26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 20 Temmuz 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK OHAL hazırlığı mı? haber 11 Yıldırım’ın ‘Çok kısa sürede hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Tüm önlemleri Bakanlar Kurulu ve MGK’de görüşeceğiz’ demesi, bugün açıklanacak önemli kararın ne olduğunu ortaya koydu Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bugün yapılacak MGK ve Ba kanlar Kurulu’nda alınacağını açıkla dığı “çok önemli karar”ın ipuçlarını, dün CHP lide ri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçe li ile görüşmesinde verdi. Edinilen bilgiye göre Yıldı AYŞE SAYIN rım, alacakları kararı açıkça ifade etmese de, “Çok kısa sürede çok hızlı ha reket etmemiz gerekiyor. Bu olağanüs tü şartlarda yapmamız gereken tüm ön lemleri Bakanlar Kurulu ve MGK’de gö rüşeceğiz” bilgisini verdi. Görüşme son rasında kurmaylarıyla bir araya gelen Kılıçdaroğlu’nun verdiği bilgiler sonra sı, CHP’de ilk değerlendirme, “Olağa nüstü hal (OHAL) kararı getirilmesi bü yük olasılık” oldu. Yıldırım, darbe girişiminden sonra ki ilk grup toplantısı öncesinde Kılıçda roğlu, sonrasında ise Bahçeli ile bir ara ya geldi. Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde ağırladığı ilk lider olan Kılıçdaroğlu’na, “darbe girişimi gecesi” yaşadıklarını an latarak söze başladı. Geceyi Bolu’da geçirdi... Edinilen bilgiye göre Yıldırım’ın, Boğaziçi Köprüsü’nü geçtikten hemen sonra evine giderken, “girişimden” haberi oldu. İlk refleksi “komutanları aramak” oldu ama hiçbir telefon açılmadı. Erdoğan’la görüştü ve “halkın sokağa çağırılması” kararı alındı. Şehir dışına çıkarılması kararlaştırılan Yıldırım Bolu yakınlarında Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ait binada geceyi geçirdi. Kılıçdaroğlu ise 15 Temmuz gecesi kendisine bilgi verilmesinden hemen sonra Yıldırım’ı aradı, ancak ulaşamadı. Bunun üzerine TBMM Başkanı İsmail Kahraman’la iki kez görüştü ve darbeye karşı olduklarını net bir şekilde ifade etti. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise Yıldırım, Kılıçdaroğlu’na dönüp, “Verdiğiniz destek çok önemli” diyerek teşekkür etti. Kılıçdaroğlu’nun yanıtı ise “Biz demokrasiyi savunuyoruz” oldu. ‘Cemaat hâlâ güçlü’ Görüşmede, Yıldırım cemaatin ordu içinde ve dışında hâlâ çok güçlü olduğunu ve gerekli önlemleri hızla yaşama geçirmek gerektiğini ifade etti. Görüşmede Kılıçdaroğlu’nun “provokasyonların önlenmesi” yönündeki önerileri Yıldırım’da da karşılık buldu. Birlikte kararlaştırdılar İki lider görüşmede aldıkları karar doğrultusunda, dünkü grup toplantılarında, sokağa çıkan yurttaşlara neredeyse aynı sözcüklerle, “Sükunet ve provokatif eylemlerden özenle kaçınma” çağrısı yaptılar. Görüşmede CHP Lideri, özellikle erlere yönelik “linç” ve işkence görüntülerini anımsatarak, askerlere bunları yapanların da aynı şekilde cezalandırılmasını talep etti. Kılıçdaroğlu, eli silahlı, kara gözlüklü, sakallı bir kişinin “Fethullahçıları ve laik köpekleri öldüreceğiz” sözlerini ve Malatya’da, Ankara’da İstanbul’da, Alevilere ve Suriyelilere yönelik saldırıları örnek gösterdi. Yıldırım bunları “provokasyon” olarak nitelendirerek, gerekli önlemlerin alınacağını belirtti. Görüşmede “idam” tartışması gündeme gelmedi. ‘Kısa sürede hızlı hareket’ Görüşmede, Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın bugün açıklayacaklarını ifade ettiği “çok önemli karar”la ilgili soru yöneltmedi. Ancak Yıldırım, yeni bir girişime karşı tutuklama, gözaltı, görevden almalarla ilgili çok önemli konuları görüşeceklerine vurgu yaptı. CHP lideri ise önlemler konusunda, “hukukun üstünlüğüne uyulması”nın altını çizerken, şu uyarıyı yaptı: “Hukuk içinde kalarak yargılamaların yapılması her şeyden önce Türkiye’ye saygınlık kazandırır.” Hukuk uyarısı Yıldırım, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’yle görüştü. Kılıçdaroğlu erlere yönelik şiddetin soruşturulmasını istedi, Bahçeli ise hükümete tam destek verdi Perde arkası PROVOKATÖRLER SORUŞTURULMALI CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Bi nali Yıldırım’la yaptığı görüş mede, “soruşturmaların hukuk çerçevesinde yürütülmesi ve provokasyonlarla” ilgili uyarı larda bulunduğu öğrenildi. Sosyal medyadaki bir vide oda elinde bıçak bulunan sa kallı bir kişinin CHP’ye yö nelik tehditle rini aktarması İKLİM ÖNGEL na, “Provokasyon bunlar” kar Yıldırım ve Kılıçdaroğlu yaklaşık 50 dakika görüştü. şılığını veren Yıldırım’a ben de askerlik yaptık. Ne suçu var Kılıçdaroğlu’nun da, o er ve erbaşların. Onlar aldığı emri “Ben de onu diyorum. O sorgulama hakları bile yoktur. En kı gece laiklere, Atatürk sa sürede er ve erbaş çocuklarla ilgili çülere, demokratlara hukuki süreç tamamlanmalı. yönelik de girişimlerde bulunmayı Darbe girişimi gecesi ve sonrasın savunanlar, bu tür provokasyonlar da er ve erbaşlara yönelik linç giri yapanlar da mutlaka soruşturulma minde bulunanlar da mutlaka soruş lı. Bu provokatörlerin de gözaltına turulmalı. O insanlar sosyal medya alınması tedirgin olan halkımızı ra daki fotoğraflardan tespit edilerek, hatlatır” dediği öğrenildi. gözaltına alınarak haklarında yasal CHP Kemal Kılıçdaroğlu’nun işlem yapılmalı” dediği belirtildi. Yıldırım’a, “Sayın Başbakan, siz de l ANKARA Perde arkası GÖKKUŞAĞI OLUŞTURMUŞTUNUZ Başbakan Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin görüşmesine “idam ce zası” damga vurdu. Bahçeli’nin Yıldırım’a, “geçmişte idam cezası nın kaldırılmaması için kampanya yürüttükle rini, cezanın ancak ‘te SELDA GÜNEYSU rör, darbe’ gibi suçlarda gerekli olması ge rektiğini belirttiklerini” anlatarak, “O süreçte MHP dışında ki partiler ‘Gökkuşağı Koalisyonu’ oluşturmuştu” dediği belirtildi. Yıldırım, darbe girişimi gecesinde ilk destek telefonunun Bahçeli’den geldiğini belirterek, “Sizin açıklamanız darbenin kırılma noktası olmuştur” dedi. Başbakan Binali Yıldırım, darbe girişiminin ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştü. Kılıçdaroğlu, endişelerini aktardığını, emir dinleyen erlere yönelik şiddet olaylarının soruşturulması gerektiğini söyledi ve “Her şeyi hukuk içinde yapmalıyız” dedi. Yıldırım ise “Durumdan vazife çıkaran provokatörler her zaman çıkar. Hukuk içinde kalınarak işler yoluna konulacak” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise görüşmede Yıldırım’a, bugün MGK ve Bakanlar Kurulu’nda alınacak kararlara destek vereceklerini söylediğini aktardı. Darbe girişiminin ardından “sağduyu ve sükunete” ihtiyaç olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Hukuk devleti olduğumuzu asla unutmamalıyız. Her şeyi hukuk içinde yapmalıyız” dedi. Yıldırım, “Genel Başkan’ın da ifade ettiği gibi dikkatli olmamız lazım bundan sonra. Durumdan vazife çıkaran provokatörler her zaman mümkündür. Fırsat vermememiz gerekiyor. Türkiye hukuk devleti. Hukuk içinde kalarak işler yoluna konulacak. Yanlış yapanlar Türk adaletine teslim edilecek” diye konuştu. İntikam duygusu olamaz Hiç kimsenin “intikam almak” gibi bir duygu içinde olamayacağını belirten Yıldırım, “Hukuk devletinde böyle bir şey kabul edilemez. Sayın Genel Başkan’ın üzerinde durduğu görüntülerin sosyal medyada yayımlanması konusunda hassasiyetimiz had safhadadır. Gerekli müdahale yapılmaktadır. Görevlerini yaparken hukuk dışında hareket edenler olursa en şiddetli şekilde üzerine gidilecektir” ifadelerini kullandı. Bahçeli’den tam destek Bahçeli ise görüşmenin ardından bugün Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu’nun ardından açıklanacak kararlara destek vereceklerini belirtti. Bahçeli, “MHP olarak Meclis’te temsil edilen 40 milletvekili ile ve halktan aldığımız desteğimizle iktidarın bu gayretlerinin yanında olacağımızı Sayın Başbakan’ımıza bir kez daha ifade ettik” dedi. l ANKARA ‘Sıkı yetkiler’ gelebilir Anayasanın 120. maddesi ‘Olağanüstü Hal’, 122. maddesi ise ‘Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali’ni düzenliyor. Her iki maddenin de yürürlüğe girebilmesi için Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nun, MGK’nin de görüşünü aldıktan sonra yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde, süresi 6 ayı geçmemek üzere OHAL ya da sıkıyönetim kararı alması gerekli. Alınan karar Resmi Gazete’de yayımlanarak hemen TBMM’nin onayına sunuluyor. Meclis, Bakanlar Kurulu’nun istemi üzerine her defasında 4 ayı geçme mek üzere süreyi uzatabiliyor ya da kararı kaldırabiliyor. Alınan karar süresince, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, kanun hükmünde kararnameler (KHK) çıkarabiliyor. Temel hak ve özgürlükler Anayasanın 15. maddesine göre, bu hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için anayasada öngörülen güvencelere aykırı önlemler alınabilir. Temel hak ve özgürlüklerle ilgili olarak KHK çıkarma yasağı, OHAL ve sıkıyönetim hallerinde uygulanmıyor. Anayasanın 148. maddesine göre, OHAL ve sıkıyönetim hallerinde çıkarılan KHK’lerin şekil ve esas bakımından anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne dava açılamıyor. Yakalanan veya tutuklanan kişinin, mahkemeye gönderilmesi için gerekli azami 48 saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok 4 günlük süreler, OHAL ve sıkıyönetim hallerinde uzatılabiliyor. l ANKARA Genelkurmay MSB’ye mi bağlanıyor? CHP’de beklenti: OHAL CHP lideri görüşme sonrasında Meclis’teki odasında kurmaylarıyla biraraya gelerek görüşmeyle ilgili izlenimlerini paylaştı. Hukukçu parti yöneticileriyle yapılan bu kısa değerlendirme toplantısında, “Ancak OHAL ile bu mümkün” kanaatine varıldı. Zaten Kılıçdaroğlu da edindiği izlenimin bu yönde olduğuna vurgu yaptı. Kılıçdaroğlu, OHAL ilanının parlamentonun devre dışı bırakılması anlamına geleceğini belirtip şu görüşleri dile getirdi: “Parlamentodaki 4 siyasi parti darbeye karşı net tavır aldı. Bu darbe girişimi parlamenter, demokratik sisteme karşı yapılmıştır. Parlamentoyu devre dışı bırakmanın anlamı yok. Bu durum Türkiye’nin saygınlığına gölge düşürür.” Türkiye’de bütün herkesin ne olacağını merak ettiği bugünkü MGK ve Bakanlar Kurulu toplantılarından, hükümetin yetkilerini artıran bazı düzenle melerle birlikte Genel kurmay Başkanlığı’nın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlan masının da çıkabilece ği konuşuluyor. EGrüdlem 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hızla yürütülen gözal tı, tutuklama ve görev den almalardan sonra gözler bugün ve rilecek karara çevrildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’ın “Çar şambayı bekleyin” diyerek açıklamayı tercih etmedikleri kararla ilgili, gün boyu değerlendirmeler ve spekülasyonlar yapıldı. Ankara’da en çok, hükümetin yetkilerini artıran yeni düzenlemelerin gündeme geleceği konuşuldu. Radikal değişiklik Dün gece saatlerinde siyasi kulislerde, bugünkü karara ilişkin sürpriz bir gelişme konuşulmaya başlandı. Hükümetin beklenmedik bir adım atarak askerle ilişkilerde radikal değişikliğe gideceği ifade edildi. Radikal değişiklikle, uzunca bir süredir tartışma gündeminden çıkmış olan Genelkurmay Başkanlığı’nın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması kararının alı nacağı belirtildi. AKP kulislerinde, böyle bir adımın atılması durumunda darbe girişiminden bu yana diyalog sağlanan CHP ve MHP’nin de desteğinin alınacağı ifade ediliyor. Çünkü Genelkurmay’ın MSB’ye bağlanması için bir anayasa değişikliği gerekiyor. Bunun için de muhalefetin desteğine ihtiyaç bulunuyor. Genelkurmay’ın MSB’ye bağlanması kararının verilmesiyle, mevcut kuvvet komutanlarının durumunun da rahatça netleşeceği belirtiliyor. Böylece 15 Temmuz darbe girişiminde etkisiz hale getirilen Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının da görevlerine son verilmesinin kolayca sağlanabileceği AKP kulislerinde seslendiriliyor. Cahile hitabe Allah seni bilhassa okumuşların şerrinden korusun gerçekten. Okumuş ve okuduğunu doğru anlamış insan tehlikelidir. Gelip sana tarih boyunca kayda geçen tüm yaradılış efsanelerinden dem vurup tanrı olgusunun evrimi üzerine akılcı ve bilimsel felsefi nutuklar atabilir. Metafizik nedir, mantık nedir, rasyonel nedir irrasyonel nedir, didik didik edebilir. Ondan kork sahiden. Konuşmasına izin verir, dediklerini dinlersen şüpheyle tanışırsın. Nevrin döner, dünyan ayağının altından kayar gider. Okumuş sana tutar iki laf eder, varlığın anlamsızlaşır; boşluğa düşersin, orada bir başına bitersin. İlahi bir sorumluya havale ettiğin tüm meseleleri gökyüzünden indirir, o dar ve cılız omuzlarına öyle bir yıkar ki, kendi insanlığının altında ezilir gidersin. Sana insanın evriminden bir bahseder, şapkan uçar. DNA der, genetik bilim der, biyolojik çeşitlilik içinde insanın yeri şudur budur der, dengeni yitirirsin. “Hadi soyut meseleleri boş ver” der; “Sana biraz bugünden, somut meselelerden demokrasiden, hak ve özgürlüklerden, örgütlenmenin öneminden bahsedeyim” diye yükselir. Emek sömürüsünden girer; sendikal haklardan çıkar; kapitalizmin sana aklını nasıl yedirdiğini bir bir örnekler. Seyretmelere doyamadığın reklamlara, dizilere, haberlere, şovlara bir ton laf eder; Tükettiğinden çok üreten ve bu vesileyle bizzat yarattığı artı değer tarafından hızla değersizleşen insanın acizliğindeki hatalara parmak basar. Sen tut o parmağı o an dibinden kopar. Yoksa aklın şaşar, yoldan çıkarsın. Her şeyi sorgularsın. İçtiğin kansorejen kola, yediğin GDO’lu mısır falan hep boğazına dizilir. Seni önce hasta eden sonra da çok pahalı yöntemlerle tedavi eden sağlık sektörünün al takke ver külah dolaplarına bindirir, başını döndürür. “Yeme” der “O pis şeyleri; televizyon seyretme, kendine güven, patronuna başını eğme, hakkını istemeyi bil, soru sor, kendini ifade et, diren”. “Kadın hakları” der, “İnsan hakları” hatta “Hayvan hakları” der. Seni şapşala döndürür o bilmişliğiyle. Hatta “Devlet ne ki” der. “Sana hizmet etmesi gerekirken başına bela kesiliyor. İşini göreceği yerde işini bitiriyor.” “Takma artık şu kalpazan devletleri” der. “Tüm devletler savaş ekonomisi diye kirli bir pazara kurmuş tezgâhını, halkları birbirine düşürüp kodamanların cebini doldurmaya yarıyorlar. Birbirleriyle işbirliği yapıp toprağın üstünü, altını hatta gökyüzünü ve uzayı bile kapışıyorlar”. Hızını alamaz, “Sınır ne ayol” der, sana. Üçüncü cinslerden, dördüncü, beşinci cinslerden, cinsel özgürlüklerden falan bahseder. Aklını alır valla. Tercihlerinden şüpheye düşersin. “Bırak” der güneşi “içeri girsin”. Okumuşun şerri fenadır, yamandır, şeytandır. Seni insanlığından utandırır, uykundan fena uyandırır. O yüzden şimdi al sopayı çık dışarı. Gördüğün ne kadar okumuş varsa saldır üstlerine. Hatta becerebilirsen sallandır birkaç tanesini meydanlarda. Bak bakalım geri kalan okumuşlar bir daha ağızlarını açabiliyorlar mı? Sana bilimden, felsefeden, zamanın ve mekânın sonsuzluğundan, değerlerin göreceliğinden, uygarlık tarihinden, ütopyalardan bahsedebiliyorlar mı? Hâlâ “Dünya tepsi gibi düz değil yuvarlaktır ve öküzün boynuzları üzerinde değil sonsuz boşlukta durmaktadır” diye inat edebiliyorlar mı? Okumuşun şerrinden kork! Ve onu gördüğün yerde taşla, tüfekle, küfürle, tehditle, elinde o an ne varsa, tüm gücünle sindir. Şiddet okumuşun panzehiridir. Muhtaç olduğun kudret; Sana her türlü ruhsatı tanıyan gözü dönmüş iktidarın korkunç niyetinde alenidir. Yayın lisansları ve basın kartları iptal RTÜK, Gülen Cemaati ve darbe girişimiyle ilişkili olduğu tespit edilen STV, Samanyolu Haber, Samanyolu Haber Radyo, Can Erzincan TV, Kanal 124, Yumurcak TV, Hira TV, MC TV, Dünya TV, Kanal Türk, Bugün TV, Mehtap TV, Berfin FM, Kanal Türk Radyo, Burç FM, Samanyolu Haber Radyosu, Radyo Mehtap, Haber Radyo Ege, Dünya Radyo, Radyo Küre, Merkür TV, Esra Radyo, Tuna Shoping TV, Samanyolu Haber Radyo Anadolu’nun yayın hak ve lisanslarını iptal etti. BasınYayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ise Meydan gazetesinden 14, Samanyolu TV’den 2, Irmak TV’den 3, Can Erzincan Televizyonu’ndan 8, Samanyolu Haber Televizyonu’ndan 2, Radyo Mehtap’dan 1, Taraf Gazetesi ve Nokta Dergisi’nden 4 olmak üzere toplam 34 kişinin basın kartı “milli güvenliğe tehdit oluşturdukları” gerekçesiyle iptal edildi. Kayyım atanan Cihan Haber Ajansı’nda ise 60 çalışanın işine son verildiği öğrenildi. Cemaate yakın Yarına Bakış ise kâğıt baskısına ara verdiğini açıkladı. Gazete, yayınını internet üzerinden sürdürecek. l Haber Merkezi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear