’sini almayı başarabilmişti. de 11.31), partinin milletvekili sayısı da 36’ya inmiştir. Avusturya’ya girişleri serbest olan fakat salon sıkıntısı 17 Haziran 2001’de Bulgaristan genel seçimlere git Bir yıl sonra bütçenin bloke edilmesi nedeniyle parla çeken, ama buna rağmen sonuçta “Hayır” propagan ti. Seçimler, eski Kral II. Simeon’un ve yeni partisi II. mento feshedilmiş, 5 Ekim 2014 günü yenilenen se dası yapmak olanaklarını elde eden bakanlar için kıya Simeon Milli Hareketi’nin ezici zaferi ile sonuçlandı. çimlerde HÖH oyların 487 bin 134’ünü (yüzde14.84) metleri koparıyor, bu ülkelere en olmadık yakıştırma Seçimlerden sadece üç ay önce kurulmuş olan II. Si alarak üçüncü parti olarak parlamentoya yeniden 38 larla ateş püskürüyor. meon Milli Hareketi, iktidardaki Demokratik Güçler Birliği ile Sosyalist Parti’yi mağlup etti. Bulgar Parlamentosu 24 Temmuz’da II. Simeon Milli Hareketi ile 21 sandalyeli HÖH’ün koalisyonunu resmen onayladı. IŞI.D’liye adalet farklı1Ocak2007tarihiitibarıylaBulgaristan’ınAvru milletvekili sokmayı başarmıştır. HÖH’ün Avrupa Parlamentosu’ndaki üyelerinin “Av rupa Liberal Demokrat ve Reform” grubunda yer alması, HÖH’ün de kendisini Bulgaristan Türkleri ile Pomak ve Romanların azınlık haklarını savunan “liberal”, Tüm bunlar demokrasi, özgürlük ve temel insan hakları adına yapılıyor. Ya Erdinç İsmail Hayrullah’ın ayaklar altına alınan hakları! Bu ikiyüzlülük değil de nedir? İstiklal’de dört turistin yaşamını yitirdiği canlı bomba saldırısıyla ilgili tutuklanan ve örgüt yöneticisi olmakla suçlanan Erkan Çapkın ilk duruşmada sağlık sorunları gerekçe gösterilerek tahliye edildi İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde 19 Mart 2016’da canlı bom ba Mehmet Öztürk’ün kendini patlatması so CANAN COŞKUN nucu 4 turistin hayatını kaybetmesi, 44 kişinin de yaralanmasına ilişkin dava kapsamında IŞİD terör örgütü yö neticisi ve üyeliğinden tutuklu 5 sanık hâkim karşısına çıktı. Örgüt yönetici si olmakla suçlanan Erkan Çapkın ilk duruşmada sağlık sorunları gerekçe gösterilerek tahliye edildi. Çapkın’ın avukatı, müvekkilinin kendisine ceza evinde gözüne top isabet etmesi nede niyle sol gözünü kaybettiğini söyledi ğini aktardı. Sanığın tahliyesi, ölüm cül hastalıklara sahip kişilerin tutuk lanmaları ve uzun süre tahliye edilme meleri konusunda adaletin çifte stan dardını gözler önüne serdi. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkeme si’nde dün görülen duruşmaya tutuk lu sanıklar SEGBİS aracılığıyla katıl dı. Duruşmada tahliye edilen Erkan Çapkın, eski savunmasını tekrar etti ğini belirti. Kardeşi olan Ercan Çapkın ise savunmasında, “IŞİD terör örgütü ADALET TERAZİSİNİN DİĞER KEFESİNDEKİLER Mahkemenin Erkan Çapkın’la ilgili tahliye kararındaki “sağlık sorunu” ibaresi birçok tutukluya ilişkin kararlarda ise neredeyse hiç yer almıyor. Hastalıklarına karşın tutuklanan ve uzun süre serbest bırakılmayan bazı kişiler şöyle sıralanabilir: Kuddusi Okkır Ergenekon soruşturması kapsamında, ‘örgüte finansal destek sağlamak’ iddiası ile 20 Haziran 2007’de tutuklandı. Akciğer kanseri, beyin ve kemik metastası hastalıkları nedeniyle 1 Temmuz 2008’de tahliye edilen Kuddusi Okkır (60), tahliyesinden 5 gün sonra yaşamını yitirdi. Tahliye talepleri delilleri karartabileceği iddiasıyla reddedildi. şahin alpay GazeteciYazar, FETÖ/PDY üyesi olduğu iddiasıyla 31 Temmuz’da tutuklandı. Avukatı, 7 buçuk aydır tutuklu bulunan Alpay’ın (73) sağlık sorunları nedeniyle 9 ayrı ilaç kullandığını belirterek birçok kez tahliye talebinde bulundu. Ancak sonuçsuz kaldı. Anayasa Mahkemesi tahliye talebini 26 Ekim 2016’da “hapishanede yeterli tedaviyi gördüğü” görüşüyle reddetti. Ergin Aktaş İki kolu olmayan Aktaş, Adli Tıp Kurumu’nun hakkında 3 kez “cezaevinde kalamaz” raporu vermesine karşın serbest bırakılmıyor. Sıcak suyu bulunmayan tek kişilik hücrede kalan Aktaş, kapıdan bırakılan yemek tepsisini dahi tek başına taşıyamazken kaşık ve bardak tutma, giyinme, tuvalet, banyo ihtiyaçlarını gidermekte zorlanıyor. Sibel Çapraz Yüksekova’da 2015’te yaşanan çatışmada kolundan vuruldu ve hastanede tedavisi sürdüğü Mart 2016’da gözaltına alınarak tutuklandı. Çatışmada karnı parçalandığı için bağırsakları dışarıda olan ve sondayla yaşayan Çapraz 15 ameliyat geçirdi. Tek kolunu kullanamadığı için kişisel ihtiyaçlarını gideremeyen Çapraz, ancak 1 yıl sonra tahliye edildi. ile ve İstanbul’daki saldırı olayı ile herhangi bir irtibatım yoktur. Adıyaman Menzil grubu, Gaziantep Danacık’ta bulunan Kadiri tarikatına ait toplantılara katıldım” dedi. Ara karar oluşturan heyet, sanıklar Hüseyin Kaya, Ercan Çapkın, İbrahim Güler ve Mehmet Mustafa Çevik’in tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, Erkan Çapkın’ı sağlık sorunu nedeniyle cezaevinde tutulmasının orantılı olmayacağı gerekçesiyle tahliye etti. Öte yandan Erkan Çapkın’ın avukatı Mehmet Nasih Aydın, müvekkilinin cezaevine girmeden önce gözünde bir problem olmadığını, tutuklu bulunduğu sırada cezaevinde top oynarken topun gözüne isabet etmesi nedeniyle sol gözünü kaybettiğini ifade ettiğini söyledi. Aydın, müvekkilinin sağ gözünün de az gördüğünü kaydetti. l İSTANBUL Lice şehidine veda Diyarbakır’ın Lice ilçesi kırsalında terör örgütü PKK’ye yönelik operasyonda şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Ali Şirin için dün memleketi Çorum’un Dodurga ilçesi Dikenli köyünde cenaze töreni düzenlendi. 5 bin kişinin katıldığı törende şehidin eşi Hülya Şirin, annesi Fatma Şirin, babası Mustafa Şirin, ağabeyi Mehmet Şirin ve kız kardeşi Sevda Şirin, tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Anne Fatma Şirin, “Yavrum, bir tanem, karagözlü Ali’m. Seni böyle mi görecektim” diyerek ağıt yaktı. 1 yıllık evli ve hamile olan şehit eşi Hülya Şirin’in “Ali’m ben sana gelinlikle gelmiştim, sen niye kefen giydin?” feryadı yürekleri yaktı. Öte yandan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok ve Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, önceki gece Lice’de incelemelerde bulundu. TSK dün yaptığı açıklamada 19 PKK’linin öldürüldüğünü açıkladı. l DHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr 4 ay sonraTutuklu vekiller için komisyon ilk adım MAHMUT LICALI TBMM Başkanlık Divanı’nda tutuklu milletvekilleri konusunda bir komisyon kurulması benimsendi. TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın hukuk uzmanları ve akademisyenlerden oluşan bir heyeti, tutuklu milletvekilleri konusunda imkânları araştırmak üzere toplantıya çağıracağını ifade ettiği belirtildi. Divanı’nın dünkü toplantısına Kahraman yaklaşık iki ay süren tedavisinin tamamlanmasının ardından başkanlık etti. Divan üyelerine önceki gün gönderilen gündeminde sürpriz bir şekilde tutuklu vekillerin durumu birinci gündem maddesi oldu. Toplantının başında söz alan TBMM İdare Amiri Sırrı Süreyya Önder, tutuklu vekiller konusunda Kasım 2016’da Başkanlık Divanı’nı acil toplantıya çağırdıklarını anımsatarak, bugüne kadar bu konuda hiçbir geri dönüş yapılmadığını, dünkü toplantının gündeminde tutuklu vekiller konusunun yer almadığını söyledi. Önder, Kahraman’a “13 vekilin tutuklu olması, Meclis gündeminde peyzajdan daha ağırlıklı bir gündem tutmalı. Bu Meclis’in onurudur” diye konuştu. Ardından Kahraman tutuklu vekiller konusunun dünkü toplantının birinci gündem maddesi olarak görüşülmesi önerisini sundu. Öneriye kimse itiraz etmedi. Kahraman, kuvvetler ayrılığı prensibine inandığını, bu anlamda geliştireceği inisiyatifin yanlış anlaşılabileceğini vurgulayarak; hukuk uzmanları ve akademisyenlerden oluşan bir heyeti tutuklu vekiller konusunda imkânları araştırmak üzere toplantıya çağıracağını ifade etti. Edinilen bilgiye göre komisyonunun özellikle tutuklu vekillerin yasama faaliyetlerine katılım imkânlarını araştıracağı öğrenildi. l ANKARA ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr Yüksekdağ’ın parti üyeliği düşürüldü HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın parti üyeliği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düşürüldü. Yüksekdağ, kararın ardından HDP Eş Genel Başkanlığı görevini de artık yürütemeyecek. Öte yandan Yüksekdağ dün 2015’te Öcalan’ın Türkiye’ye tes lim edilişinin yıldönümünde yaptığı konuşma nedeniyle İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde SEGBİS aracılığıyla hâkim karşısına çıktı. Yüksekdağ’a “merhaba” demek isteyen HDP’li Filiz Kerestecioğlu’na mahkeme başkanı, “Şova çevirmeyin” diye tepki gösterdi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear