26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 17 Ocak 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK Laik mahkemede ‘kul hakkı’ şerhi! Boşanmada mal paylaşımı konusundaki bir davayı sonuçlandıran AYM’de üye Akıncı, karşı oy yazısında ‘kul hakkına müdahale’yi gerekçe gösterdi Anayasa Mahkemesi’nin boşanan eşler arasındaki mal paylaşımında “edi nilmiş mallara katılma rejimi ne kişisel malların gelirlerinin de katılacağına” ilişkin kuralın ip tal istemini reddeden kararında skandal bir ifade yer aldı. AYM üyesi Celal Mümtaz Akıncı, dü zenlemenin iptal edilmesi gerektiği ni savunurken dini bir kriter olan “kul hakkı” kavramını gerekçe gösterdi. KEMAL Akıncı’nın karşı oy GÖKTAŞ yazısında “Kişiye ait bir malı onun rızası olmaksızın elinden almak mülkiyet, kişi ve kul hakkına müdahale niteliğin dedir” ifadesi yer aldı. Akıncı’nın karşı oy yazdığı karardaki yerel mahkeme başvurusunda da ka dınlar lehine getirilen düzenle meye “sosyalist” olduğu gerekçe siyle karşı çıkılmıştı. Kayseri 5. Aile Mahkemesi, ki şisel malların gelirlerinin “ka tılma alacağına” konu edileceği ne ilişkin Medeni Kanun’daki dü zenlemenin mülkiyet hakkına ma kul bir gerekçe olmaksızın yapı lan müdahale” olduğu gerekçesiy le AYM’ye başvurdu. Düzenlemeyi eleştirirken “eşler arasında mülki yet yönüyle adeta özel mülkiyetin terk edilip sosyalist ülkelerde uy gulanan ortak anlayış benimsen ‘Kişisel mallar’ın kapsamı Medeni Kanun’a göre eşler aralarında sözleşme yaparak başka bir mal rejimi kararlaştırmadıkları halde, boşanma sırasında malların paylaşımı “edinilmiş mallara katılma rejimine” tabi oluyor. Kanun, “eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan, bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerlerini, manevî tazminat alacaklarını” ifade eden “kişisel malları” edinilmiş mallara katılma rejimi kap samına almıyor. Yani kişisel mallar edinilmiş mallar arasında sayılmadığı için eşler birbirlerinin kişisel malları üzerinde hak ileri süremiyor. Ancak kanun, kişisel mallar üzerinden elde edilen gelirlerin ise edinilmiş mallar arasında sayılacağını yani boşanma sırasında eşlerden birinin bu gelirin yarısını talep edebileceğini düzenliyor. Örneğin eşlerden birinin evlenmeden önce aldığı veya evlendikten sonra kendisine miras kalan evden boşanma tarihine kadar elde edilen kira geliri üzerinde diğer eş hak talebinde bulunabiliyor. miştir” ifadelerini kullanan mahkeme “Diğer eşe bu şekilde bir mali hak tanınması resmi evlilikleri engelleyecektir. Bu nedenlerle, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın kişisel malların gelirlerinin de edinilmiş mallardan sayılması hakkındaki kural, Anayasa’ya aykırıdır” diyerek düzenlemenin iptalini istedi. AYM: Kadını koruyor AYM bu başvuruya ilişkin kararını geçen hafta tamamladı. Kararda, iptali istenen kuralın “ailenin ve özellikle kadınların korunmasını sağlamak için” kamu yararı amacıyla çıkarıldığı belirtildi. Kuralın ayrıca eşler tarafından beraberce yönetilen evlilik birliğinin giderlerine, eşlerin güçleri oranın da emek ve malvarlıklarının katılması amacını gerçekleştirmeye yönelik olarak adil ve dengeli bir sistem öngördüğü ifade edilen kararda “Bu nedenle kuralla mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin meşru bir amaca dayanmadığı söylenemez” denildi. ‘Kul hakkına müdahale’ Üyeler Serruh Kaleli ve Celal Mümtaz Akıncı’nın karşı çıktığı karar, 2’ye karşı 15 oyla alındı. Düzenlemenin iptal edilmesini isteyen Akıncı, yazdığı karşı oy yazısında kişisel malların idaresi esnasında doğan zarardan diğer eş nasıl sorumlu tutulmuyor ise yararından da nemalanmaması gerektiğini savunarak şu ifadeleri kullandı: “Mede ni Kanun’da kişisel bir malın geliri de kişisel kabul edilmiştir. Kişiye ait bir malı onun rızası olmaksızın elinden almak mülkiyet, kişi ve kul hakkına müdahale niteliğindedir. Kuralla yapılan müdahale sonucunda toplumsal olmaktan çok kişisel bir çıkar ve yarar korunmaktadır. Bir kişinin elinden rızası dışında malını alıp bir başka kişiye vermek ve bunun da ‘kamu yararı’ amacıyla yapıldığını söylemek ‘kamu yararı’ kavramını, amacı dışında aşırı bir şekilde genişletmek olur ki bu durum ‘hakkı olana hakkını vermek’ olarak tanımlanan ve anayasanın 2. maddesinde ifade olunan genel ‘adalet’ kavram ve tanımına uygun düşmez.” Sivas’ta da avukattı AYM kararına dini bir kavram sokan Akıncı, 26 yıldır avukatlık yaptığı Afyonkarahisar’da Baro Başkanı iken, TBMM’deki AKP çoğunluğu tarafından 2010’da Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildi. Akıncı, Sivas katliamı davasında bazı sanıkların avukatlığını yaptığı için de gündeme gelmişti. CHP milletvekili ve Sivas katliamında mağdurların avukatı olan Şenal Sarıhan, Akıncı’nın özellikle oteldeki perdelerin yakılması, otelin yanması konularında çok aktif rolü olan Ali Kurt, Cafer Kaya Soykök, Tufan Caymaz gibi isimlerin avukatlığını yaptığını açıklamıştı. ‘Oylama var gelemeyiz’ AKP hükümeti, AKPM’de yapılacak Türkiye görüşmeleri ve olası oylamayı erteletmek için anayasa oylamasına sığındı ancak olumlu yanıt alamadı DUYGU GÜVENÇ Anayasa değişikliği için yapılan oylamaları kısa sürede tamamlamak için komisyon ve Genel Kurul’dan jet hızıyla geçiren AKP, Türkiye’deki gelişmelerin görüşüleceği ve Türkiye’ye yönelik denetleme kararının alınabileceği Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne (AKPM) “Oylamamız var, gelemiyoruz, erteleyin” mesajı gönderdi. Anayasa değişikliği üzerindeki oylamaların bu hafta sonuna kalmadan bitmesi beklenirken, AKPM’nin 2327 Ocak oturumu için sunulan bu gerekçe, Türkiye ile ilgili kritik oylamayı erteletmeyi hedefliyor. AKP’li üyeler, AKPM nezdinde yaptığı tüm girişimlere karşın oylamayı erteletmek için güvence alamadı. Konsey’den birçok yetkili AKP heyetine, oylama yapılıp yapılmayacağına 23 Ocak günü karar verileceğini belirterek, “Oylamanızı bitirip gelin” yanıtı verildiğini belirtti. Geçen hafta ise AKPM’nin denetim sonrası sürecinden sorumlu iki raportörü durum tespiti amacıyla Türkiye’ye geldi. Heyet Türkiye ile ilgili raporlarının işaretini ise ziyaretin ardından yaptıkları açıklamada verdi. ‘Bu sistem değişikliği’ Raportörler Ingebjorg Godskesen ve Marianne Mikko ziyaretin ardından yaptıkları açıklamada şu mesajları verdi: 4 Türk yetkililer, referandum yoluyla başkanlık sistemini kuracak ve ciddi biçimde Türkiye’deki siyasi sistemi değiştiren olan anayasa değişiklik teklifini getirmekte kararlıdır. 4 Türk anayasasına göre gizli oy sağlanmalıdır, parlamentodaki tartışmalar canlı olarak verilmelidir. 4 Türk halkının yaşayacağı siyasi sisteme kendi karar verme hakkı temeldir ama yenilenen anayasanın AK standartlarıyla uyumlu olması gerekir. Bu çerçevede bu değişikliğin güçler ayrılığını ve yargı bağımsızlığını sağladığı konusunda ciddi endişelerimiz var. OHAL altında referandum yapılması ciddi riskler doğuracaktır. l ANKARA Gürhan Fişek uğurlandı iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda Türkiye’nin önde gelen uzmanlarından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi eski öğretim üyesi Prof. Dr. Gürhan Fişek son yolculuğuna uğurlandı. Fişek’in Maltepe Camii’nde kılınan cenaze namazına CHP lideri Kılıçdaroğlu ve milletvekilleri de katıldı. Fişek’in naaşı Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi. Randevuyu verdi, CHP’yi topa tuttu Kılıçdaroğlu’nun görüşme isteğini kabul eden Bahçeli, yarınki buluşma öncesinde sert ifadeler kullandı İKLİM ÖNGEL CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Meclis’te yarın saat 12.00’de bir araya gelecek. Meclis Genel Kurulu’nda ilk turu tamamlanan ve kabul edilen anayasa değişikliği teklifine ilişkin yapılacak görüşmede edinilen bilgiye göre; Kılıçdaroğlu, Bahçeli’yle Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğine ilişkin kaygılarını paylaşacak. Kılıçdaroğlu, teklifin bir rejim değişikliğini içerdiğini, AKP’nin Türkiye’de rejimi değiştirmeye çalıştığını bir kez daha vurgulayacak. Anayasa değişikliği teklifinin nasıl tuzaklarla dolu olduğunu teklif üzerinden madde madde giderek Bahçeli ile paylaşacak. Kılıçdaroğlu Bahçeli’den, MHP’nin AKP’ye verdiği desteği tekrar gözden geçirmesini isteyecek. Görüşmede Kılıçdaroğlu’nun, Genel Kurul’da AKP ve MHP’liler arasında gerilime neden olan AKP Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi olan, İsmail Aydın’ın “Anayasada değiştirilemez maddeler kabul edilemez” sözlerini de gündeme getirmesi bekleniyor. ‘Olmadık yola saptılar’ Yarın yapılması beklenen görüşme öncesinde ise Bahçeli sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede CHP’ye sert eleştiriler yöneltti. Anayasa değişiklik teklifinin ilk tur oylamalarında Meclis’te çeşitli eylemlerle tepki gösteren CHP’li milletvekillerini eleştiren Bahçeli, “Milletten ümidini kesen CHP yönetimi, milli iradeye çıkan yolları tıkamak ve hat ta kullanılamaz hale getirmek için olmadık yollara sapmıştır. TBMM’nde yaşanan kürsü işgalleri, kavga sahneleri, ucuz oyunlar, isnat ve iftiraya varan siyasi söylemler muhataplarını mahcup edecektir” dedi. Bahçeli, “CHP ve yanında hizalanmış kaos ittifakı akla hayale gelmedik senaryolarla milletin kaderine sahip çıkma hakkını gasp etmeye kalkıştılar” ifadelerini kullandı. Anayasa görüşmelerinin 2. turuna ilişkin olarak Bahçeli “Allah’ın izniyle Çarşamba günü başlayacak ikinci tur görüşmelerinden sonra Anayasa Değişikliği milletimizin önüne gelecektir. Milletten yana görünüp yine millete güvensiz ve duyarsız kalanlar bir kez daha çuvallayacaklar ve yüzleri kızarmaktan kurtulamayacaktır” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet haber 5 İtişme, didişme, ısırma... Ellerin üşüyor biliyordum, kirpiklerin, ayakların... Gözlerin darmadağınık geceden beri. Uykuların bölük pörçük. Umutların darmadağın. Git kapıyı aç... Bir delişmen çocuk ağlıyordur tek başına ormanda. Bir genç kız yağan karın altında yürüyordur... Bir aşk başlıyordur uzak kentlerin birinde; bilinmez türkülerin eşliğinde. Bir kış sabahında kendi avuntularının yalnızlığı içindesin. Tutkuların kördüğüm olduğu saatlerde. Acılı ve hüzünlü. Umutlarının var olduğu yerde. Sessiz ve sakin... Rüzgâra açık evlerimiz, kıran girmesini önlemek için dünyaya. Bu yüzden atıyoruz üzerimizden karamsar ağırlığı. Şiirleri bezemeye aday o ince kıyım düşüncelerle... Ve savaş, ve kıran, ve ölüm yaftalarıyla kuşatılana dek duyumsayamazlar bu duyguları. Evlerimizin kapıları gıcırdıyor yağmur yağarken... HHH Bir tanyeri... Çocukların ağlamaları... Bu denli yalan, dolan, gözdağı... Meclis’te şiddet olaylarının odağındaki tartışma, anayasa oylamasında aksi düşünülemeyecek “gizlilik” ilkesinin ihlalinin göstere göstere sergilenmesi. Haydi git, aç kapıyı... Yaşananları seyret ve umudun adresini sor bir kez daha. Uzun uzun bak kuşlara, çiçeklere, taşlara, denizlere, ırmaklara, dağlara, yamaçlara, ağaçlara. Tomurcukları patlamadı henüz erik ağaçlarının, çiçekleri açmadı. Demokrasi, temel hak, özgürlükler ve yaşama sevinci. Sen nerede duruyorsun çocuğum! Gitmek için aşka, avlusu tarçın kokan evlere, o şehirlere; ama nerelere, haydi söyle. Ah o rüzgâra açık evlerimiz... Ey yaşam ağacı, sensiz olmuyor biliyor musun! HHH Ellerin üşüyor, kirpiklerin... Git kapıyı aç... Belki bir ağaç, bir koru, belki bir bahçe ya da büyülü bir kent var dışarıda. Dokun parmaklarınla Moroslav Holuba’ya. Pencereyi aç, gökyüzüne bak! Kar dindi, yağmur yağıyor gördün mü! Belki bir yüz; ya da göz; ya da resim; resmini göreceksin. Akıl almaz davranışlarını, hayata açılan kapılara yaslanarak sürdür, sevdanın ayak izini. Zamanın nasıl akıp gittiğini... Yıldızlar derin uykudadır sakın uyandırma. Kırmızıya çalan toprak, yeşili uyutan dallar. Sana gülmek yakışır ağlamak değil... Sis ağır ağır iniyor sulara, dağlara, kentin üzerine. Yum gözlerini yitir kendini karanlıkta. Sözü edilmez artık otların arasında su gibi ilerlemenin. Octavia Paz’ı düşün... Gözlerini yum sımsıkı. Usulca ağla... Kıştır bu mevsim... HHH Az ışıtan güneş, çıplak dalları üşüyen ağaç... Bak sessizlik bize göre değil gülüm... Bir sap hercai menekşe... Alevlerin aydınlığında yitik sevdalarımız. Televizyonun karşısına geçmiş izliyorsun, açık oy, kapalı oy tartışmalarını. Kim kimi ısırmış, neden ısırmış?.. İtişme, didişme, tekme, yumruk... Sahi biz demokrasiyi, özgürlükleri nasıl tanımlıyoruz? Sözlü kültürden yazılı kültüre bir türlü geçemeyişimiz, kadına şiddet, kadın vekillerin, erkek gücüyle boğazını sıkışımız. Azgelişmişliğimiz... Hak, hukuk, anayasa. Tarihin sayfalarında kendimizi arayışımız. Çağdaş eğitim sistemi, bilimsellik... Bir aşk yitip bir aşk büyürken yüreğimizde kaybolan düşlerimizi arayışımız. HHH Git kapıyı aç... Yüzünde yorgun sürgünlerin izi olan bir kaçaktır gelen; derinden yükselen şafağın özgürlüğüdür. Acıların sevinçlere dönüştüğü yıldönümüdür. Haydi durma, kapıyı aç, pencereleri... Bırak kini, nefreti, şiddeti. Yüzüne ay ışığı vuracaktır hiç beklemediğin anda! Gelen belki özgürlüktür yitip giden zamanlarda. Ne gül yanar gövdende, ne ölü karanfiller... Sen mevsimleri kucakla, sevdaları topla bir kış sabahında Ve özgürlükleri... İHD’den Paylan tepkisi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu ve HDP, Garo Paylan’a verilen cezaya ve yapılan saldırı girişimini kınadı. İHD İstanbul Şubesi’nde yapılan basın toplantısında metni Eren Keskin okudu. Paylan’ın 13 Ocak günü Meclis’te yaptığı konuşmada “soykırım” sözcüğünü kullanması nedeniyle 3 partinin milletvekillerinin saldırısına uğradığı hatırlatılan açıklamada, tekçiliğe tepki gösterilerek Osmanlı Anayasası’nı yazan milletvekilinin de Ermeni olduğu söylendi. Paylan’a ceza verilmesini onaylayan AKP, MHP ve CHP vekillerinin dürüst olmadığı belirtilen açıklamada, 1915 Ermeni Soykırımı’na karşı 2010 yılından beri açık alanda yapılan hiçbir eyleme soruşturma açılmadığına, okunan basın metinlerinin hiçbirinin soruşturma konusu edilmediğine dikkat çekildi. Açıklamanın okunmasının ardından HDP İl Yöneticisi Remzi Çelik, Türkiye’de var olan tekçiliğin yeni anayasayla sürdürüldüğüne dikkat çekerek, TV ve gazetelerin kapatılması, evrim konusunun eğitim müfredatından çıkarılmasının da bu kapsamda olduğunu söyledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet DİTİB’e baskılar artıyor Almanya’daki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) camilerinde görevli bazı imamların Fethullah Gülen yapılanması hakkında Ankara’ya bilgi notları göndermesi “casusluk” suçlamalarına yol açarken, DİTİB’in üzerindeki siyasi baskı artmaya başladı. Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) Milletvekili Armin Schuster, Almanya’da DİTİB adlı Müslüman çatı örgütü imamlarıyla ilgili “casusluk” iddialarını Alman parlamentosundaki istihbarat faaliyetlerini denetleyen komisyonun gündemine getireceğini söyledi. ÜRKÜTEN IŞİD İDDİASI İspanya’da IŞİD için militan topladığı şüphesiyle Fas kökenli bir İspanya vatandaşının gözaltına alındığı bildirildi. İspanya İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada, şüphelinin topladığı gönüllülerin “Avrupa’da saldırı gerçekleştirmek için talimat aldığı ve eğitim için Türkiye’ye gönderildikleri” belirtildi. CDU Genel Başkan Yardımcısı Julia Klöckner de Alman devletine DİTİB ile yaptığı işbirliğini sona erdirmesi çağrısında bulundu. Almanya İçişleri Bakanlığı Sözcüsü de iddialar hakkında inceleme başlatıldığını açıkladı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear