28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 17 Ocak 2017 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: BAHADIR AKTAŞ SYOILNDIBREDŞÜZENLİ 6.5 mİşilysioznkuuygreuçğtuiARTIYOR İşsizlik oranı Mart 2010’dan beri en yüksek seviye olan yüzde 11.8’e çıktı. TÜİK’e göre işsiz sayısı 3.65 milyon kişiye çıkarken; umutsuzlarla birlikte rakam 6.5 milyonu aşıyor Türkiye’nin en büyük yapısal problemlerinden biri olan işsizlik artmaya devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ekim ayında işsizlik oranı, bir önceki aya göre 0.5 puan, geçen yılın aynı dönemine göre ise 1.3 puan artışla yüzde 11.8’e çıktı. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı Ekim 2016’da geçen yılın aynı dönemine göre 500 bin kişi artarak 3 milyon 647 bin kişi oldu. Üstelik iş aramaktan umudunu kesenler bu rakama dahil edildiğinde işsiz sayısı 6 milyon 503 bine çıkıyor. 78 ayın zirvesinde İşsizlik oranı son 15 yıldır 2001 krizi öncesi seviyelerine gelemedi. 1991 krizinde yüzde 8.2, 1994 krizinde yüzde 8.5, 199899 krizinde yüzde 7.7 olan işsizlik oranı, 2002 yılının ilk döneminde yüzde 11.5’e kadar yükseldikten sonra yılı yüzde 10.3 seviyesinde tamamlamıştı. İşsizlik en son açıklanan verilere göre Mart 2010’dan bu yana en yüksek seviyede. TÜİK verilerine göre Ekim 2016’da tarım dışı işsizlik 1.5 puanlık artışla yüzde 14.1 oldu. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı ise bir önceki döneme göre 0.4 puanlık artış ile yüzde 11.7, işsiz sayısı ise 117 bin kişi artarak 3.61 milyon kişi olarak gerçekleşti. Yeni iş yaratılmadı QNB Finansbank Başekonomisti Gökçe Çelik, ekim ayında işsizlik oranında 1.3 puanlık artışın Aralık 2014’ten bu yana en hızlı yıllık bazda artış olduğunu belirterek “Ekimde işgücüne 94 bin kişilik yeni katılım olurken, buna karşın istihdam edilenlerin sayısı 23 bin kişi azaldı. Bu da ekonomik aktivitenin yeni iş yaratmak bir kenara, mevcut istihdamı korumak için de oldukça yavaş olduğunu ortaya koydu” diye konuştu. Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücüne katılma oranı bir önceki döneme göre 0.1 puanlık artış ile yüzde 52.4 olarak gerçekleşti. Ekonomik faaliyete göre istihdam edilenlerin sayısı, tarımda 69 bin, inşaat sektöründe 42 bin kişi azalırken, sanayi sektöründe 22 bin, hizmet sektöründe 66 bin kişi arttı. İstihdam bir önceki döneme göre 23 bin kişi azalarak 27.31 milyon kişi olarak tahmin edildi. l Ekonomi Servisi kriz günleriNE GERİ DÖNÜLDÜ İYİ EĞİTİMLİLERDE DAHA FAZLA: Veriler eğitim seviyesi yükseldikçe işsizliğin arttığını gösteriyor. Okuryazar olmayanlarda işsizlik oranı Ekim 2015’teki yüzde 5.9 seviyesinden yüzde 5.6’ya inerken yüksek öğretim kurumlarından mezun olanlarda yüzde 11.7’den 13.8’e, mesleki ve teknik lise mezunlarında yüzde 10.7’den 13.8’e çıktı. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü’ne (DİSKAR) göre işsizlik göstergelerinde yükseliş, Türkiye ekonomisinin kriz günlerine dönüşü anlamına geliyor. DİSKAR’ın istihdam raporuna göre Ekim 2015’te 5 milyon 971 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı Ekim 2016’da 6 milyon 503 bine yükseldi. Geniş tanımlı işsiz sayısı 532 bin kişi arttı. Geniş tanımlı işsizlik oranı 19.6 olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsizlik, klasik dar tanım kapsamında yer alan işsizler yanında, iş bulma ümidini kaybeden işsizleri, iş aramayan ancak çalışmaya hazır olan işsizleri, mevsimlik ve zamana bağlı eksik çalışanları kapsıyor. Raporda tarım dışı kadın işsizliğinin 2014’ten itibaren 2.7 puan artarak 21’e yükseldiği vurgulandı. Tarım dışı genç kadın işsizliğinin 4.1 puan artarak 33.1’e yükseldiğine dikkat çeken DİSKAR, en yüksek işsizlik oranının tarım dışı genç kadın işsizliğinde görüldüğüne işaret etti. DİSKAR raporunda, “Toplum yararına çalışma ve evde bakım hizmetlerinde çalışanlar istihdam rakamlarına dahil edilmesine rağmen işsizlikteki artışın önüne geçilemediği ve AKP’nin işsizlikle mücadelede başarısız olduğu görülüyor” denildi. Üç gençten biri iş bulamıyor Hurşit Güneş’e göre ekimde çalışmayan ve eğitimde olmayan genç oranı OECD düzeninde yüzde 24.3’ten yukarı çıkıyor TÜİK’in genç işsizliği çarpıttığını söyleyen Prof. Dr. Hurşit Güneş, TÜİK’e göre her dört gençten biri işsiz (ne eğitimde ne istihdamda olanlar) iken OECD’nin hesaplamasına göre üç gençten birinin işsiz olduğunu söyledi. İşsizlik rakamlarını gazetemize değerlendiren Güneş, “TUİK genç işsizliği 1524 yaş grubunda hesaplıyor. Kaldı ki, 1518 yaş grubundaki gençler okul çağında olmaları nedeniyle iş siz değil ve bu nedenle genç işsizlik ülkemizde düşük çıkıyor. 18 24 yaş grubunda da erkekler askere gidip yine iş aramadığından işsiz sayılmıyor. Bu da Türkiye’de zorunlu askerlik olduğundan diğer ülkelerle doğru olmayan bir karşılaştırma sonucu yaratıyor. OECD, çalışmayan ve eğitimde olmayan genç işsizliği 1529 yaş grubunda izliyor. Bu döneme genellikle zorunlu askerlik girmediği için de işsizliği düşüren bir unsur olmuyor. OECD düzeninde genç işsizlik hesaplanırsa ülkemizde en az her 3 gençten birinin işsiz olduğu ortaya çıkacaktır” dedi. Bütçede rekor açık Enflasyon çift haneye çıkabilir Ekonomi yetkilileri, kurdaki geçişkenliğin etkisiyle enflasyonun ilk çeyrekte çift haneyi görebileceğini, kur ve enflasyonda 2016 seviyelerinin bu yıl mümkün olmayabileceğini söyledi. Reuters’a bilgi veren bir kaynak, kurdaki hızlı artışın etkisiyle enflasyonun bu yılın ilk çeyreğinde çift haneye çıkabileceğini özellikle kur artışının ulaştırma, inşaat ve enerji gibi sektörlere yansımasının ocak ayıyla birlikte belirginleşeceğini belirtti. Aynı kaynak “Enflasyonda çift hane ilk çeyrekte görülecektir ancak referandum ile birlikte kur da gerilemeye başlayacaktır. 2016 seviyelerine dönüş mümkün olmayabilir ama ekonomiye odaklanma sırası gelecek. Enflasyon yıl sonunda maksimum yüzde 8 olacaktır, artık yüzde 6.5 seviyesi çok mümkün değil” dedi. Merkez Bankası enflasyon hedefi bu yıl için yüzde 5, enflasyon tahmini ise yüzde 6.5 seviyesinde. Dolar/TL en son 3.9415 ile zirve yapmıştı. Büyümenin 2016’da yüzde 2.5 seviyesinde beklendiğini kaydeden kaynak, Orta Vadeli Program’da bu yıl yüzde 4.4 olan büyüme tahminine ulaşılmasının kolay olmayacağını belirterek “Yüzde 3.54’ü yakalamak mümkün olabilir” dedi. l Ekonomi Servisi Aralıkta bütçe açığı geçen yılın aynı dönemine göre 9 milyar artışla 27 milyar liraya çıktı. Ağbal, her aralıkta açığın yüksek çıktığını belirtti Bütçe aralık ayında rekor seviyede açık verdi. Aralık 2015’te 18 milyar lira olan açık, Aralık 2016’da 27 milyar liraya çıktı. Maliye Bakanı Ağbal, 2016 yılı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Ağbal’ın değerlendirmelerinden öne çıkanlar özetle şöyle: n Aralıkta bütçe gelirleri 45.8 milyar lira, bütçe giderleri 73 milyar lira, faiz hariç bütçe giderleri 71.2 milyar lira, vergi gelirleri 39.6 milyar lira, bütçe açığı da 27 milyar lira oldu. n 2016’nın tamamında bütçe gelirleri 554.4 milyar lira, bütçe giderleri 583.7 milyar lira olarak gerçekleşti. Aynı dönemde faiz hariç giderler 533.4 milyar lira, faiz giderleri 50.2 milyar lira, vergi gelirleri 458.7 milyar lira, bütçe açığı da 29.3 milyar lira oldu. n Bütçe giderleri hedefe göre 13.2 milyar lira, bütçe gelirleri ise hedefe göre 13.6 milyar lira daha fazla gerçekleşti. Sene başında 29.7 milyar lira olarak öngörülen bütçe açığı, 2016 yılı başlangıç hedefinin 430 milyon lira altında gerçekleşti. n Geçen yıl bütçede gelir hedefi 540.8 milyar lira olarak belirlendi. Orta Vadeli Program’da (OVP) yer alan revize hedef ise 546.5 milyar lira oldu. Bütçe gelir gerçekleşmesi başlangıç hedefine göre 13.6 milyar lira daha fazla gerçekleşti. n Vergi gelirleri tahsilatı bir önceki yıla göre yüzde 12.5 artarak 458.7 milyar lira oldu. Vergi gelirlerine ilişkin 4 milyar LİRA nereye gidecek? Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ağbal, özelleştirme fonundaki 4 milyar liranın nereye harcanacağına yönelik bir soruya ise net yanıt vermedi. Ağbal, Özelleştirme Fonu’nda 4.2 milyar liralık gelir gerçekleşmesi olduğunu belirtirken, “Bütçenin gelir, gider ve denge hesaplarına ilişkin yaptığımız değerlendirmede bu fon gelirinin bütçeye aktarılmasının gerekli olmadığını değerlendirdik. Onun için 2016 yılı özelleştirme geliri bütçe bakımından yaklaşık 11 milyar lira seviyesinde kaldı” demekle yetindi. bütçe hedeflerine ulaşmada en önemli katkı vergi alacaklarının yeniden yapılandırılmasından geldi. Yapılandırmadan 2016 sonu itibarıyla 13.7 milyar lira gelir elde edildi. l ANKARA Saray’da dolar zirvesi Dolar ve Avro’daki hızlı yükselişe müdahalelere karşın ‘dur’ denilememesinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Saray’da ekonomi zirvesini topladı. Zirve saat 16:00’da başlarken gece geç saatlere kadar sürdü. Toplantıya, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları Mehmet Şimşek, Nurettin Canikli, Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya ve üst düzey bürokratların katıldığı belirtildi. l ANKARA/ Cumhuriyet ekonomi 9 Diktatörlüğe geçiş demokratik olabilemez Medyatik, diktatoryal algı güdülemesinde en tehlikeli yol; hak, hukuk, gerçeklik, sandık.. varmış gibi yapmak değil mi?.. Sivil bir anayasa değişikliğinin ancak milletin vekillerinin özgür iradeleri, oyçokluğu ile, tüm hukuk ve demokratik ilkelerin işlerliğinde, sivil toplumsal örgütlenmelerin dinamiklerinin katılımlarıyla, toplumsal protesto, eleştiri hakları sonuna kadar işler olarak yapılması olmazsa olmaz önkoşullar değil mi? Liderliğin dayatmasında, AKP’nin MHP destekli diktatoryal anayasal düzene koşmasında, dehşet boyutlara vardırılmış, yasaklı, haksız, hukuksuz, sansürlü, havuçsopalı güdülemelerle gerçeklerin çarptırılmasında gelinen noktada, dünyada bir benzeri olmayan erkler ayrılığının ortadan kaldırıldığı başkanlık rejiminin ilk tur oylaması geçti. Cephenin liderden partiye, yandaşlara uzanan ortak korosu, “oldubitti”nin sarhoşluğunda, 2. tur oylamanın kolaylığının da altı çizilerek, nisanda halkın iradesi ile, seçimle, “En kapsamlı, en ciddi anayasa değişikliğinin” gerçekleştirileceği dayatmasının kampanyasını başlattı bile. 15 Temmuz’dan, liderlik, AKP iktidarları ortaklığının sorumluluğunda, 14 yıllık süreç içinde beslenip büyütülmüş, ülkenin en yaşamsal kurumlarının yönetimi teslim edilmiş, şimdilerde “En büyük, en tehlikeli terör örgütü ilan edilmiş..” FETÖ’cü darbe girişiminin yaşattığı dehşet günlerinden bugüne ne kadar zaman geçti ki? PKKIŞİD yoğunluklu besbelli dünyanın en tehlikeli tüm terör örgütlerinin de Türkiye’yi merkez saldırı alanı ilan etmelerinin üzerine, olağanüstü hal düzeninin süresinin uzatılmasına karşı duruş da zorlaşıyor.. HHH Fırsat bu fırsat.. Yarım kalmış, evrensel kirli çıkar odaklarının Ortadoğu kirli çıkar hesapları, oyunları da içinde, yarım kalmış FETÖ’cü darbenin henüz birbirinden dehşet yüzleri, suçlarına yüz binleri aşan operasyonlar, yargısız tutuklamalar, ilk iddianamelerle tanıklık ediyorken.. Düşman kardeşler terör örgütlenmelerinin ortak saldırıları tuzağında, Ortadoğu bataklıkları tuzağına da çekilmiş sorunlar yumağında şehitlerimizi sayamaz, cenazeleri ile tanıklık edilen insanlık acılarında, toplumsal depresyona yakalanmışken.. Dünya ekonomik çarklarının rüzgârlarının da bizim gibi ülkeler ekonomileri aleyhine dönüşmesinin katkılarında, asıl bu tek başına güçlü İktidarlarının icraatlarının bütünün sorumluluğu ya da sorumsuzluğunun eseri olarak önümüzde devleşmiş ekonomik sorunlar, krizler yumakları da üretiyorken.. Liderlik ve İktidarlarının ayakta tutulabilmesinin tek yolu, laik Cumhuriyet rejimi, hukuk devleti düzeni, demokrasiden hızla sapmada.. Hepsi birden değil çok daha küçük boyutları ile birkaçı ile birden yüz yüze kalan, demokratik düzenlerin sorumlu iktidarları için yolun sonuna gelinmiştir. Oransal boyutları ile demokratik düzenlerde bu boyutlardaki sivil iktidar erklerinin başarısızlıklarında, tek erdemli çıkış yolu, sorumlu lider ve partilerin, kadroların görevlerinden ayrılmalarıdır. Bizde hesap verme adına tık yok. Çıkış için kuşkusuz kimi olumlu dik duruşları “FETÖ’cü darbe girişiminde kaçmamayı” bir yana koşmuş olarak.. Liderlik ve İktidarları icraatlarında yürünen yolda, eskiden ittifak edilmiş sonra yolları ayrıldıklarına, hukuksal, demokratik koşullarda haklılık aranmadan, en izansız cezalandırmalar, acımasızca uygulanmakta.. 1. Silivri sürecinde FETÖ’cülerin önü açılarak, çok ağır insan hakları, hukuk, basın özgürlüğü suçları işleniyor olarak hak gasplarına seyirci kalmanın ötesinde her türden destek verilmişti. Şimdi 2. Silivri süreci olarak isimlendirilebilecek, hem darbe hem terör örgütleri ile çok daha kutsallık kavramı maskesi ile de destek verilmiş olarak İktidarları erkinin kulanılmasında, en haklı demokratik hak aramalarını susturmayı da hedef almış bir yol izleniyor.. Sözde sivil anayasa değişikliği maskesinde, baştan sona hakhukuk ihlalleri içinde, havuçsopa yöntemi ile önce milletin vekilleri, sonra da seçmenin güdülenmesinde, Liderlik diktatörlüğüne geçiş tek çıkış yolu görülüyor. Gülsek mi, ağlasak mı? Terör kıskacı, şehit cenazeleri arasında.. Anayasa değişikliğinin, referandumun yapılması suçları çok hafif kalıyor. Meclis önünde bir avuç hukukçu, milletvekili protestosuna, dondurucu soğukta su gaz sıkılması dehşeti satır arası.. AKP’li milletvekilleri, bakanlar teşhir ederek Liderliğe biat ettiklerini kanıtlamak zorunda bırakılıyorlar.. Gedikli ile ilgili tweet, doları yükseltti TRT Haber’e konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli’nin Merkez Bankası’nın faiz artırması gerektiğine dair yanlış aktarılan açıklaması dolar/TL’de hareketlilik yarattı. Gün içerisinde 3.7237’ye kadar gerileyen dolar/TL 3.79’u aştı. Gedikli sosyal medyada konuya dair, “Programda Merkez Bankası faizleri artırmamalı şeklinde ifade etmeme rağmen stüdyoda tweet ‘faiz artırılmalı’ şeklinde yanlış atıldı. Merkez Bankası faizi artırmamalı şeklinde düzeltme yapıldı” açıklamasını yaptı. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear