24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazar 15 Ocak 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Direkten döndü haber 5 AKP’li Aydın’ın ‘Anayasanın ilk 4 maddesinin değişebileceği’ açıklaması AKP MHP arasında kriz yarattı. Yıldırım’ın açıklamasıyla kriz çözüldü EMİNE KAPLAN/İKLİM ÖNGEL Anayasa görüşmeleri sırasında AKP’li Anayasa Komisyonu üyesi İsmail Aydın’ın “anayasanın ilk 4 maddesinin değişebileceği” yönünde yaptığı açıklama, AKPMHP arasında büyük bir kriz yarattı. MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, Başbakan Binali Yıldırım’dan açıklama istedi. Yıldırım’ın “İlk 4 madde olmazsa olmazımızdır. Değiştirilmesini teklif etmedik, edenle de işimiz olmaz” açıklaması krizi çözdü. Anayasa önerisinin 12. maddesindeki görüşmeler sırasında AKP’li İsmail Aydın’ın, “Toplumun ihtiyaçlarına göre kendilerini yenileyebilmelidirler. Tali kurucu Meclis, asli kurucu Meclis ayrımını da kabul etmek mümkün değildir. Ben de 1982 Anayasası’nın ilk 4 maddesinin mutlaka anayasamızda olmasının taraftarıyım ancak bir hukukçu olarak anayasanın değiştirilemez maddesini kabul etmek mümkün değildir. Gerekli nisapla Anayasa’nın tüm maddeleri değiştirilebilir, hatta Meclis yeni bir anayasa yapabilir; aksini düşünmek aziz milletimizin vekâletini küçümsemek anlamına gelir” sözleri AKP ile MHP arasında kriz yarattı. MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, “Bu çok tehlikeli ve yanlış bir ifadedir, bunun hukukçuluğu filan da yoktur. Anayasa’nın 4’üncü maddesi MHP’nin çok hassas olduğu bir maddedir. Anayasa’nın ilk 3 maddesinin hiçbir şekilde tartışılmasına rızamız yoktur, 4’üncü maddesi de bu tartışmanın dahi yapılamayacağını ve bunun, bu değişikliğin teklif dahi edilemeyeceğine ilişkin bir hükümdür ve önemlidir. Partinizin böyle bir görüşü varsa bunu da bizim bilmemizde fayda var” diyerek AKP’li grup başkanvekillerinden açıklama istedi. Arka arkaya açıklama Bunun üzerine AKP grup başkanvekilleri arka arkaya açıklama yaparak ilk 4 maddenin değiştirilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Ancak CHP ve MHP sıralarından tepkiler devam etti. Tekrar söz alan Usta, “Ben AKP Grubu’ndan şunu beklerim: Burada bazı isimler geçtiğinde 300 kişi ayağa kalkarken devletin birliği ve bütünlüğü maddesiyle ilgili kendi grubundan birisi bir şey söylediği zaman AKP Grubu’nun ayağa kalkması lazım ‘Olmaz böyle bir şey, reddediyoruz’ demesi lazım” diyerek Başbakan Yıldırım’dan açıklama beklediklerini vurguladı. Bu kez yeniden kürsüye gelen AKP’li Aydın’ın sözlerini tekrarlaması üzerine MHP sıralarından yuh sesleri yükseldi. TBMM Başkanvekili Aydın, oturuma ara verdi. Ara sırasında AKP yöneticilerinin İsmail Aydın’a çok sert tepki gösterdikleri ve uyardıkları öğrenildi. ‘AKP’nin tuzağı’ Aranın ardından söz alan CHP’li Levent Gök, AKP’nin ilk 4 maddeyle ilgili tuzağının ortaya çıktığını belirterek, “Teklife destek verenler; bu tuzağa düşmeyin. Biz, günlerdir söylüyoruz, Türkiye’de bir rejim değişikliği yapılmak isteniyor, Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet yıkılmak isteniyor. Burada kurulan bir tuzak var. Yalanlar var, gizlenen gerçekler var. Bu gizlenen gerçeklere bilerek ya da bilmeyerek ortak olanlar var, bu tuzağı bozalım” diye konuştu. Yıldırım’dan açıklama MHP’nin istediği açıklama 12. maddenin oylaması sırasında TBMM’ye gelen Başbakan Binali Yıldırım’dan geldi. Yıldırım, anayasanın 1. maddesinin devletin şeklinin cumhuriyet olduğu, ikinci maddesinin cumhuriyetin niteliklerini, 3. maddenin devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, bayrağının ay yıldızlı bayrak, marşının İstiklal Marşı, dilinin Türkçe, başkentinin Ankara olduğunu hüküm altına aldığını söyledi. 4. maddenin ise bu 3 maddenin değiştirilemeyeceği, değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğini düzenlediğini kaydeden Yıldırım, “Bunlar devletin temelleridir, devletin olmazsa olmazıdır” dedi. AKP’nin 10 yıldır tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek vatan vurgusu yaptığını anlatan Yıldırım, “Onun için böyle ucuz polemiklerden herkes uzak dursun” diye konuştu. Konuyla ilgili olarak MHP lideri Bahçeli ile görüşüp gö ‘At ısırmıştır’ Genel Kurul’da AKP ile CHP’li vekiller arasındaki “ısırık” tartışması devam etti. CHP’li Ali Şeker, ısırıldığını iddia eden AKP’li Muhammet Balta’nın bacağının fotoğrafını gösterip kendi bacağındaki “eski yarayla” karşılaştırdı. Kendisinin de doktor olduğunu belirten Şeker, “Isırık izi böyle olmaz” dedi. Bir CHP’linin ısırdığının söylendiğini dile getiren Şeker, “Bu, tıbben imkânsız. Bunu ısırsa ısırsa at ısırmış olabilir. At izini it izine karıştırıyorsunuz. Siz hiç elma da mı ısırmadınız? Bir diş izinin ne olduğunu bilmiyor musunuz” dedi. Paylan’a çıkarma CHP’li Erdem’e çirkin saldırı Meclis’te yaşanan kavgada CHP’li Eren Erdem’in AKP’li Muhammet Balta’yı bacağından ısırdığı şeklindeki iddiaların ardından Ankara caddelerindeki billboardlara asılan ‘Saldırgan ve ısırgan kayıp köpek’ yazan ve üzerinde Erdem’in fotoğrafının oluduğu pankartlar Meclis gündemine taşındı. CHP’li Levent Gök, “Milletvekilimize yapılan bu alçakça saldırıyı kınıyoruz. Bu alçakça saldırıyı yapan kişi veya kişiler en kısa sürede bulunarak gerekli cezayı almalıdır” dedi. salondan cezası! 2milletvekilinin yaralandığı kavgalı oturumun ardından 2 gündür sakin giden görüşmelerde dün yine kavganın eşiğinden dönüldü. Anayasa önerisinin 11. maddesinin görüşmelerinde söz alan HDP’li Garo Paylan’ın, 19131923 yılları arasında Ermeniler, Süryaniler, Rumlar ve Yahudilerin kaybedildiğini belirtmesi, “Büyük katliam ve soykırımlarla bu topraklardan ya sürüldüler ya mübadelelere uğradılar” demesi üzerine AKP’li milletvekilleri tepki gösterdi. Tartışmaların ardından birleşime yaklaşık 1.5 saat süren ara verildi. TBMM Başkanvekili Aydın, 4 partinin grup başkanvekilini topladı. AKP, CHP ve MHP’nin oylarıyla, Paylan’a geçici olarak Meclis’ten 3 birleşim çıkarma cezası verildi. Aydın’ın oya sunması sonucu, Paylan’ın soykırım ifadesini Meclis dışında tekrarlamaması ve bu ifadenin de tu tanaktan çıkarılması kabul edildi. Tutanaklardan soykırım tartışmalarının yer aldığı yaklaşık 3 saatlik bölüm çıkarıldı. Paylan, gazetecilere yaptığı açıklamada, MHP’nin kınama cezasını yeterli gören AKP’yi anayasadan desteği çekmekle tehdit ettiğini söyledi. Paylan’a verilen cezanın ardından HDP grubu Genel Kurul salonunu terk etti. 13. Madde de geçti Genel Kurul’da, dün sabah 04.00’e kadar yapılan görüşmelerde 9, 10 ve 11. maddeleri ile öğleden sonra da 12. ve 13. maddelerinin oylaması yapıldı. Cumhurbaşkanı’nın yargılanmasıyla ilgili 9. maddenin oylamasına 485 milletvekili katılırken, 343 kabul, 137 ret, 2 geçersiz, 3 boş oy kullanıldı. MHP’de 4 ret oyu veren vekil dışında AKPMHP bloğu 6 fire verirken, ret cephesinin oyu ise 1 fazla çıktı. Cumhur başkanı yardımcıları ve bakanların yargılanmasını düzenleyen 10. maddenin oylamasına 483 milletvekili katılırken, 343 kabul, 135 ret, 3 boş, 2 çekimser oy kullanıldı. MHP’deki 4 retçi milletvekili dışında AKP ve MHP blokunun ‘kabul’ oyu verdiği varsayıldığında ‘kabul cephesi’ 6 fire verdi. Ret cephesine ise MHP ve AKP’den 1 oy geçti. Cumhurbaşkanı ve Meclis’in karşılıklı seçim kararı alabilmesini öngören 11. maddenin oylamasına 483 milletvekili katılırken, 341 kabul, 134 ret, 1 çekimser, 5 boş, 2 geçersiz oy kullanıldı. MHP ve AKP bloku 8 fire verdi. OHAL’i düzenleyen 12. maddesinde ise 344 kabul, 133 ret, 2 boş, 3 geçersiz oy çıktı. Akşam da disiplin mahkemeleri dışındaki askeri mahkemeleri kaldırılmasını düzenleyen 13. madde oylaması yapıldı. 13. madde 343 evet, 133 ret oyu ile kabul edildi. rüşmediğinin sorulması üzerine Yıldırım, “Görüşmedim, bu konuda görüşülecek bir şey yok” dedi. ‘Erken seçim’ tartışması Erken seçimle ilgili tartışmalar, genel kurulda dün de sürdü. AKP’li Mehmet Muş, “Herkes hodri meydan çekiyor. Fakat güzel bir söz vardır, ‘Yenilen pehlivan güreşe doymazmış’ dedi. CHP’li Levent Gök, “Eğer ahlaki, insani, hukuki, siyasi bir iş yapmak istiyorsanız hemen şimdi erken seçim kararını alalım da ben sizlerin yüreğinizi göreyim” diye konuştu. CHP’li Kazım Arslan “AKP’den iki bayan milletvekilinin ‘Dikkat, köpek giremez’ dövizini Meclis’te taşımasının ayıplıyorum ve şiddetle kınıyorum” dedi. Arslan’ın, Şamil Tayyar’ın sosyal medyada paylaştığı “Kürsü işgali sonlandırıldı. İtler, ayyaşlar kovuldu” ifadelerini de kınadığını söylemesi üzerine CHP’li Veli Ağbaba da “Ona iade olsun! İte kurban olsun!” dedi. ‘Sen sattın beni’ Söz alan CHP’li Öztürk Yılmaz, “KKTC’nin topraklarının yüzde 25’ini Rum tarafına veriyorsunuz. KKTC fiilen ortadan kaldırılıyor. Verdiği topraklara 100 bine yakın Rum yerleştiriliyor. Neyi saklıyorsunuz? Basbayağı Kıbrıs’ı satıyorsunuz” dedi. 3 yıl önceki Musul Başkonsolosluğu görevi sırasında IŞİD tarafından kaçırılan CHP’li Yılmaz, “Seni elçiliğinden alan devlet yine vermeyecek. Seni vermedik. Kıbrıs’ı verir miyiz be” diye laf atan AKP’lilere, “Sen sattın beni, ne kurtardın, teslim ettin” tepkisini verdi. Başbakan Yıldırım, Kıbrıs görüşmelerine gitmemesinin eleştirildiği, muhalefetin hükümeti Kıbrıs’ı satmakla suçladığı yönündeki soruları üzerine, “Ne demek satmak, çok ayıp bir şey. Haddini bilmemektir. Yani gitmeyince satmış mı oluyoruz? Böyle bir şey olur mu? Gitmemizi gerektiren bir durum yok” dedi. Başbakan AKP Gençlik Kolları tarafından düzenlenen 2. Abdülhamit Han’ı anma programında konuştu. Yıldırım ne gördüyse ‘Abdülhamit’ dedi Başbakan Binali Yıldırım, “Abdülhamit’i anlamak istiyorsanız, İstanbul Üniversitesi’ne, İstanbul Erkek Lisesi’ne bakın, Etfal Hastanesi’ne bakın, Selimiye Kışlası’na bakın, Osmanlı coğrafyasındaki eserlerin her birinin altında onun imzası var” dedi. Cumhuriyet’in neslinin kullandığı bütün eserlerde de Abdülhamit’in imzası olduğu iddia eden Yıldırım, “İstanbullunun her gün kullandığı Marmaray projeside Abdülhamit’in hayalidir. Onun hayalini gerçeğe dönüştüren de onun torunları Erdoğan ve arkadaşlarıdır” dedi. “Batı dünyasında yenilikçi hareketler başlamış, teknolojik ürün icatları başlamış, Abdülhamit bundan geri kalmayalım diye gençleri seçerek bu ülkelere gidip ilim öğrenmeleri, teknolojiyi anlamaları ve ondan sonra Osmanlı topraklarında uygulamaları için çok önemli fırsat sağlamıştır” diyen Yıldırım, “Bu gençler, Avrupa’ya giden bu gençler ancak maalesef Abdülhamit’in hayallerini gerçeğe dönüştürmek yerine Abdülhamit’in nasıl tahttan indirilmesi için müstebitlerle iş birliği yaptığını tarih kitaplarından ibretle okuyoruz” dedi. Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimi ve Abdülhamit arasında da ilişki bulunduğunu belirterek “Abdülhamit’e darbe yapmaya çalışan darbecilere karşı ‘Sultanım niye orduya emir vermiyorsun’ diyenlere, ‘Ben Müslümanların, birbirine ateş açmasına asla müsaade etmem’ diyerek hareket ordusunu durdurmuştur. İşte o Abdülhamit’ten asker elbisesini giyen alçak FETÖ’cüler, bu memleketin evlatlarına tankıyla topuyla ateş etmekten geri kalmamışlardır ” l İSTANBUL/Cumhuriyet İkinci tur gelecek hafta AKP, anayasa görüşmelerinin ilk turunu genel kurulu pazartesi ci tur görüşmelerin 34 gün sürmesi planlanırken, önerinin TBMM’de sabah saatlerine kadar çalıştırarak kabul edilmesi durumunda referantamamlamak istiyor. İçtüzük gere dumun 2 ya da 9 Nisan’da yapılma ği ilk turun ardından 48 saat geç sı hedefleniyor. AKP’nin, 19 Nisan’a meden ikinci tura geçilemiyor. AKP, kadar uzatılan OHAL’i referandum ikinci tur görüşmelerini de çarşam dan önce geçici olarak kaldırılabile ba günü başlatmak istiyor. İkin ceği konuşuluyor. Cumhuriyet’e destek verin... Cumhuriyet salı gününden beri 2 liraya satılıyor... Cumhuriyet, gider artışını önlemek amacıyla 50 kuruşluk bir zam yaptı. Hafta başında bir kampanya başlattı. Her zaman olduğu gibi yine okurların desteğini alarak, tirajını artırmayı amaçladı. Amaç daha iyi gazete yapmak. Yaklaşık altı gündür sosyal medyada kapsamlı bir tanıtım etkinliği yapılıyor, Cumhuriyet’i layık olduğu tiraja çıkarmak için arkadaşlarımız çalışıyor... Cumhuriyet’in susturulmasına karşı okurlarımızla el ele vermek, zorlukları aşmak; laikliği, demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri savunmak. Cumhuriyet susarsa toplum susar... Özgürlüğün sesi kısılır... Son olarak 14 Temmuz 2014’te 1.5 liraya yükseltilen değerini yeniden ayarlamak, 50 kuruş artışla yola devam etmek kaçınılmazdı. Bunda doların hızlı yükselişi, değer artışımızın en önemli nedeniydi. Dolarda yüzde 80’e yakın bir artış olmuştu. Çünkü gazete kâğıdı ithal ediliyordu... Baskı giderleri dolara bağlıydı... Okurlarımıza güvenerek attığımız bu adımda, gazetenin içeriğini, sayfa sayısını azaltarak değil, okurlarının beğenisini kazanan bir gazete yaparak zorlukları aşmak istiyoruz. Sizlerin yanımızda olduğunuzu biliyoruz. Cumhuriyet zor günlerin gazetesidir... Her zaman özgürlük güçlerinin yanındadır, demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak görmektedir... Avrupa’da ve dünyanın değişik ülkelerinde yaşayanların, basılı gazeteyi elektronik ortamda eksiksiz okuyabilmeleri için ayrı bir kampanya yürütmeye başlayacağız. Okurlarımızla omuz omuza yürüyeceğiz ve bu zor dönemeci atlatacağız... Onun için her gün gazete satıcısından bir, ekonomik gücünüze göre iki kâğıt gazete almanızı, yurtdışında yaşayanların basılı gazeteyi elektronik ortamda okumaları için abone olmalarını istiyoruz. HHH Bugün günlerden pazar... Kendi düşünlerimi, hayatın anlamını aydınlık bir günün ilk saat lerinde yaşıyorum. Sevdalarımız var, umutları mız... Umutsuzluk bize göre değil... Arkadaşlarımız gazetede, bu günün gazetesini hazırlamak için kolları sıvamışlar... 2017’nin birinci ayını yarıladık. 2017’den fazla bir şey istememiştik aslında. Kör terörün bu topraklarda hayat bulmamasını, düşlerimizi çalmamasını istemiştik. 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan gece yarısı, nice yaşanmışlıklar... O gece Ortaköy Reina’da inadına ayakta durmaya çalışan insanlar, ölüme yenik düşeceklerini akıllarının ucuna bile getirmiyorlardı. Bir gülüş... Bir sevgi... Ekmek peşinde koşanlar... Bir anda içeriye dalan teröristin ölüm kusan silahı... Ve ardı ardına patlayan mermiler... Terör nereden gelirse gelsin bir insanlık suçuydu. Ha FETÖ, ha IŞİD, ha PKK... Öncesi vardı... Beşiktaş Arena, Kayseri... Toplumsal huzurumuzu ve mutluluğumuzu yitirdik ama teröre boyun eğmemeye kararlıydık. Önüne geçilmeyen bu bataklığı kurutmaya kararlıydık. Mavi gökyüzüne başımı kaldırıp bakarken Silivri’de yatan arkadaşlarımı düşündüm... Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Önder Çelik, Ahmet Şık. Onlar güneşi göremiyorlardı. Onları yakından tanıyordum. Umutlarını biliyordum, düşüncelerini... Sevdalarını, Cumhuriyet’e olan tutkularını... HHH Dışarıda güneş insanın içini ısıtmıyor. Bir avuç gökyüzü... Özlem, sevgi, barış, dostluk... Ezenin değil ezilenin yanında olmak. Savaş değil barış... Haydi sevgili okur, Cumhuriyet için omuz omuza... Her gün bir basılı gazete alalım. Gün birlik olma günü... Terörü lanetleyip, temel hak ve özgürlükleri hayata geçirme günü... Haydi! ANAYASA HUKUKÇULARI: OHAL’de anayasa yapılamaz Anayasa hukukçuları TBMM’de görüşülmekte olan nayasa değişikliği teklifine nasıl bir yönetim şekli vadettiğine ilişkin ayrıntılı bir değerlendirme sundu. Tanzimat’tan bu yana ülkenin yaşadığı ön büyük kırılma olmaya aday bu değişikliğin getirdiği sistemin, “çoğunluğun sorgulanamaz, denetlenemez mutlak iktidarı” olduğu vurgulandı. İstanbul Şişli Kent Kültür Merkezi’nde düzenlenen buluşmada Önce Demokrasi Girişimi, Hukuku Araştırmaları Derneği’nin (Anayasa Der) ve çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi, teklifine ilişkin değerlendirmelerini paylaştı. ‘Sorunları çözmez’ Anayasa Der’in hazırladığı raporu Prof. İbrahim Kaboğlu ve Yrd. Doç. Dr Didem Yılmaz sundu. “Yeni bir anayasaya ihtiyaç var mı?” sorusuna toplumun yüzde 66’sının evet yüzde 34’ünün hayır dediği ancak “Yeni bir anayasa sorunları çözer mi?” sorusuna ise yüzde 70 ile hayır yüzde 30 ile evet yanıtının verildiğini ortaya koyan araştırmanın sonuçlarının paylaşılmasının ardından, Kaboğlu “İki partinin birer temsilcisinin kapalı kapılar ardında kotardığı bir anlaşmayla önümüze getirildi” dedi. ‘Dengeleyici yok’ Kaboğlu, OHAL ya da hükümet süreleriyle kıyaslanamayacak uzunlukta bir dönemi belirleyecek olan Anayasa’nın, üç ay süreli OHAL ve KHK’lerin belirlediği koşullar altında hazırlanamayacağını vurguladı. Didem Yılmaz ise getirilen sistemde dengeleyici mekanizmaların bulunmadığına dikkat çekerek: “Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimleri birlikte olursa farklı çoğunlukların oluşması mümkün değil. Yürütme organına da yasama organına da aynı çoğunluk hakim oluyor” dedi. l Haber Merkezi AKŞENER’DEN ANAYASA TEPKİSİ Yangından mal kaçırılıyor MHP Genel Başkan adayı olduktan sonra MHP’den ihraç edilen Meral Akşener, TBMM’de görüşülen anayasa değişikliği teklifine ilişkin “Hayır” oyu veren milletvekillerine teşekkür etti. Antalya’da konferansta konuşan Akşener, “Bir kişi istedi diye; birden, apar topar, yangından mal kaçırır gibi bir taslak Meclis’e geldi. Adı sözde cumhurbaşkanlığı. Ne kadar yetki varsa tek bir kişinin elinde toplanacak. Rahmetli anneannemin bir sözü vardı, ‘Kul kurar, kader gülermiş.’ Şayet Meclis’ten geçip daha sonra milletten de geçerse 2019’da sayın Cumhurbaşkanının seçilip seçilmeyeceğini bilmiyoruz” dedi. Akşener, anayasa görüşmelerine karşı çıkan herkesin vatan hainliği ve FETÖ’cülükle suçlandığını belirterek, “Topuyla, tüfeğiyle, tankıyla ‘hayır’ diyen herkesin üzerine yüründüğü bir süreç. Buradan mili irade çıkmaz, tecilli etmez. Biz bu başkanlık sistemine karşıyız.” dedi. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear