28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 23 Ekim 2017 6 tarikaÜtnlaivraeersmitaenlieletr!İlçyöeuğdçrredaeurdneyecsoivilzelker,t Devlet, çok sayıda tarikat yurdu bulunan Bolvadin’de açacağı öğrenci yurdundan son anda vazgeçti. Yurt binası ise bir dini vakfa devredildi Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde 20172018 eğitimöğretim döneminde açılması planlanan erkek öğrenci yurdu, ani bir kararla kapatılarak binası İlim Yayma Cemiyeti’ne devredildi. İlim Yayma Cemiyeti de bu bina da kendi yurdunu aç tı. Devlet yurduna ka ALİCAN ULUDAĞ yıt yaptıran ve bir süre para ödeyen öğrenciler ise ortada kaldı. İlçe de devlet yurdu olmaması nedeniy le erkek öğrenciler, tarikat veya özel yurtlara mahkum oldu. Türkiye’de öğrencilerin nasıl dev let eliyle tarikat ve cemaat yurtlarına itildiğinin son örneği Afyon’un Bolva din ilçesinde yaşandı. Afyon Kocatepe Üniversitesi’ne bağlı Bolvadin Uygula malı Bilimler Yüksekokulu’nun bulun duğu ilçede, Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı sadece kız öğrenci yurdu faaliyet gösteriyor. İlçede erkek öğrenci yur du ise bulunmuyor. Birçok tarikatın etkin olduğu Bolvadin’de çok sayıda özel yurt var. İlçede her tarikatın bir yurdu olduğu ifade ediliyor. Devlete güvenen mağdur Böyle bir tarikat yurdu enflasyonunun olduğu ilçede dikkat çeken bir olay yaşandı. Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK), geçen mart ayında ilçede erkek öğrenci yurdu açılacağını duyurdu. Bu kapsamda bir bina hazırlandı. İlçede okuyan üniversite öğrencileri, yurtta kalmak için KYK’ye başvuru yaptı. 40 kadar öğrenci bir yandan kaldıkları özel yurtlara diğer yandan da KYK yurduna para ödedi. Yurdun bu yılki eğitimöğretim döneminde faaliyete geçeceği bildirilen öğrenciler, büyük bir şok yaşadı. Devlet, ani bir kararla yurdu kapatarak, binasını İlim Yayma Cemiyeti’ne devretti. İlim Yayma Cemiyeti de bu binada kendi yurdunu açtı. Buraya kayıt yaptıran öğrencilerin yatırdığı paralar yanarken, devlete güvenen öğrenciler açıkta kaldı. Kalacak yeri olmayan öğrenciler, mecburen senelik 5 bin TL’yi bulan özel yurtlara veya tarikat yurtlarına gitmek zorunda kaldı. Bazı öğrencilerin de İlim Yayma Cemiyeti’nin yurduna kayıt yaptır PAZAR 22 EKİM 2017 357 GÜNDÜR ÖZGYÜOR2KL9ÜS6UKLNELRAİNRDE9N9 GÜNDÜR TUTUKLU GÜNDÜR TUTUKLU Eliaçık’a saldırı YatırımsızlıkKitaptan ve düşünceden korkanlar Kayseri’de işbaşında93.YILSAYI:33618 KURUCUSUYUNUSNADİ(19241945) BAŞYAZARLARINADİRNADİ(19451991)İLHANSELÇUK(19922010) FİYATI 2 TL (KDV içinde) KKTC’DE 2.5 TL Akın Atalay Murat Sabuncu Ahmet Şık BGVAEEADDZTAEEÜLDTRÖIEKCDÜİELLYEERERNEE Y. Emre İper taktiği TurhlriauEnGynGegürinndaaazelAyme’a,lttCışaeHtymı’P.ıinİzlGkiknrakudpepüsznaBCmkauüşlmıkmMahanEunBrVşiyeeraektptiin’oe kdpçıeaeycsmaiasnekldaliheyoanüllaezyrdagatekeırl5dıdm0üi.şadüaaryhdıaürdavızğeıy2pa0atı0yrı2ımkyayılıanaAKP eğitim bütçesini azaltarak çocukları tarikatların kucağına itiyorMİhesamnleEklieatçiıkK,aaylasnedria’dnepsoallidsıkrıoyrauumğarsaıyyalanailyarhıliaybatilçdıi.yazar KşkfnmzmeahKaAiohinaÇiarykyitmıukreaaiStAyllptBaaeiaçlkKkpeaRFıt’llPeiuyaefidnuh’aadılBvşaidzrikeüyaıraMie’tıyrernpnnıuüedoİBdaçthsklataiıitssisksaşğsoaiaaiknrnldiEıalriçıayMıçkauılksuat,yağKfaraanaÇdyieısl.laeikri ikmlrsHylanüiaiealrzSefmrülbAkgefBrieuiornş,bilnareygiklruEdöuişdığşltiremaiyatiüay,unlernçlaü.nueıçüryYkrik.eyne,akByola“yteiaertSulırşmdlmnöltiauetczaenur”ılyiüdğdnaıuit.dçaBebacuilitnızenşd,liçağrısı yaptı. >>10’da İhsan Eliaçık Günay ödül töreninde Silivri’deki Cumhuriyetçilere mesaj yolladı. CbdMgieBrypsöerEumoBtzeyaoaBıkkCldoatelenmmileymıimkymzenoyautelizatvkyakçeiaylnBıeısnriikMrdinlyauiEaiknİBlVi,rlbmnauiedrkeYrkfıeaıısiyl‘eBBataorravgrğyışşbüaeoıetksvÖunliebroerlelududdikdsürlnlcıeürinyiultğtullaynüymaçi.dsink’ualBeiar2,a.tamuk0kıroPprnuaa0üırraomakraol2strntgüh,loybıaMörekıüirlelrrıoeyEtnledl,çdBde;ü2seü’aM0izpgsnzke1oöieE8minnArryBeitelyKdi,eğdfıe“P1ml,ie5ıet’möniğğieçymğiieeinıotrnlesridlemilalökaenaeant”nnckybiaidgdıiayğüraödivdeırtrıeiıa bspoodnrpuaokkeeıİllfhuuvrlaaıiöstntlllcleoiiağadakytnrçrkaaaıöeemnns.cdlknaıKaiayebncymulyceiailanreele,eisncavrördcleilaaM,zebekpretnu.EdüaleorlBarcinnkilbr,kaglebıemacörtutaairtenekkyaykivtluşakâıM.rratanıatıldElrladğaaıaBmnarrrı,knsvkyyiıaauuzay/kllnroıılıtkaifk/CYAÜMRÜAYCÜAŞNÜNVEERBEANRLİEKRAİTNYCBiyd2kTAHavaoArea2ytkeirlALnitP.ekada3laTtysenakManR4GiurIAtlrnlR,arrEriaİıyydukağKrMtBIugape’ıpeMaı’’ArEenoennçöetBlBr,mızğdyTvlanr2’YeaiiaieşaatğL0nlş2tikdpÜiıtmo1oA0nraıbıokk8rğı1ndZurmduRau’ı8uevd,ıDllld’n.enaeAly,dyaokRnaöoEeabbrliaızkapıuulgDnönepiys4möndlyooudElOrlıga9arraialneklöaaösnn,pagLnrlığadAgreiaübrinAaöelyçheltaaZevriüanAgeşYznenlşzörAkcellrad2tvzLitbayaaneü0eLyüyIıdysrml0nöD1et,akeiDç2nült1MkçaieeeI’le.Eydibnkser2inıeliylüna4Sinlöesotipd’dkdikçeüTkaE,ieeearrstbdkEvğsnmpdtuaüliaiıeaüKetyğlkelşiklstrmlımaüaieüpbitrpnrıçoeyüküyaliidloıçtınoyliğyçerütirııni.eapy.nkoys>saoC>dkaüilArrna2eseuz.a’KımddlstesaPeıaa MEB’İN YATIRIMA AYIRDIĞI BÜTÇE ORANIAMdi8kKı.Eğe3PBın6’pn’i’naiy2nyea0i,kğ1bd8tiütiüd’idtmşaçeüreyarsbüagitnlueeıirnlıcdomeyirğlükaaiz.nr2ıdn0yea0ü1a27zy’.dd1ı8ree’i Pçlyneaeüıtrşsr”ıanüiytbdyaleaüalehnşibşçditeiçyeeelKnverıairaTmgktuliıarlzeamrlenade’lidviymCeaoekardi.smiŞAireiiFnçşnaecinibacşkrpeaimkoTgaleiesGskçı’ibenerdandnraeai9ğklf0aMıVrtıieıanşkrlçikkuliineağrdpizin,iau’,inşt.“emç>İş>ilba,9eaa’gdrşşiaen,laraietldtskaığıı Samn“akGyMiRelLiödetzuteyimnuıVhr.KctBkeiÖRuieeentSdkrialziueülpOiCuTd’lnBepEuitkdyzaeökraaererhrilıaeseaaşdYvinnnvüÖaiLie’zynGegdBeSıyadüünanalzelnkalnüeYeıa9t”arnöeyntd,üi. GkdtbmvaaioeÜaçernnıosianznmuılcıçnaA,şııaünlmkaytılcuğışma,ayakıtrtddyouııköşmrleakraa,ulel“edhımubznBmaâliıdu”şazl,iâelrezsdaöıeiyyeradvvtıadaküümegtpitlmr.iaüst,mk>ıred>ağüiavikçi1ız5lnğdee’itlearrearr ÖKIŞLDLAÜLRI’YÜILÖÜŞZÜLENMÜLNE 18. YILINDA ANDIK >> 5’te AİLE ARABULUCUSUNA KADIN TEPKİSİ AaakHntbrçKoiiaaalınpikPbls.ellku’kuİansAılammutiydkancsaaıgnuansrübblsıaünnouuhtaşza,l”eacedBmdkanrüaüaiğmnzrddzıoendeeaınsneınddullsalehai’eönnmre“myidamtelaeeielspndeii. KdkddibduçaAıioeriyrnndtşdaeımaicı“G.nnnaaŞ>imüğm>itCdıleZazsadliEülenHPeaadmaRtrlriiayAdağnteKabÖiftkouadZlareovDlsümurlİlLz“iacgEnubeuKeoniolBz1lşuDl1ad’eadağmuimeşnğuraie”z” YDEöNİnTÜeRmKÜ’eDENtaDEnRıYkA KÖROĞLU: söz yok Yrylbmyuudğleovgmeosol,eiüanurülar“ğr:.ürzişdEncv..“aDizTneKaükEyİzmiünekztnnöıbblssrerglıüüreknyüiöaioellzdük,eıanybziçğrek,ke,üluKirmel4ustlyğukilötriuik0taim,izdişdllryamş.”guoeolaboadkedelğ,rlemiurea.linerİeanmaz.” >> CEREN ÇIPLAK 16’da YAZAR HÜSEYİN EDEMİR ZÜRİH’TE smdPiursıoğntteuıombkguioinblöldierec,gİketsüımitptölakieğynınrebEemttnuviesmlel’aaevrriaehVkdaafeknavfeeır’tenytaeamytoigtlşıitkni. AkadçcCaaışleleeıtltsımienkiççidilnyteaie, tyBiü’inrrleüiktbüaVlğealckıefmkı evfarekaİleliizymleetrYldeareyögmnear tlıoğkCıoeillmediı“yşeeığntidtviaemdv”aaakMdııfi,lalilimtEıznğadiltaaimnoartBnaakpkraon TEBDaAVyİSkİaSÜl’RdÜaYOnR Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çarpık yapılaşma itirafı: programlarını çekleştirilecek. Bu olmazsa, MEB ta projeler geliştirip uygulayabilecek.iyi haber deniz Baykal’ın tedavisin de ümit verici ge lişmeler yaşandı. Baykal’ın Baykal İçki imalatı eve taşındı Erdoğan’dan tasdiklidCiKbldymodraHeAüiakedyaPhfştRıioıo.ü’manlAlçrAinbduoer,Nemrukar“trğikhıDülyskueeayaüarztgobzğnlivearienlaeurimyNitimrnzniyedab.ie”fdyianKi.eaadroKbıçöibnyaıiçnkraluriaünşlaştaşa ması yaptı. >> 6’da FESİH KARARI SOKAĞA DÖKTÜOfasteleoldasrkığhi.aleea“kKnrdleaaüerrsrkıanetarüdkıtıattl6ıaorgnkapöıeymlsanitnıçye“aeKornriariyusİrsşiaznpı”pdaktdneaıi.yryeKaaerrankktaeaaylablnüacinznyaeeğblisrdıizneie”llderasürPçecnıuçekKiilgmaKadmateeatagalmaslianıdonyinhla,mtüBpkedatüısar.msi>gek>eöa7lot’rsdianneraiı UvnittbleiiıLinuksşRUiin,kneSbhdicdniLâaelelnAmopâklRseaTdoodrAaanraiyRuukkiyhş,mAi“aabpSBlnniuıziEezyCŞtrbubudeeumuhmodşğii”şhryeaedhuonvherrre,rudebİiSizsani.T.thş>akkKB>anıane4ybz’netmiuetrdlee’eatCUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ BSAERğVIMETSIGZ EARDEAKYA2ğ1clp0iıe0nı1skl0dme9.ebç’aİdii1mmsnAı5zligemmayerlarizainplearyıdkaloteeaonn,ccpoeapTltkakaLey.rr’Ctla>ii>şurka4üam’rbkytteheiıarsugdihreaboatyliarmrcşoiakllammaaybneaaislnlıyeilaahra FhmYtEaeiau.tdaptenFseişÖımisanla’nmyCiıçiraisÜı,gslttdMıtairhebınığeyâilaırkeükninnizçaıme’çvyesrıleöaşiegnyzıdreladgaçetreaavidşnzrHaita.eneüİft>sıı>esbnnvemHiidryyİçLiaireAaznnenLer’aKiEy1adbÖed.ne5aSelngdEamyea1taı1ça’inldçrneı,l Hmüüslteeycini kEadmepmınirda. MİRAZ BEBEK YİNE HASTANEDE >> 10’da AYŞE ÖğRETMENİN BEBEğİ DOğDU >> 11’de VERGİ ARTIŞININ FATURASI Pdğttkaiaii.ayşkvElAüieavvrrSadeıeAletreıemdgvrniadAgkoedürıseisaac.çınütkn>ı>ınişıG7düyfA0iearyMekpTaZtiaLitEmndı’Byü1Aidişn0Lagm0e9ev’eydTça,aöiLryyn,’oyuevrirlo.ttgtVeeçregnilbeirrinlityrüekrsaekkıli C MY B “Milli ve manevi değerleri korumayı” amaçladığı iddiasıyla kendini tanıtan İlim Yayma Cemiyeti, 1951 yılında kuruldu. Genel başkan koltuğunda şimdiye kadar çok sayıda AKP’li oturdu. İmam hatip okulları açtıran ve buralarda okuyan öğrencilere burslar veren cemiyetin, 151 şubesi var. AKP döneminde el üstünde tutulan cemiyet, kamu yararına dernek statüsü verildiği için pek çok ayrıcalıktan yararlandırılıyor. Cemiyetin bu yılki kuruluş yıldönümüne katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada şu övgüleri dizmişti: “Hamdolsun 44 yıldır İlim Yayma Vakfı vatanını imanla seven nesiller yetiştiriyor. Yarım asırdır gençlerimiz bu vakfı çatısı altında ilimle, irfanla, hikmetle yoğrularak geleceğe hazırlanıyor.” mak zorunda kaldığı öğrenildi. KYK’den pişkin savunma Çok sayıda veli, yaşanan sıkıntı nedeniyle bölgedeki yetkilileri aradı. Ancak yerel yetkililer, yurdun neden kapatıldığını bilmediklerini be lirterek, Kredi Yurtlar Kurumu’nu adres gösterdi. KYK Yurt İdare ve İşletme Dairesi’ni arayan veliler ise “Biz kurum politikası olarak mevcudu 250’nin altında kalan yurtları kapatıyoruz” yanıtını aldı. “Peki, o zaman devlet öğrencileri cemaat veya tari katların kucağına atmıyor mu” sorusuna ise KYK yetkilileri “Tabii ki öyle bir amacımız yok. Ama politikamız bu” demekle yetindi. Bolvadin’deki öğrenciler şimdi bir an önce devlet yurdu açılmasını bekliyor. l ANKARA Arabulucular da imam! Anlaşamayan çiftlerin boşanmak için mahkemeye gitmeden önce başvuracağı arabulucuların da imamlar olmasının yolu açıldı Adalet Bakanı Abdlhamit Gül, Ankara Hâkimevi’nde bir kısım yargı muhabiriyle bir araya geldi. Gazeteciler arasında ayrım yapan Gül, toplantıya Cumhuriyet’i davet etmedi. Toplantıda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Gül, Gülen’in iadesinden, boşanma davalarında arabuluculuk görevine kadar birçok konuya değindi. Aile arabuluculuğuyla ilgili bir soru üzerine Gül, bu konunun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’yla değerlendirildiğini söyledi. Uyuşmazlıkların mahkeme kapılarında çözülmesi yerine tarafların tekrar müzakere etmesine olanak sağlanmak yönünde düşünceleri olduğunu aktaran Gül, “Sanki ‘Nikâh kıyanlar arabulucu da olabilecek’ şekline çevriliyor, böyle bir şey yok” ifadesini kullandı. Ancak hemen sonrasında arabulucuların kamu görevlisi olacağını belirtti. İmamlar da kamu görevlisi olduğu için, bu durum, arabuluculuğun da imamlara verileceği kaygılarını pekiştirdi. Gül, aile hukukunu, aile müessesesini ayakta tutmaya yönelik çalışmaların bulunduğunu dile getirdi. Konuyla ilgili görüşmelerin sürdüğünü, dünyadaki uygulamalara bakıldığını bildiren Gül, henüz somutlaşan bir durum olmadığını belirtti. ‘Köprüden önceki son çıkış’ Gül, şöyle konuştu: “Aile arabuluculuğu meselesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ABD’ye telefon yanıtı Tutuklanan ABD İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz’la ilgili ABD’ye soruşturma öncesinde bilgi verilip verilmediğinin sorulması üzerine Gül, heyetler arası görüşmede adli yardımlaşma kapsamında olabilecek bilgilendirmelerin yapıldığını ancak öncesinde herhangi bir bilgi verilmediğini bildirdi. Gül, Metin Topuz’un telefonunun ABD tarafından istenmesine ilişkin, “Öyle bir yazı geldi. Bu ya zıyı da soruşturmayı yapan savcılık makamına gönderdik. Onların vereceği bir karardır. Şunu söylüyor, ‘Telefon her ne kadar şahsın olsa da bizim işler için kullanıyor.’ O zaman ‘Her ne kadar Türk vatandaşıysa da bizim işler için kullanılıyor onu da verin’ gibi bir noktaya, telefondan başlayıp adama kadar gidecek bir şey olacak. Böyle bir telefon dokunulmazlığını da yeni görmüş oldum” dedi. mızla bu konuyu değerlendiriyoruz. Şu anda tam adı konmuş bir şey yok. Burada da temel felsefemiz uyuşmazlıkların mahkeme kapılarında değil de mümkünse taraflarla bir kez daha iş ciddiye geldiğinde, köprüden önceki son çıkış anlamında bir kez daha müzakere edilmesine imkân sağlama anlamında bir düşünce var. Bu ai le müessesesini ayakta tutmaya yönelik çalışmamız. Aynı zamanda çocukların adliye kapılarında, duruşma kapılarında uyuşturucu kullanan ya da katillerle aynı koridorda olmamasını, bir travma yaşamamasını amaçlıyoruz. Bunlar adliyeye gitmeden çözülebilir mi diye çalışma var.” l Ankara/ Cumhuriyet ‘Gülen’in iadesi için engel yok’ Gül, Fethullah Gülen’in iadesi için bugüne kadar ABD’ye 5 iade dosyası gönderdiklerini söyledi. Başbakan Binali Yıldırım’ın ABD ziyareti olduğunda da konunun gündeme gelebileceğini anlatan Gül, şöyle konuştu: “İade için ‘Şöyle bir belgeye, yazışmaya ihtiyacımız var, bunu verirseniz ondan sonra mahkemeye göndeririz’ diye bir şey yok. Zorunluluk anlamında iade için gerekli başka bir belge kalmamıştır. İadeyi engelleyecek bir belge, prosedür, eksiklik kalmamıştır. Her iki taraf için de şekli anlamda iade için her türlü koşullar tamamlanmıştır. Bundan sonra artık iade bekliyoruz.” Vatandaşlık konusu Gülen’in vatandaşlıktan çıkarılıp çıkarılmayacağının sorulması üzerine Gül, İçişleri Bakanlığının talebi ve Bakanlar Kurulunun kararıyla vatandaşlıktan çıkarma olabileceğini dile getirdi. Gül, vatandaşlıktan çıkarmanın yargılamaları ve iadeyi etkilemeyeceğini öne sürdü. haber TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Cumhurbaşkanı: ‘Mahvettik’ itirafı ve geriye dönüş Cumhurbaşkanı İstanbul’u 15 yılda elbirliğiyle mahvettiklerini itiraf etti. Neyse ki bu itiraf “aldatıldık..” kapsamında değildi şükür; kentin batırılışında yerelmerkezi AKP yönetimlerini ve tabii ki tüm bunların başı olarak doğrudan kendisini sorumlu tuttu! Hiç art niyetli olmadan belirteyim: Bu iyi bir şey, aması maması olmadan kötü bir şey yapıldığını söylemek fazilettir. Bu önemli bir adım olabilir İstanbul için, eğer itirafın gereği yapılabilecekse. Bu itirafın arkasında “evet mahvettik ama artık yapacak bir şey yok, mahvetmeye devam..” da gelebilir. Bilmiyoruz. İstanbul’u geriye döndürmek imkânsızdır, ama felaket şu andan itibaren nerede göğüslenebilirse ve geriye göç ne kadar iyi örgütlenebilirse, ülkenin geleceği için umut filizleri yeşerebilir! Tek bir yıkım örneğiniz yok İstanbul’un tarihi silueti bile kayboldu. Salt bir örnek: Cumhurbaşkanı, Sultanahmet Camii’ni gölgede bırakan Zeytinburnu’ndaki o kötü namlı 16/9 gökdeleninin fazla katlarının yıkılması gerekir demiş ama, ama tek katına bile dokunulmamıştı. Çünkü o gökdelenin pek çok katı iktidarın merkezi ve yerel çeşitli adamlarıyla parsellenmiş durumdaydı. Cumhurbaşkanı, yıkım konusunda tek bir örnek olay yaratmadı. İstanbul’u saran ucubelerden herhangi birine bile “Bu artık yapılamaz..” demedi. Tam tersine, iktidar görülmemiş bir rant oluşumunun sürekli peşinde koştu, en değerli bölgeler ucubelerle donatıldı, mesela Bakırköy sahilleri bile yerel halkın büyük direnişine rağmen Ankara’nın kararıyla en pahalı gökdelenlerle donatıldı ve sahiller halka kapatıldı.. İnsanın zerresi yok Tüm bu inşaat faaliyetlerinin içinde insanın zerresi yoktu, onlar gökdelenlerin “kümeslerine” kapatılan bir şeylerdi. İnşaat her şey, insan ve kent ruhu hiçbir şeydi... Çünkü inşaat sektörü bu iktidarın temel faaliyet ve adeta temel büyüme motoruydu; hâlâ öyle.. Mesela sanayileşmenin payı bu dönemde en az 7 puan azalarak yüzde 15’lere gerilemişti. Temel bir büyüme alanı adeta terk edilmişti. Endüstri 4.0 tüm gelişmiş ülkelerin parolası olarak göklere imzasını çakarken, bu gerileme, ülkenin geleceğini de karartıyordu. Bakın, siyasetin zerresinden söz etmiyorum. Ne eğitimin kalitesizliğinden ve içeriğinin boşaltılmasından, ne hukuk ve adalet yoksunluğundan... Bunlar olmadan, zaten geleceğin olmasının imkânsızlığından da söz etmiyorum.. Yeni bir başlangıç İstanbul ve ülke için acil bir gelecek planlamasıyla ve Anadolu’ya yeniden yerleşme düşüncesiyle işe başlamak, her şeyin yeniden başlangıcı olabilir. Büyük proje, şaşaalı köprüler, otoyollar denizaltından durmadan tüneller yapmak değildir. Tüm bunlar İstanbul’u daha da yaşanmaz hale getirir, Anadolu’yu daha çok kente yığar, nüfus arttıkça, daha çok yeni yol ve köprüler zorunluluğunu ortaya çıkarır. Bu tamamen bilimsel bir saptamadır. Bu kapsamda titizlikle korunması gereken İstanbul’un kuzey bölgesidir. Suyu, havası, iklimidir. Burası da kaybedilirse, İstanbul tamamen ve kesin olarak boğulur ve ölür, Sayın Cumhurbaşkanı! İnsan mı değerli arsa mı? Şu andan itibaren kentte tüm yeni gökdelen faaliyetlerini durduracak adımlar atınız.. elde kalmış arsaları yeşile döndürünüz. Bu itirafınızın ilk gereğidir. Hem “mahvettik” hem de yola devam demek, birbiriyle taban tabana zıttır. İstanbul’un tüm merkezi alanlarını büyük boş alanlarla, parklarla geriye halka, kente kazandırmamız şarttır. İnsanın ve kentin şiddetle buna ihtiyacı var ve hiçbir arsa, yapı, bundan daha değerli değildir. Bu ilkeyi kabul etmekle büyük dönüşüm başlayabilir. TOKİ’yi buradan çekiniz. Yoksa, İstanbul’un ardından ağıt yakarken, son öldürücü darbeleri vurmaya devam edersiniz. Doğan Kuban Hoca bakın ne diyor: Yeniden Anadolu’ya yerleşmeliyiz! C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear