24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 27 Eylül 2016 4 Mırıldanmayla başlar, tekmeyle biter Hemşire Ayşegül Yüksel’in şort giydiği için otobüste bir magandanın tekmeli saldırısına uğraması olayına Başbakan Binali Yıldırım’ın “tepkisini mırıldanarak gösterseydi” temennisi, kimi çevrelerden güzel bir hoşgörü örneği olarak destek buldu. Her şeyden önce Sayın Binali Yıldırım’ın, kendisini iktidar kervanının öbür politikacılarından ayıran ılımlı ve hoşgörülü yapısına duyduğum sempatiyi, burada vurgulayarak başlamak isterim söze. Hemen ardından da Sayın Başbakan’ın çağrısının genelde de hoşgörü temennilerinin hak ve özgürlükler sorununun çözümünde yetersiz kaldığını belirtmek isterim. Demokrasilerde yurttaşların, kendi hak ve özgürlüklerine saldırı oluşturmadığı sürece, başkalarının yaşam tarzına hoşgörü göstermenin de ötesinde, hiçbir şekilde, müdahale etmemekle yükümlü olduğunu özümsemeleri zorunludur. Vatandaş, bir başka vatandaşın yaşam biçimine ve düşüncelerine hoşgörü göstererek alicenaplık yapmış olmak konumunda değil, karşısındakinin düşünce ve yaşam biçimine karışmamak zorundadır. Bunun aksine davranış suçtur, devlet tarafından da cezalandırılması zorunludur. Demokrasi, yurttaşın hak ve özgürlüklerinin başkalarının hoşgörüsüne bağlı olmamanın ötesinde, kimsenin çiğneyemeyeceği, yasal güvenceler altında olduğu hallerde vardır. Başka bir deyişle, demokrasilerde bireylerin yaşam biçimleri ve düşünceleri başkalarının hoşgörüsüne, yani ihtiyarına tabi değildir. HHH Mahalle baskısının şu ya da bu etkenlerle kışkırtıldığı toplumlarda devlet, davranışlarıyla bu tür baskılara izin vermeyeceğini, göz yummayacağını, hiçbir tereddüde yer bırakmayacak açıklık ve netlikle belli etmek zorundadır. Devletin bu alanda inandırıcı olabilmesi için, bütün inanç, düşünce ve yaşam biçimlerine eşit uzaklıkta olması, birini diğerine ya da diğerlerine üstün tutmaması gereklidir. Bütün bunlar yapılmadığı, bu konuda yeterince inandırıcı olunmadığı takdirde, bir de kışkırtılmış mahalle bakısının şahlanmasının önüne engel çıkarılmadığı sürece, saygı ve hoşgörü çağrıları bir sonuç vermeyecektir. Sokaktaki adam, herkesin yaşam biçimine saygıyı bir zorunluluk olarak içselleştirmediği, kendi yaşam biçimini, herkesin uyması gerektiği bir davranış kalıbı olarak, algıladığı sürece, tepkisini mırıldanarak gösterse bile sonuç değişmeyecektir. Bu ahvalde, mırıldanarak başlayan tepki homurtuya, homurtu bağırarak azarlamaya, o da tekmeye, tekme zamanla “vurun kahpeye!”ye dönüşecektir. HHH Bilmem, bütün bu açıklamaların ışığında, devletin inançların birini veya bazılarını öbürüne veya öbürlerine tercih etmediği, bütün davranış biçimleri, düşünce ve inançlara eşit uzaklıkta bulunduğu düzenin, yani “laikliğin” neden demokrasinin onsuz olmazı olduğu anlaşılıyor mu? Görülüyor ki, Sayın Binali Yıldırım’ın hoşgörü çağrıları, her türlü sempatiyi hak etmekle birlikte, demokrasimizi ve haklarımızı güvenceye almak açısından ne yazık ki son derecede yetersiz kalmaktadır. Bu yüzdendir ki Binali Yıldırım’ın hoşgörüsüyle varabileceğimiz yer, olsa olsa burasıdır, daha ötesi yani demokrasi değil. VEFAT Sendikamızın eski yönetim kurulu üyelerinden ve onursal genel başkanımız 19372016 Rıza KUAS’ın kardeşi NİYAZİ KUAS 26 Eylül 2016 Pazartesi günü vefat etmiştir. Cenazesi 27 Eylül 2016 Salı günü (bugün), Barış Mahallesi, Beylikdüzü Sacit Ateş Camii’nde kılınacak ikindi namazını müteakip Edirnekapı’da aile kabristanına, ağabeyi Rıza KUAS’ın yanına, defnedilecektir. Merhuma Allah’tan rahmet, yakınlarına, tüm işçi sınıfına ve Lastikİş camiasına başsağlığı diliyoruz. LASTİKİŞ SENDİKASI Genel Merkez Yönetim Kurulu Adına Genel Başkan ABDULLAH KARACAN Yazar kasa ruhsatımı kaybettim. Hükümsüzdür. MEHMET YARICI haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Askeri alanlar ranta peşkeş çekilmesin CHP, darbe girişiminin ardından boşaltılmaya başlanan askeri alanların büyük lüklerini açıkladı. İstanbul’un yüzde 10’u, Ankara’nın ise yüzde 12’si askeri alan CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından boşaltılmasına karar verilen büyük kentlerdeki askeri alanlarla ilgili bilgi verdi. Torun, “Bu alanların İstanbul’un yüzde 10’una tekabül ettiğini gösteriyor. Ankara’da bu oranın yüzde 12 civarında olduğu ifade ediliyor. İzmir için açıklanan rakam 10 bin hektar büyüklüğünde dikkate değer bir alana işaret ediyor. Türkiye genelinde kentlerin içinde yer alan askeri alanların büyüklüğünün ise 326 bin hektar gibi devasa bir büyüklüğe karşılık geldiğini resmi açıklamalarından biliyoruz” bilgilerini aktardı. Torun, CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında boşaltılan askeri alanlarla ilgili bilgi verdi. Darbe girişiminin ardından hükümetin özellikle büyük kentlerde yer alan askeri alanların kent dışına çıkarılması kararını aldığını dile getiren Torun, söz konusu büyük alanların ‘üç beş müteahhit üzerinden ranta peşkeş çekilmesi’ olasılığını vurguladı. ‘İstanbul’un yüzde 10’u’ Eski 22. ve 23. dönem CHP Muğla Milletvekili, eski TMMOB Ziraat Mü Gürol Ergin hendisleri Odası Genel Başkanı Gürol Ergin için TBMM’de dün tören düzenlendi. Buradaki törenin ardından, Ergin’in cenaze vekil Ergin si Kocatepe Camisi’ne götürüldü. Burada Ergin için kılınan cenaze namazına Ergin’in ailesinin yanı sıra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, CHP Grup başkanvekilleri Engin Altay ve Levent Gök, Türkiye Barolar Bir uğurlandı liği Başkanı Metin Feyzioğlu, CHP’li parti yöneticileri ve milletvekilleri katıldı. Cenaze namazının ardından Kılıçdaroğlu, Ergin’in cenaze aracına taşınan tabutuna omuz verdi. Ergin’in cenazesi, Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. l ANKARA/Cumhuriyet Pilot sıkıntısında formül tutmadı Torun, askeri alanlarla ilgili, “Her ne kadar Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Özhaseki İstanbul’un yüzde 2’sinin askeri alan olduğunu söylüyorsa da, TMMOB Mimarlar Odası’nın yaptığı ölçüm harita üzerinde yerlerini de işaretleyerek bu alanların İstanbul’un yüzde 10’una tekabül ettiğini gösteriyor. Ankara’da bu oranın yüzde 12 civarında olduğu yine Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından ifade ediliyor. İzmir için açıklanan rakam 10 bin hektar büyüklüğünde dikkate değer bir alana işaret ediyor. Türkiye genelinde kentlerin içinde yer alan askeri alanların büyüklüğünün ise 326 bin hektar gibi devasa bir büyüklüğe karşılık geldiğini resmi açıklamalarından biliyoruz” bilgilerini aktardı. ‘Darbeden önce başladı’ Askeri alanların boşaltılması girişiminin 15 Temmuz’dan önce başladığını dile getiren Torun, “Askeri alanların rant tesisine çevrilmesi konusunda çok sayıda örnek vardır. Sarıyer Zekeriyaköy 15. Füze Üs Komutanlığı’nın bulunduğu alanda bugün TOKİ ve Emlak Konut marifetiyle yapılan konut ve AVM füzelerinin yükseldiğini hepimiz biliyoruz. Bir zamanlar Ayazağa Jandarma Komutanlığı olarak kullanılan alanda TOKİ ve benzeri kurumların ayak oyunlarının sonrasında bugün şu ünlü Maslak 1453 projesi yükselmektedir. Esenler’de bulunan 8.7 milyon metrekarelik askeri arazi kentsel dönüşüm projelerinde ‘rezerv konut alanı’ olarak ayrılmış bulunuyor; yani yapılaşmaya açılacaktır” dedi. ‘Fonksiyon iptali’ TSK’de yaşanan pilot açığını kapatmak için daha önce tasfiye edilen personele geri dönüş hakkı tanındı ancak sonuç alınamadı SERTAÇ EŞ Darbe girişiminin ardından Hava Kuvvetleri’ndeki pilotların yarıya yakınının ihraç edilmesiyle ortaya çıkan pilot sorununa karşı olağanüstü durumlar ve seferberlik durumunda düşünülen ‘rezerv’ uygulaması gündeme geldi. Fırat Kalkanı Harekâtı ve PKK’ye karşı mücadeleye verilen hava desteği nedeniyle Hava Kuvvetleri doğrudan çatışma pozisyonunda bulunuyor. Ayrıca birçok bölgede keşif ve gözetleme için her gün rutin uçuşların gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Bu kapsamda Yunanistan ile Ege’de yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle rutin uçuşla rın bu bölgede gerçekleştirilmesinin Türkiye’nin egemenlik haklarından vazgeçmediğini göstermek açısından önemi vurgulanıyor. Ancak darbe girişiminin ardından FETÖ’nün en çok örgütlü olduğu Hava Kuvvetleri’nden gerçekleştirilen ihraçlar nedeniyle pilot kadrosunun yarıya yakınının kurumdan uzaklaştırıldığı biliniyor. Bu ihraçlar nedeniyle Hava Kuvvetleri’nde kalan pilotlar uzun süredir “acil durum” moduna göre görev yapıyor. Beklenti karşılanmadı Acil ihtiyaç için FETÖ’nün önceki yıllarda tasfiye ettiği personelden isteyenlerin geri dönebileceği açıklandı. Ancak dönmek için başvuran 6 ki şi için yapılan inceleme ve mülakatlardan sonra 4’ü uygun bulundu. Uygun bulunan bu kişilerin de henüz göreve başlatılmadıkları öğrenildi. Askeri kaynaklar, FETÖ’nün farklı yöntemlerle TSK’den ilişiğini kestiği pilotların geçen süre içinde sivil sektörde yaşam düzenlerini kurduklarına ve daha iyi koşullarda iş bulduklarına dikkat çekti. Türkiye’nin savaş pilotuna duyduğu ihtiyaç nedeniyle 300 sivil pilot kendi aralarında bir grup kurdu. İhtiyaç olduğu zaman göreve hazır olduklarını açıklayan pilotlardan bir kısmı Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’ne (TEMAD) başvurdu. Dernek, bunların 36’sını resmi yazı ile MSB’ye bildirdi. l ANKARA 15 Temmuz sonrası boşaltılan askeri alanlar için de benzer yapılaşma süreçleri başlatıldığı bilgisini veren Torun, “1700 hektarlık alanı ile Tuzla Piyade Okulu’nun da içinde bulunduğu arazi için hazırlanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’na bu alan içinde kalan kişilere ait arazilerin 104 bin metrekaresinin ‘Günübirlik Tesis Alanı’, 58 bin metrekaresinin ‘Park Alanı’ olmasının önünü açmış bulunuyor. Bu alandaki ‘Askeri Alan’ fonksiyonu da iptal edildi. 20 metrelik bir alanın ise yol bağlantısı olarak ayrıldığını öğrenmiş bulunuyoruz” diye konuştu. Torun, boşaltılan askeri alanların farklı kamusal ihtiyaçlara hizmet edecek yeşil alanlar başta olmak üzere yapılaşma içermeyen kamusal kullanımlara dönüştürülmesini istedi. l ANKARA/Cumhuriyet HDP’Lİ ALTAN TAN’A DAVA ‘Zorla getirilebilir tutuklanabilirsiniz’ Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmayan görüntüler SELAHATTİN GÖKATALAY Partisinin Malatya İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, hükümetin 15 Temmuz darbe girişiminden ders çıkarmadığını vurgulayarak, “Diyanet, cemaatleri bir zirvede ağırlamayı düşünüyor. Bu anlayış, darbenin gerçekleşmesini sağlayan, darbenin önünü açan anlayıştır” dedi. AKP’li milletvekillerinin Fethullah Gülen ile çekilmiş fotoğraflarını gösteren Ağbaba, “Bir bakanın bir cemaat şeyhinin önünde diz çöküp oturduğunun resmi, sosyal medyada yaygın olarak geziyor. Sağlık Bakanlığı’nda örgütlü olduğu iddia edilen bir ‘şeyh’in önünde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı diz çökmüş vaziyette bekliyor. Bu görüntüler Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmıyor. Böyle devam ederse, Türkiye’deki darbelerin önüne geçmeniz mümkün olmaz” diye konuştu. Cumhurbaşkanı’nın gündeme getirdiği ‘yedek vekillik’ tartışmasına tepki gösteren Ağbaba, “Vekilin vekili olmaz” dedi. l MALATYA Veli Ağbaba HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, 21 Mart 2012’de Şanlıurfa’da Nevruz etkinliğinde yaptığı konuşmadan dolayı hakkında, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçundan hazırlanan fezleke, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından davaya dönüştü. Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nden Altan Tan’a gönderilen duruşmaya çağrı tebligatında,“‘CMK 176. maddesi gereğince mazeretiniz olmaksızın duruşmaya gelmediğiniz takdirde zorla getirileceğiniz veya tutuklanabileceğiniz hususu tebliğ olunur” denildi. HDP’li Altan Tan, kendisi hakkında 16 fezleke hazırlandığını, ama ilk kez bir dava açıldığını ve davaya katılması için kendisine tebligat geldiğini belirterek, 5 Aralık’ta yapılacak olan duruşmaya partilerinin aldığı karar gereği katılmayacağını söyledi. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear