26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 30 Temmuz 2016 2 çevre TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Yanlış seçimler yapılıyorTEMA Genel Müdürü Karapınar, Türkiye’nin termik santral politikasını eleştirdi: “Cumhuriyet”in sorularını yanıtlayan TEMA Genel Müdürü Karapınar, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’na uymadığını söyledi. Termik santral yatırımlarının kaygı verici olduğunu belirten Karapınar, “Bir an önce yenilenebilir enerjiye yönelmeliyiz” dedi. Türkiye Paris İklim Anlaşması’na imza atmasına karşın Türkiye termik santral yapımına hız ver bu kadar etkiye maruz kalmasına karşın iklim değişikliğiyle mücadele konusunda sorumluluklarını yerine getir nebilir enerji kaynakları var. Şu an Türkiye’nin kurulu gücü toplamda 74 gigawatt. Güneş potansiyelimiz 300 di. 80 yeni termik santral yapımı plan miyor. 80 tane termik santral planı de 500 gigawatt, rüzgâr potansiyeli 80 lanıyor. Türkiye’nin termik santrallar mek Türkiye’nin iklim değişikliğine 100 gigawatt. Bu ne demek? Türkiye da ısrar etmekle yanlış bir politika uy neden olan sera gazlarını azaltım ko aslında yenilenebilir enerji kaynakla guladığını belirten TEMA Vakfı Genel nusunda sorumluluk almadığı anlamı rından tüm enerji ihtiyacını karşılaya Müdürü Barış Karapınar, “Büyük ha na geliyor. 2050’lere geldiğimizde hâlâ bilir. Almanya’nın bugün 40 gigawatt ta yapılıyor” diyor. Son fosil yakıtlara bağlı bir ekonomi olaca rüzgâr gücü var, 40 gigawatt güneş gü yasal düzenlemelerle de ğı zannediliyor. Bu kadar yenilenebilir cü var. Toplamda 80 gigawatt eder. Bu bu hatanın sürdürüldü enerji kaynağımız varken rüzgâr ve gü Türkiye’nin toplam kurulu gücünden ğünü, kömürün teşvik neş gibi. Hâlâ termik santrallara yatı daha fazla demek. Ekonomik teşvik edildiğini belirten Kara rım yapmak kaygı verici. planlamasını doğru yapamadı. Bu yüz pınar, hava, su, toprak n Paris İklim Anlaşması’na Türki den, güneşte potansiyelimizin çok azını HAZAL OCAK kirliliğinin daha da ar ye de imza attı. Sizce sorumlulukları kullanıyoruz. tacağını söylüyor. İklim nı yerine getiriyor mu? n Enerjide dışa bağımlılığımız ne konusunda eğer önlem Anlaşmada sıcaklık artışlarını 2 de durumda? alınmazsa gelecek yıllar recenin altında tutma hedefi koyul Türkiye’de en büyük ticaret açığı fo da bizi 6 derecelik bir sıcaklık artışının du. Bu hedef küresel anlamda 2050 yı sil yakıtlardan kaynaklanıyor. Uygula beklediğini belirten TEMA Vakfı Genel lına geldiğimizde ekonominin karbon nan bu politikalar da dışa bağımlılığın Müdürü Barış Karapınar, bunun da sa suzlaştırılması demek. Yani neredey sürmesine ve artmasına neden oluyor. vaş, açlık ve yoksullaşma anlamına gel se yüzde yüze varan yenilenebilir ener Yenilenebilir kaynaklar daha barışçıl diğini vurguluyor. TEMA Genel Müdü ji kaynaklarından enerjimizi sağlayaca ve daha demokratiktir. rü Karapınar’a yönelik sorularımız ve ğımız anlamına geliyor. Eğer hiçbir şey n Yeni yasal düzenlemeleri nasıl yanıtları şöyle: yapmazsak 5, 6 derecelik sıcaklık artış değerlendiriyorsunuz? n “Türkiye’nin termik politikası ları bizi bekliyor. Bu da savaş, açlık ve Burada amaç Türkiye’de var olan lin nın nasıl değerlendiriyorsunuz? yoksullaşma demek. yit rezervlerini kullanmak. Kükürt 2016’nın ilk 3 ayı en sıcak aylar ola n Türkiye termik santrallar yerine oranları yüksek. Hava, toprak, su var rak kayda alındı. Bu durum gıda gü ne yapabilir? lıklarımız daha çok kirlenecek. Kay venliğini de olumsuz etkiliyor. Türkiye Türkiye’nin inanılmaz bir yenile gı verici. 600 bin gönüllü TEMA’nın Türkiye genelindeki gönüllü sayısı bu yıl 600 bine ulaştı. Hayrettin Karaca (Toprak Dede) tarafından 24 yıl önce kurulan ve yılda 743 milyon ton toprağını erozyonla kaybeden ülke için “Türkiye Çöl Olmasın” sloganını zihinlere kazıyan TEMA, şu anda Türkiye’nin 81 ilinde 510 noktada örgütlü. Topluma ağaç sevgisi aşılamanın yanı sıra doğal varlıkların yönetilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesinde de aktif rol oynuyor. TEMA’nın Türkiye’de çevre bilincinin yükselmesi için büyük emek harcadığını belirten TEMA Genel Müdürü Barış Karapınar, Türkiye genelinde her yıl 75.000 çocuğa doğa eğitimleri verdiklerini söyledi. Türkiye’nin 500 noktasında TEMA gönüllüleri bulunduğunu, 120 üniversitede çalışma yaptıklarını belirten Karapınar, “Çocuklara, gençlere ulaşıyoruz, eğitim çalışmaları yapıyoruz” dedi. Barış Karapınar Kızıl akbaba kurtarıldı Isparta’da 4 ay önce uçamaz halde bulunarak Burdur’daki Lisinia Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi’ne getirilen kızıl akbaba, tedavilere yanıt verdi. Uçuş antrenmanlarına başlayan hayvanın kısa sürede doğal hayata salınacağı belirtildi. Burdur Lisinia Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi’nin sorumlusu veteriner hekim Öztürk Sarıca, “Kan dolaşımıyla ilgili problemleri vardı. Önce bunları tedavi ettik. Beslenmesi düzeldi. Yapılan tedaviler sonucunda uçmaya başladı. Yerden çok hızlı yükselebiliyor” dedi. l BURDUR /DHA YEŞİL DÜNYA HAKAN KARA Otomobil meğer pilmiş Öyle bir eleştiriyor ki… “Yenilenebilir enerji konusunda bizden çok daha başarılı ülkeler var” diyor. Oysa Almanya son 20 yılda yenilenebilir enerji alanında büyük atılım yaptı. Dünyada yenilenebilir enerji konusunda örnek gösterilen bir ülke haline geldi. Alman çevreci, yapılanları yeterli bulmuyor. Diğeri karşılık veriyor: “Elektrik enerjimizin yüzde 30’u güneş, rüzgâr ve biyokütleden geliyor. Bu büyük bir başarı değıil mi?” “Kosta Rica, Norveç ve Nepal, kullandıkları elektriğin yüzde yüzünü yenilenebilir enerjiden sağlıyorlar.” “Ama onların su potansiyeli yüksek” “Olabilir. Danimarka elektrik enerjisinin yüzde 43’ünü güneş, rüzgâr ve biyokütleden karşılıyor. Almanya’dan daha iyiler. Kaldı ki, ulaşımda özellikle elektrikli otomobillerde Almanya başarı sağlayamadı. Otomotiv sektörü üzerine düşen görevi yaptı. Fakat hükümet yapmadı. Etkili bir politika oluşturamadı. Oysa gerçek anlamda bir dönüşüm elektrikli arabalar olmadan mümkün değil.” Otomobil deyince duraksıyorum. Çevreciler genelde bisiklet severler. Toplu ulaşımı savunurlar. Oysa internet üzerinden tartışan çevreci, elektrikli otomobilleri savunuyor. Neden? HHH Meğer Almanya “2020’de trafikte bir milyon elektrikli otomobil olacak” diye hedef koymuş. Bu hedef tututmazsa, enerjideki dönüşüm hedefi de tutmuyor. “Ne yazık ki Almanlar elektrikli otomobilleri çok sevmediler. Hükümet ne yapsın” diyor diğeri. Almanya’da piyasada 19 elektrikli otomobil modeli var. Yıl sonuna kadar sayı 26’ya çıkacak. Fakat Alman tüketiciler elektrikli otomobillere umulan ilgiyi göstermiyorlar. Satışlar düşük. Şimdi herkes “Almanya bu sorunun üstesinden nasıl gelecek” diye merakla bekliyor. Elektrikli otomobilleri tüketicinin gözünde nasıl daha çekici hale getirecekler? Bu arada Norveç ve Hollanda 2025’te, Almanya ise 2030’da petrolle çalışan otomobil üretimini durduracaklarını açıkladılar. HHH Almanya’da çevrecilerin internet üzerindeki tartışmalarını izlerken, elektrikli otomobilleri bu denli savunmaları ilgimi çekiyor. Sonra fark ediyorum ki, Alman çevreci, elektrikli otomobilden söz ederken onu sadece ulaşım amacıyla kulanılan bir araç olarak görmüyor. Daha çok enerji sisteminin bir parçası, hatta bir “pil” gibi algılıyor. Geleceğe ilişkin çizilen vizyon şöyle: Gelecekte “sıfır enerji evler”de oturacağız. Güneş mimarisiyle yapılmış, yalıtımı düzgün, az enerji kullanan ve kullandığı elektriği tümüyle kendi üreten evler olacak bunlar. Evlerde güneş enerjisi, toprak ısısı gibi yenilenebilir kaynaklar kullanılacak. Evlerin ürettiği enerji kimi zaman tükettiğinden bile fazla olacak. Bu durumda da elektrik satıp para kazanacağız. Tabii bunun için kentlerde “akıllı elektrik şebekeleri” olacak. Elektrikli arabalara gelince, evdeki fazla enerjiyle aynı zamanda arabamızın bataryasını şarj edebileceğiz. İşyerine gittiğimizde, arabadaki enerjiyi işyerinde de kullanabileceğiz. Yani elektrikli arabalar aynı zamanda “pil” işlevi görecekler. Elbette pil teknolojisinin biraz geliştirilmesi gerekecek. Yırca’nın güneş panelleri Köydeki okul Ali Çelikkan Yırca köyünü, muhtar Mustafa Akın’ın gözyaşlarıyla tanıdık. Kolin İnşaat’ın şimdi yan köye taşıdığı termik santral projesi için 6 bin zeytin ağacının kesilmesinden sonra canlı yayında ve cami tüm elektriği güneş enerjisinden sağlıyor gözyaşlarına boğulan Mustafa Akın ile bu sefer hayırlı bir konuda konuştuk. Greenpeace’in baş lattığı kampanyayla Yırca’da bir okul ve bir cami ye güneş paneli takmasıyla 6 aydır buralara tek bir fatura gelmiyor. Geçen senenin ekim ayında köyün camisine ta kılan paneller, aydınlatma, ısıtma, soğutma ihti yaçlarını tek başına karşılıyor. Ezanın okundu ğu hoparlörün ihtiyacı olan elektrik de bu panel lerden sağlanıyor. Muhtar, “Camimiz fatura öde mekten kurtuldu, kendi kendine yetiyor. Kışın da yazın da yetiyor çünkü bataryaları sayesinde depoluyor” diyor. Buraya kurulan sistem akülü ve şebekeden bağımsız bir sistem olduğu için el de edilen enerji paylaşılamıyor. 6KW’lik sistemin maliyeti 40 bin lira. Şu anki şartlarda kendi mali yetini çıkarması 8 yıl sürecek. Eğer sistem, güneş enerjisinden gelenin fazlasını devletin şebekesi ne verebilse ve ihtiyaç duyduğunda bu şebeke den enerji alabilse, bu süre çok daha kısa olurdu. 400’e yakın nüfusu olan köyün tek bir okulu ol duğunu söyleyen Muhtar Mustafa Akın, “Green peace ‘Eski köye yeni enerji’ adıyla bir kampanya başlattı. Bu kampanya sayesinde hem köy camimi ze, hem okulumuza güneş enerjisi panelleri bağ landı. Yaklaşık 6 aydır kendi enerjisini kendi üre tiyor. Tek bir fatura gelmedi” ifadelerini kullandı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear