28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KULTUR 16 Cuma 26 Ağustos 2016 kultur@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Akrep gibisin kardeşim! özgürlüğüne ihtiyaç duymalarıdır. Duy KONUK YAZAR mayanlar propaganda yazarları, şarlatan BUKET UZUNER lardır. Şimdi her siyasi görüşten parti baş kanının muhteşem şi irlerinden yararlan dığı Nâzım Hikmet, “Annemin sana sürprizi var!” demişti sınıf arkadaşım Tone. Norveç’in küçücük bir kasabası olan Odda’da bir bayram tatilinde evlerine davet edilen ilk yabancı öğrenciydim. O sırada Türkiye’de “Kenan Evren Darbesi” vardı ve benim Türk öğrenci olduğumu duyan hemen herkes bana demokrasi dersi veriyor ve acıyordu. Darbelere ve baskıya karşı birinin yabancılardan demokrasi dersi alması nasıl gönül kırıcıdır, bilenler anlar. Böyle bir ortamda beni ilk kez Tone’nin işçi emeklisi sosyalist annesi farklı karşılamış, daha sokak kapısında sanki bir akrabasına kavuşmuş gibi coşkuyla kucaklayıp, Norveççe bir şiir okumuştu. O sırada henüz Norveççe anlamıyordum sadece şiirdeki “skorpion” (akrep) kelimesi kulağıma takılmıştı. Nâzım’ın “Akrep Gibisin Kardeşim” şiiriydi ezbere okuduğu. Sonra Tone, annesinin sözlerini bana İngilizce anlattı: “Nâzım Hikmet gibi büyük bir şairi yetiştirmiş kültürünüze saygım büyük. Keşke bu büyük şairi anadilinde okuyabilseydim. Seni bu yüzden kıskanıyorum. Evimize hoş geldin!” Daha sonra yaşadığım veya seyahat ettiğim Kanada’dan Yeni Zelanda’ya Finlandiya’dan Rusya’ya en zor zamanlarda karşıma başta Nâzım Hikmet olmak üzere Türk Edebiyatı’nın birçok değerli şair ve yazarının eserleri çıktı, kültürümüzün zenginliğini Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğü olmadığı için yıllarını hapiste geçirdi ve sürgünde öldü. Bizlere ve dünyaya kültürümüzü iyi ve kötü yanlarıyla; yani olduğu gibi anlatan diğer yazar ve şairlerimizin çoğu da Nâzım ile aynı acı kaderi paylaştılar. Bunların son derece yurtsever insanlar olduğunu, özyurtlarında demokrasi, eşitlik ve adalet istemek dışında hiçbir kişisel çıkarları bulunmadığını şimdi anlayanlar var. Durum bugün de böyledir. Geçen yıllarda yapılan “Edebiyat ve Mekân” konulu bir akademik çalışmaya “Türk Edebiyatı’nda Kadın ve Mekân” başlıklı bir makaleyle katıldım. Orada üç farklı kuşaktan üç kadın yazarımız ile onların kadın kahramanları ve mekânlarını inceledim. Bunlardan biri Aslı Erdoğan ve onun “Kırmızı Pelerinli Kent” romanıydı. Bizim kültürel kodlarımızla baktığı Rio’daki olayları evrensel bir dile dönüştürerek anlatabilmek her şeyden önce ciddi birikim işidir ve Aslı bunu hakkıyla başarmıştı. Daha önce yurtiçi ve yurtdışı edebiyat etkinliklerinde karşılaşıp kendi kuşağının bazı yazarlarından farklı, samimi ve tercih edilmiş naifliğiyle son derece sahici ve zeki bu kadınla tanışmaktan mutluluk duymuştum. İki yıl önce Norveç Kralı’na verilen İstanbul yemeğine davetli iki Türk yazar da bizdik. Hep kısa yolculuklara veya iki panel arasına sıkışan konuşmalarımızı hiç tamamlayamadık, ve çeşitliliğini dosta düşmana ilan buluşup konuşamadık hiç; ama etti, yolumu aydınlattı. bazen uzun söze de gerek yoktur. Bir ülkenin kültürünü dünya Çünkü dünyada vicdanlı, zeki, ye ya anlatmanın ne pahalı reklam tenekli ve sahici insanlar, kadın lar ne de gösterişli binalar veya lar, yazarlar her zaman az sayıda saraylarla olduğunu çok genç yaş dır ve benim tanıdığım Aslı Erdo ta öğrenmiştim. Yalnızca dünyaya ğan onlardan biridir. değil kendi halkınla da en sağlık Tone’nin annesinin eğer hayat lı iletişimi yine kendi yazarın, şa taysa Aslı’nın Norveççeye de çev irin, müzisyenin, ressamın, oyun rilen romanını okuduğuna emi cunla kuruyordun. On sayfa nutuk nim. Belki sizi de bir gün onun ki atacağına “Benim sadık yârim ka tabıyla karşılar ve kucaklar. Size ra topraktır!” diyen Âşık Veysel’i de Nâzım’dan beri yazarlarımıza anmak yetiyor, hatta artıyordu. hâlâ aynı haksızlık ve zulmü reva Bu noktada çok önemli konu dai görmemizin kederi düşer... Son ma: kendi kültürünün sembolle ra Nâzım’ın “Akrep Gibisin Kar ri ve geleneğiyle eser üreten ger deşim” şiirini boşuna yazmadığı çekten bağımsız ve onurlu sanat nı hatırlar, bir daha okursunuz... çıların öncelikle düşünce ve ifade Okursunuz. Uluslararası PEN’den tam destek Uluslararası PEN Yazarlar Derneği de, yazar Erdoğan’ın salıverilmesi ve hakkında alınmış kararı protesto için kendi resmi sitesi üzerinden Cumhurbaşkanlığı ve kamuoyuna yönelik bir kampanya yürütüyor. İlgililerin Twitter, Facebook ve diğer sosyal medya ile örgütlenmesi çağ rısının yapıldığı kampanya uyarınca, Erdoğan ve onun nezdinde Türkiye’de gözaltında ya da tutuklu bütün yazar ve gazeteciler salıverilmesi çağrısı yapılıyor ve başvurular için Ankara Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve hatta Cumhurbaşkanı’nın @RTErdogan şeklindeki Twitter hesabı adres gösteriliyor. DESTEK BÜYÜYOR... ‘Aslı Erdoğan içerideyse hiçbirimiz dışarıda değiliz’ Aslı Erdoğan, aylık edebiyat ve mizah dergisi Karakarga’nın ilk sayılarından itibaren yazıyor. Gözaltına alınışından bu yana Erdoğan’la dayanışma içerisinde olan Ayşegül Tözeren ile derginin çizer ve yayın yönetmeni M.K. Perker, ortaklaşa geliştirdikleri bir kampanya başlattı. Yazar ve sanatçıların destek mesajı verdiği fotoğraflar, dergide yer almayacak. Sadece Karakarga Dergi’nin sosyal Temelkuran, Yıldırım medya hesapları Türker, M.K. Perker, üzerinden yürütülen Murat Uyurkulak, bir kampanya olacak. Murat Menteş, Buna göre, dergi Sezgin Tanrıkulu, yazarları, sanatçı ve Edip Yüksel, Mehveş aktivistler “Aslı içeride ise, hiçbirimiz dışarıda değiliz” sloganıyla EAVLRTUİMĞ Evin, Irmak Zileli, Menderes Samancılar, Nebil Özgentürk, Aslı destek mesajı E. Perker, Nermin veriyorlar. Yıldırım, Zülfü Livaneli, Ahmet Devam eden dayanışma Mümtaz Taylan ve Doğu Yücel. kampanyasında katılan Öte yandan, yazar için isimlerden bazıları: Teoman, Ece başlatılan “Yazı Nöbeti” çeşitli sosyal medya ve yazılı basın unsurlarında sürerken, Erdoğan’ın tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın ve Çocuk Ceza İnfaz Kurumu önündeki Özgürlük Nöbeti de, bugün 16.00 ve 18.00 arası devam edecek. Bu kapsamda yazar Buket Uzuner Erdoğan’la dayanışma amacıyla bir yazı kaleme aldı. Senarist, şair ve müzisyen Bilgesu Erenus da, TBMM’ye hitaben bir mektup yayımladı. Aslı Erdoğan için tutulan Özgürlük Nöbeti’ne ayrıca bugün 16.30’da HDP ve HDP İl Örgütü ile CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın yanı sıra barış akademisyenleri de katılıyor olacak. Aralarında Teoman’ın da yer aldığı bir grup yazar, sanatçı ve siyasetçi de, Karakarga Dergisi’nin başlattığı Aslı Erdoğan kampanyası ile gündeme geldi. Kampanyaya ilk olarak yazar Yıldırım Türker, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, yazar ve sanatçı Zülfü Livaneli, oyuncu Menderes Samancılar, belgesel yapımcısı ve yazar Nebil Özgentürk, çizer Kutlukhan Perker, aktör Ahmet Mümtaz Taylan, gazeteci Ece Temelkuran ve pek çok isim dahil oldu. ‘Su işkencesi’ CHP ile TBMM gündeminde CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, TBMM’ye sunduğu soru önergesinde, “Yazar Aslı Erdoğan’a, sağlık sorunları sabit olduğu halde neden ilaçları verilmemektedir? Neden havalandırmaya çıkarılmamaktadır” diye sordu. Erdoğan’ın sağlık sorunlarına dikkat çeken ve yazarın kendi kaleminden aktardığı ‘su verilmediğine dair’ sözlerini hatırlatan Tanrıkulu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, “Yazar As lı Erdoğan’a, sağlık sorunları sabit olduğu halde neden ilaçları verilmemektedir” diye sordu. Tanrıkulu, Adalet Bakanlığı’ndan Erdoğan’ı Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde ziyaret etmek için izin aldı. 27 ya da 29 Ağustos tarihlerinde Aslı Erdoğan’la görüşecek Tanrıkulu, Adalet Bakanı Bozdağ’a yönelttiği sorular için gazetemizde dün Seyhan Avşar imzası ile yayımlanan özel röportajı kaynak gösterdi ve şunları aktardı: Erdoğan’a, sağlık sorunları sa bit olduğu halde neden ilaçları verilmemektedir ve havalandırmaya çıkarılmamaktadır? Tutulduğu koğuştaki hijyen koşulları neden düzenlenmemektedir? Yapılan cezalandırıcı muameleden ne zaman vazgeçilecektir? Sağlık sorunlarının derinleşmemesi için gerekli tıbbi tetkikler yapılacak mıdır? Erdoğan’ın başta sağlık durumu olmak üzere koşulları hakkında kamuoyu bilgilendirilecek midir? Avrupa’dan dayanışma Ünlü Alman gazeteci Günter Wallraff ve Köln merkezli Kültür Forum çok sayıda Avrupalı kültür kuruluşu ve yazarla birlikte Türkiye’de tutuklanan Aslı Erdoğan’la dayanışma içinde olduklarını belirten bir açık mektup yayımladılar. Aslı Erdoğan’ın derhal serbest bırakılması istenen açıklamada, “Aslı Erdoğan’ı geri istiyoruz. Graz’da, Viyana’da, Genevre’de, Zürih’te, Almanya’nın ve dünyanın her yerinde onun özgür bir kişi olarak gezebileceği, okunabileceği ve konuşabileceği koşullarda geri istiyoruz. Bizler Aslı Erdoğan’ın yazdıklarını okumak, söylediklerini bilmek istiyoruz” denildi. BİLGESU ERENUS’TAN İKTİDARI VE MUHALEFETİYLE TBMM’YE MEKTUP Bilim ve Sanat insanları, iktidarı ve muhalefetiyle TBMM’ye yolladıkları uyarı mesajlarını yazar Aslı Erdoğan’ın annesi Mine Aydoslu’yu evinde ziyaret ederek, sevgileriyle birlikte sunarken, “kızınız gibi siz de yalnız değilsiniz” diye selamlayacaklar. İktidarı ve muhalefetiyle, TBMM: Belli aralıklarla çıkar gruplarının kanlı kansız değişimi için tekrarlanan darbelerin siyaset olarak dayatılmasına alıştırılan ülkemizde, siyasete bulaşmayıp sanat ve bilimde ısrar eden bizler, artık hapishanelerinizi ve mahkemelerinizi kale almadığımızı duyurmak üzere seslenirken, bizim muhatabımızın “Kızımla övünüyorum, o her zaman mağdurların yanında yer almak istedi” diyen bir anne olduğunu sevinçle bildiriyoruz; yazar Aslı Erdoğan’ın annesi Mine Aydostlu, evet! dik, ya da neyin eksik Çocuklarıyla övünç ta ti demiyor, mağdurun, nımı, tecrit katliamlarıyla hakkı yenenin yanında hâlâ hapishanelerde unut durmanın bir övünç kay turmaya çalıştığınız dev nağı olduğunu işaret et rimci gençlerimizin; yok tikten sonra, üstelik “Kı sul, emekçi analarına ait zımın yalnız olmadığını tir ve o günden bu güne anladım” diyerek, kaygı de sürüp gelmekte... Aslı Erdoğan’ın annesinin Bilgesu Erenus larıyla birlikte, çocuğuna hasretini, bir ölçüde seslenişinde ise meclis dindirmeye çalışıyor. teki yarı boş koltuklarınızda otu İktidarı ve muhalefetiyle, rup kalkarken sizleri uzun uzun TBMM: düşündürmesi gereken bir farklı Varsıl ya da yoksul bu analar ar lık var; mağdurların yanında dur tık sanıldığından da çok. mak isteyen çocuk kolej mezunu Bizlerden uyarması, geçiciydi dur, Boğaziçi Üniversitesi’nde Bil niz, geçici oluşunuz hız kazanıyor. gisayar Mühendisliği okumuş, Av Kalıcı olan bilim ve sanatın ina rupa, Amerika görmüş, yazarlığı dıyla, çocuklar, gençler ve emek nın yanı sıra, yüksek lisanslı bir çilerdir. fizikçidir; yanında yöresinde yer Size yazdığımız ve sizden hiç almak istedikleri gibi, yokluk yok bir şey beklemeyip ummayan bu sulluk çekmemiştir hiç. Dikkat; satırları Aslı Erdoğan’ın annesiy Aydostlu anne, böylesi durumlar le tüm annelere geleceği muştula da sizler gibi, ne istedin de verme mak üzere kotardığımızı bildirir ken, bu toprağın insanlarını ana yol ve kavşaklara astığınız imlası hatalı bezlerle “milletimizi yedirmeyiz” diye avutmanızın giderek güçleştiğinin artık sizler de farkında olmalısınız. İktidarı ve muhalefetiyle, TBMM: Mine Aydostlu’nun kızıyla övündüğü sözleri yayımlayan siteye erişimi, çok mümkün ki bu nedenle kesmiş olmalısınız, devam edin... Biz dışarıdakiler, yazar Aslı Erdoğan’ın sağlığı konusunda endişe duyarken, artık duymuyoruz çünkü; dışarıdayken bunca çözümsüzlüğün hasta ettiği meslektaşımızın hapishane deneyiminden sağlığına kavuşmuş olarak çıkacağı kesin: çünkü mağdurların yaşadıklarına ortak olmak, onların yanında durma çabasından çok daha şifa verici. Sizler caydırıcı olacağını düşünüyorsanız yine yanıldınız işte! C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear