26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA Babası Kenyalı bir Müslüman Kenyalı bir baba ile ABD’li bir annenin oğlu olan 44. ABD Başkanı Obama, 1961’de, ABD’de Hawaii Honolulu’da dünyaya geldi. Anne ve babası boşanan Obama, altı yaşındayken annesinin ikinci evliliği sonrasında, hayatını Endonezya’nın başkenti Cakarta’da sürdürmeye başladı. On yaşındayken eğitimi için annesinin ailesiyle beraber yaşamak üzere yeniden Honolulu’ya gönderildi. Obama’nın Endonezya’da yetişmesi ve babasının Müslüman olması, ABD’de doğmadığını ve gizlice Müslüman olduğunu iddia eden sağcı komplo teorileri üretilmesine neden oldu. Harvard Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Kendisi gibi hukuk mezunu eşi Michelle Obama ile de staj yaptığı avukatlık bürosunda tanıştı. Obama’nın sekiz yılı...10 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Cumartesi 21 Ocak 2017 ANKARA İLE GERİLİMLİ VEDA ABD tarihine ilk siyahi başkan olarak adını yazdıran Obama, ‘umut’ ve ‘değişim’ sloganlarıyla çıktığı Beyaz Saray yolculuğunu övgü alırken barış, diplomasi vurgusunu hiç eksik etmedi. Ama vaatlerinin pek çoğu da hayata geçmedi... Obama göreve veda ederken arkasında parçalanmış, Obama’nın ilk döneminde ayağının tozuyla 2009’da Türkiye ziyare tamamladı. Ülkesinin uzun süreli ‘düşmanları’ İran kan gölüne dönmüş bir Suriye, bu cephede ve Küba ile yaptığı anlaşmalarla pek çok kesimden Moskova’ya yitirilmiş bir diplomasi savaşı bırakıyor ti, AnkaraWashington arasında sıcak ilişki sinyalleri veriyordu. TBMM’den seslenen Obama, “model ortaklık” kavramını duyururken “Atatürk’ün en büyük mirası Türkiye’nin güçlü, canlı, laik demokrasisidir” diyordu. Obama ilk döneminde Erdoğan’la yakın temasta oldu. Ancak gel gör MİNE ESEN Sadece Washington değil küresel siyaset arenası son 8 yıldır ABD başkanlık koltuğuna oturan Obama dönemine veda ediyor. 4 Kasım 2008 seçimleriyle birlikte ABD tarihine ilk siyahi AIDS’le, kanserle mücadele, bilimsel araştırmalara ciddi fonlar ayırma, Mars hedefli uzay programı, yenilenebilir enerjiye yönelme ve iklim değişikliğine karşı küresel uzlaşıya öncülük vaadi de aydın, çevreciler dünyasında Obama’yı popüler lider haline getiriyordu... Nobel Barış Ödülü ki 2011 Suriye krizinin patlak vermesinin ilerleyen yıllarında ilişkiler iyice gerilecekti. Bu süreçle birlikte Erdoğan yönetiminin basına ve ifade özgürlüğüne yönelik baskıcı uygulamalarına bizzat Obama’dan da tepki gösterilmesi Ankara’da rahatsızlık yaratacaktı. Washington’ın Ankara’nın sert muhalefetine karşın Suriye’de YPG ile sürdürdüğü ittifak, Suriye’de farklı politik yaklaşımlar ve 15 Temmuz darbe süreciyle birlikte Gülen’in iadesi konuları tansiyonu daha da yükseltti. Son olarak NATO üyesi Türkiye’nin, Moskova ile yakınlaşması da Washington tarafından dikkatle izlemeye alındı. Erdoğan ile Obama’nın, 2015’teki Paris’teki görüşmesinde sıkıntılı ifadeleri dikkat çekmişti. İRAN’LA TARİHİ ANLAŞMA 1979’dan beri birbirleriyle diplomatik ilişkileri bulunmayan İranABD arasında yakınlaşma sinyalleri Obama döneminde gerçekleşti. Tahran’ın uluslararası toplumla masaya oturmasıyla varılan 2015’teki tarihi nükleer anlaşmaya Obama cephesi de yeşil ışık yakarken taraflar arasında görüşmeler de başladı. Uluslararası yaptırımların kaldırılma adımıyla Körfez’in Şii gücü Tahran’ın küresel siyasi arenaya dönüşü, Suriye, Irak’ta etkinliğini ar başkan olarak adını yazdıran Demokrat Partili Barack Hussein Obama övgüsü, yergisiyle dün itibarıyla iki dönem üst üste seçilerek ev sahipliği yaptığı Beyaz Saray’ı Donald Trump’a devretti. Kriz devraldı Obama denince akla kazınan ünlü sloganlar “Umut”, “Değişim” ve “Evet yapabiliriz” olsa gerek. Tam da 2008 seçimleri sürecinde halihazırda Cumhuriyetçi Bush iktidarında iyice yıpranmış olan, Afganistan savaşı, Irak işgali kararlarıyla neocon cephesinin başta Ortadoğu olmak üzere kontrolden çıkmış kanlı güç mücadelesiyle yorulmuş, ekonomik anlamda ciddi darboğaza girmiş ABD’sinde yeni bir soluk olarak görüldü Obama. Dev şirketlerin iflas bayrağı çekip işsiz ordusuna her geçen gün yenilerinin katıldığı, azımsanmayacak sayıda insanın konut kredilerini ödeyemeyip evlerini kaybettikleri günlerdi... ‘Askerleri çekelim’ 11 Eylül 2001 saldırıları şoku, Irak işga DİPLOMATİK ÜSLUP MichelleBa rack Obama ile kızları Malia ve Sasha’nın 8 yıllık Beyaz Saray maceraları sona ererken geriye tüm eleştirilere karşın Obama’dan akıllarda, siyaset sahnesinde artık kendi ülkesi de dahil pek çok yerde mumla aranan diplomatik, sakin üslubu kalacak olsa gerek. Sık sık ifade ve basın özgürlüğü vurgusu da... Dünyada “popülist liderler dönemi yükselirken” bunların önde gelen isimlerinden Trump’a görevi devreden Obama’nın ayrılırken bile kamuoyu desteği halefinden epeyce yüksek, yüzde 60 civarlarındaydı. sı insan hakları hiçe sayılarak başta Afganistan, Pakistan’dan olmak üzere şüphelilerin yakalanarak tutuldukları Gitmo’yu kapatacağı da vaatleri arasındaydı. Ülkede kötü giden ekonomiyi canlandırma, eğitim bilim alanında atılım yapma, sağlık sistemine yönelik toplumun en destekten yoksun kesimlerinin de yararlanabileceği reform paketi dikkat çeken iç siyaset söylemleriydi. Ekonomik ve siyasi olarak 2008 ABD’sindeki karamsar tabloda “Umut” ve “Yapabiliriz” mesajı ağır koşullar altında ezilen, savaş, şiddet, “terörle savaş” söyleminden yorulmuş toplumun pek çok katmanını Obama etrafında birleştirdi. Elbette, ırkçılık geçmişini tam anlamıyla gömüp ilerleyemeyen ülkede, Obama’ya destek başta siyahilerden ardından da Hispanikler’den gelecekti. Kalabalıklara coşkulu, sıcak yaklaşımı seçmen için çekim merkezi olurken, barışçıl, eşitlikçi, adalet terazili iç politikaya yönelik savunduğu politikalar Cumhuriyetçi kanattan kimilerince “kapitalizmin merkezinde sosyalizm söylemleri” şeklin de tepkiyle bile karşılandı. Ama 2008 seçimleri, ABD’de köleliğin kaldırılmasından 143 yıl sonra ülkenin ilk siyahi başkanı olarak genç Illinois senatörü Obama’yı Beyaz Saray’a taşıyacaktı. Obama, 2009’da Bush’dan koltuğu alırken 47 yaşındaydı. 2009’da henüz başkanlık koltuğundaki daha ilk yılında Nobel Barış Ödülü, kendisinin bile hayretleri eşliğinde, Obama’ya verildi. Gerekçe nükleer silahların azaltılması çabaları ve dünya barışına katkılarından dolayıydı. 2012’deki seçimlerde de popülaritesi ilk döneme göre düşse de yine ipi göğüsleyen taraf oldu. Yalnız kaldı... Ne var ki iki dönem boyunca pek çok vaadi tam anlamıyla ya hayata geçmedi ya yarım kaldı... Kimilerine göre bu yarım kalışlar, engellerin arkasında partisi Demokratların 2012 sürecinin ardından Kongre’de çoğunluğu yitirmesinin payı da büyüktü. Pek çok karar için kongrede ciddi mücadele vermek zorunda kalan Obama, kimi zaman çözümü başkanlık kararnameleriyle de buldu. Selefi Bush’un savaş, saldırı söylemini devam ettirmedi belki ama geri planda yine ülkesini Ortadoğu’daki kanlı çatışmaların, derin güç mücadelelerinin merkezinde tuttu... Ancak diğer yandan Obama, Şam karşıtı söylemine karşın sahaya tırması ise halihazırda Washington’ın li, ülkeye dönen cansız kalabalık ABD gücünün gönderilmesine karşı çık geleneksel müttefikleri Körfez’in Sünni blokunun lideri Riyad’ın yanı sıra İsrail’de alarm zilleri çaldırdı. İlk dönem Suudi Arabistan ve İsrail ile ılımlı ilişkiler Obama’nın ikinci dönemiyle birlikte inişli çıkışlı oldu. FİLİSTİN YİNE ÇÖZÜMSÜZ Obama yönetimi sık sık Ortadoğu’da Filistin’e işaretle iki devletli çözüm vurgusu yaptı. İsrail Başbakanı Netanyahu ile mesafeli, hatta kimi yoruma göre soğukluk yanlısı bir ilişki ortaya koydu. Ortadoğu sorunun çözümüne ilişkin İsrail’e eleştiriler yöneltse de diğer yandan da çoğu kez İsrail yanlısı kararlar aldı. Sonuçta da pdagrİeörnAeöOaknlfnarntbeoüçeşlaamvrolmheşmmekdimnanuaKiklddkaaknüediearsaabsıöiırrn,l’aiaaşenmnPdsrıaeyialdaklcaeamrunıeeryi.szıtisakbnaTaİaaknirraanğiurlaşlhişılmmnnaıiıkrmpılıa asker bedenleri iç kamu tı, krizin çözümünün askeri eylemlerde değil dip oyunda derin etki bırakırken lomaside olduğunu söyledi sık sık. Ama söylemle bir taraftan da ABD’nin “terör uygulama arasında dağlar kadar fark vardı. Ken le mücadele” adına insan hak disi de göreve veda ederken Suriye’de başarılı larını hiçe sayan işkence uygu olamadığını kabul ediyordu bir anlamda. Bir baş lamaları, Guantanamo (Gitmo) ka veda konuşmasında ise ülkede siyasi atmos cehennemi ülkenin dış dünya ferin topluma da yansıyacak şekilde kutuplaştığı daki tartışmalı algısını daha da uyarısı dikkat çekiyordu. Birkaç pişmanlığımdan sarsıyor, Amerikan karşıtlığı biri diyerek ekliyordu: “Taraflar arasında birbi nı artırıyordu... Obama tüm bu stresli atmosfer arasında temiz bir nefes misaliydi Amerikan POLİSİN SİYAHİLERE ÖLÜMCÜL ŞİDDETİ Siyahi bir başkanla birlikte ülkede ayrımcılığa, polislerin siyahilere yönelik ölümcül şiddetine karşı mücadele rine yönelik garez ve şüphe azalacağına daha da kötüye gitti...” Eğitim, bilim, araştırma konularında ülkede halkı için... Ortadoğu’da asker karnesi ise birçok cephe tarafından yetersiz görülüyor. ciddi ilerlemelere yol verdi, ilk döneminde ağır lerimizin ne işi var, Irak, Afganistan işgallerine son vermeli, askerlerimizi eve döndürmeliyiz diyordu... 11 Eylül sonra Söylemleri bu yöndeki uygulamalara müsamaha etmeyeceğiz olurken sahada bunun tam anlamıyla yaşama geçirildiğini söylemek zor. Haliyle Obama döneminde pek çok eyalette öfke sokağa taştı, eylemciler “siyahilerin hayatı değerlidir” sloganı altında birleşti. lıklı olarak kendisine miras kalan ekonomik buhran tablosunu düzeltmeyi büyük oranda başardı. Ancak gelir dağılımındaki eşitsizlik sorunu çözümsüz yığınlar arasında kaldı... Ortadoğu barışına iliş kin tarihi bir çözümü iki döneminde de yaşama geçiremedi. Ancak görevinden ayrılmasına yaklaşık bir ay kala ilk kez ABD yönetiminin BM’de İsrail’in yerleşimlerine yönelik kınama kararını IŞİD’in yükselişine kör kaldı veto etmeyip çekimser kalması dikkat çekti. Bu adımla karararın geçmesine yeşil ışık yakması Netanyahu cephesinde Obama’ya yönelik soğukluğu artıracaktı. Doğrudan ABD askerinin müdahalede bulunacağı bildik Ortadoğu politikasından dönülerek merkeze diplomasinin lerinden... Sahada kimin kim olduğu tartışmaları süredursun Washington “ılımlı muhalifler” diye kimi cihatçı militanı si GİTMO KAPANMADI Guantanamo’yu kapatma yönündeki ısrarlı vaadini yaşama geçiremedi. Ancak ilk göreve geldiğinde yüzlerce tutsağın bulunduğu cezaevinde serbest bırakılma ve tahliye adımlarıyla içerde yaklaşık 45 kişinin kaldığı haberleri basına yansıdı. Obama, Bush döneminin sertlik yanlısı “terörle savaş” döneminin işkence uygulamalarına karşı mücadelesiyle, insan hakları karnesinin düzeltilmesindeki çabalarıyla da hatırlanacak. KÜBA İLE EL SIKIŞTI Küba ile yarım asırlık düşmanlığın tarihi uzlaşı ile sona erdirilmesi Obama döneminin karnesinin artılarından. WashingtonHava na arasında ilişkilerin normalleşmesi yönün deki adım ların ardın dan Obama, Küba’yı 88 yıl sonra zi yaret eden ilk ABD Baş kanı oldu. ABD, Küba’ya yö Obama, Küba Devlet Başkanı Raul Castro ile. nelik bazı yaptırımları da kaldırdı. Ancak Trump döne miyle birlikte ilişkilerin yeniden buzdolabına girebileceği kaygıları var. konulacağı vaadiyle göreve geldi Obama. lahlandırdı, CIA’nın “eğitdonat” progra Gerçekten de Afganistan ve Irak’taki birlik mı tam anlamıyla fiyaskoya dönüştü. Sa lerin çoğunun geri çekilmesi kararını kısmi hada Türkiye dahil pek çok ülkenin ken yaşama geçirdi. Bush dönemiyle palazlanan dine yakın silahlı grupları oluştu. El Kaide’ye karşı mücadelesini artırırken 11 Eylül saldırılarının planlayıcısı örgüt li Moskova’nın kazanımı deri Bin Ladin’in 2011’de öldürülmesi ope Tüm bunlar arasında ilk etaplar rasyonuyla kamuoyu desteğini artırdı. Pa da söylediği Esad’ın gitmesi şartın kistan ve Afganistan’da bi fiil karadan as Suriye cihatçı yapılanmaların merkezi haline geldi. dan çark eden ABD yönetimin en bü keri operasyonlar yerine merkezi ABD’den yönetilebilen İnsansız Hava Araçları ile saldırıları tercih ederek ülkeye asker naaşının dönüşünü azaltma yoluna girdi. Ama ABD’nin bu kararı kimi zaman “yanlış hedef almışız” itirafıyla da basına yansıyan, yerleşim yerlerinin vurulduğu, yüzlerce sivilin yaşamını yitirdiği şiddete neden oldu. ‘Eğitdonat’ fiyaskosu de kısmen başarılı olup örgütün liderliğinin etkinlik alanını daraltırken Irak’ta her an patlamaya hazır yeni bir cihatçı yapılanmanın filizlenme adımları karşısında adeta kör sağırdı. Irak’ta Saddam sonrası yer altına inen Baasçılarla, Şii yönetim tarafından baskıya uğradıkları şikâyetindeki özellikle Ninova bölgesinin Sünni nüfusunun desteğini alan cihatçı militanlar çok geçmeden yük yanılgısı ise Rusya’nın oyuna girerek Esad’dan yana tutumuyla sahadaki dengeleri değiştireceğini hesaba katmamak olacaktı. Tüm bu karmaşa ve doğan boşlukta ise IŞİD, Irak’tan Suriye’ye kendine yol çıkarmış, Musul’un ardından ikinci kalesi Rakka’ya uzanmış, hâkimiyet kazandığı topraklarda petrol kuyularını elde edip bunu kazanca dönüştürmüş, yeni silahlarla donanmış, “Arap Baharı” diye Afrika ve Ortadoğu örgütlenip ağlarını sınırların ötesine de ta “İslam Devletini” ilan etmiş, “yabancı sa coğrafyasında peşi sıra başlayan isyanlar, şıdı. Kısa zamanda IŞİD bölgesel, ardından vaşçıların” çekim merkezi olmuştu. diktatörlerin kanlı şekilde devrilmeleri, Tu da küresel tehdit haline geldi. Ancak tartışılır politikalarına karşın Oba nus, Mısır, Libya’nın daha da karmaşık hal Kuşkusuz Suriye konusu ikinci dönem ma yönetimi, diğer yandan da Suriye’ye ge alması da Obama dönemindeydi. Özellikle Obama yönetiminin kâbusu oldu. 2011’de niş kapsamlı askeri çıkarma yapmayarak Libya’daki ayaklanma, savaşın yarattığı kaos Suriye’de krizin patlak vermesi, Şam kar diplomasi söylemini vurgulamayı sürdür sadece Afrika, Ortadoğu coğrafyasını değil şıtı muhalif seslerin kısa sürede cihatçı dü. Tabii CIA’nın aynı görüşte olmayışı za sığınmacı akını nedeniyle Avrupa’yı da de yapılanmalarca “esir” alınması, Körfez’in man zaman basına da sahadaki karmaşaya rinden krize sokacaktı. Suriye savaşı sığın Sünni lideri Riyad’la Şii İran arasındaki da yansıdı. ABD’nin IŞİD’e yönelik uluslara macı krizinin tablosunu daha da ağırlaştırdı. vekâlet savaşı, Rusya ABD çekişmesi yak rası koalisyonun liderliğine geçip mücadele Obama yönetimi, El Kaide’yle mücadele laşık 6 yıldır süren kanlı savaşın gelişme çabası ise çok gecikmiş bir adımdı... RUSYA İLE YÜKSEK TANSİYON NATO’nun Doğu Avrupa’ya güç takviyesinin yanı sıra Ukrayna krizleriyle birlikte WashingtonMoskova arasında ilişkiler gerildi. Obama ile Putin, zirvelerde bir araya gelseler de aradaki buzları tam kıramadı. Özellikle son ABD seçimlerine Rusya’nın siber müdahalede bulunduğu, Trump yanlısı olduğu yönündeki açıklamalarla birlikte gerilim zirve yaptı. Obama gider ayak 35 Rus diplomata kapıyı gösterdi, halihazırda Ukrayna kriziyle süren yaptırımlar da ayrı bir tansiyon konusu olmayı sürdürüyor. Son yıllarda iki ülke arasındaki söylemin sertleşmesi kimi çevrede Soğuk Savaş’ın geri dönüşte olduğu yorumlarına yol açtı. İki ülke Suriye krizinde pek çok kez çözüm için Cenevre’de masaya otursa da sahaya uzlaşıyı yansıtamadı. Putin cephesi son dönemdeki açıklamalarında, Obama’yı yerip Trump yönetimini dört gözle beklediğini sık sık dile getirdi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear