26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 24 Ekim 2017 6 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK Bursa’da kriz çözüldü Bursa’da CHP’li Nilüfer Belediyesi’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında 11 yıldır konserler düzenlediği Hastane Alanı’nın, Millli Emlak tarafından bu yıl konser için AKP’li Büyükşehir Belediyesi’ne verilmesiyle başlayan tartışma çözüldü. Nilüfer Belediyesi’nin valiliğe başvurmasının ardından alanın Nilüfer Belediyesi’ne verilmesine karar verildi. AKP’li Büyükşehir Belediyesi’nin ise Atatürk Stadı Meydanı’nda konser yapacağı belirtildi. l BURSA / Cumhuriyet Aykurt Nuhoğlu ŞİŞLİ’DE YÜRÜYÜŞ Cumhuriyet ateşi yakıldıŞişliBelediyesideCumhuriyet Bayramı etkinlik leri kapsamında yurttaşlara on binlerce bayrak dağıtacak. 29 Ekim günü saat 14.00’de 29Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları CHP’li beledi coşkusunu, barış ve kardeşlik içinde Cumhuriyet Konseri’nde hep bir Esentepe Metrocity AVM yanı, Osmanbey Atatürk Evi Önü, Tayyareci Fehmi Sokak, Abdi İpekçi Caddesi başında yer alacak sahnelerde çeşitli müzik grupları Cumhuriyet bayramını şenliğe dönüştürecek. Akşam ise saat 18.00’de Osmanbey’deki Atatürk evi önünde toplanacak onbinlerce yurttaş ellerinde Atatürk posterleri ve Türk bayrakları ile saat 18.30’da Abdi İpekçi yeler tarafından düzenlenecek görkemli etkinliklerle kutlanacak. Kadıköy İskele Meydanı’nda dün Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu öğrencilerle birlikte Cumhuriyet ateşini yaktı. Şişli Belediyesi de 29 Ekim günü Atatürk evi önünden görkemli bir yürüyüş gerçekleştirecek. Cumhuriyetin 94.yılı nedeniyle düzenlenecek etkinlikler kapsamında dün Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, CHP Kadıköy il Meşale gençlerle yakıldı. huriyet ateşi yakıldı. Etkinliğe katılanlar Cumhuriyet Bandosu tarafın ağızdan söyleyeceğimiz marşlarla birlikte yaşayacağız. Tüm yurttaşlarımızı Cumhuriyet konserimize davet ediyorum” dedi. İlçe Başkanı Ali Narin de etkinliklerin tüm hafta devam edeceğini söyledi. 25 Ekim günü saat 20.00’de Cumhuriyet Gecesi Konseri’nde Moğollar ve Hayko Cepkin sahneye çıkacak. Ücretsiz olarak tüm yurttaşlara açık olacak konserin ardından etkinlikler her yıl olduğu gibi “Cumhuriyet Yürüyüşü” Caddesi’ne yürüyecek. Yürü çe Başkanı Ali Narin, CHP İl Sekre dan çalınan marşlara eşlik ederken, ile sona erecek. Yürüyüş, Türk bay yüşün ardından Mehmet Er teri Hakkı Sağlam, belediye başkan Aykurt Nuhoğlu “29 Ekim Cumhuri rakları ve Atatürk posterleriyle 29 dem sevilen şarkılarını ses yardımcıları, belediye meclis üyele yet Bayramımızı her sene olduğu gi Ekim günü akşam saat 19.00’da Su lendirecek. ri, öğrenciler ve Kadıköylülerin ka bi bu sene de hep birlikte kutluyo adiye Işıklar’da başlayacak. l İSTANBUL /Cumhuriyet tılımıyla İskele Meydanı’nda Cum ruz. Cumhuriyetin kazanımlarının l İSTANBUL / Cumhuriyet Tek olmak istiyor Diğer memur konfederasyonlarının itirazına karşın hükümetle yüzde 4+3.5 zamma im za atan MemurSen, şimdi de toplu sözleşme yasasının de ğiştirilmesi için bastırı yor. MemurSen’in öne risi gerçekleşir ve ya sa değişirse Türkiye KamuSen ile KESK ta MUSTAFA mamen toplu sözleşme ÇAKIR masasının dışında ka lacak. Masada sadece MemurSen olacak. Yasaya göre zaten imza yetkisi olmayan iki konfederas yonun tek hakları olan “masada eleşti ri hakkı” da ortadan kalkacak. 3.2 milyon memur ile 1.9 milyon memur emeklisinin zam oranlarının belirlendiği toplu sözleşme görüşme leri 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sen dikaları ve Toplu Sözleşme Yasası ile düzenleniyor. Bu yasaya göre toplu sözleşme görüşmelerine katılan Ka mu Görevlileri Sendikaları Heyeti’nde en fazla üyeye sahip 3 konfederasyo nun temsilcileri ile hizmet kollarında ki yetkili sendikaların temsilcileri bu lunuyor. Şu anda zaten 11 hizmet ko lunun tamamında MemurSen’e bağlı sendikalar yetkili olduğu için hizmet kollarındaki görüşmeleri MemurSen’e bağlı sendikalar yürütüyor. Zam oran larının da belirlendiği toplu sözleşme nin geneline ilişkin görüşmelere ise üye sayıları en fazla 2. ve 3. sıradaki AKP HükümetİNe birçok konuda destek veren MemurSen’in yeni hedefi toplu sözleşme yasası Sert eleştirilerin odağı Son görüşmelerde heyete MemurSen başkanlık yapmıştı. MemurSen, Türkiye KamuSen’in tepki göstermesine karşın 2018 için yüzde 4+3.5, 2019 için de yüzde 4+5 zamma imza attı. Eşbaşkanları toplantılara alınmadığı için görüşmelere katılmama kararı alan KESK de bu zamma tepki gösterdi. Ayrıca hükümetin 2018 için yüzde 3.5+3.5 önerisini, “müzakereye yakın imzaya uzağız” diyerek reddeden MemurSen’in, geceyarısı yarım puanlık artışı kabul etmesi de çok tartışılmıştı. Türkiye KamuSen ile KESK, MemurSen’e sert eleştirilerde bulunmuştu. konfederasyonlar oldukları için Türkiye KamuSen ile KESK de katılıp eleştirilerini dile getirebiliyor. Muhatap bulunmuyor Hükümete yakınlığıyla eleştirilerin muhatabı olan MemurSen ise şimdi de toplu sözleşme yasasının değiştirilmesini istiyor. MemurSen Genel Başkanı Ali Yalçın, “İşçilerin toplu sözleşme görüşmelerinde yetkili olan konfederasyon dışında muhatap bulunmuyor. Ancak memurların toplu sözleşmesinde yetkili olmayanlar da ya sanın merhametiyle masada oturabiliyorlar. Yetkili olmayanlar, kimseye hesap vermeyecekleri için alanı karıştırıyorlar. Bu düzenin değişmesi gerekiyor” dedi. Son toplu sözleşmenin de “en başarılı toplu sözleşmelerden biri” olduğunu savunan Yalçın, “Biz 11 hizmet kolunda yetkili olduğumuz halde tek başımıza hareket edemiyoruz. Yetkisiz olmanın verdiği rahatlıkla manipülasyon yapanlarla emeği ve alın terini korumak ne kadar mümkün” diye konuştu. Yalçın, toplu sözleşme yasasının değişmesi gerektiğini savun du. Yalçın’ın önerisinin kabul edilmesi halinde şu anda yetkili konfederasyon MemurSen olduğu için Türkiye KamuSen ile KESK toplu sözleşme masasının dışında kalacak. 11 hizmet kolunun tamamında da MemurSen’e bağlı sendikalar yetkili. Şu anda da hizmet kollarında toplu sözleşmeyi MemurSen’e bağlı sendikalar yürütüyor. Yasa değişirse zam oranlarının belirlendiği toplu sözleşmenin geneline ilişkin görüşmeleri de sadece MemurSen yürütecek. l ANKARA CHP’li Böke: SGK’nin ‘Mirasyedi gibiler’ 120.9 milyar alacağı var CHP’li Erkek: Büyük yatırımların CHP Parti Meclisi Üyesi Selin Sayek Böke, SGK performans denetim sonuçlarını ve bulgularını içeren 2016 Sayıştay Denetim Raporu’ndaki, kurumla ilgili ortaya konulan tespitleri Meclis gündemine taşıdı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Böke, icra takibinde olan toplam 45.2 milyar TL’lik kurum alacağının mali tablolarda raporlanmadığı bilgisinin denetim raporunda yer aldığına dikkat çekti. Böke, Sayıştay raporunda, bütçe gelirlerinin önemli bir kısmı sigorta primlerinden oluşan SGK’nin şu anda toplam 120.9 milyar lira alacağının bulunduğu ve bu alacakların büyük kısmının, işverenlerin ödemedikleri prim borçlarından kaynaklandığını belirtti. Raporda, SGK’nin alacaklarını takip ve tah silat sürecini etkin ve verimli şekilde yürütemediği, işverenlerin sigorta prim borçlarını ödemedikleri, ölen 4 bin 315 kişiye genel sağlık sigortası primi tahakkuk ettirildiği, ilave istihdam şartını sağlamayan işverenlerin prim teşvikinden yararlandırıldığı, 3 bin 206 işyerine yersiz prim indirimi uygulandığına ilişkin tespitlerin de yer aldığına işaret eden Böke, sosyal güvenlik sisteminde yaşanacak mali sorunun, Türkiye ekonomisi için sarsıcı bir soruna dönüşeceği, bedelini 80 milyonluk Türkiye’nin ödeyeceğini vurguladı. l ANKARA Böke temeli atılırken AKP yoktu bile İKLİM ÖNGEL CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, BİMER’e “İstanbul 3. Boğaz Köprüsü, Avrasya Tüneli, Marmaray, Osmangazi Köprüsü projelerinin ilk olarak planlaması hangi yıllarda yapılmıştır? İhale süreçleri ilk olarak ne zaman başlatılmıştır” sorularını yöneltti. Yanıtta, Marmaray’ın ilk etüdünün 1985’te yapıldığı, Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. Boğaz Köprüsü’nün ise 1991’de yatırım programına alındığı kaydedildi. AKP ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Bizden önce bu ülkede hiçbir şey olmadı, kimse bir çivi çakmadı. Ne varsa AK Parti ile yapıldı” şeklinde bir tutumu olduğunu belirten Erkek, “Yatırımlar, yandaşlara para aktarma aracı haline gelen araçlar oldu. Geçmediğimiz köprünün pa rasını, verilen yolcu garantisiyle ödüyoruz. Geldiğimiz noktada mirasyedi bir evlat gibi satıp savuran hükümetle karşı karşıyayız” dedi. CHP’li Erkek şöyle konuştu: “AK Parti bu ülkenin sadece son 16 yılında var ve üstelik bu zamana kadar olan tüm büyük yatırımların haraç mezat yandaşlara satılması yine bu sürece denk geliyor. Bu ülkeye gerçek katkı, büyük yatırımlar Mustafa Kemal Atatürk döneminde hem de tüm ekonomik zorluklara rağmen ve yıllarca süren savaşlardan sonra yapıldı. Sonra pek çok hükümet buna katkı sundu. Yatırımlar, yandaşlara para aktarma aracı haline gelen araçlar oldu. Geçmediğimiz köprünün parasını, verilen yolcu garantisiyle ödüyoruz. Geldiğimiz noktada mirasyedi bir evlat gibi satıp savuran hükümetle karşı karşıyayız.” l ANKARA İstanbul’a yeni düşman ve tehdit: Kanal İstanbul Cumhurbaşkanı İstanbul’u mahvettik derken, gerçi bir gerçeği dile getiriyordu ama sözlerinin içeriği açık değil ve şimdi ne yapılması gerektiği konusunda da suskundu. İstanbul’u mahvettik dedikten sonra Kanal İstanbul Projesi’ne hâlâ devam edileceği açıklamasına ne diyeceğiz? Kanal İstanbul’un kent üzerindeki, kuzey ve kuzeybatı yönünde baskıyı son derece artıracağı, yeni ve daha büyük nüfus yoğunlukları yaratacağı açık değil mi? Uzman olmaya gerek yok, kime sorsanız size evet der. Zaten projeye bakarsanız, büyük yerleşimlerle birlikte finans kaynakları da yaratmaya yöneldiğini görürsünüz. Kanal İstanbul, kentin tabutuna çakılacak son çivi olur. Kent yerleşim uzmanları, İstanbullular, tarafsızların da katılacağı, siyasetten arınmış salt İstanbul’un üzerindeki ölüm bulutlarını tartışacağı bilimsel bir toplantı düşünmez mi? Biz Anadolu’ya yeniden yerleşmeliyiz gerçeğini burada sık dile getirirken, İstanbul’un boş alanlarını da betonlaştırmalıyız, kuzeyden batıdan iyice sarıp boğup tam öldürmeliyiz politikasından başka bir ruh ve seçeneği olmayan bir iktidar var karşımızda! Anadolu’ya yeniden yerleşmek Dr. Serdar Şahinkaya bu yıl bir panelde yaptığı sunumda, Doğan Kuban Hoca’nın “Anadolu’ya yeniden yerleşmeliyiz” önerisine canlılık kazandırdı. Kuban Hoca’nın yazısına Dr. Oğuz Oyan da katkıda bulundu ve geliştirdi. Şahinkaya’nın yazısında bir tablo var. İstanbul’un nasıl azmanlaşmanın da ötesine geçtiğini gösteriyor. Ülkenin toplam iktisadi faaliyetlerinde İstanbul’un payını gösteriyor (2014 yılı ve 2003’e göre hepsi artmış): Yerel birim sayısı: % 23.6 Çalışan sayısı: % 30.6 Maaş ve ücretler: % 37.9 Ciro: % 36.1 Yatırımlar: % 30 İstanbul’un yanına Ankara ve İzmir’i de kattığınızda, yoğunlaşma daha büyük. Eşitsiz ve dengesiz gelişme, sosyal haklar, ücretler vb... İki önemli yorum Şahinkaya: “Artık Tu¨rkiye merkezli, u¨lke içinde iktisadi bu¨tu¨nleşmeyi sağlayan, adaletli bölu¨şmeyi amaçlayan bir iktisadi kalkınma perspektifi, çok daha kritik bir önem taşımaktadır. Tu¨rkiye’de planlama, yeniden bir toplumsal hedef haline dönu¨ştu¨ru¨lmeli, dış du¨nya ile ilişkilerin ve bu alandaki kontrol mekanizmalarının ‘yeniden’ ve ‘akıllıca’ tasarlanması gerekmektedir..” Oğuz Oyan: “Mesele çılgınca bir şişmeye dur denilmesi ve u¨lke ölçeğinde dengeli bir mekân du¨zenlemesine geçişin planlanabilmesidir. Oysa şimdi yapılanlar, u¨çu¨ncu¨ köpru¨ ve u¨çu¨ncu¨ havalimanıyla kentin sulak alanlarının, yeşil örtu¨su¨nu¨n ve hava akımlarının tahrip edilmesi ve giderek yeni mekânların imara açılmasıdır... İstanbul Kanalı projesi bu¨tu¨n bunların u¨zerine tu¨y dikilmesi anlamına gelecektir.. Planlanan 1915 Çanakkale Köpru¨su¨’yle birlikte Marmara bölgesinin bir bu¨tu¨n olarak en yoğun ekonomik etkinlikler bölgesi olacaktır. Cumhurbaşkanı’nın ‘İstanbul’u mahvettik’ sözleri şüphesiz samimi bir itiraftır. Peki, önerisi nedir? İstanbul’u tamamen ezip bitirecek projelerin sürmesi, durmak yok yola devam anlayışı mı?” Okur önerisi: Su aktarmaya paydos “Türkiye 81 ile bölünmüştür. İllerin sınırlarından başka illere doğal olmayan yöntemlerle su aktarmanın Toprak Etiği gerekçesiyle engellenmesi gerekir. Her bölgenin doğası, insan da dahil, tüm unsurlarıyla, karalarıyla, sularıyla, flora ve faunasıyla bir bütün olarak savunulması gerekir. Düzce’nin, İzmit’in sularını İstanbul’a taşımak, Kızılırmak’ın, Gerede’nin sularını Ankara’ya taşımak ahlaksızlıktır. Bölgelerdeki şehirleşme ve nüfus: * O bölgenin doğal su kaynakları ile sınırlandırılabilir, * O bölgenin ürettiği atık, bölgenin sınırları içinde ve 1 kuşaklık (20 yıl maximum) süre içinde doğada stabilize edilebilir ise Doğan Kuban hocamızın söylediği 1 milyonu geçmeyen sürdürülebilir şehirler kendiliğinden oluşur.” Namık Özcan, ODTÜ Mak. Yük. Mühendisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear