26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 22 Aralık 2017 10 GÖZLER 12 KİŞİLİK JÜRİDE ABD’de karar bekleniyor ŞEBNEM ARSU New York Güney Bölgesi mahkeme jürisi ‘Sarraf davası’ olarak başlayıp Hakan Atilla davasına dönüşen süreçte ABD’nin Iran yaptırımlarının ihlal edilip edilmediği yönünde karar vermek üzere görüşmelerine devam ediyor. Dün, 12 kişi, ellerinde nasıl karar verileceğine dair olukça kapsamlı detaylara sahip bir talimatname ile mahkeme salonunun arkasında kendilerine ayrılan odaya çekildiler. Jürinin istekleri Kalın lambri duvarlara rağmen ara ara seslerin yükseldiği ve hafif gülüşmelerin de yaşandığı duyulan odadan, karar sürecinde kendilerine yardımcı olacağını düşündükleri taleplerini dile getirdiği notlar da gönderilmeye başlandı. İlk notunu önceki gün gönderen jüri, fosforlu kalem, süt, yakın gözlüğünün yanı sıra iddialara dair ışık tutacak bazı görsellerin de odaya gönderilmesini istedi. İran asıllı Türk altın tüccarı Rıza Sarraf’in büyük beyaz bir panoda özenle çizdiği ve yasadışı para trafiğinin akışını anlatan iki semaya ek olarak, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın da aralarında bulunduğu üst düzey yetkililerin fotoğraflarını gösteren pano istendi. ‘Şemalar delil değil’ Eski Halk Bankası genel müdür yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın Mart 2016’da FBI tarafından New York JFK Havaalanında verdiği ifadenin video görüntülerini tekrar izlemeyi talep eden jüriye bir laptop tahsis edildi. Yargıç Richard Berman, bu talepleri olumlu karşılamakla beraber Sarraf’ın çizdiği şemanın ya da fotoğraf panosunun delil niteliğinde olmayan sunumlar olduğunu net bir şekilde ifade eden bir cevap da kaleme aldı. ‘Jüri sabırsız’ Bu cevap ve panolar jüri odasına gönderilirken yargıç kürsüsüne ikinci bir not kağıdı ulaştırıldı. Pano talebinin yenilendiğini gören Yargıç, “Sanırım jüri oldukça sabırsız” diyerek küçük de bir espri yaptı. Jürinin kırtasiye ihtiyaçları dışında, talimatnamede geçen “belirgin” anlamına gelecek bir kelime hakkında yasal bir açıklama talep etmesinin iddialara dair oldukça titiz bir değerlendirme yaptıkları yönünde önemli bir ipucu. Gelen üçüncü notta, “Sayın Yargıç Berman,” yerine “Selam Yargıç,” şeklinde başlayan jüri, bu sefer büyük beyaz bir pa no ve uzatma kablosu istedi; bu istekler de yerine getirildi. Yargıçtan uyarı Yargıç Berman, not trafiği arasında hafta başında yaşanan bir olaya uyarı niteliğinde atıf yaptı. “Salonda seyircinin pek kalmadığını görüyorum ancak bazı kimselerin jüri odasının içine baktığı görülmüş, lütfen bu tür bakışlardan sakının, jüri ile göz göze gelmeyin, konuşmayın, aynı yerde bulunmamaya çalışın” dedi. Duruşmaları resmeden çizim sanatçılarına da jürinin yüzlerinin belirgin bir şekilde çizilmemesi gerektiğini de hatırlattı. Dava başlamadan çevirmen ve mahkeme çalışanlarına uygunsuz yaklaşımlar olduğu belirtilmiş, güvenlik gerekçesi ile duruşmada görev yapacak jürinin isimleri saklı tutulmuştu. Araya Noel girebilir Bugünden sonra Noel tatili arası verecek mahkemede önümüzdeki 24 saat içinde bir kararın çıkma ihtimalinin düşük olduğu konuşuluyor.Jüri talimatnamesi içinde bizzat banka sahtekârlığı ve kara para aklama suçlarından ziyade bu suçlarda işbirliğine gidildiğine işaret edecek durumların oldukça detaylı bir şekilde altı çiziliyor. Savcılık makamı Atilla’nın görevinden dolayı bankada olup biten bütün büyük ölçekli işlemlerden bilgisi olduğunun üzerine gitmiş, Atilla işe Sarraf’in kurduğu yasadışı düzene hiçbir katkısı olmadığı ve bu düzene dair detayların konuşulduğu kritik bir toplantıya katılmadığını defaatle beyan etmişti. Jürinin üzerinde tartışmasının olası olduğu bir başka husus ise Amerikan yaptırımlarının uygulanışını takip eden ABD Hazine Bakanlığı bünyesindeki OFAC isimli birimin eski direktörünün Atilla’yı kenara çekerek bankacıyı usulsüzlüklerden dolayı uyardığı birebir görüşme. ‘Kırılma noktası’ Üst düzey ve oldukça parlak bir kariyere sahip olan Adam Szubin’in ‘çok net hatırlıyorum’ diye altını çizdiği bu ifadeye karşın Atilla’nın bu görüşmeyi inkâr etmesi ve o gün yapılan resmi görüşmeye dair bir hatırasının olmaması davada önemli bir kırılma noktasıydı. Yargıç Berman’ın dava açılışında çizdiği takvime göre, bugün bir karar alınamazsa mahkemenin 3 Ocak tarihinde jüri değerlendirmesinin devamı için tekrar toplanması bekleniyor. l NEW YORK Mehmet Hakan Atilla JÜRİ NASIL KARAR VERECEK? On iki jüri üyesinin hepsi altı suça dair ayrı ayrı aynı karara ulaşmak durumunda. Üyeler, karar verecekleri güne kadar mesai saatleri dahilinde, öğle yemeklerini mahkeme salonu arkasında kendilerine ayrılan odada yiyecekler. Salonun güvenliğinden sorumlu olan gö revli, jürinin güvenliğinden ve gizliliğinden sorumlu olacağına dair özel bir yemin etti. Yargıç ile seçilen jüri temsilcisi arasında yazılı ve imzalı notlar vasıtası ile iletişim kanalı açık kalacak. Güvenlik görevlisine verilen bu nota cevap da aynı şekilde yazılı olarak jüriye ulaştırılacak. haber EDİTÖR: serkan ozan TASARIM: zarife selçuk ‘Bol bol dağıtmış’ Rıza Sarraf’ın bazı kişilere para dağıttığını söyleyen eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Sarraf’a ödül veren bakanları da eleştirdi Eski Başbakan Yardımcısı Bu¨lent Arınc¸, Rıza Sarraf’ın dönemin Baş diye getirdim’ deseydi onun kafasında parc¸alardım. Onu kapıdan kovardım. Bu yu¨zden kim bakan Yardımcısı Numan Kur se de kapımı c¸almadı. Bu na tulmuş ve Ekonomi Bakanı Ni sıl olabilir? S¸imdi Numan Bey’in hat Zeybekci’nin elinden aldığı (Kurtulmus¸) du¨s¸tu¨gˆu¨ hale ba ihracat ödülünü eleştirdi. Mani kın. Adama plaket veriyor. Be sa Medya TV’nin sorularını ya nim elim gitmezdi, vermez nıtlayan Arınç, ABD’deki Rı dim. Bunları o¨ngo¨rmek lazım. za Sarraf davasını değerlendir Bu adam kim, ben bu adama ne di. Arınç, Türkiye’nin İran’a yö den plaket verecegˆim? Bu ada nelik ambargoyu deldiği iddia mın mes¸rulugˆu Ebru Gu¨ndes¸’in sı için “Altın ticareti u¨zerinden kocası olmaktan geliyor. Bana I·ran’la bir iletis¸im kuruldu. Biz ne?” ifadelerini kullanması dik bu ticareti Tu¨rkiye’nin menfaat kat çekti. lerini du¨s¸u¨nerek yaptık. Bir sistemi delmedik. Yaptıgˆımız yasal bir s¸eydi. Zarrab ailesi ‘ben bu Dönemin Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş ve Ekonomi Bakanı Zeybekci, ABD’de itirafçı olan Rıza Sarraf’a 2015 yılında ihracat ödülü vermişti. ‘Hazmedemem’ Arınç’ın “Bazı iddianame işi yaparım’ dedi. Partner banka rak, kurumsal olarak diyorum, amacın Tu¨rkiye’yi zor durum ler var ki, suc¸un unsurları yok. Halk Bankası’ydı. Buradan ora ic¸lerinde suc¸lanan bakanlar da da bırakmak oldugˆu go¨ru¨lu¨yor. Suc¸un unsurlarının ya para gidecek, oradan buraya var. Ama hu¨ku¨metin yaptıgˆı is¸ Egˆer bir usulsu¨zlu¨k yapıldıy olmadıgˆı bir iddi para gidecek” dedi. yasalara uygun, uluslararası hu sa Halk Bankası’na ceza veri anameyle dava 1725 Aralık’ta çıktı kuk ve finans sistemine uygun. lebilir ama buradan Tu¨rkiye ac¸ılıp bu insan Hic¸ kimsenin aklına ‘Erdogˆan hu¨ku¨metini siyasi bir ablukaya tutuklanırsa Arınç, “Zarrab bu is¸leri yapar s¸unu mu yaptı’ gelmesin. Biz te almak olmaz” dedi. ben hazme ken, is¸lerini kolaylas¸tıracagˆını du¨s¸u¨ndu¨gˆu¨ insanlara bol bol dagˆıtmaya bas¸lamıs¸. Halk miziz arkadas¸” diye konuştu. İtirafçı bolluğu Plaket eleştirisi Dönemin Başbakan Yardım demem. Bazıları belki gazoz ic¸ip ra Bankası’yla olan ilis¸kilerinde Arınç, Türkiye’de yargı cısı Numan Kurtulmuş ve Eko hatlıyorlardır ve altın ticaretiyle ilgili ba ya olan güvenin arttığını söy nomi Bakanı Nihat Zeybekci ta ama ben haz zı kis¸ilere para dagˆıtmaya lerken, “Ama u¨lkemizin hic¸bir rafından Sarraf’a ödül verilme medemem” bas¸lamıs¸. Bu daha o¨nce 1725 do¨neminde bu kadar itirafc¸ı si için de Arınç, “Plaket ver sözleri de dik Aralık’taki tapelerde de c¸ıktı. Ki bollugˆu yas¸anmadı. Onun is memek lazımdı. Tu¨rk bayragˆı kat çekti. min ne aldıgˆını, ne sattıgˆını bi mini ver... yoldan gec¸erken o¨nu¨nde adama ‘sen c¸ok iyi bir l ANKARA / lecek durumda degˆilim. Bizim go¨rdu¨m, c¸ay ic¸mis¸tik diyorlar. adamsın, bak Tu¨rkiye’nin ca Cumhuriyet hu¨ku¨met olarak izin verdigˆimiz I·tirafc¸ılıgˆın amacı bir o¨rgu¨tu¨n ri ac¸ıgˆını du¨s¸u¨rmu¨s¸su¨n’ de ve Amerika’nın da onay verdigˆi suc¸ is¸lemeyi o¨nleme konu memek lazımdı. Ben hayatım sistem dıs¸ında kimin ne halt sunda bilgi vermesi ve suc¸ boyunca bunlardan kac¸tım, ettigˆi konusunda hic¸bir bilgi is¸lendikten sonra bu¨yu¨k olay o yu¨zden maas¸ımdan bas¸ka miz yok” ifadelerini kullandı. Arınç, “Bu is¸lerin ic¸erisinde hu¨ku¨metimiz kurumsal ola ların c¸o¨zu¨lmesine yardımcı olmaktır. Burada Zarrab’ın birileri tarafından iyi egˆitim aldıgˆı ve bir s¸eyim yok. Ben hu¨ku¨met so¨zcu¨su¨yu¨m, benim yanıma gelip ‘hu¨ku¨met so¨zcu¨m size bir he Bülent Arınç DEMOKRASİ İÇİN BİRLİK PLATFORMU KAMPANYA BAŞLATTI OHAL’siz Türkiye çağrısı Demokarsi İçin Birlik (DİB) Platformu, OHAL’in kalkması için dün Taksim’de bulunan Avrupa Pasajı’nda bir araya gelerek, “OHAL’siz Türkiye istiyoruz” başlıklı kampanya başlattı. Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı Prof. Dr. Rıza Türmen, kampanyanın amacının baskıcı, tahakkümcü rejime karşı kendilerini savunmak olduğunu söyleyerek, “Ortak mücadele için iletişim ağlarını kurmalı ve bu iletişim ağına, tüm farklılıklarımızı muhafaza ederek dahil olmalıyız” dedi. Türkiye’de OHAL’in kalıcı bir rejim haline geldiğini vurgulayan Türmen, “İnsan hakları, demokrasi ihlalleri OHAL temelinde gerçekleştiği için OHAL’e itiraz ediyoruz. OHAL’in hukuki sınırlamaları vardır, bu sınırlar aşılınca diktatörlüğe geçilir. OHAL’in amacı, OHAL döneminin bitirilmesini gerektiren tedbirleri almaktır; oysa bizdeki OHAL uygulaması kalıcı tedbirlerle yapılıyor” diye konuştu. Şiddet meşrulaşıyor OHAL’in uzatılıp uzatılmayacağının Meclis’e sunulmamasının en büyük hukuksuzluk olduğunu dile getiren Türmen, “Korkunç olan, OHAL kararnamelerini uygulayan kişiler cezai idari, her türlü sorumluluktan yoksundur. Bu durum, kamu görevlilerini suç işlemeye teşvik etmektedir. OHAL dönemi aslında şiddeti meşrulaştıran bir dönemdir” ifadelerini kullandı. En önemli konunun ortak mücadele için iletişim ağlarını kurmak olduğunu söyleyen Türmen, “Birliktelikten başka güvence yoktur. Bunu sağlayamazsak OHAL’e karşı bu mücadele verilemez” dedi. Rejimin sopası DİB üyesi Nesteren Davutoğlu ise kampanya detaylarını aktardı. Davutoğlu, herkesi DİB ile iletişim halinde olmaya çağırarak “Sokaklarda kentlerde kasabalarda, köylerde her ortamda tepkimizi bu iletişimle dile getireceğiz. Demokrasi için ilk adımın OHAL’siz bir Türkiye olduğuna inanıyoruz. OHAL tek adam rejiminin sopası haline getirildi” diye konuştu. l İSTANBUL / Cumhuriyet Abdullah Baştürk anıldı Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 2. Genel Başkanı ve eski Genelİş Sendikası Onursal Başkanı Abdullah Baştürk, ölümünün 26. yılında Zincirlikuyu’daki mezarı başında düzenlenen törenle anıldı. Törene Abdullah Baştürk’ün eşi Ayten Baştürk, oğlu Bülent Baştürk, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Gıdaİş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, eski DİSK genel başkanları Rıdvan Budak ve Süleyman Çelebi ile DİSK’liler katıldı. Abdullah Baştürk için yapılan saygı duruşunun ardından konuşan Remzi Çalışkan, “Abdullah Baştürk, ilke leri ve düşünceleriyle sendikal hareketin rehberi, işçi sınıfı mücadelesinin unutulmaz ismidir. Burada Abdullah Baştürk’ün huzurunda söz veriyoruz, emek ve demokrasi mücadelesini sürdüreceğiz” dedi. Anma Baştürk’ün mezarına karanfiller bırakılmasının ardından sona erdi. l İSTANBUL / Cumhuriyet MEDENİ YILDIRIM DAVASI DİYARBAKIR’DA YENİDEN BAŞLADI Sanık asker ifade değiştirdi Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Kayacık köyünde, 4 yıl önce kalekol protestolarında Medeni Yıldırım’ın vurularak öldürülmesiyle ilgili davaya Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’nin bozma kararının ardından yeniden başlandı. Davanın tek sanığı Adem Çiftçi olay günü ateş açmadığını ileri sürdü. Diyarbakır’ın Kayacık köyünde, 28 Haziran 2013’te kalekol yapımına karşı düzenlenen protesto gösterileri sırasında Medeni Yıldırım öldürüldü, 8 kişi de yaralandı. 18 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargıla nan sanık er Adem Çiftçi’nin beraat etmesinin ardındanYıldırım ailesinin avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, beraat kararını bozdu. Bozma kararının ardından sanık Adem Çiftçi’nin yeniden yargılanmasına Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmada ifadesi alınan ve SEGBİS aracılığıyla ifade veren Çiftçi, dosyada kendisinin ateş ettiğine dair hiçbir ibare olmadığını belirterek, “Ben, ateş ettiğime dair bir beyanda bulunmadım. ‘Ateş ettiğim varsayılır sa’ demiştim; ancak ateş ettiğim şeklinde tutanaklara geçmiş. Ben, hiçbir şekilde ateş etmedim. Ateş ettiğime dair bir şey söylemedim” diye konuştu. Daha sonra duruşmada söz alan Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Gündüz Yıldırım ise davada adaletli bir karar çıkmasını talep ettiklerini dile getirerek “Medeni, doğrudan hedef alınmıştır. Herkes, havaya ateş açarken kendisi, Medeni’ye ateş etmiştir. Kanımın son damlasına kadar davacıyım” dedi. Mahkeme heyeti, Çiftçi’nin tutuklanması yönündeki talebi reddederek duruşmayı erteledi. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear