26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 18 Ağustos 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY i8k95GŞAÖİMnNRŞAÜELŞKİTSÜTaLE Yeatbmaenkcıkyoaltaıyrımdecğıyiıl FT’ye göre iş dünyasına dönük operasyonlar yatırımcıyı endişelendiriyor. Alım grupları Türkiye’yi terk ederken Zeybekci de “Kendimizi anlatmakta zorlanıyoruz” dedi Darbe girişiminin üzerinden bir aydan uzun süre geçmesine rağmen Türkiye’nin yurtdışı algısında bir arpa boyu yol alınamadı. İngiliz gazetesi FT polisin darbe girişimi sonrası birçok firmayı hedef alması ve iş insanlarının gözaltına alınmasının yatırımcılarda endişe yarattığını savundu. Dünya Bankası Grubu’nun özel sektör ile çalışan kuruluşu IFC (Uluslararası Finans Kurumu) Türkiye Ülke Yöneticisi Aisha Williams da Fourtune Türkiye’ye yaptığı açıklamada “Türkiye’de jeopolitik gelişmelerden dolayı yatırımcı güveni inip çıkıyor. Hükümetin açıkladığı reform paketlerinin uygulanmasının gecikmesi de yatırımcı güvenini etkileyebilir.Biz özel sektörü takip ediyoruz. Talep olduğu sürece yatırım yapıyoruz. Ancak, tamamen yatırım ortamı etkilenirse diğer finansman kuruluşları gibi biz de etkileniriz. Türkiye’de 50 yıldır yatırım yapıyoruz. Türkiye’nin kötü zamanları da oldu, her zaman yaşanıyor” ifadesini kullandı. Hükümet kanadından ise yurtdışındaki yatırımcının güvenini kazanma konusunda farklı açıklamalar geliyor. Zorlanıyoruz Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yaşananları yurtdışında anlatmaya zorlandıklarını belirterek “Kendimizi dünyaya anlatmakta biraz sıkıntı yaşadığımız doğrudur. Bu darbe girişimi öncesinde her şeyin öngörülebilir olduğu, yatırım ortamının gayet iyi olduğu bir Türkiye varken, ertesi gün her şeyin darmadağın olduğu bir Türkiye olma riskine sahip bir ülke görüntüsü verdi. Bu durumu Türkiye’de yatırımı olan dostlarımıza anlattırıyoruz” yorumunu yaptı. Uzun süreli av Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise darbe girişimi sonrası, yatırımcılarla görüşmeye devam ettiğini belirterek, küresel yatırımcıların Türkiye algısının düzeldiğini savundu. Şimşek, önceki gün telekonferansla 895 küresel yatırımcı ve ana Kamu varlıkları haraçmezat SATILACAK Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Torba Yasa Tasarısı’nda Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ), Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ), Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (TEİAŞ) de aralarında bulunduğu birçok kuruluşun özelleştirme kapsamına alınmasına tepki göstererek, “tüccar zihniyetiyle kamu varlıklarının haraçmezat satışının kabul edilemeyeceğini” bildirdi. TBMM gündemindeki “Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi, İki İl Merkezinin Değiştirilmesi ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın 35. maddesine göre, 100’den fazla özel bütçeli kamu kurum ve kuruluşun ‘bildirilen’ tüm varlıkları ve ticari amaçlı kurulan şirketlerdeki hisseleri özelleştirilebilecek. Tasarıda geçen ‘varlıklar’ ifadesinin çok geniş bir kavram olduğunu belirten EMO, “Düzenleme kurumların taşınmazları yanında sahip oldukları her şeyin satılabileceği anlamına mı geliyor” diye sordu. EMO, hükümeti bu girişimden vazgeçmeye çağırdı. l Ekonomi Servisi listle görüştüğünü söyledi. İngiliz Financial Times (FT) gazetesi çokuluslu şirketlerin yöneticilerinin gözaltında olduğuna işaret ederek, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Hükümetin hâla piyasaları ve kredi derecelendirme kuruluşlarına güvence vermeye çalıştığı bir zamanda kurumsal sektörü hedefe alması işadamlarını ve yatırımcıları rahatsız etmeyi riske ediyor” diye yazdı. Gazete İstanbul’daki büyük bir firmanın üst düzey yöneticilerinden birinin de şu görüşüne yer verdi: “Yatırımcıların görmesi gereken şey iktisadi faaliyetler üzerinde süregelen bir tehdit yerine hızlı ve sorumlu kararlardır. Gördüğümüz şey uzun süreli bir av ve kimlerle iktisadi ilişkilerimi devam ettirmem ve kimleri bir yana koymam gerektiğine karar vermeyi zorlaştırıyor. Kimliğimin açıklanmasını istemiyorum. Çünkü yaşananları eleştirenler hıyanetle suçlanıyorlar.” Gazete ülkenin tüketime dayalı ekonomisini canlandırmak için, özellikle konut kredisindeki faizlerin düşürülmesi için bankalara yapılan bir talep gibi, yatırımcıları endişelendirici adımlar da attığını yazdı. l Ekonomi Servisi Türkiye’den yılda yaklaşık 4 milyar dolar alım yapan küresel ölçekteki 20 civarında hazır giyim devinin temsilcileri İHKİB’in ev sahipliğinde İstanbul’da bir araya geldi. Kredi teminatında sıkıntı İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, hazır giyim sektöründe kredi geri çağırma olmadığını ancak firmaların kredi teminatında sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Türkiye’den alım yapan küresel ölçekteki 20’ye yakın hazır giyim grubunun temsilcileriyle bir toplantı gerçekleştiren Tanrıverdi, “Her ne kadar kredi geri çağırma olmasa da yeni taleplerde teminatlandırma sıkıntısı yaşanıyor” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta Türkiye İhracatçılar Meclisi üyeleri ile gerçekleştirdiği istişa re toplantısı ardından yaptığı açıklamada, “Ülkemizin bu döneminde kredi vermekten imtina etmek şöyle dursun, uyduruk bahanelerle kredileri geri çağıran bankalar kendilerine bir saf belirlemiş demektir, bunu da duyurmak istiyorum. Bu saf ülkemizin milletimizin safı değildir” demişti. Tanrıverdi, “Bankalar kredi faizlerini düşürür gibi yaptılar ama sektörden hâlâ ufak tefek olumsuz haberler geliyor” diye konuştu. Tanrıverdi ekonomi konusunda da bir uyarıda bulunarak, “Bundan sonra Türkiye’nin önündeki en büyük sıkıntı ekonomik sıkıntı olabilir. Dışarıdan gelebilecek finansal problemler olabilir, bunun çözümü de hep beraber daha çok çalışıp daha çok üretmek” diye konuştu. Biz gidiyoruz Spring Near East Manufacturing kurucu ortağı Esra Ercan terör nedeniyle yurtdışında bulunan müşterilerden Türkiye’ye yönelik kaygıların darbe girişimi öncesinde başladığını belirtti. “Bizim müşterilerimiz 15 Temmuz’dan önce de Türkiye’ye gelmiyordu” diyen Ercan, bunun yerine kendilerinin müşterinin ayağına gittiğini söyledi. Ercan, “Terör saldırıları biterse işlerin eylülde normale dönmesini bekliyoruz” dedi. Nihat Zeybekci İnşaat endeksi darbe girişimiyle dip yaptı Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) tarafından açıklanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi temmuz ayında gerileyerek, endeksin hesaplandığı dönem içindeki en düşük seviyesine indi. Darbe girişimi ve sonrasında oluşan koşullar endeksi olumsuz etkilerken, Bileşik Endeks temmuz ayında 3.4 puan düşerek ve 100 puan seviyesinin altında kaldı. Bileşik Endeks temmuz ayında özellikle faaliyetlerdeki gerilemenin etkisi ile düşüş gösterirken, darbe girişimi ve sonrasında oluşan koşullar faaliyetler ile birlikte güven ve beklentilerde de gerilemeye yol açtı ve Bileşik Endeksi oluşturan üç alt endeks de gerileme eğilimi gösterdi. Faaliyet endeksi temmuz ayın da özellikle iç satışlardaki, üretimdeki ve cirolardaki düşüş ile tarihin en kuvvetli gerilemesini yaşadı. Faaliyetler temmuz ayında önemli bir gerileme gösterdi. Uzun bayram tatili ve ardından yaşanan darbe girişimi tüm faaliyetleri önemli ölçüde geriletirken, Faaliyet endeksi temmuz ayında 6.2 puan düştü ve geçen yıl temmuz ayının 5.8 puan altında kaldı. Fon’a vergi muafiyeti Türkiye Varlık Fonu AŞ özelleştirme kapsamında olan kurumların yanı sıra kamu kuruluşlarındaki ihtiyaç fazlası gelirleri kaynak edinecek, vergiden muaf olacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde otomobil geçiş ücreti yıl sonuna dek 9 lira 90 kuruş olacak. Köprü 26 Ağustos’ta açılıyor. ‘Projeler takvime uygun bitirilecek’ Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, “Bütün büyük projelerimizi takvimlerimize uygun, hatta mümkünse daha da erken bitirmenin gayreti içindeyiz” dedi. Arslan, İstanbul 3. Havalimanı Projesi’nin 90 milyon yolcuya hitap eden ilk etabının 2018’in ilk çeyreğinde açılmasının planlandığını belirtti. Yavuz Sultan Selim Köprü sü araç geçiş ücretine ilişkin ise Arslan, “ Sadece hesaplama dolar bazlı. Burada 1 Ocak tarihli dolar kuru esas alınacak ve TL’ye çevrilecek. Köprüden otomobiller 9 lira 90 kuruşa, kamyonlar 21 lira 29 kuruşa geçebilecek. Bu rakam yıl sonuna kadar geçerli olacak” dedi. Arslan, Haydarpaşa Garı’nın ise yüksek hızlı trenlerle birlikte tren garı olarak hizmet vermeye devam edeceğini söyledi. Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi kurulması ile ilgili kanun teklifi, muhalefetin eleştirilerine rağmen önceki akşam TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Meclis tatile girmeden yasalaştırılması planlanan teklife göre şirketin 50 milyon lira olan kuruluş sermayesi, Özelleştirme Fonu’ndan karşılanacak. İzin almayacak Türkiye Varlık Yönetimi AŞ ile Türkiye Varlık Fonu, kurulacak şirket ve alt fonlar gelir ve kurumlar vergisinden muaf olacak. Varlık ve hakların Fon’a devriyle ilgili hizmetler KDV’den istisna tutulacak. Türkiye Varlık Fonu’nun kaynakları, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca özelleştirme kapsam ve programında bulunan ve fona devrine karar verilen kuruluş ve varlıklar ile Özelleştirme Fonu’ndan fona aktarılmasına karar verilen nakit fazlasından oluşacak. Diğer yandan Bakanlar Kurulu’nca fona aktarılmasına karar verilen kamu kurum ve kuruluşlarının ihti yaç fazlası gelir ve varlıkları da kaynaklar arasında yer alacak. Fon tarafından yurtiçi ve yurtdışı sermaye ve para piyasalarından ilgili mevzuat kapsamında yer alan izin ve onaylar aranmaksızın finansman sağlanabilecek. Şirket ve şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve kurulacak alt fonlar bağımsız denetime tabi olacak. Maliye Bakanı Naci Ağbal komisyonda yaptığı konuşmada, “Bu teklifle mevcut Özelleştirme Kanunu’na göre Hazine’ye ait olan, askeriyenin tasarrufundaki, tahsisi kalkmış bir taşınmazı, Özelleştirme İdaresi’nin programına alabiliyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi Naci Ağbal ekonomi 9 Büyük şaşkınlık “Bilgi çağı”, “kuşku çağı”, “korku çağı”, hatta “entropi çağı” kavramları kullanılıyor. Bence en uygun kavram “şaşkınlık çağı”. Greenspan yanılmış, Marx haklıymış Şaşkınlık mali krizle başladı. Mali piyasaların oyuncularının “maestro” (piyasaları bir orkestra gibi idare eden adam) olarak niteledikleri Alan Greenspan (Merkez Bankası başkanı 19872006) Kongre Soruşturma Komisyonu’ndaki oturumda, kafasındaki ekonomik modelin gerçek hayatta işlemediğini görünce çok şaşırdığını, “şok geçirdiğini” açıkladı (23/10/2008). Üç yıl sonra Wall Street Journal, Nouriel Roubini’nin “Biz piyasalar çalışır sanıyorduk. Çalışmıyormuş... Marx haklıydı, kapitalizm bir gün kendi kendini yok edebilir” sözlerini aktarıyordu. Şaşkınlık küreselleşmenin kalıcı olmayabileceğine, sürecin geriye dönmeye başladığına ilişkin, sermaye hareketleri, dünya ticaret verileriyle, gelir dağılımındaki bozulmaya, bizzat kapitalizmin yol açtığına ilişkin araştırmaların (Branko Milanovich, Thomas Piketty) katkısıyla derinleşti. Tabii bir de bir türlü sonu gelmeyen, “uzun durgunluk” gibi, The Washington Post’tan Samuelson’un deyimiyle, “gizemli bir durum” vardı. ‘Gizemli bir durum’ Merkez bankaları ekonomilere trilyonlarca dolar mali destek verdiler. Faizleri sıfıra indirdiler. Geçerli ekonomi teorisine göre, talep yetersizliği sorunu hafifleyecek, atıl kapasite eriyecek, yatırımcılar da bu arada fonlarını, nakit ve bono gibi düşük getirili varlıklardan, daha yüksek getiri ve ekonomik büyüme sağlayacak üretken yatırımlara yönlendireceklerdi. Merkez bankaları satın aldıkça bono fiyatları yükseldi, getirileri düşerek negatif alana geçmeye başladı. Batı dünyasında özel sektör bonolarının toplam değeri 12.6 trilyon dolara ulaştı. Ancak Financial Times’dan Gillian Tett’in belirgin bir şaşkınlıkla anlattığı gibi, yatırımcılar bono ve nakitte kalmaya, hatta “ekonominin geleceğine ilişkin umutsuzlukla” nakit stoklarını arttırmaya devam ettiler (11/08/16). Orta ve uzun dönemli bonolarda negatif getiri oranları, 9/11 ve Lehmansonrası panik döneminin düzeyine ulaşan bir nakitte kalma çabası, “varlık yöneticileri 1930’ları andıran depresyon hatta bir resesyon öngörmediklerine göre” (Acaba? E.Y.) diyor Gilian Tett, “belirsizlikten kaynaklanıyor.” Bu belirsizlik iki boyutlu bir şaşkınlıkla ilgili: Merkez bankalarının, parasal genişleme, “sıfır” faiz politikaları etki yapmıyor! Hükümetler hangi politikaları izleyeceklerini bilemiyor! Birçok analist korumacılık korkusunun, jeopolitik risklerin belirsizliği daha da derinleştirdiğine işaret ediyor. Aslında hak vermemek elde değil. Amerikan seçimlerinde yarışan iki adaya bakar mısınız? Biri dengesiz, faşist, yalancı bir Trump, öbürü neoconların yeni sevgilisi, militarist Clinton. Her iki aday da Meksika, Çin gibi ülkeleri haksız rekabetle suçluyor, korumacılık vaat etmede birbirleriyle yarışıyorlar; TransPasifik ticaret anlaşmasına karşılar; Clinton bir “ticaret savcılığı” kurmaya kararlı olduğunu açıklıyor. Jeopolitik riskler de artıyor, savaş davullarının sesleri yükseliyor. Rusya, Ukrayna’da yeniden basıncı arttırıyor. Çin, Güney Çin Denizi’nde uluslararası mahkemelerin kararlarını yok sayıyor; Suriye ordusuna eğitim, lojistik destek vereceğini açıklıyor (SCMP, 16/08/016). ABD’de Demokrat kanadın önemli yayınlarından Salon “Kongre haklı: İran anlaşması tam bir fiyasko...” başlıklı bir yorum yayımlayarak, “Cumhuriyetçilerin öngörüleri haklı çıktı” diyor. Cumhuriyetçilerle Demokratlar arasında İran’a karşı bir mutabakat oluşuyor. Tam da AKP Türkiye’si, Batı ile köprüleri yakarım, yüzümü Rusya’ya, İran’a, Çin’e dönerim havasındayken... Motorine bir ayda 3. zam Motorin fiyatlarına bu ay üçüncü kez zam geldi. Brent ham petrol fiyatlarının ağustos başından bu yana yüzde 16’yı aşan yükselişi pompada art arda zam haberlerini beraberinde getirdi. Motorinin litresinde 7 kuruş artışa gidilirken, zam sonrasında İstanbul’da motorinin litresi 3.71 TL’den 3.78 TL’ye, Ankara’da 3.76 TL’den 3.83 TL’ye çıktı. En son motorine 5 Ağustos’ta 5 kuruş, 12 Ağustos’ta 8 kuruş zam yapılmıştı. Diğer taraftan, 10 Ağustos’ta ise benzine 5 kuruş, gaz yağına 8 kuruş zam gelmişti. l Ekonomi Servisi Zeytinyağı fiyatları çakıldı Son üç sezonda fiyatların yüksek seyretmesi nedeniyle iç tüketim ve ihracatta büyük düşüşlerin yaşandığı zeytinyağında üretici fiyatları 11 liraya geriledi. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er “Fiyat bu seviyeye düşse de alıcı yok. Çünkü ihracat bağlantıları yapıldı. Market rafına baktığımızda bu fiyat düşüşünün etikete yansıdığını da göremiyoruz” dedi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear