24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ DOLAR AVRO 2.9460 1.5 kuruş 3.3290 1.1 kuruş FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 9.17 0.17 puan 77,953 193 puan 847.49 1.98 lira 126.70 30 kuruş Salı 23 Ağustos 2016 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: BAHADIR AKTAŞ yTÜaRKUKRYİİYTAtEİRK’YIEırDımemorotakmraısdi oülzmealmdeanz JCR: Türkiye, politik açıdan her an beklenmedik gelişmelere açık bir ülke algısı yaratıyor. Bu, ekonomi politikalarının etkinliğini sınırlarken notu da tehlikeye atıyor Kredi derecelendirme kuruluşu JCR Eurasia Rating’in Başkanı Orhan Ökmen, uluslararası finansal koşulların Türkiye ekonomisini yatırım yapılabilir konumda tutmak için uygun olduğuna dikkat çekerken, artan siyasi risklerin bu olumlu etkiyi sınırladığını, hatta Türkiye’nin not görünümünü aşağı yönlü baskıladığını belirtti. Not tehlikede Ökmen, yaptığı yazılı açıklamada, başarısız darbe girişimini izleyen uygulamalar ve gelişmelerin ekonomiye etkilerini değerlendirdi. Kayyım atamalarından sivil kargaşaya, Batı ile ilişkilerden Merkez Bankası (TCMB) politikalarına Türkiye’nin kredi notunu etkileyebilecek pek çok gelişmeye dikkat çeken Ökmen’in açıklamalarından başlıklar şöyle: n Darbe girişimine rağmen hükümetin istikrarı tam olarak korunuyor. An cak hükümetin istikrarı siyasi istikrar demek değil. İç karışıklık, sivil kargaşa, dış karışıklık, yozlaşma, dinsel ve etnik gerilimler, bürokratik kalite zayıflaması siyasi istikrarı çok büyük ölçüde bozmuş durumda. n Türkiye, politik açıdan her an sıra dışı ve beklenmedik gelişmelere açık bir ülke algısı yaratıyor. Yatırım ortamını bozan demokrasi zayıflıkları, bozulan uluslararası ilişkiler, Ortadoğu terörünün yansımaları, iç çatışma hali, toplumsal kutuplaşma ve yüksek enflasyon yatırımcılar açısından zorluk yaratmaya devam ediyor. AB standartları n Demokratikleşmeyi, güçler ayrılığını, yargı bağımsızlığını ve basın özgürlüğünü destekleme ve anayasa değişikliği yapma amaçlı bir ulusal uzlaşı henüz ortaya çıkmadı. n Paralel devlet yapılanmasıyla ilişkili operasyonların boyutu ve şirket sayısının giderek artması, kısa dönemde ekonomi için ciddi bir sistemik riske neden olabilir. n Çok sayıda kamu personelinin işten çıkartılmasıyla kamu kurumlarının idari kapasitelerinde meydana gelen derin aşınmanın nasıl giderileceği konusundaki belirsizlik daha da arttı. n AB, ABD ve diğer birçok ülke ile Türkiye arasında umut verici ilişkilerin olma DOLAR 2.95’İ GÖRDÜ Dolar/TL, haftaya yükselişle başladı ve 2.95’in üzerini test etti. Yükselişte hem iç hem de dış riskler etkili oldu. ABD Merkez Bankası (Fed) Başkan Yardımcısı Stanley Fischer’ın 2016 bitmeden faiz artırımına gidilebileceği yönünde açıklamaları sonrası, dolar 2.9513’e kadar çıktı. Cuma dolar 2.9310 seviyesindeydi. Açıklama, diğer Fed üyelerini destekler nitelikte olurken, cuma günü Başkan Janet Yellen’ın Jackson Hole sempozyumunda yapacağı açıklamayı daha önemli hale getirdi. İçeride ise kre di derecelendirme kuruluşu Fitch’in cuma gecesi Türkiye’nin kredi notunu korumasına karşın, not görünümünü ‘durağan’dan ‘negatif’e çekmesi olumsuz karşılandı. Moody’s’ten sonra Fitch’in de görünümü negatife çekmesi yerel piyasalar açısından risk oluştururken, TL varlıklarda satışı artırdı. Diğer yandan Merkez Bankası’nın bugün gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu toplantısı piyasaların bir diğer odak noktası oldu. TCMB’den 25 baz puanlık faiz indirimi beklentisi, TL varlıklarını zayıflattı. Serbest piyasada dolar 2.9460 TL’den kapandı. dığını görüyoruz. Dünya sermaye piyasalarında, ABD ile ilişkilerin gerilmesi önem arz ediyor. n Türkiye’nin Batı dünyasından gördüğü destek ve empati azaldı. OHAL uygulamalarında Türkiye’yi AB standartlarından uzaklaştıran uygulamaların varlığı Türkiye’nin istikrar algısına zarar veriyor. Hukukun üstünlüğü n OHAL uygulamalarının uzatılacağı ve demokratik hak ve özgürlükleri zayıflatacağı yönündeki beklenti yatırımcı algısını bozuyor. n Hukuka üstünlük sağlamadan, demokrasi standartları güçlendirilmeden, rekabetin önünü açacak reformlar yapılmadan Devlet Yatırım Fonu’nun yatırım ortamını düzeltmesini beklemiyoruz. n Devlet Yatırım Fonu, bankacılık sisteminin finans sektöründeki hâkimiyetini net olarak azaltacak. Yüksek öz kaynaklarla ve daimi gelir p‘Baürtaçleelydeeğil’ lerle kurulmayacak olması nedeniyle Fon’un finansal stres ortamında piyasalarda denge ve istikrar sağlayıcı bir etki yaratmasını zor görüyoruz. TCMB politikaları n Siyasi baskılara maruz bırakılan TCMB, büyüme odaklı politikalara yöneldi. Para politikasındaki gevşeme enflasyon için ilave riskler yaratıyor. Bundan sonra da bu gevşeme halinin süreceğine dair sinyaller, Merkez’in küresel riskleri önemsemediği algısını artırıyor. Politika gevşemeleri sürerse TL, yılın kalanında hızla değer kaybedebilir. n Cari açığı azaltan dışsal nedenler tükendi. Parasal gevşemeye paralel olarak mali gevşeme sinyalleri de alıyoruz. l Ekonomi Servisi rrddnilabolalleesaeabetdar“lucVınsğücapiıVnllknıTinayıKv,ımncelnbaoikMaelaugaılüğgfau”larğöarklmbaronaldFirralaıuaruklldılnuizktlioeık,uncnlüılun”ökbsimekıleeibuyallanliyzlofiduraasladlfşürelkbfeauolenuğönayoitibreoit,ktyen,e’ne.aksıuBPıyynüaikSlnlmemlrlkrudletrnlleeaiurnaieuaeareallbnaıskkudeemrt,ğnstrrykkkfauıdütaonmKefvırızeııea,lueirinonntüan.csankar“zbnadrçbldınrztumeuTeoea‘sayiemşeNaiearAtüşlllırnnkeeeuglinnuninatainraudbğnauyofridukeycrlPslc’ydefdıesübienaiyr.agitlaiiynuuateımüayuniAArutlueftmeçadnytlzaand’ad,nğvğelelkAgeısoaVbiğeesbyabnuyliaıiaüenlirarin Orhan Ökmen Çiftçi borçları ertelenecek Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği (Tarım Kredi), doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin kredi borçlarının her yıl olduğu gibi 2016’da da erteleneceğini açıkladı. Açıklamada, Birliğin, 6736 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun”da belirtilen yapılandırma kapsamında olmadığına dikkat çekilerek, Tarım Kredi Kooperatifleri ortaklarının da bu kapsama dahil edilmesi için TBMM, Hükümet ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde girişimlerin sürdüğü belirtildi. l Ekonomi Servisi Watsons: Yatırıma devam Güzellik ve kişisel bakım ürünleri zinciri Watsons, mağaza sayısını artırarak Türkiye’de büyümeye devam ediyor. Altmıştan fazla şehirde 232 mağazaya ulaşan şirket, yılın ilk altı ayı için belirlediği büyüme hedefini tutturdu ve yatırımlara devam edeceğini açıkladı. Watsons Türkiye Genel Müdürü Ahmet Yanıkoğlu “Sadece yabancı değil birçok marka ve firma için zorlu bir süreç yaşıyoruz. Yabancı markaların Türkiye’den çekildiği yönündeki bir algı, sadece perakendeyi değil tüm sektörleri olumsuz etkileyecektir. Perakende sektörünün sağlıklı büyümesinin sağlanması için tüm paydaşlar üzerine düşeni yapmalı” dedi. l Ekonomi Servisi Konut hesabı için geri sayım Türk vatandaşlarının yurtiçinde ilk ve tek konut satın almalarını desteklemek amacıyla hayata geçirilen ‘konut hesabı’ uygulaması için bankalara 26 Ağustos Cuma gününden itibaren başvurulabilecek. Konut hesabı uygulamasıyla vatandaşların konut satın almaları için oluşturdukları birikimlerine yüzde 20’ye varan oranda devlet katkısı sağlanacak. Katkı 15 bin lirayı geçemeyecek. Devlet katkısı ödemesine hak kazanmak için gerekli şartların tamamını sağlayan Türk vatandaşlarının sisteme dahil olmak için nüfus cüzdanlarıyla Türkiye’de kurulu mevduat veya katılım bankalarında TL cinsinden mevduat hesabı veya katılım fonu hesabı açtırması gerekiyor. 18 yaşından küçükler için veli ya da vasisi hesap açtırabilecek. Bir kişinin sadece bir konut hesabı olabilecek. Ortak hesaplar, konut hesabı olarak değerlendirilmeyecek. Hesaba, açılışında bir kereye mahsus olmak üzere, ödemelerin üst sınırı olarak belirlenen bin liranın üzerinde, ancak 30 bin lirayı aşmayacak bir tutar yatırılabilecek. Düzenli ödemeler yaparak sistemde en az 3 yıl kalmak gerekiyor. Gemlik’te 335 işçi greve çıktı Gemlik Gübre Fabrikası’nda, toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine Petrol İş Sendikası üyesi 335 işçi dün sabah greve başladı Gemlik Serbest Bölgesi yakınlarında üretim yapan Gemlik Gübre Fabrikası işvereniyle 335 üyesi bulunan Petrolİş Sendikası 1 Mayıs 2016’da 2 yıllık toplu iş sözleşmesi için masaya oturdu. Yapılan 3 görüşme sonunda uyuşmazlık zaptı imzalandı ve sendika grev kararı aldı. Dün sabah, fabrika önünde toplanan işçiler greve başladı. Fabrika önündeki toplantıya Petrolİş Sendikası Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar, Petrol İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Erhan Yakışan da katılarak işçilere destek verdi. Petrol İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Erhan Yakışan, mayıs ayından beri yapılan 3 görüşmeden sonuç alamadıklarını ve işverenin yüzde 25’lik ücret artışı ve geçmişe dönük iyileştirme tekliflerini kabul etmediğini belir terek, “Grev; amaç değil araçtır. Kapılar kapanmadı. İşveren çağırsın oturalım çalışanların istekleri doğrultusunda anlaşma yaparak grevi bitirelim” dedi. Petrolİş Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar da “Hak etmediğimiz hiçbir şeyi talep etmedik. Zam oranlarının bugünün yaşam şartlarına uygun seviyeye gelmesini istedik. Pek çok fedakârlık da yaptık ama işve ren ısrarla önerilerimize yanaşmadı. Günün zor şartlarında, işverenden biraz anlayış bekledik, yanaşmadılar. Bizleri kimse yolumuzdan döndüremez. Tek amacımız, işçilerimizin haklarını almalarıdır” diye konuştu. Grevin başlamasıyla fabrikadaki üretimin durduğu içeride sadece güvenlik amacıyla 18 çalışanın kaldığı belirtildi. l BURSA/DHA 9 Fotoğraf karelerine sıkışmış insanlık Okumadınızsa dünkü Cumhuriyet’te yayımlanan Erdal Atabek’in “Alışılmış çaresizlik” başlıklı yazısını kaçırmamanızı öneririm.. Kötülükten daha kötü olanın kötülüğe alışmak olduğunu vurgulayan, öğrenilmiş çaresizliğin altını çizdikten sonra da “alışılmış çaresizliğin” daha beter bir durum olduğuna işaret eden.. AKP’nin 15. yılında, yaşanan bunca haksızlık, bunca kötülükten sonra, haksızlıklara, kötülüklere alışılmasının sonucu olarak AKP’nin hiçbirinden sorumlu tutulmamasını sorgulayan... Otobüste yol arkadaşlığı yaptığım, annelikte çok özverili, güzelim bir genç kadının yaşam öyküsü tam da Atabek’in ülkemiz ve dünyada güncel yaşadıklarımızı açıklayan çarpıcı bir örnekti... Yaşadığı karabasan yıllarının kâbusundan, çevre yargılamasından kurtulmak, çocuklarını biraz daha olumlu bir çevrede yaşatmak için, geçmişlerini bilmeyen insanların yaşadığı bir başka kente taşınmayı seçmişti. Anlayabileceğime güvenli yaşadıklarını paylaşma gereksinimi içinde, eşinin bir çocuğa tecavüz suçlaması ile 8 yıl hapis yattığını söyledi. Doğru olmadığına, benzeyen fiziği nedeni ile çocuğun yanlış tanıklığının kurbanı olduğuna inanıyor muydu, yoksa çocuklarını koruma adına inanmak mı istemişti? Eşinin yemin ettiğini, ona inandığını söylüyor, besbelli öncelikle çocukları, herkese de öyle anlattığı anlaşılıyor. Ardından da daha içtenlikli çocuklarını korumak için başkaca çaresi olmadığı için, boşanmayı aklından geçirmediğini, bütün gücünü çocuklarını bir arada tutmak ve okutmak için çabalamaya yönelttiğini anlatıyor. Bir oğlan, iki kız üçü de okuldan koparılmadan ekmek kapılarına ulaştırılma yolundalar. Onlara eksiklik yapmamak için, uzanan her ele minnet duymuş. Her işte çalışmış, her zorluğa katlanmış, bulabildiği her işte çalışmış, sosyal yardımlardan yararlanmış. AKP’ye, liderliğine de minnet içinde bağlı, aynı içtenlikle ülkenin iç savaştan uzak kalması, parçalanmamasını diliyor. Eskiden Cemaat yardımlaşmasına da çok minnettarmış, yeni öğrendiklerinden buruk... Şimdilerde cezaevinden çıkmış eşinin bir tek çok sinirli olmasından dertli, daha rahat edebilmesi için şehir değiştirme kararını verdiğini anlatıyor... HHH Ne de olsa iletişim çağını yaşıyoruz. Yaşadıklarımızda, algılamalarımızda medya çağının gücü belirleyici. Fotoğraf karelerine sıkışmış insanlık, daha doğrusu insanlıktan çıkışımızın kanıtı haller, karelerle çarpılıp duruyoruz... En son Suriye dramı, en çok bizi çarptığı halde, algılayamadığımızdan bizim yaşamakta olduğumuz trajediyi çok da umarsız izlememize karşın; Batı dünyasını olumsuz çok etkileyen göç dalgaları üzerinden.. Aylan bebeğin Bodrum sahiline vurmuş ölü bedeninin dünya için kasıp kavurucu simge olan fotoğraf karesinin etkisi unutulamadan, daha birkaç ay geçmemişti ki... Yine Suriye’den enkazdan çıkarılan Ümran bebeğin şiddeti algılama yetisini yitirmiş, şokun yansıması sessiz duruşu, haftanın sosyal medyasında izlenme rekorları kırarken... Dün Irak’tan, yeni haftaya girişte 12 yaşında canlı bomba yapılmış, yakalanmış çocuğun bomba yüklü yeleğin üzerinden sökülmesini kavrayamayan bakışlarla izlemesini gözlerinin alacağını bekliyor muyduk? İnsanlık adına meraktayız; Gazintep’te yine aynı yaşlarda olduğu öngörülen canlı bomba yapılmış çocuğun, hem kendisinin patlatılması hem de çok sayıda çocuğun öldürülmesinden haberli olup olmadığını öğrenemeyeceğiz. Gerçi IŞİD’in çocukları canlı bomba yapması yöntemi üzerinden görüntülü propaganda yaptığının görüntüleri ekranlarda... IŞİD barbarlığı üzerinden dünya çapında medyatik bombardımanın işlevini sağlıklı sorgulayabiliyor muyuz? Ya da ülkemiz özelinde FETÖ, Cemaat barbarlığı, suçları, eylemleri üzerinden ortaya konan gerçekler hangi boyutlarda ülkemizde gerçek yaşananları, sorumlulukları sorgulamada işe yarayacaklar?.. Güvensiz ürünlere 642 bin lira ceza Yılın ilk yarısında oyuncak, ayakkabı ve çocuk bakım ürünlerinin de aralarında yer aldığı 3 bin 125 ürünün, tüketiciler için ‘güvensiz’ olduğu tespit edilirken, güvensiz ürün satanlara toplam 642 bin lira para cezası verildi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ekipleri, yılın ilk altı ayında piyasadaki toplam 289 bin 106 ürünü denetledi. En çok denetim, yaklaşık 117 bin ürünle tekstil ve 83 bin ürünle oyuncak sektöründe gerçekleşti. Denetlenen toplam 1469 firmanın 29’unda güvensiz ürün satışının yapıldığı belirlendi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear