24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 18 Ağustos 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 3 Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İzmir 34/24 İstanbul 31/23 Ankara 31/16 Trabzon 28/24 Antalya 37/26 Mersin 34/27 Diyarbakır 38/22 Kars 26/10 Bursa 340/1 7 0 Adana 360/2 6 0 Artvin 270/1 8 0 Çanakkale 340/2 2 0 Balıkesir 350/1 8 0 Sivas 300/1 6 0 Erzurum 280/1 3 0 Eskişehir 320/1 6 0 Aydın 380/2 2 0 Gaziantep 380/2 3 0 Konya 320/1 9 0 Atina 330/2 4 0 Berlin 230/1 3 0 Girne 350/2 5 0 Londra 240/1 5 0 Moskova 240/1 3 0 Paris 290/1 5 0 Madrid 330/1 9 0 Amsterdam 240/1 3 0 Roma 290/1 9 0 New York 300/2 4 0 Tokyo 290/2 4 0 TARİHTE BUGÜN 1917: “İaşei Umumiye” (genel beslenme) kararnamesi onaylanmıştı. 1. Dünya Savaşı başlamadan önce İstanbul’un ekmeklik un gereksinimi Rusya, Romanya, ABD ve Fransa’dan sağlanıyordu. Ancak savaş patlayıp Boğazlar kapanınca buna olanak kalmamıştı. Büyük bir ekmek sıkıntısı içindeki İstanbul için çeşitli komisyonlar kurulup acil önlemler alınmaya başlanmıştı. Durum ağırlaşınca “İaşei Umumiye Kararnamesi”yle söz konusu görev orduya verilmiş, tahıl alışverişi Harbiye Nezareti’ne bırakılmıştı. Sahil İHKAİ ABCERI Güvenlik botuna gemi Sarayburnu açıklarında bir yük gemisinin Sahil Güvenlik botuna çarpması sonucu Astsubay Yavuz Şahin, Er Sinan Göktaş, Üsteğmen Rıza Yücel şehit oldu, 4 mürettebat yaralandı. Yaralılar Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Karadeniz yönüne giden bir yük gemisi dün saat 08.00 sıralarında Sarayburnu açıklarında seyreden Sahil Güvenlik botu ile çarpıştı. Çarpışmanın etkisi ile içinde görevli askerlerin bulunduğu Sahil Güvenlik botu alabora oldu ve burnuna kadar battı. Bu arada gemi yoluna devam etti. Sahil Güvenlik botuna yardım için ilk önce çevrede bulunan balıkçı tekneleri yanaştı, daha sonra Kıyı Emniyeti kurtarma botu tekneye bat maması için bağladı. Sarayburnu açıklarında Sahil Güvenlik botu ile çarpışan “Tolunay” isimli Türk yapımı yük gemisi, kazadan sonra Sarıyer Kireçburnu açıklarında demirledi. Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait bir teknenin eşlik ettiği geminin “Cook Adaları” bandıralı olduğu ve İsrailli bir şirkete kiralandığı öğrenildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet çarptı vurdu kaçtı Burnuna kadar batan bot, kurtarma teknesine bağlandı. eğitim uçağı düştü: öğretmen ve öğrencisi öldü Tarkim Uçuş Okulu’na bağlı Tecnam P2006T tipi çift motorlu 4 kişilik uçak, dün öğle saatlerinde Tekirdağ’ın Çorlu Havalimanı’ndan öğretmen pilot ve yanındaki öğrencisiyle birlikte eğitim için havalandı. Eğitim uçağı bir süre sonra Ergene ilçesine bağlı Ahimehmet Köyü yakınlarında hasat edilmiş buğday tarlasına düştü. Parçalanıp alev alan uçakta uçuş baş öğretmen pilot Yusuf Akşahin ile öğrencisi Alper Oran hayatını kaybetti. Kazanın haber alınmasından sonra Çor lu Belediye itfaiye ekipleri uçağın düştüğü alana gelerek yangını söndürdü. Ergene Kaymakamı Fatih Kızıltoprak, tarlaya düşen uçakta ölenlerden birinin eğitmen pilot, diğerinin de öğrenci olduğunu söyledi. l DHA BU LISTE ÇOK GIZLIYetkili merciler deprem toplanma alanlarının listesini bizimle paylaşmadı 1999 depreminin ardından İstanbul’da Afet Acil Ey lem Planı çerçevesinde belirle nen 493 boş deprem toplanma alanının büyük kısmının ima ra açılması aylar dır tartışılıyor. İstanbul Valisi Vasip Şahin 17 Ağustos depre minin 17. yıldö HAZAL OCAK nümünde açıklama yaparak “İs tanbul deprem toplanma alanlarının” hazır ol duğunu söyledi. Bu açıklama nın üzerine arayıp hazır olan deprem toplanma alanlarının listesini istedik, yetkili merci ler listeyi bizimle paylaşmadı. 17 Ağustos felaketinin ardın dan İstanbul’da Afet Acil Eyle mi Planı çerçevesinde 493 boş alan toplanma yeri olarak belir lendi. Bu alanların çoğu sessiz sedasız imara açıldı. İstanbul’da olası bir durumda kullanılabile cek boş alan neredeyse kalma dı. Meslek odaları şu an güncel bir harita oluşturmak istese de bilgiye ulaşmakta zorluk çeki yor. TMMOB İnşaat Mühendis leri Odası Başkanı Cemal Gök çe, 1999 Gölcük depremi son rası İstanbul’u depreme hazır lamak için kendisinin de içinde bulunduğu 14 kişiden oluşan İl Afet Merkez Kurulu’nun kurul duğuna dikkat çekmiş, bu ku rulun 3 yıl çalışmanın ardından 493 toplanma ve çadır alanı be lirlediğini belirterek bu yerlerin 4’te 3’ünün imara açıldığını söylemişti. Deprem toplanma alanlarının imara açılmasına ilişkin tartışmaya dün İstanbul Valisi Vasip Şahin de dahil oldu. Şahin, afet toplanma alanlarının imara açıldığına dair açıklamalarına ilişkin “İlk etapta belirlenen boş araziler imarlı ve sahipliydi” dedi. Şahin “Toplanma merkezleri kaydırılarak, çözüm üretildi” dedi. İstanbul’da “acil toplanma merkezi” konusunda sıkıntı bulunmadığını söyleyen Şahin, olası bir depremde yurttaşların ulaşabilecekleri bu yerlerin afet müdahale planlarında belirlendiğini söyledi. Liste paylaşılmadı Bu açıklamaların üzerine İstanbul Valiliği’ni aradık. Valilik bize kendilerinde bu listenin olmadığını Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nı (AFAD) aramamız gerektiğini söyledi. AFAD merkezi telefonlarımızı İstanbul İl Müdürlüğü’ne yönlendirdi. İstanbul İl Müdürlü’ğün’de de 3 kere farklı yetkili kişilere aktarıldık. En son ulaştığımız “Planlama Müdürlüğü” yetkililerine Vali Şahin’in bahsettiği listeye ulaşmak istediğimizi belirttik. Yetkililer bize “Deprem toplanma alanları listesini sizinle paylaşmak için müdürümüze sormalıyız” diyerek bilgileri bizimle paylaşmadı. l İSTANBUL Toplanma alanları ranta açıldı Cemal Gökçe’nin verdiği bilgilere göre 1999 2003 arası belirlenen deprem toplanma alanlarından imara açılanların bazıları şöyleydi: 4 Şu an Torunlar’ın yükseldiği Ali Sami Yen Stadı, 4 Bugün üzerinde Zorlu AVM’nin yer aldığı Zincirlikuyu’daki Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü’nün arazisi, 4 Şu an üzerinde Taş Yapı’nın gökdelenlerinin yer aldığı Kadıköy Meteoroloji Binası ve alanı, 4 Akasya AVM’nin yer aldığı Acıbadem’deki eski Otosan Fabrika sı arazisi, 4 Bakırköy’deki Marmara ve İstanbul Forum AVM’nin bulunduğu alan, 4 Tıraşlanmadı diye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahibine küstüğü Zeytinburnu’ndaki 16.9 kulelerinin yer aldığı arazi. 17 Ağustos’un 17. yılı 1999’daki depremin 17. yıldönümü için Yalova’daki anma töreni, Yalova Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği ve Yalova Belediyesi Umut merkezleri tarafından ortak düzenlenen “Sessiz Yürüyüş” ile başladı. Ardından Deprem Anıtı’na gelen topluluk, kaybettikleri yakınları için göz yaşı dökerken, depremde hayatını kaybedenlerin adlarının yer aldığı mermer bloklar ise çiçeklerle süslendi. Saatler 03.02’yi gösterdiğinde ise yapılan saygı duruşunun ardından, Yalova Belediyesi ve Yalova Müftülüğü tarafından ortaklaşa tertip edilen anma töreni kapsamında Kuranı Kerim ve ilahiler okundu. Kocaeli’nin Gölcük ilçesi Kavaklı sahilindeki anma etkinlikleri ardından, törene katılanlar felaketin olduğu saat 03.02’de Deprem Anıtı önünde bir araya geldi. Burada depremde yaşamını yitirenler anısına denize kırmızı karanfil bırakıldı.l FARUK KIRTAY Bilirkişi zararda 1’e 82 verdi Taş Yapı, Kadıköy Belediyesi’ne 6 milyon TL’lik zarar davası açtı, bilirkişi zararın miktarını 495 milyon TL çıkardı. Belediye raporu tanımadığını açıkladı HAZAL OCAK Üstü örtülen 1725 Aralık Yolsuzluk Soruşturması’nda ismi geçen Taş Yapı, Kadıköy Belediyesi’ne, ilçenin önemli yeşil alanlarından Meteoroloji arsasına yaptığı Four Winds projesini “hukuka aykırı ve keyfi eylemlerle” durdurarak kendisini zarara uğrattığı gerekçesiyle 5 milyon TL maddi, 1 milyon TL de manevi tazminat davası açtı. Bilirkişi davadan daha ilginç bir rapora imza atarak rekor bir zarar belirledi. Four Winds Bilirkişi, Taş Yapı’nın ilginç gerekçelerle 169 milyon 237 bin dolar (Yaklaşık 495 milyon TL) zarara uğradığını tespit etti. Raporda 2007 ve 2010 yılları ara sında 30 aylık süre içinde inşaatın tamamlanamamasından Kadıköy Belediye Başkanlığı sorumlu tutuldu. Bilirkişi, Taş Yapı’nın inşaatının gecikmesinden dolayı 145 milyon 932 bin dolar fazla maliyet harcaması yaptığını ifade etti. Zarar tablosu çıkartılan raporda 145 milyon 932 bin dolar inşaat maliyeti, 23 milyon 304 bin dolar finansman maliyeti belirlenerek toplam 169 milyon 237 bin dolar zarara imza atıldı. Kadıköy Belediyesi’nin 2016 bütçesi ise 450 milyon TL (yaklaşık 150 milyon dolar). ‘Kamuya baskı’ Raporda “basında çıkan olumsuz yazılar nedeniyle satış yapılamadığına” da değinildi. Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu “Kamuya baskı yapmak, korkutmak için dava açıyorlar” dedi. Kadıköy Belediyesi’nin avukatı Onur Temürlenk bilirkişi raporunu tanımadıklarını belirtti. l İSTANBUL Ya ittifak bozulmasaydı? Cemaat ve AKP’nin emniyet, yargı ve askeriyede kurduğu koalisyon sürseydi? Cemaatin Güneydoğu’da istediği atamalar gerçekleşseydi, istihbarat tek elde toplanmaya çalışılmasaydı, AKP cemaate istediği milletvekilliklerini verseydi. Mesela Arap baharı olmasaydı. Fethullah Gülen, iktidara Bülent Arınç eliyle rejimi destekleyen Suriyeli İslam âlimi Ramazan elButi’nin mektubunu göndermeseydi? AKP’li milletvekilleri, Fethullah Gülen’i eleştiren CHP’li milletvekillerinin üzerlerine yürümeye devam etmeyecek miydi? Melih Gökçek, Gülen’e Feto diye hitap edenlere terbiyeni takın diye çıkışmayacak mıydı? İktidar kadroları Türkçe Olimpiyatları’nda sıra sıra dizilip Gülen’in ağdalı üslubunu taklit eden methiyeleri haykırmayacak mıydı? İktidar kalemleri cemaat yargısının hedef aldıklarına her gün köşelerinden ucu zehire batırılmış oklarını atmayacak mıydı? Cemaat savcısının heykeli dikilecek diye atıp tutulmayacak mıydı? Türkiye bağırsaklarını temizliyor diye sevinilmeyecek miydi? Cemaat yargısının davalarında siyasetçiler kendilerini savcı ilan etmeyecek miydi? İmamın ordusunu anlatan kitabın yazarı tutuklanıp kitabı yasaklanırken, o kitap bombadan tehlikeli ilan edilmeyecek miydi? İlhan Cihaner için faili meçhul cinayetlerin üzerini örttü diye cemaate cephane sağlamak için yalan haberler yazılmayacak mıydı? Biliyorum, bunlar hep yazıldı çizildi. Hatta iktidarın zamanında cemaate verdiği destekten bahsedilmesi bıkkınlık bile getirmiş olabilir. İktidar cenahı da bunun farkında olduğu için kendine 17/25 Aralık’ı milat belleyerek öncesine sünger çektiğini ilan etti. Bir suçun işlendiği tarihi siyasi iradenin belirleyebileceğine inandırılmaya çalışılıyoruz. İşin bu kısmını sonraki bir yazıya bırakmak kaydıyla şunun altını çizmekte fayda var. Şayet Arap Baharı ile başlayan, çözüm süreciyle de bağlantılı anlaşmazlık çıkmasaydı, cemaat ve iktidar bir şekilde ittifakına devam etseydi ne olacaktı? Bugün cemaat yargısının hapse attığı herkes hâlâ hapisteydi. Cemaati eleştiren herkes de şu ya da bu şekilde susturulacaktı. İktidardan da bunun aleyhine tek ses çıkmayacaktı. Dahası, herkesin gözü önünde askeriyeye çöreklenen cemaat yapısı, denetimi tamamen ele geçirecekti. Harp okullarına son on senedir neredeyse bütün sınav sorularını doğru cevaplayarak girenlerin sayısındaki geometrik artış kimsenin dikkatini çekmemeye devam edecekti. Cemaatçi olmayan öğrencilerin harp okullarından baskıyla uzaklaştırılmasından bahsedilmeyecekti. Yetti gari diyerek hava kuvvetlerinden istifa eden yüzlerce pilot hakkında verilen soru önergeleri yanıtlanmamaya devam edecekti. Cemaate emanet edilmiş HSYK aynı yapısıyla görevine devam edecek, emniyette bütün kilit pozisyonlarda şakirtler yer almaya devam edecekti. Cemaat ve iktidar memleketi elbirliğiyle çökertmiştir. Buna özellikle askeriyede, hapishaneye atılmış meslektaşlarının boşalttığı kadrolarda ilerleyerek makam mevki elde etmiş Gülenci olmayan komutanlar da göz yummuştur. Senelerdir harp okullarındaki yapılanma hiçbirinin dikkatini çekmediyse, mağdur meslektaşlarının uyarılarını dinlemedilerse liderlik ve komutanlık vasıfları sorgulanmalıdır. Memleketi içinden binlerce kurda yem eden iktidarcemaat koalisyonu ve kariyerleri uğruna buna göz yumanlardır. Tekrar soralım, ortaklık bozulmasaydı, mesela Arap Baharı hiç olmasaydı, ne durumda olacaktık? Elbette birlik beraberlik iyidir. Fakat memleket ağır derecede hastalanmıştır. Hastalığın ana kaynaklarından biri de bugün iktidardaki anlayıştır. Bu anlayış neyi, nasıl tedavi edebilir? Muhalefetin gür bir sesle teşhislerini ve tedavi yöntemlerini ortaya koyması gerek. Yoksa fazla vakit geçmeden muhalefetin herhangi bir işlevi kalmayacak. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear