28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 11 Ocak 2017 TASARIM: BAHADIR AKTAŞ yorum 13 Köşemen Adana, kitap fuarı ve Yaşar Kemal Kitap fuarları bir kentin kültürünün aynası gibidir. Diğer fuarlardan farklı olarak kentin kültüre ilgisini de yansıtırlar. Kent onu sahiplenirse yaşar, büyür, o kentin en büyük kültür etkinliği halini alır. Halkın ilgi göstermesi, fuara gelmesi, kitap alması, etkinlikleri izlemesi için de bir dizi işin işbirliği ile yapılması gerekir. Örneğin fuarın duyurulmasında basının önemli rolü vardır. Yine fuarı duyurmakta ve ulaşmakta, daha birçok işte valiliğin, belediyenin katkısı gerekir. Çukurova Kitap Fuarı bu yıl 10. kez açıldı. Adana Valiliği ve Adana Büyükşehir Belediyesi desteği 10. yıla varmakta çok önemli bir etken oldu. İlk yıldan beri sürekli işin içinde oldular. Sonuç olarak da Çukurova Kitap Fuarı kalıcılaştı, gelenekselleşti. Çukurova Kitap Fuarı, 7 Ocak 2017 Cumartesi günü TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı. 15 Ocak Pazar akşamına kadar panel, söyleşi ve çocuk etkinliklerinden oluşan 70 kültür etkinliğinde ve yüzlerce imza gününde 300 yazarı okurlarla buluşturacak. Açılış törenine Adana Valisi Mustafa Demirtaş. Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, Adana Ticaret Odası Başkanı Atilla Menevşe gibi şehrin ileri gelenleri katıldı. Açılışta söz alıp kitap fuarının öneminden, şehre kattığı kültürel değerden söz ettiler. Çukurova Kitap Fuarı ile aynı günlerde Adana’nın kurtuluşunun 95’inci yıldönümü kutlanıyordu. Etkinliklerden biri de İdil Biret konseriydi. Valilik, terör olaylarını gerekçe göstererek İdil Biret’in konserini iptal etti. Evde, ülkede yas varsa kuşkusuz eğlenilmez ama bir konserin “eğlence” olduğu tartışmalıdır. Kuşkusuz güvenlikle ilgili gerekçeler de vardır ama kültür etkinliklerinin hele Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası eşliğine İdil Biret konserinin eğlence olmayacağı bilinmeli. İptal edilenler hep kültür etkinlikleri oluyor. Başta futbol maçları olmak üzere spor etkinlikleri eğlenceden sayılıp iptal edilmiyor. İstanbul’da İnönü Stadı’nda güvenliği sağlayan Emniyet güçlerine yapılan saldırı, verilen onlarca şehit spor etkinliklerinin de terörün hedefi olduğunu gösterdi. 8 Ocak Pazar sabahı otelden fuara doğru yola çıkarken Adana Uluslararası Kurtuluş Yarı Maratonu ve Halk Koşusu’nu gördük. Kapalı salonda yapılan İdil Biret konseri güvenlik gerekçesi ile iptal edilmişse şehrin caddelerinde yapılan bu yarış nasıl korunuyor, diye merak ettik. Evet, yasımız varsa eğlenemeyiz ama terör var diye kültür etkinliklerini de spor müsabakalarını da iptal etmemeli, terörün amacına ulaşmasına izin vermemeliyiz. Bu nedenle Seyhan Belediyesi’nin kurtuluş günü münasebetiyle Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlediği Şemsettin Başkurt ile Adnan Ateşok’un “Adana’nın İzini Tarihe Bırakanlar” resim sergisinin 5 Ocak’taki açılışını ertelememesini doğru buluyorum. Adana’da Yaşar Kemal’in adını yaşatan kurumlardan olan Divan Otel lobisinde usta sinemacı, yazar Arif Keskiner ağabeyle karşılaştık. “Yaşar Kemal KültürSanat ve Edebiyat Festivali”nin hazırlıklarını yaptıklarının müjdesini verdi. Adana’nın yapmadığını Osmaniye gerçekleştiriyor. Arif Keskiner’in başkanlığında Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Baban’ın da katılımı ile valilik ve belediye başta olmak üzere Osmaniye’nin tüm resmi ve sivil kurumlarının katıldığı bir festival komitesi kurmuşlar. 202122 Nisan’da “edebiyatın büyük ustası Yaşar Kemal’i anmak, fikirlerini anlamak ve anlatmak” amacıyla uçurtma şenliğinden, resim yarışmasına, film gösteriminden sempozyuma çok renkli, çocuğundan yaşlısına herkesin katılacağı bir festival düzenleyeceklerini anlattı Keskiner. Osmaniye’de, Hemite’de buluşmak için sözleştik. Festivalle ilgili gelişmeler “yasarkemalplatformu.org” adresinden izlenebilir. Martı Yonas bildiğimiz martılardan. Kocaman bir gagası, kocaman da pençeleri var. O, benim martım ama benim olduğunu bilmiyor. Arkadaşız onunla. Sanırım biliyorsunuzdur, eski zamanlarda deniz canlılarından beslenen martılar, İstanbul’un denizi kirlenip kıyıları betonlaşınca ekmek, simit gibi unlu ürünlerle beslenir oldular. Benim Martı Yonas da sayemde makarna, pilav hatta zeytinyağlı yaprak sarmasına alıştı. Moda koyuna bakan balkonumun yanındaki klima motorunun kapağında ona sofra hazırlıyorum. Gelip yiyor. Kimi zaman arkadaşlarını da çağırıyor. Karnı doyunca geniş kanatlarını teşekkür anlamında çırpıp denize doğru süzülüyor. Bir iki tur attıktan sonra karşı apartmanın bacasına tüneyip hava açıksa güneşin keyfini çıkarıyor.  Bir süredir Kitap Fuarı nedeniyle Adana’dayım. Aklım onda, İstanbul’un bu karlı, buzlu günlerinde ne yer ne içer merak ediyorum. Ama o çöp poşetlerini gagasıyla delecek, içindeki ekmek kalıntılarını pençeleriyle çekip çıkaracak kadar akıllı bir kuş. Siz Arkadaşım Martı Yonas bakmayın o “kuş beyinli” aşağılamalara. HHH Bu yazıyı yazarken aynı zamanda da TBMM’deki anayasa değişikliğine ilişkin yapılan konuşmaları dinliyorum. Şu sıra Adalet Bakanı Bekir Bozdağ konuşuyor. Cumhurbaşkanının tarafsızlığından söz ederken örnek olarak Atatürk’ü veriyor, “O hem CHP genel başkanı hem de cumhurbaşkanıydı, tarafsızlığına halel mi geldi” diye soruyor.  İlginç bir dönüş! Bundan böyle Sayın Bakan, Atatürk hakkında “şunları korudu, şunları baskıladı” diye bir söz edecek olursa iki elim yakasında olacak!  Aklım yine arkadaşım Martı Yonas’a gidiyor. Belki yiyecek bulma konusunda zorlanıyordur ama eminim huzurludur. Onun TBMM’de ne olup bittiğini izlemek, hop oturup hop kalkmak gibi bir sorunu yok. Bir parça ayıp kaçacak ama o bir hayvan… Hayvanlar, doğaları gereği kendilerinden başka hiçbir şeyle ilgilenmiyorlar. Ne OHAL, ne KHK, ne terör, ne anayasa… Yesinler, içsinler, üresinler…  Kıskanmamak elde değil. HHH Üç beş gün sonra yine İstanbul’da olacağım. Arkadaşım Martı Yonas’la buluşacağım. Ona beni yakından ilgilendiren konulardan söz edeceğim. Hiçbir şey anlamayacak ama en azından anlar gibi bakacak yüzüme. Ne yalan söyleyeyim yüzüme anlar gibi bakan bir kuşu bön bön bakan bir insana yeğliyorum. Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN posta@cumhuriyet.com.tr Tarım muhacirleri olacağız İRFAN O. HATİPOĞLU Mustafa Kemal Üniversitesi 10 Ocak, 10 Ocak 1846’dan beri “Tarım Öğretiminin Başlangıcı” kabul edilir. 10 Ocak 1846’da İstanbul Yeşilköy’de bulunan Ayamama Çiftliği’nde o zamanki adıyla Ziraat Mektebi olarak kurulan ve tarih kayıtlarımıza ilk zirai eğitimin yapıldığı okul olarak geçen tarım öğretimi kurumu ile başlatılan süreç, tam 171. yılında. Ziraat Fakültelerinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor ama bu kutlamalar yeterli değil. Tarımsal üretim genellikle çiftçilerin ürettiklerini satamamaları, üretimde kullanılan kimyasallar, tüketici fiyatlarının yüksekliği ile gündeme gelir. Oysa tarımsal üretim ulusal güvenlik sorunudur. Doğa dostu üretim yapmazsanız, ülkenizde “yerli işgalciler” konumuna düşersiniz. Yurttaşlarınızın besin güvenliğini sağlamaktan yoksun kalır, özgür ulus yerine edilgen, düşünme/ algı yetisi sınırlı, özgüvenden yoksun insan topluluğu olursunuz. Bunun bilincinde olan Mustafa Kemal ve arkadaşları “Yüksek Ziraat Enstitüsü”, “Köy Enstitüleri” kurarak bilimi toprakla buluşturdu. Çiftçilerimizi geleneksel üretim yerine bilime dayalı, doğa dostu üretim yapmalarına özendirdiler. Topraklar fetih alanı oldu Tarımda üretimin sürdürülebilirliği, verimlilik eğitimle ilintilidir. Ne var ki 171 yıldır verilen tarımsal eğitimden bilim ötelendi. Yüksek Ziraat Enstitüsü, Köy Enstitüleri ile başlatılan bilimin toprakla buluşması süreci kopartıldı. Doğayı/ toprağı tanımayan, alanında yetkin olmayan, meslek etik değerlerini içselleştirmemiş meslek elemanları ile üretim sürdürülmeye çalışılıyor. Buna bağlı olarak çiftçiler ulusun efendisi olmaktan çıkartıldı. Topraklar yapsatçıların “fetih” alanına dönüştürüldü. Net tarımsal ürünü 10 Ocak “Tarım Öğretiminin Başlangıcı” günü vesilesiyle hatırlatalım: Tarımüniversite işbirliğini geliştirip akademiyi/öğrencileri yerleşkelerden dışarı çıkartamazsak, doğa dostu üretim ile zenginleşmek yerine, topraklarımızın üzerinde işgalci konumuna düşeceğiz. Köy Enstitüleri tarım eğitiminde de ülkeye çok şey kazandırdı. Fotoğrafta Bolu Kız Enstitüsü öğrencileri tarlada çalışıyor. dış alımcısı, yurttaşlarını yeterli/ dengeli beslenemeyen, Belçika büyüklüğümde tarım arazisinde ekim yapılmayan, kentleri “tarım muhacirleri” ile sarılmış ülke olduk. Öğrenciler toprakla buluşmalı Tarımsal eğitim üniversite yerleşkelerine hapsolmuş Ziraat, Su ürünleri, Gıda, Doğa Bilimleri vb. fakülteler içinde yüzlerle ifade edilen disiplinde ve meslek yüksekokullarında veriliyor, akademik çalışmalar yapılıyor. Fakat bunların tarımsal üretime katkısı olmuyor. Bilimle toprağın buluşmasını önceleyen, yetkin meslek elemanları yetiştiren bir eğitim izlencesi geliştirmek zorundayız. Bu da üniversite yerleşkelerine hapsolmuş tarım akademisinin bölgelerinde üretime katılmaları, bilgi aktarımında bulunmaları, tarımsal üretimin her aşamasında paydaş olmaları ile olur. Ortak çalışma önemli Geliştirilecek üniversitetarım işbirliğinin etkin/verimli olması, tüm paydaşların Tarım il/ilçe müdürlükleri, belediyeler, ziraat odaları, üretici birlikleri, inovasyon odaklı çalışan tarım işletmeleri, tarımsal ürün ticareti ile uğraşanlar arasında ortak çalışma izlencesi geliştirilmesiyle mümkün. İşbirliğinin temeli, tarım akademisinin/öğrencilerin üniversite yerleşkelerinden dışarı çıkartılması olmalı. Oluşturulacak “mobil eğitim grupları”; ekim/hasat dönemlerine –zeytin hasadında zeytin, pamuk, buğday ekim/hasat dönemlerinde vb. ürün üretim sürecine göre belirlenen noktalarda konuşlandırılmalı. Konuşturulan öğrencilerin zaman kavramı olmaksızın çiftçilerle birlikte ekim/hasat sürecine katılmaları sağlanmalı. Konuşlanı lan merkezler akademi/öğrenci/çiftçi ortak eğitim platformuna dönüştürülmeli. Kısacası toprağın bilimle buluşması, doğa dostu üretimin önü açılacak ve mesleklerinde toprağı, üretim sürecini bilen yetkin elemanlar yetiştirilebilecektir. Tarım muhacirleri Tarımüniversite işbirliğini geliştirip akademiyi/öğrencileri yerleşkelerden dışarı çıkartamazsak, doğa dostu üretim ile zenginleşmek yerine, topraklarımızın üzerinde işgalci konumuna düşeceğiz. Bilimi toprakla buluşturup zengin, mutlu insanların yaşadığı ülke olmak yerine verimli tarım alanlarını tarımsal kimyasallarla zehirleyip betonlaştırarak, aşınmaya açık duruma getirerek topraklarımızı çölleştirip kent varoşlarında “tarım muhacirleri” olarak yaşamak zorunda kalacağız. 11 Ocak 2017 SAYI: 33334 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.49 06.32 06.53 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08.22 13.19 15.41 08.03 13.03 15.29 08.21 13.26 15.55 Akşam 18.04 17.52 18.19 Yatsı 19.29 19.15 19.40 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI behicak@yahoo.com.tr Kıbrıs’ta kritik gün Yıldırım, Atina’da seviye kaybetti kamilmasaraci@gmail.com.tr DUYGU GÜVENÇ Ada için Cenevre’de devam eden görüşmelerde kritik süreç bugün başlıyor. Türk ve Rum tarafının ilk defa harita sunması beklentisine karşın, Kıbrıs Türk tarafının dönüşümlü başkanlıkta uzlaşı sağlanmadan harita sunmayacağı belirtildi. Öte yandan garantörlerin de katılacağı beşli toplantıda ise bu aşamada Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yer alacak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras arasında önceki gün gerçekleşen ve 1 saati aşan telefon görüşmesinde, iki liderin “görüşmelerde ancak gözle görülür bir ilerleme olması halinde” katılma kararı aldığı anlaşıldı. İlk etapta iki ülkenin Dışişleri Bakanları’nın katılmasında mutabakat sağlanırken, Başbakan Binali Yıldırım’ın konferansa ka tılması halinde ise Atina’yı Başbakan Yardımcısı Ioannis Dragasakis temsil edecek. Böylece Yunanistan, Türkiye hâlâ parlamenter sistemde yer almasına karşın Erdoğan için resmen başkanlık protokolü uygulamış olacak. Büyükelçiler Konferansı devam ederken Ankara’dan ayrılacak olan Çavuşoğlu önceki gün yaptığı açıklamada, Türkiye’nin garantörlük hakkından vazgeçmeyeceğinin işaretini vermişti. Yunanistan ise adada garantörlük sisteminin sonlandırılmasını istiyor. BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Espen Barth Eide, düzenlediği basın toplantısında katılımla ilgili soruya “12 Ocak’taki konferansın başarısı ve katılım düzeyi, öncesinde liderler arasındaki müzakerelerde katedilen yola bağlı olacak. 12 Ocak’taki konferans en üst düzeyde veya ikinci yüksek düzeyde gerçekleşecek” demişti. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear