26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 29 Temmuz 2016 2 EDİTÖR: SİBEL BAHÇETEPE TASARIM: ZARİFE SELÇUK sibelbahcetepe@gmail.com Unuttum deyip geçme!Ani hafıza kaybı beyin tümörünün belirtisi olabilir ‘Böyle bir baş ağrısı yaşamadım’ Prof. Dr. Kaya, beyin tümörlerinin bulunduğu yere göre farklı belirtilerle kendini gösterebileceğini anlatıyor. Kaya, “Beyin tümörleri bulundukları yerlerde kitle etkisi yapabilir veya sıvı çekerek, ödem yapar, o bölgede normal dokuların çalışmasını engelleyebilir” diyor. Kaya, belirtiler arasında genellikle baş ağrısının olabileceğini anımsatarak “Şu da unutulmamalı. Her baş ağrısı beyin tümörü demek değildir. Baş ağrısı birçok sebepten kaynaklanabilir. Beyin tümörüne bağlı baş ağrısı genellike kronik, müzmin uzun zamanlı değildir. Ancak hasta daha önce hiç hissetmediği bir baş ağrısı yaşıyorum’ diye tanımlar. Beyin tümörü, kitle basınç yaptığı başağrısı genellikle olabilir” ifadesini kullanıyor. Kaya, tümörün bulunduğu bölgelere göre göstereceği belirtileri şöyle sıralıyor: n Baş ağrısı, buna eşlik eden bulantı ve kusma n Çift görme, âdet düzensizlikleri, memeden aniden süt gelmesi, n Nöbet geçirme (epilepsi sara), n Aşırı boy uzaması, el ve ayaklarda büyüme veya yüzde kabalaşma, dilde, el ve bacaklarda büyüme, n Hareketlerde güçsüzlük, dengesizlik, n İşitme bozukluğu. ‘Konuşma bozukluğu yapabilir’ n Tümör hafıza kaybına, konuşmanın bozulması gibi durumlara yol açar mı? Olabilir. Bir hasta, son birkaç gün içinde konuşma bozukluğu başlayabilir. Ne dediği anlaşılmaz ya da hafıza sorunu yaşar. O zaman bu hastanın tümörü konuşma ya da hafıza merkezindedir. Başarılı ameliyatla konuşma ve hafıza geri gelebilir. En büyük sorunumuz, bazı tümörlerin dokuyu sararak ilerlemesi. Burada önemli olan tümör dokusunu çıkarırken, sağlıklı dokuya zarar vermeden çıkarmaktır. Bu gibi durumlarda direk bazen radyoterapi ile tümörü küçültür öyle çıkarırız. Ameliyatlardaki en büyük yardımcımız cerrahi bilgidir ve mikrocerrahi tekniğinin kalitesidir. Birtakım yardımcı cihazlarla, milimetrik sapmalar haricinde lezyonun yerini tam olarak bize gösterebilen hesaplamalarla bu ameliyatları da başarı ile yapabiliyoruz. Ameliyat sırasında bir takım elektrik uyarıları vererek bunu anlamamız mümkün. Baş ağrısı, hafıza kaybı, konuşmada bozukluk, epilepsi nöbetleri, bulanık görme, bulantı gibi belirtilere dikkat Özellikle sabah saatlerinde yoğunlaşan ve sık tekrarlayan şiddetli baş ağrısı, bazen bu duruma bulantı ve kusmanın eşlik et mesi, çift görme, görmede bulanıklaş ma, işitmede sorun, hafıza kaybı, ko nuşma bozukluğu ya da konuşama ma, hareketlerde dengesizlik, titreme, epilepsi nöbetleri gibi problemler ya şıyorsanız bir nöroloji uzmanına gö rünmenizde fayda var. Çünkü bu be lirtiler, beyin tümörünün işareti ola bilir. Uzmanlar, “Kro nik olmayan ve hasta ların genellikle ‘bugü ne kadar yaşamadığım bir baş ağrısı’ diye ta nımladığı ağrı, buna eş SİBEL BAHÇETEPE lik eden bulantı, kusma, hafıza kaybı, konuşma bozukluğu, denge kaybı gibi bazı belirtiler varsa zaman kaybedilmeden bir hekime gi dilmeli” uyarısında bulunuyorlar. Türkiye’de her yıl yaklaşık 15 bin kişiye beyin tümörü teşhisi konulu yor.Hastalık ile ilgili tedavi ise her ge çen gün ilerliyor ve korkutucu olmak tan çıkıyor. Özellikle cerrahi tedavi, beyin tümörlerinde ilk sırada gelir ken, bunu radyoterapi ve kemotera pi izliyor. Ülkemizin beyin tümörleri tedavisinde dünyadaki tekno lojik donanımın tama mına sahip olduğu nu vurgulayan he kimler, nöroon kolojik tümörler olarak bilinen bu hastalıkların cerrahi tedavi sinde ilk 10’da ol duğumuzu da vurgu luyorlar. Beyin tümör leri hakkında merak edilenleri Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Hilmi Kaya ile konuştuk. n Beyin tümörleri nedir? Beyin tümörlerini, tüm onkolojik hastalıklarda olduğu gibi, anormal do ku büyümesi diye tanımlayabiliriz. ‘Bazen hiçbir belirti olmaz’ n Beyin tümörleri erken aşamada belirti verir mi? Bazı tümörler vardır. Örneğin iyi huylu beyin tümörleri... Belki de bir portakal büyüklüğüne kadar ulaşabilir ve hiçbir bulgu vermeyebilir bazen de çok küçük bir tümör kötü bir yere yerleşirse epilepsi gibi nöbetle ortaya çıkabilir. Belirtisi, aslında yerleştiği yere göre değişir. n İyi huylu tümörler her zaman zararsız mıdır? Zararsız demek her zaman çok doğ ru değil. Bazen çok iyi huylu bir tümör, çok riskli bir bölgede olabilir. Bazen de çok kötü huylu bir tümör, çok rahat bölgeye yerleşebilir. Cerrahi ile de başarılı şekilde alınabilir. n Beyin tümörleri ameliyatları ka palı mı, açık yöntemle mi yapılıyor? Beyin cerrahisinde geldiğimiz en önemli nokta mikrocerrahidir. Mikrocerrahi şu demektir. Mikroskop görüntüsü altında, cerrah alanı 40 kat büyüterek görüntü elde eder ve çok ince aletlerle beyin dokusunu mümkün olduğunca zarar ver Prof. Hilmi Kaya, nabzımızın her atışında beyin dokusunun hareket ettiğini belirterek “Genel anestezi altında yapılan ameliyatta, beyin dokusu çok hareketli olmaz ve beyin dokusunun derinliklerine daha rahat rahat ulaşılır” diyor. meden, ara anatomik boşluklardan girerek ameliyat yapar. Beyin tümörü ameliyatını yapmak için büyük çoğunlukla kafatasını açıyoruz. Kapalı ameliyatlarımız da var ama kısıtlı. Sözgelimi bazı tümörlerde, burun boşluğunu kullanırız. ‘Beyin acı hissetmez’ n Tümör tedavisinde cerrahinin yeri nedir? Tümör tedavisinde üç yöntem var. Cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi. Halen beyin tümörlerinde ilk seçenek cerrahidir. nHasta uyanıkken yapılan ameliyatlardan bahseder misiniz? En konforlu ameliyatlar aslında has ta uyutulurken yapılanlardır ama bazen tümörün konuşma, yürüme merkezinde olması gibi durumlarda hastayı uyutmadan ameliyat yapmak durumunda kalabiliriz. Vücudumuzun her yerinde ağrıyı algılayan organ olan beyin kendisinde ağrı reseptörü olmadığı için ağrı hissetmez. Uyanık yapılan ameliyatta hastanın önce cildini uyuştururuz, sonra kat kat uyuşturma yaparız, hasta da bir ağrı, acı hissetmez. Prof. Mehmet Hilmi Kaya Elektromanyetik kirlilik n Beyin tümörlerinde elektromanye tik kirliliğin etkisi nedir? Cep telefonlarının beyin tümörle rinde etkili olduğunu söyleyen yayınlar da var, olmadığını söyleyen yayınlar da. Bu konuda halen net bir şey söyle mek mümkün değil. Günümüzde elektromanyetik alanlar bir şekilde hayatımızın her alanında aslında. Teknoji bir taraftan hayatımızı kolaylıştırırken, diğer tarafan belki bazı hastalıkların çıkma nedeni. İdeal beden için kahvaltı şart Sağlıklı zayıflamanın iki temel kuralı olduğunu söyleyen diyetisyenler, “Bunun ilk kuralı yeterli, ikinci kuralı ise dengeli beslenmek” diyor. Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, ideal bedene sahip olabilmek için metabolizmanın en hızlı çalıştığı sabah saatlerinde mutlaka kahvaltı yapılması gerektiğini söylüyor. “Eğer kahvaltınıyı öğlen saatlerine bırakırsanız vücut o saatte çalışmaya başlar, büyük olasılıkla gece yemek yemeye başlarsınız veya akşam yemeklerinizin kalorisi yüksek olur. Oy sa ki metabolizmanın en düştüğü saatler akşam saatlerdir” diyen Enç, şöyle devam ediyor: “Ara öğünler atlanmamalıdır. Gün içerisin de su tüketimine dikkat edilmelidir. Günde en az 2 ya da 2.5 litre su içilmelidir. Bu sayede hem dolaşım sistemi düzenli ha le gelir hem de toksinlerden kurtulmak kolaylaşır. Öğle ve akşam yemekleri saati belirlenmeli, o saatte yemek yenilmelidir. Yatmadan önce de 1 bardak tarçınlı süt tüketilebilir. Özellikle gece geç saatlerde yemek yiyip yatmaktan uzak durulmalıdır. Çünkü yemeğin ya da atıştırmalığın üstüne hemen yatılması gece salgılanacak olan büyüme hormonunu salgılanmasını azaltır. Büyüme hormonu da vücudumuzda önemli görevlere sahip bir hormondur. Görevlerinden bazıları ise enerji için yağ yakımını arttırmak, besinlerle alınan kalsiyumun kemiklere geçmesini kolaylaştırmak, iskelet yapısı gelişmemiş bireylerde boy uzamasını arttırmak, hücre yenilenmesini sağlamaktır.” Yeni antibiyotik burunda bulundu Bilim insanları, burundaki bakterileri inceleyerek yeni bir antibiyotik türü buldu. Nature dergisinde yayımlanan makaleye göre, yeni ilaç, diğer antibiyotik türlerine karşı dirençli hale gelen MRSA gibi süper bakterilerin tedavisinde kullanılabilecek. Antibiyotikler bugüne dek genelde toprakta bulunan bakteriler kullanılarak üretildi. Almanya’daki Tübingen Üniversitesi’nde yapılan son keşif ise insan vücudundaki bakterilere dayanıyor. Çalışmaya katılan bilim insanları, insan vücudunun daha pek çok antibiyotik üretilebileceği, bakir bir kaynak olduğunu söyledi. İlacın henüz yalnızca fareler üzerindeki testlerinin yapıldığı, insanlara ulaşmasının ise yıllarca sürebileceği kaydedildi. sağlık İdam cezası ilkelliktir! Galeyana gelmiş kalabalıklar, dünyanın her yerinde, her zaman, insanlığın en ilkel duygularını dile getirirler! Gerçek demokrat liderler, “galeyana gelmiş kalabalıklar böyle istiyor” diye dile getirilen arzulara boyun eğmez, liderliklerini, demokratik değerlerin korunması için kullanırlar... Ancak demokrasiye inanmayan demagoglar, insanlığın en ilkel dürtülerine teslim olmuş heyecanlı kalabalıkların isteklerine uygun davranırlar! HHH Uzak tarihe veya son 12 yılda 39 kişinin haksız yere idam edildiğini belirten ABD’de idam cezası uygulayan eyaletlere bakmadan, hemen kendi ülkemizin çok yakın tarihine ilişkin bir soru soralım: “İdam cezası uygulansaydı, şimdi bütünüyle haksız ve hukuksuz olduğu saptanan Ergenekon ve Balyoz davalarında, darbeye teşebbüs ettikleri ve terör örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle kaç kişi idam edilmiş olacaktı?” HHH Yine kendi ülkemizin yakın tarihinden örneklerle soruları sürdürelim: Adnan Menderes ve arkadaşlarının Anayasa’ya aykırı davrandıkları gerekçesiyle idam edilmeleri politikacıların Anayasa’ya aykırı davranmaları engelleyebilmiş midir? Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmiş olmaları, soldaki ya da sağdaki gençlerin silahlı eylemlerini önleyebilmiş midir? Soruyu daha geniş anlamda da sorabiliriz: İdam cezası herhangi bir suçun işlenmesini engelleyebilir mi? Eğer engelleyebilseydi, idam cezası uygulanan ülkelerde bu cezayı gerektiren suçların tümüyle ortadan kalkması gerekmez miydi? HHH İdam cezası herhangi bir suçun işlenmesini engelleyemez ama devletin, vatandaşlarını idam ediyor olması, herkese kötü örnek olur: “Madem ki devlet vatandaşlarını ölümle cezalandırabiliyor, o halde insan öldürmek bazı hallerde doğru ve gerekli bir cezadır” anlayışı herkesin zihnine yerleşir. Bizim gibi, zaten neredeyse gün aşırı, bir kadının bir erkek tarafından öldürüldüğü bir ülkede, bunun nasıl bir etki yapacağını düşünmek bile istemiyorum! HHH Ayrıca siyaseten idam, toplumu zehirler, demokrasinin ve insan haklarının altını oyar: Bugün hâlâ Adnan Menderes ve arkadaşlarıyla, sanki onlardan intikam alınırmışçasına idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamlarının (iktidar milletvekilleri, Meclis’te idamları onaylarken, “üç, üç” diye parmaklarıyla işaret ederek bağırıyorlardı) toplumda açtığı yaraların bedellerini ödüyoruz! HHH Her gerekçe bir yana, dinsel ve etnik terörle mücadele eden ülkemizde, bütün terör örgütlerine, terör örgütü üyelerine ve dünyaya karşı, “Bakın Türkiye Cumhuriyeti’nde idam cezası bile yok ama teröristler bu devleti yıkmak için cinayet işliyor, katliam yapıyor” eleştirisi, terörle mücadeleyi, siyasi, ahlaki ve hukuki açılardan daha etkili kılmaz mı? HHH Türkiye, 15 Temmuz krizini, geri gidip ilkelleşerek değil, ileri gidip uygarlaşarak atlatmalıdır! Alzheimerda umut veren çalışma Alzheimer üzerinde çalışılan bir ilacın, hastalarının beyinlerinin hasar görmesini durduğunu öne sürüldü.Times gazetesinin haberine göre, Kanada’daki uluslararası bir sağlık konferansında duyurusu yapılan ilacın 891 hasta üzerinde denendiği belirtildi. Günde iki kez alınan tablet şeklindeki ilacın, hastalığa bağlı olarak beyindeki hücrelerinin hasar görmesini durdurabildiği iddia edildi. Britanya Alzheimer Araştırmaları Merkezi, sonuçların daha çok deneyle pekiştirilmesi gerektiğini belirtiyor. l Dış Haberler Kaygı uykumuzu bozuyor Türk Uyku Tıbbı Derneği üyesi Prof. Dr. Murat Aksu, darbe girişimi sonrası oluşan kaygıların uyku bozukluğuna neden olabileceğini söyledi. Aksu, yaşamı tehdit eden olaylar karşısında hissedilen endişe, korku gibi duyguların doğal olduğunu ancak bunların kontrol altında tutulamaması halinde, çeşitli kaygı bozuklukları ve uyku sorunlarının yaşanabileceğini belirterek “Bu süreci ruh sağlığımız açısından iyi yönetmeli, uyku düzenimize çok özen göstermeliyiz” dedi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear