26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA Ezidi Nadya artık BM İyi Niyet Elçisi IŞİD’in Iraklı Ezidilere yönelik kıyımında 6 erkek kardeşi öldürülen, kendisi de kaçırılıp seks kölesi yapılan ve toplu tecavüze maruz kalan Nadya Murad (23), “BM İyi Niyet Elçisi” atandı. Ezidilerin çektiklerini ve IŞİD’le mücadele gerekliliğini hükümetlere ve BM organlarına anlatmasıyla tanınan Murad, Irak tarafından Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmişti. Nadya Murad IŞİD’in üst düzey ismi öldürüldü ABD, Suriye’de IŞİD’in kalesi Rakka’ya koalisyon güçlerinin 7 Eylül’deki hava saldırısında örgütün önde gelenlerinden “Dr. Vail” olarak bilinen Vail Adil Hasan Selman el Fayad’ın öldüğünü duyurdu. Vail’in IŞİD’in “sözde enformasyon bakanı”, infaz videolarının arkasındaki isimlerden olduğu kaydedildi. Cumartesi 17 Eylül 2016 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Yine ABD askeri krizi nilwgun@cumhuriyet.com.tr 13 TSK, Bab operasyonu için düğmeye basarken dün zırhlı araçlar, savaş uçaklarıyla IŞİD’i bombalamaya girişti. Rai’deki ABD güçlerinin ÖSO’nun tepkisi üzerine Türk askeri Türkiye’nin Suriye’de yürüttüğü Fırat Kalkanı operasyonunda IŞİD’den Cerablus ve Rai’nin (Ço koruması altında bölgeden çıktığı haberleri dikkat çekti banbey) alınması, ardından 98 kilomet relik AzezCerablus hattının IŞİD’den te mizlenmesi sonrası yeni bir aşamaya ge çildiğinin işaretleri geldi. TSK destek li Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurları nın IŞİD’in elindeki Bab’a 10 km mesa fede olduğu ve TSK’nin hem zırhlı araç lar hem de koalisyon savaş uçaklarıyla IŞİD’i bombaladığı belirtildi. IŞİD mili tanlarının da Bab’dan Maskana’ya doğru çekildiği haberleri geldi. Bu gelişmelere damgasını vuran ise Rai’ye gelen ABD askerlerinin ÖSO tara Bölgedeki ABD askerleri. Lavrov: Türkiye, ültimatomlarına Esad son veriyor fından kovulduğuna dair görüntülerin sosyal medyada paylaşılması oldu. ABD askerlerinin TSK ve ÖSO’ya sahada destek verdiği belirtildi. Ancak ÖSO içinde bazı TSK açıklamasında da AzezRai arasındaki bölgede icra edilen harekâta ABD Özel Kuvvetleri’nin destek verdiği belirtildi. Kunaytirah, Tatimus, Cak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’nin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın kaderiyle ilgili ültimatom vermekten vazgeçmeye başladığını söyledi. Lavrov, Türkiye’nin Suriye’de grupların ABD’nin desteğine karşı olduğu kaydedildi. ‘ABD defol’ sloganı Videoya göre, TSK’nin ÖSO ile yapacağı Bab operasyonuna destek için Rai’ye gelen ABD ka ve Baragidah bölgelerinde tespit edilen IŞİD unsurlarına koalisyon güçlerinin toplam 4 hava saldırısı düzenlediğini aktaran TSK, 5 IŞİD’linin öldürüldüğünü, Tatimus’ta yaşanan patlamada ise 5 ÖSO üyesinin öldüğünü duyurdu. Ayrıca ABD Genelkur ki teröristlerin kendisi için oluşturduğu tehlikeyi anladığını belirtip “Ankara, esneklik göstermeye başlıyor” dedi. Bu arada, Rusya ile ABD’nin arabuluculuğunda Suriye genelinde çatışmasızlık ilanının dünkü 4. gününde Şam’ın kırsalında yoğun çatışma çıktı. Suriyeli yetkililer, silahlı grupların Cobar kasabasın Özel Kuvvetler Komutanlığı’na may Başkanlığı, dünkü NATO Aske bağlı 29 asker, ÖSO tarafın ri Komitesi toplantısında ABD Genel dan tekbir getirilerek protes ğü söyleniyor. Olayın ardından Pentagon kurmay Başkanı Joseph Dunford’ın Türk to edildi. Türk askeri eşliğinde gelen sözcüsü Jeff Davis “Türkiye hükümetinin mevkidaşı Hulusi Akar ile görüştüğünü ABD askerleri, Nureddin el Zengi, Cey talebi üzerine ABD özel operasyon kuv açıkladı. Dün gündeme Dışişleri Bakanı şül Tahrir, Hamza Tugayı, Şam Cephe vetleri, Türk güçlerine ve Suriye’nin gü Çavuoğlu ile ABD’li mevkidaşının tele si ve Sultan Murat Tümeni’nin “Ameri venlik taramasından geçirilmiş muhalif fonda görüştüğü haberi de yansıdı. ka Suriye’den defol” ve “Tek yol İslam” gibi sloganlarıyla karşılaştı. Eli silahlı güçlerine eşlik etmektedir. Bu güçler Suriye sınırındaki Cerablus ve Rai bölgele Bab, Rojava’ya engel ÖSO militanlarının üzerlerine yürüme ri ve çevresini IŞİD’den temizlemeye de Türkiye’nin Bab’ı alması Kürtlerin Af si karşısında ABD güçleri Türk askerle vam etmektedir” açıklamasını yaptı. rin ile Kobani kantonlarının birleşmesi rinin koruması altında kasabadan çıkarılıp Türkiye sınırına getirildi. Bayrak uyarısı ni engellemesi anlamına gelecek. Bab, Halep’in 45 km. kuzeyinde yer alması Pentagon: Ankara’nın talebi Davis, TSKÖSO ilerlemesine karşı PYD kontrolündeki Tel Abyad’a çekilen Ame açısından da stratejk önemde. Bab operasyonuna 200 Türk askeri ile ÖSO’da ABD’nin Bab operasyonuna ka rikan bayraklarıyla ilgili “Haberim yok. 2500 ÖSO savaşçısının katıldığı iddia tılmaması yönünde karar alınmasının ar Ama ABD buna karşıdır. Ortaklarımıza edildi. Dün ÖSO’nun, Rai’nin güneyin dından askerlerin Azez’in Havar köyün kendi kendilerine Amerikan bayrağı çek deki Tel Humus köyünü IŞİD’den aldığı de beklediği ve pazarlıkları sürdürdü memeleri çağrısı yapıyoruz” dedi. da kaydedildi. da orduyla çatışmaya girdiğini aktardı. ABD ile Rusya arasında “ılımlı ve terörist grupların” kimler olduğuna yönelik tartışmalar da sürüyor. Suriye’deki ateşkesin ve yardımların akıbetiyle ilgili Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’u arayan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Halep’e insani yardım ulaştırılmasıyla ilgili anlaşma maddesi hayata geçirilmediği müddetçe “ABD’nin Rusya ile Suriye’deki teröristleri vurmaya yönelik ortak operasyon merkezi kurmayacağı” restini çekti. Öte yandan, dün akşam saatlerinde ABD’nin ilk kez Rusya’ya Suriye’deki silahlı muhalif grupların yeri konusunda bilgi verdiği duyuruldu. ABD’DEN ANKARA’YA YANIT ‘Büyükelçi Bass hükümetimiz adına konuştu’ ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, Türkiye’deki 28 belediyeye olağanüstü hal kapsamında kayyım atanmasına ilişkin eleştirileri nedeniyle Ankara’nın çok sert tepki gösterdiği ABD Büyükelçisi John Bass’a destek verdi. Mark Toner, Bass’ın Amerikan hükümeti adına konuştuğunu söyledi. Toner’a günlük basın toplantısında Bass’ın sözlerine ilişkin değerlendirmesi soruldu. “(Büyükelçi Bass) Türkiye’deki büyükelçimiz olmayı sürdürüyor. Başkan ve Dışişleri Bakanı’nın tam güvenine sahip” diyen Toner, Elçi’nin bu sözleriyle Türkiye’nin içişlerine karıştığı yönündeki görüşlere katılmadığını belirtti. Kaygılarımızı paylaşırız Bass’ın açıklamalarını desteklediklerini vurgulayan Toner, “Türkiye’de demokrasinin durumu ya da insan haklarıyla ilgili bir görüş ayrılığımız olduğunda bu kaygılarımızı paylaşabileceğimiz kadar güçlü ilişkilere sahip olduğumuzu Bass düşünüyoruz” diye konuştu. Toner, “Bu açıklama Büyükelçi Bass’ın kendi inisiyatifi mi yoksa hükümetin mi?” şeklindeki bir soru üzerine, “Bir büyükelçi konuştuğunda bu her zaman ABD hükümeti adınadır” ifadesini kullandı. Bass, 28 belediyeye kayyım atanmasına yaptığı açıklama ile tepki göstermişti. Görevden alma ve kayyım atamalarının ardından Türkiye’nin Güneydoğu’sundaki çatışma haberlerinden endişe duyduğunu belirten Bass, “Kayyım atamalarının geçici olacağını ve vatandaşların yakında Türk yasasına uygun bir şekilde yeni yerel yetkililer seçmelerine izin verileceğini ümit ediyoruz” ifadelerini kullanmıştı. AKP hükümeti Bass’ın açıklamalarını “içişlerine müdahale” olarak değerlendirirken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Kusura bakmayın hiçbiriniz Türkiye’nin patronu değilsiniz. Sizin büyükelçileriniz Türkiye’de bir vali değil, büyükelçiliğini adam gibi yapacak” demişti. AB’nin acı reçete arayışıLavrov Britanya’sız ilk zirve için Bratislava’da buluşan liderler, birliğin geleceğini masaya yatırırken Merkel’den durumun kritik olduğu uyarısı geldi Geleceğine yönelik üzerinde gri bulutlarla dolaşan Avrupa Birliği (AB), Britanya’nın oluşumdan çıkma kararının (Brexit) ardından dün ilk kez liderler zirvesi çerçevesinde toplandı. Birliğin lokomotifleri Almanya ve Fransa’dan AB’nin kritik durumda olduğu, dağılma tehdidinin bulunduğuna yönelik uyarılarla acil çözümler üretilmesi çağrıları dikkat çekti. AB Dönem Başkanı Slovakya’nın başkenti Bratislava’daki devlet ve hükümet başkanları zirvesinin ajandası Brexit sonrası izlenecek yol haritasıydı. Daha önceden de gündeme yansıdığı gibi başlıca konular arasında güvenlik, terörle mücadele, ortak savunma, hatta ordu kurulması yönündeki özellikle BerlinParis hattından giderek daha yüksek sesle dile getirilen projeler, sığınmacı krizi, ekonomik büyüme, işşizlik yer aldı. ‘Dağılmayla yüz yüze’ Hafta arasında AP’de Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in birliğin kısmen varoluşsal krizde açıklamasının yankıları sürerken benzer bir değerlendirme de Almanya Başbakanı Angela Merkel’den geldi. Zirve öncesi verdiği demeçte Merkel, birliğin kritik bir durumda olduğu, sorunlara çözüm bulunması gerektiği uyarısı yaptı. “Bu Yunanistan Başbakanı Çipras, “Avrupa uyurgezer, yanlış yöne gitmeye son vermeli” dedi. gün burada Bratislava ajandasını tartışacağız. Umarım anlaşma sağlarız. Bir zirvede Avrupa’nın sorunlarına çözüm bulunması beklenmemeli. Biz kritik bir durumda bulunuyoruz. Amaç, eylemlerle iç ve dış güvenlik, terörle mücadele, savunma, ekonomik büyüme ve işsizlik konularında daha iyi olabileceğimizi göstermek. Zirvenin, birlikte hareket etme ve Avrupa’da mevcut olan sorunları beraber çözme konusunda ortak irade göstermesini umuyorum” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande da 27 üyeli birliğin “zayıflama, dağılma ya da tersini seçip birlikte Avrupa hedefiyle hareket etmekle” yüzyüze olduğunu belirtti. Birliğin ABD olmadan da kendi güvenliğini sağlayabilmesi gerektiğini kaydetti. ‘Dürüst olalım’ AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Brexit sonrası AB’nin içinde bulunduğu durumun “dürüst, acımasız gerçekçi tutumla değerlendirilmesi gerektiğini” söyledi ve ekledi: “Herkes sorunun farkında... Avrupa’nın geleceği hakkında sorular var.” Sığınmacılar bir oraya bir buraya... Fransa’nın başkenti Paris’te göçmenlerin kendi imkânlarıyla oluşturduğu ilkel kamplardan biri daha tahliye ediliyor. Çoğu Sudan, Eritre, Afganistan’dan çoluk çocuk 2100 kişinin sağlıksız koşullarda yaşadığı kamp, 17 Ağustos’taki ilk tahliye denemesinin ardından dün bir kez daha polis baskınına uğradı. Bu arada ülkenin kanayan yarası, Britanya sınırındaki Calais kentindeki kamptan ise yılbaşından beri 1346 sığınmacının sınırdışı edildiği açıklandı. UKIP’nin yeni lideri Diane James Britanya’nın AB’den çıkmasında önemli rol oynayan, göçmen karşıtı politikalarıyla destek toplayan sağcı Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi’nde (UKIP) liderlik koltuğuna Diane James oturdu. Bournemouth’daki parti kongresinde yapılan oylamada seçilen James, Brexit’in ardından istifa eden Nigel Farage’dan sonra UKİP’in başına geçen isim oldu. James, “Yüzde 100 AB’den çıkmaya evet. Bağımsız bir Birleşik Krallığa evet” ifadelerini kullandı. Tarık Akan Sabah, sonbaharın soğuk, sevimsiz yüzünü gösterdiği bir yağmur ve gri gökyüzüne uyandım. Aldığım ilk haber de Tarık Akan’ın ölümü oldu. Artık o da yok. Türkiye’nin bu en ürpertici, en ürkütücü, karanlık döneminde aramızdan ayrıldı. “Yok öyle umutları yitirip Karanlıkta savrulmak… Unutma; aynı gökyüzü altında, Bir direniştir yaşamak…” dese de Tarık Akan’ın da çok sevdiği şair, aklıma öncelikle geçen yıl hemen bu dönemde kaybettiğimiz Levent Kırca’nın giderayak ettiği sözleri geldi. “Benim jenerasyonumda bir insan çabalarının meyvesini görmeme durumuna mı üzülmeli; yoksa daha kötülerini yaşayamayacak olduğu için teselli mi bulmalı, şu an bilemiyorum” demişti hasta yatağından verdiği o unutulmaz mesajında komedyen. Birbiri ardına yitip giden dostların ardından kendimi artık hep bu ikilemi düşünürken yakalıyorum. Şimdi Tarık Akan için de çabalarının meyvesini göremediği için üzülmeli mi, yoksa artık bundan kötüsünü görmeyeceği fikriyle teselli mi bulmalı? zKaömtüalnülğaürn kanıksandığı “Daha kötüsü ne olabilir” demeyin. Kırca’yı yitirdiğimiz 2015 güzünden misal bugün çok daha beter bir karanlığın içine sürüklendik. Düne kadar “Beraber yürüdük biz bu yollarda!” diyenler, ülkenin gerisini de kendileriyle uçurumun kenarına sürükleyen bir kavgaya tutuştu. Dava arkadaşlarından bir kısmı, diğerlerine darbe yapmaya kalktı. Son bir yılı bırakın. Yalnız şu son iki ayda “acımasızlığın” tavan yaptığı OHAL’ler, dünyayı dumur eden cadı avları, kitlesel dev temizlik operasyonları, adi suçluların salıverilip de cezaevlerinin “subliminal” tutuklulara açıldığı mega bir kâbusa uyandık. At izinin it izine karıştığı; taşan lağım çukuru gibi diz boyu nefret ve intikamın su yüzüne çıktığı, aile bireylerinin bile göz kırpmadan birbirlerini ihbar edecek kertede duygularına yabancılaştıkları günleri yaşıyoruz. Vicdanların karardığı, yozlaşıp kir pas tuttuğu; nasırlaştığı zamanlar bunlar. Her gün “Bu gözlerimiz acaba daha neler görecek? Kulaklarımız neler işitecek? Bu şiddet spirali nerede bitecek” diye yataktan kalkıyoruz. Bir yıl öncesinde tüm bu yaşananları öngörebilir miydik? Çok şey görüp geçirmiş olan ülkede bunları hiç tahmin edebilir miydik? Levent Kırca, ölümünden yalnız iki gün önce kaleme aldığı veda mesajında “Güzellikler paylaştıkça değerlenir, kötülükler çoğaldıkça kanıksanır” diye eklemişti. Kötülüklerin tam böyle sıradanlaştığı, kanıksandığı bir dönemden geçiyoruz. O kadar ki insan düşündükçe “Bunca kötülükle nasıl bu kadar iç içe yaşamışım ve yaşıyorum” oluyor. Eski Türkiye’nin insanıydı Tarık Akan bu kötülükler bataklığında işte açan ender nilüfer çiçekleri gibiydi. Fiziken bir defa güzeldi. Boylu boslu, yakışıklıydı. “Yeşil yeşil” bakan gözleriyle şarkılara ilham olmuştu. En önemlisi de sapına değin temiz, dürüst, doğru, düzgün bir insandı. Varoluşunun, “alla turca” evrenimizde nadir görülen bir tutarlığı vardı. Alçakgönüllü, çok doğal ve sahiciydi. Türkiye’nin bu “postgerçek” çağında ne yazık ki artık onun gibi sahici insanlara yer yok. Bir “eski Türkiye” insanıydı Tarık Akan. “Eski Türkiye” değerlerinin, güneş altında kar gibi eriyerek yitip gittiği bir dönemde aramızdan ayrılıyor. Eskiye dönük bütün nostaljilerimiz ve özlemlerimizle bizlerden kopuyor. O sebeple içimizden bir parçanın eksildiğini sonuna dek hissediyoruz. Ve Tarık Akan’ın ölümünü, bıraktığı o doldurulmaz boşlukla tüm ağırlığıyla duyuyoruz. Işıklar içinde yatsın. Ailesinin, yakınlarının ve tüm sevenlerinin başı sağ olsun. Santos’tan tarihi katliam itirafı Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) ile yarım asırlık iç savaşı bitiren ve gerillayı siyasete sokan barış anlaşmasına imza atan Devlet Başkanı Juan Manuel Santos, tarihi bir itirafta bulundu. Yaklaşık 30 yıl önce solcu parti Yurtsever Birliği’nin (UP) 5 bin üyesi ve destekçisinin sağcı paramiliter gruplarca öldürülmesinde devletin sorumluluğunu üstlendi. UP’nin hayatta kalan üyeleri, kurban yakınlarını ağırlayan Santos “O trajedi asla yaşanmamalıydı. Hükümetin eldeki kanıtlara rağmen suikast, saldırıları önlemek için gerekli önlemleri almadığını kabul etmeliyiz” dedi. C MY B nilgun@
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear