24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 20 Temmuz 2016 TASARIM: ZARİFE SELÇUK Lince izin vermeyinDemokrasi manifestosuna sahip çıkacağıNI SÖYLEYEN Kılıçdaroğlu: haber 5 HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ: ‘Eri ve erbaşı linç edemezsiniz, öldüremezsiniz. Yazıktır, günahtır’ diyen Kılıçdaroğlu, ordu düşmanlığından kaçınılması gerektiğini söyledi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, olayı öğrendikten sonra Başbakan Binali Yıldırım’ı aradığını ve bilgi aldığını kaydetti. “Açık ve net karşı çıktık” diyen Kılıçdaroğlu, her darbe sonrası en büyük zararı CHP’nin gördüğünü, genel başkanların tutuklandığını, arşivlere el konulduğunu, il ve ilçe başkanlarının hapse atıldığını söyledi. Demokrasi vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, Meclis Başkanı ve 4 siyasal partinin genel başkanlarının imzaladığı ortak metne ilişkin “demokrasi manifestosu” diyen Kılıçdaroğlu, buna sonuna kadar sahip çıkacaklarını, en ufak bir sapmayı kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydetti. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. 15 Temmuz günü yaşadıklarını anlatan Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından dikkat çekenler şöyle: Açık ve net karşı çıktık: Başbakan’ı aradım, durumu sordum. Kısa bir metni süratle hazırlayıp medyaya geçtik. Demokrasiyi askıya alacağız niçin, hangi gerekçeyle? Açık ve net karşı çıktık. Parlamenter demokratik sisteme yönelik bir darbe girişimi olmuştur. Parlamenter demokratik sistemi yaşatmak için mücadele ederken bu sistemi çökertmek için yola çıkanlar hayal kırıklığına uğramıştır. Demokrasi, söyleyerek gelmez: Demokratım demekle demokrat olunmuyor, demokrasi demekle de demokrasi gelmiyor. Önce evinizde, sokakta demokrat olacaksınız. İstişareyi, dayanışma NECATİ SAVAŞ Kılıçdaroğlu grup toplantısına giderken savaş uçakları tarafından atılan bombalardan hasar gören bölümden geçti. yı bileceksiniz. Bu da okumakla, karşı düşünceye saygıyla olur. Demokrat olmak aynı zamanda insan olmak demektir. Arkadaşlarımız ölümü göze alarak Meclis’teydi: Demokrasi hukuku ve demokrasiyi katledenlere karşı direnme hakkını kullanmak demektir. Direnme hakkından söz ettiğimde belli çevreler itiraz etmişti. Direnme hakkı budur. Hukuku, demokrasiyi katledersen vatandaşlar direnme hakkı için sokağa çıkar. Darbe engellenmişse, o darbeyi engelleyen özgürlükçü parlamenter rejimdir. Arkadaşlarımızın parlamentoyu terk etmemeleridir, ölümü bile göze alıp gö rev yapıyorlarsa demokrasiye olan bağlılıklarının sonucudur. Düne kadar medyaya hakaret edenler: Bütün baskılara rağmen özgürlüğünü korumaya çalışan medya. Düne kadar medyaya hakaret edenler, “aman bizim sesimizi duyur” demek zorunda kaldılar. Tehlikeli olan medyanın siyasal iktidarı övmesidir. Demokrasi manifestosu: Bir darbe girişimi oldu, hep beraber karşı çıktık, Meclis Başkanı ve 4 siyasal partinin genel başkanları ortak metin imzaladı. Buna demokrasi manifestosu diyoruz ve sonuna kadar sahip çıkacağız. Eri, erbaşı linç edemezsiniz: Eri ve erbaşı linç edemezsiniz, öldüremezsiniz, ne günahı var? Bırakıyorsun rütbelileri, gariban askeri linç ediyorsun. Darbecilerden ne farkı var onların. Yazıktır günahtır. Aileleri bulup sahip çıkacağız. “Linç girişimine katılanlara izin vermeyin, adaletin önüne çıkarın” diye Başbakan’a da istirham ettim. Ordumuzu sahip çıkacağız: Ordu düşmanlığından kaçınmalıyız. Bir grup cuntacı orada diye bütün bir orduyu hedef tahtasına koymak doğru değil. Özellikle ülkeyi yönetenlerin, kışkırtıcı beyanlardan kaçınması lazım. l ANKARA /Cumhuriyet DEMOKRASİ HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ DEMEKTİR Bir ülkede demokrasi yoksa, bir kişinin sözü, bir kişinin hukuk anlayışı geçer. Bir kişinin düşünce si topluma dayatılır. Türkiye Cumhuriyeti üçüncü sınıf demokrasiye değil, birinci sınıf tam demokrasiye, layıktır. Demorasi hukukun üstünlüğü demektir, bir adamın hukuku, bir grubun, partinin, üstünlerin hukuku değil evrensel hukuk demektir. Cumhurbaşkanı, Başbakan cezayı tayin edemez: Vatandaşlarım unutmuş olabilirler hatır latmak isterim. Hukukun dışına çıktığımız zaman şu so ruyla muhatap oluruz: “Sizin darbecilerden ne farkınız var”. Cezayı kişiler, cumhurbaşkanı, başbakan tayin edemez, cezayı ancak mahkemeler tayin edebilir. Sağduyu çağrısı: Yaralar henüz çok sıcak, sokağa çıkan vatandaşlarıma sağduyuyla hareket etmelerini, taşkınlık yapmamalarını tavsiye ediyorum. Bütün siyasi partiler darbeye karşı çıktığına göre, provokatif eylemlerden özenle kaçınmanız gerekiyor. Birileri provokasyon yapabilir, “Göreviniz o prokasyonu yapan adamı da yakalayıp adaletin önüne çıkarmak” söyledim. TRT, 6 yıl sonra CHP’yi hatırladı Darbecilerin 15 Temmuz’daki önemli hedeflerinden biri olan TRT, cematçi cuntanın darbe girişiminin ardından muhalefeti hatırladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanlığa seçildiği 2010 yılından sonra seçim propagandaları konuşması dışında ilk kez TRT ekranlarında gündemi değerlendirdi. TRT Haber canlı yanında TRT uygulamalarını eleştiren ve medya özgürlüğüne vurgu yapan Kılıçdaroğlu da, “Eğer bu darbe girişimi olmasaydı, TRT bize bu ekranda konuşma şansı verir miydi bilmiyorum” dedi. Bahçeli’den idama destek... MHP lideri, ‘Milletine bomba atan teröristlere hesap iliklerine kadar sorulsun’ dedi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, darbe girişiminin ardından gündeme getirilen idam cezasıyla ilgili olarak hükümete tam destek verdi. “AKP hazırsa biz de varız, biz de bu cezanın verilmesine sıcak bakar, gereğini de gönül huzuruyla yaparız” diyen Bahçeli, Türkiye’nin “ipten alındığı” söyledi. Bahçeli, darbe teşebbüsünde yer alanlar için “üniformalı teröristler, asker görünümlü caniler, firavun artıkları” dedi. Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşan Bahçeli şunları söyledi: Seçimle gelen seçimle gidecektir: Uyanık olmalı, diri durmalıyız. Seçimle gelen muhakkak surette seçimle gidecektir. Askeri müdahaleler her defasında yıkım getirmiştir. Darbe cüretinin karşısına çakı gibi, çelik gibi çıktık. Firavun artıkları: Komuta kademesinin mahreminde çalışan yaver, özel kalem ve emir subayı gibi asker şahıslar, darbe işbirlikçisi olarak başından beri komplonun içinde bulunmuşlardır. Genelkurmay Başkanı’nın emrinde çalışanlar, namertçe, kalleşçe paşanın başına silah dayamışlardır. Dünya tarihinde kendi milli meclislerine saldırıp bombalayan çok az sayıda saldırgan ve melun vardır. Bu firavun artıkları, bu üniformalı teröristler milletin kalbine bombayı fırlatmışlardır. Bu rezillerin PKK veya IŞİD’den ne farkı vardır? TSK’ye gizlenmiş, asker görünümlü bu caniler ilelebet vatan hainidir, Türkiye düşmanı dır. Ve bunların Pensilvanya’daki çürümüşten emir alan paralel yapılanmanın uzantıları olmaları meselenin bir başka ibret verici tarafıdır. Türkiye ipten alındı: Türkiye ipten alınmıştır. Medya, demokrasi imtihanından alnının akıyla çıkmıştır. Bunun arkasında ise Gülen Cemaati olduğu anlaşılmaktadır. Adalet, Emniyet ve bürokraside Okyanus Ötesi çok geniş bir ağ kurmuştur. Devlet adeta bu ihanet odağı tarafından ele geçirilmiştir. Gülen Cemaatinin öteden beri TSK’ye konuşlanmak istediği bilinen bir gerçektir. Bu tehlikeyi defalarca dile getirdik, ama duyan olmadı. Siyasetteki uzantılarıyla hesaplaşacağız: Gülen çetesinin devlet kurumlarına nüfuz ede MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli rek kurduğu paralel yapı beş ayağa dayanmaktadır: Bunlar TSK, Emniyet, yargı, bürokrasi ve siyasi partilerdir. ABD, bu terör örgütünün elebaşını Türkiye’ye derhal teslim etmelidir. Ve sözümüz söz olsun, biz de siyasetteki uzantılarıyla, içimizi dışımızı saran kanser hücreleriyle sonuna kadar hesaplaşacak, yaptıklarını yanlarına bırakmayacağız. . Kardeş kardeşin boğazına sarıldı: TSK moralmen çökmüş, itibarı dibe vurmuş, savaşma kabiliyeti yıpranmıştır. Hiçbir şeyden haberi olmadan kamuflaj giydirilip silah başı yaptırılan, tatbikat oluyor diye sokaklara çıkarılan suçsuz günahsız Mehmetçikler de dayaktan geçirilmişlerdir. Ordumillet anlayış ve kaynaşmasına darbe inmiştir. Kardeş karde şin boğazına sarılmıştır. Vakayi Hayriye’den beri ilk defa asker linç edilmiştir. Teslim olan askerlere demir çubuk, kemer, kesici aletlerle saldırılmıştır. Kimin suçlu, kimin mazlum olduğu tespit edilmeden, Mehmetçiklerin yüzüstü yatırılışları, eller yukarıda teslim alınışları, yerlerde darp edilmeleri, çıplak halde kafalarına vura vura polis otolarına bindirilmeleri skandaldır, milli vicdana terstir. Doğru olup olmadığı henüz belli değilse de, bir askerin kafasının kesilmesi tarif ve izahı olmayan canavarlıktır. Hayatını kaybetmiş bir Mehmetçiğin başında bozkurt işaretiyle fotoğraf çektirip sosyal medyada paylaşan iblis uşağı yaratık neredeyse bulunup darbecilerle birlikte cezalandırılmalı, bu şerefsiz doğduğuna pişman edilmelidir. Biz 12 Eylül’de haklı olmamıza rağmen askere el kaldırmadık. Mehmetçiğe zulüm ne demektir? AKP hazırsa biz de varız: Milliyetçi ülkücü hareketi hiç kimse olaylara çekmeye, kışkırtıp tahrik etmeye çalışmasın. Bırakalım, kimin ne suçu varsa hukuk ortaya çıkarsın. İdam talebi çok sık dillendirilmektedir. AKP hazırsa biz de varız, biz de bu cezanın verilmesine sıcak bakar, gereğini de gönül huzuruyla yaparız. MHP savaş, yakın savaş, darbe ve terör tehdidi kapsamında idam cezasını ele almaya hazırdır. Milletine bomba atan teröristlere hesap iliklerine kadar sorulsun. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ‘Ne cunta ne sivil dikta’ HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, çözüm sürecinin bitmesiyle birlikte darbe mekaniğinin düğmesine basıldığını belirterek, “Ne sivil diktanın, ne de askeri darbenin yanında olmak zorundayız. Bizlerin gideceği yol demokrasi, adalet ve özgürlüğün yoludur. Ne darbe ne de tek adamlık; Türkiye’nin geleceği olamaz. Demokrasi ve özgürlük yolunda buluşanlar Türkiye’nin geleceğidir” diye konuştu. Yüksekdağ; konuşmasına 15 Temmuz darbe girişimini lanetleyerek başladı. Türkiye’nin bir daha böyle bir süreç yaşamamasını dileyen Yüksekdağ, Türkiye’nin antidemokratik rejimlerle yönetilmeyi hak etmediğini belirterek, “Meclis’e dönük bu saldırıyı kınıyorum, lanetliyorum. Halkın oylarıyla seçilmiş temsilcilerin bulunduğu bir mekâna böyle gözü kara bir saldırı gerçekleşebiliyorsa bu o ülkedeki demokrasinin içine düştüğü vahim durumu gösterir” diye konuştu. Çözüm bitince... Yüksekdağ, darbe koşulları ve zeminiyle hesaplaşmadan darbe tehlikesinin bertaraf edilemeyeceğini ifade etti. Yüksekdağ, 7 Haziran’dan sonra AKP’nin ‘Bizi seçmezseniz kaos olur’ dediğini belirterek Türkiye’de sistematik bir biçimde kaosun örgütlendiğini kaydetti. Vekillerin siyaset yaptıkları için cezalandırılmasıyla karşı karşıya kalındığını söyleyen Yüksekdağ, HDP’nin tasfiye edilmesi operasyonunun başka bir darbe mekaniğini harekete geçirdiğini kaydetti. Darbe mekanizmasının düğmesine basıldığı tarihin çözüm masasının dağıldığı tarihe denk düştüğünü kaydeden Yüksekdağ, Dolmabahçe mutabakatından vazgeçilmesiyle darbenin serbest kaldığını ifade etti. Darbeci yapının “kurt bulanık havayı sever” diyerek kendisini örgütlediğini söyleyen Yüksekdağ, Türkiye’de adı konulmamış sivil siyasi darbenin bir askeri darbeyi doğurduğunu kaydetti. Darbeci olarak gözaltına alınan generallerin Şırnak, Diyarbakır ve Hakkâri’de sivil halkın ölümüne neden olan operasyonların sorumlusu olduğunu kaydeden Yüksekdağ, “Kürtleri katlettikleri kadar kahraman ilan ettikleri o generaller bugün vatan haini ilan edilmiş durumda. Bir rejimi demokratik insani kriterler yönetmiyorsa darbe mekanizması yönetir” dedi. Erdoğan’ın tehlikenin henüz bertaraf edilmediği açıklamasına değinen Yüksekdağ, “Bu tehlikenin bertaraf edilebilmesi için demokratik bir yolda birleşilmesi gerekiyor. Türkiye’de daha fazla zora, otoriteye sarılmak da darbecilerden çok uzaklaşmamak demektir. Darbenin anti tezini demokrasiyi inşa etmek zorundayız” diye konuştu. Darbe rejimine geçit vermeyecek siyasi bilincin toplumsal duruşun oluşturulması gerektiğini kaydeden Yüksekdağ, “Darbe girişiminde bulunanlar yanlarında Türkiye halklarını bulamadılar. Türkiye halklarının ulaştığı bu seviyeye siyaset kurumunu da çekmeliyiz” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA/Cumhuriyet Darbeyi araştırma haftaya kaldı AKPve muhalefet partilerinin, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri, gelecek hafta TBMM Genel Kurulu’nda ele alınacak. Her partinin ayrı ayrı verdiği önergeler, genel kurulda birleştirilerek görüşülecek ve araştırma komisyonu kurulacak. Siyasi partilerin, TBMM Başkanlığı’na sunduğu araştırma önergelerinde şöyle denildi: AKP: Devlet içinde yapılanmış bu tür illegal yapılarla etkin mücadele ile ilgili alınması gereken her türlü etkili, hukuki ve idari tedbirlerin araştırılması gerekmektedir. HDP: 7 Haziran meclisine gerçekleştirilen darbe ve halkların iradesinin tanınmaması, 7 Haziran meclisinin lağvedilmesi süreci, demokratik siyasete ve halk iradesine karşı bir darbeydi. Halk iradesinin tanınmaması üzerine yaşananlar, demokratikleşme süreci eksiklikleri nedeniyle Türkiye’nin karanlık geçmişiyle yetişen ve yok edilmeyen güçlerin tekrar sahneye çıkmasına sebep olmuştur. MHP: Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kurulan Ergenekon ve Balyoz davaları gibi kumpaslarla tasfiye edilen subay ve astsubaylardan boşalan kadrolara yükseltilen askeri personelin darbe girişiminde yer alması önemle incelenmesi gereken bir durumdur. l ANKARA HDP’li vekillere kısa süreli gözaltı MAHMUT LICALI Sokağa çıkma yasağının sürdüğü Mardin’in Nusaybin ilçesine girmeye çalışan HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım ile HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik beraberindeki heyetle birlikte güvenlik güçleri tarafından bir süre gözaltında tutuldu. Nusaybin’de yasağın kısmi olarak kaldırılacağının açıklanmasının ardından HDP’li Birlik ve Yıldırım ile DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in aralarında bu lunduğu heyet Diyarbakır’a yola çıktı. Heyette gazeteciler de vardı. Heyet Nusaybin girişinde durduruldu. Güvenlik güçleri heyettekilerin kimliklerini kontrol etti. Kontrolün ardından ilçeye giren grubun önü zırhlı polis araçları ile kesildi. Milletvekili dahil herkes aranarak GBT kontrolünden geçirildi. Grup daha sonra zırhlı araçlar eşliğinde Nusaybin dışına çıkarıldı. Nusaybin’den çıkarılan vekiller ve beraberindeki gazetecilerin daha sonra Mardin’e döndüğü belirtildi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear