26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 24 Şubat 2017 Demirtaş: Adresim Meclis CANAN COŞKUN Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İstanbul’da, Çağlayan ve Anadolu adliyelerinde yargılandığı davalarda, SEGBİS aracılığıyla ifade verdi. İlk olarak İstanbul Anadolu 34. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Ağustos 2015’te Star gazetesinin saldırıya uğraması ile ilgili “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla yargıç karşısına çıkan Demirtaş, duruşma salonuna bağlandığı sırada, salonu dolduranlar tarafından alkışlandı. Demirtaş, kimlik tespitinde, adresinin, “Türkiye Büyük Millet Meclisi” olduğunu söyledi. Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin hukuksuz bir şekilde düşürüldüğünü belirten Demirtaş, “Parlamentomuzda şu an 100’e yakın ByLock kullanıcısı milletvekili olduğu iddiası var. Eğer parlamentoda 100’e yakın ByLock’lu varsa ve bunların oylarıyla Yüksekdağ’ın vekilliği düşürülmüşse yargının çok büyük bir siyasi komploya alet olduğu ortaya çıkmış olur” dedi. Dava, 7 Haziran’a ertelendi. Hâkim çekildi Demirtaş, İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na hakaret ettiği iddiasıyla yargılandı. Mahkeme, davanın düşme talebini, iddianamedeki sözleri daha önce TBMM’de sarf ettiğine dair dosyada bir delil bulunmadığı gerekçesiyle reddetti. Demirtaş’ın avukatı Ercan Kanar’ın “Milletvekilleri bütün milleti temsil eder ve onlar adına konuşur” demesinin üzerine yargıç, “Seçmenlerin hakaret hakkı mı vardır” diye sordu. Demirtaş da bunun tarafını belli etmek anlamına geldiğini söyleyerek hâkimin reddini istedi. Yargıç da talebi kabul ederek, dosyayı bir üst mahkemeye yolladı. l İSTANBUL DEMİRTAŞ DAVASINA ERDOĞAN’DAN MÜDAHİLLİK TALEBİ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatı, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 9 Eylül 2015 tarihinde Diyarbakır’da Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla yargılandığı davaya müdahillik talebinde bulundu. Diyarbakır 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Erdoğan’ın davaya müdahil olma talep dilekçesi okundu. Mahkeme, müdahillik talebinin, Demirtaş’ın avukatlarının beyanı alındıktan sonra değerlendirilmesine karar verdi. l Haber Merkezi YÜKSEKDAĞ İFADE VERDİ Vekilliğimin düşürülmesi çifte ceza Milletvekilliği düşürülen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” ve terör örgütü propagandası yapmak” suçmalarıyla hakkında açılan dava için hâkim karşısına çıktı. Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Yüksekdağ tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla bağlandı. Yüksekdağ, “Bir davadan aldığım ceza sonucu milletvekilliğim düşürülerek cezalandırıldım. Çifte cezalandırma deniliyor buna. Milletvekilliğini elimden alabilirler bir kâğıt parçasına dönüştürdüler zaten” dedi. Yüksekdağ, savunmasını hazırlayamadığını belirterek, süre istedi. Mahkeme duruşmayı erteledi. Öte yandan Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından bugün olağanüstü toplanacak MYK’ye tutuklu vekillerin avukatları aracılığıyla “Tek bir milletvekili kalsa bile direnmeye devam edin” mesajı gönderdiği öğrenildi. EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Kandırıldık’ haber 5 Halisdemir’e son iki kurşunu sıkan Atmaca “Darbecileri temizledik. Zekai Paşa ‘Eline sağlık, Halisdemir olayı keşke olmasaydı’ dedi” savunmasını yaptı Kürtler ve 15 Temmuz gecesi Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın yönetimini devralma referandum Kürt çevrelerinde neler oluyor, merak ediyorum. Belli ki, AK Partili Kürtler, bölgede, başkanlık sistemine ilişkin ya gelen Tuğgeneral ALİCAN Semih Terzi’yi vu ULUDAĞ ran Astubay Ömer Halisdemir’e son iki kurşunu sıkan Üstteğmen Mihrali Atmaca, savunmasında “Semih Terzi vurulunca, biz kaçan Ömer Halisdemir’i darbeci sandık. Tabur Komutanı Fatih Şahin’in etkisiz hale getirin demesi üzerine yerde yatan Halisdemir’e iki el hedef gözetmeden ateş ettim. Benim vicdan azabım, neden Ömer’in darbeci olmadığını fark edemedim diyedir” dedi. Darbe girişiminden haberleri olmadığını, aksine “paralelcilerin darbesini bastırmaya geldiklerini” iddia eden Atmaca, “Tabur Komutanı bizi kandırdı. Terzi’nin vurulmasından sonra darbecileri Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan temizledik. Zekai Paşa, geleceğimizden haberi yoktu. Yanağımızdan sıktı, Aslanım eline sağlık. Halisdemir olayı keşke olmasıydı, dedi” ifadelerini kullandı. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 3. duruşması görüldü ve 18 sanığın savunması tamamlandı. Astsubay İsmail Çınar, “Darbe Duruşma için geniş güvenlik önlemleri alındı. niz Üstteğmen Mihrali Atmaca yaptı. Olay tarihinde TİM Komutan Yardımcısı olduğunu belirten Atmaca, 15 Temmuz günü Ankara’ya, oradan da bölgeye intikal edecekleri talimatının verildiğini söyledi. “Biz Suriye’ye gideceğimizi sanıyorduk” diyen Atmaca, Tabur Komutanı Fatih Şahin’in “sert, telaşlı ve aceleci bir hali” olduğunu ve operasyon hazırlıkları sırasında tüm malzemeleri tek tek kontrol ettiğini söyledi. rı anlattı: “Ahmet Kemal Yüzbaşı bana bu paralelcilerin darbesi dedi. Benim paralelcilerden rahatsızlığımı bilirdi. Ben de şaşırdım. Oradan birisi, nereden biliyorsun diye çıkıştı. Yüzbaşı, girişim sadece İstanbul ve Ankara’da. TSK darbe yapsa ülkenin her yerinde olurdu dedi. Tabur Komutanı Ahmet Kemal’e dönerek sert bir şekilde çıkıştı, ‘Eğer darbe görevi alırsak emre karşı mı geleceksin’ dedi, önüne döndü. Yüzbaşının yüzü asıldı, Aksakallı Halisdemir gitmek üzere 14 kişi helikoptere bindiklerini söyleyen Atmaca, Halisdemir’in Terzi’yi vurmasını şöyle anlattı: “Helikopterden indik. Semih Terzi’nin bir metre önünde yürüyordum. Ana karargâha 15 metre kaldı. Arkamdan 23 el silah sesi duydum. Üh diye biri bağırdı, sesinden Semih Terzi olduğunu anladım. Arkama baktığımda namlu ağzı alevlerini gördüm. Tabur Komutanı’nın silahıydı bu. Tabur Komutanı, ateş baskısı de olarak, yine ‘hele bir referandumdan geçsin, Kürtler bu işten kârlı çıkacak’ propagandası yapıyor. Ama asıl önemlisi, bu söylem sadece AK Parti’nin bölge tabanını tahkim etmek için değil, daha geniş bir çevreyi ikna etmek için dolaşıma sokuluyor. Başından beri, AK Partili Kürtler dışındaki bazı Kürt çevrelerinin ‘Bu işi çözerse Erdoğan çözer’ anlayışı zaten kullanışlı bir zemin, bir kez daha devreye girmesi şaşırtıcı olmaz. Diğer taraftan, PKK’nin 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra, HDP’nin demokratik siyaset alanında ulaştığı kazanımı heba eden çatışmacı siyasete dönüş kararı, başarı şansı olmayan halk savaşı hamlesi, hendek siyaseti, HDP çevresinin bu siyasetin gölgesine düşmesi, bölge halkını bezdirmiş, savrulmaya terk etmiş vaziyette. O boşluk, yeniden başkanlık pazarlanmasına alan açıyor. ‘Rojava devrimi’ hayali de benzer biçimde işledi, sadece, Rojava’yı öncelemek adına demokratik siyaset imkânını heba edenler, sadece Kürtlere kaybettirmedi, genel olarak Türkiye’de demokratik siyasetin alanını daralttı, meydanı ‘terörle mücadele’ siyasetine terk etti. Uzunca zamandır, bu siyasetin faturası da, HDP’nin ‘sol siyaset’ ile yaptığı ittifaka çıkarılmakta. HDP’nin bazı sol siyaset çevreleri ile ittifakına en çok karşı çıkanlardan biriyim, ancak mesele, HDP’nin bir yandan, demokratik siyaset anlayışına uzak sol gruplar, diğer yandan Beyaz Türk sol liberalleri ile, ufuksuz, savruk ittifakı idi. Ancak, mesele, ‘HDP’nin, sol ile ittifak yüzünden Başkanlık sistemi pazarlığından uzaklaş kalkışmasını bastırmak için gittiğimizi sandık” dedi. Darbeci ‘Paralelcilerin darbesi’ canı sıkıldı. Ben de sinirlendim. Ahmet Yüzbaşı’ya biz şu anda di. Bu ölüm bölgesinden çıkmak için yoğun atış demekti. ması’ olarak resmedildiği ölçüde, şimdilerde Kürt çevrelerini yeniden Başkanlık pazar olmadıklarını iddia eden Çınar, “Darbe girişiminden haberdar olmamız için Semih Terzi’nin bunu bize söylemesi gerekiyordu. İddianamede bizim ümitsizliğe kapılarak taraf değiştirdiğimiz söyleniyor. Hayır ümitsizlik yoktu, paronoya vardı. Bütün bunlara kaçınılmaz hatalar zinciri diyorum” dedi. Diyarbakır Havalimanı’na giderken otobüsün şoför koltuğunun arkasında Fatih Şahin’in, diğer yan koltukta tanık TİM Komutanı Yüzbaşı Ahmet Kemal Yılmaz’ın, kendisinin de bunların arkasında oturduğunu söyleyen Atmaca, radyodan Başbakan’ın küçük bir kalkışma olduğu, bunun bastırıldı paralelcilerle çatışmaya mı gidiyoruz dedim. Evet, hazırlığını ona göre yap dedi.” ‘İki el ateş ettim’ Kendilerini Ankara’ya getiren CASA uçağına bindiklerini ifade eden Atmaca, “Semih Terzi’nin elinde telefon vardı. Gördüğüm kadarıyla telegram benzeri ara Ancak ben ateş etmedim. Fatih Şahin, arama tarama yapın dedim. Emniyet aldıktan sonra Tabur Komutanı’ndan, etkisiz hale getirin diye bir emir aldık. Maalesef emir verildiğinden dolayı şehide hedef gözetmeden silahımı kaldırıp ateş ettim iki el. Bunu yaparken karşımda Volkan Bal Yüzbaşı var lığına ısındırılmaya çalışmak şeklinde devreye giriyor. Oysa, siyaset ufku dar ve/veya toplumsal karşılığı olmayan sol ile ittifak başka, adı her gün değişen Başkanlık sistemine demokratik karşı duruş başka mesele idi, halen de öyle. Yine de, belli ki, ‘Seni Başkan yaptırmayacağız dediniz, başımıza neler geldi, yeniden o kapıyı açarsanız, işler düzelecek’, ‘bakmayın AK Parti ile MHP ile ittifakına, Başkanlık Referandumdan geçerse, yeniden müzakere siyasetine dönü Son kurşunu sıktı ğı ifadelerini duyduklarını kay yüz uygulama açıktı. Benim dı. Çekilin komutanım vur em detti. Bunun üzerine çok güven baktığım anda kılıfın kapağını ri var dedim. Üzgünüm. İdrak lecek’ söylemlerinin önü açılmış vaziyette. Pek çok alamet ve bu arada, öncelikle Fi En son savunmayı, davanın diği Ahmet Yüzbaşı ile konuş kapattı” dedi. Ankara’da Hava edemedim. Emre bianen ateş gen Yüksekdağ’ın, milletvekilliğinin düş kilit ismi olan 26 yaşındaki De tuğunu belirten Atmaca, şunla Alay Komutanlığı’nın ÖKK’ye ettim.” l ANKARA mesi, Kürtlere bu yönde mesaj veriyor gibi. Tabii bir de, Suriye üzerinden hesapların AKSAKALLI TANIK OLACAK Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşma sonunda tutuklu 18 sanığın tahliye talebinin reddine karar verdi. Ayrıca ÖKK Komutanı Zekai Aksakallı ve ÖKK’ye gitmeyerek Etimesgut’ta kalan TİM Komutanı Yüzbaşı Ahmet Kemal Yılmaz’ın arasında bulunduğu komutanlar tanık olarak dinlenecek. ÖKK’deki kamera görüntülerin incelenmesi için bilirkişi görevlendirildi. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi davayı 20 Mart’a ertelendi. Üçüncü duruşma için de özel eğitimli köpekler görev yaptı. HALİSDEMİR AİLESİ KATILDI Duruşmaya Halisdemir’in eşi Hatice Halisdemir’in yanı sıra kardeşleri Savaş ve Soner de katıldı. Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlu, “Başınız sağolsun, şikâyetçi misiniz” diyerek sözü Hatice Halisdemir’e verdi. Sanıkların hepsinden şikâyetçi olduğunu belirten Halisdemir, “Benim eşimin 20’si doğum günüydü maalesef. Eşim şehit edildiği için tarif edemiyorum şu an. Başkaca söyleyeceğim bir şey yok” derken sesi titredi. Savaş Halisdemir de “Adalete güveniyorum. Gereğinin yapılacağını düşünüyorum” dedi. devreye girmesi ve Türkiye’de demokratik siyaset kaygısının önüne geçmesini mümkün kılacak beklentiler yine dolaşımda. ‘Referandumun sonucu ne olursa olsun Kürt meselesi bir şekilde çözülecek’ ne demek; ‘Türkiye’de demokratik siyasetin geri çekilmesi durumunda dahi bir Kürt çözümü, bunun pazarlığını yapmak mümkün’ demek değil mi? ‘Toz duman kalksın, ABD de devreye girip PYD ile Türkiye arasında bir uzlaşma sağlanabilir’ demek ne demek; ‘Türkiye’de sistem ne olursa olsun, Kürtlerin Suriye’deki kazanımları alanında bir gelişme olabilir’ demek değil mi? Bu tür akıl yürütmeler de, ‘Başkanlık referandumu Kürtlerin meselesi değil’ yaklaşımı da, ‘Kürdi’ gibi görünse veya pazarlansa da sadece Kürtleri ‘Evet’ kampanyasının yedeğine düşürecek, başkaca da karşılığı olmayacak diye düşünüyorum. Ben, Kürtlerin kazanımlarını çok önemseyen, ancak bunun Türkiye’de demokrasinin Kırmızı tişörtlü kişiden tarif kazanımları ile paralel giden bir süreç olmasını destekleyen biriyim. O nedenle, kusura bakmasınlar ama, bazı arkadaşların, Kürtlerin Türkiye siyasetini ‘Suriye’deki kazanımları’nın peşine takma anlayışını hiç kabullenemedim. Dahası bu sadece, benim ve benim gi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldığı otele saldırı düzenleyen askerlerden Yüzbaşı Sagun, ‘Cumhurbaşkanı’nın koruma amaçlı alınacağını sandık’ dedi bi düşünenlerin, ‘İlkesel olarak, Kürt meselesinin çözümünü Türkiye’nin demokratikleşme siyaseti çerçevesinde görmesi’ veya bazılarının iddia ettiği gibi ‘Türkiye’nin demokratikleşmesi yükünü Kürtlerin sırtına yüklemek’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen, 1’i fira hadır Sagun, “İstanbul’da bize herhangi bir açıklama yapılmadı. Çiğli’de sohbet sırasında Gökhan Paşa, bize TSK’nin yönetime el koyduğunu açık amaçlı alınacağı algısını edindik. Görevimiz Cumhurbaşkanı’nı sağ salim almaktı” dedi. Mahkeme Başkanı’nın, “Yanınızda kimler vardı” sorusuna, “Bi ma olduğunu duysaydım asla onlar gibi davranıp bunun içerisine girmezdim. FETÖ üyesi değilim” dedi. Kırmızı tişörtlü bir sivilin meselesi değil. Bu, reel siyaset açısından da, düpedüz siyasi şaşılık veya kandırmaca. Nitekim, Türkiye’de demokrasiden uzaklaşılmasından en çok Kürtler zarar görüyor, bundan sonra tersinin olacağını sanmak veya pazarlamak büyük bir körlük veya düpedüz ri 37 darbeci askerin araların ladı. Biz de o anda Genelkur zim tim vardı” yanıtını veren Sa koşa koşa yanlarına gelerek, vicdansızlık. Bir yandan ‘Bu tür işler en çok da bulunduğu 47 sanığın yargı may Başkanı’nın emriyle hare gun, “Cumhurbaşkanı’na sui Cumhurbaşkanı’nın kaldığı ote karşı çıkan taraf ile hallolur, bakın Öcalan lanmasına Muğla 2. Ağır Ceza ket ettiğimizi idrak ettik. Soh kast emri olsaydı asla onu yeri lin yerini gösterdiğini belirten idamdan MHP’nin onayı ile kurtuldu’ safsa Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada ifade veren Özel Kuvvetler’de görevli Yüzbaşı Ba bet sırasında da, Şükrü Seymen, Cumhurbaşkanı’nın alınacağını bize söyledi. Ama biz koruma ne getirmezdim. Bunun ağır bir müeyyidesinin olduğunun bilincindeyim. Bu olayın kalkış Sagun, “O kişi olmasa inanın biz otelin yerini de bulamazdık” dedi. l Haber Merkezi tası, diğer yandan ‘devlet aklı çözer’ şeklinde tezahür eden siyaset felsefesi acemiliği, bunlar ile gidilecek yol zaten yoktu, ama artık tamamen tükendi. ADALET BAKANI BOZDAĞ’DAN, DARBE SÜRECİYLE İLGİLİ DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMA: ABD’de daha çok bilgi var Adalet Bakanı Bekir Bozdağ KHK’lerle kamudan ihraç edilenlerle ilgili olarak “Devlet kendisini ve milletini korumakla yükümlü. Sadakati dikkate alması lazım. Bu konuda eksiklik olmamıştır demek doğru değil çünkü insan yapıyor bunu” dedi. CNN Türk’te soruları yanıtlayan Bozdağ, tutuklu gazetecilerle ilgili olarak sadece gazeteci olduğu için tutuklanan olmadığını ileri sürdü. Bozdağ, Fetthullah Gülen’in iadesine ilişkin, “Gülen’in Türkiye’de darbe te şebbüsünde bulunduğuna, bunu sevk ve idare ettiğine dair bilgiler bizim elimizden daha fazla ABD yetkili makamlarının elinde vardır” dedi. Gülen’in başka ülkeye gidebileceği iddialarına ilişkin Bozdağ, “Kanada başta olmak üzere çiftlikler satın alındığına dair ciddi istihbaratlar var. Kanadada biraz daha yoğunlaşmış çalışma olduğuna dair istihbaratlar var” dedi. Bozdağ’dan mektup Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ABD Başkanı Trump tarafından atanan Adalet Bakanı Jeff Sessions’a Gülen’in iadesi ile ilgili mektup gönderdi. Bozdağ, mektubunda, “Türk halkı ve devleti, Gülen’in ülkemize iade edileceği beklentisi içindedir. Aramızdaki ikili anlaşma gereğince geçici tutuklama ve iade süreçlerinin hızlı ve müspet bir şekilde neticelendirilmesi önem arz etmektedir” denildi. Bozdağ, geçici tutuklama ve iade taleplerinin zamanında ABD’ye sunulduğunu hatırlattı. l ANKARA CHP’li TANAL, AKAR İDDİASINDA ISRARLI CHP Milletvekili Mahmut Tanal’ın Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile 15 Temmuz darbe girişiminin kilit ismi, Tümgeneral Mehmet Dişli’nin ortak villa satın aldıkları iddiasını Genelkurmay yalanlarken, Tanal iddiasında ısrarcı oldu. Tanal, “Akar, ‘Benim, eşimin, çocuğumun, üçüncü dördüncü derece akrabaların adına Dişli ile ortak Türkiye’nin hiçbir yerinde arsa, villa yoktur’ derse saygı duyacağım. Akar darbe öncesindeki mal varlığını açıklamalı” dedi. Genelkurmay Başkanlığı, Akar’ın üzerine Sakarya Pamukova’da arsa olmadığını açıklamıştı. l ANKARA Özetle, Kürt çevreleri üzerinde, bir yandan siyasi ufuksuzluğun, diğer yandan cinlikler ve hesapların yeniden devrede olduğunu, Kürtlerin hiç olmazsa sandığa gitmeyerek, bu yolu açmasının hedeflendiğini gözlemliyebiliyoruz, ama ne kadar karşılığı var onu bilemiyoruz. Benim bildiğim, getirilmeye çalışılan ‘çoğunluk sultası’ rejiminin, ne Kürtlere, ne Türklere, ne dindara, ne dinsize, ne arada kalanlara, bu ülkede yaşayan hiç kimseye hayrı olmayacağı. 2 darbeci Türk askeri daha Yunanistan’a kaçtı iddiası Yunan Kathimerini gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast düzenlemekle suçlanan iki Türk askerinin daha Yunanistan’a kaçarak, siyasi sığınma talep ettiğini yazdı. Askerlerin birkaç gündür Dedeağaç kentinde bulunduğunu belirten gazete, “Yasadışı yollarla Evros üzerinden ülkeye girer askerler 20 Şubat’ta siyasi sığınma talebiyle Dedeağaç makamlarına başvurdu” diye aktardı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear